Bitkilerimin hiçbirinin meyveleri büyümüyor
 

Bahçemdeki sebze ve meyvelerimin yeterince büyümediğini farkettim. İlk başlarda herşeyin normal olduğunu düşünüyordum (acemilik işte...). Ama gitgide zeytinlerimdeki meyvelerin çok fazla gelişmediğini, patlıcanların, altın çileğin, biberlerin küçük küçük kaldığını gördüm.Cinsi desem, hepsinin cinsi mi minyatür? Aynı fideleri arkadaşımda ekti, onun meyveleriyle kıyaslayınca farkı gördüm. Neden olabilir? Ne eksiktir sizce? Yardımcı olursanız sevinirim:)

Meyvelerin büyümesi için seyreltme işlemi yapılıyor. Örneğin ayva, şeftali gibi ağaçlarda iki meyve arasında bir karış kalacak şekilde diğer meyveler koparılıyor. Böylece ağaçta bir sürü küçük meyve olacağına, daha az sayıda büyük meyve oluyor.

Sn Sakagun, öncelikle teşekkür ederim verdiğiniz bilgiler için. Zeytinlerim zaten küçük fidan. Az da olsa üzerlerinde meyve var, cinsi arbequina olduğu için onu bir tarafa bırakıyorum. Örneğin süs biberlerim evde saksıda top top güzel oluyor, bahçemde mini mini kalıyorlar. Büyüsün diye bekliyorum, bu seferde büyümeden kuruyorlar. Dolmalık biberlerimde öyle, patlıcanlarım hatta domateslerim. Ben birşeyin eksik olduğunu düşünüyorum. İnternette araştırıyorum birkaç şey buldum ama emin değilim.

...sebzeleriniz için 15-15-15 kompoze gübre _ ya da postasyum ağırlıklı _kullamak uygun gibi duruyor. Arbeguenalar için 15-15 15- kompoze gübre uygun...

toprağınızda bu kimyasallar eksik gibi duruyor...

Yine Halil Bey, yine Halil Bey:) Hızır Bey desem daha iyi olacak. Ne zaman sıkışsam hep yardım elini uzatıyor. Tekrar teşekkürler.
18-18-18 kompoze gübre aldım. Ama korkarak kullandığımdan azıcık verdim sebzelere. Arbequinalara birşey olacak diye bir kısmına deneme amaçlı kullandım, tabi yine çok az. Bir yaşındaki bir fidana ne oranda kullanmalıyım? Ve ne sıklıkla?
Ya bende çok acemiyim ama ya:) Bahçeyi mahvetmeden bir öğrenebilsem şu incelikleri iyiydi:)

Sonbahar ve ilkbahar uygulamalarında 15-15-15 kompoze gübre daha uygun gibi dursa da fidanlar için 18-18 18 kompoze kullanılabilir...Bunu hümik asit ve deniz yosunu ile desteklemeniz gerekir...bu bitkiye organik madde vermeyi sağladığı gibi sodyum dengesini de sağlar...

Analiz raporuna gübre uygulamanız daha doğru olur.

Kimyasal gübreler uygulama konusunda pek bilgiye sahip değilim ama arkadaşlarıma _ fidanlarında_ nasıl kullandıklarını sorayım...ama sitemizde bu konuyu iyi bilen arkadaşımız da var...

Ne büyüklükte bir bahçeniz var? Bahçenizde ekili dikili tek ve çok yıllık bitkiler neler? Hiç toprak tahlili yaptırdınız mı? Bahçenizdeki yenebilir ürünlerin yetiştirilmesinde genel bir strateji oluşturdunuz mu? Başka bir deyim ile, bahçenizde kimyasal gübrelerle mi bitkilere besin sağlamayı düşünüyorsunuz yoksa organik prensiplerle mi?

Bu soruların yanıtlarına göre yapılabilir şeyler berakklaşır.

Not: Tanımınıza göre (bitkilerde vegetatif gelişme normal, çiçek açma ve meyve bağlama problemsiz, su stresi yok, zararlı tahribatı yok, herhangi bir hastalık belirtisi yok, seyreltme problemi de yok, sadece meyveler yeterince büyümüyor) potasyum eksikliği muhtemel. Bir tahlilden sonra, benimsediğiniz stratejiye göre takviyesi gayet kolay.

Sn MeyveliTepe, iki dönüm büyüklükteki bahçemde 280 adet arbequina zeytin, ikişer üçer olmak üzere incir, şeftali, erik, portakal, üzüm, mandalina, avakado, badem, elma, armut fidanlarım ayrıca bahçemin köşesinde bir bostanım var. Orada da domates, biber, patlıcan, fasulye, bamya ve altın çileklerim ekili.
En büyük eksiğim toprak tahlili yaptırmadım. Şimdiye kadar yalnızca hayvan ve solucan gübresi kullandım.(Son olarak kimyasal gübreye başvurdum:18-18-18 kompoze gübre, onu da korkarak çok az verdim.)
İlaç olarak da acı biber ve arap sabunlu doğal ilaçlarla çözmeye çalıştım. Bordo bulamacı ve zeytin uç zararlısı için gülleci bulamacı ile delfin kullanıyorum. Zaten bahçem daha 1.5 yaşında.

Bu durumda öncelikle bir toprak tahlili yaptırmanız elzem. Mevsim itibarıyla sonbahardan itibaren uygulanacak tedbirler sebebiyle hemen yaptırmanızda yıl kaybetmemek için fayda var. Belki de toprağınızın hiç bir eksiği yok, sadece besinlerin alınamamasına yol açan PH sorunu var.

Mesajınızdan organik/doğal tarım yöntemleri mi, kimyasal girdiler mi konusunda net bir stratejinizin henüz olmadığını çıkarsıyorum. Hasbelkader organik yöntemleri benimseyecek olursanız kimyasal gübrelerin kaplamalarında bulunan muhtelif tuzların toprağınızı uzun süreli etkilememesi için şimdilik humus kaplı olan organomineral girdileri tercih etmek belki emniyetli olabilir.

Sanırım artık "suda eriyen, damla sulama gübrelerinde ya da sıvı gübrelerde" bu kaplama-dolgu sorunu ortadan kalktı yine bu tür gübrelerde benim bildiğim sodyum-klor gibi maddeler de kullanılmıyor...

Bu durumda bu tür kimyasal gübreleri de yine devre dışı bırakmak gerekir mi?

Sn MeyveliTepe, öncelikle önerileriniz için teşekkür ederim.
Biz bu bahçeyi oluştururken tamamiyle organik tarım yöntemleri kullanmak istedik. Eşim ve ben her ikimizde öğretmeniz. Evimizde bir saksı çiçek bile yetiştirmedik bir buçuk yıl öncesine kadar. Geçen bu süre içerisinde az çok birşeyler yapmaya çalıştık. Özellikle çok zararlı olduğuna inandığımız insektisitleri bahçemize girdirmedik. Şu anda bahçemizde bordo bulamacı ve birkaç fidanıma uyguladığım kompoze gübre dışında hiç bir kimyasal kullanmadık. Sabah akşam otları temizledik, "ot ilacı atın" gibi baskılara rağmen. Ayrıca geleneksel tohumların peşine düşüp bostanımızı onlardan oluşturduk. Bana göre organik bir bahçe olsun diye çok uğraştık hala da uğraşıyoruz. Bahçe sahibi ve ziraat mühendisi arkadaşlarımız,"bu böyle olmaz baş edemezsiniz" diyorlar. Bu siteyi takip etme nedenlerimden biri ise organik ürünler yetiştirmek için sizin gibi tecrübeli arkadaşlardan yardım almak. Önerdiğiniz organomineral gübreleri inceleyeceğim.
Tecrübeleriniz, önerileriniz bizim gibi yeni başlayanlar için çok önemli. Saygılarla.

Dolgu maddesi bulunmayan, suda eriyebilen gübreler eğer bitkiye _ toprağa_ organik madde sağlayan ''bitkisel organik maddeler'' veren sodyum dengesi sağlayan, köklendirmeye teşvik eden;

köklendirciler,
Amino asitler,
Hümik asit,
Deniz Yosunu,
Enzim,
Ema,
Solucan gübresi çayı (diğerleri),
Mikorizalar,
Ve mikrobiyal gübreler;

kullanıldığında...

hem yüksek verim elde edilecek hemde toprak kimyasallardan etkilenmeyecektir; diye düşünüyorum...

Burada en önemli sorun, toprağın organik yapısının en verimli toprak olan ve organik yapısı 5% lere aşan orman toprağının yapısına ulaşmaktır...


Bunu da yolu, ahır gübrelerin birinden kompostların _ gübrelerin_ leonarditin, klinoptololit in bolca kullanılmasıdır...

Yani kompost, lenardit, klino ve buna desteklenen 'bitkisel organik maddeler' bize en verimli toprağı _ orman toprağını_ yakalamamızı sağlar...

İşte o zaman dolgu maddesi kullanılmayan kimyasal gübreler çok daha az ihtiyacımız olur...

Bizim sorunumuz bir şekilde kaybedilmiş en verimli toprağı geri kazanmak...Bunu için komposta, toprak düzenleyiciler ve bitkisel organik maddeler ihtiyacımız var...

Bir not; bitki köklerine zarar veren nematot v.b kök zararlıları topraktaki organik madde fakirliğinden _ bulamadıklarından_ bitki kökleriyle beslenir. bitkiye zarar verir. Bu durum bu zararlıları tüketen ve yaşama olanağı sağlamayan yararlı nematotları v.b yararlı toprak altı organizmaların azlığından ya da hiç yokluğundandır..

Ama şu an _ gecici olarak, yukarıdaki nedenlerden dolayı_ dolgu maddesi kullamayan kimyasalları _ bu şekilde kullanmak zorunluluğu var, yoksa yüksek verim elde etmek çok zor...

( yazı bütünü: alıntılar anlam bütünlüğünü bozar ve farklı anlamlar ortaya çıkabilir)...:)

Gerekir ya da gerekmez diye bir şey söylenemez. Bu bir tercih meselesi. Dünya tarımının %90'dan fazlasının konvansiyonel yani sentetik girdiler kullanılarak yapıldığını düşünürsek kullanmamak genele göre marjinal oluyor. Ne ki, organik/doğal tarım yapmak gibi bir hedefi olanların konvansiyonel yöntemler uygulayanlara göre çok daha fazla ince eleyip sık dokuması gerekir, daha fazla öğrenmek, ısrarcı olmak, bakış açısını tamamen değiştirmek gibi gereksinimleri var. Kavramsal boyutta tamamen farklı şeyler bana göre.

Birde bahçenizin ve ürünlerinizin fotoğraflarını paylaşsa idiniz.
Ürünlerin yakın çekim ve normal çekim (1,5 metre geriden) fotoğrafları olsa üstadlarımız daha kolayca yanıt verebileceklerini dşünüyorum.

Bir Hikaye;

Gezenbilir forum sitemizde bir üyemiz aracında ki sorunu yazarak çözmeye çalışıyordu.
Aracı yağ kaçırıyormuş ama nereden kaçtığını bulamamışlar.
Foto yüklemesini rica ettik.
Üyemiz yükledi.

Başka bir üyemizden gelen yanıt kısaca;

" Şu spiralli metal borunun içinden plastik boru geçiyor. Metal borunun temas ettiği yer sebebi ile içinde ki boru-hortum erimiştir. Yağ kaçağı da oradadır."

Sorun 2 saat içinde çözülmüştü.
:D

Peki fotoğraflarını çekmeye çalışayım.

Sn. peyyide ,

iki dönüm araziye yanlış hesaplamadıysam 310 adet fidan çok değilmi?

Fazlası var eksiği yok:D
Sn Taşevlibahçe, zeytinler arbequina cinsi. Sık dikilebilen bodur İspanyol zeytini. Bize de çok sık geliyor... Ziraatçi arkadaşlar tarafından dikildi. İleride bir sorun çıkar mı bilemiyorum. Elmalar da bodur... Meyveler ise bahçenin kenarında ve aralıklı dikildi.
Zeytinler 300 adetti. Ne yazık ki 20 tanesi kurudu:(

Bahçenizdeki her şey bodur olunca meyvelerin büyümemesinde bir anormallik olmamalı :p :p

Hakikaten Halil Bey ve konuya diğer mesaj yazanlar ne kadar bilgililer.. Hayretler içinde okudum..
Sitedeki bu paylaşım ne güzel.. ;)

Umarım bir anormallik olmaz sevgili Selis.
Halil Bey ve diğer arkadaşlar hiçbir konuda yardımlarını esirgemiyorlar.
Bu site gerçek bir okul.
Her şeyi resimli sözlü anlatıyorlar. Ya düşünün; çiçekten nasıl tohum alacağımı, zeytinim de ki hastalığın ne olduğunu şıp diye açıklıyorlar. Hayranım buraya:)

merhaba benim sebzelerde de benzer sorun var ben saksıda yetiştiriyorum.domateslerim ayaş yer domatesi ama küçük küçükler vede bazı tomurcuklar hiç büyümeden kaldı.gübre şerbeti veriyorum sadece kimyasal kullanmak istemiyorm.iki dönümlük araziye göre basit kalıyor ama yardımcı olursanız sevinirim.