Peçete arasında tohum çimlendirme öyküleri
 

Ara sıra soranlar oluyor. Domates - Salatalık tohumlarını nasıl çimlendireceğiz diye. Sanırım herkes ufaktan yeni mevsim hazırlıklarına başlamıştır, ya da yakındır. Ben de ufak-tefek denemeler yapıyorum.

Hiç topraksız, perlitsiz, cocopeatsiz bir ortamda tohumu çimlendirip sonra da öylece devam etmek gibi, yani aeroponics'e girmek gibi çılgın bir niyetim var. Çimlendirme denemeleri oldukça "şeffaf" bir ortamda gerçekleştiğinden göresel olarak da bilgilendirici / eğlendirici oluyor. Paylaşmak istedim.

Önce salatalık. O çok kolay, genellikle 24 - 48 saatte kök ucu görünüyor. Çay tabağında ayağa bile kalkabiliyor. Bir kağıt peçeteyi dörde katlayıp çay tabağına koydum. O temel besin / su deposu. Bir de peçetenin 1/8'ini ikiye katlayıp, iki saat kadar suda ıslanmış tohumu bunun içine yerleştirdim. Bundan amaç bitkiyi, yani kökleri olabildiğince kağıdın dışında - havada tutmak. Çay tabağında başlayan macera daha sonra delikli saksıda devam ediyor. Sonra yetişirse sislendirme ortamına girecekler. İlk başta sadece çeşme suyu ile başladım. Kök çıkınca az sulandırılmış besin. Şimdilerde EC 1.5, ph 5.5 - 6.0.

Şimdi fotolar...

Salatalık Çimlendirme - Devam
 

Fotoğraflara devam...

Domates Çimlendirme
 

Domates daha hassas, daha nazik, daha nazlı. Boyutu da küçük olduğu için bitki de çok cılız duruyor, gücü az geliyor herhalde; daha yavaş, daha geç çıkıyor.

Çekirdeği ilk "diktiğim" gün resim çekmemişim, ama sanırım 12 Şubat falandı. Kök ucunun belirmesi epey zaman aldı. İlk resimde belli belirsiz - minik bir kuyrukçuk görülebiliyor. Aradan geçen zamanda tek kök epeyce uzadı ama, hala kafasını tam kaldırıp çekirdekten kurtaramadı. Bakalım becerebilecek mi?

Superler. Ha gayret domates bekliyoruz senide

Harika. Devamını görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum

Domates Başını Kaldırdı...
 

Bu kadar takipçisi olduğunu öğrenince domates bütün gücünü toplayıp başını kaldırdı. Ama bu iyi mi oldu bilmem...

Normalde bitki yapraklarını çekirdekten çıkarmak için toprağın sürtünmesinden yararlanıyor. Başını kaldırırken kabuk toprak taneciklerine takılıyor, yapraklar açığa çıkıyor.

Şimdi burada toprak yok. Salatalık çekirdeği kağıtta kalmıştı, yaprakları aradan çıkarmayı başarmıştı. Domates son bir gayret kafasını kaldırırken, kağıdı kopardı çekirdek yine başında kaldı. Üstelik üzerinde az da olsa kağıt kaplı. İğne ile kağıdı epeyce aldım ama, kabuğu atabilecek mi emin değilim... Bakalım 1-2 gün daha bekleyelim.

Domates Şapkasını Attı...
 

Bu sabah kalktığımda domates özgürlüğün ilk işaretini vermişti. Yaprakların uçları çekirdeğin altından dışarı çıkmış kendini göstermişti. Kabuğu atabilmesi için gece birkaç kez tek damla suyu usulca çekirdeğin üzerine kondurup nemlenmesini sağlamaya çalışmıştım. Faydası olmuş sanırım, sabaha yapraklar belirdi. Yine bir damla ekleyip kahvaltıya geçtim.

Gün içinde başka işlerim olacağından evde olamayacaktım ve de ilgilenemeyeceğimden kabuk tekrar kuruyup sertleşebilirdi.

Kahvaltıdan sonra baktım şapka hala üzerinde; şöyle usulca tutup gövdesinden çekirdeği hafifçe yokladım. Hiç zorlanmadı, kendi çıkacakmış zaten. Kolayca ayrıldı.

Yapraklardan biri hafif zedeli gibi, ama sanırım idare edebilir. Hala kıvrık durumda yapraklar, henüz düzelemedi. Bir-iki gün güneş görürse onlar da düzelir sanırım. Böylece en zor adımı geçtik gibi...

Domates Yaşam Mücedelesine Başladı
 

Domatesin kotiledon yaprakları açılmaya başladı. Bir tanesi daha önce sözünü ettiğim gibi hafif zedelenmiş, ama o düz hale geldi oldukça. Diğeri ise herhalde uzun süre çekirdek içinde kalmaktan kıvrık kaldı. Sanki pek açılmayacak gibi duruyor.

Daha önce de benzer sorunlar yaşayan domatesler yetiştirdim. Hatta tek yaprağı çekirdek içinde kalıp, kalan tek yaprakla büyümeye başlayan domatesim oldu, sonunda 1-2 kilo domates verdi.

Bu da iyi bir beslenme ve güneşlenme ile başarılı olacaktır. Bugünler biraz soğuk ve kapalı, birkaç gün sonra gerçek yaprakları çıkar ve boy atmaya başlar. Şimdilik sulandırılmış besin ile besleniyor.

Suda şişen jel toplar var onlardan aldım ben de. Su kabağı tohumlarını bu toplarla karıştırıp beklettim, bekledikçe koku yapmaya başladı. En sonunda topları kasenin içine koyup üstüne de 3-4 kat tuvalet kağıdı koydum ve onun üstüne tohumları ekleyip yine tuvalet kağıdı koydum.
Şimdi sulamıyorum, jellerden eksik olan suyu kendisi emiyor.

Elime çok eski patlıcan tohumları geçti. Ben de çimlendirmek için ıslanmış peçetenin içine sardım sonra poşetin içine koyup bağladım. Yarın havalandıracağım. Sonra tekrar kapatıp bir gün daha bekleteceğim. Daha sonra poşetten çıkarıp torfa ekmeyi düşünüyorum.

Genelde 24 saat ılık suda bekletmeyi tavsiye ediyorlar çimlemeden önce.
En çok su kabağı tohumlarında sıkıntı yaşıyorum ben de. Geçen yıl 8-9 çeşit tohum ektim, gerçi güneşin de zararı oldu ama en az çimlenen su kabağı tohumları oldu.

Ben görmeyeli peçete meraklıları artmış :))

Kolay tarafı özel malzeme aramadan, sıkıydı-gevşekdi diye dert etmeden çabuk tarafından bir yetiştirme ortamı sağlamak. İzleme kolaylığı da ayrıca keyifli.

Zor tarafı çok uzun ömürlü değil, ama dert de değil, sık sık değiştirebilirsiniz, havalanmış olur. Bir de ne olsa fazla derin değil (ya da ben öyle istiyorum) kökün tutunma zorlukları var. O da geçici ortam olduğu için bir süre idare edilebilir.

Önceden ıslatma çimlenmeyi hızlandırıyor. Çürütmeyecek kadar bir süre ( 1 saat - 1 gün?) ıslatınca gerçekten birkaç gün içinde çimlenme başlıyor. Bazı tohumlar "ıslak" sevmiyor, sadece "nemli" olması gerekiyor. Bu konuda bitkilerin / tohumların davranışını bilmek ve ortamı ona göre ayarlamak gerek. Domates öyle mesela. Sulu değil, nemli olacak. Ben ıslattıktan sonra tabağı şöyle bir hafifçe terse getirip fazla suyu akıtıyorum, kalan nem yeterli oluyor.

Domatesin gerçek yaprağı görülür hale geldi
 

Domatesimiz kendi gerçek yaprağını oluşturdu ve artık görülebilecek kadar büyüttü. EC 1.5 ile besleniyor artık. Bu yapraklar büyümesini tamamlayınca bitkinin gelişimi / büyümesi hızlanacaktır.

Kökü de uzadı. Bıraksam peçeteyi delip tabağı oymaya çalışacak. Ufak ufak da yan kökçükler oluşmaya başladı.


Son resim de yine aynı tarihlerde çelikten köklendirdiğim bir başka domatesin kökleri. Yorum sizin.

Domatesimiz Büyüyor
 

Domates yavaş da olsa gelişimini sürdürüyor. Bu hafta özellikle köklerde geçene haftaya göre büyük gelişme oldu, resimde farkı görebiliyorsunuz. Yan saçaklanmalar başladı. Herhalde buna paralel olarak da gerçek yaprakları büyüdü, bir yenisi daha eklendi.

Salatalık ise aldı başını gidiyor... diyeceğim ama çok iyi besleyemediğim için henüz meyve vermedi :))

Çiçek adayları göründü ama aklıma geldikçe iki fıs beslediğim için yetmiyor sanırım. Epey boylandı, artık tabakta durması zor, devrilecek. Ama sisleme aletleri gelmedi, böyle idare ediyoruz. Baktı benden hayır yok, tutunmak için kolunu bile uzatmaya başladı. Bir yerlerden ip sallamam gerekecek. Kökler de nereye gideceğini bilemedi. Düğüm oldu. Artık kaldırıp resim çekemiyorum; hem devrilecek hem kökler zarar görecek diye. Yakın çekim köklerin durumu biraz daha ne demek istediğimi anlatıyor sanırım.

Bunları nft mi yapacaktınız? Yani akan çözelti bitki kökleriyle temas edecek miydi? Öyle ise kapların içine hidroton doldurmanız iyi olur. Hem onun da aralarına kök atar.

Hayır,

Aeroponics'e girmeyi düşünüyorum. Şu ucuz ultrasonik sisleme aletleriyle beslemeyi düşünüyorum. Onlar da bir ay oldu gelmedi.

12 voltluk araç camsil motoru, 3-4 adet camsil şişesi püskürtme ucu, biraz hortum ve bir zaman saati ile kendiniz de yapabilirsiniz.
Motor çok güzel sis yaptırıyor sürekli çalışınca çok ısınıyor.

Püskürtme sistemler uzun dönemde hep tıkanma sorunu yaşıyor. Bir de dediğiniz ısınma problemi varsa zaten kısa zaman sonra sorun yaratır.

Bu sisleme aletlerinin mantığı farklı. Pompa / sıkıştırma / püskürtme yok. Ultrasonik ses titreşimleri ile bulut gibi soğuk buhar yaratıyor. Bir fan ile üfleyip istediğiniz yere yönlendiriyorsunuz. Motor yok, ısınma yok. Püskürtme yok, tıkanma yok. Üstelik tanecik boyutu çok daha küçük. Çok da elektrik çekmiyor, sanırım yaklaşık 30 watt.

Biraz kireçlenme olasılığı var, tıkanmıyor ama titreşim frekansı dolayısıyla verimi etkiliyor, ama sanırım temizliği daha kolay.

Tek risk sürekli elektrik bağımlılığı çünkü genelde 1-2 saniye sisleme, 5-10 saniye bekleme şeklinde 7/24 besleme yapılıyor. Her an elektrik lazım. Ufak bir kesintisiz güç kaynağım var (850 VA) ama o da çok uzun dayanmaz.

Sis motorunu nereden aldınız ? Yurtdışı bir kaynaktan mı ? Bugün bende sipariş verecim. Bu oda nemlendiriciler var. Biz altık çoçuk varken hiç kullanmadık. Acaba ortamın nemini ayarlamak için işe yarar mı ?

Evet yurtdışından ebay'den aldım. Çin mi Tayvan mı, Hon Kong mu oralardan bir yerlerden gelecek. Daha önce de sayısal zaman saati almıştım, 3 haftada gelmişti, şimdi 1 ay oldu ses yok.

Sanırım ultrasonik nemlendiricilerde de aynı yöntem kullanılıyor. Zaten birçok kişi bunları ortam nemini ayarlamak için kullanıyor. NASA aeroponik çözümlerde kullanıyor. Tam detayını bilmiyorum ama sanırım Aerogarden türü ürünler de bu yöntemi kullanıyor.

benim emers ortamda bitki yetiştirme başlıklı sorumda örnek bir video var. o örnekte de bu cihaz kullanımış.

Bu alet benim izleme listemde de var ama almadım.
24v ac elektrik yazıyor.
Adaptörlü modellerde 24v dc yazıyor, gel çık işin içinden.
Bunun tarifine göre bu aleti beline kadar sıvıya gömmek gerekliymiş, ya stfafora ya da ahşap birşeye bağlamalı yoksa seyive düştükçe problem yapabilir.

Kursad bey, 24V cikisi olan bir adaptore ihtiyaciniz var. Asagida resmini koyuyorum.

Ben bu sis makinasini tohumlari cimlerdikten sonra kok gelisimini hizlandirmak icin kullaniyorum. Yanliz sis makinasi suyu isittigindan dolayi koklerde belli bir sureden sonra kahverengilesmeye neden oluyor. Ayrica bu makinayi almayi dusunen arkadaslar varsa kesinlikle led isiklandirmasi olmayan modelleri tercih etsinler cunku belli bir vakitten sonra algae olusumuna neden olacaktir.

Sis makinasini 2.5g, ~16cm yuksekliginde su galonu icerisinde kullaniyorum. Kursad beyin dedigi gibi eger sis makinasini suyun uzerinde yuzdurur iseniz rezervuarinizi daha buyuk tutarak sivinin daha gec surede isinmasini saglayabilirsiniz.

Evet alet bu. Genelde adaptörsüz satıyorlar. Ben de 24V AC diye biliyorum. Alet gelsin de göreyim ondan sonra alırım adaptörü diye bekliyorum. Forumda bunu denemiş arkadaşlar var. Ben yazana kadar cevap gelmiş. 24V DC imiş. Teşekkürler

Ledleri bright led gibi görünüyor.
Ağar elinize 80 ya da 60 kum zımpara alıp tepelerini zımpara yaparsanız ışığı uzağa iletemez. Ledlerin en ucunda kalır.
Adaptöre baktığımızda + ve - bulunan bir şekil var bu da dc olduğunu kanıtlıyor.
Sanırım 4 usd civarında var. 8 tl ye geliyor.
Mist maker veya fog yazınca çıkıyor ebayda.
Free shipping olmasına dikkat edit.

Oyuncaklarım Geldi
 

Evet, ultrasonik sislendiriciler nihayet tam bir ay sonra gelmiş oldu. 4 adet ısmarlamıştım. 2 tanesini denedim çalışıyorlar.

Elimde 24V DC adaptör yok henüz. 19V DC ve 5V DC (USB) iki ayrı çıkış veren 90 watt bir dizüstü adaptörüm var. Onunla denedim.

Artık 19V enerji olarak az geldiği için mi, yoksa devredeki kristali uygun frekansta titreştiremediği için mi bilemiyorum, çıkan buhar bana az gibi geldi. 24V DC adaptör bulup bir de onla denerim.

Daha önceden Sayın Tartes'in aşağıdaki bağlantıda gösterdiği düzeneğin kötü bir kopyasını yapmıştım. Onu da denedim. 5V USB çıkışına bilgisayar fanını bağladım, 19V ile de sislendiriciyi besledim. Borudan gözle görülebilir bir buhar çıkıyor, ama öyle aman aman birşey de yok.

http://www.agaclar.net/forum/1213871-post2.htm

Zamanlama işi için ENTES MCB-9 kullanacağım. Bu alet ile açık /kapalı sürelerini 0.1 sn / 30 saat arasında ayarlamak mümkün. Şimdilik öylesine 2 sn açık - 10 sn kapalı ayarladım.

İlk aşamada muhtemelen bitkileri doğrudan haznenin üzerine oturtacağım, üfleme işini yapmayacağım. Gerçek üretim ortamı üflemeli olacak.

Bir süre burada büyümelerini izleyeceğim. Bu arada birim zamanda ne kadar suyu buhara çeviriyor, onları ölçmeye çalışacağım. Bitkilere yetecek kadar kapasite var mı, kaç tane gerekli vs. anlamaya çalışacağım.

Bir yandan da çelikleme ile köklendirdiğim domateslere yeni yuvalar yapacağım. Onların gelişimini de izleyeceğim.

Umarım en geç bir ay içinde bunların ne kadar işime yarayacağını anlamış olurum. Ona göre de son üretim sistemini kuracağım.

Bakalım bizim minik salatalık ve domates fidecikleri ne kadar sevecek bu soğuk saunayı?

Salatalık Sisleme-Besleme Başladı
 

Dün gece büyük bir heves ve acele ile salatalığı sisleme odasına aldım. Daha önce de dediğim gibi bu sisleme dışında otomasyonu olmayan bir ortam. Şimdilik böyle idare edecekler, çünkü bu üretim ortamı değil, deneme ortamı. Otomatik besin bağlantısı yok. Hazneyi ben elle doldurdum, öyle de devam edecek. Hesapça (ve de ilk ölçümlerime göre) zaten çok az su / besin tüketiyor. O nedenle atlamam herhalde, elle idare edeceğiz.

Üfleme de yok. Doğrudan haznenin içinde. Bir yan etki, gerçekten beklemediğim kadar ısınma oldu sisleme aletinde, bitkiler sevmedi. Kökleri topladım, yukarı askıya aldım. İkinci yan etki hava az geldi galiba, biraz kapağı aralayınca ferahladılar.

Üflemeli ayrı sistem olunca her iki sorun da kendiliğinden çözülmüş olacak.
Şimdilik 2 saniye açık 10 saniye kapalı devam ediyor. Bütün gece öyle çalıştı. yapraklar canlı, kökler iyi.

İki salatalık var bir sistemde. Biri hikayesini burada anlattığım, biri de belgelemeye başlamadan önce aynı şekilde yetiştirmeye başladığım az daha yaşlısı. O çiçek bile açtı birkaç tane ama, beslenme rasgele olduğu için çok gelişememişti. Burada epeye hızla gelişeceğini umuyorum.

Resim pek iyi çıkmamış, eski salatalık pek görünmüyor. Arka fonda bir yaşlı domates de görüntüyü karıştırmış. Akşama daha iyi resimler çekmeye çalışırım. Domates için de hazırlğıa başladım, onu da bir an evvel otomatiğe alayım, gözüm arkada kalmadan dışarı çıkabileyim...

Sisleme Salatalık Resimleri
 

Sisleme kabını oynatmak istemeyince (salatalıklar ipte olduğu için alıp yer değiştirmek artık zor), resim çekmek de zorlaşıyor, ışık terste kalıyor.

Birkaç resim çektim ama, detay görmek pek kolay değil, hep ters açı.

Resim çekerken baktım yaprakta değişik bir kuruma belirtisi var.

Birkaç nedeni olabilir:

- EC yüksek olabilir. Sisleme yapanlar genelde hidroponik EC değerlerinin 1/4'ü ile başlıyor, ben 1/2 ile başlamıştım

- Kap ısınıyor, çok sıcak geliyor olabilir

- Hava yetmiyor olabilir, üfleme yok, kapak kapanınca sırf buhar oluşuyor, hatta ıslanıyor. Kapağı biraz aralayıp havalandırıyorum

- Delikli saksıyı kapatmamıştım, buhar pek de soğuk olmadığı için, üfleme olmasa da oradan baca gibi tütüyor. Bu yaprak da yol üstünde ilk yaprak, belki doğrudan fazlaca besin buharına maruz kaldığı için eriyor

Her ne ise bakıp anlamam lazım. Bu zaten deneme olduğu için, benim için de öğrenme oluyor. Üfleme sisteme geçince bunlar olmayacak diye umuyorum.

Domatesi henüz sislemeye geçirmedim. Tam ne yapacağıma karar veremedim. Tek domatesimiz var, iki tane epeyce köklenmiş çelik domates var, 24 tane cocopeat'te çimlenmiş bir karışa yakın domates var. Hangisini nasıl kullanayım henüz bilemedim.

Salatalık Çiçek Açtı
 

Kağıt Peçete üzerinde çimlendirip, nihayet sisleme-beslemeye geçtiğim salatalık(lar) çiçek açtı. Aslında üç gün önce açtı da, yeni dönem hazırlıklarının yoğunluğundan girip de buraya yazamadım.

Çiçekler var da, sanırım beslenme pek de harika değil. Galiba biraz aceleye geldi, da vakit yok, ilgilenemiyorum, kendi başlarına idare ediyorlar. Çiçekler çok ve sık ve fakat küçük, ve de hepsi erkek. Önceki yıllardan gözlemim, bitki uygun koşullar oluştuğuna kanaat getirmezse dişi çiçek vermiyor. Herşey hazır olunca dişi çiçek veriyor. Şimdilik öyle bir işaret yok. Yapraklarda kuruma da devam ediyor.

Domatescik de büyüyor, tabii oldukça geride kaldı. Onunla hemen aynı zamanda çeliklediğim domates de tomurcuk verdi. Pek anlaşılmıyor ama onun da resmini ekledim.

Salatalıkta Dişi Çiçek Adayı Belirdi
 

Salatalık bir yandan daha hızlı boy atmaya başladı, derken bugün ilk dişi çiçek adayı belirdi. Bir haftaya kadar herhalde ilk dişi çiçek açacak. Ama meyve bağlamaya vakti yetecek mi bilmiyorum, çünkü artık yazlığa taşınma zamanı geliyor ve bu deney bugün-yarın sona erecek. Taşıyıp devam ettirme şansım olacak mı bilmiyorum ama, yeni mevsim projelerimde şimdilik salatalığa pek vakit görünmüyor, en azından başlangıçta.

Domates de epey boylandı, bir karış oldu. Onun da çiçek açmaya vakti yetmeyecek sanırım, ama en azından çimlenmeyi, köklenmeyi görmüş olduk.
İki resim son durumlarını özetliyor.