13-05-2019, 21:52 | #1231 |
Ağaç Dostu
|
Sayın TCM, sizin bahçe çalışmalarına bakınca kendi bahçem oyuncak gibi geldi bana. On çuval gübreyi ancak iki hafta sonunda atabileceğim. Daha beş çuvalını attım aslında kalan gübreyi atacak yer de kalmadı, sırf çuvallar boşalsın, ortada dağınıklık kalmasın diye yayacağım. Almış olduğunuz solucan gübresi ucuz geldi bana. İnternette fiyatlara bakmıştım, çok daha yüksek diye hatırlıyorum. Hilmi Tutar amca tesisi sattığı için mi böyle? |
14-05-2019, 07:46 | #1232 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
|
Büyük cesaret. Onca alan ile uğraşılacak yani. Nasıl olsa "çalışanlar dinç" denmiş gibi Allah kolaylık versin. Başıma geleni aktarayım bu arada. Fideleri diktiniz ya ? Damlama aralıkları denk gelmeyince ne olacak ? Çapalayarak ark yolu mühendisliği gerekiyor. Bereketli olsun. |
14-05-2019, 07:49 | #1233 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
|
Aman hocam bu zamanda karın tokluğuna çalışan elemanları bulmuşsunuz, çekiverin nazlarını. Yoksa en basit gibi görünen bir iş bile uzayıp saatlerce gidiyor. Çapanız çok iyi iş çıkarmış, keşkee benim olsa |
14-05-2019, 08:49 | #1234 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
@ ketenhelva; ziyaretiniz, katkılarınız için çok sağolun.. Her halukarda tohumların içerisinde % 10 civarı su kaldığını öğrendim. Biz yeni bilgiler edinene, olayı tam öğrenene kadar en iyisi flakonun içindeki külde ve buzdolabının normal rafında saklayalım. Çapa makinesi konusunda da haklısınız, yine ders notlarında (iki yıllık tarım açıköğretim) tarlanın fazla ellenip sürülmesinin doğru olmadığını yazıyor. Hatta hasat sonu kökleri topraktan çıkarmayın suyu tutsun, erozyonu önlesin, gübre olsun vs. vs. Tamam da kıştan bahçede kalan en basitinden mısır köklerini çıkarması dahi kolay olmuyor ve o kökler bir kaç yılda organik atıklara dönüşeceğe de benzemiyor. Sonuç; sisteme fazla müdahale etmemek lazım |
14-05-2019, 09:14 | #1235 | ||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
Alıntı:
Ben kimi bakliyatları direk solucan gübrelerinin içine koydum da acaba sorun olur mu aklım orada. Alıntı:
Elemanlardan çektiğimi bilseniz.. Kayınpeder baktım karpuz tohumu getirmiş, yazın yemiş, çok büyükmüş, çok tatlıymış, onun çekirdeklerini almış. Baba hibrittir o uğraşma boşuna dediysem de 'olsun, deneriz' dedi.. Küreği kaldırdım tam kafaya yerleştirecem, hanımla göz göze geldik, şahit varken olmayacak bu iş deyip bıraktım. Dün gece bendeki karpuz çekirdeklerini suya koydum, akşam üzeri onun ektiği yere kendi çekirdeklerimi de yerleştirip o noktalara birer çubuk batıracam, onun tohumları çimlenirse söküp alıcam topraktan.. Çok fenayım bu sıralar .. |
||
14-05-2019, 09:15 | #1236 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
|
14-05-2019, 09:26 | #1237 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-11-2018
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 451
|
Alıntı:
Kendi bahçemi düşündüm hani şu sizin, at olup koşasınızın geldiği görüntü O görüntüde aslında toprağı öldürdüm ben. Çünkü toprak yağmur **** sulama olmazsa kupkuru oluyor, kuruyan toprakta canlı kalmıyor, canlı kalmayınca ektiğiniz şeyi besleyecek morganizma olmuyor, oysa yabancı otlarla kaplı ve sert toprağı düşünün ne zaman otların arasından toprağa dokunsanız hep nemli hep ıslak. Yani hep yaşam belirtisi var. Belki malç yapmak kesilen otların alternatifidir. Ancak ben bundan sonra tarladaki otları çokta temizlemek niyetinde değilim. Belki ürün alımı biraz düşük olur ancak o kadar su ve gübre ihtiyacı olmaz toprağın. |
|
14-05-2019, 11:10 | #1238 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
Japon tarımcı 'Fukuoka' nın kitabında; hiç toprak ellenmiyor, (atıyorum) bakla ekiyorsun, ürünü topluyorsun kalanlara dokunmuyorsun bakla havadan aldığı azotu toprağa geçiriyor, onun yerine az su isteyen patates ekiyorsun, sonra yonca ekiyorsun komple bırakıyorsun vs. Bunu uygulayıp memnun kalmayan da var. Ancak Fukuoka nın sistemine göre tarlaya istediğin zaman istediğin şeyi ekemezsin herhalde; bizim yaptığımız gibi 'şu köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi olsun, ortaya gül, kenarlara sümbül kondurayım' yapamazsın. Ayrıca yukarıda dediğim gibi sezon sonu öyle kökler var ki, traktöre engel olacak derecede birbiriyle ve toprakla kenetlenmiş oluyor, bunlar nasıl ve ne zaman dönüşecek. Bizim yaptıklarımız ile toprağa çok zarar verdiğimizi düşünmüyorum. Sonuçta toprak kuruyunca canlıların çoğu solucanlar başta olmak üzere aşağı tabakalara iniyor, suyu görünce tekrar yukarı. Ama toprakta dönüşümü sağlayan milyarlarca canlı var ve bunlar sürekli maça devam ediyor. Biz çapalama vs. ile bir kısmına zarar versek dahi, eklediğimiz doğal gübreler ile sürece katkı da sağlıyoruz. 1 dekar yerdeki solucanların sisteminden bir yılda 4-5 ton (yanlış hatırlamıyorsam) toprak geçiyormuş. Sanırım bize düşen, hayvan gübresi, mümkün olduğunca yeşil gübre, kompost vs. ile toprağın organik madde içeriğini arttırmak. Yukarıdaki bilgiler ders notları, okuduklarım ile paçal yaptığım bilgiler olup bir kısmı sadece yürüttüğüm mantığın sonuçları olup tartışmaya açıktır. Katkıda bulunanlara şimdiden teşekkür ederim. |
15-05-2019, 00:46 | #1239 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2017
Şehir: Milky Way
Mesajlar: 620
|
Alıntı:
|
|
15-05-2019, 08:55 | #1240 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
Sürekli gözlemliyorum ve her yeri geldiğinde de aktarıyorum; insanoğlu ne yaparsa yapsın doğanın başarısına ulaşamıyor. Tabi başarı derken ortaya çok ürün çıkarmak ile birlikte, ortamı-toprağı-havayı süreç sonunda bulduğun gibi hatta daha iyi durumda bırakabilmek. O sebeple olaya fazla müdahil olmamak gerek. Son yazılanlara da bakınca damlama borularının arasındaki otlara çapa makinesi yerine sırt tırpanı ile müdahale etmek daha mantıklı olacak. |
15-05-2019, 10:08 | #1241 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-03-2015
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 27
|
Sayın TCM, her ocağa bir avuç solucan gübresi gereğinden fazla olabilir mi ? Aslında solucan gübresini, içerdiği besin maddeleri açısından değerlendirip ''gübre'' olarak adlandırmak da çok doğru değil galiba. Solucan gübresinin asıl faydalı kısmı; solucanın doğal yaşamında toprağı yediğinde faydalı maddeleri topraktan alabilmesini sağlayan kendi sindirim sisteminin enzimleri. Bunların da kendi toprağımıza çok daha kolay bulaşması için, solucan gübresini toz olarak ocaklara avuç avuç atmak yerine, sizin ölçeğinizde 10 veya 19 litrelik klorsuz su dolu bir pet şişeye bir iki avuç kadar solucan gübresi, bir çay bardağı kadar melas vb. şekerli bir besin ekleyip, mümkünse basit bir akvaryum hava motoruyla bir gün kadar havalandırarak, enzimleri sulama suyu ile arazinin geneline bulaştırmak daha doğru olabilir. |
21-05-2019, 09:46 | #1242 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
DERS NOTLARINDAN SEÇMELER: (Arada ilaveler yapayım, farklı konular oldukları için hepsini ilgili yerlere aktaramam, ilgi çeker, faydası olursa daha sonra ayrı bir yere aktarabiliriz, en azından burada toplu bir şekilde dursun bakalım) MEYVECİLİKTE SEYRELTME: Elma, armut, kayısı, şeftali, erik gibi meyve türlerinde ağaçlarda açan çiçeklerin % 10 - 20 sinin meyveye dönüşmesi ekonomik bir ürün için çoğunlukla yeterli görülmektedir. Elle seyreltmede meyveler arasında belirli aralık kalacak şekilde (5-40 cm arası) veya meyve başına düşen yaprak sayısı (20-60 yaprak arası) ya da hüzmelerde 2-3 meyve olacak şekilde, gelişimi geri kalmış küçük meyveler koparılarak seyreltme yapılır. Bazı istisnalar olmakla birlikte elle seyreltmenin haziran dökümünden sonra yapılması önerilir. Ayrıca kimyasal yolla veya mekanik yolla (titreşim) seyreltme de mevcut. HASAT KRİTERLERİ: *SÇKM (Suda çözünebilir kuru madde miktarı) MEYVE ve SEBZELERDE MUHAFAZA KOŞULLARI Meyve ve sebzelerde solunum hızı ne kadar fazla olursa bozulma o kadar hızlı gerçekleşiyor. EKİM NÖBETİ UYGULAMALARI: Düzenleyen TCM : 23-05-2019 saat 13:01 Neden: İLAVE. |
21-05-2019, 19:36 | #1243 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Siz böyle yazınca aklıma başka bir yöntem geldi. Sizin alanınız geniş olduğu için belki uygulanabilir değildir, bilemiyorum. Ben 2-3 yıl önce bahçenin bir bölümüne sayın gilan'ın bir paylaşımından etkilenip çiçeklerin etrafına karton yaymıştım. İşim gereği çok atık karton oluyordu. Kartonları yayıp, üzerine gübre, toprak ne bulduysam yaydım sonra da suladım. Bu yöntemle gerçektende o kısımda ot çıkmadı. Ancak aradan geçen zamanla oradaki toprağın sorunsuz olduğunu farkettim. Bir sürü solucan yaşıyor o bölgede hatta sanki çok fazlaymış gibi geliyor. Bahçemin bir kısmı balçık diğer kısmı taş gibi sert olduğu halde, karton yaydığım kısımda hiç bir problem yok. En azından deneme amaçlı küçük kısma uygulasanız belki sizde olumlu sonuç alacaksınız. Ot çıkmaması garanti. Toprak kalitesini de buna bağlıyorum ben. |
|
21-05-2019, 21:30 | #1245 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-11-2018
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 451
|
Alıntı:
Hatta karton altına yeşil otları koyup üerine karton koyarsak zamanla basit kompost oluşumunu da sağlarız |
|
21-05-2019, 23:30 | #1246 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
|
Gözlemim
Alıntı:
İşin kötüsü; damlamaya göre anlayışı ile biber, fasulye, börülce, patlıcan vb 40 cm aralıklı dikildi. Bakalım noooolcek? Mühendislikte fazla mal göz çıkarır. Fazla fide de öyle gibi. Toprağın var mı? Sen ona bak, galiba. |
|
21-05-2019, 23:52 | #1247 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Kağıt, karton, mukavva, direk karbon Çok çabuk dekompoze olur, mikroorganizmalar ve solucanlar için zengin iftar sofrası. |
|
21-05-2019, 23:57 | #1248 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-10-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 462
|
Sn Meyvelitepe ben de saksıda ki domates için malçlama olarak kağıt,karton kullansam olur mu? Yaprakları kendini saldı da malçlama tavsiye edildi. İsterseniz tohum paylaşım sonrası sayfasına bi bakın size zahmet olmazsa |
21-05-2019, 23:59 | #1249 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Damlama konusunu gerçekten çok dert etmişsiniz. Sn hosseda güzel bir açıklama eklemiş tamamen katılıyorum Siz sırt yapıp fideleri ekmişsiniz. Biz toprak seviyesi yapmıştık, hortumları açık ara değil hemen kök boğazına denk getirmiştik. Ziraatçiler kızacaklar ama pek sorun yaşamamıştık. Rüzgar ve güneş üst tabakayı kurutuyor ve mantari oluşumu engelliyor. Saksı işi gibi değil yani bahçecilik. Asıl korkulması gereken bence toprağın üstü değil altında olanlar. Ben mesela acur ve salatalıklar hızlı büyüsün diye 2 sıraya 4 ton su verince üstte bişey olmadı ama altta işler karıştı. Bir bir çöktü garibim bitkiler geçen sene. Bir diğer konu solucan gübresine temas eden bakliyatlar. Bence bu konuda endişeye gerek yok. Bir satıcının sitesinde sadece solucan gübresinde toprak kullanmadan çimlendirme yapılabileceği yazıyordu. Yani diğer gübreler gibi yakmazmış. Doğrumuymuş sayenizde öğreniriz artık. Birde sıra aralarındaki ot konusu. Bunuda çok dert etmeyin. Sürekli bahçeyi dolaşırsanız sıra aralarındaki toprak sertleşiyor ve otlar ezilerek azalıyor. Asıl dert damlamanın ıslattığı bölgelerdeki otlanma olacak. Yine bilmiş bilmiş konuştum affola. Sadece başımızdan geçenlere göre durumunuzu yorumladım. Çapalama süpermiş bizdeki minik aygıt bunun yanından bile geçemez. Bereketli hasatlar. |
22-05-2019, 00:18 | #1250 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
@ dobipa, pek çok soruma cevap oldunuz, ömürler görün. Damdan düşenin halinden en iyi damdan düşen anlarmış. |
22-05-2019, 00:56 | #1251 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Çürütebilir. Solucan gübresi aşırı nem tutar, bu yüzden sadece solucan gübresi ya da solucan gübresi oranı yüksek karışım istenmeyen sonuçlara sebep olabilir. |
|
22-05-2019, 09:46 | #1252 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
Farkettim ben de, torftan daha fazla nem oranı, ekimi şöyle yaptık; bir tam avuç ocağın içerisine döktüm, ocaklar geniş olduğu için (resimde de görülüyor) zaten gübre yayıldı, arkadan gelen eşim tohumları içlerine yerleştirdi, onun da arkasından gelen kayınpeder toprakla üzerini kapadı, tamamen gübre içerisine ekim yapılmadı ama bir hafta sonra kısa süreli fakat şiddetli yağmur yağdı, hafta sonuna kadar akıbeti belli olur bakalım |
22-05-2019, 09:53 | #1253 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
Üstteki yazıyı sonradan gördüm, marketlerin renkli kartonlarından koysak (jelatinli-naylonlu olanlardan değil) o kadar çatlak su kaçırmaz değil mi? |
22-05-2019, 20:36 | #1254 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Alıntı:
Plastik kaplı olmasın yeter, baskılı olması çok problem değil. |
|
27-05-2019, 10:23 | #1255 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
Bahçe ekim-dikim çalışmaları sona ermek üzere; ekilmeyen 10 m.kare kadar yer kaldı. Ekim sonrası iki kez yağan yağmur özellikle bakliyat çimlenmelerinde sıkıntı yaratmış gibi duruyor. Haftaya çıkmayan tohumların yerine yenilerini koymamız gerekecek. Mısır tohumlarının yağmur-çamur dinlediği yok, firesiz çıkıyorlar. @Lonicera nın fideleri hala yerlerine alışma aşamasındalar. Bu tur önüme gelenlerin kök çevresindeki kaymak tabakalarını kırıp hafiften çapaladım. Çiçeğinin cazibesi olmayan bitkiler genelde rüzgarla tozlanıyor, fındık gibi mesela. Biber, domates gibi sık ektiğimiz sebzelerin ise arılara ihtiyacı var tozlaşmak için. Bildiğimiz arılar haricinde daha düşük sıcaklıklarda ve daha yoğun ziyaretleri ile bu işin esas ustası bumble arıları var biliyorsunuz, vosvos arabalara benzeyen şişman daha koyu göz alıcı renklere sahip, hafiften de ürkütücü, yer altında yaşayan bumble arıları. Bu arılar tüm bahçeleri ziyaret etse de, sizin bahçeye daha fazla uğramalarını ilgilerini çekecek bitkileri ekerek yapabilirsiniz. Bunların başında kolay bulabileceğiniz ayçekirdeği, kekik vs. geliyor. Bu yıl bahçenin batı tarafındaki sınırına komple ayçiçeği ektim, çıkarlarsa görsel olarak ta güzel olacak. Geçen seneye kadar çekirdekleri yabana götürdük desek olacak. Geçen sene de çoğu küflendi gerçi de; biraz unlayıp, tuzlayarak fırında kavurmanın tadına varınca artık zayiat vermek istemiyoruz Çapa makinamız iş başında; bahçenin kenarındaki bir metreye yaklaşan otları önce sırt tırpanı ile biçtim, tırmıkla otları toparlayıp bir de çapa makinesi ile daldım. İki tur sonunda fena olmadı, ancak ilerleyen dönemde kuruyan toprakta bunun olacağını sanmıyorum. Otları kenarda biriktirip daha sonra kompost yapmayı düşünüyordum ki baktım kayınpeder kızıyla bir olup çöpe atmışlar, organik tarımın önünde engel bu ikisi.. Deneme amaçlı domates aralarındaki yağmur sonrası çıkmak üzere olan otları çapaladım. Makinenin her iki tarafındaki birer bıçağı ve kenara taşmasını engelleyen silindiri çıkardım. Sorunsuzca işlem tamamlandı. |
29-05-2019, 10:59 | #1256 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
Dün mesai sonrası bahçeye uğradık eşimle. Ekim sonrası iki kez yağan şiddetli yağmur bizim aldığımız önlemleri dinlememiş. Bu konuda (yukarıda da belirtmiştim) narin olan taze fasulye tohumlarından neredeyse hiç topraktan çıkan yok. Çıkanların da yarısının ilk yaprakları yok, kimisi yenmiş gibi, kimisi bozulmuş gibi. Bu işin ticaretini yapanlara sordum; genel kanı, randımanlı olmaz baştan yap. Biz de bozuk olanların da yanlarına ilaveler yaptık. Ancak baktım toprak kuru, bu haliyle eksek büyük ihtimal çimlenme olmayacak. A101 toprağı (geçen ŞOK unkini denedim çok kötüydü, aklınızda olsun bu senekiler kesinlikle tohum ekmek için kullanılamaz) cocopeat, perlit karışımı hazırladım, güzelce nemlendirdim, avuç içi kadar açtığım çukurlara karışımı doldurdum, tohumları bu karışımların içerisine koydum, üzerini hafif kendi toprağıyla örttüm ve sıkılaştırarak nem kaybını azaltmak için üzerine hafiften bir fiske attım, böylece tohumun nereye ekildiği de belli oldu. Yukarıda bahsetmiştim bizim organik tarımın katili baba kızın yaptıklarını.. Hadi kayınpeder tamam da bizim hanıma sürekli anlatıyorum halbuki. En son öğrendiğim bilgide bir avuç toprakta dahi milyarlarca organizmanın toprağı organikleştirmek için sürekli çalıştığı yazıyordu. Anlattım, eee n'olmuş dedi. Yav dedim işte atalım diye ısrar ettiğiniz ot ilaçları bu canlıları öldürüyor...Biz sadece gürlerin olduğu yere atacaz dedi. Olmayacak böyle, seneye amele tutacam.. Bu arada çapa makinemiz çalışırken birden durdu. Çapalara çok ot dolanmıştı ondan mı acaba diye temizledim, çalıştırdım bir kaç saniye sonra durdu. Bir daha denedim yine aynı şekilde durdu. Aldığım ustayı aradım, motor boğulmuştur yarım saat dinlendir sonra çalıştır dedi. Dinlendirdim çalıştırdım yine aynı. Bu kez çalıştığım yerin karşısındaki arkadaşı aradım, o da az önceki ustanın eski çırağı; abi yağ müşürü vardır bunlarda, yağ azaldıysa motoru korumak için çalışmasını engeller dedi..İşe bak arkadaş dördüncü kullanımda bozuldu alet..Neyse ben söylenirken hanım çıktı geldi çalıştığı yerden 'oooh dedi biz çalışalım sen burda dalga geç'.. Zaten burnumdan soluyorum, çalışsa çapayla çiğneyip geçecem üzerinden..Çalışmıyor dedim.. 'Benzini bitmiştir' dedi, döndü arkasını gitti..Benzin kattım, çalıştı... Hân ımın yaptığı temizlik sonrası yedi sekiz ay önce diktiğimiz ortancalar, kekikler ortaya çıktı. Geçen sezonda yani yaprakları üzerindeyken yanlış yerde kendiliğinden çıkan ceviz fidanını 'ya tutarsa' diye saksıya dikmiştim. İşte şimdiki hali... |
30-05-2019, 16:23 | #1257 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 782
|
abi o saksıdaki cevizi kesip kaliteli bir aşı ile aşıla süper güçlü cevizleri oluyor |
30-05-2019, 20:04 | #1258 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
Kayınpeder göz koydu ona ama bakalım artık. Geçen sene ağaca çıkıp toplamasından ve toplatmasından korktuğum için iki tane chandler dikmiştim. Biri gitti gider ve bizim rakımda çok sağlıklı olmayacağını söylediler. Takipteyiz şimdilik. Öneri için teşekkürler, kestaneye de aynısını söyleyerek iki tane deli kestane fidesi vermişti. Geçen hafta aşılattım onları da, kendim iki yıldır beceremeyince |
30-05-2019, 21:06 | #1259 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 16-11-2018
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 451
|
|
30-05-2019, 21:15 | #1260 | ||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
Hanım sözü dinleyen zarar etmez. |
||
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|