agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Topraksız Tarım
(https)




Beğeni Düzeni20Beğeniler
  • 5 Gönderen Old Tjikko
  • 1 Gönderen malina
  • 8 Gönderen leventali
  • 2 Gönderen leventali
  • 2 Gönderen leoarslan
  • 1 Gönderen leoarslan
  • 1 Gönderen fozada

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 22-05-2014, 23:23   #1
Yeni Üye
 
Old Tjikko's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-05-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 5
Topraksız Tarım için Ağıt

Merhaba ve iyi akşamlar bu forumda yazan ve ayrıca topraksız tarım ile ilgilenen herkese.

Öncelikle başlık biraz ağır olabilir fakat bu ve alt forumu okurken onlarca(hatta yüzlerce) TT'da başaran ve birkaç tane de devletin TT'ı dikkate almadığı konusunda şikayet eden mesajlara rastladım.Açtığım bu konunun ismi ikinci kısımdakilere hitab ediyor ama gerçeği zaten bilenler de okuyabilir/konuda yazabilir.

Ben Topraksız Tarım ile 2012 yılında okuduğum "Abundance:The Future is Better Than You Think(Bolluk:Gelecek Sandığınızdan da İyi)" kitabı ile tanıştım.Kitabın konusu Exponential Technologies(Üssel Teknolojiler)'in gelecekteki artan nüfusun ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağını anlatıyor.Üssel teknolojilerden biri de Topraksız Tarım.Kitap,Topraksız Tarımın tarihçesini biraz anlatıp,çeşitlerine ve verimlilik oranlarına değinip büyük ölçekte ve en verimli nasıl uygulanacağını anlatıyor.Sitesinin reklamını yapmak istemiyorum(belki burada yasaktır diye) ama Dr. Dickson Despommier ismini internet arama motorundan aratan birisi o akademisyenin Dikey Çiftçilik konseptini bulabilir.Dr. Despommier'in konsepti dediğim kitapta da anlatılıyor.

Ben de merak ettim ve Topraksız Tarımı araştırmaya başladım ve bu siteye rastladım.Çalışmaları çok takdir ettim ve şikayetleri aklımda not olarak aldım.

Sonra bir gün,devletin sitesinde devletin 2023 hedeflerinden biri olan "Hedef(tarımda) dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer almak" başlığını gördüm ve yazıyı okudum.

Kafamda bir şimşek çaktı.İçimden dedim ki: "Devlet,topraksız tarımdan haberdar mı?","Tüm gelişmiş ülkelerin 10 yıl içinde TT'a geçeceklerinden biliyorlar mı?","Dünya'daki kullanılabilen suyun %70 civarı tarımda kullanılıyor,Devletin geleceğe dair planları neler?".

"Söz uçar,yazı kalır" diyip,Başbakanlığın iletişim merkezi olan BİMER'e uzun bir yazı yazdım.Yazdıklarımın konusu bu mesajda sizinle paylaştıklarım ve "Bolluk" adlı kitaptan edindiğim (ve kendi ürettiğim) fikirler.

Yazdığım yazı,Tarım Bakanlığı tarafından epey ciddiye alınmış ve gereken mevkilere aşağıdaki gibi aktarılmış:

http://i.imgur.com/nEbzlua.jpg

Üç gün önce de yanıtı benim e-posta adresime geldi:

Sayın XXXXXXX XXXXXXXXXXXX ,


Başvuru Numaranız :XXXXXXXXX


Sayın XXXXXXX XXXXXXXXXXXX, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında Genel Müdürlüğümüze intikal eden dilekçeniz incelenmiştir.

Ülkemizde Örtüaltı üretim alanı 61.000 ha düzeyindedir. (TÜİK 2013). Sera alanının yaklaşık % 15’i cam sera geriye kalanı plastiktir. Topraksız tarım dediğimiz zaman , ileri teknoloji kullanarak üretimin yıl boyunca gerçekleştirildiği modern seracılık anlaşılmaktadır. Dünyada su kaynaklarının giderek azaldığı düşünüldüğünde suyun ekonomik şekilde kullanıldığı topraksız tarım üretiminin gelecekte zorunlu olacağı görülmektedir.

Günümüz teknolojisinde, geleneksel seracılık ile kıyaslandığında oldukça üstün yanları olan Modern seracılıkta dünyada ilk sırada yer alan ülke Hollanda’dır. Bu ülkede 50 bin dekar alanda topraksız tarım yapılırken, İspanya 30 bin dekar alan ile 2. sırada yer almaktadır.

Ülkemizde, İklim koşulları son derece elverişli olmasına rağmen 2012 yılı verilerine göre 7.000 dekar topraksız tarım yapılmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin bu alanda uzun mesafe kat edeceğini göstermektedir.

Ülkemizde seracılığın en yoğun yapıldığı Antalya ilinde 2.667 da alanda 73 adet sera işletmesinde topraksız tarım yapılmaktadır (Antalya Tarım İl Müdürlüğü, 2012). Modern seralarımızın kapladığı alan bakımından örtü altı üretim içerisindeki payı %1’dir. Ülkemiz modern seralarında üretilen ürünlerin gayri safi milli hasılaya katkısı 450 milyon TL civarındadır (Anonim, 2012).

Türkiye’de modern seralarının %90’ında domates yetiştiriciliği yapılmaktadır. Üretilen ürünler iç piyasada tüketilebildiği gibi, ürün kalitesi ve zirai ilaç kullanımının sınırlı olmasından dolayı İngiltere, Almanya, Hollanda ve Rusya’ya da büyük oranda ihraç edilebilmektedir. Bu bağlamda , hedef pazarların talepleri dogrultusunda kaliteli ve sağlıklı yaş meyve sebze üretimi için modern seralara duyulan ihtiyaç giderek artmaktadır.

Topraksız tarımın avantajları
- Elverişsiz topraklarda bitki yetiştirme yapılabilmektedir.
-Toprak sterilizasyonu için kullanılan materyalin değiştirilmesi ile işgücünden ve zamandan tasarruf sağlanır.
-Kök ortamdaki pH, tuzluluk, besin maddeleri dengesi ve hava-su oranı daha sağlıklıdır. Besin maddeleri seçilip istenildiği kadar verilerek kök ortamına homojen olarak uygulanabilmektedir.
-Toprak işleme ve ekim nöbeti gerektirmez. Yabancı otlar, hastalık ve zararlılar elimine edilmiştir. Bitkileri şaşırtma sırasındaki kayıp minimum düzeydedir.
- Birim alandan daha fazla ürün elde edilmektedir.
-Topraktan kaynaklanan hastalıkların kontrolü daha kolay sağlandığı için zirai ilaç kullanımı daha azdır, bu durum da ürün kalitesini olumlu olarak etkilemektedir.
-Otomasyona bağlı sulama sistemleri ile sudan en verimli şekilde yararlanılmaktadır.
-Teknolojik ve otomasyon sistemlerin kullanılması ile işgücü ve enerji kullanımında önemli kazançlar elde edilir.

Topraksız tarımın dezavantajları
-Kuruluş maliyetinin yüksek olması,
-Yüksek teknik bilgi ve deneyim gerektirmektedir.
-Özellikle yetiştiricilikte kullanılan ortam ve sera otomasyonu sorunsuz olmalıdır. * Organik yetiştirme ortamları kullanılmadığı takdirde karbondioksit gübrelemesi gerekir. * Otomasyon sistemlerinde meydana gelecek bir elektrik kesintisi, sera sistemini ciddi zarara uğratabilir.
- İşçilik ve maliyet yüksektir. Günümüzde, tüketiciler satın aldıkları ürünün insan sağlığına uygun, çevre dostu bir üretim tekniği ile üretilmiş olmasından emin olmak istemektedir. Bu amaçla izlenebilirlik, sağlık ve çevre açısından tüketici güveninin sağlanması büyük önem taşımaktadır.

Tarımda, sentetik kimyasal ilaçlar, gübreler ve bitki büyüme maddeleri en yoğun olarak seralarda kullanılmaktadır. Bu nedenle, tarımda kullanılan kimyasalların çevreyi tehdit ettiğinin farkına varılması ile birlikte, günümüzde diğer tarımsal faaliyetlerde olduğu gibi, seracılıkta da çevresel ve ekonomik anlamda sürdürülebilirliğin sağlanması öncelikli hedef haline gelmiştir.

Bu hedefe ulaşabilmek için:
• Ürün kalitesinin artırılmasına,
• Üretim masraflarının azaltılmasına,
• Örtü altı tarımının çevreye olumsuz etkilerinin minimuma indirilmesine çalışılmaktadır.

Bu üretim modelinde kontrol mekanizmasının çalıştırılması için modern sera işletmelerinde bazı kalite belgelerin zorunlu tutulması gereklidir. Bilgilerinizi rica ederiz.


TARIMSAL ARAŞTIRMALAR VE POLİTİKALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BAHÇE BİTKİLERİ ARAŞTIRMALARI DAİRE BAŞKANLIĞI YENİMAHALLE/ANKARA

BİMER

---------------------------------------------------

Durum böyle arkadaşlar...Yorum ve YAPICI eleştirilerinize her zaman açığım.

İyi Akşamlar diliyorum hepinize,
Old Tjikko


Düzenleyen malina : 23-05-2014 saat 12:22 Neden: paragraf yapıldı
Old Tjikko Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-05-2014, 12:24   #2
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
"Söz uçar,yazı kalır" diyip,Başbakanlığın iletişim merkezi olan BİMER'e uzun bir yazı yazdım.Yazdıklarımın konusu bu mesajda sizinle paylaştıklarım ve "Bolluk" adlı kitaptan edindiğim (ve kendi ürettiğim) fikirler.
Yazınızı burada da paylaşabilir misiniz?

ateşkaptan beğendi.
malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-05-2014, 19:46   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Old Tjikko Mesajı Göster
Topraksız tarımın dezavantajları
-Kuruluş maliyetinin yüksek olması,
-Yüksek teknik bilgi ve deneyim gerektirmektedir.
-Özellikle yetiştiricilikte kullanılan ortam ve sera otomasyonu sorunsuz olmalıdır. * Organik yetiştirme ortamları kullanılmadığı takdirde karbondioksit gübrelemesi gerekir. * Otomasyon sistemlerinde meydana gelecek bir elektrik kesintisi, sera sistemini ciddi zarara uğratabilir.
- İşçilik ve maliyet yüksektir. Günümüzde, tüketiciler satın aldıkları ürünün insan sağlığına uygun, çevre dostu bir üretim tekniği ile üretilmiş olmasından emin olmak istemektedir. Bu amaçla izlenebilirlik, sağlık ve çevre açısından tüketici güveninin sağlanması büyük önem taşımaktadır.
Merhabalar Sayın Old Tjikko,
Bu ülkenin en büyük sıkıntısı bilen teknik elemanlarının olmaması değil. Ya da dünya ölçeğinde bir ülke olmak için neler yapılması da değil ki bunlar da zaten biliniyor. Bilinmeyen, uygulanmayan şey bilineni hayata geçirmemek ya da geçiriyormuş gibi yapmak. Bu eleştirim sadece bugünkü hükümet için değil, bundan önceki Atatürk dönemine kadar olan hükümetler için geçerlidir.

Yanlış bilinen doğrularımız olduğu gibi, doğru bilinen yanlışlarımız da bolca mevcut. Gönderdiğiniz mektubun içeriğini bilmemekle birlikte, gelen cevaplarda dikkatimi çeken unsurlar hakkında bir kaç kelam etmek istedim.

Topraksız tarım uygulaması pahalı değil pahalılaştırılmış bir sistemdir. Bu açıdan bakıldığında yüksek maliyet gerektirmez. Topraksız tarımı illede cam seralarda, iklimlendirmesi yapılmış (ki en büyük maliyetlerden biridir), otomasyonu insan gücünü olabildiğince düşüren (ki ikinci en büyük maliyetlerdendir) sistemlerde yapmak zorundasınız diye bir kural ya da kavram yoktur. Bu site başlığında gerek amatörce, gerek profesyonel olarak bu söylediğime onlarca örnek bulabilirsiniz.

Çok rahat yüksek naylon serada artı getirecek bir masrafınız olmadan bu işi yapabilirsiniz. Sulama diyorsanız zaten bunun araç gereçleri her çiftçide olmak zorunda. İlave maliyetleri elbette var. Ama düşülecek maliyetlerle birlikte hesap yapıldığında yüksek naylon serada topraksız tarım, topraklı tarımdan daha ekonomik üretime sahip olacaktır.

Yüksek bilgi ve teknik deneyim konusuna gelince. Sanırsınız Satürn'e gidecek uzay gemisi atılgan içinde böyle bir düzenek kurulmak isteniyor. Çok rahat çiftçiler onların anlayabileceği seviyede bir eğitimle kendi gübrelerini bile hazırlayacak seviyeye gelirler. Allah aşkına çiftçinin gübresini, ilacını atmak için ziraat mühendisini mi çağırdığını düşünüyor bunlar. 75 yaşına merdiven dayamış annem bile benim olmadığım zamanlar gübre tankına gübre koyabiliyor. EC ölçmesini öğretmedim öğretsem çok rahat onu bile yapabilir.

Bunun AR-GE sini üniversiteler yapar ve halkla paylaşarak eğitir. Herkes kendi işini yapar.

Seranız bahsettiğim gibi bir sera ise, elektrik kesintilerinin öyle büyük facialara yol açmayacağı aşinadır. 2023 hedefi olan bir ülkede elektrik kesintisinden bahsetmek ayıp kaçar zaten. Kaldı ki en uzun elektrik kesintisi bile üç beş saati geçmez. Güneşin dünyaya daha 3.5 milyar yıl enerji vereceğini söylüyor bilim adamları. Demekki güneş enerjili sistemlerle bu sorun da ortadan kalkar.

İşçilik ve maliyetin yüksek olması konusunda da söyleyeceklerim yukarıdakilerden farklı değil. Sanırsınız diğer tarımda her çiftçi mühendisler ordusu çalıştırıyor.

Mersin toplantımızda sitemiz üyelerinden biri ile sohbet etmiştim. 10 dönüm seraları mevcuttu. Topraklı tarım yüksek serası. Kendisi bu işten nefret ediyordu. Çiftçilikten yani. Sebebini anlattığında kendisine yerden göğe kadar hak verdim. Çocukluğundan beri sabahın köründe kalkması, çamurlarda debelenmesi, kasaları taşıması vs. vs. vs.

Seraları topraksız tarım olmuş olsa, bu eziyetin büyük bir çoğunluğunu yaşamayacaktı. İnternette bolca bulacağınız videoları izlerken orada çalışan insanların giyimleri kuşamları bile bizim burada köy düğününe gider gibi.

Bunların olması için devlet teşviği olması gerekir. Öyle ciddi bütçeler ayırmasına da gerek yok. Milli gelirin %1'ini ayırsa yeterli. 10 yıl sonra Öve öve bitiremedikleri Hollanda'ya teknoloji satmazsak bir şey bilmiyorum.

Bizde her şey var. Her alanda mühendisimiz de var, çiftçiyi eğitecek kadrolarımız da var. Ciddi teşvik olursa bu konuda çiftçimiz bile meyleder.

Bu yazdıklarımı 20 m2 seramdaki deneyimlerimin ışığında yazıyorum.

Saygı ve sevgilerle...

leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-05-2014, 19:38   #4
Yeni Üye
 
Old Tjikko's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-05-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 5
Red face

Yeniden Merhaba Sayın Leventali ve Sayın Malina,

BİMER'e "Görüş/Öneri" seçeneği altında Mayısın 6sında yolladığım yazı önceden planlanan bir yazı olmadığı için bende kopyası yok ve sayfa kopyala/yapıştırmama izin vermedi yazıyı yollamadan önce ne yazık ki.Ama o gün yazdığımı burada,maddeler halinde yeniden yapılandırmaya çalışacağım:

-Şimdiye kadar ülkemizde,tarımda gerçekleştirilen devrimlerin takdire geçtiğini ve daha gidilecek çok yol olduğunu söyledim.

-2023'te tarımda dünyanın ilk 5 arasında olmanın hedefinin yeterince iyi bir hedef olmadığı,çünkü herkes sınıf atlarken,sınıfta kalanların arasında en iyi 5 arasına girmekle aynı olduğunu söyledim.

-Dünya'da bütün kullanılabilir suyun %70inin ve tarım arazisinin %80inin geleneksel tarım içinde kullanıldığını ve 2050'de dünya'ya katılmış olacak 3 milyar insanı doyurmak için Brezilya büyüklüğünde toprağa ihtiyaç olacağını söyledim.

-Bu sorunun tek çözümü Topraksız Tarım gibi üssel teknolojilere geçişte olacağını söyledim.

-Topraksız Tarım tekniklerinden olan Hydroponics'in geleneksel tarıma kıyasla %70 daha verimli olduğunu,başka bir teknik olan Aeroponics'in ise Hydroponics'ten bile %70 daha verimli olduğunu söyledim.

-Aeroponics,geleneksel tarıma kıyasla %80 daha az alan,%90 daha az sıvı gübre ve %100 daha az böcek ilacı kullandığını ve Aeroponics ile su kullanımının %6'ya düşeceğini söyledim.

-10 yıl içerisinde,tüm gelişmiş ülkelerin topraksız tarıma geçeceğini söyledim.

-İsveç ülkesinin "Plantagon" adlı tesislerinde yıllardır bu konuda çalışmalar yapıldığını ve benzer çalışmaların Vietnam,Katar ve Singapur'da yapıldığını söyledim.

-NASA tarafından da araştırılıdığını söyledim.

-Yukarıda yazdığım bilgileri Peter Diamandis ve Steven Kotler'in birlikte yazmış olduğu "Abundance:The Future is Better Than You Think" kitabından edindiğimi söyledim.

-Topraksız Tarım hakkında birçok konsepti olan,Columbia Üniversitesinden emekli Dr. Dickson Despommier'e fikirler için başvurabileceklerini ve sitesi The Vertical Farm Project - Agriculture for the 21st Century and Beyond | www.verticalfarm.com adresinde yazan e-posta aracılığıyla temasa geçebileceklerini söyledim.

-2023'e 9 yıl kaldığını fakat Türkiye'nin bunu başarabilecek güçte olduğunu söyledim.

Yazıdan hatırladıklarım bu kadar....

Sayın Leventali,TT hakkında dediklerinizde haklı veya haksız da olabilirsiniz,Topraksız Tarım'a henüz pratik olarak girişimde bulunamadığım için bilemiyeceğim.Ama yazdığınızın geri kalanında sağduyu kullandığınız kesin.Size katılıyorum.

Ülkemiz,Demokrasiden daha fazla bir Cumhuriyet olduğu için(benim gözlemim ve tecrübelerim),direkt olarak üst düzey yöneticilere gitmek gerekiyor bazı şeylerin halledilmesi için.Eğer biz TT'ın sanıldığından ucuz,kolay ve verimli olduğunu gösterebilirsek üst düzey yöneticilere,anca o zaman gerçekten sınıf atlarız 2023'te.

Aşağıda iki tane,tezimi destekleyen link yolluyorum.

Urban Agriculture | Plantagon
High-tech farming: The light fantastic | The Economist


Dr. Dickson Despommier tarafından yazılan Dikey Tarım kitabı(okuması biraz zor olabilir):

The Vertical Farm: Feeding the World in the 21st Century: Dickson Despommier, Majora Carter: 9780312610692: Amazon.com: Books


Topraksız Tarım dahil,gelecek için faydalı olacak üssel teknolojileri barındıran kitap:

Abundance: The Future Is Better Than You Think: Peter H. Diamandis, Steven Kotler: 9781451614213: Amazon.com: Books


Düzenleyen Old Tjikko : 24-05-2014 saat 23:19 Neden: NASA kısmını ekledim.
Old Tjikko Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-05-2014, 19:40   #5
Yeni Üye
 
Old Tjikko's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-05-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 5
Konunun ilk mesajını da benim forum kullanmada tecrübesizliğimi hoşgörüp düzenleyen moderatörlere teşekkür ediyorum.

Old Tjikko Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-05-2014, 12:56   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 09-08-2013
Şehir: Mersin
Mesajlar: 617
Hayırlı pazarlar,

İstemek, göstermek, yöneticileri ikna etmek vatandaşın görevi değildir Sayın Old Tjikko. Gelişmiş demokrasilerde, yöneticiler orkestra şefi gibi davranırlar. Bilime önem verirler. Bilim adamları çalışmalarını yapar, paylaşır. Yatırımcı kesim bundan para kazanacağını anlarsa yatırım yapar. Yatırımcı, yakın zamanda büyük paralar kazanmayacaksa bu işe yatırım yapmaz. İşte burada devleti idare eden yöneticilere düşer iş.

Teşvik uygulayarak, ar-ge desteği sağlayarak, maliyetleri aşağı çekecek vergi muafiyetleri sağlayarak, özendirici unsurları sağlar. Olmadı kendisi bütçe ayırarak yapar.

Türkiye'nin çok büyük bir pazar olduğu 1940'larda görüldü batılılar tarafından. O yıllardan itibaren üretmeyip, üretileni satmanın daha karlı olduğu savı yerleştirildi toplumun kafasına. 3-5 nesil geçirmiş böyle bir uygulamadan sonra toplum istenilen kıvama gelmiş durumda. O yüzden kamikaze gibi davranan yatırımcılar ya da amatörler yeniliklere yatırım yapıyorlar.

Uzağa gitmeye gerek yok. Cumhuriyet'in kurduğu zirai kurumları ve bunların bugünkü durumlarını kıyaslamanız yeterli.

Devleti idare edenlerin ufku bilimin ulaştığı yerlerin altındaysa yapacak şey idarecileri değiştirmektir. Tabi mevcut köhnemiş sistemin buna ne yararı olur, ayrıca tartışma konusudur.

Çok sevdiğim bir söz vardır: Gökyüzünü hayal ediyorsan hedefin yıldızlar olmalıdır. Sanırım böyleydi

Türkiye'nin en saygın üniversitesinde profesör ünvanı taşıyan bir kişi, bir ar-ge projesinde "Yapılan uygulama çalışmazsa, yatırılan para havaya gidecektir." diye endişe duyup proje reddediyorsa, daha alınacak çok yol var demektir.

fagu03 ve istidlalci beğendi.
leventali Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-05-2014, 13:13   #7
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-10-2013
Şehir: MERSİN
Mesajlar: 17
Bizim insanımız anca görür, güzelmiş der geçer gider. Hayal kuranların çoğu bu hayali gerçekleştirmek için yatıyor malesef. Leventali abi bi yazısında köylümüzün önce görmesi gerekiyor diyor haklıydı da, görerek öğrenmeli yaşayarak uygulamalıyız. BİR OLMAK LAZIM ASLINDA BİRLİKTE OLMAK... TABİ MADDİYAT İKİNCİ SIRADA GELİYOR, birçok ortaklıkta burada bozuluyor. İyi bir sözleşme, istikrarlı ve bilinçli bir yönetici grubuyla devletten birşey beklemeden de yapılabilir. Bu düşünceyi felsefe haline getirmekten çok uygulamaya geçmek lazım...

fagu03 ve leventali beğendi.
leoarslan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-05-2014, 13:17   #8
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-10-2013
Şehir: MERSİN
Mesajlar: 17
Köy enstitüleri vardı, çok güzeldi. "-di" li geçmiş, kopmuş, uzaklaşmış zaman işte yapmak lazım

leventali beğendi.
leoarslan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-05-2014, 13:16   #9
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 07-03-2013
Şehir: Mersin / Adana
Mesajlar: 61
Sayın Old Tjikko,

Gerçekten duyarlılığınız için sizi kutlarım.

Ancak yaşadığımız ülke itibarı ile topraksız tarımdan önce tarımın topraklısına ağıt yakmak lazım herhalde.

Ülkede çiftçi üretemezken, ürettiği de para etmezken arada komisyonculuk yapanların bir eli yağda, bir eli balda.

Çiftçiliği bırakmak zorunda kalarak, yerin üstünden yerin altına girerek çalışan madencilerin dramına hep beraber ortak olduk. Yani topraklısı da aynı topraksızı da.

fagu03 beğendi.
fozada Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2015, 22:56   #10
Yeni Üye
 
Old Tjikko's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-05-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 5
Beni kutladığınız için teşekkür ederim hepinize.
Bu başlığın başlatılmasının üstünden 1 yılın üstünden kısa bir süre geçmiş.Aklıma geldi ve dedim;bu sene de bir durum raporu isteyeyim Tarım Bakanlığından,fakat vazgeçtim.Çünkü bu ülkede bilen biliyor tarımın ne kadar hızlı geliştiğini.İsteyen kendisi arzda bulunur BİMER aracılığıyla.Geçen seneden beri hiç topraksız tarımla ilgilenmedim ta ki bu akşama kadar.

Bir video izledim.O videoda Mamak çöplüğünde topraksız tarımla patates yetiştiriyorlardı.Şimdi sizler benden çok daha iyi tecrübe etmişsinizdir fakat okuduğum kadarıyla bu hasat edilemeyen sayılı topraksız tarım ürünlerinden değil miydi?Eğer bunu başardılarsa dünyanın en iyi topraksız tarım yapan ülkelerinden biriyiz demektir.

Bahsettiğim video: Türkiye'de bir ilk! Çöplükte patates yetiştirdiler! - CNN TÜRK

Sağlıcakla kalın ve başarılarınızın devamını arzu ediyorum,
Old Tjikko.

Old Tjikko Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:45.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024