agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Agaclar.net Çalışmaları, Projeleri, Etkinlikleri > Tohum Paylaşım Etkinliği 2023-2024
(https)




Beğeni Düzeni491Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 03-03-2019, 12:35   #91
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
İlk resimde viyol içindeki toprakta kuruma belirtisi görülmüyor. 28 gün süresince bunu başarmanın yolunu bizlere de söyleyebilir misiniz ?
Torf için de, toprak-kum-gübre karışımı için de gözlediğim : Bir hafta içinde toprak kaptan ayrılmaya başlıyor. Nem kaybından büzüşüyor yani.
Başlangıç nem seviyesini 10 ölçekli nemölçerde 8 olarak ölçüyorum. (Sıkınca damlamayacak kadar nemlendir koşulunu deneyerek buldum bu değeri.) Acemi olunca her şeyi ölçerek yapmaya çalışıyorum. Kabın üzerini yapraklar çıkıncaya kadar streç ile kapatıyorum ama büzüşüyor. (Kap dışı ortamın ortalama nemi % 40 ve sıcaklık 20-22 C oluyor.)
6x10 cm kapaklı kap ile denedim. Yine büzüştü.
Sizin her göz dolu. Çimlendirme oranınız da yüksek. Bir kaba 3 tohum ekersem birini çimlendirebiliyorum. (Nem kaybından olduğunu düşünüyorum.) Fidelerinizin boyu da kısacık.
Kullandığım yöntemleri de forumdan öğrendim. Birşeyleri kaçırmışım.

Çok basit, toprağı hep hafif nemli tutacak şekilde sulayacaksınız, mümkün mertebe yaprakları ıslatmadan.

Sulamadan fide yetiştirmenin bir yolu varsa da ben bilmiyorum (fidelere sonraki yaşamlarında susuzluk direnci öğretmenin bir yolu var ama konu bu değil).

Streç veya naylon kaplamak benim hiç yapmadığım bir şey. Hem hava temasını keser hem de fungusları besleyip çürümeye, küflenmeye yol açma riski vardır.

YeşimM ve chelik26 beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 12:40   #92
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ketenhelva Mesajı Göster
..Velhasıl kelam, işin kagıt üzeri bilgileri kadar, hatta dahada önemli olacak tarzı deneyimle elde edilen sonuçtur..

Bu konuda teorik bilgi ile deneyim sonucunda gözlenenler biribiriyle çelişmiyor, biribirlerini tam olarak destekliyorlar.

YeşimM beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 19:13   #93
Ağaç Dostu
 
chelik26's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-11-2018
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 451
Dün hanım, hani sen tohumları dikmedin komşu dikmiş(komşu fideleri Eskişehire (800+ rakım) dikecek, Biz sakarya kenarına (280 Rakım)) sen niye dikmedin diye diklenince yav bi dur telaş etme dedim
Bu gün evdeki 1 viyol ve 2 yumurta şeyisine tohumların bir kısmını diktim. Yumurta şeyisileri çok küçük olduğundan Hemen çarşıya indim 14 tane 32 lik 7cm derinlikli viyol aldım. Ekmediğim tohumların bir kısmınıda bunlara ektim.
Ektiklerim 5-6 çeşit domates, 4- çeşit biber, 3 çeşit kavun, patlıcan, toklubaşı, karpuz, salatalık.
Evin boş odasına koydum ısıyı 20 dereceye ayarladım. Bakalım 10 gün sonra başlarını göstermeye başlarlar.

Name:  WhatsApp Image 2019-03-03 at 19.49.08 (1).jpg
Views: 560
Size:  73.3 KB

Name:  WhatsApp Image 2019-03-03 at 19.49.08 (2).jpg
Views: 577
Size:  38.5 KB

Name:  WhatsApp Image 2019-03-03 at 19.49.08 (3).jpg
Views: 545
Size:  33.9 KB

Name:  WhatsApp Image 2019-03-03 at 19.49.08 (4).jpg
Views: 541
Size:  10.7 KB

Name:  WhatsApp Image 2019-03-03 at 19.49.08.jpg
Views: 553
Size:  75.0 KB

Lonicera beğendi.
chelik26 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 19:53   #94
Ağaç Dostu
 
chelik26's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-11-2018
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 451
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Tohumları ekip bu fideleri yetiştirdiğim yer evin içi. Erken değil, çünkü bunları Mart sonunda dışarıdaki seraya dikeceğim. Temmuz başında kırmızı ve sarı kaliforniya biberi yemeye başlamak için olabilecek en iyi zaman. Daha güneyde bir yerde olsaydık Aralıkta ekerdim tohumları.


Işıklandırma, çıtalardan yapılmış basit bir iskelete monte edilmiş üç adet kasalı şerit ledden ibaret. Bu gibi durumlarda müthiş işe yarıyor. 28 günlük fidelerin durumu resimde görülüyor. Boyları gayet iyi ve yeterli fotosentez yapabiliyorlar. kasalı şerit ledlerin uzunluğu 80 cm (farklı boyları piyasada bulmak mümkün). Her biri 750 lümen ışık veriyor, bu da 2250 lümen eder. Bu yüzden ışığı 24 saat kesintisiz veriyorum. 5000 lümen civarında olsaydı günde 8 saat karanlıkta bırakırdım.


Bu düzeneği 4-5 senedir kullanıyorum, biberler, domatesler, hatta tatlı patates fidelerinde çok iyi iş gördü.



Yanlış anlaşılmasın, bu ışıklandırma sadece fide yapımında yeterli. Büyümüş bitki için çok daha yüksek lümenli ışık lazım.


Açığa dikeceğimiz fideler için özel bir ısıtmalı fide yetiştirme seram var ama bir süredir kullanamıyorum, fareler girip tohumları söküyor. Bu yüzden onları büyük seranın bir köşesinde tavana tellerle bağlı salıncak misali bir platformun üzerine yerleştirdiğim 8-10 viyol ile yetiştiriyorum. O fidelerin tohumları Mart ortasından itibaren peyderpey, çimlenme sürelerine göre ekilecek.


Baklagiller, mısır, kabak, salatalık vs. ben de zamanı gelince direk toprağa ekiyorum. Onları fide yapıp dikmek çoğunlukla iyi sonuç vermiyor.
Yanlış anlamayın eleştirmek için değil, sadece fikirlerinizi öğrenmek istiyorum.
Mesela GDO lu gıdalarda sorun genetikle oynanılması konusu.
Peki sizin uygulamanızda da buna benzer bir oly yaşanmıyormu? Yani bitkiye 24 saat ışık vermek ne kadar dogru. Bitkinin doğal ortamı 8-10 saat karanlıkta kalması değilmidir?

chelik26 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 20:26   #95
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi chelik26 Mesajı Göster
Yanlış anlamayın eleştirmek için değil, sadece fikirlerinizi öğrenmek istiyorum.
Mesela GDO lu gıdalarda sorun genetikle oynanılması konusu.
Peki sizin uygulamanızda da buna benzer bir oly yaşanmıyormu? Yani bitkiye 24 saat ışık vermek ne kadar dogru. Bitkinin doğal ortamı 8-10 saat karanlıkta kalması değilmidir?

24 saat ışık verince biberin genetiğini değiştirip GDO'lu mu yapmış oluyoruz? Bu durumda GDO'lu tohuma 24 saat ışık vermezsek GDO'su düzelir mi?


Viyollere tohum ekip bir de paketlemek ne kadar doğru? Bitkinin doğal ortamında tohum doğrudan toprakta olmaz mı?

Şimdi ne diyeyim ki ben size? Kusura bakmayın ama bu gibi konuları bilgi ve mantık çerçevesinde konuşmak lazım.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 21:13   #96
Yeni Üye
 
yasaryasaryasar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-03-2015
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 27
Viyollerde fide yetiştirirken ideal olan şey;
sadece ışık gereksinimini ve zamanlamasını değil, ortalama sıcaklık, gece gündüz sıcaklık farkı, nem, rüzgar-esinti, hatta ileride karşılaşacağı tüm faydalı-zararlı bakteri, mantar, böcek vb. etkenleri doğayla eş, birebir sağlayabilmek.

Bu durum bir tek bitki çeşidi için bile bizim gibi amatörler için imkansızken, pekçok farklı bitki türü için hayal ötesi...

Yeri geldiğinde tavuklar daha fazla yumurta versin veya daha hızlı büyüsün diye ışık oyunları oynanmasını eleştirirken, aslında bizler de bitkilere benzer oyunlar oynuyoruz bazen.

Niyetimiz kötü değil ama, Allah affetsin ne diyelim...

chelik26 beğendi.
yasaryasaryasar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 22:01   #97
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Ne demeye çalışıyorsunuz anlamadım.

Evde fide yetiştirmek doğal olmayan bir şey mi?
Fideler düzgün gelişsin diye tepelerine ışık koymak mı problemli olan.

Siz evde fide yetiştirmeseniz ya da tepesine ışık koymasanız doğal mı oluyor. Domates ve biber de doğal değil zaten, en azından içinde bulunduğunuz yerin doğalı değil.

Röntgen neyin nesi ve ne alakası var hiç anlamadım.

Röntgen 0.0001nm – 40 nm arasındaki X ışınımlardır ve görülmezler.

40-400 nm arası UV ışınımlarındır (onlar da UVA ve UVB diye dalga boyu aralıklarına göre isimlendirilirler).

PAR (photosyntatically Active Radiation) ışınımlarının dalga boyu 400-700 nm arasındadır. Dünyayı aydınlatan, bitkilere fotosentez yaptıran, görülen ışık da bu dalga boyu aralığıdır.

700nm - 1 mm arası IR (infrared) ışınımlarıdır, değdikleri yüzeyde sıcaklık yükselmesine sebep olurlar ve görülmezler. Devamında 1 metre dalga boyuna kadar uzun ve uzak ışınımlar vardır.

Güneş ışınımlarında tüm dalga boylarını içeren ışınımlar vardır. Çok şükür ki, X ışınları ve UV dalga boylarının büyük kısmı atmosfer tarafından tutulur (aksi halde dünyada büyük ihtimal canlılık olmazdı).

Bunlar ilkokulda anlatılan bilgilerdi diye hatırlıyorum.

Bitki fizyolojisine gelince, esasında bitkilerin fotosentez için kullandığı dalga boyu PAR ışınımları (400-700 nm) içindeki çok dar bir aralıktır.

Beyaz ışık, bitkilerin kullandığı dar aralık dalga boylarının dışındaki spektrumları da içerir. Özel olarak sadece fotosentez için daraltılmış dalga boyunda ışık veren bitki yetiştirme lambaları da var. Bunların ışığı kırmızı veya kırmızıya yakın görünür.

Bu bilgiler bilimsel kriterlere göre ölçülmüş ve denenmiş olarak yıllardır var. Seralarda özel ışıklandırma (daha dar fotosentetik dalga boyları) ile başından sonuna kadar bitki de yetiştiriliyor. Yeni bir şey değil yani.

Beyaz ışık, fotosentez yaptıran daha dar dalga boylarını da içerdiği için fide yetiştirmek için pahalı lambalar almaya gerek yok, bitki kendine lazım olanı alır. Karanlık veya loş ortamlarda beyaz ışık kullanmak, fide yetiştirmek için ucuz ve kolay bir yöntemdir. Mecburi de olmayıp isteğe bağlıdır

Yeterli fotosentez yapamayıp kök ve vegetatif gelişimini tamamlayamamış fide, dışarıdaki hayatına 2-0 geriden başlar, muhtemelen de o günleri hiç göremez.

Ha, evet, direk dışarıda toprağa ekilmiş tohumdan yetişen bitki her zaman daha iyidir. Fasulyeyi, salatalığı öyle ekiyoruz zaten. İsterseniz biberi patlıcanı da öyle ekmekte bir engel yok. Ne ki, şanslıysanız sonbaharda 1-2 meyve alırsınız o kadar.

Amacımız, dışarıda koşullar uygun hale geldiğinde yetişmiş fideyi yerine dikerek mevsimi ayrıca çimlenme, fide yetişmesi vb. gibi ortalama 6-8 hafta süren süreç için harcamadan ürün almaya başlamak ise, dış koşullar hazır olduğunda elimizde yetişmiş fide olmalıdır. Bu fideler de iyi kök yapmış, sağlıklı, yeterince büyümüş olmalıdır. Sıcaklık ve su dışında gerekli şart ise fotosentezdir. Çok özetle ne kadar fotosentez, o kadar iyi fide.


Photoperiod and plant growth: a review
Biraz öfkeli yanıt olmuş ama sorduğuma tam yanıt alamadım. Philips Aydınlatma Seminerinde eğitim görmüş birisi olarak sormuştum.
Işığın kaç Kelvin olduğu yeterli olmuyor. Dalga boyu dağılımı önemli. Dalga boyu kızıl yöne kaydıkça enerjisi artıyor. Bu nedenle (belki buharlaşmayı arttırdığı için) fotosenteze yararı azalıyor. Mor ötesine doğru kaydıkça yeşil bitkilere yararı beklendiği kadar olmuyor vb. okuduklarım var.
Yaprak yeşil dalga boyunu soğurmayıp, yansıttığı için yeşil görüyoruz. Yaprak hücrelerinde sadece klorofil etkin değil. Diğer gerekli bileşenler de farklı dalga boylarına gereksinim duyuyor.
Kırmızı ve mavi LED karışımları ile denemeler forumda da var. Örneğin, bir uygulamada yaprak gelişiminde sorun yok. Ancak kökler hiç gelişmemiş.
Işık şiddeti bir değere kadar etkiliyor, sonrasında etkisiz.
Evde fide yetiştirmenin aydınlatma ile ilişkisi, topraksız ya da topraklı tarımın aydınlatma ile ilişkisi yanında devede kulak kalabilir. Her evin bir odasının bahçe olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Odaya giriyorsunuz : Yerde karanfil, üstündeki rafta sardunyalar renk renk, sağa dönüyorsunuz biberler-domatesler .... Bir taklit edebilsek !
Gündüz, bulutsuz havada renk sıcaklığı 7.000-14.000 °K aralığında. Dalga boyu dağılımı da değişiyor. Beyaz ışığın bileşimini tanımlamaya çalışayım. Anadolu'yu renk dağılımı olarak düşleyin. (Alan yumurtanın sivri uçlu yarısına benzer.) Doğu Anadolu Rize'ye kadar kırmızı, Güney Doğu Anadolu mor, Akdeniz mavi, Ege-Marmara yeşil, Karadeniz sarı. İç Anadolu beyaz. Beyaz rengin içeriğindeki ağırlık yakın olduğunuz bölgeye uyumlu olacaktır. Niğde **** Kastamonu farklı beyazlar. Farklarını °K ile açıklayamıyoruz. Bizim gözümüz için ikisi de gün ışığı. Akvaryumda balık ve bitki yetiştiriyorsanız, Niğde nin daha uygun olması büyük olasılık.
Bende biliyorum diye yazmadım. Yazdığınıza neden takıldım ? : Siz dahil bu forumdaki 10-20 aktif kişi, deneyimli olarak, ciddi katkı veriyorsunuz. Benim gibi acemi düzeyindekiler için bilgi değerindedir yazdıklarınız. Kişisel olarak, bir şeyi deneyeceksem, bu forum "mihenk taşım" dır.
Önerileni sorgulama hakkım olmalı. "Ben söylerim, işine gelirse" durumunu geride bırakmış bir forumda olduğumu düşünüyorum.
Öze geleyim. Işık bilgisi başka, bitki bilgisi başka, ışık ile bitkinin ilişkisi bambaşka bile olabilir. Daha önemlisi tartışabilmeliyiz.

azorka ve guneydefne beğendi.
Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 22:23   #98
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Çok basit, toprağı hep hafif nemli tutacak şekilde sulayacaksınız, mümkün mertebe yaprakları ıslatmadan.

Sulamadan fide yetiştirmenin bir yolu varsa da ben bilmiyorum (fidelere sonraki yaşamlarında susuzluk direnci öğretmenin bir yolu var ama konu bu değil).

Streç veya naylon kaplamak benim hiç yapmadığım bir şey. Hem hava temasını keser hem de fungusları besleyip çürümeye, küflenmeye yol açma riski vardır.
Tohumdan fide yetiştirme bölümünde "sakın sulama" benzeri uyarılar çok olduğundan, denemiyorum. Çevremdeki köylüler, toprak-gübre karışımına ekip, püskürteç ile düzenli olarak nemlendirerek yapıyorlar.
Nem kaybını karşılayacak kadar su püskürtmek yapılmalı. Doğru anladıysam sorun yok. Fidan boylu fidelerle tekrar uğraşmak istemiyorum da

Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-03-2019, 23:14   #99
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
@ chelik26, viyollerin üzerine direk streç film kaplamak iyi olmaz. Mantari hastalıklara davetiye çıkarırsınız. Çiçek tohumlarını genelde viyole ekerim. Viyolleri de kolaylıkla bulabileceğimiz siyah delikli selelerin içerisine koyup seleyi komple streç naylon ile kaplayabilirsiniz. Bu seleleri misal ŞOK marketlerden bulabilirsiniz, siyah olanları ellerinde tutmayıp atıyorlar zaten. Büyük ekmek selelerinin içerisinde boş alan fazla olacağı için daha uygun olur. Olmadı büyük karton kutular da olur. En olmadı fırının içerisine koyup kurumaya başlayınca su spreylersiniz. Ancak sizin uyguladığınız gibi yapmayın.

Benim domates-biber-patlıcanlar için uyguladığım yöntem bu. Bardaklarda çimleneni camın altından alıp iki tek led ampulun altına koyuyorum. Gerçek yapraklar çıktığında, veya hava iyiyse bir kaç gün kendine gelen fideleri çatıda yaptığım küçük seranın içerisine koyuyorum. Serayı yapmadan önce büyük akvaryumun içerisine koyuyordum.Büyük camın altındaki bardakları her gün sabah akşam havalandırıyor ve kurumaya başlayınca su ile spreyleyip nemlendiriyorum.

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 00:09   #100
Ağaç Dostu
 
dobipa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
@TCM nasılsa kök salınca gezemeyecekler diye peşin peşin gezdiriyorsunuz maşallah

Bana kızanlar sizin ordan oraya taşımalarınızı görseler keşke

Sn @chelik26 eklediğiniz resimler paylaşım etkinliği tohumlarına ait çalışmalar ise, http://www.agaclar.net/forum/tohum-p...lar-2018-2019/ burada konu açıp gelişmeleri yayınlamaya devam edebilirsiniz.

chelik26 beğendi.

Düzenleyen dobipa : 04-03-2019 saat 00:44
dobipa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 00:12   #101
Ağaç Dostu
 
its_just_a_ride's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-09-2017
Şehir: Milky Way
Mesajlar: 620
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Tohumdan fide yetiştirme bölümünde "sakın sulama" benzeri uyarılar çok olduğundan, denemiyorum. Çevremdeki köylüler, toprak-gübre karışımına ekip, püskürteç ile düzenli olarak nemlendirerek yapıyorlar.
Nem kaybını karşılayacak kadar su püskürtmek yapılmalı. Doğru anladıysam sorun yok. Fidan boylu fidelerle tekrar uğraşmak istemiyorum da
Tohumları ekmeden önceki toprak karışımınız bulaşık süngeri kıvamında nemlilikte olsa yeterli olur. Suya aşırı doymuş durumda olmamalı. Çürümeler yaşanabilir. Tohumları ektikten sonra basınçlı sprey şişesiyle suyu pulverize halde püskürtebilirsiniz. Sonrasında toprak yüzeyinde kuruma belirtisi olan renk açılımı olmadan sulamaya gerek yok. Toprağın kaptan ayrılması ileri derece susuzluk olur ki bu kadar beklemeyin sulamak için.

its_just_a_ride Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 00:17   #102
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Biraz öfkeli yanıt olmuş ama sorduğuma tam yanıt alamadım. Philips Aydınlatma Seminerinde eğitim görmüş birisi olarak sormuştum.
Işığın kaç Kelvin olduğu yeterli olmuyor. Dalga boyu dağılımı önemli. Dalga boyu kızıl yöne kaydıkça enerjisi artıyor. Bu nedenle (belki buharlaşmayı arttırdığı için) fotosenteze yararı azalıyor. Mor ötesine doğru kaydıkça yeşil bitkilere yararı beklendiği kadar olmuyor vb. okuduklarım var.
Yaprak yeşil dalga boyunu soğurmayıp, yansıttığı için yeşil görüyoruz. Yaprak hücrelerinde sadece klorofil etkin değil. Diğer gerekli bileşenler de farklı dalga boylarına gereksinim duyuyor.
Kırmızı ve mavi LED karışımları ile denemeler forumda da var. Örneğin, bir uygulamada yaprak gelişiminde sorun yok. Ancak kökler hiç gelişmemiş.
Işık şiddeti bir değere kadar etkiliyor, sonrasında etkisiz.
Evde fide yetiştirmenin aydınlatma ile ilişkisi, topraksız ya da topraklı tarımın aydınlatma ile ilişkisi yanında devede kulak kalabilir. Her evin bir odasının bahçe olduğunu hayal edebiliyor musunuz? Odaya giriyorsunuz : Yerde karanfil, üstündeki rafta sardunyalar renk renk, sağa dönüyorsunuz biberler-domatesler .... Bir taklit edebilsek !
Gündüz, bulutsuz havada renk sıcaklığı 7.000-14.000 °K aralığında. Dalga boyu dağılımı da değişiyor. Beyaz ışığın bileşimini tanımlamaya çalışayım. Anadolu'yu renk dağılımı olarak düşleyin. (Alan yumurtanın sivri uçlu yarısına benzer.) Doğu Anadolu Rize'ye kadar kırmızı, Güney Doğu Anadolu mor, Akdeniz mavi, Ege-Marmara yeşil, Karadeniz sarı. İç Anadolu beyaz. Beyaz rengin içeriğindeki ağırlık yakın olduğunuz bölgeye uyumlu olacaktır. Niğde **** Kastamonu farklı beyazlar. Farklarını °K ile açıklayamıyoruz. Bizim gözümüz için ikisi de gün ışığı. Akvaryumda balık ve bitki yetiştiriyorsanız, Niğde nin daha uygun olması büyük olasılık.
Bende biliyorum diye yazmadım. Yazdığınıza neden takıldım ? : Siz dahil bu forumdaki 10-20 aktif kişi, deneyimli olarak, ciddi katkı veriyorsunuz. Benim gibi acemi düzeyindekiler için bilgi değerindedir yazdıklarınız. Kişisel olarak, bir şeyi deneyeceksem, bu forum "mihenk taşım" dır.
Önerileni sorgulama hakkım olmalı. "Ben söylerim, işine gelirse" durumunu geride bırakmış bir forumda olduğumu düşünüyorum.
Öze geleyim. Işık bilgisi başka, bitki bilgisi başka, ışık ile bitkinin ilişkisi bambaşka bile olabilir. Daha önemlisi tartışabilmeliyiz.
Yanıtımı öfkeli olarak mı algıladınız? Kusura bakmayın. Belki;

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi
...

Nasıl oluyor da;
doğal ile yakınsayamayan bir ışık sıcaklığı dağılımını
doğal olmayan sürelerde uygulayabilmeyi
bitki yetiştirmede öngörülebilir yöntem olarak tartışabiliyorsunuz ?

...
Işıklandırma, ışınım (radyasyon) sürecidir. İnsanlar için iyi ise doğaldır. Bol bol röntgen çektirir misiniz ?
Sorularınıza yanıt olduğu için öyle algıladınız. Gereksiz yere röntgen ışınlarından bahsetmek zorunda kaldım.

Şimdi de;
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi
Daha önemlisi tartışabilmeliyiz.
Diyorsunuz. Tartışacak mıyız, tartışmayacak mıyız bir karar vermek lazım galiba

Bunların bu başlıkta konuşulacak şeylerle hiç ilgisi yok aslında.

Forumda yeni sayılırsınız. Bu başlığı görmüş müydünüz bilmiyorum. Fide yapmaya çalışanların ağırlıklı ortak sorunu, çimlenip kıl gibi bir gövde ile bir karış uzayıp yere yapışmış sapın ucunda minicik iki tane kotiledon yaprak, ve sonrası yok.

Işık gerekiyor. Yüzlerce kere de yazılmıştır ışık yetmemiş diye. Pencere önü genellikle yetmez. Balkon soğuktur. Herkesin ısıtmalı serası yok. Çare de yok. Çaresi, balkon soğuksa ışıklandırmak gerek. Aynı, toprak kurumaya yüz tuttuğunda sulamanın gerekliliği gibi.

Led teknolojisi ile çok farklı ışınım kaynakları yapılmaktadır. Söz gelimi UV lambaları, IR ısıtıcıları vs. özel amaçlar için istenilen dalga boylarında ışınım üreten cihazlar yapılıyor.

Burada ışıksızlıktan ölüme mahküm fide problemini aşmakta yıllardır kullanmakta olduğumu söylediğim ışık kaynakları bildiğimiz alalade aydınlatma armatürleridir. UV lambası veya IR ısıtıcısı değil.

İkidebir sözünü ettiğim fotosentez ve gereken dalga boyları konusunda özet de olsa bilgi edinmek için;

Light and photosynthetic pigments
PHOTOSYNTHESIS
introduction to photosynthesis/pigments

(Türkçe değiller kimse kusura bakmasın çevirecek ne zamanım ne de mecalim var. Türkçe olanlar da vardır herhalde)

Piyasada aydınlatma amacıyla satılan beyaz led lambaların dalga boyları da böyle;

Name:  white-light.jpg
Views: 571
Size:  26.0 KB

Görüldüğü gibi beyaz ışık fotosentez için gerekli tüm spektrumları içeriyor. İçermese zaten senelerdir evde erken fide yapamazdım.

Aydınlatma lambaları hiç bir zaman mor ötesine kaymaz. Mor ötesi diye isimlendirilen dalga boyu 40-400nm arası UV ışınımlarıdır. Bunlar aydınlatma ledlerinde olmaz, güneş ışığında olur (en azından 300-400nm arası) ve tahrip edicidir.

Her memletin ışığı başkadır mealinde bir paragraf yazmışsınız ama niyesini anlamadım doğrusu. Aynı memleketin ışığı da başkadır, sabah başka öğlen başka, Martta başka Eylül başka, havada bulut vardır başka, sis vardır başka

Bir de niye "24 saat ışık" konusuna takılınıyor. Aslında onun için de bir bilimsel makale linki vermiştim ama kimse okumamış galiba. Bitkinin, özellikle de fidenin ille de karanlık yaşaması gibi bir zorunluluk yok. Fideyi fide yapan şey fotosentez. Fide maksimum fotosentezi yapmalıdır. Sıcaklık ve nem dışında (Co2'yi saymazsak) diğer şart PAR ışınımları. Işık şiddeti arttıkça fotosentez de artar. Bunun bir sınırı var elbette. Bir fidenin her gün yapabileceği fotosentezin bir üst sınırı var. Bu her gün de aynı değil. Klorofil hücre sayısı arttıkça fotosentez kapasitesi de artıyor. Daha önce linkini verdiğim araştırma (Photoperiod and plant growth: a review - Araştırmanın tamamı da var, okuyacağım diyen olursa gönderirim), şiddetli ışık ile fotosentez yaptırmak yerine daha az şiddetli ışık ile daha uzun süreli fotosentezin daha iyi olduğunu söylüyor.

Benimki tesadüfen böyle Aydınlatmaların ışık şiddetleri düşük olduğu için mecburen fotosentez süresini uzatarak açığı kapatıyoruz ve bunun bir mahzuru yok. En az 4-5 yıl aynı düzeni kullanıp muhtelif denemeler yapınca bitkinin ışığa ve ışıksızlığa nasıl tepki verdiği ölçülebiliyor. TCM'nin ukrayna bayan bando takımı dediği fideler bugün 33 günlük ve yayınladığım resimdekilerden en az %25 daha gelişkinler.


Neticede, ışık filan derken fideleri sulamayı da unutmayın.


Kendi adıma yeterlilik önergesi veriyorum. İlgili bilgi isteyen olur ise başımla beraber.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 00:23   #103
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi its_just_a_ride Mesajı Göster
Tohumları ekmeden önceki toprak karışımınız bulaşık süngeri kıvamında nemlilikte olsa yeterli olur. Suya aşırı doymuş durumda olmamalı. Çürümeler yaşanabilir. Tohumları ektikten sonra basınçlı sprey şişesiyle suyu pulverize halde püskürtebilirsiniz. Sonrasında toprak yüzeyinde kuruma belirtisi olan renk açılımı olmadan sulamaya gerek yok. Toprağın kaptan ayrılması ileri derece susuzluk olur ki bu kadar beklemeyin sulamak için.

Fideler çimlendikten sonra spray yapmayın aman, hasta edersiniz Yaprakları ıslatmadan ince uçlu ibrik gibi bir şeyle sulamak en emniyetlisidir. Kapiler sulama da yapmak mümkün ama dozu konusunda tecrübe kazanmak lazım.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 00:38   #104
Ağaç Dostu
 
dobipa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Fideler çimlendikten sonra spray yapmayın aman, hasta edersiniz
Cehaletim ve ben sulamada oldukça başarılıymışız aslında.
- Çimlenene kadar sprey
- Filizler görününce şırınga
- Şaşırtılmaya yakın ucu delik pet şişe

Bu arada bende Sn MeyveliTepe gibi olmak istiyorum,
Ama okumadan Tecrübe etmeden

Otomatik öğreneyim yani herşeyi bir sabah uyandığımda ansızın
Mümkün mü

dobipa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 05:53   #105
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Yanıtımı öfkeli olarak mı algıladınız? Kusura bakmayın. Belki;



Sorularınıza yanıt olduğu için öyle algıladınız. Gereksiz yere röntgen ışınlarından bahsetmek zorunda kaldım.

Şimdi de;

Diyorsunuz. Tartışacak mıyız, tartışmayacak mıyız bir karar vermek lazım galiba

Bunların bu başlıkta konuşulacak şeylerle hiç ilgisi yok aslında.

Forumda yeni sayılırsınız. Bu başlığı görmüş müydünüz bilmiyorum. Fide yapmaya çalışanların ağırlıklı ortak sorunu, çimlenip kıl gibi bir gövde ile bir karış uzayıp yere yapışmış sapın ucunda minicik iki tane kotiledon yaprak, ve sonrası yok.

Işık gerekiyor. Yüzlerce kere de yazılmıştır ışık yetmemiş diye. Pencere önü genellikle yetmez. Balkon soğuktur. Herkesin ısıtmalı serası yok. Çare de yok. Çaresi, balkon soğuksa ışıklandırmak gerek. Aynı, toprak kurumaya yüz tuttuğunda sulamanın gerekliliği gibi.

Led teknolojisi ile çok farklı ışınım kaynakları yapılmaktadır. Söz gelimi UV lambaları, IR ısıtıcıları vs. özel amaçlar için istenilen dalga boylarında ışınım üreten cihazlar yapılıyor.

Burada ışıksızlıktan ölüme mahküm fide problemini aşmakta yıllardır kullanmakta olduğumu söylediğim ışık kaynakları bildiğimiz alalade aydınlatma armatürleridir. UV lambası veya IR ısıtıcısı değil.

İkidebir sözünü ettiğim fotosentez ve gereken dalga boyları konusunda özet de olsa bilgi edinmek için;

Light and photosynthetic pigments
PHOTOSYNTHESIS
introduction to photosynthesis/pigments

(Türkçe değiller kimse kusura bakmasın çevirecek ne zamanım ne de mecalim var. Türkçe olanlar da vardır herhalde)

Piyasada aydınlatma amacıyla satılan beyaz led lambaların dalga boyları da böyle;

Eklenti 688081

Görüldüğü gibi beyaz ışık fotosentez için gerekli tüm spektrumları içeriyor. İçermese zaten senelerdir evde erken fide yapamazdım.

Aydınlatma lambaları hiç bir zaman mor ötesine kaymaz. Mor ötesi diye isimlendirilen dalga boyu 40-400nm arası UV ışınımlarıdır. Bunlar aydınlatma ledlerinde olmaz, güneş ışığında olur (en azından 300-400nm arası) ve tahrip edicidir.

Her memletin ışığı başkadır mealinde bir paragraf yazmışsınız ama niyesini anlamadım doğrusu. Aynı memleketin ışığı da başkadır, sabah başka öğlen başka, Martta başka Eylül başka, havada bulut vardır başka, sis vardır başka

Bir de niye "24 saat ışık" konusuna takılınıyor. Aslında onun için de bir bilimsel makale linki vermiştim ama kimse okumamış galiba. Bitkinin, özellikle de fidenin ille de karanlık yaşaması gibi bir zorunluluk yok. Fideyi fide yapan şey fotosentez. Fide maksimum fotosentezi yapmalıdır. Sıcaklık ve nem dışında (Co2'yi saymazsak) diğer şart PAR ışınımları. Işık şiddeti arttıkça fotosentez de artar. Bunun bir sınırı var elbette. Bir fidenin her gün yapabileceği fotosentezin bir üst sınırı var. Bu her gün de aynı değil. Klorofil hücre sayısı arttıkça fotosentez kapasitesi de artıyor. Daha önce linkini verdiğim araştırma (Photoperiod and plant growth: a review - Araştırmanın tamamı da var, okuyacağım diyen olursa gönderirim), şiddetli ışık ile fotosentez yaptırmak yerine daha az şiddetli ışık ile daha uzun süreli fotosentezin daha iyi olduğunu söylüyor.

Benimki tesadüfen böyle Aydınlatmaların ışık şiddetleri düşük olduğu için mecburen fotosentez süresini uzatarak açığı kapatıyoruz ve bunun bir mahzuru yok. En az 4-5 yıl aynı düzeni kullanıp muhtelif denemeler yapınca bitkinin ışığa ve ışıksızlığa nasıl tepki verdiği ölçülebiliyor. TCM'nin ukrayna bayan bando takımı dediği fideler bugün 33 günlük ve yayınladığım resimdekilerden en az %25 daha gelişkinler.


Neticede, ışık filan derken fideleri sulamayı da unutmayın.


Kendi adıma yeterlilik önergesi veriyorum. İlgili bilgi isteyen olur ise başımla beraber.
Bu başlıkta konu uzamasın. Meraklı öğrenciyim. Işıklandırma hala araştırma safhasında. Çözebilseler, Ruslar Karadeniz kıyısını seralar ile donatırlar. Bizden İran'dan domates vb ithal etmezler. Yapraklanma döneminde sodyum buharlı, çiçek döneminde metal halide ampuller kullanılırken de dalga boyu dağılımına göre davranılıyordu. Özellikle LED üzerinde durulması frekans ile ışıma özelliklerinin değiştirilebilmesi. Akvaryum için (yapraksız bitkiler ve balık) önerilen bir LED tayfı ekliyorum. Anadolu olarak betimlemeye çalıştığım sağ taraftaki resim. Uzakdoğu kökenli LED ler için iyi araştırılması gerekir kanısındayım.

Sulama bölümünü kaçırmışım. Sağolun.

Eklenen Resimler
 

Düzenleyen Portakal Rengi : 04-03-2019 saat 06:00 Neden: noktalama
Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 07:21   #106
Ağaç Dostu
 
Musa Gündoğan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 782
PORTAKAL RENGİ
şöyleki ne amaçla yazdığınızı anlayamadım. ancak anladığım ölçüde yazayım. güneş farklı spektrumlarda ışın yaymaktadır. ancak bitki sadece ihtiyacı olanı almaktadır. fideler en düşük şartlarda yeşerebilmek için çalışır. en yüksek standartlarda da meyve vermek için çalışır. dolayısıyla biz fidelerin ihtiyacı olanı yani temel seviyede ki ihtiyacı karşılıyoruz. diğer yetiştirme fonksiyonunu dışarıdan karşılıyoruz. o sebeple güneş ya da led vs. olması bizim için başlangıçta önemli değildir. ihtiyacı karşılamak yeterlidir.

Musa Gündoğan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 08:13   #107
Ağaç Dostu
 
g.c.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
İkidebir sözünü ettiğim fotosentez ve gereken dalga boyları konusunda özet de olsa bilgi edinmek için;

Light and photosynthetic pigments
PHOTOSYNTHESIS
introduction to photosynthesis/pigments

(Türkçe değiller kimse kusura bakmasın çevirecek ne zamanım ne de mecalim var. Türkçe olanlar da vardır herhalde)


Kendi adıma yeterlilik önergesi veriyorum. İlgili bilgi isteyen olur ise başımla beraber.
Üstadım kırık dökük ingilizcemle verdiğiniz linkleri inceledim. Az da olsa konu hakkında teknik bilgi sahibi olduğum için size minnettarım. İyi ki varsınız, bu ülke için büyük bir artı değersiniz. (abarttığımı düşüneneler olabilir ancak 'bence' öyle)

kbulbul beğendi.
g.c. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 12:02   #108
Ağaç Dostu
 
its_just_a_ride's Avatar
 
Giriş Tarihi: 08-09-2017
Şehir: Milky Way
Mesajlar: 620
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Fideler çimlendikten sonra spray yapmayın aman, hasta edersiniz Yaprakları ıslatmadan ince uçlu ibrik gibi bir şeyle sulamak en emniyetlisidir. Kapiler sulama da yapmak mümkün ama dozu konusunda tecrübe kazanmak lazım.
Haklısınız. Mesajda daima spreyleyin gibi bir anlam çıkmış. Fideler baş kaldırdıktan sonra az az toprağından sulamakta fayda var. Kapiler sulamada fideler boğulabiliyor çoğu zaman. Riskli bir yöntem. Az az sık sık vermek daha garanti.

MeyveliTepe ve TCM beğendi.
its_just_a_ride Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 12:49   #109
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
.. Işıklandırma hala araştırma safhasında. Çözebilseler, Ruslar Karadeniz kıyısını seralar ile donatırlar. Bizden İran'dan domates vb ithal etmezler. ..
Araştırmalar hiç bir zaman sona ermezler de, hali hazırda çözülememiş olduğuna dair yazdığınız doğru değil. Oldukça da uzun bir süredir var olan bilgi ve deneyimlere göre öyle seralar var ve her şey yetiştiriliyor. Buradaki mihenk noktası, üretilen şeylerin değeri, yapılan yatırım ve işletme giderlerinden oluşan toplam maliyeti karşılıyor mu? Karşılıyorsa yapılıyor, karşılamıyorsa yapılmıyor.

Bir de şu var. Yatırım ve işletme maliyetleri, kullanılan teknolojinin yanı sıra projelerin nasıl tasarlandığı ile de çok ilgili. Eskiden sadece çok yüksek watt'lı lambalar kullanılıyordu. Şimdi aynı ışık şiddeti daha küçük güçlerle elde ediliyor.

Fide yetiştirilirken bile özel bitki yetiştirme lambaları kullanılıyordu.

Bana çok sıradan geliyor ama, toplamı 30W olan aydınlatma armatürüyle mükemmel fideler yetiştirebilmek bir çok kişi için yeni bir şey galiba. Evet, aklıma gelmediği için bilimsel kriterlere göre ölçüm ve raporlama yapmadım ama, 4-5 yıl boyunca farklı türlerden mükemmel fideler yapabilmiş, bu fidelerin arazideki performanslarını da görebilmiş biri olarak bu aşamada bilimsel literatüre olmasa da, bu deneyimin iyi pratiklere katkısı olduğunu söylemek yanlış olmaz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 14:49   #110
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Bitkinin istediği:

Name:  bitkinin istediği.jpg
Views: 511
Size:  47.0 KB

Vermezseniz ne olur:
Name:  ışıksız fide.jpg
Views: 510
Size:  35.4 KB

Hem ışık az hem de nem az ise ne olur:
Name:  ışıksız ve susuz fide.jpg
Views: 509
Size:  69.5 KB

Basit beyaz aydınlatma ne verir:
Name:  white-light.JPG
Views: 498
Size:  20.8 KB

Sonuç ne olur:
Name:  33 gün fide.jpg
Views: 497
Size:  65.7 KB
(önceki sayfada 28 günlük resimleri olan fidelerin 33.gündeki durumları)

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 15:01   #111
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
Ukrayna dan görüntüleri keselim artık, ayıp oluyor.

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 15:24   #112
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 18-10-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
BU ÇİMLENME evresinde karanlıktamı bırakıyoruz. acemi olduğumdan soruyorum.
karanlıkta bırakıp arada bir nemlendirmek gerekiyormuş sanırım. bilgi verirseniz sevınırım. teşekkürler

mkbmusti Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 15:32   #113
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Musa Gündoğan Mesajı Göster
PORTAKAL RENGİ
şöyleki ne amaçla yazdığınızı anlayamadım. ancak anladığım ölçüde yazayım. güneş farklı spektrumlarda ışın yaymaktadır. ancak bitki sadece ihtiyacı olanı almaktadır. fideler en düşük şartlarda yeşerebilmek için çalışır. en yüksek standartlarda da meyve vermek için çalışır. dolayısıyla biz fidelerin ihtiyacı olanı yani temel seviyede ki ihtiyacı karşılıyoruz. diğer yetiştirme fonksiyonunu dışarıdan karşılıyoruz. o sebeple güneş ya da led vs. olması bizim için başlangıçta önemli değildir. ihtiyacı karşılamak yeterlidir.
Aydınlatma konusundaki son bildirimim olacak. Araştırıyorum ama uzman değilim.
Sayın Sancar'ı Nobel Ödülü ne götüren çalışmasının konusu : Güneşten gelen ışınların etkisi ile deri hücrelerimizin DNA zinciri hasar görüyor. Hücre bunu farkediyor ve onarıyor. Bu onarım mekanizmasını açıkladı. (Derimizde hep olurmuş zaten. ) Daha önceki çalışmalardan; onarım gerçekleşmezse p53 geni devreye giriyor ve hücre kendini yok ediyor. Etmeyenler kanser hücreleri olanlar. (Işık ile hücre arasında istenmeyen ilişki olabiliyormuş.)
Spektrum fotoğrafında sağ taraftaki resimde ortadaki alan bizim gözümüz için beyaz. Üst ortadaki (+) işareti yeşil alana yakın olduğu için yeşil dalga boyu ağırlıklı beyaz. (7.000 °K) Üreticinin savı : Bu durum yosun oluşumunu azaltır.
Market rafından kıpkırmızı domatesi alıp, güneşe çıktığınızda pembe olduğunu görüyorsunuz. Bu da aydınlatma ışığından.
LED tekniğinden önce; yaprak gelişimi sırasında sodyum buharlı bitki büyütme ampulleri, çiçeklenme sırasında metal halide bitki büyütme ampulleri kullanılıyordu. Yıllardan beri yapılıyordu. Pahallıydı, sadece yetkinlerin gözetiminde kullanılıyordu.
LED mertliği bozdu. Beyaz gördüğünüz alanın her noktasında ışıma yapabilecek teknoloji var. Sağ alta doğru ışıma yapan LED kırmızı ağırlıklı olur. Bu ışığın uzun sürede hücre yapısını bozduğu kanıtlandı. Mor tarafa yaklaştığında Sancar olayına kayıyoruz. Bitkiler için bu mekanizmalar çözülmüş değil. Temel ilişkiler biliniyor. (Işık arttırır ama 5.000 lümene kadar. Co2 arttırır 0,034 e kadar gibi.)
Bu sitedeki bir forumda mavi-kırmızı LED kullanarak yaprakların büyüdüğü ama kök gelişmediği bildirilmiş. Tam kayıtları olsa bilim insanlarının işine yarayabilir. (Işıkla bilinçsiz oynamamak gerekir, demiş oldu.)
Aşağıya birkaç acaba sıralayayım.
Acaba, ışık kaynağınız gün ışığını taklit edebiliyor mu ? Etmezse nelere yol açabileceğini biliyor muyuz?
Acaba, ışık kaynağınız bazı mantarların oluşumunu sağlıyor mu?
Acaba, 24 saat ışıklandırarak, hücrenin onarım mekanizmalarını sekteye uğratıyor muyuz ?
............ acabalar eklenir gider.
Siz deneyimliler, bir şeylerin yolunda gitmediğinizi çabucak fark edip önleme geçersiniz. Biz acemiler ise bitkilerimizi kaybettikten sonra fotoğrafını çekip sorarız. Birde foruma göz atıp işini görenler var.
Bu başlık acemilere yardım için düşüncesindeyim. Deneyimlilerin, bilimsel kesinliği olmayan, deneyimlerini belirtecek bir yol bulması gerek. Çünkü yanlışlık olursa yaygınlaştırılması riski var. Deneyimlerini aktarmaktan kaçınırlarsa da forumun işlevi kayboluyor. Paylaşmadan da olmuyor.

Örnek : Sn Meyveli Tepe'ye sorduğum soru. Sn Yağcı'nın başlığını ezberledim. Orada uzun fideler için uyarılar, "sulamayı kes-çok sulamışsın .. ışığa yaklaştır.) Benim için bilgilenme tamamdı. (Tohumlarıma işkence etmişim.) Nasıl sulayacağımı bir yıl sonra öğrendim. (Buna da şükür ) 4 yıldır forumu takip ederim. Orayı keşfedememişim.

Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 17:37   #114
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
...Sağ alta doğru ışıma yapan LED kırmızı ağırlıklı olur. Bu ışığın uzun sürede hücre yapısını bozduğu kanıtlandı. Mor tarafa yaklaştığında Sancar olayına kayıyoruz...
Merakımı mazur görün, sağ alt çok göreceli bir tarif. Hangi dalga boyu ışınımların hücre yapısını bozduğu kanıtlandı? ve rica etsem bu kanıta ait bilimsel yayın nedir, burada linkini veya doi numarasını verebilir misiniz?

Burada konuştuğumuz hep aydınlatma armatürleri. Aydınlatma armatürlerinin aydınlığı hakkında böyle şüpheler taşıdığınıza göre evde karanlıkta oturduğunuzu ya da mum vs. ile aydınlandığınız aklıma geliyor, doğru mu?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi
Acaba, ışık kaynağınız gün ışığını taklit edebiliyor mu ? Etmezse nelere yol açabileceğini biliyor muyuz?
Bu sorunuza net bir şekilde yanıt vermek mümkün. Aydınlatma armatürleri güneş ışınımlarını kesinlikle taklit etmez. Ne dalga boyu aralığıyla, ne de ışık şiddetiyle. Atmosferin gamma, X ve UVA ışınımlarını geri yansıttığını varsayarsak, güneş ışınımlarının UVB, PAR, IR, Radyo dalgaları ve diğer uzun dalga boyu ışınımlarının tümünü içerdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Onun için cilt kanserleri, güneş yanıkları ve diğer her türlü ultraviyole tahribatı var.

malbman ve dongyul beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 17:49   #115
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mkbmusti Mesajı Göster
BU ÇİMLENME evresinde karanlıktamı bırakıyoruz. acemi olduğumdan soruyorum.
karanlıkta bırakıp arada bir nemlendirmek gerekiyormuş sanırım. bilgi verirseniz sevınırım. teşekkürler
Tohumlar için (bir kaçı hariç, mesela hercai menekşe ışık ister diye okudum) ışık gerek koşul değildir. Olsa da olur olmasa da. Nem ve sıcaklığın sağlanması yeterlidir. Ancak topraktan başını çıkardığında ışık ister.

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 18:14   #116
Ağaç Dostu
 
chelik26's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-11-2018
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 451
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
24 saat ışık verince biberin genetiğini değiştirip GDO'lu mu yapmış oluyoruz? Bu durumda GDO'lu tohuma 24 saat ışık vermezsek GDO'su düzelir mi?


Viyollere tohum ekip bir de paketlemek ne kadar doğru? Bitkinin doğal ortamında tohum doğrudan toprakta olmaz mı?

Şimdi ne diyeyim ki ben size? Kusura bakmayın ama bu gibi konuları bilgi ve mantık çerçevesinde konuşmak lazım.
Sol yüzüm acayip acıdı ne yalan sölüyüm )))

TCM beğendi.
chelik26 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 18:37   #117
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi chelik26 Mesajı Göster
Sol yüzüm acayip acıdı ne yalan sölüyüm )))

Rica ederim, öye bir isteğim ve niyetim asla yok. Öyle hissettinizse özür dilerim. Fakat sorduğunuz soru gerçeklerden o kadar uzak ki, ne diyeceğimi bilemiyorum.

TCM ve chelik26 beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 18:55   #118
Ağaç Dostu
 
chelik26's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-11-2018
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 451
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Rica ederim, öye bir isteğim ve niyetim asla yok. Öyle hissettinizse özür dilerim. Fakat sorduğunuz soru gerçeklerden o kadar uzak ki, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Anlayışınız için teşekkürler, lakin hepimiz kısa zamanda iyi ürün alabilmek için çaba içindeyiz.
Bana viyole dikmemi örnek göstermişsiniz. Amaç toprak ekime hazır olduğunda(ısı açısından) 35 günlük bitkiyi dikip 35 gün zamandan kazanmak.
Burda doğaya aykırı bir şey yapmıyoruz. Sizde aykırı bir şey yapmıyorsunuz bana ters gelen sadece 24 saat ışık vermeniz. Dediğiniz gibi daha yüksek ışık verip 8 saat gece olmaması benim esas sorguladığım.
Ayrıca baya bilgi dökümü olmuş bu sayede Herkese bilgilerinden dolayıda teşekkürler
Ha bu arada viyollerin üzerini açtım

guneydefne beğendi.
chelik26 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 19:06   #119
TCM
Ağaç Dostu
 
TCM's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
İnsanoğlunun yaptığı ve tamamen zararsız olan bir tane şey gösteremezsiniz. Buna rağmen sürekli her şeye burnumuzu sokmaya çalışırız. En basitinden anne sütü; bulunabildi mi eşdeğeri...Oysa ne kadar basit bir şey. Üstelik her canlı bunu başarıyor, bazen gözümüzle görmekte zorlandığımız en basit tohumundan, en kompleks insana kadar tüm canlılar yavrularını ilave işlem yapmadan ek külfete girmeden besleyebiliyorlar. Tohumu hiç ellemeseniz nem-sıcaklık uygun ana şartları sağladığında çıplak halde masanın üzerinde dahi belli bir boya kadar gelebiliyor. Bunları ister bir yaradan yapıyor deyin isterse zaman her halukarda ona 'tapmak' zorundayız.

Işık, güneş, radrasyon, dalga boyu, led vs. sonuçta bizim işimiz değil. Bizim için önemli olan bitkiyi bir an önce yetiştirmek ve meyvesini-tohumunu alabilmek. Bunun için de şartları zorluyoruz. Amacımız (en azından benim için) bir kaç ay zaman kazanmak. Tohumu çimlendirecek şartları oluşturalım, esas fotosentez kaynağı olan güneş ile fideleri kavuşturana kadar da bir kaç hafta gelişmelerini etkilemeyecek şekilde ortam şartlarını oluşturabilelim yeterli. Yukarıda anlattığım gibi belli bir büyüklüğe gelene kadar çok da fazla şeye ihtiyaçları yok. İki tane led lamba, iki metre şerit led, üç tane floresan lamba altına koyduğunuz fide sayısına göre de değişmekle birlikte pekala yetecektir. Ben 15 tane plastik bardağın 10 cm. üzerine üç tane BİM led ampulunu koyuyorum yetiyor. Aşırı boylanma olmadığı sürece sorun yok. Zaten 10 gün sonra seraya alacağım, siz de balkona koyacaksınız sırayla. Mutlaka ilk ektikleriniz veya ilk yılınız öğrenmekle geçecek. Zaman pek çok şeyin ilacı. Sallayın teknik rakamları, onları bodrumda suyun içinde marul yetiştirenler düşünsün.

Name:  1.jpg
Views: 490
Size:  71.3 KB

Name:  2.jpg
Views: 669
Size:  66.4 KB

Name:  3.jpg
Views: 504
Size:  61.8 KB

Name:  4.jpg
Views: 489
Size:  44.6 KB

Name:  5.jpg
Views: 492
Size:  71.8 KB

TCM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-03-2019, 20:16   #120
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Zirai tohumların tamamı insanlar tarafından evcilleştirildiği halde, bu tohumlar hala yabani geçmişlerine uygun olarak uyku evresini tecrübe ederler. Yeni (yeni derken çimlendirmeden bir gün önce hasat edilmiş olanları kastetmiyorum) ve doğru hasat edilen tohumlar çimlendirmeye çalışıldığında randıman alınamıyorsa, nedenlerden biri tohumun uyku (ing. dormant) evresini tamamlamamış olması olabilir. Bu durum patlıcan tohumunda çokça görülür.

Çimlendirme için toprak kullanılmıyorsa, çimlendirme malzemesine Potasyum Nitrat yedirilmelidir (profesyonel uygulamalarda 1 lt suya 2 gr kadar). Potasyum Nitrat toprakta doğal olarak bulunmaktadır ve bunun eksikliği özellikle domates ve biber gibi bitkilerin tohumlarında çimlenme sorunlarına yol açar.

Tohumun çimlenme anındaki malzeme sıcaklığı ve çimlendikten sonraki aşamada ortamın sıcaklığı çok önemlidir. Çimlenmeyi teşvik etmek için viyollerin altına sıcaklık kontrollü ısıtıcı mat serilmesini tavsiye ederim.

Güneşin en tepede olduğu öğle saatlerinde ışık spektrumu 4,000-6,500K. Bitkinin ilerleyen büyüme aşamaları ve şaşırtma aşamasına getirilebilmesi için 6,000K ve üzeri ışık tercih edilirse iyi olur ancak daha azını kullanan çiftçiler biliyorum.

Resimdeki sistem 6400K (8 adet) florasan (16,000 Lumen kadar) ışıktan oluşuyor (artık Florida'da olmadığımız için tohumları bu mevsimde dış ortamda çimlendiremem). Viyollerin altına da ısıtıcı mat yerleştireceğim. Işık sisteminin iki düğmesi var. İkisi birden açık olduğunda bütün sistem çalışıyor. Biri açık olduğunda yarısı çalışıyor. Bitkilerin ilerleyen aşamasında sadece bir düğmeyi açık bırakacağım. Işığı geceleri tamamen söndürmek için zaman ayarlayıcı da takabilirim ama ışığı söndürmem şart değil.

Name:  AGB.jpg
Views: 459
Size:  38.7 KB

birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:44.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024