07-01-2013, 12:56 | #61 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-12-2012
Şehir: ADANA
Mesajlar: 499
|
Alıntı:
Merhaba Kudret hocam. Fikirlerinize katılmamak mümkün değil. Ülke olarak zirai potansiyelimiz ve mevcut potansiyeli değerlendirme adına kat ettiğimiz mesafeyi ele alacak olursak (bu işi profesyonel yapan işletmeler hariç)emekleme safhasındayız diye düşünüyorum. Nedense, değişen,gelişen yeni üretim tekniklerine karşı toplum olarak menfi bir direncimiz var. |
|
07-01-2013, 13:29 | #62 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: iSTANBUL
Mesajlar: 1,688
|
Alıntı:
|
|
07-01-2013, 15:09 | #63 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-03-2009
Şehir: istanbul-Bolu
Mesajlar: 1,154
|
Sayın Kudret Tezel Hocam hoş geldin. 2009 da üye olduğum bu forma yazı yazabilmek cesaretini neredeyse üç yıl sonra bulabildim. Hala her aklıma geleni yazmakta tereddüt ederim. Düzey tutturabilir miyim, kıymetli forum üyelerine ayak uydurabilir miyim? Diye endişe ederim. Ama başka üyeler bu özeni gösterir mi bilmiyorum . Hangisi doğru onuda bilmiyorum. Düzenleyen malina : 07-01-2013 saat 15:49 Neden: Bir kısım silindi |
07-01-2013, 15:39 | #64 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2012
Şehir: İstanbul Büyükçekmece
Mesajlar: 196
|
haklısın arkadaşım haklısın. ben sadece forumun muhabbet havası bozulmadan konuşalım diyorum. aynı fikirdeyiz. bilinçli tarım vesselam |
07-01-2013, 15:51 | #65 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 21-08-2008
Şehir: Manisa-Salihli
Mesajlar: 772
|
Alıntı:
Sizi misafir etmekten büyük onur duyduk. değerli bilgilerinizi, fikirlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. sera bekçisi gibi mükemmel bir aleti bize ve memleketimize kazandırdığınız için de ayrıca teşekkürler... sera bekçisi varken gözümüz arkada kalmıyor. suyumuzun Ec değeri yüksek ama şebeke suyu kullanarak Ec değeri daha uygun seviyelere gelecektir. Kıymetli Hocam. Form dediğiniz gibi köy kahvesine dönmüş. yazılanları okuyunca zevk almıyorum forma yazma heyecanımı kaybediyorum. Biz topraksız tarımda başarılı olabilmek için yola çıktık ve gemileri yaktık ya başaracağız veya başaracağız. en ideal yöntemleri tabi ki bulacağız ama bu kısır tartışma ortamında paylaşımda bulunmanın zor olduğunu yeni öğreniyorum. topraksız tarımın başındayız hocam: bizim öğrenecek çok şeyimiz var...selamlar... saygılar... |
|
07-01-2013, 15:56 | #66 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2012
Şehir: İstanbul Büyükçekmece
Mesajlar: 196
|
Alıntı:
|
|
07-01-2013, 16:53 | #67 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 309
|
Sevgili Halil Ağabey, Bence bunları forum yöneticisi 'malina' gerekli birşekilde düzenleyecek ve gerekeni yapacaktır diyorum ve bu konunun kapanmasını istiyorum. Şimdi gelelim konununda başlığı olan 'Topraksız Tarım Kırılma Noktası' başlığını hep beraber, samimi, dürüstçe, ayağı yere basan ifadelerle, bilgilerle donatalım ki hem topraklı hemde topraksız yapan arkadaşlar ne demek istediğimiz anlasın, ona göre yola çıksın, planlamalarını ona göre yapsın. Lütfen kimsenin sonu hüsran olması, korkmadan irdeleyelim konuları, topraksız tarım yapacağız diye varımızı yoğumuzu ortaya koyarken olması gerekenleri madde madde sıralayalım. Diyelimki şu şu doneleri yerine getirdiyseniz 'topraksız tarıma' ticari olarak girin diyelim. Sevgili Vetman996 kendi konusunun altında huzursuz olduğu forumun havasında olmadığını belirtmiş bence tam tersi hep beraber doğruyu bulacağız, doğruyu bulacağız derken yapılması gerekenleri bilelim, emin adım atalım,sorular var ise kafamızda ticari girmeyelim, uzun süreler Ar-geler yapalım,araştıralım, öğrenelim, paslaşalım. Eğer benim bu anlattıklarım baştan planlansa ve öğrenilseydi, veya konunun ne kadar ciddi olduğu alıgılanabilseydi özellikle vetman996 bu kadar rahatsız olmayacak kendinden emin, dimdik yoluna devam edecekti. Ben bu 'RÖNESANS' devrimi olarak gördüğüm konuları başlıklar halinde hazırlayacağım gelin hep beraber, tek tek bütün konuları irdeleyelim. Ancak 1 tek şartım var, kendilerini duayen olarak gösteren tüm arkadaşlarda samimi, gerçekten, yüreklerini koyarak katılsınlar bu konulara, besin satacağım veya başka bir enstrüman satacağım kaygısı olmadan dürüstçe... Hadi başlayalım.... |
07-01-2013, 16:53 | #68 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-12-2012
Şehir: ADANA
Mesajlar: 499
|
Toplumlar muhafazakar yapıya sahiptir,yeniliklere ayak direrler. Herhangi bir alanda kendilerine sunulan yeniliklere ön yargıyla yaklaşır adeta yenilikte, açık ararlar. Türkiyenin batısında topraksız tarımı tartışıyoruz.Şu an doğu ve güneydoğuda topraklı seracılık tartışılıyor. Doğu ve güneydoğuda üreticiye sunulan teşvikler neticesi son 4 yılda dekara maliyeti 100 bin TL yi bulan modern seralar kuruldu.Fakat sürecin iyi yönetilememesi neticesi bu bölge 4 yılını kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. Topraksız tarımda sistemi anlayamayıp ayak direyenler gibi bu bölge insanıda bölgelerinde turfanda üretimin karlı bir uğraş olmadığına dair zanna kapıldılar. Halbuki hatalı olan turfanda üretim değil,üretimde kullanılan meteryaller ve insan faktörüydü.Onlarda aynı hataya düştüler ve sisteme kabahat buldular. |
07-01-2013, 17:01 | #69 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 309
|
MADDE1 : Topraksız teknik bir işmidir ? Hatta yeni bir bilim dalı diyebilirmiyiz??? |
07-01-2013, 17:12 | #70 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-12-2012
Şehir: ADANA
Mesajlar: 499
|
Topraksız tarım teknik bir iştir.Topraklı üretimden ayrı olarak kendine özgü üretim teknikleri vardır. Topraksız tarımda amaç; birim alanda verimliliği arttırma adına üretimde kullanılan sulama,besleme,koruma ve kontrol meteryallerinin denetlenebilir bir ortamda sağlamasıdır. Yeni bir bilim dalı olmaktan ziyade zirai bilimin (ülkemizde) yeni bir dalıdır. |
07-01-2013, 17:23 | #71 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 309
|
k olarak maddenin altına ben şerh koyayım, bakalım neler çıkacak göreceğiz sonucu; Evet Hadi başlayalım... Evet 'Topraksız tarım' teknik bir iştir, hatta yeni bir bilim dalıdır, diyebiliriz, nedeni ise mozama beyin videosunu izlemeyen kalmamıştır sanırım, orada yapılan mesela bilimsel bir çalışmaydı, bitkinin istediği tüm formlar istediği oranda kontrollü birşekilde verilerek yanılmıyorsam 1 kökten 13000 domates alınmıştı, ancak beyler buraya dikkat orası bir laboratuar ortamıydı, balkon veya teras değil, siz diyeceksinizki biz mozama beyin yetiştirdiği gibi domates yetiştirmeyelim ancak 'topraksız tarım' konusu işte burda kırılıyor zaten, topraksız tarım yapacak olan kişi ben topraklıya göre 2,5,8,10 katı ürün alacağım harika bişey çıkacak ortaya çokta kazanacağım umuduyla giriyor, ancak kazın ayağı öyle değil bence, neden? 1-Bence 'topraksız tarıma' girerken direkt olarak ticari girilmemeli, uzun süren Ar-geler yapılmalıdır, farklı bitkiler denenmeli, uzun bir yol katedilmelidir. Çilekte olan besinin domateste kullanılamayacağı aşikar kullanırsak nasıl bir lezzet çıkacağı ise tam bir piyango olur sevgili dostlar. Platformları yavaş yavaş büyütmeli, balkonda olan sistem serada olmayabilir, nebileyim drenajın test edilmesi lazımdır, veya birikmeler oluyordur, tüm bunlar,görerek sistematik bir şekilde çözülmelidir. Yani ilk önce kafamıza bu işin sıradan bir iş olmadığını sokmalıyız, topraktaki toleransın burada olmadığını hata affetmediğini bilmeliyiz. 2- Basit bitkilerle başlamalıyız, kıvırcık,marul,maydanoz,soğan,çilek v.s. gibi. Domates ile başlamamalıyız hele kavun gibi meyvelerlede başlamamalıyız, sebebi ise topraksız tarımın dışında olan unsurlarda var, örneğin domateste dölleme için bambu arısı gerekirken, kavunda direkt olarak bal arısı kullanılmalı gibi. Aslında herşeyden önce topraksız tarım yapacak arkadaşlar, topraklı tarım yapmışlarmı? Yapmışlarsa kaç çeşit ürün yetiştirmişler, ama kendi ihtiyaçları için ama ticari amaçlı. Bunlarda çok önemli konulardır. Hayatında hiçbir şey ekmeyen veya 2 senedir, balkonda saksıda birşey yetiştiren birisi nasıl olurda topraklıda 30 yıldır ekip, dikmiş birisine bişey öğretmeye kalkabilir, anlayamıyorum. Ben çocukluktan çiftçiyim, belki 100 çeşit sebze yetiştirmişizdir, hem kendi ihtiyacımız için hemde ticari olarak satıp para kazandıklarımızda dahil. Her sebzenin kendine göre bir derdi vardır, hepsini mevlam ayrı ayrı yaratmış. 3- topraksız tarıma direkt olarak atlayacaklar ise; eğer cesaretleri var ise 1 kişiye bağlı kalmasınlar, yapılan sistemleri görsünler, onlarla görüşsünler ama kimse formül vermez dimi, ozaman konusunda uzman bir veya birkaç mühendis bulsunlar, ama nasıl bulacaklar oda ayrı bir konu, bulsanız nekadar ücret isteyecek bu kişiler... Ben diyorumki ufak ufak giriniz, sistematik bir şekilde büyütünüz... Devam Edeceğim... |
07-01-2013, 17:24 | #72 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-12-2011
Şehir: manisa
Mesajlar: 520
|
topraksız tarımın sürekli kontrol edilmesi gerekmektedir .Insan kontrolünün her zaman mümkün olmaması açısından elektronik ve mekanik bilimlerinide barındırmak zorundadır. |
07-01-2013, 23:17 | #73 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2012
Şehir: İstanbul Büyükçekmece
Mesajlar: 196
|
Konu toparlanmaya başlanmış. bence ayakları üstüne basan şeyler söyleyip insanımıza yavaş ama emin adımlarla gideceği bir yön vermeliyiz. mesela ben de yalandünyanı dediği gibi marul ve soğana yöneldim. önce onları anlayıp sonra herkesin az çok hedefinde olan domatese bakacağım. zaten ticari için planım -Kudret Beye de bahsetmiştim- 5 yıl idi. aynı minval üzere yoluma devam ediyorum. herkese kolay gelsin |
10-01-2013, 20:26 | #74 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
|
selam arkadaşlar birkaçgünden beri işlerimden dolayı fazla forma bakamdım kırılma noktalarından birini öncekigün çileklerimde yaşadım bildiğiniz gibi balkonumuda yaklaşık 100 kökün üzerinde çilek mevcut kokopitte çilek yetiştirme işine ilk kez girdik,nasıl besin vereceğmizi ve ec,ph sabitleme işleri hakikatten zor,bu iş için otomatik sistem şart çileklerin yapraklarında biranda yüksek ec dolayı kuruma ve çilek gelişimi bıcak keser gibi durdu ,doğru bildiklerimizi unutup çilekleri kurtarma telaşına düştük ,kudret tezel ve roa ya rica ettik sağ olsunlar yardımcı oldular az önce yavrularımın yanından geldim ölen yaprakları aldım alttan gelen taze sürgünler kefeni yırttıkların habercisiiydi ) firigo çileklerleri ekim ayında ekilseydi daha güzel olucağ kanati ******* doğru ec deyerleri 800 ile başlamak ve daha sonra sıra ile 1000 kadar yükselmek ve çiçek aşamasına gelene kadar 1200 ,,1300 de kalmak meyve döneminde yanlış yönlendirmeyim o aşamaya gelmdim çilekler ilk dönem içinde olduğu için düşük ec de kalmadık ,,, üstadın dediği gibi amatör aç gözlü oluyor ,biran önce çilek yeme hevesi biz daha çok geciktirdi ph 5,80 ec 1000 yeni sürgünler geliyor |
19-02-2013, 09:18 | #75 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 309
|
mtugrul33 ağabey, Gözlerim forumda hep senin o amatör gibi görünen ancak tıkır tıkır çalışan A tipi raflı sistemde çileklerini arıyor. Ancak sana birşey sormak istiyorum ağabey, yanlış hatırlamıyorsam sen sisteminde drenaj kullanmıyorsun yani çileklere verdiğin besinli suyu daha sonra tahliye edip seradan atıyorsun yanlışmıyım ben böyle biliyorum. Peki senin çileklerin sağlıklı ve homojen gelişmesinin sebebi sakın bu olmasın? Yani besinli suyu tekrar kullanmaman!... Saygılar, fotoları bekliyoruz... |
28-02-2013, 09:07 | #76 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-02-2009
Şehir: ANAMUR
Mesajlar: 241
|
Sevgili Yalandünya, Kullanılan besinli suyun tekrar homojen olarak besin değerlerinin takviyesi manuel olarak oldukça zor bir iş.Benim bunu tekrar kullanmam için artı masraflar yapmam lazım.Şu anda çilek satışlarımla biraz olsun nefes almaya çalışıyorum.Bu yıl fide yenilemesi dışında herhangi bir masraf etmedim.Biraz geri dönüşüme bakmam lazım.Benim sera alanının su kaynağına oldukça uzak olması beni otomasyondan uzaklaştırıyor.Fotoğraf makinemin tamiri bitince son durumları sizlerle paylaşacağım.Size çalışmalarınızda başarılar dilerim. Saygı ve selamlar.. |
06-03-2013, 11:20 | #77 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 309
|
Sevgili mtuğrul33 ağabey, Fotolarınız sabırsızlıkla bekliyorum. Kullanılan besinli suyu döndürüp tekrar kullanılmasının mantıklı olmadığını düşünüyorum, bence ne kimyayla nede otomasyonla ilgili bir konu, tam laboratuarlık bir konu bu. Bitki her dönem farklı besin maddelerini kullandığından, her ay besinli suda farklı kimyasallarda eksilme ve azalma olacaktır, EC değerini ölçerek bunu net ve tam anlamak, mümkün değil. Dönen her besinli suyu laboratuar ortamında değerlendirip hangi kimyasalları bitki kullanmış, hangisi eksik sadece onları ilave etmek lazım diye düşünüyorum. Zaten domates ağacı videosunda MOZAMA beyin yaptığıda bu tür bir sistemdir,yani bitki neyi istiyor, hangi dönemde neye ihtiyacı var, onu veriyor, bitki meyvesini oluşturmadan kalsiyum vermiyor yani. Sanırım Oğuz ALPER'de besinli suyun tekrar kullanılmamasını tavsiye etmesinin bir sebebi vardır, ki olmasa oda az bir kimyasalla bu işi başarır, kimyasallardan müthiş kar ederdi. 3-5 dönümlük topraksız tarım raflı veya T sistem seralarda 1 yılda kullanılan kimyasal tutarı hiçte küçümsenmeyecek rakamlar yani. (açık sistemde) Yazdıklarındanda şunu anlıyorum, topraksız tarım sistemi çok teknik bir iş olduğundan donanım fazla,dolayısıyla maliyet/fayda analizi yapıyorsun, çokta mantıklı hani. Geri dönüşümü görmeden bu işi büyütmek hata olur zaten. Eğer foruma bu aralar uğrarsan sana 2 sorum var? 1- Çilek sezonunu kaç tl'den açtınız fiyatı nedir? (toptan) 2- Topraklı-topraksız 1 dekar yerden aldığın tonaj farkını yazarmısın, tahminende olsa... Ellerinden öper,saygılarımı sunarım... Bol kazançlar... |
06-03-2013, 12:18 | #78 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-02-2009
Şehir: ANAMUR
Mesajlar: 241
|
Sevgili Yalan Dünya 59, Kullanılan besin çözeltisiyle ilgili olarak Sn.oğuz Alper Beyin söylediklerine katılıyorum.Kendisinin belirttiğine göre drenajdan geri dönen çözeltiyi topraklı bahçelerde kullanmak belki de en mantıklısı.Sizin sorunuza gelirse eğer; 1-Bu yıl çilek sezonuna 29 ekim 2012 de başladım(Tarlada).İlk ürünü 5 tl.den verdim.Aynı günlerde Antalya halinde fiyat 12 tl ve İstanbul halinde de 15 tl.idi. 2-Benim bu yıl topraksız ortamda 4000 çilek fidem var.Tonaj olarak 2-3 ton arasında bir ürün bekliyorum.Topraksız alanda bu yıl ilk hasadım Aralık ayında başladı.Çünkü fide dikimlerim ekim ayının 20 sinde oldu. Şu anda birinci kalite çileğin fiyatı 2,5 tl.Tarladaki çileğim ise 22bin civarında fideden oluşuyor.Tahmini tonajım da 20 ton civarı olur diye düşünüyorum. Bu işte iyi hesaplayıp ona göre kararlar alınmalıdır diye düşünüyorum.Size ve forumdaki arkadaşlarıma saygı ve sevgiler sunarım.. |
06-03-2013, 12:44 | #79 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 309
|
Sevgili Mtuğrul33 Ağabey, Verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederim, 1.kalite çileğin toptan 2,5 tl/kg olması bence mantıklı değil, birileri bu işten acayip kazanıyorlar daha doğrusu bizlerden fazla kazanıyorlar, yanlışmıyım. Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla; Verim/Kıyas Analizi ; (mali müşavir olarak) Topraksız tarım; 2500 kg/4000fide :0,625 gr/1 bitki Topraklı tarım; 20.000 kg /22000 fide : 0,910 gr/1 bitki. Aradaki fark bumu? Hani topraksız tarımda 10 kat üretim/tonaj farkı vardı!.. Geçen aylarda bazı arkadaşlar forumda ısrarla bunu iddia ediyorlardı. Mtuğrul ağabey fiyat düşük olmasına rağmen tarladaki çileğin tonajı yüksek olduğundan seni bi nebze olsun rahatlatacağı kanaatindeyim. Çilek zahmetli, ancak bir okadarda güzel bir ek gelir kaynağı yanlışmı düşünüyorum. Saygılarımı sunar, ellerinden öperim sevgili öğretmenim... |
06-03-2013, 12:53 | #80 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 309
|
Sevgili mtuğrul ağabey, Sanırım Topraksız tarım'ın tek ve enbüyük avantajı, daha küçük alanlarda fazla bitki ekilebilmesi, başkada çok cazip, çok muazzam bir avantajı olmadığını düşünüyorum. Ot v.s. konusunda ise yeni moda malç jütleri var (bez) olanlar, onlardan tarlada kullanıldığında bu ot olayındanda fazlasıyla kurtulabiliriz diye düşünüyorum. Her nekadar bitki köklerinde otlanma olsada, genel olarak otlarda müthiş bir azalma olacak ve bitki tarladada daha hızlı ve sağlıklı yetişebilecektir diye düşünüyorum. Bu sene 2 platformda topraklı-topraksız 100'er kök çilek ekip dikerek, hatta burada an ve an çarşaf çarşaf fotolayarak, topraklı-topraksız arasında 10 kat verim farkı olmadığını belgelemek istiyorum. Bakalım ozaman neler olacak hep beraber göreceğiz. Bu çilekler aynı anda ekilecek, aynı fide çeşidi olacak, aynı kültürel işlemler uygulanacak, topraklıdaki grupta toprağa göre besin programı uygulanacak, topraksızdaki ise cocopeate göre besin programı uygulanacak. Topraklı topraksız olarak senin fikirlerinide merak ediyorum... |
06-03-2013, 15:33 | #81 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 86
|
Sayın Yalandünya59, bahsettiğiniz verimsizlik tüm uygulamalar için mi yoksa sadece çilek için mi geçerli?Mesela domates ve marul verimi ve kalitesi ile ilgili şikayet yok galiba.En azından ben görmedim. |
07-03-2013, 10:52 | #82 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2012
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 309
|
Sevgili Casper1, Sevgili dostum, ben topraksız tarımın verimsiz olduğunu ifade etmiyorum, daha doğrusu şişirildiği gibi 10 kat verim farkı olmadığını iddia ediyorum. Topraksız tarımın bana göre 2 önemli avantajı var: 1- Küçük alanlarda daha fazla bitki ekilebilir, buda 10 kat olmaz en fazla 2-4 kat olabilir. Örnek Vetman996'nın serası; toplam yanılmıyorsam T sistemde 5500-6000 kök çileği var, ve serası 288 m2. şimdi benim seralarım 312 m2 ve hesabıma göre 3000 kök çilek ekebiliyorum (28-30 cm sıra üzeri sıra arası 35-40 cm olursa) daha sık ekersem dahada artabilir, yani topraksızda 6000 olsa 2 katı eder, yani 10 katı etmez. 2- Rafta veya merdiven sistemde olduğu için işçilik kolay olacaktır, eğil kalk olmaz. Ot konusuna gelince sera zemini toprak ise müthiş ot olayı yine olacaktır, tek çözüm zemine beton atmak olabilir, onun maliyetinide bir yapınız 312 m2 yeri beton yapmak anasının nikahı tutacaktır, o paraya 5 katlık apartmanın temeli atılır yani. Verim tonaj kısmına gelince toprakta 500 gr altında çilek alan duymadım,****** 750-900 gr alanlarda çok sayıda. Topraksızda ise verim 600-1,2 kg arası oynuyor, oda 2 katı ediyor, ancak bu nasıl oluyor işte ben bunu anlatmaya çalışıyorum, denetimde Oğuz ALPER var ise, onun besin programını uygularsanız, vede ciddi kimyasal girdi maliyetini göze alırsanız elbette olacaktır, okadar besini bana versen ben bile heryerimden meyve çıkartırım. Açık sistemde klasik 1 T tipi sistem (300 m2) 6000 kök'lük çilek serasının 1 yıllık besin ihtiyacının 1500-2000 Tl arası olduğunu tahmin ediyorum, ancak bunu en doğru cevabı Oğuz ALPER verecektir, benim tahminim bu sadece (açık sistemde). Topraklı tarımda ise gübre masrafınız 150-200 'tl'yi geçmez. Varın hesabını siz yapınız. Topraksız tarımda en mantıklı ürün bana sırasıyla; 1- Kıvırcık,marul 2- Maydanoz 3- Çilek geliyor. Domates ve salatalığı yazmaya bile gerek duymuyorum. Ancak topraksız tarımda kıvırcık denemedim, tek denemediğimde bu ürün, bu forumda bir arkadaş topraksız tarımda kıvırcığın kesildikten sonra raf ömrünün çok kısa olduğundan, arabayla 1 tur atıp geldiğinde kıvırcıkların baygınlık geçirdiğinden solduğundan bahsediyordu. Eğer böyle bir durum olursa o kıvırcıklarıda inan satamazsın, zaten my1981 nickli kardeşte hepsini hayvanlara yediriyordu sanırım. Sevgili casper1, topraksız tarım sermaye işi, hemde büyük sermaye. İnan hayal kurmak çok güzel ama, o internette gördüğün devasa domates seraları nasıl maliyetli bilsen, artı konusunda uzman mühendiste bulmak çok zor. Ticari olarak girilecekse en az 20-40 dönüm ile milyon dolarla girilmeli, yurtdışından bukonuda uzman kişiler getirilmeli, uzay üssü gibi topraksız tarım seraları kurulmalıki, işte ozaman sanırım parayı koyacak yer bulamazsın diye düşünüyorum... Saygılar, sevgili dostum... |
18-03-2013, 08:00 | #83 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 30-01-2013
Şehir: Zonguldak
Mesajlar: 7
|
Sayın yalandunya forumu takıp etmeye calısıyorum devamlı. Ama bu son yazdıgınız gercekten korkuttu benı. Nediyim |
25-03-2013, 20:00 | #84 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-03-2010
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 121
|
Ben de tarım yapmak için biraz yer aldım ama en büyük korkum bahsettiğiniz mesele, o kadar zahmet emek, sonra sen zarar et başkası oturduğu yerden fiyatı katlayarak köşe dönsün. Bu yüzden piyasada az bulunan ve piyasa sıkıntısı olmayan ürün arayışındayım. Dediğiniz gibi ülke olarak bu konuda sıkıntıdayız. Meyve ihracatında Hollanda'nın Belçika'nın gerisindeyiz. Havalar düzeldikten sonra ziraat alanında düşündüğüm yatırımlara başlayacağım o yüzden sürekli araştırıyorum. Yerel verileri Türkçe sitelerden global verileri ise Hollandaca sitelerden. Adamlarda o kadar detaylı istatistiki bilgi var ki, (mesela: Fruit and Vegetables facts | Analysis of production and trade world wide )her şeyiyle çok profesyonel çalışıyorlar. Hangi ürün hangi ülkeye ne zaman ne kadar satılıyor vs... Biz de ne yazık ki bir başsızlık var. Siz üretim ve pazarlamanın içinde olduğunuz için eksikleri ve yapılması gerekenleri ne güzel görüyorsunuz. |
21-05-2013, 19:02 | #85 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-04-2013
Şehir: tahran iran
Mesajlar: 1,314
|
Merhaba Sadece uretilen kiloya bakiyorsunuz, Arali ile Subat arasinda tarlada cilek var mi? O zaman kaca satiliyor? Topraksiz tarimin avantajinin birim alana daha cok dikmek degil sezon disinda uretebilmek oldugunu saniyorum. Bahar ve yaz sezonlarda Antalya da tarlada ekilen marul ile serada uretip rekabet olmaz, ama soguk tarlayi vurdugunda fast food a ve manavlara marulu ancak topraksiz tarim verebilir. |
22-05-2013, 09:16 | #86 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-02-2009
Şehir: ANAMUR
Mesajlar: 241
|
Sn.Kızıltan,Ben 29 ekim 2012 den itibaren kilosu 5 tl den başlayarak bu güne kadar çilek sattım.Kasım- Aralık-Ocak ve Şubat ayları içinde ortalama 2 tl den satışlarım oldu.Benim çileğin üretilmesiyle ilgili bir sorunum yok.Sorunum ürettiğim ürünün para ettirilmemesi.Çiftçiler örgütlenip kooperatifleşmedikleri sürece bu sistem devam edecektir.Çiftçilerimiz kimseye güvenemez hale gelmiş.Çileğin en fazla üretildiği bahar aylarında çilek fiyatları 1 tl ye kadar düşürüldü.Antalyada kilosu 3,5 ve İstanbulda 5 tl iken burada 1 tl den çilek satıyoruz.Bizlerin emeği ve alınteri üç beş komisyoncu ve Anamur Belediyesinin vurdumduymazlığı ile resmen sömürülmektedir.Bu duruma dur diyen bir Allahın kulu da çıkmıyor.Ben bu yıl yaklaşık 16 ton çilek ürettim.Ortalama satış fiyatım(tüm sezon ortalamam) 1,3tl.Yapılan masraflar ,iş gücü bu işin cabası. Size başarılar dilerim.Saygılar.. |
22-05-2013, 10:41 | #87 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
|
eline sağlık sayın hocam üretenin kazandığı devede tüy ,asıl parayı kabzamallar götürüyor sağ olsun yöneticiler bu duruma göz yumuyor birlik olmanın daha zamanı gelmedimi not sizin bahsettiğiniz tarihte çilek kg 7 tl idi istanbulda |
22-05-2013, 11:00 | #88 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-02-2009
Şehir: ANAMUR
Mesajlar: 241
|
Teşekkür ederim Sn İdris Şenol, Toplum bilinçlenmeden hiç bir gelişmenin olmayacağına inanmaya başladım.Ümid ediyorum üç beş arkadaşımla bir girişimde bulunur ve emeğimizi başkalarının yemesine izin vermeyiz.Kendimce bir araştırma içerisine girdim.İkna çalıışmalarını sürdürüyorum. |
22-05-2013, 17:22 | #89 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 21-08-2008
Şehir: Manisa-Salihli
Mesajlar: 772
|
Alıntı:
Biz deneme seramıza çileği geç diktiğimiz için Nisan başı itibariyle satışa başladık. ilk satışlarımıza 4 tl.den başladık daha sonra 3 tl. olarak satışlar yaptık. Bugünlerde satışımız 2.5 tl. Bugünlerdeki problemimiz sıcak nedeniyle çileğin fazla dayanmayıp bozulmaya başlaması. Bu da satılabilirliğinin önündeki en büyük engel. Sizin bu konudaki önerileriniz nedir. Selamlar... Saygılar... |
|
23-05-2013, 08:53 | #90 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-02-2009
Şehir: ANAMUR
Mesajlar: 241
|
Merhaba Sevgili Vetman, Sizin satış fiyatlarınız,maşallah gayet iyi.Bol satışlar yapmanızı gönülden dilerim.Çileği hasat esnasında veya nakliyesi esnasındaki erimeler veya yumuşamalarının nedeni kalsiyum eksikliği ile veya çileğin cinsi ile ilgili olabilir.Kullandığınız formüldeki kalsiyum oranınız ppm olarak ne?Ben hydrobudy1.4 programını kullanıyorum.Kalsiyum oranım şu anda 170 ppm.Çilekleri toplarken kopardığınız çileği doğrudan kaselere koyarsanız iyi edersiniz.Çileği toplama kabına alıp daha sonra seçerek ikinci bir kaba aktarmayın.Bu erimeyi ve çileğin ezilmesine neden olur. Selam ve saygılar.. |
|
|