11-07-2013, 13:44 | #6663 |
Moderatör
|
Sütleğen (üçüz çiçekleri) yavaş yavaş renklenmeye başladılar. Kendilerine ayırdığım bölümde çıkanlar bunlar kadar güzel ve canlı değiller.Güllerin arasında kendiliğinden çıkan bu köklere dokunmadım, bayağı geliştiler. |
11-07-2013, 14:32 | #6665 |
Moderatör
|
Eminim ki bazılarınız bu caniliktir diyeceksiniz ama ne yapayım başka yolu yok. Nasıl yapar eder de bu dozdozlardan kurtulurum diye sormadığım ziratçi, okumadığım yazı kalmadı. Hep ilacı yok, elle mücadele edeceksiniz dediler. Ben ne zaman bahçede dozdoz avına çıksam, eşim de oğlum da yanımdan yüzlerini ekşilterek uzaklaşırlar. Bakın bu güzeller güzeli gülümün içine yerleşmişler, sanki babaların konağı. Başlıyorlar kemirmeğe. Gül açmaya yüz tutmuşsa kemirilen dişi organ-erkek organ -yumurta hücresi-tohum taslağı hepsi bozuluyor ve gül daha açamadan soluyor. Kırpık kırpık bir hal alıyor. Ben de alıyorum makası elime, yakaladıklarımı hallediyorum, bazıları uçup kaçıyolar ama yine dolaşıp dönüp geliyorlar. |
13-07-2013, 23:49 | #6668 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Almanya
Mesajlar: 261
|
Alıntı:
|
|
15-07-2013, 10:51 | #6669 |
Moderatör
|
Ben eriği çok severim. Sert sulu erik dediniz mi, ağzımın suyu akar adeta. Bu yüzden bahçemizde bol miktarda erik ağacı var. Hatta kışın Ocak ayında bile erik veren ağacımız var. Biz evvece bunlara can erik derdik, şimdi papaz eriği oldu adları. Bir de ağacın çiçeklerini çok beğendiğim için süs eriği ağacı dikmiştik bahçeye. İlk seneler harika çiçekler verdi ama sonra sanırım o da anladı ki ben eriği çok seviyorum, başladı meyve vermeye. Çok şaşırdık, kırmızı kırmızı sert erikler verdi. Tadı hafif mayhoştu, meyve olarak ben pek sevmediysem de konu komşu bayılıyorlardı. Poşetini kapan, marmelat yapacağım, erik suyu yapacağım diye toplamaya geliyordu. Ağacın da maşallahı vardı, bir bereket bir bereket sormayın. İki sene önce bayırdaki meşelere dadanan tırtıllar, bu ağacı da kurban ettiler. Oğuz da ilaçlamada geç kalınca, bizim önceleri süs eriği diye ektiğimiz, daha sonra bol bol meyve veren ağacımız kuruyup gitti. Şimdi bahçede bir ağacımız daha var, verdiği meyve sayısı az, ama yeşil yeşil o kadar iri erik veriyor ki. Tadı ise muhteşem. Hem sulu hem de kütür kütür. Oğuz sabahları erkenden bahçeye çalışmaya çıkıyor, ben de uyanınca hemen çay suyunu koyup, balkonu yıkıyorum. O da adet edindi, o güzel erikten hergün bir tane koparıp bana Günaydın diyerek balkona uzatıyor. O kadar hoşuma gidiyor ki. Merak ediyorum ama sormaya da çekiniyorum; kaç tane daha kaldı diye. İnşallah bu ayı geçirecek kadar her gün bana bir tane daha erik gelecek kadar kalmıştır. [ ATTACH]426515[/ATTACH] |
15-07-2013, 17:18 | #6671 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Biz de ilk sene süs eriğimizin meyvelerini görünce hem çok şaşırmış hem de sevinmiştik. Ben ağaçtan koparıp hemen yemeyi çok seviyorum. Bitiremediklerimi de her yıl az şekerli çok lezzetli erik marmeladı yapıyorum. Bir de süs şeftalimiz var öyle.. Hem muhteşem çiçekler açıyor; koyu fuşya ve katmerli hem de çok lezzetli şeftali(cik)ler veriyor. Ağustos gibi olmaya başlarlar. Dört gözle bekliyorum onları. Birazı yemelik, çoğu yine marmelad.. Meyveleri olgunlaştıkça bir de güzel kokmaya başlıyorlar ki, ağacın yanından geçmek bile mutluluk.... |
|
15-07-2013, 21:18 | #6672 |
Moderatör
|
Sevgili Eser İlhan, Emirgân Korusundaki süs ağaçlarına olan hayranlığımdan ben de bahçeye süs eriği, süs şeftalisi, süs kirazı ve süs elması diktim. İlk birkaç sene çiçeklerini seyretmek büyük mutluluktu. Önce kiraz öldü, sonra şeftali elma ile erik senelerce kaldı. Erik başladı meyve vermeye, elma da sanki verir gibi oldu, ama meyveleri iğdeden daha büyük değildi. Geçen sene erik de gitti. Şimdi tek başına elma kaldı, o da ne kadar yaşar bilemiyorum. Berberisler o alana başladı hücum etmeye.... |
15-07-2013, 22:10 | #6673 |
Ağaç Dostu
|
Süs kirazım da var ama meyve vermiyor. Bu sene dipteki aşı yerinden çürüme yaptı. Nuri Bey'in direktiflerine uyarak tedavi uyguladım. Şimdilik iyi.. Ama çok büyüdü yeri dar geliyor. Dışarı parka çıkarmayı bile düşünebilirim. Sizin anlattıklarınızdan yola çıkarak çok yaşamadıklarını düşündüm şimdi ama İ.Ü. Tıp Fakültesinin dekanlık bahçesinde bir tane devasa var. Ben de ondan özenip dikmiştim zaten. Bakalım.. Şimdilik izlemedeyim |
17-07-2013, 16:16 | #6674 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Güler Abla, sütleğenlerin yaprakları sonradan mı alacalanıyor acaba? Tohum takasta sizden gelen tohumlardan ekmiştim, şuan hala düz yeşil renkteler? |
|
18-07-2013, 11:18 | #6677 | |
Moderatör
|
Alıntı:
Göndermelerini bekliyorum. |
|
18-07-2013, 11:40 | #6678 | |
Moderatör
|
Alıntı:
Sahi yaaa o kısmı çalışmıştım bir zamanlar.... Teşekkür ederim, hatırlatman iyi oldu. Bizim ufak torun bizde, istekleri bir türlü bitmiyor ki; dedesini de beni sulta durduruyor. Bu zaman zarfında Foruma sık sık girmeye imkânım olamayabilir. |
|
18-07-2013, 11:54 | #6679 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Merhabalar. Uğramayalı baya olmuş.bahçe almış başını gitmiş.herzaman ki gibi herşey çok keyifli ve güzel.herşey gönlünüzce olsun. Sevgiler selamlar |
18-07-2013, 12:20 | #6680 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-05-2013
Şehir: DÜZCE
Mesajlar: 535
|
Alıntı:
|
|
18-07-2013, 12:39 | #6681 |
Moderatör
|
Şükürler olsun seni bize kavuşturana. |
18-07-2013, 14:31 | #6682 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
|
20-07-2013, 20:59 | #6689 |
Moderatör
|
Çim alanın bu bölümünde ayrık otları hızla yayılmaya başladı. Ayrık otları bir derttir. Ucundan bir tutup çekin bazılarının boyu çaktırmadan bir metreyi bulabilirler. Vakit ayırıp da elle yolmaya başlamazsanız çabucak yayılırlar. Bugün vakit ayırdım epeyce yoldum, daha da var. Çiminize sık sık kuşlar iniyorsa hemen çimi inceleyin, ufak bir tabaka kaldırıp toprağa bakın kurtçukları göreceksiniz, hemen ilaçlamaya başlayın. Biz yarın ilaç yapacağız. Şimdi tam da kurtlanma zamanıdır. |
|
|