agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Tıbbi, ıtri, boyar, aromatik bitkiler
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 29-10-2007, 17:21   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Şifalı yabani sarımsaklar

Ayı sarımsağı (Allium ursinum)

ilkbahar müjdecilerinin en başta gelenlerinden biridir. Orman sarımsağı ve cadısoğanı isimleriyle de bilinir. Her ilkbahar, bize güneş ve sıcak için yeni bir umut getirir. İçimiz yine şenlenir, ilk yeşilliklerle sevinir ve bunların tümünün Yaradan'ın iyiliklerle dolu armağanları olduğunu düşünürüz. Bu yeni ve görkemli yeşillikle birlikte, bizler de, sağlık açısından hiçte küçümsenemeyecek derecede tazelik kazanabileceğimiz, bir doku yaşlanmasını yavaşlatma ve beden temizliği kürüne başlayabiliriz.

Ayısarımsakları, inci çiçeğininkini (Mayıs Çiçeği) andıran, neşter biçimindeki cilalanmış gibi parlayan taze yeşil yaprakları, saydam bir beyaz tabaka ile örtülü, uzunca bir soğandan çıkarlar. Üstünde beyaz çiçek yuvarlakları olan açık yeşil ve pürüzsüz sapı 30 cm kadar uzar. Ayısarımsağı, yalnızca bitkisel topraklı, nemli çayırlarda, gölgeli ve nemli dere kıyılarında, çalılıkların altında, yapraklı ağaç ormanlarına yetişir.

Bitki daha görülmeden, keskin sarımsak kokusu çevreye yayılır. Bu koku ona yabani sarımsak adını da kazandırmıştır ve gerek inci çiçeğinin yaprakları, gerekse zehirli güzçiğdemi veya acıçiğdem (Otlak Safranı-Colchicum autumnale) ile karıştırılmasını kesinlikle önlemiştir. İlkbaharda, tabanı nemli ormanlıklar ayısarımsağının taze ve yeşil yaprakları ile kaplanır. Nisanda, Mayısta ve bazen daha da erken yeşermeye başlar. Çiçekleri ise, ancak mayıs ortasında veya haziranda görülür.

Bitki, genellikle bildiğimiz sarımsağımızın özelliklerini paylaşır, ancak çok daha güçlüdür. Bu nedenle o, doku yaşlanmasını yavaşlatma kürü için vazgeçilemez bir bitkidir ve kronik deri hastalıklarına karşı da çok başarılıdır. Yapraklar kuruduklarında şifalı güçlerini yitirdiklerini için, taze bitki kullanımına önem verilmelidir. İnce kıyılarak, tereyağlı ekmeğin üstüne serpiştirilip yenebilir. Ayrıca, yine ince kıyılarak, aroma katkısı için çorbalara (kaynatılmadan ), haşlanmış patatesin üstüne ve maydanozla tamamlanan daha başka yemeklere kullanılabilir. Yapraklar, ıspanak veya salata gibi de hazırlanabilir. Fakat, miktar fazla tutulduğunda rahatsız edici bir tat oluşturduğu için, ıspanak gibi pişirilmek istenildiğinde ısırganotu ile karıştırılarak kullanılmalıdır

Bitkinin genç yaprakları nisan ve mayısta, yani çiçeklenmeden önce, soğanı ise yaz sonunda veya sonbaharda toplanır. Ayısarımsağı soğanı, aynen sarımsak gibi kullanılabilir. Mideleri duyarlı olan kişiler, yaprakları ve soğanı ince doğrayıp üstüne sıcak süt dökmeli, 1-2 saat beklettikten sonra, bu sıvıyı içmelidirler.


Bitkinin iyileştirici gücüne bütün bir yıl boyunca sahip olmak isteyenler ise, bir ayısarımsağı tentürü hazırlayabilirler. Bu tentürden her gün 10-12 damla, biraz suya karıştırılarak alınır. Bu damlalar, kusursuz bir zihin açıklığı kazanılmasına yardım eder, atardamar sertliğine karşı önlem yerine geçer.

Ayısarımsağı, sindirim sistemini çok olumlu etkiler. Aşırı ve kronik ishallerde, bunlar gaz ve kolik eşliğinde olsalar bile, oldukça etkili olabilir . Ayrıca, eğer bağırsak krampı veya yorgunluğu nedeniyle oluşmuşsa, kabızlıkta da çok başarılı sonuçlar verebilir.


Kurtlar ve hatta bağırsak solucanları, bir süre ayısarımsağı kullandıktan sonra yok olurlar. Bağırsakların çalışma randımanı artınca, yaşlı kişilerde görülen, hareketsizlikten veya bağırsakların doluluğundan kaynaklanan rahatsızlıklar da sona erer.

Mideden kaynaklanan kalp düzensizlikleri, uykusuzluk, aynı zamanda, atardamar sertliklerinin veya yüksek olan kan basıncının yol açtığı baş dönmesi, kafada basınç ve soluk alma düzensizlikleri de azalır, basınç fazlalığı zamanla normalleşir.

Ayısarımsağı şurubu, sürekli balgam çıkaran ve bu nedenle soluk alma zorluğu çeken yaşlı kişiler için de faydalı olan bir iksirdir. Kronikleşmiş öksürüklerde bile göğsü yumuşatabilir ve böylece, soluk alma zorluklarını ortadan kaldırır. Genellikle yaşlı kişilerde oluşan ödemlerde ve akciğer rahatsızlıklarında bu iyileştirici şurup başarıyla kullanılabilir.

Kullanılan taze yapraklar böbrekleri ve mesaneyi temizleyerek, idrar söktürür. Zor iyileşen yaralar, üstlerine taze bitki özsuyu sürüldüğünde hızla iyileşebilir. Bitki, kendisini özellikle sivilceli ciltlerde kanıtlamış bir kan temizleyicidir.

Ünlü herbalist Künzle, özellikle bu bitkiyi çok överdi: “O, tüm bedeni temizler, zararlı ve inatçı maddeleri dışarı atar, sağlıklı kan yaptırır, zehirli maddeleri öldürür ve dışarı atar. Oldum olası hastalıklı kişiler, liken hastaları, soluk benizliler, yılancık ve romatizma hastalığına yakalananlar, ayısarımsağına altın gibi saygı duymalıdırlar. Yeryüzündeki başka hiçbir bitki, midenin, bağırsakların ve kanın temizlenmesinde böylesine etkili değildir. Genç kişiler gül çardakları gibi çiçeklenecekler ve güneşin altındaki bir çam kozalağı gibi gelişeceklerdir."

Kullanım Biçimleri :

Aroma ve Baharat : Taze bitki yaprakları, maydanoz gibi doğranarak, tereyağlı ekmeğin, çorbaların, salataların ve et yemeklerinin üstüne serpiştirilir.

Ayısarımsağı Tentürü : İnce doğranmış yapraklar veya soğanlar, bir şişenin boğazına kadar gevşekçe doldurulur, üstüne, bitkileri aşacak miktarda, iyi kaliteli konyak eklenir ve 14 gün güneşte veya sıcak bir ortamda, arada bir çalkalanarak bekletilir ve sonunda süzülür. Günde 4 kere, biraz suyun içine 10-12 damla karıştırılarak alınır.

Ayısarımsağı Şurubu : Bir avuç dolusu ince kıyılmış bitki yaprağı, iki bardak dolusu beyaz şarap içinde kısaca kaynatılır, isteğe göre, bal veya reçelle tatlandırılır ve gün boyunca yudumlanarak içilir.

http://www.bitkisel-tedavi.com/ayisarimsagi.htm

Adının kabalığına bakmayın siz. Aslında ilkbaharın en güzel müjdecilerinden birisidir. Diğer isimleri Ormansarımsağı ve Cadısoğanı’dır. İnce uzun bir sap içinden çıkan yaprakları ve açık yeşil gövdesinin üzerinde beyaz çiçek tomarıyla tanınır. Yüksekliği 30 cm kadardır.

Sert bir sarımsak kokusu yayar. Bu konu ilk baharda çayırlarda dolaşırken daha kendisini görmeden dikkatinizi çeker. Bu kokusu sayesinde kendisine çok benzeyen zehirli bir benzerinden ve mayıs çiçeğinden kolayca ayrılır.


Nisan ve Mayıs aylarında ortaya çıkar. Haziranda ortaya çıkar. Ayıların kış uykusundan kalkınca bu bitkiyi yediği söylenir. Yani iyi bir ilk bahar kürü için vazgeçilmezdir. Bildiğimiz sarımsaktan çok daha şifalı bir bitkidir.

Bahar Kürü
Ayısarımsağı kurutulmaz. Özsuyu çıkarılır şarabı yapılır **** yaprakları taze olarak kullanılır. İlk baharda çoğunlukla salatalara maydanoz yerine kullanılır. **** ıspanak gibi pişirilir ve hatta taze ısırganla beraber pişirilebilir. Et yemeklerinde hazırlanan tüm soslara eklenebilir. Çiçek açtığı dönelerde yaprakları kartlaşır . bu durumda son baharda toprak altındaki soğanı toplanır.Yine aynı sarımsak gibi kullanılabilir.

Mide problemleriniz yoksa farklı bir kullanım metodu da şudur;yaprak veya ince doğranmış soğanların üzerine sıcak süt dökülür. Birkaç saat bekletilir ve bu süt yavaş yavaş içilir. İlk bahar kürleri için çok uygun bir kullanım metodu da budur.
Bu kürler mide, bağırsaklar ve kanı temizler. Kronikleşmiş cilt hastalıklarında çok büyük fayda verir.

Hangi Hastalıklara İyi Gelir?

Uzun süreli kullanımda ise başta kireçlenmeler ve hafıza zafiyetinde çok işe yarar. Mide ve bağırsak sisteminin yenilenmesinde çok faydalıdır. Özellikle akut ve kronik ishallerde, gaz sancısında, hatta müzmin kabızlıkta çok işe yarar.
Yine tenyalar başta olmak üzere çeşitli kurtları kısa sürede düşürür. Özellikle obur tiplerin ve yaşlıların sindirim problemlerinde büyük rahatlık sağlar. Uykusuzluk, mideden ileri gelen kalp sıkışmaları, kireçlenme veya yüksek tansiyon, baş dönmesi ve tazyiki gibi sorunları giderir.

Ayısarımsağı şarabı nükseden göğüs iltihabı ve nefes darlığı şikayetleri olan yaşlılar için çok faydalıdır. Bu rahatsızlıklar yıllardır devam ediyor olsa bile düzenli bir kullanımla şifa sağlanır. Ciğerde su toplanması durumlarında çok faydalıdır. Yine böbrek ve mesane problemlerinde idrar tutukluklarında da işe yarayabilir.

Kapanmayan yaralarda taze yapraklarla pansuman yapılması iyileşmeyi hızlandırır.

Kan temizleyici özelliğinden dolayı koroner damar hastalığında dahi faydalıdır.
Ayı sarımsağı Romatizma, sıracalı,mayasıl ve çeşitli deri hastalıklarında da başarıyla kullanılır.

Hülasa- Özsuyu Hazırlamak: Küçük küçük kesilmiş yapraklar ve soğanlar bir şişenin içine boğazına kadar doldurulur. Ardından 38-40 derece arasında kaliteli bir kanyak içine konur ve 14 gün güneş ışığı göreceği bir yerde bekletirli. Ardından süzülür ve ginde 10-15 damla biraz su ile içilir.

Şarap: Bir avuç dolusu ufak kesilmiş yaprak 250 gr beyaz şarabın içinde kısaca pişirilir. Bal ile tatlandırılır. Gün boyunca bu şaraptan yudum yudum içilir.
Taze yapraklar baharat gibi tüketilir.
Cengiz İzgi

http://www.ortakhaber.com/v2/haberle...22&zoneid=1&y=

----------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------

Bir diğer şifalı yabani sarımsak ise;

Tulbaghia violacea yani sosyete sarımsağı dır.

http://www.plantzafrica.com/planttuv/tulbaghviol.htm

Başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıklara iyi geldiği iddia edilmektedir.

Yine bu bitki sarımsakla aynı tatta olmasına rağmen ağız kokusu yapmamaktadır.

Sarmısakta ağız kokusuna son
Halk arasında “sosyete sarımsağı” adı da verilen sarımsak tadında ve aynı derecede sağlıklı bir bitki çeşidi olan “sarımsak zambağı”nın kötü ağız kokusu gibi yan etkileri bulunmuyor.

Güney Afrika’da yetişen ve açık mor renkli çiçekleri olan “sarımsak zambağı”nın hem çiçek, hem de sap kısmı yenilebiliyor.

İtalya’da da Eylül ayında piyasaya sürülmesi beklenen “sarımsak zambağı”nın, aynı lezette olduğu ve ağız kokusuna neden olmadığı için bir çok ahçı tarafından sarımsaktan daha fazla tercih edildiği belirtiliyor
http://haber.turkmania.com/14741-Sar...kusuna_son.htm

Eklenen Resimler
 

Düzenleyen denizakvaryumu : 30-10-2007 saat 18:12 Neden: resim ekleme
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-10-2007, 18:07   #2
Ağaç Dostu
 
herbaryum's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-01-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,367
Galeri: 49
Sayın Denziakvaryumu,

Sözü edilen bitkiler Türkiye Florasında doğal olarak bulunmayan egzotik bitkiler. Sanırım bu özelliklerinden bahsetmek gerekli, ticari olarak ithal edilip edilmediklerini bilmiyorum, ancak ilbaharda kırlara çıkıp toplanacak türler değil.

herbaryum Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2007, 07:33   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Tulbaghia violacea yani sosyete sarımsağı Bauhaus ve diğer özel fidanlıklarda satılıyor...benim asıl merak ettiğim Muş, Van, Diyarbakır, Siirt yörelerinde peynire karıştırılan ve doğadan toplanan sarımsak...
bu konuda bilgisi olanlar bu başlık altına eklerse faydalı olur derim.

http://arsiv.sabah.com.tr/2004/01/04/yaz27-50-101.html
"Van'da üretilen otlu peynirin çoğu "İstanbul- Fatih'teki Kadınlar Pazarı'na" gidiyor. Sonra Ankara-Sakarya Caddesi'ne. Ve Antalya'ya, İzmir'e. - Begim, yemekten sonra mulkaga bir lokma otlu peynir yiyesen... Üstüne çay içesen... Şifadır. - Neye iyi gelir? - Akciğer, karaciğer, kalp, mide, sindirim, tansiyon. - Yani sizin otlu peynir, tam teşekküllü hastane gibi. - He vallah, dogri söylirsen"
-------------------------------------------------------------------
------------------------------------------------------------------

http://www.yorsan.com.tr/tr/yeniurun.html
Yörsan Tam Yağlı Otlu Köy Tipi Peynir

Otlu Köy Tipi Peynir; pastörize inek sütünden üretilen, geleneksel köy peyniri tadında tam yağlı bir peynir çeşidimizdir. Yaban sarımsağı olarak bilinen sirmo otu içermektedir. Sirmo otu kendine has bir aromaya sahip olmasının yanında antimikrobiyal bir bitki olarak bilinmektedir. Sirmo otu peynire geleneksel lezzet ve besin değeri katmaktadır.
---------------------------------------------------------------------
Bu nedenle başlığı bir türü belirterek değil de yabani sarımsak olarak seçtim.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-12-2008, 00:54   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Bakterilerin ölmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve kanserin önlenmesi için sarımsak çiğ tüketilmelidir. Pişirilmiş sarımsak da kolesterolü düşürür, kanı temizler, balgam söker, öksürüğe iyi gelir ve bronşiti önler. Günde sadece 1 diş sarımsak kan pıhtılaşmasını önler. Böylece kalp krizi ve kalp hastalıkları da önlenmiş olur. Günde 2 diş sarımsak, kalp hastalarının kolesterolünü normale indirir




YARARLARI
Kan pıhtılaşmasını önler.
Kansere karşı etkilidir.
Sindirim sistemini çalıştırır. Hazımsızlığı giderir.
İdrar yollarını temizler.
İnsanı sakinleştirir.
Yaraları tedavi eder.
Kelliğe çaredir.
Cinsel gücü arttırır.
Mafsal iltihabına, romatizmaya karşı iyi gelir.
Damar sertliğine karşı iyi gelir.
Astıma karşı etkilidir.
Mantarı tedavi eder.
Bronşite karşı etkilidir.
Nezleyi önler.
Kolerayı önler.
Suçiçeğini tedavi eder.
Kabıza karşı etkilidir.
Saçlarda kepeği önler.
Şeker hastalarına iyi gelir.
Sara hastalarına iyi gelir.
Basura karşı etkilidir.
Göz yanmasına etkilidir.
Kangreni önler.
Yüksek tansiyonu önler.
Ağır gribi engeller.
Sarılığı önler.
Gırtlak iltihabını önler.
Zehirlenmeyi önler.
Ağız sağlığına iyi gelir.
Sıtmaya karşı etkilidir.
Kızamığı önler.
Menenjiti tedavi eder.
Veremi önler.
İskorbüte karşı etkilidir.
Dalak iltihabını önler.
Sigaranın zararını azaltır.
Tifoyu önler.
Mikropları yok eder.
Kanı temizler; kan dolaşımını hızlandırır.
Kan pıhtılaşmasını önler.
Kalp hastalıklarını, kalp krizini önler.
Tansiyonu düşürür.
Kolesterolü düşürür.
Kalbe yararlı olan HDL kolesterolünü çıkarır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Kronik bronşiti önler.
Balgam söktürür.
Nefes darlığını önler.

Historia Naturalis adlı kitabında Pliny , 61 hastalığa çare olarak sarımsağı gösteriyor. 61 hastalık arasında bağırsak sorunları, köpek ve yılan ısırıkları, akrep sokması, astım, romatizma, hemoroid (basur), ülser, iştah kapanması, verem ve sara gibi hastalıklar bulunmakta. Sarımsağın kabızı önlediği ve rahim bölgesinde oluşan tümörlere karşı da iyi geldiği söylenir.
Yüzyıllardır Çin ve Japon bilim adamları yüksek tansiyon hastalarına sarımsağı öneriyorlar. Hindistan'da da sarımsak ve soğan kalp hastalıkları ve romatizmayı önlemek için tüketilir. Shakespeare zamanında İngiltere'de sarımsağın cinsel gücü arttırdığı söylenirdi.
Sarımsak adeta antibiyotik niyetine tüketilir. Özellikle verem tedavilerii için sarımsak macunları ve hapları keşfedilmişti. 1.Dünya Savaşında sarımsak, tifo ve dizanteriye karşı kullanılırdı. 2. Dünya Savaşında İngilizler, askerlerin yaralarını sarımsak ile tedavi ederlerdi. Böylece, yaranın mikrop kaparak kangrene yol açması önlenmiş olurdu. Ünlü doktor Albert Schweitzer de tifo ve koleraya karşı sarımsak uygulardı.

YARARLARI KESİN OLARAK KANITLANDI
Atalarımızın da belirttikleri gibi sarımsak birçok derde devadır. Bu, uzmanlarca da kanıtlanmıştır. Amerika'da Ulusal Tıp Kütüphanesinde sadece sarımsak üzerine 1893 yılından itibaren yayınlanan 125 adet kitap vardır. Sarımsak birçok hastalığa iyi geldiği gibi, kalp hastalıklarını, kalp krizini, kanseri ve birçok mikrobik enfeksiyonu önler.

ANTİBİYOTİK GİBİ ETKİSİ VAR
Sarımsak içindeki maddeler sayesinde mikropları öldürür. 1944 yılında, Chester J. Cavallito adlı bir kimyager, sarımsağın koku üreten maddesini inceledi. Bu maddenin tıpkı bir antibiyotik gibi mikropları öldürdüğünü ortaya çıkardı. Araştırmalarda çiğ sarımsağın antibiyotikten bile daha etkili olduğu görüldü. Uzmanlar, sarımsağın botülizm (gıda zehirlenmesi), verem, ishal, dizanteri ve tifo gibi mikrobik hastalıkları yendiğini söylüyorlar. Yapılan bir araştırmada sarımsağın tam 72 bakteriyi yok ettiği görüldü.
Kokuya neden olan fakat bakterileri yok eden sarımsaktaki alisin adlı madde, sarımsak çiğken daha etkilidir. Sarımsağı yemeklerin içinde pişirirseniz, alisin maddesi mikropları yok etme özelliği ile birlikte yok olur. Fakat bu, sarımsağın yararlarını kaybettiği anlamına gelmez.
Birçok ülkede sarımsak antibiyotik olarak kullanılır. Hatta bir zamanlar Rusya'daki bir grip salgınını ortadan kaldırmak için 500 ton sarımsak ithal edilmişti.
Polonya'da çocuklarda kalın bağırsak iltihabını, hazımsızlığı, zatüreyi ve böbrek sorunlarını tedavi etmek için sarımsak kullanılır. Çin bilim adamları menenjiti tedavi etmek için sarımsağı tercih ettiler.
5 yıl boyunca 21 hastaya sarımsak suyu aşılandı ve 6 kişinin tamamen iyileştiği, 5 kişinin de durumunda olumlu gelişmeler olduğu kaydedildi. Uzmanlar sarımsağın, verem gibi ağır hastalıkları da tedavi ettiğini ileri sürüyorlar.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİR
1987'de Florida'da yapılan bir araştırmada, sarımsağın bağışıklık sistemini güçlendirerek, insanın hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağladığı ortaya çıktı. Prof. Tarig Abdullah'ın yürüttüğü araştırmalarda, sarımsağın hücreleri güçlendirerek insanın mikrobik hastalıklara, hatta kansere karşı dirençli olmasını sağladığı görüldü.
Bir deneyde, 10 kişinin her gün bol miktarda sarımsak tüketmesi istendi. Daha sonra sarımsak tüketenlerin kanları alındı ve kanlarına kanser hücreleri eklendi. Sarımsak sayesinde kandaki hücrelerin güçlendiği ve böylece kanser hücrelerinin yok olduğu dikkat çekti.
Prof. Abdullah, sarımsağın bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ileri sürüyor ve sarımsakla AIDS hastalarını da tedavi etmeyi amaçlıyor. AIDS hastalığında, bağışıklık sisteminin zayıf düştüğü bilinmekte. Sarımsak da bağışıklık sistemini güçlendirdiği için Prof. Abdullah, sarımsağı AIDS tedavisinde kullanmayı planlıyor.
Uzmanlar sarımsağın kalp dostu olduğunu belirtiyorlar. Sarımsak, kanı temizliyor, kandaki kolesterol oranını azaltıyor, kan pıhtılaşmasını önlüyor ve böylece kalbin sağlıklı kanla beslenmesini sağlıyor. Arun Bordia adlı Hintli bilim adamı sadece 2 diş sarımsağın kalp hastalıklarında bile pıhtılaşmayı önlediğini ve kolesterolü düşürdüğünü belirtiyor.
1987'de Kaliforniya'da Loma Linda Üniversitesinden doktor Benjamin Lau'nun yapmış olduğu bir araştırma, hergün sarımsak tüketen kişilerde, zararlı olan LDL kolesterolünün azaldığını, kalbe yararlı olan HDL kolesterolünün de yükseldiğini gösterdi. Araştırmalarda, sarımsağın hassas kalp damarlarını da güçlendirdiği tespit edildi.
New York Üniversitesinden kalp ilaçları uzmanı olan doktor Eric Block, sarımsağı inceledi ve içinde Ajoene adı verdiği bir madde keşfetti. Bu maddenin kanı temizlediğini ve pıhtılaşmasını önlediğini ortaya çıkardı. Dr. Block, sarımsağın yan etkileri olmayan harika bir kalp ilacı olduğunu ileri sürüyor.

TANSİYON HASTALARINA
Yüksek tansiyondan şikayetçi olan kişiler için sarımsak ideal bir besindir. Çin ve Japonya'da tansiyon hastaları yüzyıllardır sarımsak tüketmekteler. Amerikalı bilim adamları, yüksek tansiyonu tedavi etmek için ilk kez 1921'de sarımsak kullandılar. Bulgaristan ve İngiltere'deki araştırmalarda, sarımsağın adeta tansiyon hapı olduğu görüldü.

AKCİĞERLERİ KORUR
Doktor Irwin Ziment, sarımsağın öksürüğe, balgam söktürmeye, kronik bronşite ve nefes darlığına karşı etkili olduğunu söylüyor. Ziment, sarımsağın gribi ve şiddetli soğuk algınlığını da tedavi ettiğini ileri sürüyor. Uzmanlar, sarımsağın ağır kokusu sayesinde midenin harekete geçtiğini ve böylece akciğerlerin birtakım sıvılar salgıladıklarını belirtiyorlar. Akciğerlerin ürettiği bu sıvılar, balgamı sökerek öksürüğü hafifletiyorlar. Polonyalı bilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre sarımsak, kronik bronşite, hatta astıma karşı bile iyi geliyor.

KANSERİ ÖNLER
Sarımsak bol miktarda kanser önleyici madde içerir. Rus bilim adamlarının 1952'de yaptıkları araştırmalarda, sarımsağın tümörlere karşı etkili olduğu görüldü. Japon araştırmacılar, birtakım hayvanlara kanser virüsünü, aynı zamanda da bir miktar sarımsak suyu aşıladılar ve sarımsağın kanser hücrelerini tamamen yok ettiği görüldü.
Sarımsağın göğüs kanseri virüsünü de tamamen öldürdüğü kaydedildi. Uzmanlar virüsleri yok etmede, sarımsağın koku üreten maddesi alisin'in etkili olduğunu söylüyor. Sarımsağın akciğer ve karaciğer kanserini de önlediği ortaya çıktı.
Amerika'da 1987 yılında yapılan araştırmalarda, sarımsağın safra kesesi kanserine karşı da etkili olduğu görüldü. Uzmanlar, bol miktarda sarımsak tüketen ve pek sarımsak tüketmeyen kişileri karşılaştırdılar. Bol miktarda sarımsak tüketen kişilerde kanser hastalarına daha az rastlandı.
Teksas'daki M.D. Anderson Hastanesi ve Kanser Enstitüsü'nden bilim adamları, sarımsağın içerdiği kükürt oranını incelediler. Hayvanlarla yaptıkları araştırmalarda, kükürt sayesinde bağırsak kanserinin önlendiği ortaya çıktı. Kükürt sayesinde kanser hücrelerinin gelişmesinin engellendiği söyleniyor

ÖNEMLİ BİLGİLER
Sarımsak kokusunu gidermek için uzmanlar; kahve, bal, yoğurt veya 1 bardak süt öneriyorlar. Uzmanlar, özellikle maydanozun sarımsak kokusuna karşı çok etkili olduğunu söylüyorlar. Ellerinizdeki sarımsak kokusunu gidermek için de, ellerinizi limon suyu ile yıkayın.
Bakterilerin ölmesi, bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve kanserin önlenmesi için sarımsak çiğ tüketilmelidir. Pişirilmiş sarımsak da kolesterolü düşürür, kanı temizler, balgam söker, öksürüğe iyi gelir ve bronşiti önler.
Günde sadece 1 diş sarımsak kan pıhtılaşmasını önler. Böylece kalp krizi ve kalp hastalıkları da önlenmiş olur.
Günde 2 diş sarımsak, kalp hastalarının kolesterolünü normale indirir
http://www.ahmetercan.net/index.php?...D=1013&haber=1

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-03-2010, 21:26   #5
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 54
Son kısımda bahsedilen bildiğimiz sarımsak mı? ,yabani sarımsak mı tam anlıyamadım.

botanik2009 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 07:50.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024