|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
28-01-2008, 14:43 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Topraksız tarım / Hidroponik (Durgun su kültürü) Aeroponik (Akan su kültürü)
Sevgili arkadaşlar;Topraksız tarımda su kültüründe deneme yapanlar,yapmak isteyenler,merak edenler, haydi şu konuyu bir irdeleyelim. |
31-01-2008, 20:21 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Hidroponik
Hidroponik=Durgun su kültürü;Durgun su kültüründe her türlü bitki yetiştirilebilir.Ben ilk olarak aşılı plazans cinsi salkım domates denedim.Bu deneme için gerekli malzemeler=1- domates fidanı, 2- cam kavanoz, 3- kapak yapmak için strafor, 4- akvaryum hava pompası, 5-içi siyah olan poşet(ışık kesinlikle girmeyecek) Straforu kavanozun ağzına göre kestim,straforun ortasına domates fidanımın kökünün yarısının geçeceği kadar bir delik açtım,bir delikte hava pompasının hortumunu geçirmek için açtım.Kavanozun içini (1.9 EC ,6.0 ph) suyla doldurdum,domatesin kökünü ve hava hortumunu strafordaki deliğe yerleştirdim. Şimdi sıra kavanozumuzun içindeki suyun ve domatesin kökünün kesinlikle ışıkla temas etmesini engellemeliyiz,yoksa suyumuzda yosunlanmanın önüne geçemeyiz. Hidrponik denememizin kolay bölümünü bitirmiş olduk,şimdi domatesimizi sağlıklı bir şekilde büyütmeye geldi.Ben ilk zamanlar günde üç defa ikişer dakikalık aralar ile suya oksijen vermeye başladım,fakat birkaçgün fideyi takip ettikten sonra büyümenin yavaş olduğunu gördüm,daha sonra günde beşdefa on'ar dakika oksijen(hava)vermeye başladım,bu esnada bitkide gözle görülen bir değişme farkettim ve sürekli oksijen vermeye başladım.Sudaki oksijenin bol olmasından dolayı bitkim hızlı bir büyüme sürecine girdi. İlk domatesimi kavanoza yerleştirdiğimde 1.9 EC ile beslemeye başladım,bitkim büyüdükçe gıdaya daha çok ihtiyaç duyacağı için periyodik olarak EC oranını zamanla yavaş yavaş yükselttim. İlk dikim 1.9,ikinci çiçekte 2.2,dördüncü çiçekte 2.4, 2.6 ,kasım,aralık ayında'da 2.8-3.0 EC şeklinde besledim.ph değerini hep 6.0'da sabit tuttum.ilk zamanlar suyu beş günde,bitkim büyüdükten sonra ve şimdi üç günde bir değiştiriyorum. Bitkimden ilk çıkan filizide büyümeye bıraktım,şimdi ana gövdede 12. dölde,filizde 10. dölde,ana gövdedeki ilk üç salkım domatesi hasat ettim,görünüş olarak çok mükemmel bir domatestiler.ilk salkım 360gr,ikinci salkım 590gr,üçüncü salkım 540gr geldi.Filizdeki ilk domateste şuan kızarmak üzere. Düzenleyen envor : 31-01-2008 saat 21:37 Neden: resim yükleme |
01-02-2008, 11:08 | #4 | |
Ağaç Dostu
|
cevap
Alıntı:
Topraksız tarımda yetişen sebze ve meyveler hem daha lezzetli hem daha dayanıklı oluyor,sebebi;Bitkinin istediği hertürlü besini gerektiği kadar gerektiği zaman veriyoruz,toprakta yetişen bitki istediğini değil bulduğu ile besleniyor. Konuyu kendimce şöyle özetliye bilirim;bir çocuk doğduğu günden beri iyi beslenirse mesela hersabah kahvaltısını,öğle yemeğini,akşam yemeğini aynı saatte ve sağlığı için gerekli tüm gıdalarla beslenirse bu çoçuğun gelişimi güzel olur,okulunda va hayatında başarılı olur,birde düzensiz beslenen bir çocuk hayal edelim sütü ,balı ayda yılda bir gören kuru ekmekle beslenen bir çoçuk,hastalıklara karşı zayıf olmazmı?çabuk hastalanmazmı? Bence hastalanır okulunda ve hayattada pekde başarılı bir birey olamaz gibime geliyor. Yani demem o'ki topraksız tarımda yetişen bitkiler bizim gözümüzden sakındığımız sevdiğimiz evladımız,zaten böyle bakmazsak olaya başarılı olamayız,çünkü topraksız tarım yapmak hata kaldırmaz ve özveri ister. Saygılarımla...envor. |
|
03-02-2008, 21:02 | #7 |
Ağaç Dostu
|
Durgun su kültüründe, kökler devamlı besin eriyiğinin içinde kaldığı halde, köklerde neden bir çürüme olmuyor? Sonuçta domates bir pirinç değil... Tarlada olsa suyu haftada bir veririz, fazla da sulamayız. |
03-02-2008, 22:04 | #8 | |
Ağaç Dostu
|
cevap
Alıntı:
Besin eriyiğini de arada değiştirmemiz lazım, çünkü bitki su içindeki besini kullandıkça geriye kalan tuzluluk bitkinizi zamanla zayıflatır ve öldürür. Tarlada veya toprakta bitkiyi aşırı ve sık suladığımızda bitki büyümeye başlıyacağına daha kötüye gidebiliyor, sebebi de köklerin hava alamaması. Ayrıca arkadaşlar biz besin eriyiği diye bir terim kullanmıyoruz kısaca EC diyoruz, burada da öyle diyebilirmiyiz? Ne dersiniz? BİTKİNİZ YEŞİL OLSUN... envor... |
|
04-02-2008, 16:54 | #9 |
Ağaç Dostu
|
Akan su kültürü
Akadaşlar akan su kültürü için malzemelerim bunlar. Bu şekilde takıla bilir. Eski bir karyola buldum hurdalıkta,biraz tadilat ettim,hem akan su kültürünü hemde yanındaki boşluğuda katı ortam kültürünü deneyeceğim. En son resimde görüyorsunuz borunun bir ucundan su göndereceğim,diğer ucundan tekrar kovaya dökülecek,akvaryum pompası sayesinde bu işlem gün boyu devam edecek.Su sirkilasyonu iklim,nem,sıcaklık derecelerine göre sabah başlama ve akşam bitiş saatlerini tespit edeceğiz. Marul deneyecektim ama depoda bulduğum borular 70 inçlik,marul kökü için biraz küçük o yüzden bende ıspanak denemesi yapacağım. |
07-02-2008, 18:24 | #11 |
Ağaç Dostu
|
YÜKSEK EC'nin Bitki üzerindeki etkisi
Hidroponik denemesinde yüksek EC beslemesi yaptım ve bitkimin hali! Büyüme noktasında renk açılması, Yeni meyvelerde yavaş büyüme, Yeni çıkan yaprak boylarında kısalma, Olgunlaşmamış meyvelerde koyu renk, Meyve saplarında anormal kalınlaşma, Meyve boğum aralarının kısalması, Bitki köklerinde çürüme,zayıflama. |
07-02-2008, 18:40 | #12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 206
|
Sayın envor Yukarıdaki resimde borular 100 'lük pimaş boru mu? Marul için nasıl bir boru gerekir? Çalışmalarınızı ilgiyle takip ediyorum. Selamlar. |
07-02-2008, 18:52 | #13 |
Ağaç Dostu
|
Merhba zooteknist
Yukarıdaki borular 70'lik,marul için en iyi seçim 110'luk gibime geliyor.Ben marul yetiştirmek istiyordum ama depomuzda uygun boru bulamadım,bende ıspanak yetiştireyim diye düşünüyorum. |
07-02-2008, 20:13 | #14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 206
|
Sayın envor Marulun kalın ve uzun kökünü boruya nasıl hareket etmeyecek şekilde sabitliyorsunuz?Aslında ıspanağın yanında bir de marul örneğini açıklarsanız çok iyi olur. Selamlar. |
07-02-2008, 20:43 | #15 |
Ağaç Dostu
|
Marul fidanlarını kahve fincanı kadar küçük olan plastik saksı içine dikip,yine küçük saksının çapı kadar pimaş boruya delik açıp,saksıları deliklere yerleştireceksin,saksılar bildiğiniz gibi konik olduğundan sıkışıp kalacaktır.(matkap ucuna takılan kesici aparat olursa zahmetsizce delebilirsin veya pratik bir yol bulabilirsin)Ben su kültüründe çilek ve marul yapacağım zaman detaylı fotoraf çeker burada yayınlarım. |
07-02-2008, 21:58 | #16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 206
|
Sayın envor Bilgi için teşekkürler. Akan su kültüründe sirkülasyondaki suyu zamanla değiştirmek mi gerekir yoksa ph ve ec değerlerini ölçerek çözelti mi ilave etmek gerekir? Eriyik boruları dolaşıp pompaya gelmeden önce toplandığı yerde eriyik içine hava pompalamak gerekir mi? Akan su kültüründe su sürekli akacak mı yoksa belli zaman aralıklarıyla su verilecek mi? Selamlar |
07-02-2008, 22:51 | #17 |
Ağaç Dostu
|
Sirkülasyondaki suyu zamanla değiştirmek gerekiyor. Bitki EC'yi zamanla kullanır ve geri kalan sudaki besin elementlerinin hangisi kaldığını bilemezsiniz ve ayrıca tuzlanmanın arttığını da göz önüne alırsak suyu mümkün olduğunca değiştimek gerekir. Gerçi marul bitkisi tuzluluğa dayanıklı bir bitki olduğundan akan su kültürü için iyi bir seçim yapılmış olur. Suyu boruya göndermek için en pratik yol akvaryum devirdaim motoru bence hem az elektrik tüketiyor,hem sessiz, hem çalışırken zaten suya oksijen veriyor.Fiyatı 35 ytl. Akan su kültürünü fasılalı ve fasılasız diye ikiye ayırabiliriz. Aslında ikisini de yapabilirsin, fasılalı yapacaksan zaman rolesi takman lazım. |
11-02-2008, 18:59 | #19 |
Ağaç Dostu
|
Hidroponik denemem...
Hidroponik denememdeki yüksek EC'nin yaptığı tahribatın izleri siliniyor. Hidroponik denememin 5.meyvesi Bıraktığım filizdeki ilk meyve, Bunlarda ana gövdedeki diğer meyveler... Düzenleyen envor : 12-02-2008 saat 14:24 Neden: 5. meyve |
14-02-2008, 13:11 | #20 |
Ağaçsever
|
Sayın Envor sizin ve Kudret Bey' in verdiği bilgiler doğrultusunda ben de ilk durgun su kültürü denememi dün yaptım. Yaklaşık 2,8 litre kapasiteli bir yoğurt kabının kapağında 2 geniş yuvarlak açtım buralara uygun strafor kestim, straforun ortasını marul fidelerine göre deldim. Besin ortamına gelince daha önce Adana' da süs bitkilerim için bir abimizin benim için yaptığı makro elementlerden oluşan karışımdan yaklaşık 2,8 çay kaşığı ve buna ilave olarak Fetrilon combi2 yaprak gübresinden yarım çay kaşığı suda erittim ve akvaryum hava pompasının hortumunu da içine yerleştirdikten sonra marulları ektim. Burada Ec ölçüm cihazı olamadığı için deneme yanılma yolunu seçeceğim, ancak hemen yanımızda bulunan İlçe Tarım Müdürlüğünden bir ph metre bularak besin ortamını 6,67 ph olarak ölçtüm. Şu an bitkilerimde bir sorun yok ancak yaprak uçlarında yanma olabileceğini hissediyorum. Bulunduğum yerdeki dar imkanları göz önüne alarak tavsiyelerinizi bekliyorum. |
14-02-2008, 18:33 | #21 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Innuendo merhaba;yoğurt kabı beyaz olduğu için içine ışık girebilir ve alg oluşabilir,onun için siyah poşetle kaplarsan daha başarılı olabilirsin gibime geliyor,ayrıca kullandığın makro elementler dediğin karışımın içeriğinin ne olduğunu biliyorsan,yazarsan daha çok yardım edebilirim.Yaprak gübresinin fazla faydası olmaz.Siirtte açık olarak alabileceğiniz gübre satıcısı varmı?Eğer varsa size bir reçete verebilirim. Resim ekleyebilirseniz çok iyi olur. Saygılarımla...envor... |
15-02-2008, 10:12 | #22 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 14-11-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 52
|
Sn. Innuendo Ben de yazlığımda mevcut kıvırcıklardan iki adedini alıp su kültüründe denedim ve sn. Tezelden aldığım besin eriyiği ile besledim önceleri yaprak uçlarında yanma oldu daha sonra Sn Tezel %100 eriyiğe su ilave ederek kullanmamı tavsiye etti ve o zaman kıvırcık düzeldi. Sizin eriyikte kuvvetli geliyor olabilir..Sn Envor özür dilerim konuya bilgimden ötürü değil sadece pratikte bir tecrübe yaşadığım için belki faydası olur diye katıldım..sizin çalışmalarınızı da zevk ve merak ile izliyorum.. |
15-02-2008, 20:05 | #23 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Atomkarınca özür dilemenize gerek yok bilhassa ben teşekkür ediyorum konuya katıldığınız için.Bilgim yok demişsiniz ama deneyim bilgi demektir,bence. Konuya bilgi ve tecrübelerinizle katılmanızı isterim,bende ikiside yok derseniz bile yorum ve düşüncelerinizle katılın belki sizin bir kelimenizle gözümüzdeki sis perdesi aralanabilir. Konuya katıldığınız için size tekrar teşekkür ediyorum. Saygılar...envor... |
15-02-2008, 23:19 | #24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
|
Besin eriyiğinin EC değeri yani iletkenliği, bunu oluşturan etmen olaraktuzluluğu çok önemlidir. Bunu tayin edebilmek ancak ve ancak elektrik kondüktivite ölçen EC metreyle veya TDS metreylemümkündür .TDS metrede tuzluluğu mg/l olarak ölçer. 700 mg/l tuz 1mS/cm ye tekabül eder. Besin eriyiğindeki tuz miktarı çok önemlidir.Bu bakımdan ölçme imkanımız yoksa bitkiyi gözlemek zorundayız.Besin eriyiği hazırlanan suyun kalitesi de çok önemlidir.Besin eriyiği herhangi bir su ile hazırlanamaz. suyun mutlaka içilebilir standartlarda veya ona çok yakın olması lazımdır.zira hazırlanan besin eriyiğinin EC değeri kullanılan tuzların (kimyasal madelerin) meydana getirdikleri EC degeri ile kullandığımız suyun EC değerinin toplamına eşittir. Örneğin : 1,4 gr kimyasal malzemeyi 1 litre saf suda eritince EC değeri 2,0 mS/cm oluyor ise ayni tuzu musluk suyunda eritirsek ve kullandığımız suyun EC değeri 0,6 ise besin eriyiğimizin EC değeri 2,6 mS/cm olacaktır.EC değerini düşürmek için yani musluk suyu kullanarak ayni EC değerini( 2,0 mS/cm) yakalaya bilmek için ya 0,980 gr tuzu 1,0 litre suda eritmemiz lazım, **** 1,4 gr tuzu 1,428 litre suda eritmemiz lazım. Besin eriyiği tuzları karışık halde oldukları için birinci yol tercih edilmez ,su miktarı artırılarak tuzluluk düşürülür.İşte Sayın Atomkarınca ya tavsiye ettiğim bu oldu. Arızanın tuzluluktan kaynaklandığını düşünerek su miktarını artırmalarını yavsiye ettim,galiba tavsiyemde netice vermiş sevindim. BU konuyu uzun uzun anlatmamın sebebi besin eriyiği kullanacak arkadaşlara bir uyarı olması acısından faydalı olur diye düşündüm. Bu gibi hallerde ,yani şüpheli durumlarda önce su miktarını biraz fazla tutmak ve bitkinin hal ve gidişatına göre hareket etmek faydalı olur. |
16-02-2008, 12:08 | #25 |
Ağaçsever
|
Sayın Envor yoğurt kabının dışına siyah bir poşet geçirdim, üzerine de 6400 kelvinlik bir tasarruf lambası yerleştirdim. Makro element diye tabir ettiğim karışım, çuvallardaki Amonyum nitrat, Kalsiyum nitrat gibi gübrelere ek olarak fosfor, potasyum ve magnezyum içerikli olanların göz kararı olarak Ziraat mühendisi bir abimiz tarafından hazırlanmış şeklidir. Bunlara ilave olarak Fetrilon Combi2 hem demir hem de diğer iz elementleri içerdiği için ortama eklemeyi düşündüm. Marul fidelerini kontrol ettiğimde köklerde biraz uzama olduğunu farkettim, yardımlarınız için çok teşekkür ederim. Siirt' te gübre satıcısı olduğunu tahmin ediyorum ama ben Siirt' e 2 saat mesafede bulunan Pervari ilçesindeyim. Ancak bana yazacağınız reçeteyi memleketim olan Tarsus' tan temin edebilirim. Bu arada Sayın Atomkarınca' ya da teşekkür ederim söylediğiniz yöntemi uyguladım ve şu an yanma olayı durdu. Bu arada durgun su kültürü yöntemiyle yetiştirilen bitkilerin büyüme hızını da merak ediyorum acaba yeterli ışık, besin ve ısı şartlarını sağladığımızda marul fidelerini ne kadar sürede yetiştirebiliriz veya bir domates fidesinden ne kadar sürede meyve alabiliriz? En kısa sürede resim eklemeye çalışacağım.Saygılar sunuyorum... |
17-02-2008, 18:07 | #26 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Innuendo sisteminiz güzel olmuş,elinize sağlık,hatta size domates fidanı göndermek isterim ama nasıl onu bilmiyorum. Reçeteyi olduğu gibi yazayım diyorum ama ppm olarak yazacağıma yarın iki bidonda eriterek ve (mesela)1 litreye (enjektörle)ne kadar eriyik konulacağını ayarlayıp burada yayınlıyayım.Herkes oradan basit bir şekilde alır kullanır isterse. |
18-02-2008, 00:36 | #29 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: aydın
Mesajlar: 16
|
Biraz kötü bir soru olacak ama acaba bu sıvı gübreler besin eriyiği olarak kullanılabilir mi? Bulunduğum yerde hiç bir şey bulamıyorum. Kimse beni dinlemiyor ve başlarından savıyorlar. Bütün konuları okudum ancak bu besin eriyiği konusunu nasıl halledeceğiz bir türlü aklımda bir cevap bulamadım. Çözüm olarak aklıma gelen büyük marketlerde satılan sıvı gübreler bunu kullanabilirmiyim? Bir formulasyon yapmam gerekir mi ? Cevabı forumda bulunuyorsa çok özür dilerim. Yazdığınız bilgiler için çok teşekkür ederim.(Affınıza sığınarak kimyasal formulasyonları bir türlü bulamıyorum. O yüzden bu şekil bir soru sordum.) |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|