28-08-2012, 14:58 | #61 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,351
|
yeni eviniz hayırlı olsun sevgili limon. merakla takip ediyorum- edeceğim. merdiven uygulamasındaki sıradışılık çok hoşuma gitti herkes gibi, havuzunuz olacak mı peki? ya da var mı? (havuza taktım ben bu aralar) |
28-08-2012, 16:42 | #63 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-06-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,913
|
Sevgili Limon, Daha önce bir yerlerde bahçe sayfası açmayı düşünmüyorum diye yazınızı okumuştum. Ve Üzülmüştüm. Çok zevkli düzenlenen eski bahçenizden sonra bu yeni bahçeyi bende merakla bekleyenlerdendim . Bize bahçenizi açtığınız için teşekkürler. O harabe haliyle şimdiki arasında bile bu kadar fark olduktan sonra bitkilerin görselliğini hayal edemiyorum. Sağlıkla, mutlulukla çok güzel günlerle oturun. |
28-08-2012, 17:21 | #64 |
Ağaç Dostu
|
Çok güzel şeyler yapmışsınız... sizi tebrik ediyorum. Yabancıların gıpta ile seytettiğim ev ve bahçeleri kadar güzel olmuş. Bitkileriniz tam serpilip geliştiği zaman harika bir dünyanız olacak. Güle güle oturun, Allah ağzınızın tadını bozmasın. |
29-08-2012, 10:00 | #65 |
Ağaç Dostu
|
Limon, sayfana her girişte giriş kapına bakıyorum, çok beğeniyorum. Mor salkımın bu bahar açacak gibi gözüküyor, harika olacak. Beyaz kapılara mor ve mavi çiçekleri çok yakıştırıyorum, senin bu alan için planların var mı? Dışarıdaki saksıda ne bitkisi var? Oluşabilecek görüntüler şimdiden bile mutlu ediyor. |
30-08-2012, 09:09 | #66 |
Ağaç Dostu
|
Mor salkımı epeyce gelişmiş gövdeli aldık. (Büyük Çamlıca Fidanlığı) Doğru söylüyorsun bahara açacaktır. Aslında beyaza her renk yakışıyor, dış kısma 2mor salkım diktik, içe de 2 sarmaşık gülü diktik. Mor Salkımlar zaten her yeri kaplayacaktır ve yeterli olacaktır. Dışarda zemini kazmak çok zor olduğundan saksılara kışın güzel görünecek olan Ilex-Çoban Püskülü diktim. Bitkilerin fotoğraflarını da çekeyim değil mi? Çalışmaktan fotoğraf çekmek pek aklıma gelmiyor. Dün biraz fazla zorlamışım, bugün belim, sağ el bileğim, bacaklarım ve kaburgalarım kendilerinin var olduklarını hatırlatıyorlar. Oğlum, "Eeee yaşlandın artık, eskiden neler yapardın bana mısın demezdin..." diye moral verici konuşmalar yapınca "Ne yaşlanması, gencim ben" diye gaza gelip fazla çalışınca, gece belim yüzünden oturduğum koltuktan yardımsız kalkamayacak durumdaydım. Ayağa kalktıktan 3 dakika sonra açılıyorum ama ilk adımları atmak zorlu oluyor... Bütün bu yorgunluğun sorumlusuysa Max. O'nun yerinin etrafında da bitkiler dikili. Toprağın üzerine çakıl serecekken birden şiddetli yağmur başlayınca çocuklar işi bırakıp gitmişlerdi. Evelsi gece Max, o kırmızı topraklara basıp, bembeyaz kaplı 80 metrekare alanın her santimine pati damgalarını basmış. (hiç uyumamış gece demek ki...) Yerleri ciflemeden önce kırmızı toprağın üzerine çakılları sermek gerekiyordu. Oğlum, eşim ve ben karpuz taşır gibi kovaya doldurduğumuz çakılları taşıdık, serdik. Yeri cifledik, fırçaladık, çekçekle çektik. Bunların sonucunda; 1-bir daha kırmızı toprağın k sini bahçeye sokmamaya (çim sermeden önce de işçiler basıp basıp eve dalıyorlardı) 2-"dar alanda yazık hayvana, şöyle geniş geniş yeri olsun" dememeye 3-Yerleri hangi akla hizmet beyaz yaparsın a (ilk iş bunu halledeceğiz) 4-bu işleri 50 kere de yapsak, hatasız kul olmaz a karar verdik. Düzenleyen limon : 30-08-2012 saat 11:14 |
30-08-2012, 14:17 | #67 |
Ağaç Dostu
|
Desene, baharda kapında bayram var Limon, o ağrıları ben de iyi biliyorum ama geçen sene doktor dizlerim için ameliyat gerekebilir deyince kendimi zorlamaktan vazgeçtim, kötü görüntü moralimi çok bozsa bile "boşver" demeyi öğrendim Gerçi yaptığın yere yapınca o yorgunluk çabuk geçiyor ama çok da zorlama kendini. Max'ın yeri evin ne tarafında kalıyor? Sen daha önce de çakıl uygulamıştın sanırım, memnun kalmıştın. Tarçın'ın kapısının önüne kayrak dizip, aralarına mıcır atmıştım, kaza kaza bütün mıcırları attı, küçük kaytak taşlarını da çıkarmayı becerdi. Ayrıca kum serilmesi tavsiye edilmişti, kayrak alanın bir basamak altında da kum serili alanım var, etrafına kaldırımlarda bulunan bordür taşlarından koydum, kullanımından çok memnunum ama yakında "beyaz" taşlar varsa, ayağıyla 2-3 m'ye kafar taşıyabiliyor. |
30-08-2012, 19:28 | #68 |
Ağaç Dostu
|
İlk yerinde çakıl sermiştim ama aslında hiç uygun değil. Orada zaten hep açık bıraktığımdan önemsemiyordum. Ama kapalı oldugunda tuvalete çıkaramadığımızda yerine yapınca yıkayınca gider olmadığından koku oluyordu. Geçenki yerdeyse zemini doğal taş (hani şu kademeli duvara döşediğimiz) ile kaplayıp kapı kısmına da en genişinden oluk şeklinde süzgeç (gider) yapmıştık. Yıkayınca su çok çabuk gidiyordu ve o taş seramik gibi olmadığından hayvan rahat basıyordu. ( kaymıyordu) Burası eskiden seramikle kaplı olan (havuzun ilk halini gösteren fotoğraftaki) kuzey cephe. Max güneşten hiç hoşlanmadığından en rahat edeceği yer orası geldi bize. O seramik alan çok kayıyordu, büyük olduğundan doğal taş maliyeti bütçemizi aşıyordu. Biz de yapı markette gördüğümüz Henkelin epoksi benzeri bir malzemesini uyguladık. O alanda da 4 adet süzgeç (Su gideri) var, yani yıkayınca su hemen gidiyor. Uygulama kolay, boya gibi ruloyla temiz zemine sürülüyor. O alanın iki tarafına komple saksılık yaptık. Maxin çıkabileceğini hiç düşünmemiştim, fazla atik bir köpek değildir aslında. Fakat gece aşağı tarafta kalan köpekler havlayınca bizimki merak edip görmek istiyor sanırım. (gündüz çıktığını hiç görmedim, görsem anında kızacağım ama biz uyurken yapıyor yapacağını) İşte o saksılıklara yan evle aramızdaki kısmına Zakkum dikmiştim, diğer taraf da özgür bölümümdü, yani ufak tefek ne varsa oraya geçirmiştim. Fakat artık hiçbiri yok çünkü hepsini ezmiş. Dün orayı boşalttım, Zakkumların altı dahil toprak görünen tüm alana deretaşlarını serdim. Gece yine çıkmış ama ayakları çamur olmadı en azından. Düzenleyen limon : 30-08-2012 saat 20:16 |
30-08-2012, 19:48 | #69 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-09-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 2,277
|
Bahsi geçen süzgeç nedir ? |
31-08-2012, 17:58 | #71 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Burada fotoğraflar hem küçük oluyor, hem de netlik kaybı oluyor diye bahçe sayfası açmayıp, fotoğrafları galeride paylaşacaktım. Bitkileri de kendi başlıklarında paylaşırım diye düşünmüştüm. Ama baktım ki anlatacak epeyce şey birikmiş sayfa açmadan olmayacak. İlk sayfadaki boş bölümlere yeni fotoğraflar ekledim. İki bölümü boş bıraktım, onlara da sonbahar renkleri başlayınca yeni fotoğraflar çekip eklemek istedim. |
|
31-08-2012, 21:43 | #72 |
Moderatör
|
" gaza gelip fazla çalışınca, gece belim yüzünden oturduğum koltuktan yardımsız kalkamayacak durumdaydım. Ayağa kalktıktan 3 dakika sonra açılıyorum ama ilk adımları atmak zorlu oluyor... " diye yazmışsın sevgili limon, ben de nasıl olduğunu çok iyi bilenlerdenim.Yine sen yardımla da olsa dikilebiliyormuşsun ben çok defa kapıdan içeri girdiğimde adeta emekliyerek banyoya gidiyordum. Banyonun sıcak duşu dikilebilmeme yardımcı oluyordu. Olsun yine de güzel uğraştı. Merdiven aralarında lobelya - alyssum da çok güzel duruyor, bir iki basamakta istersen dene, benim yaptıklarım da burada. Hele yayıldıklarında görüntü çok güzel oluyor. |
31-08-2012, 22:17 | #73 |
Ağaç Dostu
|
Kırmızı zakkum ne kadar da kırmızı! Katmerli hatmiye de bayıldım. Merdiven kenarlarının bitki seçimleri çok hoş. Gelecek seneki hallerini görmek için sabırsızlanıyorum. Ev satılırsa bile gelip fotoğraf çekmek üzerine anlaşmak gerek. Giriş kapısının iç tarafına ayrı, dış tarafına ayrı bitki kullanma fikrini de çok beğendim. Bakalım nasıl bir performans gösterecekler... Gelelim sorulara - Ağaç kabuğu kolay temin edilebiliyor mu? Çuval fiyatı ne kadar? - Havuz kenarındaki ledler dikey kenardalar mı? (Gece çekimi fotoğraf isteyebilir miyiz? ) - Merdivenlerdeki bitkiler ve sarıkızlar şimdiden bayağı gelişmiş. Gelen geçen basmıyor mu? - Clematis koleksiyonu bu bahçeye geldi mi? Ekstradan galeride de birkaç fotoğrafa itiraz etmeyiz! |
01-09-2012, 04:05 | #74 |
Ağaç Dostu
|
Gilan, aslında merdiven kenarındaki bitkilerdeki renk cümbüşü gözle çok daha güzel görünüyor, fotoğrafa tam yansıtamıyorum. Özellikle Nandinaların yaprak rengini ve formunu çok sevdim. -Ağaç kabuğunu da Büyük Çamlıca Fidanlığından aldık, pek ucuz bir şey değil. ( ne ucuz ki...) Çuvalına 10 TL istiyorlar. Biz açık almak istedik ama baktık aynı hesaba geliyor taşıması kolay olur çuvalla aldık. -Gece çekimi yaparım. Ledler dikey kenarda değil, çıkıntının hemen altında, görünmeyip sadece ışığının sızmasını seviyoruz. Bu sene çok fuar gezdik dedim ya birisi de aydınlatma fuarıydı. Fuarlar insanın ufkunu genişletiyor. -Sarıkıza bir şey olmuyor. Diğer bitkiler ise basamağı geniş tuttuğumuzdan dip kısmında kalıyorlar. Fazla uzayanı budamak gerekecek. -Bir Clematisim bile yok. Ona karşı özel ilgimi kaybettim gibi... Genel düzenlemeler şimdilik daha önceliğimde, yerleşik düzen olup canım sıkılmaya başlarsa belli bir türe yönelmeye başlarım yine. |
01-09-2012, 04:26 | #75 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Düzenleyen limon : 01-09-2012 saat 12:03 |
|
26-09-2012, 01:20 | #76 |
Ağaç Dostu
|
OooOooOooooooo. Bahçe sayfası açılmış ve üç sayfa bile olmuş. Hayırlı uğurlu olsun Limoncuğum. Güle güle, sağlıkla, mutlulukla ve sevdiklerinle birlikte güzel günlerde oturun inşallah. Hemen incelemeye başlıyorum. |
26-09-2012, 10:38 | #78 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-11-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 370
|
bahçede evde şahane ellerinize sağlık, eşinizle bir ömüe mutlu ve huzurlu yaşamanız dileği ile... |
28-09-2012, 13:38 | #79 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-05-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 34
|
Sayın Limon, merhaba, Beklememize değmiş doğrusu. Tebrik ederim, ne kadar güzel olmuş. Sizleri takip edip örnek alanlardan biriyim. Hürmetler... |
28-09-2012, 14:17 | #80 |
Ağaç Dostu
|
Eylül ayının ılıman geçmesiyle bitkiler ikinci baharlarını yaşıyorlar. Hiç kaybın olmaması bile sevindiriciyken çiçek açmaları, yeni sürgünler vermeleriyle daha da keyifleniyorum. Gardenyalar ilk diktiğim günden beri hiç çiçeksiz günü geçmeyenlerden. Şu sıralar en keyifli ve bol çiçekli günlerini geçiriyorlar. Sabah ayazında üzerinde oluşan damlalar güzelliğine güzellik katmıştı. |
28-09-2012, 14:21 | #81 |
Ağaç Dostu
|
Osmanthus, çiçek kokusunu çok merak ettiğimi duymuş olmalı... Sanırım bendeki tür sonbaharda çiçeklenenden, o kadar çok tomurcuk patlamış ki çiçeklendiğinde, şayet dedikleri kadar yoğun kokuluysa, bahçeye yayılacak kokusu... |
28-09-2012, 14:30 | #82 |
Ağaç Dostu
|
Sazlar (bir kaç tür var bahçede ama adlarını unuttum) püsküllendiler, boyları 2 metrenin üzerindedir. Alacalı yapraklarıyla çok hoşuma gidiyor bu bitki. Aslında ben bu türün püskül çıkardığını bilmiyordum, yaprak rengi ve formunu beğenerek almıştım, püsküller bonusu oldu. Dibinden de onlarca yavru çıktı. |
28-09-2012, 14:34 | #83 |
Ağaç Dostu
|
Dağ Muşmulaları da kırmızı meyvelerini verdiler. Bu bitkiyi de hem parlak yeşil minik yapraklarını hem de sanki üzerinde çalışılmış gibi duran bonsai formu nedeniyle aldım. Yaz başı aldığımda üzerinde olan minik beyaz çiçekleri, önce meyveye dönüştü, Eylül başlarındaysa kızarmaya başladılar. |
28-09-2012, 19:33 | #84 |
Ağaç Dostu
|
Bahçe verilen emeğin karşılığını veriyor sevgili Limon, Eylülde böyleyse Mayıs Haziranda neler göreceğiz bakalım. Bizim bahçelerin bahar coşkusu çoktan bitti, hoş bizlereki coşku da bitti. Şimdiden Şubatta neler yapabileceğimi planlamaya başladım |
28-09-2012, 20:07 | #85 |
Ağaç Dostu
|
Adalet hanım, aslında vaktiniz ve naktiniz varsa bahçedeki değişiklikleri sonbahar aylarında yapmanın bitkiler açısından çok avantajları var. Şahsen imkanım olsa çimlendirmeyi de sonbaharda yapmayı tercih ederdim. Bitkiler sonbaharda ılık havanın, serin gecelerin, güneşli gündüzlerin ve yağan yağmurun nemlendirdiği toprağın etkisiyle yeni yerlerine çabuk adapte olup, ilkbaharda yeni sürgünlerini verip, ilk yıllarında çiçekleniyorlar. Sizi yorucu ama zevkli günler bekliyor. Muhakkak çok güzel olacaktır. |
28-09-2012, 21:56 | #86 |
Ağaç Dostu
|
Ben de öyle düşünmüştüm ama olmuyor malesef, bir çok bitkinin yerleri değişecek. Bunların içinde ortancalardan tutun da, clematislere kadar bir çok çeşit var. Belki Kasım sonuna doğru yapabilirim, yayla hâlâ sıcak, bahçeyi iki günde bir sulamak zorunda kalıyorum. Her şeye rağmen çim ekmeye de karar verdim, 25 m² lik bir alanda. Hep içimde kalmıştı, yeşil görüntüsünü çok seviyorum. Şimdi bütün mesele, fazla uzamayan, kuraklığa dayanıklı tohum bulmak. Gerçi terleyen boru döşemek istiyorum çimin ve diğer bitkilerin tabanına. Siz Gransan'dan terleyen boru aldınız mı, başlıktaki mesajlarda okumuştum. Memnun kalıp kalmadığınızı öğrenmek isterim. Bir arkadaş, terleyen boruların bitki kökleri tarafından sarılıp işlevselliğini yitirebileceğini söyledi, kararsız kaldım. |
28-09-2012, 23:12 | #87 |
Ağaç Dostu
|
Adalet hanım, ben de henüz deneme aşamasındayım, bu yüzden özellikle çimler için tavsiye ederim de diyemem etmem de diyemem. Ayrıntıları şurada ve şurada yazmıştım. Fakat diğer bitkiler ve ağaçlar için tavsiye edebilirim. Hortumu toprak altında kalabildiği için damla sulamadaki çirkin hortum görünümü olmuyor. Kısa sürede tüm bitkiler sulanıyor. Henüz bitki kökleri saracak kadar gelişmediği için uzun vadede nasıl olur bilemiyorum. |
29-09-2012, 12:32 | #88 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 29-09-2012
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 6
|
ne kadar güzel olmuş |
29-09-2012, 22:31 | #89 |
Ağaç Dostu
|
Teşekkürler sevgili Limon, bana da çok mantıklı geliyor. Su sarfiyatını düşürecektir. Yüzeyden sulamalarda çabuk buharlaşma oluyor, terleyen boruda su derinde kalacağı için bitkiler daha uzun süre su alacaklardır. |
30-09-2012, 13:16 | #90 |
Ağaç Dostu
|
Bugün günlerden "Mor"
Bu sabah bahçeyi sularken, sanki sözleşmişler gibi tüm mor renkteki çiçeklerin açmış olduğunu fark ettim. En büyük sürpriz bu oldu, daha 2 gün önce yaz başından beri sopa gibi duran dallar halindeyken bugün güzel çiçeklerini açmış. Sevgili Jineopun hediyesi. Sanırım "Aster" |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|