agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Topraksız Tarım (http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/)
-   -   Dizayn Grup "miracle" topraksız tarım projesi (http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/8848.htm)

uzman16 16-05-2008 09:27

Dizayn Grup "miracle" topraksız tarım projesi
 
1 dönüm tarlada 80 ton domates üretildi

Dizayn Grup, tarım sektörü için devrim niteliğinde bir projeyi tamamladı

Dizayn Grup, bu yıl dördüncüsünü düzenlediği "beyin göçüne karşı beyin gücünü teşvik ediyoruz " kampanyasıyla tarım sektörü için devrim niteliğinde bir projeyi tamamladı.

Bir önceki kampanyada desteklenmeye hak kazanan "miracle" projesi başarıyla sonuçlandı ve 1 dönüm tarlada yüzde 100 doğal 80 ton domates üretimi gerçekleşti. Proje Türkiye’nin tohumda dışa bağımlılığı da büyük ölçüde azaltacak. Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, ar-ge çalışmalarına çok önem verdiklerini belirterek, "Şu anda 84 patentimiz var. Beyin göçünü önlemek için yaptığımız kampanya kapsamında da destek verdiğimiz ve hayata geçirdiğimiz yeni projeler olacak. Grubumuz mühendisliğin limitlerini zorlayarak sera ortamında yeni bir proje gerçekleştirdi. Küresel ısınma dolayısıyla meydana gelecek kuraklık ve açlığa karşı, dünya tarım politikalarında yeni ufuklar açmak istiyoruz" dedi.

Normal tohumdan üretim

Miracle adı verilen proje ile her yerde satılan herhangi bir domates tohumundan, tamamen doğal şartlarda, hiçbir hormon kullanmadan daha az işgücü harcayarak, daha fazla verim elde edildi. Normal tarımda 1 dönüm tarladan 10 ton ürün elde edilebilirken bu projeyle 80 ton ürün alınabildi.

İbrahim Mirmahmutoğulları bu sonucun tarım teknolojilerinde devrim niteliğinde olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Bu teknolojimiz sayesinde tohumu su içerisinde büyütüyoruz. Su içerisinde tohumun kök salıp büyüyebilmesi için de özel bir akış sistemi kuruyoruz. Tohumun fideye, fidenin ürüne dönüştüğü süreçteki tüm olup bitenler en ince noktasına kadar, hiçbir detay atlanılmaksızın, optimize ediliyor. Bir tohumun ihtiyaç duyduğu her şey ona veriliyor."

Diğer projler de hızla ilerliyor

Dizayn Grup’un sağlık alanında iki arge prjesi daha var. "Üre Saati" ve "Mikro Bio Sensör". "Üre Saati" Projesi ile üre rahatsızlığı çeken veya çekebilecek hastaların erken ve kansız teşhisi yapılabilecek. "Mikro Bio Sensör" projesi ise var olan sensörlerden çok daha küçük, kullanışlı duyarlı ve fonksiyonel bir sensör üretilecek.

Kaynak:
http://www.haberturk.com/haber.asp?i...&dt=2008/05/16

Oğuz Karsan 16-05-2008 11:08

Dizayn Gruba alkışlar ve teşekkürler.
 
Merhaba.

İşte bize lazım olan bu. Yurtdışı kaynaklı ne olduğuna güvenemediğimiz tohumlar yerine, kendi öz tohumumuz. Hem de verimli

Beyin Göçümüzü önlemesi açısından çok önemli olacak bunun gibi başarılı çalışmaları alkışlıyorum.

Saygılar.

Mine Pakkaner 16-05-2008 12:45

Burada herhangibir tohumdan bahsediliyor, yerli bir tohumdan değil. Kısaca keşke hangi çeşidi kullandıklarını açıklasalardı. Topraksız tarımda yapılan bu yetiştiricilikte aldıkları sonucu teknik bir bültenle destekleyip açıklasalar ne güzel olacak. Bu haber tarım haber gruplarında da hemen dönmeye ve ziraatçiler tarafından değerlendirilmeye başlandı. Bakın topraksız tarımda danışmanlık hizmeti de veren Sn. Ziraat Mühendisi Erol Sinan ne demiş;
Alıntı:

Merhaba,
Bu haberi malesef bizlerde okuduk. Dunyada en iyi deney kosullarında 100 ton dekara urun alındıgını biliyoruz. Ancak bu rakam NFT sisteminden dolayi degil isiklandirmali sistemden kaynaklanmistir. Belirtilen rakamlardan biri gazetede (Milliyet, bugun) bir tohumdan 1600 kg aldiklari idi. Buradan da anliyoruzki buyuk bir abarti yaratilarak reklam calismasi yapilmis. Belki de arkasindan gelebilecekler icin ortam hazirlanmis. Ulkemizde bu tur bir calisma ancak serin bolgelerde yaz uretiminden elde edilebilir. Bir de aydinlatmali seralarda. Tabii butun sistemin tam olmasi gerekiyor. Ustelik belirtilen sistem yeni bir sistem olmamakla birlikte zaten dunyada denemeleri gerceklesmis durumda. Belki 50- 55 ton dekara almak mumkun olabilir. (diger tum donanimlar tam ise) Ama 80 ton dekara veya 1600 kg bitki basi urun rakamlari bana gore abartidan oteye gecmiyor. Keske mumkun olsa.
Bir bitkinin haftada bir salkim urettigi (ortalama) ve bir salkimin ortalama 500- 600 gr max geldigi hesap edilecek olursa ve de toplam da 30 -35 salkimi yil boyunca alsa, alacagi rakam bitki basi 15 kg dan oteye gidemez. Bir dekara 2500 bitki ortalamasi ile calissa ve hepsinden ideal hasad alsa dekara verimi 37.5 ton veya max 40 ton olabilir.

Ulkemizde zaman icerisinde pek cok insan veya grup sansasyon yaratmistir. Bundan dolayida pek cok insan bazi meyveleri yememis, veya cok tuketmeye baslamis, veya cikan haberlere gore yatirima girmistir.

Bu noktada insanlari yanlis sevk etmemek bir sorumluluk gerektirir.

Insanlar emin oldugu ve gercekten dogru bildigi konularda bilgisini diger insanlara iletmeli.

Selamlar

Erol Sinan


malina 16-05-2008 13:04

Alıntı:

Projenin ilk yılında büyümede temkinli davranacaklarını ve sadece 10 kişiye teknolojiyi vereceklerini aktaran Dizayn Grup Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları, "Şimdiden eş dost sıraya girdi. Ancak biz asıl büyüme hamlesini 2009'dan sonra başlatacağız. Tüketimin olduğu her yer de biz de olacağız" dedi.
Sadece 10 kişi :)

Milliyet

Todor 17-05-2008 07:13

Alıntı:

1 dönüm tarlada 80 ton domates üretildi
Alıntı:

Grubumuz mühendisliğin limitlerini zorlayarak sera ortamında yeni bir proje gerçekleştirdi. .
Acaba tarlada mı yoksa serada mı? Haberi iletenler belki bir yanlışlık yapmışlardır. Çünkü 1 dönüm tarla ile 1 dönüm sera arasında ortalama 50.000 YTL kurulum maliyeti farkı var. Ayrıca ısıtmalı ve suni ışıklandırmalı bir serada zaten kat kat fazla ürün alınıyor. Bu elma ile armutu kıyaslamak olmuş.

Alıntı:

Küresel ısınma dolayısıyla meydana gelecek kuraklık ve açlığa karşı, dünya tarım politikalarında yeni ufuklar açmak istiyoruz" dedi
Gerçekten bahsedilen amaçlar için uğraşılıyor olsa, buğday, mısır gibi ürünlerden bahsedilir. Burada ürünün domates olması aklıma şu soruyu getiriyor. Dünyadaki açlığın çözümü domates mi?

Alıntı:

1 dönüm tarlada yüzde 100 doğal 80 ton domates üretimi gerçekleşti
Alıntı:

Tohumun fideye, fidenin ürüne dönüştüğü süreçteki tüm olup bitenler en ince noktasına kadar, hiçbir detay atlanılmaksızın, optimize ediliyor. Bir tohumun ihtiyaç duyduğu her şey ona veriliyor.
Burada firmanın ekolojik ile organik tarım arasındaki farkı bilmediğne inanmam beklenmesin.


Ayrıca Milliyet'teki haberde bir tohumdan (yani bir bitkiden) 1600 kg ürün alındığından bahsediliyor. 1 dönümde 80.000 kg ürün alınıyorsa 80.000/1.600=50 bitki. Ya bu bitkiler ağaç formunda **** haberlerin birisi yanlış.

Bence bütün anahtar şu cümlede bize verilmiş.

Alıntı:

Teknolojimizi bölgedeki çiftçiye satacağız.
Çünkü 1 dönüm serada, topraksız tarımda marul üretecekseniz eğer, 3000 m kadar atık su borusu kullanıyorsunuz. Kullandığınız borunun cinsine ve kalitasine göre m fiyatı 3.3 ila 20 YTL arasında değişiyor. Bu da 10.000 - 60.000 YTL demek. Dizayn Grup'un ne ürettiğini biliyor musunuz? Boru!

Todor 17-05-2008 07:20

İşletmenin web sayfasında açıkladığına göre sahip olduğu patentlerin tarımla pekde ilgisi yok. Bahsedildiğine göre bunlar alınmış patentler. Bir miktarda onaylanması beklenenler var.
http://www.dizaynteknoloji.com.tr/fi...ntlerimiz.html

Isıtma ve soğutma sistemleri için giriş çıkış sayısı değişebilen plastikten akışkan dağıtma ve toplama elemanı
Metal iskeletli plastik esaslı baca kapağı
Puşvitli branşman ayırıcı
Konik yarıklı sondaj borusu
Plastik malzemeden dalgıç pompa kolon borusu
Plastik malzemeyle kaplı küresel vana
Radyatörlerde ısı verimini arttırıcı yöntem
Plastik takma parçalar
Boru bağlantısı için mandal
Çok gözlü boru taşıma ve istifleme aparatı
İki taraflı kaynaklı rekor
Eğimli çıkıntıya sahip boru birleştirme aparatı
Kolayca sökülüp takılabilen boru birleştirme aparatı
Fittinglerde kullanılan metal geçiş elemanlarında iyileştirme
Menteşeli boru birleştirme
Alın düzeltme aparatı
Metal malzemeden üretilmiş rekorlarda iyileştirme
Plastik-metal kompozit malzemelerde farklı iki cins metal kullanımı

Todor 17-05-2008 07:35

http://www.dizaynteknoloji.com.tr/pr...siz-tarim.html

Firmanın kendi açıklamasında ne tarla ifadesi geçiyor, ne dünyaya yeni bir çözüm sunulmasından bahsediyor. Zaten dünyanın uzun yıllardır bildiği hydroponic kültür anlatılıyor. Yukarıdaki haberlerde reklam değil, haber olduğu için tüketiciyi yanıltıcı reklam katogorisine sokamıyoruz. En fazla yanlış haber diyebiliriz.

Dahiyane.:)

malina 17-05-2008 08:21

Bir firmanın, ürettiği ürünün pazarlanması için, farklı bir kullanım alanını sadece sözle değil, uygulayarak göstermesi güzel bence... Ama konu hakkında biraz bilgisi olanların bile "çelişkileri" farkedeceği şekilde haberler oluyorlar.

Bu yanlış haber, Dizayn Grup'un lehine mi aleyhine mi? :)

Alıntı:

Firmanın kendi açıklamasında ne tarla ifadesi geçiyor, ne dünyaya yeni bir çözüm sunulmasından bahsediyor. Zaten dünyanın uzun yıllardır bildiği hydroponic kültür anlatılıyor.
Herkes Todor gibi işin aslını araştırmak için uğraşmayacağına göre... :)

envor 17-05-2008 11:38

Dizayn Grup'un yaptığı Hydroponic,1 dönüm yerden bir yılda 80 ton domates alamazlar...
Japonların Hyponica denemeleri var,genetiği ile oynadıkları tohumlarla yetiştiricilikte 1 dönümden 80 ton domatesi alabilirler,Bence...http://www.mre.com.my/upload/product...a%20system.pdf

Sergüzen 17-05-2008 13:45

Bende haberi sabahleyin okuyunca gülümseyip geçtim. İşte asparagas bir haber daha. Adamlar ya sayı saymasıı bilmiyorlar, ya da hiç domates yememişler. Kulağa hoş gelen sözler. Yazıda hiç bir açıklık yok. Tarlanın yeri, tohumun cinsi, kullanılan yetiştirme yöntemi v.s.

deniz-kızı 19-05-2008 12:52

Suda Domatez Yetiştirmek
 
Arkadaşlar az önce haberde dinledim.Artık her isteyen dört mevsim boyunca suda ddomatez yetiştirecekmiş.İlk denemeyi yapmışlar ve başarılı olmuşlar.Bu konu hakkında fikir ve yorumlarınızı bekliyorum.Şimdiden teşekkürler...

Kalite2008 22-05-2008 22:57

Arkadaşlar;
Neden biz türkler iyi birşey yaptığı zaman kendi ülkemiz tarafından kabul görmüyor.Neden başkalarının buluşlarına gösterdiğimiz ilginin yarısını kendimize göstermiyoruz? Bu kadar mı güvensiziz kendi yaptıklarımıza.
Tamamen zararsız,hormonsuz ortamda üretilmiş bir domatestir bu.
Eğer sayma ile ilgili yorumu yapan arkadaşlar ağacın resmini görseydi bu konu ile ilgili yorumları yapmazlardı. Eğer bu konuda şüphesi olan varsa saymak için Antalyaya bekleriz.

Önemli olan burada tohumun genetik potansiyelini ortaya çıkarmaktı.Çeşitli şartlar iyileştirildiğinde verimin arttırabileceğine neden inanılmıyor.
Dizayn Grup plastik konusunda reklam yapar.Çünkü asıl branşlaşması bunun üzerine. Neden bu tip birşeyle reklam yapma gereği duysun?
Eğer bu konuda hala inanılmayan konular varsa isteyenlere resmini E-mail adresine atabilirim.
Hatta tatmak için bir ara firmamıza da bekleriz.
Saygılarımla.

malina 22-05-2008 23:18

Siz buradaki yazıları okuduğunuzdan emin misiniz? :)

Todor 22-05-2008 23:39

Sayın Kalite2008,
Haberden ben şunu anlıyorum;

1 dönüm tarlada (serada değil, tarlada)
her yerde satılan herhangi bir domates tohumundan (F1 veya GDO değil, pazardan alacağım oturak cinsinden)
Hiç bir suni gübre kullanmadan, tamamen hayvan gübresi ile besleyerek (%100 doğal)

80 ton domates üretmem mümkün.

Ben mi yanlış anlıyorum, haberi yayına hazırlayan arkadaş mı yanlış anlatıyor?

envor 22-05-2008 23:41

Sayın Kalite2008,Resimleri buraya yüklerseniz seviniriz,Bizde bir yılda 1600kg ürün veren bitkiyi görmüş oluruz böylece...

malbman 23-05-2008 02:56

[QUOTE]
Alıntı:

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Kalite2008 (Mesaj 239000)
Arkadaşlar;
Neden biz türkler iyi birşey yaptığı zaman kendi ülkemiz tarafından kabul görmüyor.Neden başkalarının buluşlarına gösterdiğimiz ilginin yarısını kendimize göstermiyoruz? Bu kadar mı güvensiziz kendi yaptıklarımıza.


Sayın Kalite2008, kendi yaptıklarımıza (ben kendi adıma) bu kadar güvensizim ve bunun için kendimce ( en azından bir tane) nedenim de var. Şöyle ki; neden bu kadar ziraat fakültesi, ziraat mühendisi, gıda mühendisi, genetik mühemdisi ve bu konuyla ilgili diğer kişi ve kuruluşlar dururken bu tohumun genetik potansiyelini ortaya çıkarmak için bir plastik boru üreticisi, böyle bir ar-ge çalışması için durup durduk yerde bu kadar bütçe ayırsın? Eğer firmanız hakkında yapılan yorumları tesadüfen fark ederek ve foruma, yapılan yorumlara cevap vermek için yalnızca bir kereliğine girmediyseniz bu sorumu da cevaplamanızı rice ediyorum. Ayrıca sayın envor' un da dediği gibi resimleri foruma yükleyebilirsiniz. e-mail adreslerine tek tek göndermenize gerek kalmaz.

eczadolabi 23-05-2008 07:22

Muhakkak ki abartılmıştır ama, ilgiyi çekmeyi başardılar neticede.
O kadar ürün alınsın ya da alınmasın, Topraksız tarım için çok iyi bir reklam oldu bence.
Muhakkak ki esas amaç bu sistemin altyapısını pazarlamaktır.
Ne olacakki, Dizayn yapmasa başkası yapacaktı.
Hemen idam etmeyelim adamları derim ben.

malbman 23-05-2008 08:34

Evet Dizayn yapmasa, belki de, bir başkası yapacaktı gerçekten. Aslında topraksız tarımın tanınması, yaygınlaşması anlamında gerçekten iyi bir reklam olduğu konusunda da hemfikirim. Hemen idam etmeyelim, ona da varım. Umarım gerçekten de bir dönümden 80 ton domates üretmişlerdir. Bunu da canı gönülden isterim. Ama benim tepkim böyle bir şeyi bahane ederek plastik borulardan oluşmuş bir altyapıyı ya da sistemi ya da her neyiyse, işte onu alttan alttan yedirmeye çalışmalarına. Bunu kendi üretiminiz olan bir sistem, altyapı ya da hernerede yaptıysanız neden çıkıp da "arkadaşlar ben kendi üretimim olan bu plastik sistemde şu marka tohumla, şu şartlarda, şu kadar ürün elde ettim ama altını çizerek söylüyorum, kendi plastiklerimden yaptığım sistemde ürettim," demiyorsunuz. Sanırım benim gibi düşünen başka arkadaşlar da vardır.
Saygılarımla

Todor 23-05-2008 08:50

İdam etmek yerine takdir etmemiz gerekir bence. Aslında bu tip girişimlerin çok çok uzun yıllar önce başlaması gerekiyordu.

Dizayn Grup bir akademik kurum olmadığı için ticari kaygıları olması çok doğal ve sağlıklı. Ticaret yapmadan AR-Ge çalışmlarını sürdüremez zaten.

Benim itirazım haberin kendi içinde çelişkilerle dolu olmasına. Haberin içeriğinin reklam amaçlı mı yoksa bir hata sonucu mu o şekile girdiğini bilmiyorum. Bu şekliyle çok havada ve oldukça yanıltıcı.

denizakvaryumu 23-05-2008 09:04

Neticede bu haber ilgi çekti.

Hem topraksız tarımın adını hem de dizayn grubun adını duyurdu.

1 dönümden 80 ton olmaz da 50 ton olsun, nitekim susuz tarımda bu ürünün alındığı belirtiliyor.

Haberlerin ilgi çekmesi için biraz da abartılarak verilmesi zaten bilinen bir gerçek.

Çoğu haber de "suda domates yetiştirdiler" diye çıktı, sanki ilk defa suda domates yetiştiren dizayn grupmuş gibi :)

Reklamın gücü bu haberle bir kez daha ortaya çıktı.

Ayrıca dizayn grubun AR-GE çalışmları yaptığını da öğrenmiş olduk , Türkiye'de kaç kuruluş ARGE çalışması yapıyor acaba.

Neticede bu haber topraksız tarımın tanıtılması için çok iyi oldu.Bilmeyenler de öğrenmiş oldu.

eczadolabi 23-05-2008 09:10

Dizayn Grubun beyin göçü ile ilgili reklamınıda taktir ediyorum.
Bende sanki Grubun bi elemanıymışım gibi davranıyorum :)
Gerçekten bir çıkarım yok, tamamen duygusal... :)

shrub 23-05-2008 23:12

Tohum kendi genetik kapasitesi ve içinde bulunduğu ortama bağlı olarak gelişme gösterir...
Önce gerçekten iyi ıslahçılar yetiştirilmeli ve bunlarda tohum pazarlama işi yerine Ar-Ge Elemanı vasfıyla olmaları gereken yeri almalılar...

GARTENGOLD 24-05-2008 13:55

Bu tip haberleri hazırlayan piar şirketleri var ve bir kaç bin ytl ye ana haber bültenlerinde boy gösterebiliyorsunuz. Ama bu haberler ana haber bültenlerinde yayınlandığı için insanlar üzerinde inanılmaz etkiler bırakıyor ve bunun doğru olduğu düşünülüyor. bu haberde onlardan bir tanesi. atalarımız ne demiş dilin kemiği yok.

Tuba 24-05-2008 14:32

KobiFinans'da gördüm dikkatimi çekti. Aceba topraksız tarımlamı bu ilerleme olmuş? Topraksız gibi geldiği için buraya yazayım dedim. Sadece domates değil, maksat çeşitlendirme olsun. Yıllık 145 tondan 200.000 tona geçilmesi de gayet güzel...

Dizayn grubu takdir etmek lazım. Herkes 1 hafta bunu konuştu. Az da olsa dikkat çekti. Millet dönüp "senin saksılardan reçel çıkarmı" "salçaya yetermi" falan demeye başladı. Bu da iyidir. Üzerimizdeki alaycı bakışları aldı:D


Çilek Üretiminde Dünya 4’üncüsüyüz


Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, beş sene önce çilek üretiminde sekizinci sırada olduklarını belirterek, "Dünyada bugün çilek üretiminde dördüncü sıraya çıktık" dedi. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Aydın’da düzenlenen Uluslararası Kültür Sanat ve Çilek Festivali’ne katıldı.

Eker, tarımın ülkemizde sadece insanların beslenmesini değil, kalkınmasını da sağlayan bir sektör olduğunu belirterek, şunları söyledi: ’’2007 yılında tarım sektörü yaklaşık 10 milyar dolar ihracat yaptı. Bundan 5 sene evvel ise bu rakam sadece 4 milyar dolardı. Tarım ihracatımız içinde en önemli kalemlerin basında da şüphesiz meyve ve sebze geliyor. Adına bugün burada festival düzenlenen çileğin üretimi Türkiye’de son yıllarda 145 tondan, 250.000 tona çıktı. Bundan 5 sene önce dünyada çilek üretiminde 8. sıradayken bugün 4. sıraya çıktık. Yine o yıllarda ihracatımız 10.000 ton, kazancımız da 12 milyon dolarken, bugün ihracatımız 17.000 tona, kazancımız da 22 milyon dolara çıktı. Atça 3.500 dekar alanda 20.000 ton üretim yaparak Türkiye’de önemli bir yere sahip. Bu üretim Atça’nın 20 milyon YTL para kazanması demektir.’’

Eker, ekonomik değeri fazla olan, yüksek pazar ve pazarlanma kabiliyeti sahip ürünlerin daha nitelikli bir şekilde üretilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ’’Söz konusu ürünlerin üretim metotlarını yükseltmek, muhafaza ve pazarlama şartlarını kolaylaştırmak için Bakanlık olarak bir dizi tedbirler aldık. Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Projesi kapsamında modern araç gereç ve modern depolama yatırımlarını gerçekleştiren üretici ve kooperatiflere yüzde 50 hibe desteği sağlıyoruz. Atçalı üreticilerin de bu desteklerden istifade etmelerini ve piyasaya daha nitelikli ve daha yüksek değerde ürünler sunmalarını istiyoruz.’’

Kaynak: Dünya Gazetesi

http://www.kobifinans.com.tr/tr/sektor/0113/19458/9

tufan 24-05-2008 14:45

Merhabalar;
ben bu konuyu okurken, sadece şunu merak ettim.
1.500 ya da 1.600 kg. ürün veren bir bitki, ağaç, birşey var mıdır?, hakikaten.
Acaip aklıma takıldı. Yardımcı olursanız çok sevinirim.

envor 24-05-2008 19:49

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Tuba (Mesaj 239626)


Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, beş sene önce çilek üretiminde sekizinci sırada olduklarını belirterek, "Dünyada bugün çilek üretiminde dördüncü sıraya çıktık" dedi. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Aydın’da düzenlenen Uluslararası Kültür Sanat ve Çilek Festivali’ne katıldı.

Burası yeri değil ama merak ettimde soruyorum;Arkadaşlar Türkiye'de Tarım bakanlığı varmı?:confused::(

malbman 24-05-2008 21:29

Tarım bakanlığı yok. Tarım ve köy işleri bakanlığı isimli bir birim var ama ne tarıma, ne de köy işlerine baktığı söylenebilir.Bu yüzden teorik olarak varsa da, uygulamada öyle bir oluşum yok.

envor 24-05-2008 21:58

Bende öyle biliyordum'da Adı geçince Şaşırmıştım,Yoksa dedim Kuruldu'da benmi kaçırdım demiştim...

denizakvaryumu 02-06-2008 11:44

Suda domates üretme projesi nasıl doğdu?

Bizim 'Beyin göçüne karşı beyin gücü' diye bir kampanyamız var. İşte domates projesi de bize bu kapsamda gelen bir proje.
Moleküler biyolojide okuyan ve yüksek lisansını tamamlamış 23-24 yaşlarında iki Türk öğrenci getirdi. Lisans eğitimlerini ve yüksek lisanslarını Japonya'da yapmışlar. Şimdi de aynı ülkede doktora yapıyorlar. Bu arkadaşlar bizim kampanyamızdan haberdar olmuşlar. Biraz da araştırma yapmışlar ve bir tohumdan daha fazla verim alınabileceğine inanıyorlar.

Tohum konusu o ana kadar doğal olarak bizim gündemimizde yoktu. Ama biz Dizayn Grup'un çoklu mühendisliğini bu iş için kulanabileceğimizi düşündük ve projenin önünü açtık. Gerçekten de bu projede ziraat mühendisliğinin payı yüzde 10'dur. Isı mühendisliğinin, akışkan yönetiminin, elektronik, kimya mühendisliği ve kimyagerliğin payı daha yüksektir.

Burada 50 ana başlıkta optimizasyon yapıldı. Dünyada sera teknolojisi alanında en fazla 8-10 başlıkta çalışma yapılıyor. Biz tam 50 başlıkta bunu yaptık. 8-10 başlıkta eğer en iyiyi bulabilirseniz, 1 dönümden 30 ton alabilirsiniz. Ama 50 başlığa gelince başka bir cömert bölge yakalıyorsunuz. Biz 1 dönümden 80 ton alabiliyoruz. Yaptığımız iş tamamıyle özüne uygun şartlar oluşturmaktan ibarettir.

Biz önce tohumdaki potansiyeli nasıl açığa çıkaracağımızı düşündük. Yani bir tohumdan daha fazla verim nasıl alabiliriz? Bunun peşine düştük. Tohumun içine gizlenmiş bir potansiyel var ve o potansiyel ortaya çıkarılırsa insanın açlık sorunu olmaz. Bir tohumdan bu kadar ürün alırsanız aç insan kalır mı?

-Neden toprakta değil de suda ürettiniz?
Toprak sorunlu. Toprakta fazlaca bakteri var. Toprak kontrolsüz. Biz önce bunu kontrollü bir platforma taşıdık. Şartları biz yönetelim ve dış etkilerden koruyalım istedik. Onun için sera ortamı gerekiyordu. Toprağa alternatif olarak da suyu seçtik. Önce bilgisayar ortamında toprakla da suyla da çalıştık ve suda daha fazla verim alabildiğimizi gördük.

Şimdi burada özel olan hikaye su değil. Bu bir verim artırma ve tohumdaki potansiyelin ortaya çıkarılması projesi.

Belki dünyada başkaları da suya çalışıyordur, araştırmadık bile. Bizim ilgilendiğimiz dünyada verim nereye geldi ve biz neredeyiz? Su burada iyi verim alınabilmesi için bir fırsattı ve biz bunu değerlendirdik. Onun haricinde 49 ayrı başlıkta en iyi şartları oluşturduk. En iyi ısıyı, nemi yakaladık, kökün ihtiyacını köke, yaprağın ihtiyacını yaprağa verdik.

Toprağın iki görevi var. Birincisi bitkinin ihtiyaç duyduğu besinleri vermek. İkincisi de statik dengeyi kurmak. Yani birşeyi birşeye batıracaksınız, orada duracak ve büyüyecek. Kökler toprakta yayıldıkça kendini emin hissedecek ve yukarı çıkacak. İşte biz o toprağın verdiği eminlik duygusunu başka bir yöntemle verdik. Dolayısıyla suyun içerisinde üretilmesinin önünü açmış olduk.

Topraktaki vitaminleri suya verdik ve toprağın taşıyıcı özelliğini de çelik konstrüksiyonlarla sağladık. Yükü ona verdik, bitkiye taşıtmadık.

Bitki kendini ayakta tutabilmek için gövdesini güçlendirmeye çalışıyor. Biz gövdenin ayakta durmak için güçlenmesi değil de dallara ve salkımlara besin taşıması için güçlenmesi gerektiğini düşündük. Onun için orada bitkinin taşıma yükünü üzerinden aldık. Bitkinin görevi birşey taşımak değildir ki... Meyve vermektir... Biz boşa giden gücü alıp ürüne yönelttik.
Tüm bunlar ilmek ilmek dokundu ve proje bize geldikten sonra 3 yılda buraya getirdik. Proje zaten halen devam ediyor. 3 yıl, 5 yıl, 10 yıl daha sürer. - Su yerine toprak kullansaydınız ne kadar üretebilirdiniz?
Diğer üreticilere bakıyoruz, bütün şartları kontrol etseler dahi 1 dönümden en fazla 30 ton çıkarabiliyorlar. Oysa biz bu üretim şekliyle 1 dönümden 80 ton ürün elde ediyoruz.
1 tohumdan da 16 bin adet, yani 1.6 ton ürün alıyoruz.

-Normalde ne kadar alınıyor?
Normalde çok düşük bu rakamlar. 1 tohumdan 50-100 kilo alınıyor en fazla.

-Ne kadar su kullanıyorsunuz?
Dönüm başına yılda sadece 500 metreküp.

-Normalde ne kadar su kullanılıyor?
Bize en yakın ve topraksız tarım yapan bir teknoloji var. Taş yünü gibi şeylerin içerisinde damla sulama yöntemi ile üretiyorlar. Dönüm başına 1 yılda 1200 m3 su harcıyorlar. Biz ise damla sulamanın bile yarısından az su kulanıyoruz.
Normal sulamayı ise hiç sormayın. Bizden 30 kat 50 kat fazla su harcıyorlar.

-Ürün almaya başladınız mı?
1.5 aydan sonra hasada başladık. Şimdi aldığımız ürünleri eşimize dosumuza dağıtıyoruz.

-İlaç veya hormon katkısı var mı?
Bizim ilaç tüketimimiz normal seralara göre yüzde 5'in altında. Bunu daha aşağı indireceğiz. Hormon da yok. Burada tüm hikaye bitkinin ihtiyaç duyduğu şartları oluşturmak...

- Siz bu ürettiğiniz domatesleri pazarlayacak mısınız?
Domatesi değil, domatesi üreten teknolojiyi pazarlayacağız.

- Domates üreticisi olmayacaksınız yani..
Ar-Ge alanımız, yani 2 bin 800 metrekarelik seramızda çalışmalar devam edecek. Ama haricinde üretim yapmayacağız. Biz domates üreten çiftilerimize teknoloji satacağız.

- Çok ilgi var mı?
Talep çok fazla ama 2009'dan önce teknolojimizi satmayacağız.

- Herkes uygulayabilecek mi bu sistemi?
Yok hayır. Belli kurallarımız var. Bir kere seranın 10 dönümden aşağı olmasını istemiyoruz. Çünkü o zaman kârlılığı optimize edemezsiniz.

- Dışarıdan talep var mı?
Var. Birçok ülkeden beklediğimizin çok üzerinde talep var.

- Başka ürünler de yetiştirecek misiniz?
Evet. Mesela şu anda marul çalışıyoruz. Önce bilgisayarda yetiştiriyoruz, sonra üretime geçeceğiz. Muz, biber patlıcan gibi birçok ürüne çalışacağız..

- Bu sizin için önemli bir iş kolu olacak o zaman?
Tabii. Dizayn Grup zaten bir teknoloji firması. Ürettiğimiz teknoloji ürüne dönüşecek. Ya biz yapacağız ya da yapana satacağız.
Bu iş bir firma işinin çok ötesinde bir iş. Bir firmayı zengin etme projesi değil. Manevi yönü çok yüksek bir iş.

-Devletin zirvesinden bir mesaj geldi mi?
Başbakanımızın da haberi olmuş. O da gelmek istiyormuş. Şu ana kadar aramamışlardı ve biz biraz gücenmiştik.

Aslında bizim gücenmişliğimiz de şudur: Kimseden birşey beklemiyoruz. Ama bizim gibi duygusal yönü baskın olduğu için yenilik üreten firmaları küçük şeyler motive eder. Olmadığı zaman da birşey değişmiyor, yolumuza devam ediyoruz.

- Siz şimdi çok iyi bir iş kolu yakaladınız. Bu alana, yani üretime hiç girmeyi düşünmüyor musunuz?
Biz üretici olmayalım. Türkiye'de üretici çok zaten. Çiftçilerimiz para kazansınlar, buradan girişimciler çıksın. Biz belki 'Miracle 'markası ile pazarlamasını üstleneceğiz. Sattığımız teknolojiyi de takip edeceğiz. Yani buradan oturup kendi bilgisayarımızdan, bitkinin özünü sensörlerle izleyeceğiz. Çiftçiye birşey bırakmıyoruz. İnsan hatasını bertaraf etmemiz lazım. İnsanın görevi toplamak olmalı.

-Domatesin tadı nasıl?
Biz 23 farklı tohum kullandık. Eğer tohum çok bozulmamışsa biz onun içindeki lezzeti açığa çıkarabildik. Ne olacak diye çok merak ediyorduk ve gerçek tadını açığa çıkarabilmeyi başardık. Normale göre daha tatlı ve lezzetli domatesler üretmeyi başardık.


http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/9...d=229&sz=51559

denizakvaryumu 02-06-2008 11:51

Arkadaşlar şunu da hatırlatıyım ki , topraksız tarımda yetişen ürünler ;

zirai ilaç kullanılmasa da, hormon kullanılmasa da organik ürün sayılmıyor.

Yani topraksız tarım, organik tarım demek değil.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 08:49.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024