08-01-2008, 22:58 | #33 |
Ağaç Dostu
|
Güler Hanım bu çiçeklerin adı nedir biraz bilgi verebilir misiniz? Haseki küpesi mi? Salçayı beğenmez olur muyuz? Artık başka salça yiyemeyeceğiz. Tekrar çok teşekkürler. Düzenleyen zenfree : 08-01-2008 saat 23:00 Neden: ekleme |
08-01-2008, 23:14 | #35 |
Moderatör
|
Sevgili zenfree, yanılmıyorsam bunları Yalova'dan almıştım. Sera sahibi bana adının Dijitalis Pururea olduğunu söylemişti. Çiçekleri katmerli çan çiçeği gibi. Sebo çok sevmişti onun için yükledim. Salçayı beğendiysen, yardıma gelmek zorundasın. Biberleri bahçeden toplarsın, beraber kaynatırız. |
08-01-2008, 23:20 | #36 |
Ağaç Dostu
|
Güler Hanımcığım, konu başlığını şimdi gördüm, düzenleyenin eline sağlık, bahçeyi oluşturanın ellerine zaten... Bütün sevdiklerinizle yüziki yaşına kadar yaşayın siz e mi.. Bu topikten esinlenerek dergimizin her sayısında (sizden başlayarak) bir üyemizin arazisi, bahçesi, balkonu ya da bonzai, et obur vesaire tarzı oluşturumlarını tanıtalım diyecektim, ki, Uzman16 dergimizin topiği altında yazmış. |
08-01-2008, 23:37 | #41 |
Moderatör
|
Sevgili zenfree ben de yaparım. İpini de boyuma göre ayarlarım. Meyvelerın olgunlarını yemek için ellerimi kullanmadan ayak parmaklarımın üzerinde yükselerek parmağimla deldiğim yerden emerim.Bak deliliğime birşey daha ekledik. |
09-01-2008, 09:33 | #43 |
Ağaç Dostu
|
Güler Hanım, Bahçe maceranızı merak ediyorum. Sitede bazı yerlerde parça parça yazmışsınız umarım bir ara burada uzun uzun anlatırsınız. Fırsat buldukça, aklınıza geldikçe bir köşeyi, bir konuyu anlatın, lütfen Örneğin:
|
09-01-2008, 10:26 | #44 |
Moderatör
|
Sevgili Sabah, çok haklısın. Yavaş yavaş aklıma geldikçe yazayım. Sitemizde okumak istediğim o kadar çok şey buluyorum ki. Sorularından bazılarına şimdi cevap vereyim. Bahçe düzenlemesi için hiç profesyonel yardım almadım. Hayalimde de bir bahçe örneği yoktu. Plan ise hiç yoktu. Genelde sevdiğim bitkileri kullandım. Tabi bazen çok istediğim halde ve 3-5 defa denememe rağmen yöre iklimine uymayan bitkilerimi yaşatamadım, ama pes etmedim hala da uğraşıyorum. Bahçeye bir limonluk yaptım (hikayesini daha sonra anlatırım) dış mekanda yetiştiremediklerimi saksı içinde orada tutuyorum ve kendi kendime oh bende de var ya diyorum.. Bu konuda hiç eğitim almadım. Bol bol kitabım var onları okuyorum, bu bana uyar, yok şunu nu mu denemeliyim diye fikir yürütüyorum. Mesela; daha evvel siteye yüklediğim 8 şeklinde bir kaaranfil sepetim var. Belki görmüşsünüzdür. Onu yapmam çok enteresan oldu. Eşim İstanbul'da işi dolayısıyle ben de Manyas'tayım, o hafta sonu gelecek. Bütün gün elimde kağıt kalem, bahçeyi talan ediyorum. Nereye ne yapabilirim diye. Bu arada çok da ot yolmuşum , yorgun argın eve girdim, banyo yapıp yattım. Saat herhalde 21.00 cıvarı, o kadar yorgunum ki ellerimi kremledim yatak çarşafları batmasın diye birer de poşet geçirdim, bir de 1 asprın aldım. Vallahi yatakda sağdan sola dönerken bile inliyorum. Allahtan eşim yanımda değil, yoksa kendini öldürüyorsun, kafana takdığını hemen yapmak istiyorsun diye kıyameti koparıyor. Yorgunluktan başladım ağlamaya hem de avaz avaz. Neyse, aklıma sepeti yapmayı koydum. Koydum da sepeti ne ile yapayım, lavantin mi kullanayım, şimşir mi? Tamam, Lavantin kullanacağım daha hoş olur, miss gibi de kokar. Peki acaba kaç lavantin gerekiyor? Hayalimde kuruyor, sayıyorum ama bir türlü işin içinden çıkamadım. Bir de baktım ki saat olmuş gecenin 2.30 u. Sağa dön olmuyor, sola dön olmuyor. Olacak gibi değil; Güler kalk kızım ölç dedim. Elime bir fener aldım, çıktım bahçeye. Sepeti yapmayı planladığım yere geldim, başladım adımlamaya çünkü lavantinleri 30cm de bir ekeceğim. Bir büyük, bir de küçük daire canlandırdım kafamda. 120 tane lavantine ihtiyacım var. Ohhh be dedim kendi kendime. Ama o halimi bir gözünde canlandır. Gecenin karanlığı ve saat 2.30, benim üzerimde beyaz uzun bir gecelik, elimde fener bahçede daireler çizerek adımlıyorum. Eğer komşulardan biri o saatlerde uyanık olsa da beni görseydi kimbilir ne korkardı. Sepet hikayem bu, lavantin hesabını yaptıktan sonra da eve gidip mışıl mışıl uyudum. |
09-01-2008, 10:32 | #45 |
Moderatör
|
Nasıl başladığımı daha sonra anlatırım. Tabii hüsrana uğradığım şeyler oldu. Güzel olan çimlerimin hastalanması beni fazlasıyle üzdü, emin ol orada biraz daha kalsaydım_ki eşim üşütüp hasta olacağımdan (kafaca üşütük olduğumdan emin de) bedenen, korktu beni İstanbul'a getirdi. Gözden uzak olan, gönülden de uzak olur misali biraz avundum. |
09-01-2008, 18:02 | #48 |
Moderatör
|
Sevgili koyu yeşil, eminim asmaları görünce yok üzüm zamanı gidelim diyeceksiniz. Üzümlerimiz de çok güzel, hoş bir aromaları var. Ama ben çavuşları daha çok seviyorum. İstanbul grubunun Cafe Crepen'de yaptığımız toplantısına getirmiştim. Sanırım arkadaşlar da beğenmişlerdi. İyisi mi sizler Mayıs ayında gelin, o zaman güller arasında güzel bir çay partisi veririz. Düzenleyen Güler : 13-03-2016 saat 20:32 |
09-01-2008, 19:42 | #50 |
Moderatör
|
Arzu ederseniz, size bahçemdeki köy fırınında miss gibi nohut mayalı ekmek de yapabilirim. Fırın yuvarlak, sarı çamur ve saman karışımından yapıldı. Yağmurdan etkilenmesin diye taşlarla örerek minik ev haline çevirdik. Sağ taraftaki bölümler, benim çiçeklerim için lazım olan elenmiş toprak, gübre ve çakıllar için. |
09-01-2008, 20:20 | #51 |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
09-01-2008, 21:26 | #52 |
Ağaç Dostu
|
Sitede, en çok görüntülenen sayfalar gibi bir başlık **** bölüm varmıdır bilemiyorum. Büyük ihtimal moderatörler gün içersinde en çok hangi başlık tıklanmış biliyorlardır. İki gündür kimi tıkladıysam, çoğunluk "Guler'in Bahçesi" nde. |
09-01-2008, 21:37 | #53 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-12-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 14
|
Bu bahçe doğal sebepler biryana bizim gibi bahçe sevdalılarının gıptayla bakan gözlerinden korunsunO kadar güzel ki inanın fotoğraflara bakmaya doyulmuyor.Ellerinize emeğinize sevginize sağlık... Düzenleyen adiporsuk : 09-01-2008 saat 21:38 Neden: imla hataları |
09-01-2008, 21:57 | #54 |
Moderatör
|
Sevgili arkadaşlar teşekkür ederim. İnanın bu yazılarınız beni daha da şevke getiriyor. Emin olun çok çalıştım çok yoruldum ama bir o kadar da keyif aldım. Allaha şükürler olsun. Sizler böyle diyorsunuz ama bakalım Mayıs ayında (allah kısmet ederse) bahçemin ziyaretine kimler gelecek? |
09-01-2008, 22:54 | #59 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Güler Hanım, Uzman 16'nın dediklerine aynen katılıyorum.Alice Harikalar Diyarında'nın bir başka versiyonu gibi birşey bu. Sayfalar arasında dolaşıp duruyorum saatlerdir. Ancak ben diğer arkadaşlardan biraz daha şanslıyım galiba.Çünkü dört senedir kiraladığım tarlada yetiştirip gözüm gibi baktığım mavi ladin fidanlarımı Pazar günü sattım,ve elime geçen miktarın tamamıyla dün 3500 m2lik bir tarla satın aldım.Başardıklarınızı gördükçe neden olmasın diyorum.Gecenin bu yarısında bana umut ve de ilham verdiniz.Çok teşekkürler. |
09-01-2008, 23:12 | #60 |
Moderatör
|
İyi akşamlar kazım bey, önce teşekkür ederim. Mavi Ladin mi dediniz? En sevdiğim ağaçtır. Silivri'deki evimizin bahçesinde var. Sabahın erken saatlerinde üzerinde çiğ varken ne güzel bir manzara teşkil eder, seyretmeye doyamam. Siz daha çok gencsiniz. Toprakla uğraşmak çok büyük haz verir, bence hiç düşünmeyin. Hazır arazinizi de almışsınız, hemen kolları sıvayın. Allah kolaylık ve bileklerinize güç versin. |
|
|