agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama) (http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/)
-   -   vetman996/Solucan Gübresi Üretim Tesisi (http://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/32156.htm)

vetman996 11-07-2013 11:53

vetman996/Solucan Gübresi Üretim Tesisi
 
Değerli Dostlar Merhaba.

Solucan gübresi üretimiyle ilgili haberi ilk kez ekonomiyle ilgili bir dergide okumuştum. Kaliforniya cinsi solucanlardan ve para kazandırabilecek bir iş olduğundan bahsediyordu. Fazla üzerinde durmamıştım. Ülkemizde chincihilla, devekuşu, kürk tavşanı vs. bir çok yetiştiriciliğe başlanmış, ilkönce moda olmuş daha sonra ise karlı olmadığı için bırakılmıştı. Solucan da böyle fantezi bir yetiştiriciliktir diye üzerinde durmamıştım.

2013 yılı başında topraksız tarımda çilek üretimine başladık. çileklerimiz lezzetliydi ama ben daha çok lezzetli olmasını mis gibi kokmasını istiyordum. Çilek fiyatlarının yüksek olduğu kış aylarında üretilen çilekler yeterli gün ışığı alamadığı için lezzet yeterince olmuyordu. Bunun önüne geçebilmek için neler yapabilirim araştırmaya başladım. Bir dostumun solucan gübresiyle elde ettiği çileği tadınca Arşimet gibi Buldum! Buldum! diye bağırdığımı hatırlıyorum :D

Solucan gübresi maceramız böylece başlamış oldu. Çimmatikten http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/31832.htm elde ettiğimiz doğal çimlerle beslediğimiz büyükbaş hayvanların gübresini alarak şimdilik 40.000 civarında olan ve yeni üretim tesisini faaliyete geçirerek 300.000 adete yükselteceğimiz solucanlarımıza yedirerek bu mucize gübreyi elde etmeye başlayacağız.

Solucanı ve gübresinin değerini araştırınca bu gübreyi üretmemizin bir insanlık görevi gibi kutsal olduğunu düşünüyorum. Amerika'da elli yıldır, İsrail'de 30 yıldır üretilen bu gübre bir kaç yıldır ülkemizde de üretilmekte. İsrail'in çölde tarım yapabilmesinin asıl kaynağının solucan gübresi olduğunu öğrenince, Eski Mısır'ın tarımdaki başarısının kaynağında solucanların olduğunu, güzellik tanrıçalarının solucan sölom sıvısını kullandığını, piramitlerde solucan figürlerinin olduğunu okuyunca bu mucizevi canlılara hayranlık duymamak mümkün değil.

Biz solucanların sadece toprağı havalandırdığını bilirdik ama bu mucize canlılar mikrobiyel gübre üretiyorlarmış. Biz de solucanlardan elde ettiğimiz gübreyi gerek katı, gerekse sıvı formda üreterek ilkönce ar-ge seramızda http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/29441.htm deneyip daha sonra satışını yapma düşüncesindeyiz.

Solucan gübresinin yararları ve üretimimizi paylaşmaya devam edeceğiz. Selamlar... Saygılar...

vetman996 13-07-2013 04:39

Solucan yumurtası kokondan yavru solucanların dünyaya gelmesiyle ilgili güzel bir video.

Worms Hatching from eggs - YouTube

garlangufa 18-07-2013 11:45

Sayın Vetman selamlar,
Yaptıklarınız ve yapmak istedikleriniz benim düşüncelerimle çok çakışıyor. Yakında sizi yine ziyaret edeceğim. 2 yıldır mutfak artıklarını verdiğim balkondaki solucanlarımın mekanlarını büyütmek gerekecek. Bu konuda sizin düşüncelerinizi almam iyi olacaktır.

Çalışmalarınızda çok çok başarılı olmanızı diliyorum.

Görüşmek üzere

vetman996 18-07-2013 13:22

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi garlangufa (Mesaj 1181182)
Sayın Vetman selamlar,
Yaptıklarınız ve yapmak istedikleriniz benim düşüncelerimle çok çakışıyor. Yakında sizi yine ziyaret edeceğim. 2 yıldır mutfak artıklarını verdiğim balkondaki solucanlarımın mekanlarını büyütmek gerekecek. Bu konuda sizin düşüncelerinizi almam iyi olacaktır.

Çalışmalarınızda çok çok başarılı olmanızı diliyorum.

Görüşmek üzere

Sayın Garlangufa Merhaba.

Size ve tüm dostlara kapımız her zaman açık. Geçen ziyaretinizde ben işletmeye geldiğimde siz ayrılmışsınız. Yüzyüze görüşemediğimize çok üzülmüştüm. Yağmurlu ve yoğun bir gündü.

Bu kez geldiğinizde görüşür kusurumuzu telafi ederiz:D

Güzel temennileriniz için teşekkürler. Biz de sizin bizden daha başarılı olmanızı dileriz. İnşallah görüşürüz...

Selamlar... Saygılar...

tcoalngsau 07-10-2013 20:43

acaba ne durumda çalışmanız. Solucan sayınız ? günlük veya haftalık ürettiğiniz gübre miktarı? v.s

vetman996 07-10-2013 21:42

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1206633)
acaba ne durumda çalışmanız. Solucan sayınız ? günlük veya haftalık ürettiğiniz gübre miktarı? v.s

Sayın Tcoalngsau kardeş merhaba.

Şimdilik 200.000 adet solucanla üretimimiz devam ediyor.

Solucan sayımızı artırma çalışması içindeyiz. Gübre üretimi için ruhsat müracaatımızı yaptık ama işlemler ağır ilerliyor.

Şubat ayından itibaren gübre kesmeye başlayacağız.

Büyükbaş çiftliğimizden fabrika yemi yedirmediğimiz (mısır sılajı ve arpa çimi yedirdiğimiz) hayvanlarımızın gübresini solucan maması olarak kullandığımız için %100 organik gübre elde ettiğimizden eminiz.

Kurban Bayramı sonrası üretim çiftliğimizden paylaşımlarımız olacak. Daha güzel paylaşımlarda buluşabilmek dileğiyle... Selamlar... Saygılar...

tcoalngsau 08-10-2013 20:09

bravo, solucanların büyüme hızı çoğaldıkça miktar olarak dahada artacaktır. Uygun nem ve sıcaklıkta çok rahat çoğaltabilirsiniz. Gecen okudugum röportajda üretivi 1 solucan 1 yılda 1300 solucana kadar çoğalabiliyor demişti. Sizin 200000 solucan seneye 1 milyar olabilir,eğer mekan sorununuz ve besleme sorunu yoksa :) takipteyim sizi. Sanırım üretimi manisada yapıyorsunuz?

Derya Yıldız 08-10-2013 20:59

Sn Vetman996
Bizde toprak sevdasına İstanbul dan Salihliye geldik. Buralarda agaçlar.netten birilerinin olması çok güzel. Tesisiniz nerede, tanışabilme imkanımız var mı acaba?

vetman996 09-10-2013 11:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1206925)
bravo, solucanların büyüme hızı çoğaldıkça miktar olarak dahada artacaktır. Uygun nem ve sıcaklıkta çok rahat çoğaltabilirsiniz. Gecen okudugum röportajda üretivi 1 solucan 1 yılda 1300 solucana kadar çoğalabiliyor demişti. Sizin 200000 solucan seneye 1 milyar olabilir,eğer mekan sorununuz ve besleme sorunu yoksa :) takipteyim sizi. Sanırım üretimi manisada yapıyorsunuz?

Sayın Tcoalngsau merhaba.

Solucanların çoğalmalarıyla ilgili çok değişik rakamlar var. Biz deneyip göreceğiz.

Bizim mekan sorunumuz da yok, besleme sorunumuz da yok hamdolsun. Amacımız karın tokluğuna çalışan işçilerimize uygun nem ve sıcaklık ortamı sağlayabilmek.

Üretim yerimiz Manisa/Salihli

Bu günlerde yoğun işlerim nedeniyle paylaşımlarda bulunamıyorum ama bayram sonrası detaylı paylaşımlarda bulunma düşüncesindeyim. Selamlar... Saygılar...

vetman996 09-10-2013 11:19

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Derya Yıldız (Mesaj 1206936)
Sn Vetman996
Bizde toprak sevdasına İstanbul dan Salihliye geldik. Buralarda agaçlar.netten birilerinin olması çok güzel. Tesisiniz nerede, tanışabilme imkanımız var mı acaba?

Sayın Derya Yıldız merhaba.

Toprak sevdasına İstanbul'dan Salihli'ye yerleşen sadece siz değilsiniz. Bir dostum daha var. Sizinle tanışmaktan memnun olacaktır.

Tesisimiz Salihli/Taytan kasabasında. Bayram sonrası açılış yapma düşüncesindeyiz. Şimdilik düzenlemeler yapılıyor. Ben işim gereği Salihli dışındayım. Telefon numaranızı özel mesajla gönderebilirseniz Salihli'de olunca arayabilirim. Selamlar... Saygılar...

MeyveliTepe 09-10-2013 12:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi vetman996 (Mesaj 1206642)

Büyükbaş çiftliğimizden fabrika yemi yedirmediğimiz (mısır sılajı ve arpa çimi yedirdiğimiz) hayvanlarımızın gübresini solucan maması olarak kullandığımız için %100 organik gübre elde ettiğimizden eminiz...

Fabrika yemi yedirmediğiniz büyükbaş hayvanlarınızın diğer ürünlerini ne yapıyorsunuz?

vetman996 09-10-2013 13:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1207059)
Fabrika yemi yedirmediğiniz büyükbaş hayvanlarınızın diğer ürünlerini ne yapıyorsunuz?

Sayın MeyveliTepe merhaba.

Siz Değerli Üstadı burada görmek ne güzel.

Paylaşımlarınızı gerek bloğunuzdan gerekse agaclar.net'ten ilgiyle takip ediyorum.

Sizden çok şey öğrendim ve bunun için de teşekkür yazısı yazdım, dönüş yapamadınız belki de okuyamadınız.

Buradan bir daha teşekkür ederim tüm paylaşımlarınız için.

Geçen yıl topraksız tarımda çilek yetiştiriciliği yaptık. Besin eriğinde kimyasal gübreler kullanınca doğala özlemimiz arttı. Topraksız tarımı kimyasal gübre kullanmadan yapabilme çalışması içindeyim.

Bunun ilk adımı da solucan gübresi üretim tesisi.

Siz bir soru sordunuz ama ben sizi yakalamışken bir çok şey yazdım. Hemen sorunuzun cevabını vereyim:
Biz büyükbaş tesisimizde damızlık düve yetiştiriyoruz. Gebe olmayan dişi düveyi alıyoruz ve suni tohumlama yöntemiyle gebe bırakıyoruz ve bu hayvanı damızlık olarak kullanmak isteyen yetiştiricilere satıyoruz. Bu nedenle de bizdeki büyükbaşların gübresinden başka ürünü kalmıyor.

Fabrika yemi yerine arpa çimlendirme yaptığımız için %100 organik gübre elde ettiğimizi düşünüyoruz. http://www.agaclar.net/forum/topraksiz-tarim/31832.htm

Selamlar... Saygılar...

MeyveliTepe 09-10-2013 13:30

Mesajınızı okumuştum, geri dönüş yapmayı atlamışım herhalde.

Hayırlı olsun, başarılar diliyorum.

Solucan gübresi üretebilme kapasiteniz nedir? Yani ne kadar zamanda ne miktar üretebileceksiniz?

vetman996 09-10-2013 17:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1207078)
Mesajınızı okumuştum, geri dönüş yapmayı atlamışım herhalde.

Hayırlı olsun, başarılar diliyorum.

Solucan gübresi üretebilme kapasiteniz nedir? Yani ne kadar zamanda ne miktar üretebileceksiniz?

Başarı dilekleriniz için teşekkür ederim.

Yeni gelen arkadaşların kendini tanıtma bölümünde kendimi tanıtmayı atladığım için cevap verilmemiş olabilir diye düşünmüştüm.:p (Bu kadar geçen süreden sonra kendimi tanıtmamın gerekli olup olmadığı konusunda da bilgim yok açıkcası)

Solucan gübresi üretimimiz şu an için 720 metrekare kapalı alanda devam ediyor. Ayrıca Broiler kümesi olarak kullandığımız 1.540 metrekare kapalı alanımız da mevcut. Arz/talebe göre bu kısmın da solucan gübresi üretiminde kullanılabilir düşüncesindeyiz.

Büyükbaş tesisimiz 144 başlık olmakla birlikte hayvancılığın karlı olmadığı dönemde bulunduğumuz için yarı kapasiteyle çalışıyoruz. Elimizde 95 ton civarında organik olarak elde edilmiş sığır gübresi mevcut ve biz bu gübreyi solucanlarımıza mama olarak kullanmayı planladık. Günlük 700 kg. civarında da sığır gübresi (kuru) elde etmekteyiz. Eğer solucan gübresi talebi artarsa biz de elimizdeki büyükbaş sayısını artırarak günlük 1.5 ton civarında sığır gübresi (kuru) elde edebileceğiz.

Ama asıl önemli nokta üretimde kullanılacak solucan sayısı. Solucan sayımız 200.000 olmakla birlikte bu sayımızın artırılması için çalışmalarımız devam ediyor. Yurt dışından ithalat karantina koşulları nedeniyle mümkün görünmüyor.

Üretimde kullanılacak solucan kalitesi de çok önemli olduğundan kaliteli solucanı olduğunu gördüğümüz bir firma ile görüşmelerimiz devam ediyor.

Amacımız en ideal rakamla solucan gübresi işine devam edebilmek. Elimizdeki solucan sayısına göre şubat ayından önce pazara solucan gübresi sunmamız mümkün görünmüyor.

Solucan sayımızı artırabilecek tekliflere de her zaman açığız. Yurt içinden bir firmadan ortaklık teklifi aldık ama gayelerinin solucan satışı olduğunu öğrenince bu teklifi şimdilik askıya aldık.

Sözü çok uzattım hocam. Kısacası "ne kadar zamanda ne kadar gübre" sorunuza net cevap veremesem de zaman içinde bunu hep birlikte göreceğiz düşüncesindeyim.

Yukarıdaki yazılarım katı solucan gübresi içindir. Sıvı solucan gübresi üretimi ise günlük 1 ton sıvı solucan gübresi olarak hazırlanmış ve arz talebe göre 10 ton/gün olabilecek şekilde planlanmıştır.

Türkiye topraklarının kimyasal gübreden kurtulması için yola çıktık. Destek veren tüm dostlara da teşekkür ederim.

Selamlar... Saygılar...

tcoalngsau 09-10-2013 19:00

Sayın vetman996 merhaba;

çalışmalarınız bizlerede son derece ışık tutan ve güç veren çalışmalar olacağa benziyor. Sizin bu konuda bir çok avantajınız da varmış ne güzel. Acaba eşit şartlarda hazırlanmış ortamdaki 2 farklı bitkiden birisine solucan gübresi vererek gelişimlerine etkisini gözlemlediniz mi?(özellikle erken ürün vermede bitkiye katkısı oluyormu) .Gübre üretiminiz başladıgında pazarlama konusunda zorluk çekeceğinize inanıyormusunuz veya stratejiniz nedir pazarlama konusunda? teşekkürler

vetman996 10-10-2013 10:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1207159)
Sayın vetman996 merhaba;

çalışmalarınız bizlerede son derece ışık tutan ve güç veren çalışmalar olacağa benziyor. Sizin bu konuda bir çok avantajınız da varmış ne güzel. Acaba eşit şartlarda hazırlanmış ortamdaki 2 farklı bitkiden birisine solucan gübresi vererek gelişimlerine etkisini gözlemlediniz mi?(özellikle erken ürün vermede bitkiye katkısı oluyormu) .Gübre üretiminiz başladıgında pazarlama konusunda zorluk çekeceğinize inanıyormusunuz veya stratejiniz nedir pazarlama konusunda? teşekkürler

Sayın Tcoalngsau merhaba.

Solucan gübresini bitkilerin gelişmelerini kıyaslamak için kullanmadım henüz. Ama solucan gübresinden elde edilmiş çilek, biber, salatalık, domateslerin tadına doyamadım.

Solucan gübresinin bitkilerdeki verim artışını çevremdeki dostlarım da bizzat gördüler. Özellikle biberleri toplamaktan bıktık diyebilirim. Bu kış bol bol biber turşusu yiyeceğiz yani.

Ben solucan gübresine inandım. Dostlarıma da bunu anlatabilirsem pazarlamakta sorun yaşamam düşüncesindeyim.

İzmir fuarına İran'dan katılan solucan gübresi üreticisi vardı. Gümrük teslimi 1 kg. fiyatı 1 dolar olarak pazarlamak istiyordu. Biz bu fiyatların da altında pazarlama düşüncesindeyiz.

Çalışmalarımızı para-kazanç odaklı değil de yeşil-doğa odaklı, kimyasal karşıtı olarak sürdürdüğümüzden henüz pazarlama stratejimiz şekillenmedi. Zaman içinde taşlar yerine oturacaktır. Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim.

Selamlar... Saygılar...

tcoalngsau 10-10-2013 19:27

Sayın vetman996 ;

Bugün bu konuda bir kaç arkadaş ile konuştuk ve onların aklına takılan konular oldu.Bu konular hakkında sizlerden yorum ve bilgi almak isterim.

-Üretim yapmak için hayvan gübresi ve sebze, meyve atığı dışında herhangi bir katkı maddesi kullanılıyormu? örneğin toprak gibi? şayet sadece hayvan gübresi kullanılıyor ise maliyeti çok fazla olmuyormu? 1 ton solucan gübresi için neler gerekiyor acaba kabaca açıklarmısınız?

-Antalya gibi seracılığın ve tarımın yaygın oldugu bir yerde yaşıyorum.Böylesine önemli ve faydalı bir gübre neden acaba seracılık yapanlarca tercih edilmemekte? Yoksa seracılar için ideal bir gübre değil mi?

-500 mt kare bir üretim alanında ne kadar solucan ile ne kadar hayvan gübresi ve solucan maması(meyve sebze atıgı v.s) kullanmak gerekir? mt kareye kaç solucan kullanılmalı?

-bugün solucanları beslemeye başlarsak kaç ay sonra gübreyi elde edebiliriz?


NOT: bu kadar ayrıntılı ve çok soru sorma sebebim hem benim hemde benm gibi bu işi gönül verenlerin sizin gibi bu işi uygulayanlardan direk bilgiyi öğrenmesidir. Umarım cevap verirsiniz.Teşekkrüler

vetman996 10-10-2013 20:17

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1207426)
Sayın vetman996 ;

Bugün bu konuda bir kaç arkadaş ile konuştuk ve onların aklına takılan konular oldu.Bu konular hakkında sizlerden yorum ve bilgi almak isterim.


NOT: bu kadar ayrıntılı ve çok soru sorma sebebim hem benim hemde benm gibi bu işi gönül verenlerin sizin gibi bu işi uygulayanlardan direk bilgiyi öğrenmesidir. Umarım cevap verirsiniz.Teşekkrüler

Sayın Tcoalngsau kardeş merhaba.

Vaktim ve bilgim olduğu müddetçe her sorunuza cevap verebilirim. Sormaktan çekinmeyin lütfen;)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1207426)
-Üretim yapmak için hayvan gübresi ve sebze, meyve atığı dışında herhangi bir katkı maddesi kullanılıyormu? örneğin toprak gibi? şayet sadece hayvan gübresi kullanılıyor ise maliyeti çok fazla olmuyormu? 1 ton solucan gübresi için neler gerekiyor acaba kabaca açıklarmısınız?

En kaliteli solucan gübresini elde edebilmek için uzmanlar büyükbaş gübresini öneriyor. Solucanlar ise en çok at gübresini daha sonra büyükbaş gübresini daha sonra ise küçükbaş gübresini seviyor.

Uzmanların büyükbaş gübresini önermelerinin bir kaç nedeni var. Bunlardan biri sığırlar dört mideli ve yedikleri yem ayrı midelerde ayrı işlemlerden geçiyor. Yararlı mikroorganizmalar yönünden zengin, Ph seviyesi uygun. ayrıca aynı standartta çok miktarda solucan maması elde edebiliyorsunuz.

Solucanlara verilen mama her gün aynı kalitede olması gerekiyor. Solucanlara mama değiştirmesi yaparken bir miktar yeni mamadan solucanlara veriyorsunuz. Eğer solucanlar yeni mamadan yemeye başladıysa bu mamaya devam edebiliyorsunuz. Eğer bu mamayı beğenmedilerse ne kadar verirseniz verin yemezler.

Bunun için de her gün aynı mamayı vermeniz gerekiyor.

Meyve artığıyla beslemek isyiyorsanız her gün aynı meyveden hazırlamanız gerekiyor.

Hobi olarak bu işi yapmak isterseniz bir kaç gün-ay solucanlarınızı yemek artıklarınızla beslersiniz. Ama fazla üreyemediklerini görürsünüz. Bir gün farkında olmadan solucanın sevmediği mamayı verirsiniz ve tüm emekleriniz boşa gidebilir.
Bunların önüne geçebilmek için standart olarak büyükbaş gübresinin kullanılması daha akıllıca bir işlem diye düşünüyorum.

Ticari olarak bu işi yapacaksanız solucanlara büyükbaş gübresinden başka bir şey vermeniz uygun görünmüyor çünkü aynı standartta üretim yapmanız gerekiyor. Ruhsat aldığınız kalitede üretim yapamazsanız problem yaşayabilirsiniz.

Cevaplara devam ediyorum...

vetman996 10-10-2013 20:51

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1207426)
-Antalya gibi seracılığın ve tarımın yaygın oldugu bir yerde yaşıyorum.Böylesine önemli ve faydalı bir gübre neden acaba seracılık yapanlarca tercih edilmemekte? Yoksa seracılar için ideal bir gübre değil mi?

Değerli kardeşim.

İnsan bilmediğinin düşmanıdır derler. Tüm dünyada el üstünde tutulan solucan gübresi ülkemizde tanınmamaktadır. Sadece Amerikada 90.000 adet ticari solucan gübresi üreticisi olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım.

Komşu ülkemiz İranda bile o kadar solucan gübresi üreticisi var ki İzmir fuarına bile geldiler. Bizi ülkelerine davet ettiler. Kendi ülkelerinde bin civarında solucan gübresi üreticisi olduğunu söylediler.

İsrail çölü verimli topraklara dönüştürme işleminde solucanlardan yararlandığını biliyor muyuz.

Bulgaristan topraklarının verimli olmasının ve beyaz bayrağa sahip olmasının nedeni solucan ve solucan gübresi.

Rusyada solucan suyunun şarap gibi tüketildiğini duyunca hiç garibime gitmedi. Çünkü içindeki yararlı mikroorganizmaları biliyorum.

Türkiye kullandığı kimyasal gübrenin yaklaşık % 50'sini ithal ediyor. 2.500.000 ton civarında. Milyar dolarlarlarımız yabancılara gidiyor yani.

Antalya'da seracılar yeni yeni solucan gübresini öğrenmekte. Bir kullanmaya başlayan bir daha bırakamıyor.

Ama en çok solucan gübresini bilen çay üreticileri. Çaykur müdürünü tebrik etmek lazım.

Bu gübrenin sahtelerini yapanlara ise yazıklar olsun diyorum. Melası solucan gübresi diye satan firmalar da var, leonardit ile büyükbaş gübresini karıştırarak pazarlayanlar da.

Ama solucan gübresi üretiyorum diye sahaya inen ama daha vermikompost oluşmadan pazara sunanlara ne demeli.

Solucan gübresi dürüst insanların elinde büyürse kısa zamanda pazarda hak ettiği yeri alacaktır.

Seracılar için en ideal gübre solucan gübresidir.

vetman996 10-10-2013 21:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1207426)

-500 mt kare bir üretim alanında ne kadar solucan ile ne kadar hayvan gübresi ve solucan maması(meyve sebze atıgı v.s) kullanmak gerekir? mt kareye kaç solucan kullanılmalı?

Kıymetli kardeşim cevaplamaya devam edeyim.

Solucan yetiştiriciliği farklı yetiştirme ortamlarında yapılabilmektedir. Bunlardan biri havuz sistemi birisi de zemin üzerinde üretimdir.

Genel olarak metrekareye 10.000 ila 16.000 civarında solucan konulduğunda solucanlar hem ürer hem de size kaliteli gübre verir.

Eğer metrekareye 16.000 üzerinde solucan koyarsanız gübre üretimi devam eder ama üreme yavaşlar.

Eğer metrekareye 50.000 ve üzerinde solucan koyarsanız üreme durma noktasına gelir ama siz çok kısa zamanda solucan gübresi elde edersiniz.

Eğer metrekareye 10.000 altında solucan koyarsanız üreme hızlı olmakla birlikte gübre üretiminiz çok daha yavaş olur.

Her solucana günlük 0.5 gram mama verilmesi gerektiğiyle kendi hesabınızı kendiniz yapabilirsiniz.
.

vetman996 10-10-2013 21:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1207426)
Sayın vetman996 ;
-bugün solucanları beslemeye başlarsak kaç ay sonra gübreyi elde edebiliriz?

Gübre elde etme sürenizde kullandığınız sistem ve solucan adeti çok önem taşıyor. Alttan kesme yapılabilen modern sistemde 3 ay sonra gübre kesmeye başlayabilirsiniz.

Zemin üzerindeki sistemde 5-6 ay sonra gübre kesebiliyorsunuz.

Havuz sistemlerinde normalde yılda bir kez gübre kesilmesi gerekirken bu süreyi kısaltan sistemler de günümüzde kullanılmaya başladı.

Bulgaristan ve Rusyada hala kuyularda solucan gübresi üretimi yapılmakta ve yılda bir kez gübre alınmaktadır.

Gübre üretim süreniz kullandığınız solucan sayısıyla ilgili olduğunu göz ardı etmemeliyiz.

Selamlar... Saygılar...

tcoalngsau 10-10-2013 21:33

çok teşekkürler sayın vetman996,

Özellikle 20 nolu mesajınız beni fazlasıyla bilgilendirdi. Sizin büyükbaş hayvan çiftliğinizin oldugunu yazmıştınız bu hayvan gübresinin maliyetsiz olarak size dönüşümü demek. Hayvan gübresi ve kullanımı ile ilgili sorularım oalcak onlarıda sonra cevaplamanızı rica edecegim.Sizi bugün çok yordum.Umarım tanışma fırsatımız olur.Saygılar

vetman996 10-10-2013 21:38

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tcoalngsau (Mesaj 1207462)
çok teşekkürler sayın vetman996,

Özellikle 20 nolu mesajınız beni fazlasıyla bilgilendirdi. Sizin büyükbaş hayvan çiftliğinizin oldugunu yazmıştınız bu hayvan gübresinin maliyetsiz olarak size dönüşümü demek. Hayvan gübresi ve kullanımı ile ilgili sorularım oalcak onlarıda sonra cevaplamanızı rica edecegim.Sizi bugün çok yordum.Umarım tanışma fırsatımız olur.Saygılar

Kardeşim ilginiz için ben teşekkür ederim. Sorularınızı her zaman beklerim. Selamlar... Saygılar...

MeyveliTepe 10-10-2013 22:10

Hesabınıza göre 200 bin solucana günde 100 kg gübre girdisi yetecektir. Günde 700 kg işlenmiş sığır gübresi elde edebildiğinize göre daha 1 milyon 200 bin solucana ihtiyacınız var demektir.

Tam kapasiteye eriştiğinizde günde 700 kg solucan besini verip, muhtemelen bu miktardan daha az (söz gelimi 600 kg gibi?) solucan gübresi elde edebileceksiniz değil mi?

vetman996 10-10-2013 23:07

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 1207477)
Hesabınıza göre 200 bin solucana günde 100 kg gübre girdisi yetecektir. Günde 700 kg işlenmiş sığır gübresi elde edebildiğinize göre daha 1 milyon 200 bin solucana ihtiyacınız var demektir.

Tam kapasiteye eriştiğinizde günde 700 kg solucan besini verip, muhtemelen bu miktardan daha az (söz gelimi 600 kg gibi?) solucan gübresi elde edebileceksiniz değil mi?

Sayın Üstadım merhaba.

Evdeki hesabı çarşıya uydurabilirsek hesabınız/hesabımız doğru çıkacaktır.

Benim içimdeki uhde ise topraksız tarımı solucan gübresi ile yapabilmek.

Sizlerin bilgi ve tecrübelerine ihtiyacımız var.

Düşüncem şöyle ki: Bir havuzdaki solucanları Azot ağırlıklı, diğer havuzdakileri Fosfor ağrlıklı, başka bir havuzdakileri Potasyum, Ca, Mg vs. ağırlıklı besleyerek bunların sıvı gübrelerini ayrı ayrı elde edebilmek. Bu gübreleri analizler yaptırarak uygun topraksız tarım besin eriği elde edebilmeyi düşünüyorum.

Bu besin eriğiklerini de topraksız tarımda uygun formulasyonda kullanmayı hayal ediyorum.

Hatta bazı solucanları leonardit ağırlıklı besleyerek humik fulvik asiti yoğun solucan gübresi elde etmeyi planlıyorum.

Sizlerin bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum.

Selamlar... Saygılar...

MeyveliTepe 11-10-2013 00:40

Solucan gübresinin kimyasal kompozisyonu NPK dahil başka birçok mikro element içeriyor ama bir gübre olarak (kimyasal gübrelere göre) mineral içeriği çok yüksek değil. Ortalama 2-2-2 seviyelerini pek geçmiyor ve solucanların tükettiği organik malzemenin içeriğine göre farklılaşma herhangi bir mineralde %0,5 oranından daha fazla oynamadığı bildiriliyor. Girdi içeriğindeki ekstrem mineral kompozisyonlar solucanların yaşama, beslenme ve üreme limitlerini de zorlayabilir.

Bir organik gübre olarak solucan gübresini değerli yapan şey içerdiği minerallerin değerlerinden çok, sırasıyla mikrobiyal içeriği, bitkilerin alımı kolaylaşmış minerallerin yavaş salınımlı olması ve toprak yapısını önemli ölçüde iyileştirilmiş olması (kök bölgesi toprağına %10-%25 arasında karıştırılırsa).

Mikrobiyal içeriğinden dolayı iyi yapılmış kompost çayının bu yüzden çok yarayışlı olduğu biliniyor.

Topraksız tarımda nasıl bir yer bulur açıkçası pek kestiremiyorum. Topraksız tarım şimdilik sadece uzaktan izlediğim bir alan. İzlediğim kadarıyla kimyasal kompozisyon, EC değerleri ve ısı en önemli faktörler. Toprağın olmadığı durumda mikrobiyal içeriğin bir rolü olur mu? EC değerlerini nasıl etkiler? vs.Tesadüfen aynı şeyi sorgulayan birilerine de rastladım.

Başka kaynaklara rastlarsam burada bahsetmeye çalışırım.

vetman996 11-10-2013 07:11

Değerli Üstadım paylaşımlarınız için teşekkür ederim.

Solucanların sölom sıvısı bir takım mineralleri eriterek bitkinin alabileceği düzeye indirgeyebilmekte. Ben de sölom sıvısının bu özelliğini kullanarak havuzları buna göre dizayn etmeyi düşünmüştüm.

Bizim pek fazla değinmediğimiz ama sizin paylaştığınız linkte de geçtiği gibi solucan çayı biyofungusit ve biyo herbisit etkili. Ben denedim ve etkisini gördüm.

Burdur'daki solucan üreticisi solucan çayından yara-yanık merhemi yapmak için patent almış.

Eski Mısır'ın verimli toprakları- Nil nehri kıyıları solucan gübresiyle şekillendiği, hatta Mısır'ın güzellik tanrıçaları güzelliklerini solucanların sölom sıvısına borçlu olduklarını öğrenince yara-yanık merhemine hiç şaşırmadım doğrusu.

Sayın Hocam, paylaşımlarınız bana yol gösterici oluyor. Size çok teşekkür ediyorum. Selamlar... Saygılar...

vetman996 11-10-2013 14:55

Değerli dostlar merhaba.

Solucan gübresini biz bitkiler için üretmekteyiz. Dünyanın ilk kurulduğundan beri var olan kıymeti yeni yeni anlaşılan solucanı ve gübresini incelediğimizde harika bir ürün olduğunu anlayabiliyoruz.

Özellikle EM adını verdiğimiz yararlı mikroorganizmaların faydalarını öğrendikten sonra ve bu mikroorganizmalarla ilgili makaleler okudukça puzzlenin parçaları bir bir yerine oturuyor. Aşağıdaki de yararlı olacağını düşündüğüm makalelerden biri:

Tavuklar neden antibiyotikli?
ABD’de üretilen tüm antibiyotiklerin %70’i çiftlik hayvanları için kullanılmakta. Bunun sebebi hayvanları hastalıktan korumak değil.


İyi amaçla bakıldığında hızla artan insan nüfuzuna yiyecek yetiştirmek, kötü yönüyle bakarsak insanların daha fazla yemesini sağlamak.
İnsan vücudunda yaklaşık 100 trilyon hücre varken bağırsaklarımızda yaşayan mikrop sayısı bunun tam 10 katı. Diğer bir ifadeyle vücudumuzda yaşayan tüm hücrelerin %90’nını mikroplar oluşturmakta. Bu durum hayvanlar için de benzer.

Tüm hücrelerin enerjiye ihtiyacı vardır ve bu enerji şekerdir. Yediğimiz gıdalar sindirildiğinde açığa çıkan şeker bağırsaklardan emilir. Ancak bağırsaklarda var olan 1014 sayıdaki 2000 tür bakteri enerjiyi ilk karşılayan olarak kendi çıkarına bir düzenleme yapar. Çoğunu kendi kullanır, kalanını ise içinde yaşadığı insana bırakır ve şeker kana geçer.

Bu sistem tavuk için de, sığır için de böyledir veya böyleydi. Taki insanlar hayvanlara doğar doğmaz antibiyotik vererek bağırsaklarında bu önemli mikrop kaynağının oluşmasını önleyene dek. Bağırsak mikropları yok edilince gıdalarla alınan enerjinin tamamı tavuğun hücrelerine kalmış oldu. Tavuğun tüm hücrelerinden 10 kat daha fazla mikrobun kullanması gereken enerjinin hayvanı nasıl kısa süre içerisinde şişirebileceğini tahmin edin.
Gelelim insanlara. Bu kadar çoğunluğa sahip mikrop popülasyonun en fazla söz hakkına sahip olması doğal görünmekte. Son yıllarda bilimsel çalışmalar gösteriyor ki bağırsak hastalıkları başta olmak üzere otoimmun hastalıklar, allerji, diyabet ve obezite bağırsakta yaşayan mikroplarla yakından ilişkili.

International Journal of Obesity (2013) 37, 16–23 dergisinde yayınlanan çalışma ilk 6 aylık süreçte antibiyotik tedavisine maruz kalan bebeklerin ilerleyen dönemde daha fazla kilo aldığını göstermekte.

Şişmanlarda bağırsaklardaki mikrop sayısı ve dağılımı normal kilodaki insanlardan çok farklıdır. Bu farklılık özellikle kullandığımız antibiyotikler ve ilaçlardan ve dahası beslenme şeklimizden kaynaklanmaktadır. Karbonhidrat ağırlıklı beslenen biriyle protein ağırlıklı beslenen kişinin bağırsak florası aynı değildir.

Sonuç olarak: Bağırsaklarımızı kaplayan mikroplar yaşam dengemiz ve sağlığımız için son derece önemli bir görev üstlenir. Gelişigüzel antibiyotik ve ilaç kullanmak suretiyle bağırsak florasını bozmak obezite ve diyabet başta olmak üzere birçok hastalığa zemin hazırlar.
Olsun ben mikrobiota denilen bu organizmayı hiçe sayarak yaşayacağım, ne olacaksa olsun derseniz…. ve ilerde hastalanırsanız…. yine bu bakterilerden medet ummak zorunda kalabileceğinizi hatırlatmak isterim. Çünkü obezitede, kronik yorgunlukta, kabızlık ve iltihabi barsak hastalıklarında denenen ve başarılı olan modern tıbbın en ilginç tedavi yöntemlerinden biri dışkı nakli. Yani siz bağırsak floranıza iyi bakmazsanız, iyi bakan birinin florasını sahiplenmek için dışkısına ihtiyaç duyabilirsiniz.

Kaynak: mynet:Tavuklar Neden Antibiyotikli? Haberi ve Son Dakika Haberler Mynet

Değerli dostlar, makaleye göre obezite, kronik yorgunluk, kabızlık, iltihabi barsak hastalıkları vs.bağırsak florası bozukluklarında dışkı nakli modern tıbbın tedavi yöntemlerinden biri. Başka dışkı yerine solucan çayı içmek daha akla yatkın geliyor bana.

Bu konuda daha fazla yorum yapmak istemiyorum ama hemoroid rahatsızlığı olan ve bir çok tedavi yöntemlerinden sonuç alamayıp sonunda solucan çayı içerek tedavi olan dostlar biliyorum.

Bu konulardaki paylaşımlarım bazı dostları rahatsız ediyorsa eğer bu konuda bir daha paylaşımda bulunmam. Çünkü biz solucan gübresini bitkilerimiz için üretiyoruz.

Agaclar.net'e uygun paylaşımlarda bulunabilmek ümidiyle.

Selamlar... Saygılar...

canlitoprak 20-10-2013 18:45

Sn. vetman bilimsel makale icin tesekkürler. Isin biyolojik boyutu cok büyük bir mesele.

Solucanlarin yasadigi ortama adapte olmasi az sayida daha mi cabuk olur ne dersiniz?

vetman996 21-10-2013 15:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi canlitoprak (Mesaj 1209764)
Sn. vetman bilimsel makale icin tesekkürler. Isin biyolojik boyutu cok büyük bir mesele.

Solucanlarin yasadigi ortama adapte olmasi az sayida daha mi cabuk olur ne dersiniz?

Sayın Canlitoprak merhaba.

Solucanlar çok ilginç yaratıklar. Dünya ilk kurulduğunda, canlı yaşamın ilk başladığından beri yaşadıkları tespit edilmiş.

Bulundukları ortamda yalnız yaşamayı sevmiyorlarmış ve yalnız kaldıklarında kendi kendilerini dölleyebildiklerini okumuştum. Zaten çift cinsiyetli olduklarını da biliyorum. Belirli ortamda bir solucan varsa mutlaka yanında başka bir solucan da buluyorsunuz.

Solucanların nüfusu bir ortamda çoğalırsa özellikle yaşlı solucanlar gençlere yer açmak için intihar ediyor.

Yaşadıkları ortam fazla sıcak, nemsiz veya kuru olursa hayatlarının tehlikede olduklarını hissediyorlar ve soylarını devam ettirebilmek için ortama yumurta- kokon bırakıyorlar.

Solucanlar toplu yaşamayı daha çok seviyorlar. Ortama adapte olmaları için de metreküp içinde 5.000 adet civarı solucanın bulunması ticari yetiştiricilik için ideal kabul edilmiş. Metreküp içinde 16.000 üzerinde solucan olduğunda ise üreme hızlarının düştüğü gözlenmiş.

"insanları tanıdıkça solucanları daha çok seviyorum"

Selamlar... Saygılar...


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:51.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024