22-05-2007, 13:49 | #1 |
Moderatör
|
Güler / Bahçe
Bu da benim bahçem... Bahçenin bulunduğu şehir : Balıkesir-Manyas Bahçenin büyüklüğü : 10.000 m² Güneş, rüzgar, yağış, tuzluluk vb koşulları: Güneş, yağış güzel, mevsimine göre de rüzgârlı. Bölgenin Soğuğa Dayanıklılık Haritasındaki yeri : 8b Bahçenin türü: yazlık ve hobi Bahçenin geçmişi hakkında bilgi verir misiniz? Önceki hali nasıldı?: Dağ eteğinde hafif meyilli bir alandı. Düz olan kısmında ufak bir köy evi yapıp, kendi zevkimize göre düzlükler elde ettik. Oldukça bakımsız, taşlık bir araziydi. Kaç yıldır bahçenizle uğraşıyorsunuz?: Aşağı yukarı onbeş yıldır. Başlangıçta tasarım yaptınız mı? Profesyonel yardım aldınız mı? : Her iki soruya da cevabım hayır. Bahçenin var olan durumunu gösterir, çizilmiş plânı var mı? Varsa ekleyiniz: Yok Bakımı nasıl yapılıyor?: Kişisel Bahçede bulunan ek alanlar: Limonluk, çardak Bahçe için hayaliniz, idealiniz var mı?: Şimdiki hali hoşuma gidiyor, belki bir süs havuzu olabilir. Bahçede bulunan bitkilerin listesi(ağaçlar, çalılar ve diğer bitkiler): Şu an sayabilmem mümkün değil, cevabı daha sonra eklerim. Özellikle ilgilenip, yetiştirdiğiniz bitkiler var mı?: Hepsine özeniyoruz.(Güllere, bağdaki üzümlere, meyve ağaçlarının hepsine. vb.) Üretim, çoğaltma yapıyor musunuz? Ailemiz için, satış gibi bir olayımız yok. Bahçedeki su durumu ve sulama koşulları nasıl? : Suyumuz var, 65m derinlikten su çekiyoruz. Suyumuzun durumu iyi. Çimler ve arka bahçe otomatik bilgisayar ile sulanıyor. Sebze bahçesi ve güllerin çoğu damlalıklı sulama ile sulanıyor, Yer yer de hortum kullanıyoruz. Su tasarrufu içi neler yapıyorsunuz: Bitkilerin ihtiyaç duyduğu oranda su kullanıyoruz. Fazla su yine toprak tarafından emiliyor. Toprak özellikleri: Kaliteli bir toprak yapısı yok, o yüzden yanık hayvan gübresi kullanarak ıslah etmeye çalışıyoruz. Kompost yapıyor musunuz?: Yeni yeni deneme aşamasındayız. Bahçenizde yaptığınız hatalar oldu mu?: Hem de pek çok. İyi ki yapmışım dedikleriniz neler: Ev yapıp, istediğim pek çok bitkiye sahip olmak, çoğu zaman da İstanbul'un kargaşasından uzak sakin-huzurlu bir ortamda olabilmek. |
22-05-2007, 15:21 | #3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-05-2007
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 701
|
Sn Guler Bahçeniz hakikaten muhteşem. Nazar değmesin. |
23-05-2007, 00:03 | #4 |
Moderatör
|
Sayın Meksika Benim bahçem oldukça büyük 10 dönüm. Bu hale getirmek 10 senemi aldı ama şimdi çok keyif alıyorum hakikaten her bitkinin kökünde parmağımın izi vardır, uğraşım karşılığını kat kat verdi. Fotoğraf çekmede acemi olduğum için size istediğim detayda resim gönderemiyorum, becerebilirsem başka resimler de göndermek istiyorum. Güllerin sardığı kameriyede çay içmenin güzelliği bambaşka keşke sizlere de ikram edebilme fırsatım olsaydı. Bu güzelliği görmek için her hafta sonu Manyas'a kaçıyorum. Selamlar. Ben de bu halini seviyorum. |
23-05-2007, 13:03 | #6 |
Ağaç Dostu
|
Iyi gunler Guler hanim, guzel bir bahceniz var. Yalniz sormadan edemiyecegim, Dunyanin her yerinde su sorunu var. oralarda su sorunu yokmudur? yoksa bile bu yaz kuraklik basgosterebilir ve bahcenizdeki sulama sekli ilginc. Sizlere suyu bol olan guzel yazlar dilerim. |
23-09-2007, 20:30 | #7 |
Moderatör
|
Arkadaşlar, deliliğim son safhada. Biliyorsunuz çimlerimle başım büyük dertte. Ama bu arada o bozuk sararmış çimlerin arasında yemyeşil çıkmış su otları yokmu beni kahrediyor. Geniş yapraklı bitkileri öldüren ot ilacı ona tesir etmiyormuş. Elle tek tek toplamak gerekirmiş. Deliye postaki saydırmak misali hani. 1000 metrekare alanda tek tek ot topla. O kadar da inatçı otlar ki kendisi geliyor kökü toprakta kalıyor. Hele şimdi tohuma da geçmişler. Vay anam vay. Eşime dedim ki ben şimdi büyük bir bardak içine roundoplu (ot ilacı) su hazırlıyacağım ve bu otların yapraklarını tek tek bu ilaçlı suya batıracağım. Ancak o şekilde köklerine tesir eder ve kururlar. Bana bir bakışı vardı görmeliydiniz, gözleri faltaşı gibi açılmış, hayretle, şaşkınlıkla bakıyordu. Kahkahayı bastım, ciddi olduğuma inanmadı birtürlü. Ne dersiniz, yoksa ben hakikaten mi üşütüyorum, bu çimler beni delirtti mi? |
11-11-2007, 20:50 | #8 |
Moderatör
|
İyi akşamlar sevgili iklimsiz. Bahsettiğin çiçekler arasında taşkıran'ı tanımıyorum veya başka bir isimle biliyor olabilirim, hemen araştıracağım. Evvelki seneye kadar Frezya soğanları bende de mevcuttu. Ama bahçeyi bellemek ve ot yolmak için gelenlerin başından bir saat kadar ayrılmam onların sonu oldu. Hepsi güme gitti, tekrar da edinememiştim. Benimkiler hoş kokulu ve sarı renkteydiler. Eğer mümkün ise Frezya rica edebilirim. Bildirebilirsen özelinize adresimi yazarım. Sevgiler. |
11-11-2007, 21:31 | #9 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Guler Frezyalar daha filiz vermedi, uygun boyuta gelince senin için seve seve yollarım. Taşkıran maceramı ise hiç sorma Eskiden evimizde vardı sonra bir talihsizlik sonucu yok olup gitti. Saxifraga stolonifera latince adlı, bizde ise gelin teli, sakallı dede **** taşkıran adıyla biliniyor. Taşkıran denmesinin nedeni yapraklarını kaynatıp içilen suyun böbrek ve safra taşlarını kırmasıymış. Onca aramama rağmen bulamayınca ben de tohum satın almıştım. Sevgili Arzu Kasapoğlu küçük bir kök verdi sağolsun çok ta sağlıklı. Tohumlar henüz filizlenmedi bende merak ediyorum bakalım nasıl bir şey çıkacak. |
05-12-2007, 23:03 | #10 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
05-12-2007, 23:07 | #11 |
Ağaç Dostu
|
Bu işlem yaz mevsimende zayıflayan çimlerinizin ilk baharda güçlenmesini sağlıyacaktır. Mayıs ayının 2. nci haftasından sonra çimleri yüksek olarak biçiniz. (4 veya 5 cm.) su otlarının tohum vermesini önlerseniz şikayetiniz ortadan kalkacaktır. Saygılar sunarım. |
05-12-2007, 23:43 | #12 |
Moderatör
|
İyi akşamlar sevgili dost.bahçıvan. Nasılsınız? Şu çimlerden çektiğimi bir Allah bilir bir de ben. Başıma gelmedik kalmadı, deliler gibi uğraştım 1 dönüm araziyi çimledim. Alt yapısı (sulama ile de eşimle çok uğraştık) ayrı bir dert, bakımı ayrı dert. Dert diye sızlanmama bakmayın, uğraşmak da hoşuma gidiyor. Hele biçimden sonra otomatik sulamayı seyrederken mest oluyorum. Bu sene beni çok üzdüler, su otları felaketti. Çimden 10-15 cm daha fazla yükselip görüntüyü bozuyorlardı. Tek tek ilaçladım. 1080 tane otu ilaçlı suya batırıp çıkarttım. Sonra da mantar hastalığı başgösterdi. Sayın Mine Pakkaner'in dediklerini harfiyen yaptım, hem de 3 sefer. Görüntü hala güzel değil. Baharı bekliyorum, sonrası Allah Kerim misali.... Tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. Saygılar... |
05-12-2007, 23:52 | #13 |
Ağaç Dostu
|
Sn. Güler Hn. Mesleki tercübelerime göre onladğım kadarı ile çimlerinizde Çökertme dediğimiz bir hastalığın belirtileri var. Sonbahar aylarında (Mantarların güçlendiği zaman) Pas hastalığı da meydana gelmiş. Bu zamanda yapılacak engüzel işlem çimleri güçlendirmektir. İstanbulun Anadolu yakası ve Kocaeli civanda iseniz Makina ve teknik olarakta yardımcı olabilirim. |
06-12-2007, 08:14 | #16 |
Moderatör
|
Günaydın sayın dost.bahcıvan, nasılsınız? Akşamki yazılarınızı okudum tekrar. Bu konuyu bu sayfada yazışıyoruz diye inşallah ikaz almayız. Bakın benim çim alanım 1000 m2. Çimlendirmeyi kendim yaptım. Kapak toprağını hazırladıktn sonra bahçeyi 10 ar m2 bölerek ipler çektim. m2 hesabına 70-80 gr 5li karışık tohumu karınca ilacı ile biraz da dere kumu koyarak serptim. Daha sonra kapağı örttüm ve Wolf'un start gübresini de serpip sulamaya başladım. Aşağı yukarı 2 sene hiç problemsiz yürüttük. Daha sonra bazı yerlerde yoncalar çıkmaya başladı. (arazi açık mutlaka rüzgar ile tohum geliyordur) o alanları da temizleyip yeniden ekimler yaptım. Ama bu yaz, çimde yer yer kurumalar oldu daha doğrusu sararmalar başladı ve giderek büyüdüler. Alan aynen çiçek bozuğu geçirmiş bir surat gibi oldu. Köklü numuneler taşıdım tahlil ettirdim. Resimler çekip siteye yükledim, tarifler verdim. Sarı olan yerlerden çektiğim çimler elimde kalıyordu, aynen kemoterapi görmüş kafa gibi. Hemen çimleri biçtik ve aeratör çektik. Arkasından İzmir'den getirttiğim Huwasan ile iyice bir dezenfekte ettim. 2 gün bekledim akabinde Sportak uyguladım Benlate bulamadığım için kullanamadım. 2 gün daha bekledim birer hafta ara ile Turfset uygulaması yaptım. Daha sonra da M.A.P yerine geçen bir gübre daha verdim. Ama bunu daha sonra verdim. Aradan 1 ay geçti baktım değişen birşey yok. Aynı prosedürü tekrarladım. Hatam sulamaları akşam geç saatlerde yapıyordum hemen sabah erken saate çevirmek ve aralarını açmak oldu. Gelelim neticeye; Bahçe yer yer yeşil, yer yer yolunmuş kaz gibi, yer yer de toprak (ufak bir çapa ile bazı değişik ot çıkan yerleri temizledim) Yani hiç mi hiç iç açıcı değil. Genelde kar yağdığında karın üstüne gübre ASROY gibi serperdim o kar suyu ile yavaş yavaş erirdi ve bahara güzel bir çim olurdu. Şimdi yine geçen hafta kar yağdı büyüklük bende kalsın misali ben yine karın üstüne gübre serptım, artık kendisi bilir. oldu oldu olmadı basacam ayrık tohumunu. Derdimi dinlediğiniz için teşekkürler. |
06-12-2007, 23:43 | #18 |
Ağaç Dostu
|
Sn. Güler Hn. Yazınızı okuduktan sonra bahçenizde gezmiş gibi oldum. Tahminim doğru çıktı. Sizin bahçenizde çökertme hastalığı var. Çimler yeşil görünse bile köklerinin zayıf olduğunu göreceksiniz. Hava müsaid olduğu zaman ilaçlamayı yapınız. 20 L su karıştırılmış ilaç 1000 m2 için hesaplandı. İlaç 20 cm yüksekten yapılmalıdır. |
07-01-2008, 17:05 | #22 |
Ağaç Dostu
|
10 Dönüm arazi mükemmel , inanın size imrendim Güler hanım , ben 250 m2 bahçeyi bir şekle sokmak için 2 senedir uğraşıyorum , sizin 10 senelik çabanızı düşünemiyorum bile . Bahçenizin fotolarını hep ilgi ile izledim , her köşesinden emeğinizin karşılığını aldığınızı gördüm hele o sardunyalarınız ! Tebrikler. |
07-01-2008, 19:52 | #23 |
Ağaç Dostu
|
Bu gülü ilk gördüğümde zaten resime baka kaldım . Güler Hanımcığım ne yapıp edip bu gülden çelik almam lazım, içim gidiyor buna. Güler Hanımın bahçesinden bir kaç resimde ben yayınlıyayım dedim . Mayıs aylarına doğru bu bahçede bir toplantı yapılabilinir değil mi? Sevgiler |
07-01-2008, 20:58 | #24 |
Moderatör
|
Sevgili deportivo, evet tahmin edemiyeceğin kadar çok çalıştım. Dedim ya her bir karış toprağında tırnaklarımın izi vardır diye. Ama şükürler olsun, hem sebze bahçemde hem de çiçeklerimde karşılığını gördüm. Sana bir hikayemi anlatayım; Hemen balkondaki sardunyaların önüne glayör soğanlarını ekiyordum. Ekeceğim soğanlar 150 den fazla, başımda şapka, elimde eldivenler, ayağımda çizmeler. Sabahtan öğleye kadar diğer işlerle uğraşmışım bahçede. Sıra Glayör soğanlarına geldi. Öğlen yemeği filan hak getire, akşama doğru bir çay içerim diye hesaplamışım. Bu sırada bahçe kapısının önünde bir araba durdu, içinden biri erkek üçü bayan 4 kişi indiler. Mesafe uzun, ben de miyop olduğum için uzağı fazla seçemiyorum. Demir kapıyı açıp içeri girdiler bana doğru geliyorlar ama ben tanımadım gelenleri. Bizim köyden değiller. Şişmanca olan bey ''affedersiniz, ben bir sonraki köyün orta okul müdürüyüm, arkadaşlar da Balıkesir'den gelen öğretmen arkadaşlar, duymuşlar; bu köyde bir İstanbul'lu hanımın bahçesi varmış çok güzelmiş onu görmek istediler, biz de geldik. Lütfen bir müsade alırmısınız bahçeyi dolaşalim '' dedi. Ben de üstüm başım toprak içinde '' olur, madem bu kapıdan girdiniz yukarıya limonluğa doğru çıkın oradan daha güzel görürsünüz sonra da bağın yanından sebze bahçesinin önünden aşağı kapıdan çıkarsınız, ben de hayli yorgunum sizi dolaştıramıyacağım'' dedim. Genç öğretmenlerden biri israr etti'' Biz çekiniriz, siz lütfen yine bir sorun da müsaade alın'' demez mi?. O zaman anladım ki gelenler beni bahçede çalışan işçi zannettiler, halim hiç de İstanbul'lu hanıma benzemiyordu. ''Kızım İstanbul'lu hanım dediğiniz benim, size söyledim ya çok yorgunum lütfen siz dediğim gibi dolaşın ve aşağı kapıdan çıkarsınız dedim. Akşam, olanları eşime anlatığımda çok güldük. |
07-01-2008, 21:08 | #25 |
Moderatör
|
Sevgili sebo, resimleri yüklemişsin, teşekkür ederim. 2. resim Manyas'ın değil Silivri'deki bahçemden. Sevgili A.ŞAHİN, evet güllerle sarılı kameriyede akşam çayı içmek çok keyifli. Oradaki bütün güller de kokulu. İnşallah bu sene Mayıs sonuna doğru site arkadaşlarımı davet etmeyi planladım, gelebilirseniz siz de bu güzel ortamda çayın tadını çıkartırsınız. Ben de eşim de mutlu oluruz. |
07-01-2008, 21:36 | #26 |
-
Giriş Tarihi: 02-11-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 44
|
sn Güler bahçenizdeki çim eğer 3-4 yıllıksa yabani ot çıkması normaldir.Yalnız çimin sağlıklı olması için İlkbahara girerken çim havalandırma makınasıyla havalandırdıktan sonra kimyasal gübre yerine organik gübre kullanmanızı öneririm.Çimlendirme yapacağınız zaman size önereceğim karışımı kullanırsınız.Her bölgenin toprak ve iklimsel özelliği farklı olduğu için kulanacağınız karışımda önemli.5-6 karışım çimin kaliteli olacağı anlamına gelmez. |
07-01-2008, 21:53 | #27 |
Moderatör
|
3. resim kartopu. Çiçekleri o kadar çok ve büyük ki dalları çekemiyor. Sevgili bahçevan, bütün uyarılarınız, harfiyyen aklımda. Şubat sonu veya Mart ayında yapacağım. Evet karışımın çok olmasının çimin güzel olması demek olmadığını da biliyorum. Çimin düzelebilmesi için elimden gelen herşeyi, maddi ve bedenen yaptım. Her sene 2 defa havalandırma yapıyorum. Büyük bir ihtimal sizi yine rahatsız edeceğim bu konuda. Saygılar. |
08-01-2008, 05:26 | #28 |
Moderatör
|
Teşekkürler, sevgili zenfree. İnşallah en kısa zamanda sizlere bahçemin ilk halini gösteren resmini yükleyeceğim. O zaman şaşkınlığınız çok büyük olacak. Ne bir düzlük var, ne bir çiçek. Boyunuzu geçen dikenli otlardan yürümenize imkan yoktu. Derler ya '' Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ''. Bu ata sözünün canlı örneği benim bahçem. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|