agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Topraksız Tarım
(https)




Beğeni Düzeni42Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 24-08-2016, 15:41   #151
Ağaç Dostu
 
kimyager147's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2012
Şehir: Konya
Mesajlar: 103
Bir de Kuzey avrupa ki sera ısıtma videosunun linki verebilir misiniz.

kimyager147 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-08-2016, 16:38   #152
Ağaç Dostu
 
tasdelenmurat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2007
Şehir: samsun
Mesajlar: 207
Galeri: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kimyager147 Mesajı Göster
Bir de Kuzey avrupa ki sera ısıtma videosunun linki verebilir misiniz.
Sera içi ısıtma maliyetini nasıl en aza indirgeriz?

bir iki arkadaşın isteği üzerine şu baslığa koydum. Oradaki videolara bi bakın. Benim seyrettiğim video çok uzun zaman önceydi. Şu an dragon breath stove kelimesiyle araştırdığımda youtube başka videolar gösteriyor. Ama o sayfaya koyduğum videolarda anlatmak istediklerime çok yakın videolar. greenhouse heat system diye yazarsanız youtube, benim eskiden seyrettiğim videolardan tonlarca fazlasını bulabilirsiniz. Şu sıralar moda yeryüzünün sıcaklığını çekip seraya verme.

tasdelenmurat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-08-2016, 18:56   #153
Ağaç Dostu
 
tasdelenmurat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2007
Şehir: samsun
Mesajlar: 207
Galeri: 2
1. Finansal okur yazarlık pratikte uygulanmadıktan sonra havada kalır. Neden uygulama ile hesaplar çoğu zaman tutmaz.
Cevap : Hayaller yüzünden. Hayal işe başlarken, nereye yatırım yapayım sorusuna cevap ararken, vizyon pencerelerinizi kontrol ederken çok güzeldir. Bu aşamadada şarttır. Ama 2. Aşama gerçekliğe dönüş aşamasıdır. Realist düşünmeye başlamazsanız, realizmin istediği sorgulamaları yapmazsanız, hala hayal dünyasında kalıp, riskleri, giderleri, iş şemanızı düşünmek yerine beyninizde dopamin hormonunu ( mutluluk hormonu ) salgılamaya devam ederseniz, kağıt üzerindeki hesap pratiğe uymaz. Ben solucan gübresi işine girmedim. Ama türkiyede bu işten en çok kazanan kadından çoooook ama çoook yıllar önceki fikirlerimden biriydi. 1997 yılında 17 yaşımdayken düşünüyordum desem. Ne dersiniz bilemiyecem. O yıllarda türkiyenin ilk online satış sitesi, kariyer sitesi, vb. Tonlarca site kuracak html bilgimde vardı üstelik. Ama hayat şartları başka yollara yöneltti maalesef. ( özel konular )

Örnek olarak patates yetiştirmek yazmışınız.
Arkadaşıma hanımı tarafından bir tarla kaldı. Patates ekmeye karar verdi. Yan tarlayı da kiraladı. Hesap yapıldığında gayet güzel ve 3 senede ev alınabilecek bir yatırımdı. Tabi hesap yapılırken patates 2 tl idi. Şimdi piyasada 0.50 kuruş. Böyle giderse sadece masrafını ancak çıkartacak. Bize işin uzmanları şöyle kazanırsın böyle kazanırsın dedi ama.

İşin uzmanları kısmından başlayalım. İşin uzmanları size altın yumurtlayan tavukmu satmaya çalıştı, altınyumurtlayan tavuğun altın yumurtlayacak civcivini mi satmaya mı çalıştı? Bunu bilmiyorum.Size işi anlatan kişi , şayet size birşeylerde satıyorsa o kişiye satıcı denir ve satıcıların anlattıklarının %90’ını yalan/yanlış/çarpıtılmış bilgidir. .Biz en iyi ihtimalle anlattıklarının 4 de 3’ü doğru varsayalım. Siz satıcının anlattıklarının %75’ini sorguladınızmı? Madem altın yumurtlayan tavuğun altın yumurtlayacak civciviyse siz niye bu işe girmiyorsunuz sorusunu sordunuzmu? İş akıs şemanızı bilmiyorum şu an. Yazdıklarınızda olmadığı için. Hazırlık, üretim, depolama/risklere karşı koruma/önlemler , dağıtım/satış. Başlıklarınızı işe girmeden önce plandanızmı?Hayalperest beyin en iyi ihtimallere göre bu planları yapar ve riskleri buna göre çıkartır. Realist beyin en kötü ihtimallere göre bunu yapar ve risk/getiriyi belirler. Çevre meyve/sebze hallerindeki ben amiyane tabiriyle onlara mafya/çete/tekellerin nasıl bir hükümranlık sürdüğünü inceledinizmi? “Diğer müşteri“ olma potansiyeli olan seçenekleri araştırdınızmı? Marketler, yerel halk, pazarcılar, büyük firmalar vb. Son 5/10 yıl boyuncaki ay ay fiyatları inceledinizmi? Bana yıl bilgisi vermediğiniz için, o yılların patates fiyatlarını bilmiyorum. Ama sizin örneğinizden yola çıkarsak 2 tl den 0,5’e düştü diyorsanız teknik analize göre o ürün çoktan tepe yapmış, Siz dip yapacak aşağı yönlü trendde maalesef patetesi seçerek yanlış seçim yapmışsınız.Borsayla aranız nasıl bilmiyorum. Şahsen borsadaki teknik analiz programlarında teknik analiz yapabiliyorum. Bana son 5 yılın, yapabiliyorsanız Haftalık, aylık, açılış fiyatı ve kapanış fiyatlarını verin. Matriks programında size istatiksel olarak ister trend, ister güç, ister momentum hesaplamasını yapayım. Ve size belli bir “OLASILIK” ve kar zarar getiri riski hesaplıyayım. Bu kısım detay incelemek isterseniz benim teknik analiz bilgilerime şu linktende ulaşabilirsiniz. 9 ay teknik analize yönelmiş bir insan olarak şu forumda size anlattığım “sadece” açılış ve kapanış fiyatlarına göre ( bu çok az bir bilgi demek teknik analize göre ) bir veri kitlesinin nasıl analiz edileceğine dair bişeyler yazdım. İncelemek isterseniz.
Matriks Formülleri - Page 687

2. Verdiğiniz örnekler başka ülkelerin örnekleri. O ortama ve oranın halkının ihtiyaçlarına göre şekillenmiş. Bizde o imkanlar olmaya bilir. Örneğin bazı hızlı büyüyen ağaçlar bu forumda pik yaptı. Şu kadar sürede büyüyor. Şu fiyata satılıyor diye. Ekenlerin hepsi hüsrana uğradı. Goji berry, altın çilek ve daha niceleri.

Bu en sevdiğim kısım, her tartışmada hep karşıma çıkar. Verdiğiniz örnekler başka ülkelerin örnekleri. O ortama ve oranın halkının ihtiyaçlarına göre şekillenmiş. Bu evrensel. Arkadaşım diyorki sen türkiyede 60 ayda veya en geç 90 ayda aldığı kira getirisiyle evin alış fiyatını amorti eden evi nerede gördün. O verdiğin bilgi amerikan toplumu için geçerli. Bende diyorumki Zengin fiyatı değer kazanmış, fiyatı uçmuş evi satınalmaz. Fiyatı zamanla değerlenecek olanı alır. Arkadaşımla devam ediyorum . Şu bölgeden evi al. Hesap yapıyoruz. 72 ay sonra kendini amorti edecek. Amaan o bölgeden ev alınırmı?o bölge berbat. Burun silkiyor. 5 sene sonra yine konuşuyoruz. O bölgeden şimdi ev alırmısın. Eveeeeeet, elbette. Ama o bölgeden ev almaya param yetmezki. Yaaaaa.
İkinci sorunuzun son kısmı 1. Soru ile aynı maalesef. Satıcı size bişeyler anlattı, bu işe girişenler ne kadarını doğrulamak yerine yalanlamaya çalıştı bunu bilmiyorum. Verdiğiniz örneklerden para kazananlarda mutlaka olmuştur. Kaybeden hayalperest/tembel’de mutlaka olmuştur. Kadın vardır aşı taş yapar, kadın vardır taşı aş yapar, kadın vardır taşla kocasının başını yarar diye bir atasözümüz var.

3. . Forumdan öğrendiğim kadarı ile solucan gübresi ile ilgilenmişsiniz. Benimde matbaacı olan amca oğlum bu konu ile ilgili. Broşür bastırmaya gelen üreticiler 1 yıllık üretecekleri ürünü sattığını belirtiyor. Her yönü ile güzel ve karlı kazanç getiren bir sektör.
Amcaoğlu da başlamak istiyor ama yapmıyor. Sizde başlamadınız sanırım. Çünkü bir şeyleri üretmek o kadar sorun değil asıl olan o ürünü satmak pazarlamak.
Başka bir örnek vereyim. Matbaa kalıplarının %100 nerede ise dışarıdan geliyor. Üretmek çok mu zor. Ama iş üretmeyi geçip pazarlamaya döndü mü sıkıntı başlıyor. Kimse yerli ürün almıyor. Muhatap bulamıyorsunuz.


Solucan gübresine girmedim.( son karar olarak ) Araştırdım, soruşturdum. Tren çoktan yol almış. En büyük dertlerden biri, kendi pazarımı oluşturmaya çalıştığımda ise maalesef bizim çiftlere hendek atlatmak daha kolay. Girdi kalemlerinde sorunlar, şu an varolan işimle ona ayırabileceğim zamandandan kaynaklanan ( denetim/takip problemi ) sorunlar, yapacağım kampanyaları destekleyecek bütçe sıkıntısı vs. vs.
Matbaa kalıpları gibi bir olayda bir markaya/mafyaya/çeteye/tekele karşı savaş açıyorsanız. Tüm hazırlıklarınız tam olmalı maalesef. Satış/pazarlama stratejinizi, dayanabileceğiniz son sınırı iyi hesaplamalısınız. Marka/mafya/çete/tekel’in dikkatini çektiğinizde , bak ben sana artık risk oluşturmaya başlıyorum tarzında. O zamana kadar yaptığınız karı hesaplarsınız. Artı 5yıl , 10 yıl, 30 yıllık ( karşı tarafa oluşturtuğunuz riske göre ) o kadar karıda önceki hesaba eklersiniz. Firmanızı o kişilere satar onların yolundan çekilirsiniz. Onlarla savaşamazsın. Kazandığınız parayla ister bir süre dinlenirsiniz, ister yeni yatırımlara yönelirsiniz.

4. Babam çantacı. Finansal olarak tüm hazırlıkları yaptık. Uzmanlarla görüştük. İşe başladık. Bizim finansal uzmanlara göre 2 yıl içinde 200000 tl öz sermayemiz olacaktı. 60000 tl ile işe başladık. Sonuç beşinci senemizde ancak 200000 öz sermayeye ulaştık.

Ben bu maddede açıkca bir sıkıntı gömedim, görmüyorumda. Eksik bazı bilgiler var. Bir o işe başladığınız yılı belirtirseniz o yıl ve arkasındaki 4 yıllık enflasyon ve devüalasyonlara göre bir inceleme yapabiliriz. 2- Elinizdeki hazır 60 bini kullandıysanız geçmişizinden, kredi çekerek kullandıysanız geleceğinizden yatırım yapmışsınız. Şayet kredi çekerek yapmışsanız. 5 yıl için, 60 binden 200 bin özsermayeye çıktıysanız. Nakit akışınızda sorun yoksa, ailenizi geçindiriyorsanız vs vs. Bence durumunuz çok iyi bile sayılır. Heleki o 5 yıl bu son 5 yılsa öpüp başınıza koyun. Açıkca bu bakış açısıyla sorun görmüyorum. 5 yılda özsermaye büyümeniz %333 , yıllara göre %66. Çok iyi bir rasyo. Termodinamiğin 3 kanuna göre ( enerjinin korunumu, entropi, mutlak sıfır ) hala 1. Kanundasınız. Enerjinizini koruyorsunuz. Sorun yok.Hatta sağlıklı bile. Sorun olabilecek tek şey sizin beklentilerinizle uyuşmuyor. Siz daha fazlasını istiyorsunuz. Bu işten kazandığınız paraları, ne yaptığınızı hesaba katmıyorsunuz. Not: Yukarıdaki bilgilere göre ancak böyle bir çıkarım yapılabilir. Bide finansal uzman dediğiniz şahıslarla ilgili bilgi yok.

5. Örnek olarak yurtiçinden örnek verirseniz forumda bizler için daha uygulanabilir olur kanısındayım. Ayrıca cevap verirseniz de madde madde yazarsanız sevinirim.
Neyle ilgili ne tarz bir örnek istediğinizi anlayamadım. Sadece çıkarımsal olarak gidiyorum şu an. 2 yılda kendini amorti eden yatırımla alakalıysa her işde bir niş / bişeyler bulabilirsiniz. Biraz amiyane bir örnek olacak ama. Sahibinden.com dan 9 bin-15 bin arasında satılan köfteci minibüsü bile alsanız. 2 yılda 15 binden fazla kazanır, yine ailenizi geçindirirsiniz. Finans bilimi açısından bakarsam muhteşem bir yatırım. (emek/zaman/risk/yatırılan paraya göre )

kimyager147 beğendi.
tasdelenmurat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-08-2016, 19:02   #154
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-04-2013
Şehir: tahran iran
Mesajlar: 1,314
Yerin 4 metre altinda, 4 metrelik kuyu demissiniz, bu derinlikte 70 derece isi olsa mezarliktakiler piserdi.

Bu isi pompalari boyle bir isi vermez, veremez. Belki orada bahsedilen derece Fahrenheit olabilir ki ozaman 70 derece F = 21 derece C olacaktir.

Boyle bir isitma isini yapabilirseniz, sera isini birakin kenara, her apartmanin yanina bir kuyu kazip isitin millet kalorifer parasi vermesin.

kiziltan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-08-2016, 22:41   #155
Ağaç Dostu
 
tasdelenmurat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2007
Şehir: samsun
Mesajlar: 207
Galeri: 2
o 4 mtden 70 derece gelmiyor. oradan aldığı ısı düşük ama düzenli ve sürekli. marifet onu ejder sobasına yönlendirip, onun karnında olabildiğince depolamak ,karını olabildiğince genişletmeye çalışmakda.( teneke kola şişeleri o videolarda o yüzden koyuluyor-ekstra karın ) Şu an kendi evlerinin yanlarına o ısıtma kuyularını açıp ısıtanlar var videolarda. 2,5 katlı evini yeryüzü sıcaklığıyla ısıtanlar var. Önce biraz youtube'da video seyredin.

tasdelenmurat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2016, 11:24   #156
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-04-2013
Şehir: tahran iran
Mesajlar: 1,314
Enerji kanunlari acik, yoktan varedemezsiniz, varsa yok edemezsiniz, sadece bir baska tur enerjiye cevirirsiniz.

Yani odun, komur, benzeri bir seyleri yakmaniz lazim, ve ya nukleer enerji kullanmaniz lazim, ve ya gunes enerjisi kullanmaniz lazim.

Soylenen dogru olsun diyelim, siz ornegin 20 derecedeki havayi bir sobaya verip 40 dereceye cikaracaksaniz aradaki farki bir sekilde sobada yakmalisiniz. Bahsedilen soba dizayni yakilan malzemenin cok verimli yakilmasini saglar okadar. Yani birsey vermeden alamazsiniz.

Verimli yakmaya ornek olarak sobada komur parcasi yakmak yerine, toz haline getirilmis komuru yuksek isitilmis sobaya puskurtmek olabilir. Bu tugla fabrikalarinda kullanilan sistemdir. Farki sudur, belli bir isi elde etmek icin 100 kg komur ( ve ya benzeri yakit ) gerekiyorsa siz sistemin verimliligini artirarak 90 kg ile ayni isiya ulasabilirsiniz ama sifir yakitla olmaz.

Burada bir isi kaynagi var ama gorunmuyor olabilir, hani duyariz ya adam tarlasini surerken petrol bulur. Ertesi gidip kapatirlar, orada petrol yoktur alttan gecen NATO petrol boru hatti delinmistir. Boyle bir sey.

10 derecedeki 500 metrekup havayi 20 dereceye cikartmak icin harcanacak enerji bellidir, bunu azaltamazsiniz,

kiziltan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2016, 13:18   #157
Ağaç Dostu
 
tasdelenmurat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2007
Şehir: samsun
Mesajlar: 207
Galeri: 2
Termodinamiğin 3 kanunu çok severim. Termodinamikle ilgili istediğiniz kadar konuşabiliriz. yoktan enerji yaratamayacağınızı, enerji-madde döngüsünde her zaman entropi olacağını, bu entropilerinde sistem içinde sürekli devam etmesiyle MUTLAK SIFIR'a ulaşacağınızı biliyorum. Olaya şu açıdan bakarsanız. Yerin altında tam şu saniye oluşan ısıyı seraya, tam şu saniye ( zaman kaybetmeden gönderebildiğinizi varsayarsak) vermeye çalışırsanız işte o termodinamik açıdan. yerin altındaki ısıyı geçemez. Çömlekcilerin ejderha sobasında mide bölümü yakıt koyulan kısım. Maddenin enerjiye dönüştüğü kısımdır. kömürün kalorisi bellidir. Ne kadar kömür yakarsanız ona göre ısı enerjisi oluşur. Burada mutakıbız. sorun yok. Sorun şu, ejder sobasında karın bölgesi diye adlandırılan bölgede ısıyı depolama sürekli olarak. Şöyle bir örnekden gideyim. Babam eski usül hareket ediyor. 1 tuğla alıyor. Ocağın üstüne koyuyor. Tuğlayı ısıtıyor. Ocaktan çıkan ısı enerjisinin her saniye ne kadar olduğunu biliyoruz. Şayet ocağın üzerine tuğlayı koymazsak bu ısı enerjisi direk havaya karışacak. Ama biz üstüne tuğla koyduk. Her saniye gelen ısı simdi tuğlaya geçiyor. Tuğla ısındı. Ocak kapandı. Ama şimdi( tam şu saniye ) elimizde ne var. O ocak boşta yansaydı havaya karışacak ısıyı elinde tutan bir tuğla var. ( termodinamik kanunlarına görehavaya karışacak ısıyla ****** aynı miktarda değil. Fizik bilimi tartışmasına girmeyelim diye söylüyorum. Tuğlanın ilk başta soğuk olmasından dolayı, enerji kaybı-entropi var) Babam bu tuğlayı alıyor 1 havluya sarıyor. Bunu yatağında ayak kısmını koyuyor. Üstüne battaniye seriyor ve yatıyor. Havluyla kapattığında dış havanın soğukluğuna karşı yalıtım başladımı? Evet, yatağın içine koyduğunda battaniyelerde dış havaya karşı bir yalıtım yapmaya başladımı? evet. Yani geçmişte üretilen bir ısı enerjisi şu an ve gelecek için kullanılıyormu evet? Peki yatak içinde oluyor. Babamın ayakları bu sefer tuğladan ısı enerjisini çekiyor. Havlu, ve yatağın o bölgesi sürekli tuğladan ısıyı çekiyor. Yani tuğla enerjisini koruyamıyor. entropi ve mutlak sıfıra doğru hareket ediyor. soğuyor, soğuyor, soğuyor. Yavaşça sahip olduğu / tuttuğu ısıdan mahrum hale geliyor. Çünkü onu yeniden besleyen bir ısı girişi yok. Ve sistem onun enerjisini çekiyor. Şimdi şöyle bir deney yapın. Elinizde 2 adet ısınmış tuğla var. Geçmişte elde ettikleri ısıyı tutuyorlar. 2'sinide aynı odaya koydunuz. Birinin altına mum koydunuz. Hangisi daha çabuk soğuyacak. Mum ateşi kadar düşük bir ısı enerjisi bile olsa, her saniye düzenli olarak tuğlaya verdiği için tuğlanın entropisi, rezonans etkisiyle daha uzun süre tutacak. Ejder sobasına işi çevirecek olursak. Siz yeraltından en kötü ihtimalle +4 derece, ortalama 10-15 derece, youtube videolarına genelde 20 derecelik bir ısıyı çekiyorsunuz. Bunu ejder sobasına veriyorsunuz. Ejder sobası yarım saat , 1 saat, yaptığınız büyüklüğe göre belkide 1 gün diyelim ( abartalım ) habire babamın tuğlası gibi sürekli ama sürekli kendini içerden ısıtıyor. Isıyı dışarıya vermiyor. ( entropi olabilecek en düşük miktarda )Habire geçmiş ( geçmişte her saniye kendine verilen enerjiyle besleniyor ) Sobanın karın bölgesi artık doydu , artık ısı sobanın boyun bölgesine geçiyor. Ama biz jeotermal ısı prensibiyle mekanı ısıtıyoruz dimi. Jeotermal ısı 24 saat boyunca var. Her saniye yeraltından habire sobayı besleyen bir enerji girişi var. Termodinamik kanunlarına göre sistem kapalı pozisyonda değil, şu an açık bir sistem haline dönüştü. Dışarıdan sisteme hala enerji girişi var. Ve en önemlisi stabil bir giriş.86400 saniye boyunca +20 derecelik enerji girişiyle beslenen bir soba var. Bu enerji sobanın karın bölgesindeki entropiyi azaltıyor. Özet: Ejder sobası yaktığınız saniye ısı veren bir soba değil. Karnı doyduktan sonra ısı veren bir soba. 1 mum aleviylede bir tuğlayı elinizde tutamayacağınız kadar sıcak bir hale getirebilirsiniz. ( bu belkide 6-7 saat sürer ) **** ocağın üstüne koyar 10 dakikada da bu sonuca ulaşabilirsiniz. 6 saatde ısınmada zirveye çıkan tuğlanın altında mum durduğu sürece tuğla soğumayacak. 10 dakika ısıttığınız tuğlaysa her saniye daha fazla ısı kaybedecek şekilde hayata devam edecektir.


Düzenleyen tasdelenmurat : 25-08-2016 saat 13:50 Neden: Video linkleri koyma
tasdelenmurat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2016, 17:17   #159
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-04-2013
Şehir: tahran iran
Mesajlar: 1,314
Sonuc ayni oldu, sobayi sizin tabirinizle doyana kadar isitmak icin enerji harcadik, sonra cabuk sogumamasi icin yine enerji vererek yavas yavas soguttuk. Ne oldu ? Kullandigimiz toplam enerji yalitim sorunlari nedeniyle biraz kayba ugradi, kalani isinmak icin kullandik. Sonucta kullandigimiz toplam enerji birazi azalarak bizi isitti, isi ve ya enerji ekonomisi nerede ?

Babanizin havluya sardigi 50 dereceye isinmis tugla oylece birakilsa 1 saatte 20 dereceye soguyacakken 2 satte 20 dereceye ulasti. Sadece zaman uzadi, fazla enerji vermedi, bu arada havluyu da isitmak zorunda kaldi. Verdigimizden fazla enerji alamayacagimiza gore fazlaca isitmasi mumkun degil, daha dusuk derecede biraz fazla sure kaldi okadar.

kiziltan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2016, 22:07   #160
Ağaç Dostu
 
tasdelenmurat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2007
Şehir: samsun
Mesajlar: 207
Galeri: 2
Sonuç nasıl aynı oluyor? Bunu anlamadım. Termodinamik hesap yaparken zaman boyutunu niye devre dışı bırakıyorsunuz? Hesaba katmıyorsunuz. Yukarıda verdiğim örnekte ocak 10 dakika boştada yanabilir. Üstüne tuğla koyarsanız. Isıyı depolamış olduk. Artık elimizde bir ısı bataryası var. Ocak kapandıktan sonra. Tam şu saniye, kendisine 10 dakika boyunca ısı verilerek şarj olmuş bir ısı bataryası var. Seranızı rüzgar enerjisiyle ısıttığınızı varsayalım. Enerji depolayan bir deponuz/bataryanız yok. Rüzgar saat 6 da esmeye başladı. 06.10'da durdu. Şayet seranızın tepesinde rüzgar tribününüz yoksa. Bu enerjiden zaten faydalanmadınız. şayet rüzgar tribünüz varsa esen 10 dakikalık rüzgar enerjisini , elektrik enerjisine, onuda ısıtıcınıza vererek ısı enerjisine dönüştürdünüz. ( çevirme işlemlerinden dolayı entropi olacak.) Seranız 10 dakika ısındı tebrikler. Ama elimde bir batarya var. Seramın şu an ısıtılmaya ihtiyacı yok. Yani rüzgar 06.10 da dursa bile ben istediğim zaman kullanabileceğim bir enerjiye sahibim. Olay bu. Yerin altında her saniye belli ısı enerjisi var. Ben kullansamda, kullanmasamda o orada duruyor. Ben ne yapıyorum onu ejder sobama gönderiyorum. diyelim karın bölgesinde 100 tuğla var. 20 derece bir ısı geldi. 100 tuğla o ısıyı hemen soğurdu.( Tuğla başına 0,2 derece soğuruldu ) Taki 50 derece ( sizin verdiğiniz örnekten veriyorum ) oluncaya kadar. diyelimki bir saat sonra 100 tuğlanın her biride 50 derece ısıya çıktı. Karın bölgesinde oda ısıya doldu taştı. Siz tam o anda sobanın boyun bölgesinin kapağını açınca, dışarıya 20 derecelik ısımı çıkacak, 50 derecelik tuğlaların yaydığı ısımı çıkacak. şayet dışarıdaki hava seranızı her saniye 0,2 derece soğutuyorsa ve siz sisteminizi 0,2 derececilk bir ısı ile besleyemiyorsanız o zaman yenilirsiniz. Jeotermal enerjinin, güneş enerjisinden, rüzgar enerjisinden hiçbir farkı yok. Kullansanızda kullanmasınızda o orada var. Diğer 2 sisteme göre avantajları, güneş gündüz var gece yok. rüzgar şimdi var 1 saniye bile yok olabilir. ( soğuk hava sıcak hava değişimleri daha oynak ) 1. Stabil bir enerji. 2-diğer sistemlerde enerjiyi dönüştürmeniz lazım. Bunda direkt kullanıma hazır. Entropi kaybı diger sistemlere çok çok daha az. 3. Diğer sistemlerde elde ettiğiniz enerjiyi depolama maliyetlerinize göre bunda depolama daha kolay,

Şayet seranız zaten biraz yalıtımlıysa neyi tartışıyoruz onuda anlamadım. Yerin altından her saniye 20 derece gelen bir sıcaklık, onunla beslenen bir soba sisteminiz/depolayan var. o sistem her saniye beslenmeye devam ediyor. O sistem tam seranızın altında bulunuyor. Çok hızlı bir şekilde seraya giriyor. Dışarının serayı soğutma hızına göre sizin ısı verme hızınız çok yüksek olacak. Ama şunu aradan çıkarılım artık. Toprakta indiğiniz derinlik, açtığınız ısı kuyusunun büyüklüğü, buradan elde ettiğiniz ısı enerjisini neye yönlendirdiğiniz/ne yaptığınız herşey hesabı değiştiriyor.

tasdelenmurat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2016, 22:48   #161
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-04-2013
Şehir: tahran iran
Mesajlar: 1,314
Baskalarinin ilgisini cekermi bilmiyorum ama bana faydali oluyor.
Jeotermal ve isiyi depolama konularindan bahsediyorsunuz. Kaynak jeotermal ise depoya gerek kalmiyor, yeraltindan gelen isisi ve debisi sabit bir kaynak var, buhar ve ya su olabilir, bunu kalorifer sistemine baglarsak isitma yapiliyor, depolamanin aksine, istenilen isiya ulasinca artik isiyi disari vermeye bile gerek olabilir.

Sobada depolamak ise belli zamanlarda kesilecek kaynak icin dogru olabilir ama kizgin yag disinda pek kullanisli depolama ortami yok saniyorum ki bu da pahali.

Yeraltindan surekli gelen 20 derece sicaklik surekliyse isitmak istedigim ortam limit olarak 20 dereceye cikacaktir eger % 100 etkili yalitimim varsa. Daha ust dereceye cikarmam sanirim olanaksiz.

smnvrl beğendi.
kiziltan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2016, 22:03   #162
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
Lütfen YouTube seyretmek yerine biraz fizik kimya matematik okuyup teknik bilginizi artırınız. YouTube de hiç enerji ihtiyacı olmayan magnetik motorlar var sonsuza kadar dönecek. Hatta televizyon programları var hiç enerji ihtiyacı olmadan ve evinin bütün elektrik ihtiyacını karşılayan sistemlerin patentini almak peşinde koşan. Ne yazık ki o programları yapan o kara cahillere inanan birde cahil medyamız var. Lütfen böyle saçma sapan yorumlarınızla bilgi paylaştığımız bu sayfaları boşuna meşgul etmeyiniz.
Sayın site yönetiminden ricam bu saçma sapan münakaşaların yapıldığı forum sayfalarının kaldırılmasıdır.

Kudret Tezel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-08-2016, 13:55   #163
Ağaç Dostu
 
tasdelenmurat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2007
Şehir: samsun
Mesajlar: 207
Galeri: 2
Sayın kudred bey. Ben o sonsuz enerji, manyetik motorlarla sonsuza kadar çalışan makinelere inanan insanlardan değilim. 10 yaşımdan beri bilim-teknik dergisi okuyan bir insanım. (1975 yılından itabaren koleksiyonuna sahibim ) jeotermal ısı olayı , manyetik motor olayı ile aynı değil. Evrende karadeliklere kadar şu anda hiçbirşeyin termodinamiğin 3 kanunundan kurtulamadığınıda bilen bir insanım. "saçma sapan" olan kısımı neresi? Forumlarda ayrıca saçmada olsa birşeyler tartışılır. Aksi taktirde forumun ilk mesajında bilgi veren bir mesaj olur. Arkasında hiç mesaj olmaz. O zamanda foruma gerek yok. İnsanlar wikipedi tarzı sadece bilginin bulunduğu yere giderler.

Not: Bu arada bu forumda yazdıklarına değer verdiğim, takip ettiğim ve şahsına "hocam" diyebileceğim bazı şahıslardan birisisiniz. Kusurumuz varsa af ola.


Düzenleyen tasdelenmurat : 28-08-2016 saat 13:59 Neden: Yazım hataları
tasdelenmurat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-08-2016, 21:26   #164
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 30-07-2016
Şehir: mersin
Mesajlar: 36
murat bey yalnız yukarıda anlattığınız ve örnek verdiğiniz sistemler şuan türkiyede yok.antalya denizli mersin gibi yerlerde çok buyuk ciddi yatırımlı seralar mevcut.jeotermqaal enerjı haricinde serada ısıtma bilindık usullerle oluyor .belki teoride doğru olabilir ama uygulanabilir olması gerek.ülkemizde modern seralar kuruluyor.bir de buradaki herkes fızıkçı ,kimyager değil uygulanabılır bir sistem varsa en basitinden anlatılmalı.

kiziltan ve cemcem43 beğendi.
thorbank Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-08-2016, 11:25   #165
Ağaç Dostu
 
tasdelenmurat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2007
Şehir: samsun
Mesajlar: 207
Galeri: 2
Sayın thor olaya hiç şu yönden bakıyormusunuz? Güneş panelleri satan insanlar ( satıcılar ) yeryüzü sıcaklığı sizin seranız için yeterli sizin güneş paneli taktırmaya ihtiyacınız yok dermi ? jeotermal ısı seranızı yeryüzü sıcaklığına fixler. ( Artı birşeyler yapmazsanız. ) Diyelimki 20 derece. Ama sizin ürünler için ihtiyac duyduğunuz kritik nokta 25 derece ise derdiniz +5 derece olur. Güneş panelleri -40 derece +80 arasındaki sıcaklıklarda çalışır. ( Standart altı garanti kapsamı) Hava 20 dereceyken güneş panelinden enerji edebiliyorsanız, Aynısı yeraltında var. Bakınız yukarıda verdiğim video linklerinden birinde bir pansiyon/otel vari bir bina var. Çatısında bariz gözüküyor güneş paneli var. + ihtiyaç duyduğu enerjiyi oradan temin ediyor. Jeotermal ısıya dayalı bir sistem kurarsanız bunun bir avantajı daha var. Otamatik klimalandırma da elde etmiş oluyorsunuz. Hava dışarıda 30 dereceyse, ve siz seradan havayı çekip borularla yeryüzünün altına gönderirseniz, yeryüzü bu sefer dışarıya daha soğuk olacağı için havayı soğutmuş oluyorsunuz. Açıkcası güneşden, rüzgardan "kullanılabilir bir ek enerji" kaynağı olarak hiçbir farkı yok. Ben güneş panelleri satan bir satıcı olsam ve cebinde milyonlarla benim yanıma sera kurmak isteyen bir yatırımcı patron gelse. Jeotermal ısıyı öyle bir kötülerim öyle bir kötülerimki. Niye. Paneller fazla fazla satılsın diye. Bayağı büyük, bayağı teknolojik sera kuranlar ( çok çok büyük yatırım yapanlar ) pahalıda olsa kendilerine göre en stabil sistemide seçebilirler. Hiç güneş paneli , rüzgar tribünü de koymayabilirler. Direk sanayi elektriğiyle bile çalışmayı yeğleyebilir. Onların iş akış şemasında hiçbir şeyi riske etmeye gerekde olmayabilir. Mühendisler bilir. TRIZ yöntemi (mühendislikde 39 soruna karşı 40 çözüm) Sistemde bir şeyi değiştirirseniz her şey değişir. En iyi ihtamelle (n+1)x2 ( ilk etki seviyesinde ). Adam 500 dönüm sera kurmuş, ürettiği tüm ürünün 1 alıcısı var. Patronumuz o firmayla tedarikçi anlaşması imzalamış, ürün %100 x fiyatından karşı tarafa satılıyor. Adam pahalıda olsa sistemi kar bırakacak şekilde olası en stabil getirmiş. Bu konu diğerlerinden ayrı. 1 dönüm sera işletmeyle, 10 dönüm sera işletmenin ve 100 dönüm sera işletmeyle 500 dönüm sera işletme aynı şey değildir. Sistem büyüdükçe, mühendisler triz açısından, sıradan halk murphy kanunları diyecek. Herşey değişir. Sorunlar artar, risklerde öyle.

tasdelenmurat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-08-2016, 13:50   #166
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 28-04-2013
Şehir: tahran iran
Mesajlar: 1,314
Siz once isi depolanacak bir sobadan bahsettiniz sonra jeotermale kaydiniz.

Jeotermal enerji 24 saat / 365 gun faydalanilabilen ve neredeyse tukenmeyecek bir kaynaktir.

Bahse konu olan isi degeri ise oyle 20 derece falan olmayip 80 ve uzeridir yoksa ekonomik olmaz.

Kullanilan su ve ya buhar soguduktan ve ya yogunlasip sivi hale gectikten sonra tekrar kuyuya basilir ki isinip kizgin su ve ya buhar olarak donsun.

Sera isitmasi icin kullanilacaksa sorun isinin depolanmasi degil, tam tersine isitma ihtiyacimiz olmadiginda bu sicak malzemeyi ne yapacagimizdir. Bu nedenle elektrik uretmeyecek tesis kurulmaz kuyusu acilmaz kapatilir. Elektrik uretimine uygun olmayan 70 derece civari olanlar yakin koy ve kasabalara kalorifer isitemi icin verilebilir.

Denizli Aydin arasinda Buharkent var, burada jeotermal buhari alip elektrik uretiyorlar ve islem sonunda soguyan 70 dereceye inen suyu seralara gonderip isitma amaciyla kullandiriyorlar. Donusunde kuyuya geri basiliyor.

Boyle bir kaynak varsa bahsettiginiz birkacbin metrekare sera oyuncak kalir, bahsettigim yerde ozel sera bolgesi kuruldu ve enkucuk parsel 20.000 metrekare topraksiz sera olmak kaydiyle izin verildi , belki 50 uzeri sera var orada.

Bahsettiginiz 30 derecede havayi toprak altina gonderip sogutmak ise jeotermal olarak adlandirilan degil isi pompasi denen sistem. Belli derinlikte isi 18 derece oldugundan, 10 derece havayi basinca 18 e yakin cikiyor, 30 dereceyi basinca yine 18e yakin cikiyor. Bu sistemi 1000 m2 x 4 m = 4.000 metrekup icin kuracaksaniz eger kazmaniz gereken kuyunun hacmini bir hesaplarsaniz ekonomik olup olmadigina karar verebilirsiniz.

Bahsettiginiz oteli bilmiyorum, ihtimalen isi pompasi ile 18 e isittigi havayi uygun saatlerde panele verip gecirerek 20-22 yapiyordur. Ayrica o paneller hem isitici hem dogrudan elektrik ureten tip de olabilir.

Jeotermal kaynaklarin zararli olan bir yonu de var. Su ve buhar cikisinda karbondioksit cikisi da oluyor ki cevreye zararlidir, bu gazi tutup ozel araclarla nalederek mesrubat imalatinda kullaniyorlar. Elbette arada cikabilecek karbonmonoksit zehirli gazi icin sensorler ve ozel tertibatlari var.

Jeotermal kuyular oyuncak degil, acarim kisin serami isitir yazin kapatirim da olmaz, mumkun degil.

Sanirim konu kapanmak uzere, saygilarimla

kiziltan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-08-2016, 15:56   #167
Ağaç Dostu
 
tasdelenmurat's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2007
Şehir: samsun
Mesajlar: 207
Galeri: 2
Valla kapansın artık. Zaten benim derdim jeotermal ısının savunuculuğunu yapmak değil. Önceki mesajlarımda belirttiğim, bu konuya mevzu bahis olan başlığın finans bilimi açısından kötü bir yatırım olduğu. Maksat 10 dönüm arazide 80 ton domates üretme başarısı ise, varsın olsun 2 milyon değil 4 milyonda yatırsan az bile kalır. 80 ton domates ürettim dersin ve o başarı senin olur. Ama amaç para kazanmak ise. 10-10 2 sera yaparım. 40-40 toplamda 80 ton domates üretirim. Bu sistemin 10 da birine. **** 5 er dönümlük sera/toprak parçalarında 5 er ton bile olsada 2 milyon yatırmadanda 80 tona ulaşılabilir. Eski parayla 2 trilyon, yeni parayla 2 milyonum olsa, 1 elektrik mühendisi, ziraat mühendisi, kontrol mühendisi,kimyager, su ürünleriyle ilgi mühendis, istatistikci vb. elemanları işe alırım. Bendeki toplam para bu, bilgeliğinizi konuşturun, kafa kafaya verin, benim sorunum bu ( proje ), bana 2 milyona 80 ton domates elde edebilecek çözümle gelin derim. Yan gelir yatarım. Not1: Gerçi 2 milyonum olsa (nakit, cash ) seracılık yapmam ( finans bilimi açısından ) daha fazla getiri sağlayacak başka şeylerde var. not2: Yukarıdaki videolarda, termal ısı, termal ısıdan enerji elde etme, termal ısı depolama gibi ayrı ayrı konularda videolar var. 6. videodaki adam seranın boyutu boyunca 2 karış derinlik,1 karış enli bir çukur açıyor. Hiçde öyle tonlarca toprağın çıktığı bir çukur açmıyor. 8. videodaki firmada(otel vari bina) hiç çukur açmıyor. ( videoları seyrettinizmi? Her video başka şeyler anlatıyor. ) Benimkisi birşeyler yap +1 olarak. Gider maliyetini düşüre bir örnek.
Not3: Üretmek ve satmak(pazarlamak) apayrı sanatlar. Bu başlıktaki gibi bir iş modelinde siz sadece bu sistemi size satan firma için bir "hedge" işlemisiniz.) Üretimdeki tüm riskler sizde. Onlar için sistemi size satarak para kazandırıyorsunuz onlara, sonrada sistemde onlara muhtaç olduğunuz için para kazandıyorsunuz. Onlar işin simsarlığını yaparken ( size göre daha rahat para kazanıyor ) tüm risk sizin boynunuzda.

tasdelenmurat Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-08-2016, 21:46   #168
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 30-07-2016
Şehir: mersin
Mesajlar: 36
farklı fikirler olduğu zaman asıl öğrenme gerçekleşir.ben faydalandım şahsen ama uygulanabilirlik konusunda negatifim.

thorbank Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-08-2017, 22:34   #169
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 24-07-2017
Şehir: Manisa
Mesajlar: 3
Şunu söylemek gerekirse Dizayn grup boyle bir karlı yatırımı neden satsın. Her bir seranın basına mudur mühendiz koyar sonra yıluna devam eder. Her yere sera şubelerini yaygınlaştırır. Bim veya 101 gibi büyür büyüdükce çirosu artar. Bim veya 101 subelerini su kadar kar getiriyor diyip satıyor mu? Bence dizayn bir dolandırıcı. Gerisini siz düşünün...

murat403 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-08-2017, 23:10   #170
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 24-07-2017
Şehir: Manisa
Mesajlar: 3
Şunu söylemek gerekirse Dizayn grup boyle bir karlı yatırımı neden satsın. Her bir seranın basına mudur mühendiz koyar sonra yıluna devam eder. Her yere sera şubelerini yaygınlaştırır. Bim veya 101 gibi büyür büyüdükce çirosu artar. Bim veya 101 subelerini su kadar kar getiriyor diyip satıyor mu? Bence dizayn bir dolandırıcı. Gerisini siz düşünün...

murat403 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-08-2017, 23:29   #171
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 24-07-2017
Şehir: Manisa
Mesajlar: 3
Şunu söylemek gerekirse Dizayn grup boyle bir karlı yatırımı neden satsın. Her bir seranın basına mudur mühendiz koyar sonra yıluna devam eder. Her yere sera şubelerini yaygınlaştırır. Bim veya 101 gibi büyür büyüdükce çirosu artar. Bim veya 101 subelerini su kadar kar getiriyor diyip satıyor mu? Bence dizayn bir dolandırıcı. Gerisini siz düşünün...

murat403 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:22.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024