19-03-2008, 19:18 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Yoğurt Kapları Saksı Değildir :)
Değerli Arkadaşlar, Affınıza sığınarak yoğurt kaplarına dikilen bitkilerle ilgili bir kaç şey yazmak istiyorum. Umarım bana kızmazsınız. Lütfen, yoğurt kaplarına çiçek dikmeyelim. Diksek bile lütfen dışını bir şekilde kapatalım. O kadar emek veriyoruz, biktiler yetiştiriyoruz. Bu hem bize hem de bitkilere saygısızlık. Dünyanın en güzel bitkisini-çiçeğini de dikmiş olsak, yoğurt kabında çok kötü görünüyor. |
19-03-2008, 19:26 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili Zenfree; Düşüncene saygı duyuyorum öncelik ile bunu belirtmek istedim. Fakat bu benimde çok kullandığım bir yöntem. Bir sürü bitki ekiyoruz elimizde o an saksı olmayabiliyor. Kaldı ki bir öğrenci olarak o kadar bitkiye saksı yetiştirmek hem zaman olarak hem de maddi olarak insanı zorluyor. Yoğurt kabının görüntüsü size çirkin geliyor olabilir nitekim bunada saygı duyarım, ama yukarıda yazdığım sebeplerden ötürü kullanmak gerekiyor bazen. Umarım beni yalnış anlamazsınız. Eskiden büyüklerimiz de tenekelere, yoğurt kaplarına ve leğenlere çiçekler ekerlerdi. Sevgiler |
19-03-2008, 20:53 | #3 |
Ağaç Dostu
|
Yoğurt kabı yalnızca bir yoğurt kabı değildir:)
Sevgili Zenfree, Yoğurt kapları başkaları için işlevi bittikten sonra çöpe gidecek nesnelerdir belki ama bir Türk için asla değildir. Bir Türk için yoğurt kabı saksıdır, bayanlar için mandal kabıdır, ayrıca bulaşık teli, arap sabunu konur; giden yolcunun arkasından su serpmek için kullanılır, erkek öğrenciler için traş suyu kabıdır, damlayan kalorifer radyatörlerinin altına konulmak içindir, içinde kuru yemiş bile saklayanlar vardır, artan yemeklerin konduğu buzdolabı saklama kabı olarak da kullanılır, damardan müzik çalan gruplardaki telli saz çalanların içinde yoğurt kabını keserek pena bile yapanları vardır... Görüyorsunuz biz Türkler için yoğurt kabı yalnızca bir yoğurt kabından ibaret değildir. (Düşüncelerime delil olarak bknz. Arıza Mizah Dergisi 1.Sayı: Bir Türkü Nasıl Tanırsınız? * ....... * Gazete kağıdını en iyi şekilde kullanır.(Cam silme bezi, külah, mendil, sofra bezi) * Plastik yoğurt kabini saksı yapar. * Ancak bir Türk kadini, denize dikkat çekmemek için elbiseleriyle girip, bütün dikkatleri üzerine çekebilir. * ........ |
19-03-2008, 21:38 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba,selamlar saygılar.. Ben çok feci acmi bir çiçek yetiştiricisiyim ama kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Geçen bahar,çiçek böcek işleriyle uğraşmak için içimde deli bir heves hissettim,nihayet bir bahçeye kavuşmanın heyecanı ile... Ve bu heyecanla,annem,kayınvalidem,halam,teyzem vs. gibi tüm eş dost akrabanın bir takım çiçeklerine ve tohumlarına pervasızca ve de utanmadan el koymayı başardım ve hala da bu operasyonlarım devam ediyor.Yeşil yapraklı ve de çiçek açan ne kadar bitki varsa hepsine deli oluyor,utanmadan sıkılmadan gidiyor istiyor ve de elde etmek için türlü taklalar atıyorum ve hiç pişman değilim. Hatta bir keresinde yan komşum tatildeyken,bahçesini sulamamı istediğinde gidip bir kaç çiçeğinden fide yolmuştum Sonra vicdanım elvermedi,ona bunu söyledim."Oh iyi yapmışsın,ödeşmiş olduk,ben de senin bahçenden sardunya filizi çalmıştım" dedi... Babaanneme göre,sahibi görmeden çalınıp da dikilen çiçekler kesin tutarmış.. Tabi bu,gördüğün her çiçeği yolacaksın anlamına gelmiyor ama çiçek kardeşliğini devam ettirmek için,izin alamadığın durumlarda sığınılacak güzel bir bahane.. Çenem kopsun,ne anlatıcaktım ben? Evet,geçen bahar annemin Tekirdağ'daki evinin balkonunda ne kadar sardunya varsa hepsini toplayıp evime getirmekle işe başladım.Tüm sardunyalar yoğurt kaplarına dikiliydi...Balkonundaki tüm çiçekler de yoğurt kaplarındadır...Kaç kere değiştirmesini söylesem "Bana gençliğimi hatırlatıyor" der durur hep...Hani şu,mahalledeki tüm kadınların, ellerinde çekirdekler,örgüler,danteller,oturup da muhabbet ettiği kapı önleri vardır ya...balkon ve taşlıklar yoğurt kaplarına dikilmiş çiçeklerle doludur...O kaplar ev önlerinin değişmez aksesuarı gibidir sanki...İnsanların tutumluluğunu yansıtır...Değer verdiği çiçeklerini basit bir yoğurt kabına dikecek kadar samimi,o kaptan utanmayacak kadar da yüreklidir çünkü o kaba para vermiştir Şimdiki bayanların çoğunun,yoğurt kaplarına çiçek ekmesinin sebebi de alışkanlıktır,annesinin izinden gitmesindendir bence... Geçen yıl,annemden aldığım sardunyalardan ilk açan beyaz renkteydi.O kadar güzel açmıştı ki gidip gelip çiçeği seyrediyordum,sanki ben dikmişim de ben bakmışım gibi Ama sonuçta açan ilk çiçeğimdi ve 5 kg.lık yoğurt kabındaydı...Baktıkça çocukluğumdaki bahçeleri hatırlıyordum sanırım,çünkü ben bu yıl tüm yoğurt kaplarındaki sardunyalarımı saksılara ektim ve o his bende kayboldu...Ama herşeye rağmen yoğurt kaplarını atmadım,saksı değişimi zamanında işime yarayacaklardır çünkü. Bence yoğurt kaplarına ekili olmaları o kadar kötü değil,yoğurt markasının "Ekşioğlu" gibi bir ismi olmadıktan sonra... |
19-03-2008, 22:39 | #6 |
agaclar.net
|
Çağrışım yaptı Bir "Bardak" Ne İşe Yarar? Normal olarak çoğu kimse “birşey içmeye yarar” biçiminde cevap verir bu soruya. Bebeklik çağlarından itibaren kişilere, her şeyin neye yaradığı “öğretilir” ve o öğretilenin dışında bir yolla kullanmaya kalktığında garipsenir. Gerçekte ise “herşey bir çok şeye yarar!”. Örneğin bir “bardak”:
Bunlar bir bardağın ne işlere yarayabileceğinin ancak küçük bir bölümüdür. Çevresine, herşeyin nelere yarayabileceğini soran gözlerle bakmayı öğrenmiş bir çocuğun nasıl üretken birisi olacağı kolayca tahmin edilebilir. Çocuk ve gençlerimize, çevrelerine böyle bakmalarını öğretmenin maliyeti sıfırdır. Bunu akıl etmek yeterlidir. Çünkü tüm canlılar (yalnız insanlar değil) doğuştan yaratıcıdırlar. Peki şimdi bir soru: Bu yaratıcılık nasıl öldürülür ve bardağın, ancak tek işe yarayacağı nasıl öğretilebilir? Cevap: Bunu yapabilmek zordur. Çok para harcamak ve “ezber” denilen kuşkusuzluğu bir ulusal özellik haline getirmek gerekir. ****** bu da kolay değildir ve üniversite, politika, sanayi ve aydınların işbirliğini gerektirir. Tınaz Titiz www.tinaztitiz.com |
19-03-2008, 22:55 | #7 | |
Ağaç Dostu
|
Türkler ve yoğurt kapları
Alıntı:
Ne yapalım kullanıyoruz ister istemez, misal bir komşudan bir dalcık çiçek almışım, ölmeden ekmeliyim. Ne yapacağım muhteşem Türk zekamı kullanıp hemen yoğurt kabının altına bıçak ucuyla iki delik al sana saksı. Benim merkeze inip grosmarkete gidip saksı bulup eve dönmem bir saat zaten.Küçücük saksılar 2 ytl, orta boylar 7 ...gidiyor. Biz tatmin olmuyoruz ki evde iki saksı çiçekle, onda o var al bir çelik, şurdan bir tohum, o da çimlensin yazık, bütçe sarsılıyor haliyle. Vita tenekeleri öldü, yaşasın yoğurt kovaları Beni de rahatsız ediyor tabi canım çiçeğin altında kocaman sakıpağa, sütaş, danone yazısı.Zaman zaman kumaş, kırtasiye malzemesi, kaplıkla filan kapatmaya çalıştığım oluyor. Aslında bunu yeni konu yapabiliriz, hatta yarışma bile olur. "En güzel saksı süsleme yarışması" mesela, hadi hodri meydan, dökün hünerlerinizi, alternatifleri. Fikir güzel . Hoşçakalın, "AĞAÇLAR"la kalın..1 |
|
19-03-2008, 23:06 | #9 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-08-2006
Şehir: İzmir / Türkiye
Mesajlar: 23
|
İşin açıkcası memlekette herşey ateş pahası olunca Türk milleti ucuza kaçmanın birçok yöntemini bulmaktadır... Örneğin biz uzakdoğululardan asfaltın nasıl yapıldığını öğrenmişiz. Daha sonra onlara asfalta nasıl yama yapılır öğretmişiz... Bu durumda yoğurt kabının saksı olarak kullanılması gayet doğaldır.. Açıkcası bunu bende yaparım ve yapıyorum... Ancak yoğurt kaplarını boyuyorum oda ayrı bir konu... 2500 gr'lık küçük yoğurt kovası gayet güzel saksı oluyor... Boyandığı zamanda hiçde çirkin görünmüyor şahsen... |
19-03-2008, 23:16 | #11 |
Ağaç Dostu
|
|
19-03-2008, 23:17 | #13 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sinemacıların kötü filmleri savunurken devlet yardım etmiyor demesi gibi. Yani parayla alakası yok. |
|
19-03-2008, 23:27 | #15 |
Ağaç Dostu
|
Vita tenekesi artık antika sayılır. Çin'den gelen saksılara para vermemek konusunda ben de seninle aynı fikirdeyim. Zira orada insanlar -karın tokluğuna bile diyemiyorum- çok az paraya çalıştırılıyorlar. Çocuklar küçük yaşlarda fabriklarada ucuz mal üretmek için çalıştırılıyorlar. O ucuz malları almak bana insanlık ayıbı gibi geliyor. Yani biz müslümanların değimiyle " kul hakkı" geçiyor. |
19-03-2008, 23:45 | #16 |
Ağaç Dostu
|
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp...n+saksi+yapmak http://www.uludagsozluk.com/k/yogurt-kabi-biriktirmek/ |
20-03-2008, 03:39 | #18 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-11-2006
Şehir: Nazilli
Mesajlar: 592
|
Eskiden teneke bira kutularını konserve açacağı ile açıp içine kaktüs ekerdim. Gelen giden arkadaşlar birer birer araklardı. Bir eşya en sonuna kadar kullanılmalı. Çocukluğumda ninemin toprak testisinin delikleri yumurta akı ve kül karışımı ile bir çok yerinden yamanmış, en sonunda kırılınca tavuklara su yalağı olmuştu. |
20-03-2008, 03:44 | #19 |
Ağaç Dostu
|
Ben de iki yıldır sebzelerimi ekerken kesemi ve çevreyi düşündüğüm için 5-8 kg lık yoğurt kaplarını saksı olarak kullanıyorum. Bu arada Zenfree'nin görüntüsünü güzelleştirmek gerektiği görüşüne katıldığım için de kar ettiğim birkaç kuruşu bu işe harcıyorum. Orada-burada gördüğüm çiçek desenli kumaşları alıp yukarıda ki topikte tarif edildiği gibi nişasta kullanarak çevresini kaplıyorum, inanın çok şirin oluyor. |
20-03-2008, 08:01 | #20 |
Ağaç Dostu
|
Annem de eskiden (hatta köydeki bahçede hala ) tenekelere çiçek ekerdi. ncak bu tenekeler daha sonra kireçle boyanırdı. Hepsi bembeyaz olurdu. |
20-03-2008, 08:14 | #21 |
Ağaç Dostu
|
köy aklıma geldi orda yogurt kapları saksı oalrka kullanılaz çok daha degerlidir baklagilleri saklanır içlerinde hava almadıgındna gayette güzel saklanır bazen tarlaya sefer tası tası olur bazen hoşaf tası köyde çiçekler eski araba lastiklerinin içine bitmiş yag tenekelerine peynir kaplarına dikilir delinmiş eski kazanlar varillere bidonlara dikilir özellikle agaç fideleri bidonlara dililir sosnradan bidonu kesip atıp kalıcı yere dikmesi çok kolay olur üstelik plastik yani saksılar dünya için büyük bir sorun teşkile tmektedir geri dönüşüm alanalrı çok sınırlı oldugundna ve dogada binlerce yıl bozulmadan kaldıgındna dünyayı kirleten çok büyük bir etkendir ve kullanımı azaltılmaya çalışılmaktır Bu açıdan düşündügümüzde yogurt kaplarının saksı olması güzel bir durumdur yogurt kaplarını saksı yapalım ve dünyayı kirlenmekten koruyalım Dogayı seven bizlerin bu konuda duyarlı olacagına eminim |
20-03-2008, 08:39 | #22 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Tabi bu hiç yoğurt kabı kullanmadığım anlamına gelmezçimlendirme için kullanıyorum sadece..ya da çok büyük olanları pek çok arkadaşımızın yaptığı gibi kaplayarak ya da boyayarak. Fazla kullanmıyorum yine de. Tenekeleri tercih ederim. Boyaması,kaplaması daha kolay hem. |
|
20-03-2008, 11:19 | #23 |
Ağaç Dostu
|
Yoğurt kaplarını saksı olarak kullandım,kullanıyorumda,kullanacağımda. Burdaki yerli yoğurt firmaları kutuyu iyade edince parasını yeni aldığınız yoğurttan düşüyor.Ama ****** ne kadar hijyenik olabilir düşünmek bile istemiyorumBende onları boyuyor süslüyor saksı yapıyorum.****** konserve kutularınıda.Kurdela çalışması yapıp en kısa zamanda fotoğraflarını ekliyeceğim |
20-03-2008, 11:44 | #24 |
Kaybettik...
|
Bir insanı değerlendiriken hocanın da dediği gibi ye kürküm ye misali kabına mı bakarsınız. Asıl önemli olan kabı değil içsel güzelliktir. Söz konusu bitki ve çevre koruma için ise önemli olan burda içine ektiğimiz bitkinin sağlıklı ve nitelikli yetişiyor olmasıdır. Bazen güzel görünsün diye ne yanlış saksılara dikiliyor. saksı güzel ancak bitki içinde can çekişiyor. Salonun baş köşesine koymam da fide yetiştirmesinde mydonoz dereotu v.s. gibi otları yetiştirmemden bitkilerin çok da rahatsız olduklarını sanmıyordum. Eh ne yani çiçeği yoğurt kabına dikince haysiyeti mi bozuluyor kendini rencide edilmiş mi hissediyor Yazacak akıl yoracak başka konu mu kalmadı? Anlamadım ki? |
20-03-2008, 13:08 | #25 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Böylece plastik sarfiyatı da olmazdı. Hijyen miydi? Bence plastikten daha zararsızdı.... Keşke kalsalardı.... Yoğurt kabına gelince, ben de sevmiyorum eciş bücüş şeylere dikili çiçekleri. Fide oluşturma aşamasında geçici olarak kullanılabilirler ama şahane bir çiçeğin, üzerinde yazılar olan bir yoğurt kovasında olmamasını tercih ederim. En kolay süsleme yolu ise evdeki kumaşlarla, nişastalı karışımla kovayı kaplamak. Bence... |
|
20-03-2008, 14:11 | #26 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Zenfree görmesin! Bu sadece geçici bir durum, yeni saksı bulunca transfer olacaklar, yarattığım görüntü kirliliği için şimdiden özür dilerim.Biliyorum hiç estetik değil, ama geçici bir durum |
|
20-03-2008, 15:57 | #28 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-01-2008
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 267
|
Yoğurt kaplarını köylü pazarına götürün, (bizim burada köylü pazarı deniliyor) oradaki satıcıları verin, o kadar memnun oluyorlarki. |
20-03-2008, 17:03 | #29 | |
Ağaç Dostu
|
Yoğurt kabı
Alıntı:
Saygılar. |
|
20-03-2008, 21:23 | #30 | |||||||
Ağaç Dostu
|
Arkadaşlar yorumlarınız için teşekkür ederim. Kaçırdığım bir çok noktayı görmüş oldum.) Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Sevgili Malina, rating konusunda sıkıntıya düşersen ara lütfen. 24 saatte 29 mesaj 314 görüntülenme. Fena rating değil.) |
|||||||
|
|