agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Tıbbi, ıtri, boyar, aromatik bitkiler
(https)




Beğeni Düzeni10Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 20-04-2009, 19:15   #61
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Kantaron hem yarayı iyileştirir, hem de ruhu

Yine idrar yolu iltihaplarına karşı kullanılan, güney ve batı illerimize endemik olan ve bilimsel adını Antikçağ hekimi Euryphon'dan alan Hypericum aviculariifolium subsp. aviculariifolium adlı kantaron bitkisi de yetiştiği toprağın insanına derman olmak için Mayıs ve Haziran aylarında sapsarı çiçekler açar; güneşten aldığı sağlık ışığını sayrılara sunabilmek için. (7)

Anadolu'da endemik türleri oldukça zengin olan ve ülkemizde 70 türü bulunan Hypericum bitkisi, Eski Yunan'dan beri yaralar başta olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Ayrıca bitkinin doğaüstü güçlere sahip olduğuna inanıldığından, popülaritesi yüzyıllardır sürmektedir. Bu türlerden biri olan ve sarı kantaron olarak adlandırılan H. triquetrifolium da tıbbi olarak kullanılmakta olup, bu türü diğerlerinden ayıran özellik, sıkıldığında ortaya kırmızı renkli bir sıvı çıkaran çiçekleridir. (19)

Bitkinin adet kanaması rahatsızlıklarında kullanılmasıyla bitki çiçeklerinden kana benzer bir sıvının akması, mutlaka doğurganlık ve kadın inançlarıylale ilişkilendirilmesine neden olmuş olmalıdır. Ayrıca endemik olmamakla birlikte, ülkemizde de doğal olarak yetişen Hypericum perforatum adlı diğer bir kantaron bitkisi de modern tıpta depresyon tedavisinde antidepresan olarak kullanılmaktadır. (20)

Kaynak: Bilim ve Gelecek Dergisi
Hasan Torlak, Kültür ve Turizm Bakanlığı (Kırsal Çevre Ormancılık Sorunları Araştırma ve Eğitim Derneği Üyesi)

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-04-2009, 20:29   #62
Ağaç Dostu
 
Seyfi Dağdeviren's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-03-2009
Şehir: Bolu
Mesajlar: 272
Sarı kantaron Bolu da yol kenarları ve ekim yapılmamış tarlalarda bolca yetişen bir bitki.Antibiotik özelliği olan bir bitki diye biliyorum.Şimdilerde yeşermiştir.Yakında çiçek açarlar.Bolca bulabildiğim için özel üretimini hiç düşünmedim.Şayet tohum elde edilişi hakkında bilgilendirilirsem,tohumu isteyenlere ileride gönderebilirim.

Seyfi Dağdeviren Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-06-2009, 23:52   #63
Ağaçsever
 
Özgür Ayata's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-08-2007
Şehir: Girne KKTC
Mesajlar: 66
Kantaron Tohumu

Herkese selamlar,
Kantarun tohumu temin edebilen olursa bende talibim

Özgür Ayata Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-06-2009, 20:41   #64
Ağaç Dostu
 
Seyfi Dağdeviren's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-03-2009
Şehir: Bolu
Mesajlar: 272
Sarı kantaronlar Bolu da çiçek açtı.Öyleki evimin karşısındaki sulama kanalının kenarında gür bir kolonisini görüyorum.Tekrar ediyorum tohum ne zaman toplanır?Bilgilendirilirsem
toplarım.Yoksa deneme yanılma yöntemiyle hareket edeceğim.

Seyfi Dağdeviren Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-02-2010, 16:46   #65
Ağaç Dostu
 
k_donmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-01-2010
Şehir: Ankara-Yalova
Mesajlar: 1,071
Galeri: 3
Sarı Kantaron tohumları 3 gündür saksıdalar. Sabırla bekliyorum. Eğer yetiştirebilirsem, bahçemde de değerlendireceğim. Tohumu ise aktardan aldığım kantaron çiçeğinin içinden elde ettim. Bir tutamın içinde en az 20 tane tohum mevcut oluyor.

k_donmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-02-2010, 20:23   #66
Ağaç Dostu
 
k_donmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-01-2010
Şehir: Ankara-Yalova
Mesajlar: 1,071
Galeri: 3
15 gün oldu, evde ve saksıda çimlendirmeye çalıştığım kantaronlardan haber yok. Bunu tohumdan yetiştiren var mı? Böyle geç mi çimleniyor?

k_donmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-09-2010, 18:15   #67
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-09-2009
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 220
bu otu ben de bahçemde buldum ama tam emin olamıyorım erkek üreme organları demetler halinde ve her demetin etrafı mor bir dokuyla kaplı acaba bu doğru kantaron mu bilgilendirirseniz sevinirim . bazı sitelerde yolkenarlarından toplanan kantaronlarda kadminyum yüksek oranda bulunduğu ve bununda kansorejen olduğunu okudum günde 1 fincandan fazla içilmemeli diyen de var kafam oldukça karıştı

heredot07 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-03-2012, 19:58   #68
Ağaç Dostu
 
Cymbelina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
Bir soru....

Herkese selamlar, kantaronla ilgili bir sorum olacak: aktarlardan bitkisel çay için aldıgımız kantaron bitkisini kendimiz yetistirebilir miyiz? Burada çiçeklerini gordum ve hoşuma gitti. Evde poşette duran kantaronu inceledim, tohum kapsülleri var ve icinde de kum gibi siyah tohumları var. Acaba bu tohumları eksek, sonra da diksek bu sarı çiçekli kantaronu yetistirebilir miyiz? Hangi başlığa yazacagımı bulamadım.

dadaşım beğendi.
Cymbelina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-07-2012, 22:24   #69
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 12-03-2012
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 16
Sn Cymbelina
Bitki cayindaki tohumlari degerlendirebildiniz mi?
Merak ediyorum, basarili olduysaniz baharda deneme yapacagim. Bu arada elinde tohumu olan arkadaslar paylasmak isterse sevinirim

tuzcue Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-12-2012, 22:12   #70
Ağaç Dostu
 
Cymbelina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
Denedim ancak bir sonuç elde edemedim, kullandığım kantaronun toplanmasının üzerinden çok fazla zaman geçmiştir belki, bilemiyorum.

Ancak bahara Allah nasip ederse büyük ihtimalle tekrar deneyeceğim, denemekten ne çıkar?

O yüzden kantaronu bahsettiğim şekilde yetiştirebilmiş bir arkadaşımız olduysa inşallah bilgilerini bizimle paylaşır.

Cymbelina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-01-2013, 22:02   #71
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Aman dikkat..

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi demirilhan Mesajı Göster

KANTARON OTU KESİNLİKLE BAHARATÇILARDAN ALINARAK KULLANILACAK BİR BİTKİ DEĞİLDİR. ÇOK BÜYÜK DİKKATİ GEREKTİRMEKTEDİR. YAN ETKİLERİ OLAN BİR BİTKİDİR.
Anksiyolitik olarak Sarı Kantaron (St.John's Wort) kullanımı sonrası psikotik bozukluk izlenen bir vaka sunumu


Sevgin Ekşioğlu, Esin Evren Kılıçaslan, Sermin Kesebir Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi, İstanbul

GİRİŞ:
St. John’s Wort sarı kantarongiller familyasına dahil bir bitki türüdür. Hafif ve orta şiddete depresyonlarda alternatif bir antidepresan ilaç olarak önerilen bu bitkinin antidepresan özelliği yanında,obsesif kompulsif bozukluk,yaygın anksiyete bozukluğu tedavilerinde de kullanılabileceği bildirilmişse de bu çalışmalarda St. John’s Wort’un etkinliğiyle ilgili kanıtlar yetersizdir(1).Bu tip bitkisel ilaçların kullanımının artmasıyla birlikte mani,psikoz gibi psikiyatrik yan etkilerin görülme oranının da arttığı görülmektedir(2).Burada sarı kantaron çayı kullanımı sonrası psikotik atak izlenen bir vaka sunulacaktır. VAKA: 30 yaşında erkek hasta, daha önce psikiyatrik hastalık öyküsü bulunmamakta olup,bir ay önce başlayan şüphecilik,saldırganlık yakınmalarıyla E.R.S.H. H. Acil servisine başvurusu sonrası ''akut-geçici psikotik bozukluk'' ön tanısıyla E1 servisine yatırıldı. Hastanın,iki yıl önce üniversite eğitimini tamamlayarak bir şirkette çalışmaya başladığı,bir buçuk yıl önce nedensiz kaygılar,huzursuzluk,iç sıkıntısı,yakınmaları başlayınca internetten edindiği bilgiyle bu yakınmalarına iyi geleceğini düşünerek aktardan sarı kantaron çayı alarak günde iki fincan kullanmaya başladığı öğrenildi.Bitki çayını kullanmaya devam ederken,içe kapanıklık,kimseyle konuşmak istememe gibi belirtileri ailesi tarafından farkedilen hastanın uykusuzluğu,ardından iş yerinde problemleri olmaya başladığı öğrenildi.Hasta,iş yerinde kendisine komplo kurulduğunu dile getiriyor,dışarıya çıkarken tanınmayacak şekilde gözlük ve şapka kullanmaya özen gösteriyordu. Hastanın psikiyatrik muaynesinde;duygulanım kaygılı,paranoid ve persekütif sanrıları mevcut, muhakeme bozulmuş, iç görü bulunmuyordu. Hastanın üç haftalık takibinde paliperidon 6mg/gün ve ketiapin 25mg/gün tedavisi ile başvuru yakınmalarında belirgin gerileme izlenerek kısmi remisyon halinde taburcu edildi.

TARTIŞMA:

Tamamlayıcı/ alteranatif tıp popüler bir fenomen olup, bitkisel ürünler reçete edilen ilaçlara göre daha güvenli ve doğal alternatifler olarak düşünülmektedir.Bitkisel ilaçlar yaygın olarak aktarlarda ve eczanelerde reçetesiz olarak satılmakta, ticari sektörün baskısıyla giderek tüketimi artmaktadır ve bu ürünlerin kullanımyla oluşabilecek psikiyatrik yan etkiler gözden kaçırılmaktadır.

http://www.psikiyatri.org.tr/uploadF...zet-Kitabi.pdf

47. Ulusal Psikyatri Kongresi sunumlarından alıntılanmıştır.

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2013, 18:15   #72
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 12-03-2012
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 16
Merhaba,

Gonderdiginiz calisma icin tesekkurler. Yalniz bence bazi mantik hatalari var calismada. Evet sari kantaron tum vucudu etkileyen bu yuzden dikkatli kullanilmasi gereken bir bitki, ozellikle de ilac kullanan, bazi hastaliklari olan bireyler icin, ama kimse gunumuzde peynir ekmek gibi satilan antidepresanlardan daha tehlikeli oldugunu soyleyemez. Antidepresanlarin vucutta ve beyinde ne gibi degisiklikler yaptigini bilselerdi insanlar konu komsuya ezbere tavsiye etmeye cesaret etmezdi. Ama tabi kullanilmasi elzem olan zamanlarda da dr tavsiyesi uzerine alinmali.

Calismaya gelince, once son bir aydir daha onceleri hicbir psikiyatrik yakinmasi olmayan hastada su su sikayetler baslamis diyor, sonra da hastanin hikayesini anlatirken 1,5 yil once ortaya cikan psikolojik problemlerini soyluyor. Ayrica boyle hikayesi olan bir hastada bu son durumun onceki yakinmalarinin ilerlemesi mi yoksa ictigi sari kantarona bagli yeni bir durum mu oldugunu soylemek zor. Cunku sari kantaron bu durum icin yeteri kadar etkili olamamis ve mevcut hastaligi ilerlemis olabilir...

Burada bence asil vurgulanmasi gereken bitkilerin ne kadar zararli olabilecegi degil, bitki kullanmadan once hastaligimizin ne oldugunu bilme zorunlulugumuz. Cunku bazen operasyon gerektiren durumlar olabilir; bu gibi durumlarda bitkisel ilaclari denemek yararsiz hatta zararli olacaktir. Ama bunun disindaki durumlarda guvenilir kaynaklardan elde edilmis bitkileri usulune uygun kullanmak yanlis olmaz.

Tabi bu arada hekimlerin de tip egitimlerinde bitkiler ve ilaclarla etkilesimleri hakkinda ilgi sahibi olmalari gerekir. Su anki durumda sadece "bunlar kocakari ilaci sakin ha kullanmayin, normal tedavinize devam edin" demekle yetiniyorlar.

Uzunca yazmisim, bu konu daha cok su kaldirir....

tuzcue Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2013, 19:43   #73
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Sayın tuzcue..

Bilyorsunuz esrar da, Cannabis Sativa adlı bir ottan elde edilmekte..
Ve bu otu kullananlarda genellikle psikotik rahatsızlıklar tetiklenmektedir:

Esrar kullanımı şizofreniyi tetikler mi
Esrar kullanımı sırasında başlayan ve N, N-dimetiltriptamin (DMT) kullanımı ile psikotik özellikler eklenen duygudurum bozukluğu: Bir olgu sunumu

Cannabis Sativa (esrar) şizofreni gibi birtakım psikozları tetikleyebiliyorsa, sarı kantaron niye yapmasın ki?
Gelişigüzel kullanılacak bitkiler değil bunlar..
Kaldı ki, bir hastaneden gerçek bir olgu aktardım yukarıda..
Hafife alınacak konular değil bunlar..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2013, 20:20   #74
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 03-01-2013
Şehir: izmir
Mesajlar: 279
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi demirilhan Mesajı Göster
Sarı Kantaron otu Kanseri de tedavi etmektedir. Onkologlar gizlemeye çalışsa da bu böyledir. Aşağıdaki hikayemi okuduğunuzda bu gerçeği göreceksiniz.

KANSER TEDAVİSİNDE KANTARON OTU

Yaklaşık 2,5 sene önce eşim kansere yakalandı ve göğsünün biri alındı. 6 kür kemoterapi verildi. Aradan bir yıl geçmeden bu sefer kemiklerde 6 yere birden metastas yaptı. Yeniden Radyoterapi ve kemoterapi uygulandı. Uygulanan radyoterapi ve kemoterapi sonrasında kemiklerden kemikiliğine metastas yaptı. Ayrıca eşimin karnında 25 cm bir tümör oluştu.

Radyoterapi ve kemoterapi tedavisi fayda vermediği için alternatif kanser tedavisine yöneldik.

Tam bu sırada Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Profesörlerinden bir arkadaşım, bana kantaron otunun kanseri tedavi ettiğini ve kendisinin bizzat kayınpederindeki mesane kanserini kantaron otu ile iyi ettiğini söyledi.

Eşimin iyileşmesinde ve kanseri yenerek bugünkü duruma gelmesinde kullandığımız bitki kantaron otudur.

Kantaron otu birçok yararları bilinen bir bitkidir. 79 çeşidi olduğubelirtilmektedir.

KANTARON OTU KESİNLİKLE BAHARATÇILARDAN ALINARAK KULLANILACAK BİR BİTKİ DEĞİLDİR. ÇOK BÜYÜK DİKKATİ GEREKTİRMEKTEDİR. YAN ETKİLERİ OLAN BİR BİTKİDİR.

KANSER TEDAVİSİNDE KULLANILACAK KANTARON OTU, BAHARATÇILARDA SATILAN ÇAYLIK KANTARON OTU OLMAYIP, YURT DIŞINA İHRAÇ EDİLEN İLAÇLIK KANTARON OTUDUR. BAZI BAHARATÇILAR FIRSATTAN İSTİFADE İLE KANSER HASTASININ ÖLÜMÜNE SEBEP OLACAK ÇAYLIK KANTARON OTUNU KANSER TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLIK KANTARON OTU DİYE SATMAKTAN ÇEKİNMEMEKTEDİRLER.

BAHARATÇILARIN, KANTARON OTUNU KANSER İÇİN KULLANILAN KANTARON OTU DİYE SİZE SATMALARI HALİNDE, O BAHARATÇI HAKKINDA DERHAL CUMHURİYET SAVCILIĞINA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUN.

AYRICA BU TÜR BAHARATÇILARI TABİBLER ODASINA VE TARIM İL MÜDÜRLÜKLERİNE ŞİKAYET ETMENİZ HALİNDE HAKLARINDA GEREKLİ CEZA DAVALARI AÇILACAK VE HAPİS CEZASI ALACAKLARDIR.

BAZI BAHARATÇILARDA; İLK 6 AY 100 GRAM KANTARON OTU KULLANIN, SONRA 200 GRAMA ÇIKARIRSINIZ DİYE SON DERECE TEHLİKELİ TARİFLER VERMEKTEDİRLER. SİZE YAZILI BELGE VEREN BAHARATÇILARA BU BELGELER ÜZERİNDE KAŞELERİNİ VURUP İMZALARINI ATMALARINI DA SÖYLEYİN.


Kanser tedavisinde kullanılan kantaron otu, ilaç yapımı için toplanan özel bir tür olup, genel olarak yurt dışına ihraç edilmektedir.

Kantaron otunun tedariki konusunda yardımcı olabilirim. Doğru kantaron otunu kullanmamanız durumunda size hiçbir şifa vermeyecektir. Gelişi güzel baharatçılardan alınan kantaron otu güneşte kurutulan ve kanseri tedavi etmek bir tarafa tam aksine güneşte kurutulduğu için kanseri tetikleyen cinsi olma ihtimali çok yüksek olacağından kantaron otu temin konusunda Kanser-Der Kanserden Korkmayanlar Sağlık Eğitim ve Araştırma Derneği isimli derneğimizden ya da bizzat benden yardım isteyebilirsiniz.

Derneğimizi ve alternatif kanser tedavisini tanıttığımız kanserdenkorkma.com veb sitemizde daha fazla bilgiler bulabilirsiniz.

Allah tüm hastalara acil şifalar versin.

Av.İlhan Demir
Marmara Sok. 16/7 Sıhhiye/Ankara
Tel:0312-4315680 - cep: 0533 7179766
vaybe avukat abi burda da karşıma çıktı şu yazıyı yazıp en az 100 siteye kopyalamışındır herhalde. hani yazıya bir sözüm yok çok umut verici ancak kafama takılan burda yazdıklarını telefonda neden söyleyemiyorsun?? korkuyormusun diye soracağım ama sen nasıl olsa avukatsın ihtimalleri hesaplamışsındır zaten

sadecegeçen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-01-2013, 12:49   #75
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 12-03-2012
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 16
Merhaba,

Dediginiz gibi hafife alinacak konular degil gercekten. Ben de bu yuzden uzunca yazdim ve ekteki yaziyi dikkate aldim. Bir hekim ve diger hekimlerden gelen bilimsel yazilarin tercume ve derlenmesiyle ilginen biri olarak calismada mantik hatalari oldugunu soylemek geregini duydum. tip tarihi boyunca ozellikle son iki yuzyilda ilac sirketlerinin nasil oyunlar duzenledigini ve bilimsel yayinlarin sonuclarini nasil carpittigini okudugunuzda her duydugunuza dikkatli yaklasiyorsunuz.

Ben bitkilerin tamamen zararsiz oldugunu savunmuyorum. Kaldi ki bu konuda yurt disinda doktora yaptigim icin ayrintili biliyorum. Soyle bir soz var: zehir dozdadir, yani her kullandiginiz bir sekilde zehir etkisi olusturabilir. En masum gorunuen bitki bile sizin kullandiginiz diger ilaclarla etkilesime girerek zararli olabilir. Bu konu onemli oldugundan ehil ellerde olmali ve mutlaka incelenmeli diyorum sadece.

Ama hastamiz bunu icmis ve sonucunda psikoz gelismis demek de kolaycilik gibi geliyor bana, cunku hasta duzelseydi inanin bunu sari kantarona baglamayacaklardi, pozitif etkinin bitkiye bagli oldugunu ispatlayan bilimsel verileri soracaklardi. Cevresel faktorler etkili olmustur ya da bastan tani yanlis konmustur aslinda zaten psikoz degildi diyeceklerdi....

Muhsin Hanif ve devrann beğendi.
tuzcue Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-01-2013, 17:37   #76
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi tuzcue Mesajı Göster
Soyle bir soz var: zehir dozdadir, yani her kullandiginiz bir sekilde zehir etkisi olusturabilir. En masum gorunuen bitki bile sizin kullandiginiz diger ilaclarla etkilesime girerek zararli olabilir. Bu konu onemli oldugundan ehil ellerde olmali ve mutlaka incelenmeli diyorum sadece.

....
Evet, zehir hem dozdadır, hemde toplanan bitkilerin yetişme ortamlarına, nasıl kurutulduklarına, hijyene, aktarlardaki saklama koşullarına, bitkisel çayların demleme usul ve şekillerine, demleme ısı ve sürelerine de bağlıdır..

Ben cicili bicilide olsa, hiçbir aktara ve sattığı ürünlere güvenemiyorum..
Bunlar adeta sağlık tüccarıdır..
Bütün aktarlarda tahta çekmeceler içinde öğütülmüş keten tohumu gördüm..Bunlar kısa zamanda oksitlenen ve zehire dönüşen yağlı ürünler..Kaç aktarla tartıştım; bunun öğütülmüşü zararlıdır, diye..Ama anlatamazsınız..Çünkü aktarlarda alternatif tıbbın temel bilgileri asla yok..
Hele o pazar yerlerinde, onca ayakkabı tozunun olduğu yerlerde açık çuvallar içinde, kabak gibi güneş altında tıbbi bitkileri gördükçe çıldırıyorum..
Sağlıklı insanı bile hasta eder bunlar..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-01-2013, 09:21   #77
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 12-03-2012
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 16
Ne kadar haklisiniz, keske butun bunlarla ilgilenen bir kurum olsa. Standartlari belirleyip konu ile ilgili herseyi denetlese, meydani amaclari sadece para kazanmak olan sahtekarlara birakmasa...

sadecegeçen beğendi.
tuzcue Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-01-2013, 17:16   #78
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 03-01-2013
Şehir: izmir
Mesajlar: 279
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Evet, zehir hem dozdadır, hemde toplanan bitkilerin yetişme ortamlarına, nasıl kurutulduklarına, hijyene, aktarlardaki saklama koşullarına, bitkisel çayların demleme usul ve şekillerine, demleme ısı ve sürelerine de bağlıdır..

Ben cicili bicilide olsa, hiçbir aktara ve sattığı ürünlere güvenemiyorum..
Bunlar adeta sağlık tüccarıdır..
Bütün aktarlarda tahta çekmeceler içinde öğütülmüş keten tohumu gördüm..Bunlar kısa zamanda oksitlenen ve zehire dönüşen yağlı ürünler..Kaç aktarla tartıştım; bunun öğütülmüşü zararlıdır, diye..Ama anlatamazsınız..Çünkü aktarlarda alternatif tıbbın temel bilgileri asla yok..
Hele o pazar yerlerinde, onca ayakkabı tozunun olduğu yerlerde açık çuvallar içinde, kabak gibi güneş altında tıbbi bitkileri gördükçe çıldırıyorum..
Sağlıklı insanı bile hasta eder bunlar..
Keten toğumu bayatlarsa insanı daha çok hasta edebiliyor. Toğum şeklinde alıp pamuk içinde çimlendirmeliyiz. Eğer çimleniyorsa o toğum tazedir evde kendimiz öğütüp kullanabiliriz.

Zerdaçal tozunun içinde kremit tozu karıştırıyorlarmış. Çok dikkat etmek gerekiyor.

Evet keşke denetleyen bi kurum olsa

sadecegeçen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-06-2013, 22:45   #79
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 34
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Sarı kantaron (St. John's Wort)



Fitoterapide kullanılan bitkilerin "yıldız"ı olarak kabul edilen St. John's Wort bitkisinin ekstreleri, deneysel ve klinik çalışmalarda çok çeşitli etkiler gösteriyor. Bazı kanıtlanmış aktiviteleri; zihni etkileyen (psychotropic), depresyon önleyici (antidepressant), anti-virütik ve antibiyotik etkileri içeriyor. Ayrıca yara ve yanıkların iyileşmesine yardımcı oluyor. St. John's Wort, tarihte sinir toniği olarak kullanılmış, günümüzde ise depresyon önleyici olarak kullanılıyor. Avrupa'da uzun süredir depresyon için doğal ilaç olarak kullanılan St.John's Wort, özellikle Almanya'da şu anda depresyona karşı en önde gelen tedavi ve doktorlar tarafından yılda üç milyon reçeteye yazılıyor.

Kantaron, sarmsak ve dierleri... - Buday Ekolojik Yaam Kaps

http://beybal.sitemynet.com/stjw.htm

http://shiftdelete.net/site/index.ph...id=11&id=25147

Kanser Hastalarına 'Kantaron Otu' Uyarısı


Editör: Ozan Vural
editor@realage.com.tr

EGE Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Canfeza Sezgin, son günlerde kantaron otunu kanser tedavisinde kullanan, kullanmak isteyen hasta sayısının hızla arttığını söyledi.

Kantaron otu içinde insan vücudunda bir çok kimyasal olayı başlatan çok sayıda aktif madde bulunduğuna dikkat çeken Doç.Dr. Sezgin, "Bu ot kanser dahil pekçok hastalığın tedavisinde kullanılan bazı ilaçların etkinliğini, ve tedavi edici özelliğini azaltıyor.

Bu ilaçların etkinliğinin bozulması hastalar için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu tür hastalar kantaron otu kullanmamalı" dedi.Onkoloji uzmanı Doç.Dr. Sezgin, kantaronun, bindebirlik otu, kan otu, kılıç otu, mayasıl otu, yara otu veya kuzu kıran olarak çeşitli isimler verilen Hypericum perforatum L. isimli bitki olduğunu belirtti. Bu bitkinin depresyon ve iltihabi hastalıkların tedavisinde etkili olduğunu ve geleneksel tedavilerin başında geldiğini kaydeden Doç.Dr. Sezgin, son zamanlarda kitle iletişim araçlarında bu otun kanser tedavisinde yararlı olduğuna ilişkin yayınlanan haberlere dikkat çekti.

Bu haberlerin ardından kanserli hastaların kantaron otunu kullanmak isteyip kendilerine danıştığını, pekçok hastanın ise doğrudan kullanmaya başladığını kaydeden Doç.Dr. Sezgin, "Kanser ile ilişkili olarak yapılan hücre ve hayvan çalışmaları, kantaron otunun akciğer, karaciğer, meme, mesane, mide, over ile serviks kanseri, lösemi ve bazı beyin tümörlerinde kanser hücrelerini öldürdüğü ve kanserin damarlanmasını engellediğini gösterilmiştir. Bu nedenle de günümüzde kanserin tedavisinde kullanılması ile ilişkili olarak yoğun olarak araştırmalar yapılmaktadır. İnsanlarda yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır.

Bu konuda ileriki yıllarda daha net olarak bilimsel bir yorum yapılabilecektir. Fakat bu süreç içerisinde hastaların bir kısmının bu bitki ürünlerini hiçbir yan etkileri olmadığı düşüncesi ile yaygın olarak kullanacakları düşünülürse en azından hastaların bazı konularda dikkatli olmalarını öneririm" diye konuştu.

Kantaron otu kullanımı riskli

Kantaron otu içinde insan vücudunda birçok kimyasal olayı başlatan çok sayıda aktif maddeler bulunduğunu belirten Doç.Dr. Sezgin şu uyarılarda bulundu:"Bu maddeler birçok ilacın metabolizmasını ve etkinliğini değiştirip şiddetli yan etkilere neden olabiliyor. Kantaron otundan elde edilen ürünlerin kullanılması, doğum kontrol haplarının etkinliğini azaltarak istenmeyen gebeliklere neden olabilmektedir. Bazı kalp ilaçlarının etkinliğini, organ nakli hastalarında kullanılan bazı ilaçların etkisini azaltarak organ reddine neden olabilmektedir.

Bazı depresyon ilaçları ile birlikte kullanıldığında şiddetli reaksiyon gelişmesine, kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların etkinliğini azaltarak tedavi edici yararlarının azalmasına yol açabilmektedir, Kolesterol düşürücü ilaçların ve bazı ülser ilaçlarının metabolizmasını değiştirebilmektedir. Bu ilaçların etkinliğinin bozulması hastalar için tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle yukarıda bahsedilen tedavileri alan hastaların kantaron otu kullanmamaları ve bu konuda hekimlerine danışmaları gerekir."

Öte yandan Doç.Dr. Sezgin, kantaron otunun yan etkilerinin az olmasına rağmen (yüzde 2.5), çoğunlukla mide-bağırsak sistemi rahatsızlıkları, uykusuzluk, yorgunluk ve alerjik cilt döküntüleri gibi reaksiyonlara neden olabildiğini vurguladı.

Kantaron otu kullanan açık tenli hastaların, güneşte kalmamalarını, yaşlıların güneşli havalarda gözlerinin hassasiyetinin artması nedeniyle güneş gözlüğü kullanmalarını önerdi.

25.09.2006 12:23:00


http://www.realage.com.tr/tr/realage....asp?hid=25020


Saint John's Wort, Official plant, organic :
Saint John's Wort (Hypericum perforatum)
Herbaceous perennial native to Europe and naturalized worldwide. There are many species of Hypericum and there are many look-alikes that are not medicinally potent, so it makes sense to get plants from a verified source. Also, people get confused, because they know that H. perforatum is an upright, flowering plant but they don't know that it also has a repining stage in its growth, where it spreads by stolons and can cover an entire bed (or roadside) prior to flowering.

Saint John's Wort is the most useful yet most maligned herbal plant of the century--the benefits of this plant are too numerous to mention here, and the reader is referred to my book "Making Plant Medicine" or my "Compiled Publications" that has an entire chapter on Hypericum. Suffice it to say, here, that the plant brings the healing aspect of the sun to humans, body and soul.

$7.00 each, organic

The plant prefers full sun, regular garden soil and is perfectly cold hardy. May it bless your life, as warming as a ray of sun.
http://www.horizonherbs.com/group.asp?grp=51&pgNUM=17

KANTARON OTU

Hypericum perforatum L.) Tarla, yol ve orman kiyilarinda, tepelerde ve çayirlarda Temmuz’dan Eylül’e kadar çiçeklenen ve ülkemizde, sari kantaron, kanotu, kiliçotu, mayasilotu ve yaraotu gibi yöresel adlara da sahip olan sifali bir bitkidir. Bitki 25-60 cm boyunda olup, çok dallidir ve saplari ayri oldugu halde bir semsiye biçimindeki çiçekleri 5 parçali, korolla altin sarisi renkli ve kenarlari siyah renkli guddeli tüyler ile çevrilidir . Erkek organlari çok adette ve 3 demet halinde bir araya toplanmistir. Yapraklar isiga karsi tutuldugunda, yag guddeleri, parlak noktaciklar halinde kolaylikla görülür. Bitkiye binbirdelik otu denmesi bu özellikten ileri gelmektedir. Yanilmamak için, tam olarak açmis bir çiçegi parmaklarinizin arasinda ezdiginizde, ondan kirmizi bir su aktigini göreceksiniz.

Faydalari ve Kullanim Alanlari



• Yaralarin iyilesme sürecini hizlandirabilir
• Hafif ve orta siddetteki depresyonlarda rahatlatici ve sakinlestirici etkisi vardir.
• Korku, endise, kaygi, umutsuzluk ve çaresizlik duygularinin giderilmesinde yardimcidir.
• Siyatik, eklem iltihabi (artrit) ve pre-menstural kramplar (Adet öncesi agri ve sikintilar) giderilmesinde faydalidir.
• Safra salgisini uygun yönde etkileyerek sindirim sistemini rahatlatabilir.
• Kronik yorgunluk sendromunda, uykusuzluk, menopoz dönemindeki sikinti, stres ve gerginliklerin giderilmesinde etkili olabilir.
.Her derde deva oldugundan bahsedilir.özellikle mide agrilarina birebir geldigini bizzat gözlemlenmisdir.Ayrica zeytinyagina ufalanarak merhem haline getirildikten sonra açik yaralara sürüldügünde ,yaralarin çok çabuk iyilesmesini saglar.

Hastalar üzerindeki gözlemlerimize dayanarak ifade ediyoruz ki dogru Kantaron kullanimi ve düzenli içildigi takdirde kanser hücreleri üzerinde temizleyici bir etki görülmektedir.

Kanser tümörü taşıyan çeşitli insan ve farelerde kantaron otunun;

Bazı beyindeki kanser tümörlerinin, karaciğer, akciğer, dalak, mide, kalın ve ince bağırsak, mesane, rahim ağzı, rahim, yumurtalık, akciğer zarı, karın zarı kanserlerinde kanser hücrelerinin damarlanması ve yok edilmesi konusunda etkili olduğu görülmüştür.
Ülkemizde de yapılan çeşitli bilimsel araştırmalara göre kantaron otu;

a-) AİDS hastalığının tedavisinde,

b-) Uyuşturucu (eroin, esrar, morfin) bağımlılığının tedavisinde

, c-) Sarı nokta (körlük) hastalığının tedavisinde,

d-) Sedef hastalığının tedavisinde,

e-) Alkol bağımlılığının tedavisinde,

f-) Kurdeşen hastalığının tedavisinde,

g-) Zona hastalığının tedavisinde,

h-) Sebebi belirsiz ve tam teşhisi konulamamış bazı hastalıkların tedavisinde de çok etkili olduğu görülmüştür.

Ayrıca düzenli olarak kullanılan kantaron otunun, kanser ağrılarını bloke ettiği ve morfin gibi ağır uyuşturucu ve ağrı kesicilere gerek bırakmadığı görülmüştür.

Ünlü Bilim adamı J.A.Duke, 1985 yılında yayınladığı

"HANDBOOK OF MEDICINAL HERBS" (Tıbbi Bitkiler Elkitabı) sayfa 242'de kantaron otunun KANSER ve daha birçok hastalığa iyi geldiğini yazmıştır.

J.A.Duke'ın bilimsel araştırma sonuçlarına göre;

KANTARON OTU ŞU HASTALIKLARA İYİ GELMEKTEDİR:

a-) Kanser,
b-) Şeker hastalığı,
c-) Kronik Romatizma,
d-) Mide ülseri
e-) Mide-Barsak hastalıkları
f-) Diüretik yatıştırıcı
g-) Karaciğer
h-) Safra Rahatsızlıkları
ı-) Sarılık

HAYVANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

"Kantaron, Sarı Kantaron, Binbirdelik otu, Kızıl ot denen (Hypercum Perforatum) bitkiyi tane olarak yiyen açık renkli hayvanlar, temas eden yerlerinde ödem meydana gelmektedir.

Ayrıca bunu kuru veya taze yiyen hayvanlarda ışığa karşı hassasiyet artarak vücutlarında kaşınma duygusu artar. Bu gibi hayvanlar güneş altında belli bir süre kalırsa kaşıntı başlar ve bulduğu ağaca, taşa, duvara sürtünerek vücudunda yaralar açılır. Hayvan besicileri bu bitkinin ot içerisinde ve otlatılan meralarda bulunmasını istemezler. Sarı kantarona hayvan besicilerinin bakış şekli (havyanlar için) zehirli ve zararlı oluşlarıdır.

Hayvanlar üzerindeki bu zararlı ve zehirleyici etkileri, yanlışlıkla insanlar üzerinde de meydana gelebilir zannedilmektedir.

İNSANLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Kantaron otunu düzenli şekilde kullanan onbinlerce insandan hiçbirisinde herhangi bir zararlı ve zehirleyici etki görülmemiştir.

Hamileler üzerindeki etkileri

Hamile bayanların kullanması durumunda yan etki veya zarar söz konusu olup olmadığı hakkında herhangi bir kesin bilgi mevcut olmadığından hamilelerin kullanması önerilmemelidir..

http://www.kanserdenkorkma.com/kant.html






.
En son bundan 1 ay kadar önce kantaron otunun rektum, her iki yumurtalık kanseri ve karaciğeri kanser olan bir bayan 5 ay gibi bir sürede kemoterapi ve radyoterapi almadan kanserden tamamen kurtuldu. Elimde tıbbi raporu mevcuttur. Kanserdenkorkma.net veb sitesine raporu koydum.

demirilhan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-06-2014, 10:38   #80
Ağaç Dostu
 
hexus's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-07-2008
Şehir: Adana
Mesajlar: 240
Sarı kantaron her yıl toplar ve kuruturum. Adanalıyım ve Niğde de çalışıyorum. Rakımı yüksek bir yerden topluyorum 1800 - 1900 rakımda topladığım sarı kantaronları zeytinyağında her ne yaptıysam kırmızılaştıramadım. Fakat Adanada yetişenler çok kolay kırmızı renk alıyor. Tıbbi bitkilerin yüksek rakımlarda etken madde oranları azalabiliyor. Kırmızı kantaron bitkisine (centaurium erythraea ) hiç rastlamadım o kadar aramama rağmen.

hexus Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-05-2015, 20:07   #81
Ağaçsever
 
mumunal's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-10-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 70
Kayın validenin ayak parmağında çarpmadan kaynaklanan iyice kötüleşmiş bir yara, kantaron yağıyla kısa bir süre içinde iyileşmişti.
Ticari olmayan kaynaktan temin edilen bu yağ kırmızı renkte.
Aynı kaynak vasıtasıyla bir pet şişe içerisinde, taze olarak toplanmış kantaron otları bana verilince oldukça mutlu oldum. Kısa bir süre sonra, bulunduğumuz ilde bu otların nereden toplandığını öğrendikten sonra kendim gittim.

Name:  kantaron g_.jpg
Views: 23102
Size:  61.2 KB
Name:  IMG_3890_.jpg
Views: 12688
Size:  39.1 KB
Name:  IMG_3894_.jpg
Views: 9476
Size:  45.7 KB
Bulabildiklerimi 1lt cam şişe içerisine doldurup müteakiben üzerini zeytin yağı ile tamamladım.

Konuyla ilgili bilgileri yeniden gözden geçirdiğimde ise topladığım kantaronların sandığım kantaron olmadığını öğrendim.

Ezildiğinde parmağı kırmızıya boyayan,
Name:  kantaron_.jpg
Views: 20511
Size:  29.6 KB

Yaprakların kenarlarında ise gudde adı verilen siyah noktacılar ile ayırt edilen (Hypericum Perforatum) türünü tekrar öğrenmiş oldum.
Name:  Hypericum-perforatum-250605-1.jpg
Views: 9032
Size:  42.1 KB

Topladığım kantaronun hangi tür olduğunu merak ettim, Türkçe kaynaklarda 80'in üzerinde çeşidi olduğu bildiriliyordu.

mumunal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-05-2015, 21:40   #82
Ağaçsever
 
mumunal's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-10-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 70
Benim topladığım kantaron hangi türdü,
tr.wikipedia'da hiç bir detay bulamayınca en.wikipedia'da aramaya başladım ve bu arada Hypericum'un 150 civarında türü olduğunu fark ettim, aralarında korunmaya alınmış bazı türler hakkında da bilgiler içeriyordu. Resimleri olan türleri tek tek inceledim ama bulamadım.
de.wikipedia'da ise 488 tür olduğunu görünce aramaktan vazgeçtim.

Bu arada de.wikipedia adresindeki türler arasında
  • Hypericum musadoganii YILDIRMLI
  • Hypericum malatyanum PEŞMEN
  • Hypericum sechmenii OCAK & KOYUNCU
  • Hypericum havvae GÜNER
gibi türkçe isimleri görünce benim topladığım türün literatüre geçmemiş yeni bir tür olma ihtimalini düşünmeden de edemedim

1100m rakımdan topladığım ve türünü bilemediğim taze kantaronların üzerine zeytinyağını ekledikten sonra aynı aileden olmaları dolayısı ile benzer etken maddelere sahip oldukları düşüncesiyle beklemeye başladım.
Name:  IMG_3896_.jpg
Views: 8808
Size:  47.1 KB

devrann beğendi.
mumunal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-09-2017, 14:46   #83
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 07-07-2014
Şehir: izmir
Mesajlar: 5
kanseri iyileştirdi gibi bilimsel olmayan şeylere inanıp bu otu kaynatıp içmeyin. bakın komşum sordu annem kanser kantaron içirsek çare olur mu diye, araştırırken siteye denk geldim. Yapmayın etmeyin, bir çok ilacın etkisini düşüren bir bitki sarı kantaron. hiperisin bitkinin adını aldığı bileşik mao inhibitörü, yani bunu içerken beslenme çok önemli. şimdi bir sitede bilgiler var otla alakalı buraya yapıştıracağım.

Sarı Kantaron Nedir

Halk arasında sarı kantaron denen, sarı renkli çiçekler açan bir bitkidir. Botanik ismi "Hypericum Perforatum" olan sarı kantaron bitkisi, tıbbi olarak "St.John's Wort" olarak bilinir. Anadoluda halk arasında yörelerde göre değişmekle birlikte genelde "koyunkıran", "binbirdelik", "mayasıl otu", "yara otu", "kan otu", "kılıç otu" gibi isimler verilmiştir.

Anavatanı Avrupa ve Asya olsa da, ılıman bölgelerde yayılarak, bütün dünyada yetişir hale gelmiştir. Hristiyan kültüründe Aziz John günü olarak, bu bitkinin çiçeklenme hasat günü olan 24 haziranda, evlerde kötülükleri kovmak için bulundurulur.

Otsu ve çok yıllık bir bitkidir, 25 cm ile 100 cm (1 metre) arasında boylara ulaşabilmektedir. Dalları ayrı olan, şemsiye şeklinde açılan 5 parça çiçek yaprağı ile çiçek açan, kenarlarında siyah tüyler bulunan bir ottur. Yaprakları ışığa tutulduğunda üzerinde yağ zerreleri noktacıklar halinde parıldayan bir bitkidir kantaron. Çiçekleri sıkıldığında kırmızı renkli bir sıvı çıkar, zaten zeytinyağında çiçeklerinin bekletilmesiyle elde edilen kantaron yağına kırmızı rengi de bu çiçekteki öz verir.

Şimdi sarı kantaron dediğimiz bitkinin 70 den fazla çeşidi var ancak, bazı internet sitelerinde kantaron sarı, mavi, kırmızı olmak üzere üçe ayrılır gibi cehaletin dibi bir bilgi var. Efendim aslında cehaleti bu bizim sarı kantarona ismini verenler yapmışlar, asıl kantaron bitkisi kırmızı kantaron "Centaurium Erythraea" diye bilinen bitki. Botanik adında kantaron yazan asıl bitkimiz, kırmızı kantaron olarak boynu bükük duradursun, onun adını alıp namını yürüten sarı kantaron dediğimiz bitki olmuş. Yani bizim sarı kantaronun kırmızı kantaronla hiç alakası yok, mavi kantaron ise "Centaurea Cyanus" isminde bizde peygamber çiçeği denen bir bitki. İsim benzerliği dışında tür olarak uzaktan akrabalıkları bile yok, yani bunlar aynı bitkinin rengi farklı cinsleri değil, cins ve içerik olarak da çok farklı şeyler.

Bu yüzden kantaron denildiğinde aslında kırmızı kantaron bitkisininin gelmesi gerekirken. Birileri, bu çok farklı bitkiye sarı kantaron diyerek, olayı içinden çıkılmaz bir hale sokmuştur. Durumdan vazife çıkaran cahiller, milletimize, yabancı kaynaklarda kırmızı kantaron hakkında yazılanları, araştırmadan etmeden sarı kantaronun faydaları diye yayarak, insanları zehirler konuma düşürmüştür.

Bu yazının devamında okuyacağınız kısımlarda günümüzde en çok sarı kantaron veya kantaron olarak bilindiği için sarı kantarondan bahsedilmiştir. Bu bilgilerin gerçek kantaron olan kırmızı kantaronla bir ilişiği yoktur. Ayrıca bu yazıda okuduğunuz bilgiler internetten derlenen ve araştırma sonucu olaşan bilgilerdir. Hiç bir hastalık için teşhis ve tedavi amacı taşımaz. Aşağıdaki satırlarda okuyacağınız kullanım, fayda ve verilen bilgiler genel bilgilendirme maksadıyla yazılmıştır.

Sarı Kantaronun Bitkisel İçeriği

Bileşiminde karakteristik olarak "Hypericin" (hiperisin) in yanında "Pseudohypericin"(psödohiperisin) ve İsohypericin (izohiperisin) %0,05 ile %0,3 oranında değişen aralıklarda bulunur.

Ayrıca bitkide bitkide %0.9 ile %5.0 oranında değişen aralıklarda "Hyperforin" (hiperforin) ile Adhyperforin (adhiperforin) ile %4 e kadar çeşitli flavonoidler bulunmaktadır.

Bitkinin yapısındaki diğer bileşikler şu şekildedir. Protohypericin, Protopseudohypericin, Hyperoside, Rutin, Quercitrin, İsoquercitrin, Quercetin, Biapigenin, Amentoflavone, Caffeic Acid, Chlorogenic Acid, Ferulic Acid, Hyperfolin, P-Cumaric Acid, P-Hydroxybenzoic Acid, Vanillic Acid, ß-Sitosterol, vitamin C ve vitamin A bulunur.

Sarı Kantaronun Faydaları

Şimdi gelelim esas konumuza bu kantaron ya da sarı kantaron neye yarar. Ne menem bir şeydir, her derde şifamıdır. Sarı kantaron tıbbi bir bitkidir, ilaç yapımında kullanılır. Geleneksel olarak halk tebabetinde bitkinin antidepresan, antitümör, antibakteriyal, antiviral, antiinflamatuar, analjezik ve hepatoprotektif etkileri bilinir. Çay ve tentürü depresyona karşı kullanılır. Bitki çiçeklerinin zeytinyağında bekletilmesiyle oluşturulan sarı kantaron yağı yara ve yanık tedavilerinde kullanılır. Zaten bitkiye halk arasında "kılıç otu", "yara otu" vb. denmesinin nedeni kılıç yarasına iyi gelmesinden dolayı Osmanlı seferlerinde yeniçerilerin bu bitkinin yağını yanlarında götürmesidir.

Sarı Kantaronun Zararları

Şimdi gelelim bu her derde deva diye yazılıp çizilen bu otumuz gerçekten her derde devamıdır. Mesela yukarıda halk arasında kılıç otu denmiş, yara iyileştirici özelliğinden dolayı bu adı aldı tamam. Ama bu otun bir diğer adı neden "koyunkıran" otu, yoksa otun koyunlara bir kötülüğü mü dokunuyor. Evet yanılmadınız, bu ot fazla kullanıldığında tam bir zehre dönüşebilir. Şimdi sağda solda öve öve bitirilemeyen kantaron otu, bir ilaç hammaddesi, evet içerisinde çok faydalı bileşikler var. Ama bu demek değildir ki sen bunu kaynatıp içince şifalardan şifa bulacaksın. Unutmayın ki ilaçlar bu bitkilerdeki o faydalı özlerin alınmasıyla elde ediliyor.

Bitkinin size faydasının olduğu söylenen özler doğru hasat yapılmadığı ve doğru kurutulmadığı zaman bir işe yaramaz. Üstelik bir çok uçucu bileşik zaten kesildikten saatler içerisinde yok olur. Yani sizin gidip aktardan aldığınız otun içerisinde zaten bahsedilen maddelerin çoğunun yerinde yeller esiyor, yani yoklar.

Sarı kantaron otunun Hindistan, Avusturalya, Güney Afrika, Yeni Zelanda gibi bölgelerin ovalarında, zararlı ve zehirli ot olarak görülüp, mücadele edildiği de pek bilinmiyor. Yayılmacı ve toprağı zehirleyici bir tür olarak tıbbi kullanım için tarımının yapılmadığı yerlerde pek istenen bir ot değil. Hatta atların, koyunların, ineklerin yemeleri durumunda rahatsızlandıkları, düşük yaptıkları ve bazen ölüme sebebiyet verdiği de biliniyor.

Sarı kantaronun bir çok ilaçla etkileşime girdiği ve insanlar üzerinde yan etki açığa çıkardığı biliyor muydunuz? Özellikle ilaç kullananlar ve kronik hastalıkları olan insanların bu bitkiyi cahil cesaretiyle kaynatıp kaynatıp içmemelerini, zarar görmemeleri için öneriyorum. Muhteviyatında ciddi yan etkisi olan bileşikler içeren bu otu illa kullanacam, kaynımgillerin komşusu içmiş ayağa kalkmış gibi bir yaklaşımınız varsa tercih sizin. Ama zarar görmemek, yavaş yavaş zehirlenmemek adına en azından uzman bir doktordan tavsiye almanızda fayda var.


Sarı Kantaronun Yan Etkileri

Sevgili okuyucu, sarı kantaron yağı, çok büyük alanlara sürülmediği ve sonrasında güneşe maruz kalınmadığı sürece büyük yan etki göstermez. Ama sarı kantaron hapı, sarı kantaron ekstresi veya sarı kantaron otunu kaynatıp çay olarak içerseniz, hele ilaç kullanıyorsanız vay halinize. İlaç kullanmıyorsanız da sıklıkla. Aşağıdaki yan etkileri görürsünüz.


Düşük tansiyon (hipotansiyon)
Yüksek tansiyon (hipertansiyon): özellikle tiramine bağlı olarak
Ölüm: yüksek miktarda sarı kantaron çayı, peynir, bayat yoğut, balık, şarap, hurma gibi bitkilerle alırsa yüksek kan basıncından dolayı ölümle sonuçlanır. Unutmayın bu ot için atalarımız koyun kıran diyor.
Migren, özellikle tiramin seviyesi yükselttiği için migren krizleriniz artabilir.
Kilo alımı
Ödem
Cinsel (seksüel) disfonksiyonlar: cinsel isteksizlik, erken boşalma, ereksiyon sorunu (iktidarsızlık) vb.
Hiperaktivite ve dikkat bozukluğu (DEHB) artışı
Manik atak artışı
Uykusuzluk
Hamilelerde düşük
Emziren kadınlarda ve bebekte anomaliler
Işığa aşırı duyarlılık
Görme bozuklukları
Gözbebeği büyümesi (pupilla genişlemesi)
Duyu kayıpları
Cilt lekeleri
Bipolar kişilerde şizofreni
Yüksek ateş (hipertermi)
Solunum düzensiliği (takipne)
Yükse nabız (taşikardi)
Kas kasılması
Yüz ve çenede istemsiz kasılmalar ve hareketler

Sarı Kantaron Nasıl Kullanılır

İnternette sarı kantaron kullananlar bir sürü yazmış çizmiş, ama bir de biz yazalım naçizane. Sevgili halkımız, sarı kantaron doktora danışmadan, sağdan soldan duyduklarınla, mahalledeki aktarcının anlatımıyla kullanılmaz. Hele ilaç kullanıyorsan veya kronik bir rahatsızlığın varsa bu otu kaynatıp içerek şifa bulmuyor, aksine kendini zehirliyorsun. Yani sarı kantaron kullanmayın.

Bu arada sarı kantaron çayı içiyorum mis gibi diyenleri bir konuda bilgilendireyim. Sarı kantaron MAOİ (monoamin oksidaz inhibitörü) olduğu için, “tyramine” (titamin) artışı sağlar, depresyon ilaçları, bayat peynir, mayalı yiyecek, bira, şarap, ekşi yoğurt, çikolata, salam, sosis, hurmaa ile birlikte çok miktarda alınırsa, yüksek kan basıncı yapar ve sizi beyin kanamasından dolayı bütün sıkıntılarınızdan kurtarak öteki dünyaya (tahtalı köy) havale eder yani öldürür.

Doğum kontrol ilaçları, kalp ilaçları, SRRİ antidepresanlarla alınırsa oldukça tehlikeli sonuçlar doğurur.

Bakın özellikle hamileler, emziren anneler ve çocuklarda, ayrıca belli yaşın üzeri insanlarda bu bitkinin çayını doktor tavsiyesi olmadan kullanmayın. Hatta doktor söylemediği sürece sarı kantaronu kaynatıp içmeyin. Ha kantaron yağını yukarıda kısmen yazdım, ama suyunu kaynatıp içmeye göre, görece daha az riskli bir şey sarı kantaron yağı. Ama bu konuda da olur olmaz her şeye kantaron yağı sürmeye kalkmayın. Bir de o aktarlardan aldığınız yağların büyük çoğunluğu zaten sahte bu yüzden kantaron yağına çok da bel bağlamayın.

Sarı Kantaron İçin Son Uyarılar

Aman bitki bu sonuçta ne olacak ki, bana bir şey olmaz yea diyerek bu otu kaynatıp içerseniz, sonu ağır zehirlenmeler, hatta ölümlerle sonuçlanabiliyor. Ben gene de son bir kaç uyarıyı maddeler halinde yazarak insanlığımı yapayım da üzerimde vebal kalmasın.
Sarı kantaron çayı zehirli sayılabilecek bileşikler içerir.
Bir çok ülkede reçetesiz satışı yasak bir bitkidir.
Zamanla ciddi rahatsızlıklar yapabilecek bir bitkidir.
Doktor tavsiyesi olmadan hiç bir surette kullanmayın.
Hamileler ve emziren kadınlar sarı kantaron kullanamazlar.
Çocuklara sarı kantaron çayı içirmeyin.
Belli bir yaşın üzerindeki insanlara sarı kantaron kullandırtmayın.
Açık tenli insanlar sarı kantaron içmesin.
Göz hastalığı olanlar sarı kantaron kullanmasınlar.
Kanser tedavisi görenler sarı kantaron kullanamaz.
Organ nakli olanlar sarı kantarondan uzak dursunlar.
Tansiyonu olanlar sarı kantaron içemezler.
Evet yukarıdaki yazı burada biter bu yazı toplamda iki günde sizin için yazıldı. Onlarca kaynak incelenip yazılar okundu. Şimdi sizden ricam bir insanlık görevi yaparak, bu yazıyı olabildiğince sosyal mecralarda paylaşarak yaymanız. Hem siz hem de bu yazıyı okuyarak, bu bitkiyi kullanmaktan vazgeçecek bir yakınınızın hayatını kurtarıyor olabilirsiniz. Neyse aklınıza takılan şeyler varsa yazının altındaki yorumlardan sorabilirsiniz. Yazıyı paylaştığınız için de teşekkür ederim.

Kaynak: Sağlığım: Sarı Kantaron

ozcanimu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-05-2018, 18:15   #84
Ağaçsever
 
safran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-05-2012
Şehir: karabük
Mesajlar: 38
Galeri: 1
sarı kantoron

Amerika’dan başlayıp Asya’ya kadar namı süren, dünyanın pek çok ülkesinde filizlenmesi mümkün olan ve doğal olarak yetişen bir bitkidir.bayır, yayla, köy ve küçük tepeler bitkinin yerleşim merkezleridir. Çiçeklerinden ve kök kısmından faydalanılan bu bitki inanılmaz derece de sağlıklı yolların kapılarını açıyor.
Uçucu yağlar( pinene, limonene, myrcene, carophyllene)
Flavon türevleri(rutin, guercitin, guercitrin)
Hipericin( hypericin)
Hyperin( sarı kantaronun renk verici maddesi)
Karoten (carotene)
Acı maddeler
Reçine, pektin ve kolik
Zamk, vitamin C ve resin

Yöresel isimleri; kanotu, yaraotu, kılışotu, mayasılotu, binbirdelik otu şeklindedir.Ciddi derece de gözlenen depresyon sorununa karşı alternatif bir antideprasan olarak ilaç şeklinde alınmalıdır. Bitkinin antidepresan özelliğinin var olduğu hayvanlarda uygulanılan deneyler sayesinde kanıtlanmıştır.

safran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 02:10.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024