22-07-2019, 23:58 | #1291 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Çim işimiz yılan hikayesine döndü iki yıldır. Yok birine yaptıralım, yok hazır rulo çim alıp kendimiz serelim derken, rulo çimleri satan kişiyle diyalog eksikliğimiz sonunda tüm işlemleri kendimiz yapmaya karar verdik. Tesadüfen konuştuğumuz arkadaş elinde 10 yıldır açılmamış çim tohumu olduğunu, verebileceğini söyledi. Geçen yıl ekmişler sorun çıkmamış. Ben de bir tutam peçetenin içerisinde denedim ve üçüncü günde çimlenme başladı. % 20 lolium perenne + % 35 festuca arundinacea + % 30 Festuca rubra commutata + % 15 poa pratensis karışımlı üzerinde gölge çimi yazıyordu. Kısmı ekeceğimiz bölge, öğleden sonra binanın gölgesinde kaldığı için sanırım bizim için sakıncası olmayacak. Yaklaşık 10 gün önce bölgede hızla yayılan ayrıklar için ot ilacı atmıştım. Üç gün önce çapa makinesiyle bir tur geçtim. Düzgün ilaçlanan yerlerdeki ayrıklar ölmüş. Çıkan tonla taşı temizledik. Dün çapa makinesiyle bir tur daha geçmeden önce leonardit, 15-15-15 gübre, iki buçuk çuval yanmış hayvan gübresi attım. Sürekli topluyoruz ama her işlemden sonra yine taş çıkıyor. Bir kaç yıl önce toprağın üzerine fazlalık bir buçuk çuval kadar yarım-bir cm. çapında taş dökmüştüm güzel görünsün diye. Birazını toplayabildik, kalanlar çim için sıkıntı yaratmaz herhalde. Kalın ve uzunca kalas ile toprak yüzeyini düzgün hale getirdik. Su birikmesini engellemek için orta kısmı biraz yüksekte bırakıp bordüre doğru hafiften eğim verdik. İki kez çapalanınca yumuşacık hale gelen toprakta ekim sonrası çökmelerin oluşmasını engellemek için üzerini bastırmak gerekli. Bunun için içerisini kum doldurduğumuz çuvalı kullandık. Tüm alanın iki-üç kez çuvalla dolaştık. Elimdeki malzemelerin yetip yetmeyeceğini anlamak için 5 m. kare yerde başlangıç uygulaması yaptım. Çimin üzerini örtmek için elimdeki malzemeler; 5 liraya marangozdan aldığım ince talaş + 5 liraya inşaat malzemeleri satan yerden aldığım bir çuval ince sıvalık mil + 23 liraya 200 lt.lik tarım perliti + kilosu 5 liradan 20 kilo cocopeat. (ne kadarı kullanılırsa artık) 5 kiloluk bir blok cocopeat bir el arabasını neredeyse dolduruyor. Yaz ve karıncalar sebebiyle m.kareye biraz daha fazla çim tohumu atılıyormuş. Normalde 50 gr. yeterken biz 70 gr. attık. Tohumları attık, üzerine güzelce karıştırdığımız malzemeleri tohumlar hiç görünmeyecek şekilde serptik ve fıskiyeyle güzelce suladık. Sanırım sabah akşam sulamamız gerekecek. Peçetede üç dört günde çıktığına göre herhalde bir haftayı bulmayacak çimlenmeleri. Elimden geldiğince ayrıntılı anlatmaya çalıştım düşünenler için, şimdilik bu kadar. |
23-07-2019, 07:11 | #1292 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
|
Hocam başta sizin nüktelerinizden biri olduğunu düşündüm ama "bu devletin doktorlarından biri bu araçlara binmeyecekse kim binecek sonradan görme müteahhitler mi" diye düşündüm. Biniyorsa da kazasız belasız binsin, gözü olanında gözü çıksın dedim kendi kendime. |
23-07-2019, 07:15 | #1293 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
|
Zeki insanların ortak özellikleri Yeniliklere Açıklık Ayrıntılara Önem Verme Günceli Yakalama Tesadüfe İnanmama Gerçekçi Olma Yeteneklerinin Farkında Olma Alıntı:
Hocam sizden bahsetmişler. |
|
23-07-2019, 10:56 | #1294 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-04-2013
Şehir: Aydın
Mesajlar: 90
|
merhaba, bahçe sayfanızı baştan sonra inceledim. Bizde Aydın/Nazilli'deyiz, siz Ödemiş'tesiniz sanırım. Bahçenizde Beydağ'da. Geçen sene Salihli dönüşü Beydağ üzerinden gelmiştim, çok güzel el değmemiş yerler vardı. Çok beğenmiştim. Evinizin ve bahçenizin geçirdiği değişim harika. Emeklerinize sağlık. Bazı soru ve taleplerim olacak. Tohum biriktirdiğinizden bahsetmişsiniz. Japon salatalığı, bolu börülcesi, kırmızı taneli börülce ve varsa dahlia yumrularınızdan satın almak isterim. Birde şömineniz etrafına döşediğiniz taşları neyle yapıştırdınız. Sanırım 3-4 yıl olmuş herhangi bir atma söz konusu oldu mu ? |
23-07-2019, 12:21 | #1295 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
@ musa_ekrem, bahçe Ödemiş in Gölcük yaylasında, ama babam Beydağ lı Üç tohum da yok maalesef, dahliya yumrularını hiç satmadım, mümkün olduğunca dağıtmaya çalışıyoruz. Ancak zamanla dahliya üzerine daha fazla eğilebilir ve fazlalık yumruları da uygun şartlarda koruyabilirsek satış düşünülebilir. Şu ana kadar isteyene verdik ancak onun da kötü tarafı kişi para vermeyince sanırım önemsemiyor ve heyecan da yoksa bizim özenle çoğalttığımız yumrular yabana gidiyor. Sorularıma cevaplardan örnekler; - Eee biz onları kışın topraktan çıkaracak mıydık... - Yav ekmeyi unutmuşum ben onları..(birlikte kutuyu bulup açıyoruz, talaş koy dediğim halde aldığı gibi koymuş kutuyu, gariplerim ikişer karış uzamışlar, kimisi ölmüş. - Bozuk çıktı verdiklerin,çürümüş toprakta (50 kere söylememe rağmen her gün sulamış öküz) - Hep bordo çıktı senin soğanlar (51 kere söyledim verirken, çoğu aynı renk soğanların ve hangisi hangisi olduğunu bilmiyoruz, çünkü kendimize ayırdığımız soğanları bile ancak toparlayabiliyoruz)... Önceki yıl tüm fazlalıkları dağıttık, elimizde sadece Nuh un Gemisine yolcu toplar gibi en fazla ikişer adet bıraktık, dolayısıyla bu yıl dağıtma imkanımız olmayacak gibi, ama şimdiden bir şey söylemek zor, kasım ayı gibi hatırlatırsanız değerlendiririz tekrar. Bahçedeki değişimi fark edecek kadar dolaşmışsınız buralarda, çok sağolun. 'Alt tarafı bir dekar yer, her sene aynı resimler, niye bu kadar uğraşmalı' diye bazen düşünsem de, olaya yeni başlayanlar için çok değerli olabiliyor bu bilgiler. Forumda pek çok arkadaştan faydalandım beş yıldır. Mutlaka o arkadaşların bahçelerini de ziyaret edin. Arka arkaya üç yıl bir bahçenin domatesleri nasıl mantar hastalığına maruz bırakılır benden öğrendiniz doğrusunu da diğer arkadaşlardan öğrenin. Bahsetmiş olmalıyım ama, es geçmişsem kusura bakmayın, niyetlenen arkadaşlar için küçük ayrıntıları da mutlaka yazmaya çalışıyorum; kalekim ile yapıştırdım taşları. |
23-07-2019, 13:01 | #1296 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-04-2013
Şehir: Aydın
Mesajlar: 90
|
Alıntı:
Dahliaları bu sene tohumdan yetiştirmeye çalışmıştım ancak hiçbirisi çıkmadı. Zengarden'den mix çeşitlerden almıştım. Neden başarılı olamadım bilmiyorum. Bu sene yine tohumdan deneyeceğim ama kasımda yumrular için sizin kapınızı çalacağım. |
|
23-07-2019, 14:10 | #1297 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Alıntı:
Devletimizin hiç bir memuru (HİÇ BİR) yüksek düzeyde bürokratlar da dahil normal şartlar altında trilyonluk arabalara binemez. Özelde çalışan doktorlar 10-15 yıl önce kazanabilirdi, ama şimdi o da çok zor, tabi istisnalar kaideyi bozmaz. Konu hakkında saatlerce karşılıklı oturup konuşabiliriz, eski sistem, yeni sistem, doktor-hasta açısından neydi ne oldu, hangisi iyiydi vs. ama yeri benim bahçem değil, bahçemi siyasete alet etmeyelim Bizim BMW - Mercedes olayı nereden çıktı peki; Son resimlerimde benim 2014 model honda civic sedan ın minik parçalarının çıktığını gördüm. Karga yavrusunu 'pamuğum' diye severmiş misali aynı BMW namıssız Sonra da önceki gün bizim arkadaşın X6 sında 'trafikte çile' konulu 'selfi'si aklıma geldi. Ama kendinden çok arabanın armasını, ekranını falan çekmiş cavur. Ben de matah bir arabamız yok ama millet yanlış anlar belki, 'çiçeği sebzeyi çekeceğine arabanı mı çektin' düşünmesin diye ilk yazıyı yazdım. Ne bileyim inanacağınızı Bunun üzerine 'artık buna da kimse inanmaz' diye mercedes maybach aldım ben de. @ Dutlubahçe de, aşırı zenginliğime inananlardan olacak ki, vergi memuru gibi nereden çıktı maybach diye soruyor haklı olarak Mercedesi bilirdik te o modelini bilmezdik biz de. Meclisimizde kim bindi çok merak ediliyordu bir kaç yıl önce, hangi cemaat şeyhleri saf müridlerinin arasından bu arabalarla geçti duymadınız mı. O kadarını da siz araştırın artık, bir ton param varken sizle mi uğraşacam.. 'Gada' sını aldığım, ömürler göresice sevgili @g.c. 3 trilyonluk araba binen adam 20 liralık cocopeat, 5 liralık kumla çim ekecem diye uğraşır mı, verir parasını yaptırır geçer. Forumda ne işi olur, domatesin mantarı, kamyon tekerinden tandırı ile mi uğraşır. Güzel dileklerin için tekrar teşekkür ederim, nasipse kiralık ev için önümüzdeki ay oradayız, malum oğlum Manisa da okuyor, buralardan istediğin bir şey olursa emret, yoksa ekşi mayalı ekmek yapıp getirecem sadece ona göre. Bu arada evin tepesinde helikopter pisti de olsun, bizim oğlan çok istedi kıramadık. |
|
23-07-2019, 15:06 | #1298 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
|
Alıntı:
Hocam ev işinde elimden geldiğince eş dost ahbaptan yardım alacağım. Umarım gönlünüze göre bir yer bulacağız. Artık evin üstünde havuz mu olsun pist mi olsun ona da oğlan karar verir |
|
23-07-2019, 20:00 | #1299 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Alıntı:
Hemen uşak Aston'a seslendim sizin resmi gösterdim "Yanına Martin'i de al, Ortaköy'e galeriye gidin hemen bizim yoldaki X7 nin jantlarını böyle yapsınlar" dedim. Sonra birden uyandım.. Meğer uyuyormuşum kendi kendime konuşurken |
|
30-07-2019, 09:07 | #1300 | |||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
|||
30-07-2019, 11:19 | #1301 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Ayın 23 ünde bahçenin küçük bir kısmına (5 m.kare) ne kadarlık bölüme tohumları nasıl atarız, üzerine atacağımız malzeme (ince kum, talaş, perlit, cocopeat) yeter mi anlamak için çim tohumlarını ekmiştik. Yardımcı malzemelerimiz; mastarı düzgün çekebilmek için biri büyük biri küçük iki tahta, tohum atmadan önce üzerine baskı uygulamak için için kum dolu çuval (bu çuvalı sürükledik) tohum ekim sonrası tohum ile toprağı kaynaştırmak için uygulanacak baskı için de kendimiz düzgün yüzeyli suntanın arkasına başka bir sehpanın ayaklarını çaktık. Tohumu ekip üzerini kapak malzemesiyle kapladıktan sonra suntayı koyup üzerine çıktık. Ardından sabah akşam, duruma göre günde bir kez, toprak kuru kalmayacak şekilde yağmurlama suladık. Ekimin üçüncü günü; eskiye göre o kadar düzgün hal aldı ki, çim ekmeden böyle bıraksak bile olacaktı neredeyse. İlave ettiğimiz perlit toprak yüzeyinde kaldığı için rüzgarla kenarlarda birikti ama görüntü açısından süper oldu. Az da olsa kimi yerlerde milimetrik çökmeler oldu. Sanırım arabanın tepesinde gezen sansar iki yeri eşmiş. Karıncalar sevdi çim tohumlarını ancak sirke gezdirince geldikleri yollara görünmez oldular. Toprağın ilk düzlemesinde çuval ile geçmeden önce biraz ıslayarak toprağın oturmasını sağlasak bir tık daha iyi olacakmış. Bu da dün sabahtan, çimin yeşilliği epey kendini gösterdi. |
30-07-2019, 11:20 | #1302 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Bu da yakından, |
31-07-2019, 16:15 | #1303 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Daha önce bir kaç kompost denemem oldu ama nereye yaptım, ne oldu anlamadan olay bitmişti. Bu yıl daha bilinçli yapmaya çalıştım. Çıkan toprağı da kullanmak için bir karış kazdım, 1,5x1 m. civarında oldu herhalde. Etrafına destek yapması için altı yıllık tuğlaları sıraladım. Hava alması için delikler içe baktı. En alta mukavva koydum ki sınırı az çok belli olsun. Üzerine 10 ar cm. kuru ot, yeşil ot, yanmış hayvan gübresi (olayı hızlandırsın diye) az da çıkan kumu serpip biraz suladım ve çuvallara örttüm. Bir kaç gün sonra iç ısı 45, ondan iki gün sonra da 60 ın biraz üzerindeydi. Bir hafta geçmeden komşunun biçtiği çimleri, evden mutfak artıklarını (tohum, kimyasal içermeyen artıklar) marangozdan aldığım talaşı, biraz da kum koyup hafiften alt üst yapıp sulayarak yine kapattım. Böyle böyle elime geçenleri atıyorum, sıcaklığı ölçmesem de yüksek seyrediyor. Bir iki tur daha atıp bırakacam artık. Biz aşağıya inerken o da hazır olur herhalde. Geçen sene denemiştim ama yine ilgi eksikliğinden olacak sonuç alamamıştım. Dahliya başlığında @Muda nın linklerini görünce yine içimde bir şeyler depreşti ve geçen seneye göre daha uygun zamanda yeni çıkan güzel çiçeklerin filizlerini torf perlit karışımına diktim. Arada spreyliyorum, ortamı biraz sıcak geliyor olmalı ki kimi yapraklarını düşürmüş. 10 tane yaptım deneme amaçlı. Kökler büyürse az daha büyük bir yere alıp yaşayanları daha ileride saksıya alırım diye düşünüyorum. Bahçenin arka sınırındaki ayçiçekleri maksimum boya ulaştı ve baş vermeye başladı. Asker gibi sınırı bekliyorlar. Aralarından geçerken kendimi ormanda hissediyorum hafiften. Askerlerin aralarına sızmaya çalışan karpuzlar. Şimdilik çok iyi gidiyorlar. Birer karış olanları var. Haftada bir kükürt ve oksijenli su atıyorum. Karpuzların hemen yanında kayınpederin ektiği patatesler. Baş tarafın suyu az geldiği için biraz da hastalıktan olacak yapraklar kurumaya başladı. İlaç falan atmadım, kükürt ve oksijenli su bunlara da uyguladım. Kayınpeder görse 'niye ilaç atmadın' diye fırçalayacak ya bakalım artık. |
01-08-2019, 10:14 | #1304 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Bumble (bombus) arılarını geçen haftaya kadar göremedik piyasada. Korktuk hatta başlarına bir şey mi geldi diye. Demek ki yer altındaki çoğalmaları yeni tamamlandı veya havaların biraz daha ısınmasını beklediler. Resimdeki hala uykuda gibi. Akşam üzeri böyle yatıyordu, hanım 'ertesi sabah baktım hala oradaydı' dedi. Bombuslarla ilgili belgesel seyretmiştim, daha ayrıntılı bilgi aradım hızlıca bulamadım. En sevdiklerimden; renk, koku, acılık.. Buena mulata biber; Bir kaç km. den dahi farklı tozlaşma olabiliyorken bizim gibi hem çeşit fazla hem de tüm arkadaşlar omuz omuza mücadeleye katılırsa işte böyle siyahi buena mulatalar da çıkabiliyor. Seneye hem sayıyı azaltmalı (her sene her sene laftan öteye geçemiyoruz gerçi) hem de bahçenin farklı köşelerine dikmeli en azından. Kurtlu kiraz, altında yer bademleri, sağında hastalıklı domatesler. 'İlaç atmayınca olmuyor' lafını sevmesem de iki senedir kiraz ve vişne kurt dolu. Seneye yemek istiyorum artık Geçen sene böğürtlenlerde dahi kurt vardı, bu yıl da ağaçlarda olduğunu görünce erken davranıp böğürtlenlere de iki kez ilaç attım. Kurtlu kirazdan sonra kurtlu vişne. Bu yıl reçelini yapmak için hanım tek tek ayıkladı işine yarayacak kadarını, çoğu meyve ağaçta kaldı geçen sene olduğu gibi. Sol taraftakiler benekli barbunya (panda yavrusu gibi olanlardan) etkinlikte de dağıttığım kısa barbunya ve şeker barbunya yan yana sıralardalar. |
01-08-2019, 11:10 | #1305 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Fatmagüller her yerde, dağda, bayırda, yol kenarında...Bu pembiş olanı.. Yaz yağmuru, hava sisli... @Jezebel şefimin sevdiği kadar yok mu ayçiçekleri.. İki yıldır ortanca sezonu, zahmetsiz, sorunsuz. Ne zaman ortancanın adı geçse (The Judge - Yargıç) filmi aklıma gelir, filmin hemen başında ortancaların sulanma sahnesi. En sevdiğim ilk 10 filmden.. Kokuları çıkmaya başladı lavantaların.. |
01-08-2019, 16:10 | #1306 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Domateslerimiz hasta; mantar oldular, mantar etkenleri hasta bitki kısımlarında yaşamaya devam edip çabuk yayılıyor. Dolayısıyla ne yapalım; (daha doğrusu ne yapmamız lazımdı) ... kalanını sonra yazayım da resimleri ekliyeyim. Barbunya; Biberler; Karpuzun ikisi kafa kafaya vermiş, yata yata büyüyorlar; |
02-08-2019, 09:13 | #1308 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-04-2013
Şehir: Aydın
Mesajlar: 90
|
merhaba, çimleriniz hayırlı olsun ancak kullandığınız perlit vs. malzemeler oldukça lükse kaçmamış mı ? Çim uygulamalarında gördüğüm kadarıyla kum ve hayvan gübresi ile yatak ve kapak hazırlayıp iyice sıkıştırıp üzerine yeşil gölgelik fileden örtüyorlar. |
02-08-2019, 09:52 | #1309 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Yok amcası, küççük o, ne sakalı-bıyığı, sütten kesmedik daha, yaşıtlarına göre azcık büyük duruyor, kemikleri iri. Üstteki domatesin sağındaki solundakiler mantardan gitti. Bu arkadaş Bayındır ın dağ köylerindeki Bulgaristan kökenli köyden getirdiğim (esas pembesi bilinirmiş, @bahcedenn bile kıtalararasından bilirmiş, biz de O ndan öğrenmiştik) mavimsi omuzları olan irice oturak cins. Yukarıda yarım kalmıştı; mantar etkenleri canlı dokularda daha güzel çoğalıyor. Dolayısıyla hastalığı gördüğünüz yerdeki bitkiyi (veya hastalıklı kısmını) hemen yok etmemiz gerekirdi. Peki biz ne yaptık, hemen sistemik etkili ilaçlamaya geçtik, bitkiye kıyamadık (aslında 115 kök vardı, üçünü beşini söküp atsak olurdu) ve hastalık üç kere ilaçlama, oksijenli su ve kükürte rağmen yavaş ta olsa ilerlemeye devam ediyor. Daha önce de belirtmiştim; seneye biber türlerini, domates türlerini bahçenin farklı yerlerine dikeyim. Bizim kolayımıza geliyor hepsi bir arada ama hastalık durumlarında yayılmayı engelleyebilmek ve çapraz tozlaşma riskini azaltmak için daha önce yapmalıydık bunu. Kükürt, çiçeklenme artıncaya kadar bakır ve oksijenli su düzenli aralıklarla fide dikiminden hemen sonra uygulanmaya başlanmalı ki ortam şartlarının mantar etkenleri için ideal olmasının önüne geçilebilsin ve tek tük baş kaldıranlar olursa başı ezilsin. Sizlerin bulunduğu yerlerde durum nasıl bilmiyorum ancak buralarda düzgün domates yetiştirebilen yok. Yaylalardan kimle görüşsem çoğu mantari veya viral hastalıklardan şikayetçi. Ticari boyutta ziraat yapan biriyle görüştüm; aldığı hibrit domates fidelerin tamamında viral hastalık başlamış, dokunsan ağlayacak, satan yere gitmiş 'bunlar ne biçim tohum' diye. 'Seneye senin yerlilerden ekeyim, bana 4-5 kilo domates ayırıver tohumluk' dedi. Canımsın dedim ya, biz yiyecek domatesi bulamayacaz herhalde, sen tohumluk istiyon, bizim ince kabuklu domatesleri yayladan aşağı indiremezsin. Neyse İsmail Beye danıştım (Kuzucu) sağolun bir adres verdi, seneye ne yapacak bakalım. Bizim fazla geçmişimiz yok; olanlarla konuştuğumuzda, ekşi vişnede, böğürtlende kurt bilmezlermiş, eski karpuzların tadı-domateslerin kokusu çok çok daha güzelmiş, bu kadar hastalık yokmuş, kükürtle her şey hallolurmuş vs.vs. Ve en kötüsü de ortak görüş; artık ilaçsız hiç bir şey olmuyor... Neyse güzelliklere bakalım biraz. Üstteki ayçiçeğinin iyice açmış hali.. |
02-08-2019, 17:25 | #1310 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Üstad karanlık bölgeye adım adım ilerliyor Son birkaç yazısında sanki bolca "İlaçsız olmuyor" cümlesini gördüm.. Neyse belki mesleki hastalıktır, doktormuş sn TCM ondan ilaçta ilaç diyor belki |
02-08-2019, 19:03 | #1311 | ||
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Alıntı:
Alıntı:
|
||
03-08-2019, 08:30 | #1312 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
|
Mantarları Hafife Almayalım
Alıntı:
Bir dekarda elde ettiğimiz ürün, eski dönemde, kaç dekardan elde ediliyordu? Dekara atılan organik gübre miktarını kaç katına çıkardık ? Bu kadar hayvan besleyebiliyorlar mıydı ? Toprağı nemli tutabilecek kadar sulayabiliyorlar mıydı ? Yok öyle yağma ! Siz topraktan istediğinizi bandıra bandıra alacaksınız. İşinize gelmeyen canlılar bundan faydalanamayacak. Sizi gidi siziler Temel organik önleyicilere dayanıklı olabilenler yaşamını sürdürüyor. Organik kökenli ya da değil, ilaç kullanmadan tarım yapmak olanaklı değil. Bağnaz davranmamak gerek. Elden geldiğince organik şeklinde bir duruma doğru yol alıyoruz. Eskiden : 40 yaşına gelenlerin ağzında damak olurdu. 50 yaş baston demekti. Bunlara gelince niye sesiniz çıkmıyor ? Biz ne denli organik isek ürettiklerimiz o denli organik. 10 kg dan hafif karpuza burun kıvırırsak, mantarı da yeriz. |
|
03-08-2019, 10:23 | #1313 |
Ağaç Dostu
|
Sn.TCM, Bizim gittiğimiz yollardan siz dönüyorsunuz Baya ustalaşmışsınız , şapka çıkardım. Bir de The Judge - Yargıç filmini izlemek gerek şimdi, izledim mi hatırlayamadım Keyfli bahçe sefaları dilerim. |
06-08-2019, 15:23 | #1314 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
200 lt. lik bir büyük çuval perlit 22 tl. Yarım çuval 50 m.kare yere arttı. Tohumlara faydasından ziyade görüntü olarak ta hoş ve değişik duruyor. Ama perliti üzerine değilde tohumları attıktan sonra üzerine incecik kapatacak şekilde atmak lazım. Rüzgarda üstte kalan perlitler uçuşup kenarlarda birikiyor. İki blok cocopeat (40 tl.) 50 m. kareye yetti. İnce talaş bedava veya ille para vermek istersen 5 tl. İnce kum bir çuval 5 tl. Bir daha ki ekim de ince kum yerine sırf cocopeat atayım diyorum, kimi yerde yüzeyde sırf kum kalıp suyu da görünce görüntü güzel olmadığı gibi tohumun çıkımını da engelliyor gibi geldi. Sonuçta sevdim bu çim işini |
06-08-2019, 15:39 | #1315 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-04-2013
Şehir: Aydın
Mesajlar: 90
|
Alıntı:
TA-1012 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
|
08-08-2019, 15:10 | #1316 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Tıpkı bamya gibi ilk defa bu kadar randımanlı börülcemiz oldu. Çimlerimiz iki haftayı geçti; aralarında tonla çıkan otlar var, hangisi çim ile ilgili bilmediğimden bildiğim yabancı otları ve yuvarlağımsı oluşumları yoluyorum suladıktan sonra. İlk biçimin ne zaman yapılacağına dair '10 cm. olunca, yaklaşık bir aylık olunca' deniyor ama net bir şey yok. Benimkiler bir hafta demeden 10 cm. oldu zaten de üzerinde çim makinesinin yürüyebileceğini sanmıyorum hiç. Kimi yerlerde açıklıklar var, sanırım zamanla örtülür. Fotoşup kullanılmış sanki, bu ne ki böyle. |
16-08-2019, 10:59 | #1317 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Alıntı:
Bazı filmlerde kendini, geleceğini, yani kendinden bir şeyler görüyor insan..Oyuncular da kaliteyse film ne kadar basit olursa olsun izlerken içerisine alıveriyor.. 'The Judge' da bunlardan biri, yılda en az bir kez izlerim, filmi izleyip yazayım istedim, yoruma cevap vermem de gecikti. Filmin başındaki ortanca - hydrangea .. Yılların, genlerin, kaderin, mesleğin, hayat şartlarının oluşturduğu değer yargılarını, kendi kurallarını ne zaman gözardı edebilir insan.. Büyük pişmanlıklarını telafi edebilmek için olabilir mi? Çocukları için, düştüğü zor durumdan çıkabilmek için.. Neyse güzelliklere gelelim, ortancalar bahçede son demlerini yaşarken, dahliyaların da hala kendilerini göstermeyen oyuncuları sahne almaya başladı. Gıızz, bu ne güzellik bakem.. |
|
16-08-2019, 15:57 | #1318 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
Alıntı:
Yazılanlara kesinlikle katılıyorum ancak ilaveler yapabilirim; rakamlar hayalidir, sayılara takılmayalım lütfen. Soru 1: Eski karpuzların tadı, eski domateslerin kokusu nerede şimdi.. Cevap 1: Olgunlaşmamış acura benzeyen kabak aşılı karpuzların, dünyanın bir ucuna taşısanız dahi tipi gram kaymayan domateslerin tabi ki tadı yok ama gayet güzel karpuzlar yedik bu sene. BİM den aldığım çeri domateslerinin tadı şu ana kadar yetiştirdiğim hiç bir çeride yoktu aslında. Yaşım 50 ye dayandı, en büyüğümüz sevgili @Malina asırlık vardır diye tahmin ediyorum, O daha iyi bilir tabi; eskiden yoktu, paramız yoktu da, parası olanlara da alınabilecek şey yoktu. Bakkallarda çocukluğumuzun en büyük lüksü leblebi tozuydu. Hal böyleyken yediğin karpuzun tadını, salçanın kokusunu tabi unutamazsın. Soru 2: Hormonuydu ilacıydı hibridiydi diyorsunuz da ... Cevap 2: İnsanoğlunun yaşamını uzatan iki büyük mucize var; aşı ve antibiyotik.. Her ne kadar 'aşı yaptırmayı reddeden' cahil grupların çoğalmaya başladığını hayretle takip etsek te hala risk teşkil etmiyorlar. Aşı ve antibiyotik gibi insanoğlunun burnunu soktuğu hiçbir şey tamamen zararsız değil. Buna rağmen faydaları ortada, milyarlarca insanı ölümden kurtaran bu iki arkadaşın arızaları var mı, var tabi ama devede kulak. Hangi anne baba milyonda bir riske kanıp ta çocuğuna çocuk felci aşısını yaptırmak istemez. Gördüğümüz en büyük yaratan doğa, yaratıcının eseri olduğu için böyle tanımlamak hata olmaz herhalde. Sitenin başında da yazdığı gibi 'Siz onu umursamazsanız, doğa sizi hiç umursamaz...' Doğa gerekeni yapar, gerisini siz düşünürsünüz. Sonuç: insanoğlu doğanın eline su dökemez 'en güzelini, en faydalısını' yaratmak konusunda. Tamam ömür uzadı (Afrika ülkeleri hariç) uzadı da kalite nasıl oldu: yakın çevresinde (birinci derece) kanser olmayan var mı acaba, ikinci dereceye geçildiğinde demans olmayan akrabası olan.. Kireçleniyoruz takıyoruz protezi yürüyoruz, damarımız tıkanıyor açıyoruz koşuyoruz ama nereye kadar.. Devam edelim birlikte... |
|
16-08-2019, 21:55 | #1319 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,862
|
@ Portakal Rengi nin yazdığı gibi; daha önce zar zor 10 lt. süt veren inek şimdi 40 kg. verebiliyor. Aynı bahçeden beş kat fazla mısır alabiliyor çiftçi. Ancak verim artsa da eline geçen artmıyor, dolayısıyla riske girmek en son düşüneceği şey. Ben 100 kök domates ekmişim, sorun olsa üzülürüm de geçimi buna bağlı olan çiftçi ne yapacak. Salatalığa üç günde bir, maydanoza haftada bir, domatese 10 günde bir ilaç atıyor. Parası varsa fazla fazla atıyor üstelik. Prospektüs bilgisi 100 lt. suya 600 gr. yazıyorsa ziraat mühendisi de yarı yarıya arttırıyor zaten, çiftçinin de eli bol oldu mu tanker tanker ilaç tarlaya, ilaç kutuları yol kenarlarına atılıyor. Günlerce açıkta bozulmayan süt, ekşimeyen yoğurt, bağımlılığa yol açan gazlı içecekler, yıllarca raflarda bekleyebilen paket gıdalar. Sağlık hizmetlerine erişim son yıllarda arttı. Çok rahat tansiyonunuzu, basit tahlillerinizi her yerde ölçtürebiliyorsunuz. Teşhis yeteneği yüksek görüntüleme yöntemleri neredeyse her hastanede var. Dolayısıyla zaten mevcut olan hastalıkları artık daha erken teşhis edebiliyoruz doğrudur ancak geçmişte seyrek görülen pek çok hastalığın sıklığının arttığı da aşikardır. Şeker hastaları parmakla gösterilirken artık karı-kocalar birlikte şeker hastası olup geliyorlar. Niye ki? Sonuç: yazın yediğimiz hurmalar... |
17-08-2019, 22:03 | #1320 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 743
|
Alıntı:
Aşılı kabakgiller hakkında çok fazla bilgi kirliliği var özellikle karpuz bir tek Antalya'da değil bir çok ilde ekimi çok fazla yapıldığı için ilk akla gelen meyve oysa kavun,salatalık,domates,biber,patlıcan gibi bitkilerde çok yoğun aşı anacı kullanımı mevcut.Patlıcanın nasıl tadı iyi oluyorda karpuzun kötü oluyor anlamak mümkün değil Karpuzla ilgili bir hurafe var herkes kabak aşılı karpuz ondan dolayı eski karpuz tadı yok diyor oysa tam tersine tat olayını daha doğrusu şeker oranını arttırır aşılama.Tatla ilgili sorunun kaynağı tohumdur,yine bununla ilgili hibrit tohuma suç atmayı uygun görüyorlar.Evet bazı hibrit karpuz tohumlarında tatla ve karpuzun dokusuyla ilgili sorunlar mevcut ancak bu durum bazı çeşitlerde mevcut yani bütün hibrit karpuz tohumlarının tatları kötüdür demek haksızlık olur, mesela bu tadı iyi olmayan çeşittede tonaj ve meyve tutumu üst düzeydedir.Yani hedeflenen özelliğe göre tat olayı değişebiliyor. Elimizde o eski tatlı meyvelere sahip tohumlardan olsa ve shintoza üzerine aşılasak veya cucumis pustulatus üzerine aşılasak şeker oranı daha fazla karpuzlar elde ederiz bunun yanında kök hastalık ve nematod zararlılarına karşı koruma ve daha fazla ve ağır karpuzlar elde etmiş oluruz.Benim gözlemlediğim tek bir handikapı var o da karpuz meyvesi içinde ağsı yapıya sebep olabiliyor bazı aşı anaçları. https://hal.archives-ouvertes.fr/hal-01284257/document Mesela dökümanda karpuz/karpuz üstüne aşılanan denemede şeker oranı %11,9 ise karpuz/cucumis pustulatus üzerine aşılı çeşitte %12,1'dir.Yani aşı karpuzun tadını arttırmıştır. |
|
|
|