agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üyelerin Balkonları, Bahçeleri > Üyelerin Bahçeleri
(https)




Beğeni Düzeni50690Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 15-10-2014, 10:21   #7351
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi h_dogan Mesajı Göster
Trabzon hurmalarindaki sorun meyve sinegine benziyor. Meyvelerde vuruk var.
O nasıl bir şey, yani vuruk olması? Erken olgunlaşma mı oluyor, ne yapmak gerekir?

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-10-2014, 12:27   #7352
Moderatör
 
h_dogan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2007
Şehir: Adana
Mesajlar: 6,003
Galeri: 22
Vuruk dediğim olgunlasmis meyvelerin belli yerlerinde siyah nokta benzeri yerler oluşur. Meyve sineği önceden yumurtalar ini bu noktadan meyveye birakir. Meyvelerde zamansiz olgunlaşma ve dolayisiyla dökülmeler meydana gelir.

Burada genel olarak 15-20 gün arayla cypermethrin içerikli bir iilaçla ilaçlama yapiliyor. Organik iilaçvar mi bakmak lazim.

TUm meyveleri erkenden toplamak zorunda kalabilirsiniz. Bu sene için iilaçlama geçti. Sinek yapacagini yapmistir. İlaçlar önlem almak için.

akçabardak, Milla ve uyap beğendi.
h_dogan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-10-2014, 14:06   #7353
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Tamam, ilaçlama zamanı geçmiş, peki bu meyveleri şu durumda yememizde bir sakınca var mı?
Hamları toplayıp olduğu yerde olgunlaşmasını mı beklemem gerekiyor?

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-10-2014, 15:01   #7354
Moderatör
 
h_dogan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-07-2007
Şehir: Adana
Mesajlar: 6,003
Galeri: 22
Güler abla yemenizde sakinca yok sadece depolamada sorun olur. Dayanikliligi azalir sinek vuran meyvelerin.

h_dogan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-10-2014, 16:43   #7355
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Teşekkür ederim. Depolama olmayacak ki, ham meyveler pencere önüne dizilecek olgunlaştıkça yenecek. Hele benim gibi günde 5-6 tane yersen çabucak da biter.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-10-2014, 19:57   #7356
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Bugün bahçede çok çalıştım. Gül çanaklarını çapalama devam ediyor.
Çapa işinden yorulunca daha kolay işlerle dinleniyorum, bu da ya saksı içleri otlarını yolmak ya da çiçek soğanlarını topraktan çıkartmak oluyor.

İki gündür amaryllis soğanları çıkartıyorum. Bahçede toprakta olan soğanları çıkartmak adetim değildir ama üç senedebir çıkartıp hem toprak içindeki yabani otları (ayrık gibi)temizliyor hem de ana soğan yanında çıkan yavruları ayırıyorum.

Ne kadar çok soğan oluşmuş, şaşırdım hem de iri iri.

Arka bahçeye, mutfak camından baktığımda göreceğim hizaya iki daire içine ektiğim soğanlar o kadar çoğalmış ki, demek üç sene fazla oluyor bunu iki senede bire indirmek gerekiyormuş.

Bir daireyi temizledim tam 33 tane soğan çıktı. İrili ufaklı. İri olanları mezura ile ölçtüm 34 ile 37 cm arası yani çap dersek 17-18 cm çapında oluyor.

Yarın da diğer daire içini boşaltacağım.

Soğanların bir kısmını, temizleyip taze toprak koyacağım daireler içine ekip bir kısmını da soğan olarak saklayacağım. Umarım soğan olarak sakladıklarımı koruyabilirim.

İşte benim derya kuzularım....

Name:  IMG_5564 (600 x 450).jpg
Views: 1130
Size:  56.2 KB

Name:  IMG_5565 (600 x 450).jpg
Views: 1089
Size:  41.9 KB

Name:  IMG_5566 (600 x 450).jpg
Views: 1094
Size:  48.0 KB

Name:  IMG_5567 (600 x 450).jpg
Views: 1095
Size:  47.7 KB


Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-10-2014, 19:58   #7357
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Name:  IMG_5568 (600 x 450).jpg
Views: 1100
Size:  57.6 KB

Name:  IMG_5570 (600 x 450).jpg
Views: 1085
Size:  58.0 KB

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-10-2014, 18:59   #7358
Ağaç Dostu
 
sakdag's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-09-2011
Şehir: Balıkesir - Edirne
Mesajlar: 3,227
Galeri: 6
Güler Abla, clivya bitkiniz için kışın nasıl bakım uyguluyorsunuz acaba? Bu mevsime kadar açık balkonda yakıcı güneş almayan bir konumda duruyordu; bundan sonra ne yapmam gerek?

Bu bitki iç mekan bitkisi midir emin olamadım? İlgili başlıkta da çok fazla bilgi bulamadım. Yaprakların köke doğru toplandığı kısımda bir şişkinlik var, çiçek mi açacak anlayamadım. Şimdi zamanı mıdır?

sakdag Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-10-2014, 20:15   #7359
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Yerinde olsam kapalı balkona alırdım, o şişkinlik ya yeni bir sürgün veya çiçek sapı olabilir.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-10-2014, 15:52   #7360
Ağaç Dostu
 
günebakan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-09-2008
Şehir: İstanbul.
Mesajlar: 5,388
Ablam gerçekten de soğanların maşallahı var ne kadar çok Hepsi birden açsa seneye görüntü muhteşem olurdu

münevver48 ve uyap beğendi.
günebakan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-10-2014, 22:00   #7361
Ağaç Dostu
 
sonkez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-12-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 2,033
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Teşekkür ederim.... " Harika...Başka ne söylenebilirki bu güzellikler karşısında...Emeklerinize sağlık.."

Ben söyleyeyim mi ne yapılır? Sabahtan Yenikapı'dan binilir ferrye gelinir Bandırma'ya oradan da Manyas'a bahçeye.
Oturulur güllü kameriye altına, mis gibi gül kokuları arasında güzel demlenmiş bir çay içilir-patates börekleri yenir ve bol bol sohbet edilir.

Bu hafta sonu sevgili sakdag ve eşi geliyorlar.
Önümüzdeki hafta sonu yine agaclar.net'li misafirlerimiz var. Sizler belki hatırlamazsınız penolophe ve kazimpolat adlı iki eski üzemiz vardı, İzmir'li.

agaclar.net gezimiz olmuştu Ödemiş-Birgi, harika bir organizasyondu İzmir'li dostların yaptığı. Hem çok bilgilenmiş, hem de doya doya eğlenmiştik.

Şimdi her iki eski dotumuz da eşleri ile ziyaretimize geliyorlar. Çadırlarını da getiriyorlarmış, oysa iki tane misafir odamız var, ama öyle istiyorlarmış......Mutlu oluyoruz. İnşallah o zamana kadar güllerin bu coşkulu halleri devam eder.
Bellimi olur belki bizimde yolumuz o taraflara düşerde bizde sizleri ziyaret ederiz..Ben Gönenliyim..Ulukır köyünden,belki bilirsiniz..O kadar çok istiyorumki köyümde toprak sahibi olmak..Babamdan aslında biri 250 metre, diğeri 225 metre iki yer kaldı..Biz iki kardeşiz,kardeşimden içinde eski ev olanı istedim düşüneyim dedi ve hala düşünüyor.Bende ileride başka bir yer bakmaya karar verdim..Hayırlısı diyelim.Herşey paraya dayanıyor..Bekleyip göreceğiz...

Size çok teşekkür ederim,hiç tanımadığım birçok çeşidi sayenizde gördüm..Somon amarylis ve diğer renklerini ilk defa sizin bahçenizde gördüm.Eminönünden bir kök aldım ama malesef açtıramadım.Ne renk olduğunu bile bilmiyorum...Zira aldığınız renk başka çıkıyor..Tekrar teşekkürler ve saygılar..

sonkez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2014, 00:50   #7362
Ağaç Dostu
 
YeniGine's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
Sevgili Güler Hanım, amarallis soğanlarınıza maşallah maşallah... Ne uyguladınız da böyle güzel oldular? Ellerinize, emeklerinize sağlık; soğanlara da, size de maşallah!..

hüzün, münevver48 ve uyap beğendi.
YeniGine Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2014, 09:21   #7363
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Sevgili YeniGine, pek de bir şey uygulamadım hatta üç sene oldu yerlerinden oynatmadım. Bu sene biraz bakım yapayım dedim. Ben de diplerini eştikçe bu kadar çok soğan olduklarını görünce şaşırdım. Neredeyse üç katına çıkmış soğanlar.
Adres bilgilerinizi özelime gönderin size de göndereyim bir iki tane.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2014, 08:51   #7364
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
BİR DÜZELTME

Sevgili arkadaşlar, bahçe sayfalarımı okuyanlar, yüklediğim fotoğrafları izleyenler, nisan-mayıs aylarında açan sümbüllerin, nergislerin çiçeklenmelerinin bitimindeki yazışmalarda sulamanın azaltılarak gübre takviyesi yapıldığını, yeşil yapraklarının kendiliğinden solana kadar kesilmemesi gerektiklerini okumuşlardır.
Bahçeye ekildikleri için, çiçeklenme bittiğinde etrafındaki otların daha rahat biçilebilmesi için ben bu yaprakları demet haline getiriyordum.

Burada yanlış yapıyormuşum. Forumdaki bir arkadaşımızın notlarını okurken bu demetlerin yapılmaması gerektiğini okudum. Kendisine attığım özel mesajla nedenini sorduğumda aldığım cevap aşağıda.

Lütfen sizler de buna özen gösterin.

" Güler Hanım, soğanlı bitkiler çiçekleri geçince 2 ay kadar düzenli sulanıp bir de takviye gübrelemesi yapılırsa gelecek yılın çiçek tomurcuğunu ve besin deposunu daha iyi oluşturur..
Tabi, bunun koşulu da bol güneş görmesidir yaprakların..Eğer siz zaten sınırlı sayıdaki yaprakları demet haline getirip bağlarsanız, bitkinin güneş alma yüzdesini azaltırsınız..

gilan, pria, OSMAN45 ve 7 kişi beğendi.
Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2014, 12:18   #7365
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Sevgili arkadaşlar, bu sabah bahçede birkaç soğan ekimi yapacaktım, önce erik ağacının altına gidip ceplerimi erik doldurdum. Niyetim çalışırken de ceplerimdeki erikleri yemek. Bu arada size daha evvel de söylemiştim; ağacın üzerinde hem eski meyveler var hem yeni çiçekler oluştu diye. Çiçeklerde yeni meyve oluşumları başlamış.

Buyrun.....

Name:  IMG_5596 (600 x 450).jpg
Views: 840
Size:  69.6 KB

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2014, 12:21   #7366
Ağaç Dostu
 
sonkez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-12-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 2,033
Kışa girerken yeşil erik işte bu harika...Bu nasıl bir erik ağacı acaba bilgi vermeniz mümkünmü..

sonkez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2014, 12:55   #7367
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sonkez Mesajı Göster
Kışa girerken yeşil erik işte bu harika...Bu nasıl bir erik ağacı acaba bilgi vermeniz mümkünmü..
..., sevgili sonkez bu da Güler atlası gibi bir şey desem, verdikçe veriyor.

Ben de bu ağacımı çok seviyorum. Üzerinde hem meyve çok oluyor hem de geç vakitlerde meyvesi yenildiği için özlem gideriyor. İşin komik yanı bu mevsimde üzerinde meyve olduğu için hamile arkadaşların aşerme zamanları da bayağı yardımcı oluyorum.
Bu konuda özelime gelen mesajlar çok komik oluyor.

Eğer hızlı rüzgar esmezse üzerinde erikler duruyor ama rüzgarlar başladığında dökülüyor. Manyas'daysam toplayıp toplayıp yiyorum.

Ağacın bir fevkaladeliği yok, meyveleri yeşilken yemek mümkün değil çok ekşi oluyor, daha sonra kızarmaya başlıyor ve tadları çok güzel oluyor. Çekirdeği ufacık, sulu sulu ve yumuşamadan kütür kütür yemek çok güzel.

Çelik zamanı ne zaman ise, bana yazsınlar ve isteyen arkadaşlara çelik gönderebilirim.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2014, 13:06   #7368
Ağaç Dostu
 
sonkez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-12-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 2,033
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim Güler hanım..Afiyet olsun..Öyle zamanda yaşıyoruzki kışı,yazı belli olmaz oldu.Ne ararsanız hemen,hemen bulmak mümkün.Bizim zamanımızda herşeyi vaktinde tüketiyorduk..Şimdiki nesil şanslı..

lusoari ve uyap beğendi.
sonkez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2014, 13:14   #7369
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
" .Şimdiki nesil şanslı.." diyorsunuz da evet şanslılar pek çok şeyde ama bizler daha sağlıklı daha güzelini yiyorduk sanki. O zaman yediğimiz domateslerdeki koku ve tat, şimdi şu zamanda yediklerimiz gibi miydi?

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-11-2014, 13:41   #7370
Ağaç Dostu
 
sonkez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-12-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 2,033
Bu konuda haklısınız..Herşey bollaştı göreceli olarak düne göre her şey çok daha mükemmel!
Peki dediğiniz gibi ağız tadımız ve sağlığımız ne durumda?
Herşeyi,her zaman bulamazdık ama bulduğumuzuda ağız tadıyla tüketirdik. Nerde o eski tatlar nerde...

Güler, pria, lusoari ve 2 kişi beğendi.
sonkez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-11-2014, 10:23   #7371
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,856
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sonkez Mesajı Göster
Bu konuda haklısınız..Herşey bollaştı göreceli olarak düne göre her şey çok daha mükemmel!
Peki dediğiniz gibi ağız tadımız ve sağlığımız ne durumda?
Herşeyi,her zaman bulamazdık ama bulduğumuzuda ağız tadıyla tüketirdik. Nerde o eski tatlar nerde...
Şimdikilerin o tatları anlayacak zamanı, ilgisi, bilgisi ve damak tadı yok zaten. O yüzden önemli değil. Yemek yerken küçüğü diğer elindeki telefona cevap yetiştirmeye çalışıyor veya tablete bir şeyler yazıyor. Büyüğünün gözü televizyonda aklı biraz varsa haberlerde, uçuyorsa dizilerde veya moda programındaki birbirine hakaret eden genç kızlarda. Teknolojiye erişemeyen ufaklıklar içinse kızartmanın yetiştiği yer, ortam, ilaç, gübre, tat, yağın cinsi vs. önemli değil, ketçap ve mayonez varsa sorun yok...Tabi saçma sapan insanı gereksiz yere yoran şeylerin dışında hayatın kendisi de çok hızlı akıyor artık. 90 lı yılların başında cep telefonu yoktu, 80 lerin başında ise ev telefonu bile yoktu neredeyse...Peki nasıl yaşıyorduk biz?
Yaşamın kalitesi arttı (en azından pek çoğumuz için) Teknolojiye, hıza kızsak ta rahatlığı güzel. Yakışan mümkün olduğunca güzellikleri unutmadan yaşatmaya çalışmak herhalde.

...Nerden nereye getirmişim konuyu yav...

Güler, pria, hcorak ve 2 kişi beğendi.
TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-11-2014, 11:29   #7372
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi TCM Mesajı Göster
...Nerden nereye getirmişim konuyu yav...
Ne güzel yapmışsınız da konuya değinmişsiniz.

Çok isabetli bir teşhis ve size bütün kalbimle katılıyorum. Biliyor musunuz ben hep şükrederim; çok mutlu bir çocukluğum oldu diye.
Mahalle... mahallede oynamanın doya doya tadına vardım. Kâh, ağaçlara tırmandım, kâh denize girdim, komşu bahçelere dalıp meyveler de çaldım, istop da oynadım sek sek de, topaç da çevirirdim, misket de oynardım.

Arkadaşlarımla kavga da ederdim, döverdim de onları. İnanın hiç birinden dayak yememişimdir, hep oyun kuran elebaşı olmuşumdur.

Grup halinde kütüphanelere de gittim, gezilere de, velhasılı doya doya yaşadığım mutlu bir çocukluğum oldu.
Şimdiki apartman çocuklarından çooook farklı.

Kalabalık bir ailemiz vardı. Yemek saatlerinin düzenine uymamız istenirdi. Bizler de buna özen gösterirdik.
Bu durumda da düzenli ve sağlıklı beslenmemize de dikkat ederlerdi.

TV. yurdumuza gelene kadar en büyük eğlencemiz radyo dinlemek ve pikap çalmaktı....insanın those were the days (o eski günler..) diyeceği geliyor... bence daha güzeldi.

gilan, mozen, pria ve 7 kişi beğendi.
Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-11-2014, 16:30   #7373
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,856
Olayın güzel tarafı da herkesin kendi çocukluğundan mutlu olması... Küçüklüğümüzde halamlara (köye) tatile gittiğimizde dönmek istemezdik. Hele bahçe evlerine gittiğimizde keyfimize diyecek olmazdı. Orada elektrik yoktu oysa, geceleri gazlı lamba (çırakma derlerdi) ışığında komşular toplanır muhabbet ederler, elde avuçta kurumuş, kurutulmuş, taze ne varsa yenirdi. Tabi hepsi doğal. Tek korkumuz dışarıda olan, ışığı olmayan tahtaların üzerine kurulmuş uyduruktan yapılmış, önünde bezden bir örtüsü olan tuvaletti. Gece tuvalet ihtiyacımız gelmesin diye dua ederdik. Ulaşım vs. yaygın olmadığından şu an yazlığımızın olduğu yaylaya yılda bir iki anca gelir, geldiğimizde bayram ederdik. Allaha şükür şimdi çocukluğumuzda imrendiğimiz yerde iyi-kötü kendi evimiz, altımızda 98 modelde olsa arabamız, küük bir bahçemiz ve istediğimiz zaman buralarda oyalanabileceğimiz gelirimiz var. Ama 16 yaşındaki oğlum kaç kere geldi bu yaz dersiniz... Bir elin parmakları sayısını geçmez, sebep internet yok, arkadaşları yok. Kız biraz daha ufak ta zorla getirebiliyoruz, bir kaç sene sonra onu da bulamayız. Biz küçüklüğümüzde gelenlere gıpta ile bakardık. Babamla bazen konuşuruz da, onun gençliğindeki zorluklar, olanaksızlıklar ise bize anlamsız gelir. Yani onun gençliğini yaşamak istemeyiz kardeşlerimle...
- Eşler zamanla birbirine benzer.
- Allah herkesin dağına göre kar verir.
Yukarıda beğendiğim ve inandığım sözler var. İnsanlar zamanla içinde bulundukları şartlara, insanlara uyum sağlayıp benimsiyorlar. Yoksa halimiz nice olurdu...
Oğluma "bilgisayar başında saatlerce ne yapıyorsun anlamıyorum" demiyorum artık. Geçenlerde facebook ta kelimelik diye bir oyun var, biraz takılayım dedim bir baktım iki saat geçmiş. Geçmişi özlesekte halimize şükretmek lazım. Yoksa çok değil altı yedi sene öncenin cazırrr-cuzurrr sesli dial-up bağlantılarına bile dönmek ağrımıza gider herhalde.

Bu arada 70 doğumluyum.


Düzenleyen TCM : 06-11-2014 saat 16:32 Neden: Anlam bozukluğuna yol açan iki kelime düzeltildi.
TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-11-2014, 18:07   #7374
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Sormayın sayın TCM, ben de bu köye yeni geldiğimde dediğiniz gibi tuvalatler evden hayli uzakta bahçenin ucunda bir yerdeydi.
Bizim köyde evimiz yoktu o zamanlar, eşimin akrabalarında kalırdık. Ben de tuvalete gideceğim zaman Oğuz'u uyandırırdım, el feneri yardımı ile giderdik. Köyde elektrik yoktu. Ama şimdi hatırlıyorum da yaz aylarında gökyüzü binlerce yıldız içinde parlardı. Elimi uzatsam tutacakmış gibi hissederdim.
Köylülerden duyardım" bu gece domuzlar indi, bu gece çakallar geldi" diye de onlardan korkardım, aslında gece yıldızlar altında uyumayı bile isterdim.

Oooo siz bayağı gençsiniz, maşallah. Benim oğlum 1971 li.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-11-2014, 16:33   #7375
Ağaç Dostu.
 
MSaygin's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-01-2006
Şehir: Adana
Mesajlar: 1,794
Galeri: 36
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Ama şimdi hatırlıyorum da yaz aylarında gökyüzü binlerce yıldız içinde parlardı. Elimi uzatsam tutacakmış gibi hissederdim.
Yazları elektrik gitti mi yaylalarda yine böyle oluyor. Akıllı telefonlarda bir uygulama var, gökyüzüne tutuyorsunuz telefonu, oradaki yıldızın adını yazıyor ve içinde bulunduğu yıldız grubuna göre resimlerini çiziyor; Night Sky.

Eski insanların yıldızları gözleyip, burç sembollerini nasıl oluşturduklarını anlıyorsunuz, çok keyifli.

Name:  nightsky.jpg
Views: 2080
Size:  57.3 KB

MSaygin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-11-2014, 19:41   #7376
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 25-01-2012
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 23
Sevgili Güler hanım Bahçeniz için söylenebilecek herşeyi arkadaşlar söylemişler ama bence bir okadar daha övgüyü hakediyor,elinize emeklerinize sağlık.Bilgilerinizi ve çiçeklerizi de cömertlikle paylaşmanız takdire değer. Bugüne kadar siteyi dolaştığım halde pek fazla birşey yazmamıştım ancak bahçenizi gezince yazmadan edemedim.Bir yıldır benim de bahçe ve çiçeklikli terasım var,sizlerden öğrendiklerimi ufak ufak uygulamaya çalışıyorum fakat bu yolda daha çok mesafem var diye düşünüyorum. İki yıl önce bahçıvanlık kursuna da devam ettim.Umarım bundan böyle ben de sizler gibi çiçeklerimin güzelliklerini paylaşırım sevgiler.

gilan, pria, OSMAN45 ve 3 kişi beğendi.
ryhnckmk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2014, 12:08   #7377
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Sayın ryhnckmk, ne kadar naziksiniz... teşekkür ederim.

Eminim ki sizin bahçeniz de terasınız da ileride çok daha güzel olacaktır, yeter ki içinizdeki bu şevk ve sevgi bitmesin.

Toprakla uğraşmak, ektiğiniz minicik bir tohumun topraktan başını uzatarak size " merhaba" demesininin içinizdeki sevgiyi perçinleştirmesi kadar güzel ne olabilir ki?
Bü güzellikler insana yaşam sevinci katmakta daha da güzelini yapabilmek için güç vermekte.
Ne güzel... emekli de olmuşsunuz şimdi tam zamanı, vaktiniz de bol bol olur, dilediğinizce yoğurursunuz toprakları, dilediğinizce konuşursunuz bitkilerinizle.
Bedeniniz yorulsa bile gönlünüz coşar, yaptıkça yapmak istersiniz, yatağa girdiğinizde ertesi günü yapacaklarınızı düşünerek sabahı zor edersiniz veya benim gibi gecenin bir yarısında elinize aldığınız fener ile adımlarsınız bahçeyi.

Nasıl olacak, nasıl yapacağım diye hiç kafanıza takmayın yeter ki başlayın, gerisi çorap söküğü gibi geliyor inanın.

Yapmak istediklerinizi de istediğiniz tohum ve çelikleri de arkadaşlarımızla paylaşmaya çekinmeyin. Hepsi yüce gönüllü insanlar, paylaşmaya da, bilgi vermeye de gönülden razılar. Bu bütün agaclar.net üyelerinin içine yerleşmiş bir duygudur.

Üyeliğiniz 2012 senesinde ve sadece 13 mesajınız var, neden? Lütfen daha sık aramıza katılın, sohbetlerimize de iştirak edin, bu bizleri mutlu eder.

Bahçenizin fotoğraflarını da görmeyi heyecanla bekliyoruz.

pria, edelvays58, uyap ve 1 kişi beğendi.
Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-11-2014, 22:49   #7378
Ağaç Dostu
 
samur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-11-2014
Şehir: amasya
Mesajlar: 921
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler Mesajı Göster
Sevgili Sabah, çok haklısın. Yavaş yavaş aklıma geldikçe yazayım. Sitemizde okumak istediğim o kadar çok şey buluyorum ki.
Sorularından bazılarına şimdi cevap vereyim.
Bahçe düzenlemesi için hiç profesyonel yardım almadım.
Hayalimde de bir bahçe örneği yoktu. Plan ise hiç yoktu. Genelde sevdiğim bitkileri kullandım. Tabi bazen çok istediğim halde ve 3-5 defa denememe rağmen yöre iklimine uymayan bitkilerimi yaşatamadım, ama pes etmedim hala da uğraşıyorum.
Bahçeye bir limonluk yaptım (hikayesini daha sonra anlatırım) dış mekanda yetiştiremediklerimi saksı içinde orada tutuyorum ve kendi kendime oh bende de var ya diyorum..
Bu konuda hiç eğitim almadım. Bol bol kitabım var onları okuyorum, bu bana uyar, yok şunu nu mu denemeliyim diye fikir yürütüyorum.
Mesela; daha evvel siteye yüklediğim 8 şeklinde bir kaaranfil sepetim var. Belki görmüşsünüzdür. Onu yapmam çok enteresan oldu.
Eşim İstanbul'da işi dolayısıyle ben de Manyas'tayım, o hafta sonu gelecek. Bütün gün elimde kağıt kalem, bahçeyi talan ediyorum. Nereye ne yapabilirim diye.
Bu arada çok da ot yolmuşum , yorgun argın eve girdim, banyo yapıp yattım. Saat herhalde 21.00 cıvarı, o kadar yorgunum ki ellerimi kremledim yatak çarşafları batmasın diye birer de poşet geçirdim, bir de 1 asprın aldım.
Vallahi yatakda sağdan sola dönerken bile inliyorum. Allahtan eşim yanımda değil, yoksa kendini öldürüyorsun, kafana takdığını hemen yapmak istiyorsun diye kıyameti koparıyor.

Yorgunluktan başladım ağlamaya hem de avaz avaz. Neyse, aklıma sepeti yapmayı koydum. Koydum da sepeti ne ile yapayım, lavantin mi kullanayım, şimşir mi?
Tamam, Lavantin kullanacağım daha hoş olur, miss gibi de kokar.
Peki acaba kaç lavantin gerekiyor? Hayalimde kuruyor, sayıyorum ama bir türlü işin içinden çıkamadım. Bir de baktım ki saat olmuş gecenin 2.30 u. Sağa dön olmuyor, sola dön olmuyor. Olacak gibi değil; Güler kalk kızım ölç dedim.
Elime bir fener aldım, çıktım bahçeye. Sepeti yapmayı planladığım yere geldim, başladım adımlamaya çünkü lavantinleri 30cm de bir ekeceğim.

Bir büyük, bir de küçük daire canlandırdım kafamda. 120 tane lavantine ihtiyacım var. Ohhh be dedim kendi kendime. Ama o halimi bir gözünde canlandır. Gecenin karanlığı ve saat 2.30, benim üzerimde beyaz uzun bir gecelik, elimde fener bahçede daireler çizerek adımlıyorum. Eğer komşulardan biri o saatlerde uyanık olsa da beni görseydi kimbilir ne korkardı.
Sepet hikayem bu, lavantin hesabını yaptıktan sonra da eve gidip mışıl mışıl uyudum.
Guler abla şuan bahçeni sanal olarak gezmekteyim.Herşey çok güzel olmuş.Emeğine sağlık.Yazdıklarını okuyunca bir parça kendimi buldum.Bağ evi alma planım var eger nasip olursa çok güzel planlarım var.Az önce okuduğum 8 şeklindeki karanfil yaparken yaşadığın olay gibi şeyler yaşanabilir.Olursa paylaşırım.Seni ziyaret etmek tanımak çok isterdim ama o tarafa yolum düşmesi biraz zor.Ama kısmet!
Herşey gönlünce olsun

pria, aleydi ve uyap beğendi.
samur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-12-2014, 02:26   #7379
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 27-05-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 42
Güler hanım, merhaba. Tüm hafta sonumu güzel bahçenizi dolaşarak ve cömertçe paylaştığınız deneyimlerinizi not ederek geçirdim diyebilirim. 192. sayfada bu geziye ara veriyorum. Sadece bitkilerinize değil muhteşem enerjinize de hayran oldum. Bol çiçekli günler dileğiyle, sevgi ve selamlar.

pria, sonkez ve uyap beğendi.
bağ bahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-12-2014, 10:07   #7380
Moderatör
 
Güler's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,401
Galeri: 103
Sayın bağ bahçe, teşekkür ederim.
Profil bilgilerinden doktor olduğunuzu okudum, siz benden çok daha iyi bilirsiniz şüphesiz; insan toprakla uğraşıp, yapmayı plânladığı şeyleri bir an evvel tatbik edebilmek için öyle bir enerji ile doluyor ki.... hele yaşı benim gibi ilerlemiş olduğunda zamanın az olduğunu da işin içine katınca.
Eeee ne yalan söyleyeyim çok da keyif alıyorum.

İnşallah sağlığım elverişli olur, ömrüm de olursa, toprağı mıncıklamaya devam ederim.

Yolunuz düşerse bekleriz, mutlu oluruz.

Güler Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:12.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024