agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni542Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 24-06-2010, 15:14   #31
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Bu kadar afet'e göre kaolin kili doğa ile mücadelesini sürdürmüş

Name:  Resim 032.jpg
Views: 4807
Size:  70.9 KB

Name:  Resim 033.jpg
Views: 4652
Size:  71.0 KB

Name:  Resim 045.jpg
Views: 4498
Size:  72.0 KB

Name:  Resim 049.jpg
Views: 4474
Size:  71.2 KB

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2010, 16:43   #32
Ağaç Dostu
 
idris şenol's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi süreyya Mesajı Göster
Kaolin kili uygulayan arkadaşlar; Amerikan Tarımsal Araştırma Merkezinin konuyla ilgili bir yazısıyla başka bir konuya bakarken karşılaştım. Linkini veriyorum.

http://www.ars.usda.gov/is/pr/2000/001101.htm
Çeviri sonucu:

--------------------------------------------------------------------------------

1 Kasım - Yarının bahçeleri üzüm bağları ve Mineral Kaplama Could Cut Kimyasal Kullanım Tarım By Judy McBride 1 Kasım 2000 KEARNEYSVILLE, W.Va. - hatta sıra bitkileri - görünüm hayalet olabilir var bir, Tarımsal tarafından temelli önderliğinde çalışmalar Araştırma Servisi bilim adamları. Araştırmacılar İstasyonu ARS's Appalachian Meyve Araştırma. içinde Kearneysville, W. Va ve ortak bir kaplama vardır kontrollü böcekler ve yansıtıcı bir beyaz örtü ile hastalık ve engel güneş yanığı ve ısı stresi bitkileri ağaçları, üzüm ve sebze meyve özel işlenmiş kaolin - kil türü. "Kooperatif araştırma ve Iselin gelişimi arasında ARS ve Kurumlar Engelhard, NJ, market ürünleri hiç doğru isabet tarım çok yönlü en arasında üretim kaolin tabanlı ürünler verebilir olmak çevirmek dışarı," dedi ARS yönetici Floyd P. Horn. Ajans koludur ABD araştırma Bölümü Tarım baş. Ve burada kaolin kullanımlar için bitmeyen filmler, ARS göre toprak bilimci Michael Glenn uygulamaları tarımsal olmuşlardı tasavvur çok ve Engelhard işbirliği ile başlattı.Ve kaolin filmleri için kullandığı burada, ARS göre bitmeyen toprak bilimci Michael Glenn onların tarım uygulamalarının birçoğunun tasavvur ve Engelhard ile işbirliği başlattı. O ve coinventor Gary Puterka için bir taşıyıcı görmek kaolin potansiyel sadece feromon hakkında herhangi bir kimyasal kullanılan çiftlik - pestisit, herbisit ya. "It" gibi olabilir görev dağılımı daha olsun bir matris için beklemeye kimyasal veya bitkisel toprak ve dedi Puterka bir böcekbilimci. "Daha da yüzde 50 ile aktif madde azaltabilir olmak muktedir." Son patent başvurusu ortaklaşa ARS tarafından yayımlandı ve Engelhard kaolin kullanımının bu kapsamaktadır. Ilk ticari ürün - Surround Crop Koruyucu - 1999 gittiğini piyasa armut yetiştiricileri sonra o armut psylla, dayanıklı pestisit giderek yıkıcı bir böcek kontrol öğrendim. Bu yıl, Engelhard WP Surround olarak adlandırılan yükseltilmiş buna bir formülasyon wetable toz. Beri kaolin bariyer bir fiziksel, bu bölgelerde yağışlı bir fizibilite onun olmalı yeniden uygulanır sınırları şiddetli yağmur, bir veya daha sonra büyüme kapak yeni.bariyer yana fiziksel kaolin bir, bu bölgelerde yağışlı bir fizibilite onun olmalı yeniden uygulanır sınırları şiddetli yağmur, bir veya daha sonra büyüme kapak yeni. Bununla birlikte, orta Atlantik kuraklığın 1999 şiddetli bahçelerinde film kaolin avantaj başka kanıtladı. Tedavi Empire ağaçları, elma yüzde 17 meyve dışında tedavi edilmezse ağaçtan daha büyük - hatta sulu edildi ağaçları ortalama üretilen dedi Glenn. Ve meyve sayısında hiçbir kaybı oldu. Sekel armut farklı tepki biraz: Film kaplı ağaçlar boy meyve zararı ile meyve sayısı ikiye katlandı. Glenn ışınları açıkladı ki özel işlenmiş kaolin ultraviyole sıra yanan ceket yansıtan ısıtma kızılötesi dalga boylarında gibi. Bu yetenek bir yakıcı güneşin altında ağaç serin tutmak için that's artar verim.

idris şenol Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2010, 20:30   #33
Ağaç Dostu
 
yasarugur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-10-2007
Şehir: Aydın
Mesajlar: 264
Galeri: 7
Geçmiş olsun sn Lilium, kendi ağacım gibi imrenerek baktığım ve her gelen arkadaşıma bakın ceviz fidanı böyle olmalı,şekil budaması ,verim budaması nasıl olmalı öğrenmemiz gerekir ,diye örnek gösterdiğim bahçeyi ve ağaçları dolu ne hale getirmiş.Üzüntünüzü paylaşıyorum.

yasarugur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-06-2010, 22:01   #34
aer
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 07-02-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 342
Sayın Lilium, geçmiş olsun.

aer Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-06-2010, 01:41   #35
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Teşekkür ederim arkadaşlar, doğa olayı elden bir şey gelmez.

Bilemiyorum batıl inançmıdır ama ben neyi çok seversem neyin üzerine çok düşersem mutlaka başına bir iş gelir, çok sevmemek mi gerekiyor diye düşünüyorum.

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-06-2010, 00:33   #36
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-06-2010
Şehir: izmir/menemen/haykıran köyü
Mesajlar: 5
Menemen ovasına yağan yağmur ve dolu da çiftçiyi büyük zarara uğrattı. Domatesin ilk dikildiği haftalarda yağan dolu ve yağmur çifçinin canını fena yaktı. sadece domateste deil çeşitli meyve ve sebzelerde bu görüldü ve hiç kimse bi önlem alamadı bunun bi daha tekrarlanmaması çiftçilerin en büyük temennisi yoksa çiftçiler bi darbede üzümden alabilir.

süleyman girgin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-07-2010, 23:06   #37
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu Mesajı Göster
Sn.Ensar
Kükürt olarak hangi ürünü-markayı kullandınız?
Sn Denizakvaryumu,

Biraz geç oldu ama sorunuz gözümden kaçmış,

syngenta nın thioviti mevcut idi onu kullanmıştım. Kaolini 5 mikron altında tane büyüklüğünde olanlarından edinebildim.

Yarın hava durumuna göre farklı kükürtler ve yapıştırıcılarla deneyeceğim.

Sevgiyle kalın

ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2010, 22:56   #38
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
UBYİ kaolin

Bu yazıyı Ensar Bey' in sayfasında yazmalıydım _belki yine yazarım_, ancak Sn. Ensar Bey' in kendi ürettiği ve 3 de 1 ucuza gelen kaolini üretmesi ve bana gödermesi dolayısı ile buraya yazıyorum. Ensar bey bunu hak ediyor.

UBYİ bahçeleri olarak kaolilnimizi bulmuş oluyoruz. Teşekkürler Ensar bey.

Name:  IMAG0002 [640x480] - Kopya.JPG
Views: 4950
Size:  56.4 KB

Bu bana Ensar beyin kendi imal ettiği 2 ile 5 mikron arası ilcelttiği odukca ucuz kaolin kili.

Name:  IMAG0004 [640x480] (2).JPG
Views: 4626
Size:  49.6 KB

Su ile karıştırdım. Dibte bir az tortu kaldı. Tekrar su ilave ettim, hepsi eridi.

Name:  IMAG0005 [640x480] - Kopya.jpg
Views: 4472
Size:  49.6 KB

16 litereli sırt tulumbasına koydum. Tekrar karıştırdım. Bir saat kadar beklettim. Hani dibe çöker mi ve tulumbayı tıkar mı ya da atması zor olur mu diye.?

Olmadı. Gerçeğinden farksızdı. Rengi bir az sarıydı. Kürkürt karıştırmıştı Ensar Bey ondan mıdır diye sordum değilmiş. Ama ağaçlara attığımda bembeyazdı.

Ha unutmadan yapıştırıcı olarak sadece 15 adet kaesme şeker kullandım. Kesme şeker , toz şekere göre daha iyi yapıştırcı bunu öğrendim.

Name:  IMAG0009 [640x480].jpg
Views: 4281
Size:  71.9 KB

Armutta kullandım...

Name:  kaolin (14) [640x480].jpg
Views: 4409
Size:  71.2 KB

Bir daha armutta kullandım.

devam...

ilahi morluk ve Ezgi beğendi.

Düzenleyen Halil Önen : 30-07-2010 saat 23:37
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2010, 23:29   #39
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Tek bir ağacım vardı. Kardenize inat zar zor yetiştirmiştim.
Findukta denedim.

Name:  kaolin (7) [640x480].jpg
Views: 4380
Size:  67.9 KB

Tabii zettinlere atmazsam olmazdı. Kaolin onlarda Ege sıcağında güneşten koruyor ve özellikle Gemlikte ince kabuk yapıyordu. Hemde Zeytin sineğine etkiliydi.
Name:  ubyi kao_lin (3).jpg
Views: 4514
Size:  67.3 KB

İşyerini girişnde bir tane garip gülüm vardı, hadi oanda kullanayım dedim.
Name:  IMAG0018 [640x480].jpg
Views: 4210
Size:  63.3 KB


Üzümde kullanamamak olmazdı. Üzüm bahçelerinde büyüdüm.Onun herşeyini severim.!
Name:  kaolin (4) [640x480].jpg
Views: 4527
Size:  66.6 KB

Ve domatesye denedik. İki sırasıda. Hal ci bu beyazlık ne böle desede ve Semt pazarına gelen, beyazlığı görünce yan çizen tüketiciye inat _ ki bu konuda mutlaka bilgilendirilmeli_ kullandık.

Evet toprağı bizden giden taaa ABD de işlenerek gelen,10 kg. 44 tl. ye mal olan bu ürünü 3 de bir fiatına kullanmak oldukca keyifliydi.

Özellikle üzümde ve domateste çok sık rastlanan ve korunması zor olan güneş yanıklığı için çiftcimiz bu ürünle tanışır.

Birde şu Dünya' nın en kaliteli ve pahalı doğal ürünü olan Solucan gübresini ucuza getirirsek bu UBYİ' nin ikinci başarısı olacaktır.

Buradan sevgili iş adamı _aslında yaşam adamı_Ensar Bey' göz kırpıyorum.(Daha tanışmamız olsamda)

Saygılar.

Eklenen Resimler
 
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2010, 23:47   #40
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Ensar bey yazmışmıydı görmedim. Kaolini bu incelikte öğütmeyi nasıl başarmış? Okuduğum makalelerden birinde kaolinin 1930'lu yıllarda 60-70 mikronla (yanlış hatırlamıyorsam) denendiği ve tanecik büyüklüğünden dolayı başarılı olmadığı yazılı idi. 2002 yılında başka bir teknik ile 2 mikron'a inince (herhalde 5 mikron da iş görür diye düşünüyorum) tekrar denenmiş ve başarılı olduğu görülmüş.

Bu arada mikronize klinoptilolit denemesini durdurdum. Tanecik boyutları standart değil. Tortu bırakıyor ve kaoline göre özgül ağırlığı çok yüksek. Kaolinin etki mekanizmasında özgül ağırlığınn düşüklüğü ve tanecik boyutu birlikte en önemli rolü oynuyor.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-07-2010, 23:58   #41
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Ensar bey yazmışmıydı görmedim. Kaolini bu incelikte öğütmeyi nasıl başarmış? Okuduğum makalelerden birinde kaolinin 1930'lu yıllarda 60-70 mikronla (yanlış hatırlamıyorsam) denendiği ve tanecik büyüklüğünden dolayı başarılı olmadığı yazılı idi. 2002 yılında başka bir teknik ile 2 mikron'a inince (herhalde 5 mikron da iş görür diye düşünüyorum) tekrar denenmiş ve başarılı olduğu görülmüş.

Bu arada mikronize klinoptilolit denemesini durdurdum. Tanecik boyutları standart değil. Tortu bırakıyor ve kaoline göre özgül ağırlığı çok yüksek. Kaolinin etki mekanizmasında özgül ağırlığınn düşüklüğü ve tanecik boyutu birlikte en önemli rolü oynuyor.
En son bana bir değirmenci! buldum 5 mikronun altında ilçeltmeyi başardık demişti, göndermeden önce...

Klinoptilolit tozunu bizede denedik. Tarala koyduk. Traktörle atmak için. Çöktü kaldı. Pompa çalışmadı. Hepsini dökmek zorunda kaldık.

Dediğiniz doğru. Müdür Bey ve Selma ile denemiştik.

Ancak bu ürnünde çok iyi. Keşke onuda pompalarla atılacak duruma getirseler.

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-08-2010, 12:42   #42
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
[QUOTE=MeyveliTepe;678299]Ensar bey yazmışmıydı görmedim. Kaolini bu incelikte öğütmeyi nasıl başarmış?

Sevgili Meyvelitepe,

Benim yaptığım iş seperasyon, öğütme ortamından küçük partiküllerin alınmasını sağlamaktı. Sanırım başarılıda olundu. Arzu ederseniz sizede denemeniz için gönderebilirim.

Sevgili Halil,

Şu taşınma işim bitsin tanışmayı gerçekleştireceğiz. Eğer büyük bir aksilik te olmazsa kışa girerken ciddi, miktarda solcanla solcan gübresi üretiminide başlatacağız. Şimdilik muhtemel fiyatının mevcut piyasada satılanların çok altında olacağını düşünüyorum.

Sevgiyle kalın

ensar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-08-2010, 17:11   #43
Ağaç Dostu
 
ahmet salih's Avatar
 
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 252
SN;Halil önen kolay gelsin kaolin işinede el atmışsınız. kaolini hep denemek istedim bir türlü fırsat olmadı.Kesme şekerle yapıştırma yeterli oluyor mu?, yoksa her yağmurdan sonra tekrar uygulama mı yapıyorsunuz. Sn meyvelitepe'nin uygulamaları başarılı sonuçlar vermişti . Sizin yerli kaolin de sonuçlar nasıl?..Zeytin fidanlarımı unutmadım bir ara uğrayacağım. Bu arada Sn ensar arkadaşımızı da tebrik ederim.

ahmet salih Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-08-2010, 02:40   #44
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ahmet salih Mesajı Göster
SN;Halil önen kolay gelsin kaolin işinede el atmışsınız. kaolini hep denemek istedim bir türlü fırsat olmadı.Kesme şekerle yapıştırma yeterli oluyor mu?, yoksa her yağmurdan sonra tekrar uygulama mı yapıyorsunuz. Sn meyvelitepe'nin uygulamaları başarılı sonuçlar vermişti . Sizin yerli kaolin de sonuçlar nasıl?..Zeytin fidanlarımı unutmadım bir ara uğrayacağım. Bu arada Sn ensar arkadaşımızı da tebrik ederim.
Ahmet Bey, yerli ve ucuz kaolin işini ve hatta ucuz solucan gübresi işini, Ağaçlar.net UBYİ bahceleri adına Sn. Ensar Bey' in üzerine yıktık. O bu konululada deneyimli ve iyi biliyor.

Kesme Şeker toz şekere göre daha iyi yapıştırıcı. Ben özellikle şeker harici yapıştıcı kullanmadım. Yaprakta ve meyvede tutunmasını denemek için.

Resimlerde de görüldüğü gibi ithal kaolinden farkı yoktu. Yarattığı beyazlık ile de farksızdı.

Bence sadece üretcinin kaoline alışması kalıyor.

Ayhan Bey ile ithal kaolini uyguladığımızda yapıştırıcı+toz şeker de kullanmıştık. Ancak sert yağmurlar etkiledi ve tekrar kullandık. Normal yağmurlarda yapıştıcını etkisi güçlü. İkinci uygulama gerekmiyor.

Benim denemenden sonra yağmur yağmadı.

İthalin kaolinin pahalı olması elbette _yağmurdan dolayı_ üreticiyi olumsuz etkiler.

Ancak yerlisinin 3 de 1 ucuz olmasıda tekarlama pek etkilemez.

En azından ağacın gövdesini _budama sonrası sorundur _ ve meyvesini güneşten koruyor, özellikle Ege sıcaklarında Gemlik çeşidinin kalın kabuk geliştirmesine engel oluyor.

Gemliği kalın kabuğunda dolayı_Gemlik yöresine göre_ daha çok tuz kullanıyorsun. Bu da hem tuzluluğu arttırıyor hem de tanenin suyun aşırı kaybına yol açıyor.

Dediğim gibi Gemlik (Trilya) o yörenin zeytiniydi. İklimi Ege sıcağına göre farklıydı. Orada kalmalıydı. Tüm bunlar hesaplanamdan teşvikler verildi ve buralarda yaygınlaştı.

Her yıl yerim vermesi üretici tarafından tercih edildi. Hala bu hatalı durum sürüyor.

İkinci büyük hata ise Gemlik zeytin çeşidi sofralıktır. Buralarda yağlık olarak _bol üründen dolayı_ değerlendirilmeye çalışılıyor.

Çok kolay Gemlik ve ayvalığın ya da memeli çeşidini yağını ayrı ayrı çıkarın bir şişeye koyun renginden bile yağ kalite farkını görürsünüz.

Ya da ikisinden ayrı ayrı yumurta pişirin ve yiyin.

Olmadı tavaya koyun ayrı ayrı birer parça biftek pişirin. Daha pişerken farkı görürüsnüz.

Ayrıca birin raf ömrü 4 aydır diğerinin 2 yıldır. İkisini paçal yaparak _köylülerin buluşu_ raf ömrünü bir yıla çıkarırsınız.

Bunları dillendirdiğimizde yerli/çeşit korumacılık damarımız nüksediyor. Adı üstüne sofralık... Ve harika bir sofralık...

İşte bu nedenlerden dolayı kaolin kullanma zorunluluğu doğuyor.

Bunun yanında kaolin zeytin sineğine de etkili.

Ancak kaolini kullanma zamaını da önemli diye düşünüyorum. Bilirsiniz Ege de bazen yaz dönemi 3 ay yağmur yağmaz. Yağsa da etkili değil.

Aslında kaolin tam taneye su yürüdüğünde yani tane yumşadığında atılmalı. Zira zeytin sineği o zaman v şeklinde taneyi çiziyor ve yumurta bırakıyor. Bu delta tuzaklarla tespit edilebilir.

İşte bu da hesaplanırsa kaolin kullanımı kısabir süreyi kapsar. Bazen yağan sert yağmurlar tesadüf etmez. İkinci, üçüncü kullanıma gerek kalmaz.

Muğla'dan Muttalip bey (mtlp; sitemiz üyesi) ile bugün görüştük. O yörede çiçek zamanı sıcak çarpmasından zeytin veriminin çok düşük olduğunu ve üreticinin zorda kaldığını söyledi.

Çiçek zamanı kaolin uygulaması belki hemen çiçek öncesi uygulama yapılabilir mi bu nasıl etkiler üzerinde düşünülmesi gerekir.


Düzenleyen Halil Önen : 14-08-2010 saat 22:20 Neden: harf
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-08-2010, 09:01   #45
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Halil Bey'in domateste denemesi gibi bizde bu yıl zeytinle beraber antepfıstğında denedik. Yararını bizzat gözlerimle gördüm. Ağaçlar kaolin sonrasında yaz ortasında filiz vermeye devam ettiler ki fıstıkta böyle bir durum zordur. Haziran 15 veya en geç Temmuz ayı başından itibaren gelişimini durdurur.

Ancak Halil Bey'in domatesleri gibi bizde fıstıklarda pazarlama sorunu ile karı karşıyayız. İlaçlı diye kimse almaya yanaşmıyor. Bizde çözüm için fıstıkların dış kabuğunun ayrılması işlemini yapacağız. Ekonomik olarak üründe bir kayıp olmuyor. Hatta kabuğu çıkarılmış fıstık daha değerli. Sadece ek işçilik maliyeti gerektiriyor ki büyük bahçesi olanlar için ciddi bir kalem. Domateste böyle bir olanakta yok.

Bu durumu nasıl çözeriz? Bu konuda arkadaşlar düşüncelerini belirtirse sevinirim.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-08-2010, 10:21   #46
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Acemi usta selamlar

Kaolini doğal yetiştiricilikte olmassa olmaz diye düşünüyorum, öncelikle ürünü sağlıklı,kurtsuz, böceksiz yetiştirmek lazım, demekki sonrasına bakacagız.

Zeytinde böyle bir sorun yok salamura,sele veya yağ çıkarmadan önce yıkandığı için çok kolay bir şekilde çıkıyor.

Domateste belki hafif ıslak bir bezle silinebilir, aslında sorun tüketicinin kaolini tanımamasından kaynaklanıyor, bence ürünün doğal yetiştirildiğine dair bir kanıt.

Yakın gelecekte inanıyorum ki tanındıkça üzerindeki beyazlık istenen, talep edilen bir özellik olacak bu durumdada zehir kullanan üretici son anda üzerine doğal yetiştirdim diye kaolin atacak, biraz zamana ihtiyacımız var.

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-08-2010, 10:26   #47
Ağaç Dostu
 
Adalet Yağcı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-06-2008
Şehir: MERSİN
Mesajlar: 11,099
Galeri: 260
Çok faydalı bu başlık gözümden kaçmış, emeği geçenlere teşekkür ederim.
Keşke ilk açıldığında görseydim, yıllardır domates, hıyar, kabak bitkilerim Temmuz ayının ortalarından itibaren yanıyor, yapraklar kuru gazel oluyor.

Çok araştırıp sormama rağmen tedavisini bulamamıştım, güneşten kaynaklandığını biliyordum ama nasıl önüne geçilir bir fikrim yoktu.

Bu sene yine aynı sorunları yaşadım, seneye mutlaka Kaolin kilini deneyeceğim, benim için tek dezavantajı, bahçemin yeşil görüntüsünü kaybetmek, ama öyle ve ya böyle zaten kayboluyor.

Adalet Yağcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 02:47   #48
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 17-08-2010
Şehir: Antep
Mesajlar: 37
Eger Kil in adi icin kaolin ifadesini kullanirsaniz ki, yanlistir, beyaz renkteki porzelen, pudra hammaddesini kastedersiniz.

Her türlü kalk iceren madde, haliyle peztizittir.

Ama kil yukardaki madde degildir.

Tas, Camur veya Toz halinde tabiatta bulunur Kil. Güney-Dogu Anadolu Bölgesinde cok rastlanir. Rengi kirmizimsi koyu kahverengidir. Suyla karistirildiginda, asiri homojenlike, yapiskan, tereyagi kadar ince bir macun halini alir.

En direncli Bakterilere bile karsi koyabilen tabiattaki tek maddedir.(Bilimsel kanitlidir. Konuyu bu bilgilerle dagitmak istemiyorum.)

Bilgi alma, bilgiyi isleme ve istenileni verebilme kaabiliyeti olduguda kanitlanmistir.
Ör: Eger bir meyve, mücadelede zayif kalmissa bir bakeriye karsi, eger kil cözügüyle iribati varsa, ihtiyaci olan antibakteri, kil tarafindan üretilir, elmaya verilir. Bu antibakteri ile elmayi yoketmeye meyleden bakteriler öldürülürler.

Kili insanimiz Anadoluda ne icin kullaniyor ?

Tibbin caresiz kaldigi alanlarda kil ek caredir.
ör: Eger ter bezlerinin fonksiyonlarini ömür boyu normal yapmalari iseniyorsa, o bölgeye kil sürülür 3 defa, her defasindada kuruyana kadar o bölge üzerinde birakilir.

ör: Eger derinin, alt derinin disardan gelen bakerilere karsi, ömürlük olarak kaorunmak iseniliyorsa, yukardaki tedavi yöntemi kullanilir.

Yukardaki tedavi yöntemleri bitkiler ve hayvanlar icinde gecerlidir.

Kil, felhen denilen kirmizimsi koyu kahverengi topragin daha incesidir.

Türk Hamamlarinda olmazsa olmazlardandi.

Avrupada KIl yaygin bir sekilde cesitli isimler altinda kllanilmaktadir.

Dikkat: Porselen ham maddesi kaolin, kesinlikle kil degildir.

Piyasada mevcut olup yukarda peyaz renkte olarak zikredilen porselen hammeddesidir. Bunun yerine söndürülmüs kirec cözügünü cok ince bir sekilde kullanmis olursaniz, daha iyi neticeyi daha ucuza alirsiniz.

ican23 beğendi.
Ahmet MiM Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 06:47   #49
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ahmet MiM Mesajı Göster
Kil, felhen denilen kirmizimsi koyu kahverengi topragin daha incesidir.

Türk Hamamlarinda olmazsa olmazlardandi.
Felhen dediğiniz toprak benim bildiğim humuslu bir toprak türüdür ve küçük taneler halindedir. Hamamlarda kullanılan kil ise çocukluğumdan bildiğim kadarıyla büyük parçalar halinde satılır ve kullanmadan önce ezilirdi. Ayrıca felhen dediğimiz toprak ile kilin rengi çok farklıdır. Biri kahverengi kırmızımsı diğeri petrol yeşiline yakın gri ve yeşil arası bir renktedir. Bu durumda ikisininde aynı madde olma olasılığı azalıyor.


Düzenleyen acemi_caylak : 20-08-2010 saat 08:53
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 08:48   #50
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ahmet MiM Mesajı Göster
Eger Kil in adi icin kaolin ifadesini kullanirsaniz ki, yanlistir, beyaz renkteki porzelen, pudra hammaddesini kastedersiniz.

...

Dikkat: Porselen ham maddesi kaolin, kesinlikle kil degildir.

Piyasada mevcut olup yukarda peyaz renkte olarak zikredilen porselen hammeddesidir. Bunun yerine söndürülmüs kirec cözügünü cok ince bir sekilde kullanmis olursaniz, daha iyi neticeyi daha ucuza alirsiniz.
Kaolin kili ile kastedilen literatüre "Kaolin Clay" olarak girmiş olan, porselen hammaddesi olarak kullanıldığından "China Clay" (Çin kili) de denilen, kimyasal açınımı aliminyum silikat olan malzemedir.

Kirecin (CaO) ve kireçli karışımların aynı işi yapabileceği doğru değildir ve kesinlikle kaolin kilinin tarımdaki kullanımının yerine geçmez, aksine pek çok zararı olabilir. Hatta, değil kireç, >%95 saflıkta olmayan kaolin'den dahi kaçınılmalıdır.

Ezgi beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 08:58   #51
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Peki ağaçlarda her sene tekrarlanan aliminyum silikat uygulaması bakır birikmesi gibi toprakta bir metal kirliliğine yol açmaz mı?

CornusMas beğendi.
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 09:04   #52
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Nötr bir malzeme, suda çözünmüyor, ağaçta veya toprakta kimyasal reaksiyona girmiyor, bir metal değil. Toprağa karışırsa (ki birikim yapması mevcut uygulama oranlarıyla çok zor), klinoptilolit gibi toprağın yapısına ve su tutuculuğuna katkısı olur diye düşünüyorum. Bu konuda ayrıca bir araştırma var mı bakılabilir.

CornusMas beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 09:06   #53
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Tekrarı olacak ama, kimse linklere fazla bakmadığı için daha önce Zeytin hastalık ve zararlıları ile doğal mücadele başlığında yazdığım kaolinin kimyasal formülüne dair yazıyı tekrar buraya alıyorum.

Kaolin ise bildiğimiz kilin çok özel bir halidir. Kili meydana getiren maddeler, sulu aliminyum silikatlerdir.

m Al2O3 n SiO2 p H2O

genel kimyasal bileşim formülü ile ifade edilen kil, çok saf olduğu zaman Hidrate Alümin Silikat (kaolinit) adını alır. Kaolinit’ in kimyasal formülü:

Al2O3 SiO2 2H2O dur.

Yani bütün özelliği içeriğindeki H2O (su) miktarı ile alakalı. Ağaçlara uygulanabilmesi için Meyvelitepe' nin dediği gibi mikron seviyelerinde öğütülmesi gerekiyor.

Ayrıca alternatif olarak düşünülen, klinoptilolitin içeriği ise, akali ve toprak alkali metallerin, kristal yapıya sahip, sulu alümina silikatlari olup, iskelet yapılarındaki Si/Al oranları ve içerdikleri katyon cinsi ve miktarlarındaki bazı farklılıklara rağmen;

(M+, M+2)O Al2O3 9SiO2 nH2O

genel formülü ile ifade edilebilirler. Burada M, alkali ve toprak alkali metalleri simgeler. M+ bir alkali katyon olup genellikle Na+ (sodyum) veya K+ (potasyum), nadiren de Li+ (lityum) olur. M+2 ise bir toprak alkali katyondur ve genellikle Mg+2 (magnezyum), Ca+2 (kalsiyum), Fe+2 (demir) nadiren de Ba+2 (baryum) ve Sr+2 (stronsiyum) olur. n burada da birim moleküldeki su molekülü miktarıdır.

ican23 beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 09:26   #54
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Bu arada, Ensar beyin ürettirdiği kaolin kili numunesi geldi. İlk etapta üzümlerde denedim. İntibalarım şöyle;

Malzemenin parçacık büyüklüğünü ithal malzeme ile karşılaştırdığımda gözle, elle ve uygulama ile bir fark ayırd edemedim.

Malzemenin nem oranı biraz daha fazla, fakat bu lojistik konular dışında herhangi bir mahzur teşkil etmiyor.

Uygulama sırasında dipte çok az miktarda tortu tesbit ettim. Bunları elimle ufaladığımda dağıldığını gördüm. Bu da bu tortuların büyük parçacık değil, biribirine yapışmış parçacıklar olduğunu gösteriyor. Malzemenin daha nemli olmasının bir sonucu olabilir. Bu yüzden uygulama sırasında karıştırma işleminin daha iyi yapılması daha iyi netice verir.

Renk açısından ithal olan ile bir fark görmedim. Malzemenin çıktığı ocağın saflık bakımından bir analizi de varsa tarımda rahatlıkla kullanılabilir.

Ensar beyi tebrik ediyorum. Sanıyorum böylelikle önemli bir adım atılmış olunuyor.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 10:03   #55
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
http://www.food-info.net/tr/e/e559.htm

Namı diğer E559.

Gıdalarda da kullanılıyormuş.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 10:16   #56
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Benim bildiğim talcid vb. gibi asit giderici mide ilaçlarında da dolgu maddesi ve sair sebeplerle kullanılıyor. Yenebilir bir malzeme yani

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 10:20   #57
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Sanırım tüm sofra tuzlarına da topaklanmayı önlemek için katılıyor gerçi bu nedenle alzaymır yani bunama sebeplerinden biri olduğu iddia ediliyor.?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 10:36   #58
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
Tuza koyduklarını bilmiyordum, paketlerde yazyor mu? Gereksiz bir şey bence.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 10:55   #59
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Tüm rafine tuzlarda var.Paketlerde yazıyor.

Doğal tuzlarda yani himalaya tuzu gibi tuzlarda yok...

---------------------

Sodyum aluminyum silikat

Tabaka önleyici.

Tuz, kurutulmuş süt ürünleri ve unlarda kullanılır; alüminyumun hamilelikte plasenta problemlerine neden olduğu bilinir ve Alzheimer hastalığı ile ilgili görülür.

http://www.gidaraporu.com/incelticiler_p.htm

Sodyum alüminyum silikat(E173):

Renklendirici ve nem tutucu olarak kullanılan katkıdır.Zehirlidir ve katkı maddeleri dahil her türlü maddeye karşı aşırı duyarlılığa neden olabilir.

Dünyanın çoğu ülkesinde yasaklanmıştır.

Alimünyum bazlı nem tutucuların beyin dokularına yerleşerek öğrenme bozukluğu,zeka geriliği ve felçlere sebep olduğu tespit edilmiştir.

http://lokmanhekimm.wordpress.com/20...zun-zararlari/

pria ve ican23 beğendi.
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-08-2010, 11:35   #60
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
Linkler için teşekkürler, oldukça faydalı

Tuz paketine bakıyorum, ilave olarak potasyum iyodat yazıyor, sanırım hepsinde yok veya eser miktarda olduğundan belirtilmemiş, kendi tuzumuzuda artık kendimiz yapacağız

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 22:17.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024