agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni9Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 21-06-2009, 00:19   #811
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
KÖK KANSERİNE ETKİSİNİ GÖSTEREN YAYINLAR


Title: Novel approach for screening different antagonists against Agrobacterium tumefaciens causing crown gall in stone fruits.
Personal Authors: Gupta, A. K., Brijesh Kamal, Sandeep Kumar, Sharma, R. C.
Author Affiliation: Department of Mycology and Plant Pathology, Dr. Y.S. Parmar University of Horticulture and Forestry, Nauni, Solan - 173 230 (H.P.), India.
Editors: Sharma, R. C., Sharma, J. N.
Document Title: Integrated plant disease management. Challenging problems in horticultural and forest pathology, Solan, India, 14 to 15 November 2003

Abstract:
A laboratory experiment was conducted to screen different fungal and bacterial isolates, i.e. Trichoderma viride, Bacillus sp., Pseudomonas flourescens [Pseudomonas fluorescens] and a soil isolate of Agrobacterium tumefaciens by prick inoculation of the stem of 25-day-old tomato plants. Subsequently, the pathogenic A. tumefaciens isolate was applied on the same wounds at 24 h after inoculation of the different antagonists. No galls developed on the tomato stem. No development of galls or retarded growth of galls was considered as a positive sign towards the antagonistic activity of the tested microorganisms.

http://www.cababstractsplus.org/abst...No=20053203349

http://www.i-sis.org.uk/full/GMMINAFull.php

http://books.google.com.tr/books?id=...esult&resnum=6


Düzenleyen Oğuz Alper : 21-06-2009 saat 02:10 Neden: eksik
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 00:37   #812
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi oğuz alper Mesajı Göster
Feriha Hanım;

Kesinlikle mükemmel olur . Ne kadar çok savaşcı gönderebilirsek o kadar iyi tabii bunu yaparken de sizin de belirttiğiniz üzere kullanmadan önce çok iyi bir karışım yapmamız gerekiyor. İsterseniz (1 ay , 2 ay bile bu karışımı bekletebilirsiniz.)
Oğuz Bey,

diyelim ki 1000 lt lik plastik bir depomuz var.

200 lt suya 1 lt bionem formülü ile 1000 lt suya 5 lt bionem kullandık.

Ve bu karışımın yarısın kullandık.

Diğer yarıyı ise 1 hafta sonra kullanmak istedik.

Acaba;

I-1 hafta güneşin altında plastik depoda kalan bakteriler olumsuz etkilenir mi?

II-Bakterilerin çoğalması için depo kapağı açık mı olmalı?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 00:40   #813
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Deniz Akvaryumu ;

Hazırladığınız Karışımın kapağı açık veya kapalı olması farketmez. Tek dikkat edilmesi gereken husus direk güneş altında bırakılmamasıdır.Kullanmadan öncede karıştırılmasıdır.

Bionemin formülasyonu gereği Kapak Açık bile olduğu zaman dışarıdan zararlı mikroorganizma bulaşamaz.


Düzenleyen Oğuz Alper : 21-06-2009 saat 02:24 Neden: eksik
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 01:18   #814
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
ÜLKEMİZ ADINA SEVİNDİRİCİ HABERLER 1


Edirne Valiliği http://www.edirne.gov.tr/edirnevalil...tay.asp?id=442

» MERA ISLAH ÇALIŞMASINDA MİKROBİYAL GÜBRELEME YAPILDI
Musabeyli Köyü’nde, İl Tarım Müdürlüğü’nün gerçekleştirdiği ‘’mera ıslahı’’ projesi kapsamında mikrobiyal gübreleme ve kimyasal gübreleme uygulaması programına katılan Edirne Valisi Mustafa BÜYÜK, ''Edirne'deki meraların ıslahı ve iyileştirilmesi için çalışmalarımız sürüyor'' dedi. Musabeyli Köyü’nde düzenlenen mikrobiyal gübreleme programı öncesi yaptığı açıklamada, köyde yaşayanlar için mera alanlarının çok önemli olduğunu belirten Vali BÜYÜK, Edirne'de meralarda ıslah çalışmalarına büyük önem verdiklerini ifade ederek, ''Edirne'deki meraların ıslahı ve iyileştirilmesi için çalışmalarımız sürüyor. Tarımla uğraşan vatandaşlarımızı için mera alanları çok önemli yerler. Bugün belirlenen alanlara mikrobiyal gübreleme yapacağız. Önümüzdeki günlerde ilimizde yağış beklediğimiz için bugün gübre atmayı uygun gördük '' dedi. İl Tarım Müdürü Erdinç YAZICI ise, Edirne'de mera ıslah faaliyetlerinin son yıllarda hız kazandığını söyledi. Edirne'de 30 köyde toplam 92 bin 247 dönüm alanda mera ıslah ve amenajman (gençleştirme) faaliyetlerinin yürütüldüğünü anlatan Tarım Müdürü YAZICI, 2009 yılında ise 6 köydeki 14 bin 973 dönüm alanın mera ıslah projesi kapsamın alındığını belirtti. Musabeyli köyünde mera ıslah projesi kapsamında mikrobiyal gübre ve kimyasal gübre uygulaması yaptıklarını ifade eden YAZICI, ''Mikrobiyal gübre yüzde 100 doğal maddelerden yapıldığı için patojen ve toksit değildir. Genetik modifikasyonlu organizma içermez ve toprağa, çevreye ve herhangi bir canlıya zarar vermez. Temel hedefi atmosferik azotun biyolojik olarak toprağa bağlanmasıdır. Mikrobiyal gübre kullanılmasının amacı mera alanlarındaki kaybolan ekolojik dengenin tekrar kurulmasını sağlamaktır. Mikrobiyal gübrelemeyle meraların ıslahı ve ot verimi artacak, hayvancılığın ihtiyaç duyduğu kaba yemin büyük bir kısmı meradan karşılanacaktır. Ayrıca erozyon ve çevre kirliliğine karşı mera ıslahı mutlaka yapılmalıdır '' dedi. Daha sonra Vali BÜYÜK, gübre makinesisin takılı olduğu traktöre binerek meraya ilk mikrobiyal gübrelemeyi yaptı.

ÜLKEMİZ ADINA SEVİNDİRİCİ HABERLER 2

http://www.gulses.com/haber/mikrobiy...donemi-basladi

Tarım İl Müdürü Mücahit Yeşil, mikrobiyal gübrelerin "Bitki için gerekli olan bitki besin elementlerinin topraktan alınmasında rol oynayan canlı mikroorganizmaların tarımsal üretimde kullanılmak üzere hazırlanan ticari formülasyonlan" şeklinde tanımlandığını belirterek, mikrobiyal gübrelemeişleminin doğal olarak toprakta bulunan ancak insanoğlunun tarım yapmak için doğal dengeye yaptığı yanlış uygulamalar sonucu topraktaki populasyonu azalmış olan mikroorganizmaların toprağa geri verilmesi demek olduğunu söyledi.
Mikrobiyal gübrelemeyle toprağın, bitki ve toprak canlıları arasında olması gereken dengesinin yeniden kurulduğunu ifade eden Yeşil, "Böylelikle bitkisel üretim doğal yollarla yürütülür ve üretilen ürünler de "organik" olur. Çünkü gerek hastalık ve zararlılar için kullanılan "tarım ilaçlan", gerek toprak verimliliğini artırmak için kullanılan "kimyasal gübreler" ve gerekse büyümeyi teşvik edici "hormonlar" a duyulan ihtiyaçlar, mikrobiyal gübreler sayesinde ortadan kalkar. Mikrobiyal gübrelerin faydaları arasmda en başta sayılacak konu şüphesiz toprak atmosferindeki serbest azotun bağlanmasıdır" şeklinde konuştu.

Bunun hem bitkiler için azot sağlayıp hem de kimyasal azot verilmediği için toprak ve salarda nitrat kirliliği ortadan kalktığını aktaran Yeşil, toprakta daha önceden verilen kimyasal gübrelerin çeşitli sebeplerden dolayı toprakta inaktif olarak bağlanmış olan diğer bitki besin elementleri de bitkilere yararlı hale getirildiğini söyledi. Toprakta organik madde birikmesinden dolayı agregalaşma olduğuna değinen Yeşil bu yolla toprağın erozyona direncinin artacağını belirtti. Mikrobiyal aktivite sonucu toprak havalanıp kabardığı için geçirgenliğinin artacağını ve bunun da yağışların toprakta birikimini artıracağını ifade eden Yeşil, organik madde birikiminin su tutma kapasitesini artırdığı gibi kanon değiştirme kapasitesini yani toprak verimliliğini de artıracağını vurguladı.

Haber 3 Van Tarım İl Müdürlüğü

http://www.vantarim.gov.tr/haber.php?id=349


Düzenleyen Oğuz Alper : 21-06-2009 saat 02:07 Neden: eksik
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 01:53   #815
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
HASTALIK ETMENLERİ BULAŞIK TOPRAKLARDA TOHUMLARA BİONEM UYGULAMASININ ETKİSİ

Soldaki Kontrol grubu - Sağdaki Tohumlara dikilmeden önce Bionem uygulanmış olan

(HER İKİ SAKSIDAKİ TOPRAKLARA HASTALIK BULAŞTIRILMIŞTIR)

Eklenen Resimler
 
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 02:30   #816
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
GÜZEL BİR ÇALIŞMA DAHA !!!

3. Proje No : TA/04/02–02/005 DOKTORA

Proje Adı: Fluoresan Pseudomonas’ların Pamukta Verticillium Solgunluğu (Verticillium dahliae Kleb.)’na ve Bitki Gelişimine Etkileri

Lider : Dr. Oktay ERDOGAN (Nazilli PAE)

Alınan Kararlar: 1. Proje lideri tarafından gruba bilgi verilmiştir. Yürürlük Durumu: Sonuçlandırılmıştır.

Yayın Durumu: Yayınlanabilir. Bitki Koruma Bülteninde yayınlanması önerilmektedir. Bilime ve Uygulamaya Verilen

Sonuçlar: Ülkemizde V. dahliae’nın neden olduğu solgunluk hastalığına karşı Fluoresan Pseudomonas bakterilerinin biyolojik mücadelede kullanımı ve pamukta bitki gelişimine etkilerineyönelik olan 2 yıllık tarla denemeleri ile desteklenen bu çalışma ile hastalığın kontrolü ve bitki gelişimi konularında ümitvar sonuçlar elde edilmiştir.

Tarla denemelerinde, tohuma bakteri uygulamalarının hiç bir ilaçlı mücadelesi olmayan Verticillium solgunluk hastalığını %33,8–45,1 oranında baskı altına alındığını ve paralel olarak%12-17 arasında değişen oranda bir verim artışı sağlandığını göstermiştir. Etkin bir mücadele yöntemi bulunmayan bu hastalığa karşı entegre mücadele yöntemi üzerinde önemle durulmaktadır.

Özellikle çalışmamız dayanıklı çeşit ve biyopreparat uygulamasının daha etkili sonuçlarverebileceğini göstermiştir. Basit laboratuvar olanakları ile yürüttüğümüz tohum bakterizasyon çalışmaları ticari olarak çok daha etkili ve kolaylıkla uygulanabilen bir yöntemdir. Bu açıdan da çalışmanın pratiğe verilmesi daha kolay olabilecektir. Çalışmamızda FP’ların etki mekanizmalarına değinilmemiştir. Ancak farklı bitkilerden çok farklı ve değişik etki mekanizmalarına sahip bakteriyel izolatlar elde edilerek uygulamayaverilebilir.

Örneğin çalışmamızda en etkili olarak bulunan FP23 nolu Fluoresan Pseudomonas izolatı semiz otundan, FP22 nolu izolat ise domuz pıtrağı rizosferinden elde edilmiştir. Etkili bulunan bu bakterilerin biyokontrol etki mekanizmaları ve bitki gelişimini teşvik edici etkilerine yönelik mekanizmalar için daha ayrıntılı çalışmaların yapılması gerekir. Pamukta %5-10 ve 50-60 koza açımında yapılan hastalık sayımlarında en yüksek etki FP23 ve FP22 iolatlarından elde edilmiştir.

Çalışmalarımızdaki hastalık sayımlarına göre FP izolatlarıtolerant Acala Maxa çeşidinde Vd’ye karşı daha başarılı bulunmuştur. Bu amaçla solgunlukhastalığı ile mücadelede dayanıklı çeşit antagonist kombinasyonu biyolojik mücadelenin entegre mücadelede en iyi alternatiflerden biri olabileceği sonucuna götürmüştür.

Çalışmalarımızda Verticillium solgunluk hastalığı ile pamuk gelişiminde bazı fenolojik kriterler (NAWF değeri), verim ve 100 tohum ağırlığı, kütlü pamuk verimi, lif mukavemeti ve iplikolma indeksi arasında negatif yönde önemli bir korelasyon saptanmıştır. Bilinen bu korelasyonların solgunluk hastalığına karşı dayanıklılık ıslahı çalışmalarında seleksiyon kriterleri olarak da alınmasının uygun olacağı kanaatine varılmıştır.

Bu çalışma ülkemizde tohuma antagonistik bakteri uygulaması yapılarak tarla koşullarında rizobakterilerin Verticillium solgunluğuna ve bitki gelişimine olan etkilerinin araştırıldığı ilkaraştırmadır. Bu nedenle çalışmalarımızdan elde edilen sonuçlar bundan sonra yapılacak olanbiyolojik mücadele çalışmalarına da ışık tutacaktır.

Verticillum solgunluğu ile gübre dozu, gübre sınıfı, sulama yöntemleri, sulama sayısı ve bitki sıklığı gibi kültürel uygulamalar arasında doğrudan bir ilişki söz konusudur. Entegre mücadele kavramı içerisinde çalışmamız sonucunda ümitvar bulduğumuz rizobakterilerin yukarıda bahsedilen konular ile kombine edilerek ayrıntılı bir çalışmanın da yapılması gerekmektedir.

Günümüzde V. dahliae etmeni çok sayıda konukçusu olması nedeni ile pek çok kültür bitkisinde özellikle ülkemizde zeytinde tahripkar boyutlara ulaşabilen bir yaygınlık göstermektedir. Bu açıdan da mücadelesi zor olan bu hastalığa karşı biyopreparatlardan tarla denemeleri ile ümitvar sonuçların alınması ilerde pratikte entegre mücadele kavramı çerçevesinde uygulandığında hastalıkla ile mücadele ve verim kayıpları açısından ülke ekonomisine ve üreticilerimize önemli katkılar sağlayabilecektir.

Henüz pamukta solgunluk hastalığına karşı etkin ve ekonomik bir kimyasal mücadele olanağı yoktur.
Bu sebeple çalışmada başarılı bulunan FP bakterilerinin ileriki dönemde hastalıkla entegre mücadelede kullanılmasına katkıda bulunacaktır.


Düzenleyen Oğuz Alper : 21-06-2009 saat 02:44 Neden: eksik
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 03:46   #817
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Faydalanacağınızı düşündüğüm Pseudomonas fluorescens ve diğer bakteriler hakkında çok önemli yayınlardan örnekler;

Rodriguez and Fraga (1999), Pseudomonas putida ve Pseudomonas fluorescens bakteri ırklarının marul ve domateste kök ve sürgün gelişimini; marul, turp, fasulye de ise ürün veriminde kontrole göre istatistiki anlamda önemli artışlar sağladığını belirlemişlerdir.

Azospirillum ve Rhizobium gibi PGPR’ler bitki büyümesini doğrudan teşvik eden
metabolitler üretebilmekte ve bitki fizyolojisinde değişiklerler meydana getirmektedir. Bu grup içinde Pseudomonas büyük dikkat toplamıştır. Pseudomonas’ın pek çok ırkı tohum ve köklerin büyüme ve gelişmesine yardımcı olduğu, hızlı büyümeyi teşvik etme, kök salgılarında kemotoksis ve farklı besin kaynaklarını katabolize etme gibi özelliklere sahip olduğu belirtilmiştir (De Salamone et al. 2006).

Tarımda biyogübre veya kontrol ajanı olarak bakterilerin kullanılması 1990’lı yıllardansonra yaygınlaşmıştır. Son yıllarda biyolojik gübrelemenin kapsamı genişlemiş serbest yaşayan, bitkisel gelişimi teşvik eden, biyolojik savaş ajanı veya biyogübre olarak kullanılan bitki büyümesini teşvik eden rizobakteriler (PGPR) kullanılmaya başlanmıştır.

Söz konusu bakteriler Serratia, Pseudomonas, Burkholderia,Agrobacterium, Erwinia, Xanthomonas, Azospirillum, Bacillus, Enterobacter,Rhizobium, Alcanigenes, Arthrobacter, Acetobacter, Acinetobacter, Achromobacter,Aerobacter, Artrobacter, Azotobacter, Clostridium, Klebsiellla, Micrococcus,Rhodobacter, Rhodospirrilum ve Flavobacterium cinslerindeki ırkları içermektedir. Son yıllarda Aspergillus ve Penicillium funguslarının biyiolojik gübre olarak kullanıldığı araştırmalar yapılmaktadır (Rodriguez and Fraga 1999; Sturz and Nowag 2000;

Son yıllarda yapılan araştırmalar Agrobactrerium, Bacillus, Streptomyces,
Pseudomonas ve Alcaligenes bakteri cinslerindeki türlerin odun çeliklerinde köklenmeyi teşvik edebildiğini göstermiştir. Bu bakterilerin IAA ürettiği ve yapılan çalışmalarda dışardan IBA uygulanmasıyla köklenmenin arttığı belirtilmiştir (Eşitken et al. 2003b).

Antibiyotik ve antifungal metabolit üretimiyle hastalıkları kontrol eden biyopestisit özelliğindeki bazı PGPR’ler mantar, bakteri ve virüsleri içeren geniş spektruma sahip fitopatojenik organizmalara karşı koruma sağlayarak bitkilerde sistemik dayanım oluştururlar. PGPR’ler, kullanımları bazen düzenlenip bazen yasaklanan kimyasal gübre ve pestisitlere çevresel olarak iyi bir alternatif olduğu için biyoinokulantların pazarlanması yaygınlaşmaktadır. Pseudomonas, Bacillus, Streptomyces ve Agrobacterium ırklarının bulunduğu yaklaşık 20 bakteriyel biyokontrol ürünü pazarlanmaktadır (Bloenberg and Luktenberg 2001).

Pseudomonas ve Bacillus türleri patojen mikroorganizmaları baskılamada önemli role sahiptirler. Bu bakteriyel antagonistler düşük konsantrasyonlarda engelleyici olan hücreler arası metabolit salgılarıyla bitki patojenlerini baskılarlar (Fernando et al. 2006).

Shaharoona et al. (2006), Pakistan’da yaptıkları çalışmada azotça iyileştirilmiş toprakta yetiştirilen mısırın verim ve gelişimini arttırmak için ACC-deaminaz üreten PGPR’lerin performansını değerlendirmek için çalışma yürütmüşlerdir. Araştırıcılar ACC-deaminaz üreten birkaç rizobakteri ırkının mısır köklerinde büyüme ve gelişme aktivitesini arttırdığını belirlemişlerdir. Azot ile iyileştirilmiş toprakta, altı bakteri ırkı ile aşılananmısırda bitki boyu, kök ağırlığı ve toplam ağırlığın önemli oranda arttığı saptanmıştır.Çalışmada Pseudomonas fluorescens G biyotipinin azot gübrelemesinin yapılmadığı ve yapıldığı durumlarda en etkili bakteri ırkı olduğu belirlenmiştir. Çalışmanın sonucunda
optimum seviyede azotlu gübreleme ve ACC-deaminaz üreten PGPR ırklarıyla yapılan aşılamanın bitkilerde büyüme ve verimde önemli artışlar sağlayacağı ifade edilmiştir.

De Silva et al. (2000), Yaban mersini üzerinde bitki büyümesini teşvik eden
Pseudomonas fluorescens (Pf5, PRA25, 105, 101), Bacillus pumilus (T4), Pseudomonascorrugata (114) ve fungal izolatlar olan Gliocladium virens (G1-21) ve Trichoderma harzianum (T22) gibi bakteriyel ve fungal inokulantların bitki büyümesi üzerindeki etkilerini araştırmışlarıdır. Çalışmada P. fluorescens Pf5 ile yapılan uygulamanın yaprak alanı ve gövde çapını arttırdığı belirlenmiştir. Pastörize edilmiş toprağa G. virens ilave edilmesi 4 aylık bir periyot içinde yaprak sayısı ve alanında ve sürgünlerdeki P, Zn ve Cu oranında artış sağlamıştır. Pastörize edilmeyen toprakta G. Virens ile muamelenin
daha büyük yaprak alanı, gövde çapı, sürgün ve kök kuru ağırlığı ve bitki başına daha fazla yaprak oluşumuna neden olduğu ifade edilmiştir.

FINDIK KURDU LARVALARINA ETKİSİ
Benzer bir çalısma da dünyada fındık meyvelerine en fazla zarar veren fındık kurdu
Balaninus nucum L. (Coleoptera: Curcuilonidae)’un biyolojik mücadelesinde
yapılmıstır. Bu zararlı Türkiye’de fındık ürünlerinde yaklasık olarak %30-40 ekonomik
zarara sebep olmaktadır. Trabzon ilinde 1995-1997 yılları boyunca yapılan sürveylerde
fındık agaçlarındaki bakterilerin morfolojik, fizyolojik, biyokimyasal ve moleküler
özellikleri incelenerek su türler tespit edilmistir: B. thuringiensis, Pseudomonas
fluorescens
, Micrococcus luteus, Serratia marcescens ve Escherichia coli. Bu bakteriler
ile hazırlanan solüsyonlar fındık kurdunun üçüncü dönem larvaları üzerinde denenerek
%100’e varan basarılar
elde edilmistir (Sezen ve Demirbag 1999).


Düzenleyen Oğuz Alper : 22-06-2009 saat 18:00 Neden: düzeltme
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 04:08   #818
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Dünyada ki Bilim Adamlarının bu konudaki çalışmalarını sizlere sunmamda ki sebeblerden en önemlisi Avrupa nın Biyolojik Mücadeleye bizlerden ne kadar önce başladığını göstermesi ve ne yazık ki ülkemizde kullanılan zehirlerin bir çoğu kendi ülkelerin de kullanılmadığı ; tüm bunların sonucunda da İlaç Kalıntı sebebi ile Ülkemizi İhracaat yapamaz konuma getirdiklerinin delilidir. ( İnsan sağlığı konusuna hiç girmiyorum !!! )

Zıraat Mühendislerimizin, Danışmanlık yapan Mühendislerimizin de artık Avrupa nın oyununa alet olmaması ve danışmanlık yaptığı üreticilerini 500 çeşit zehir yerine tüm Biyolojik Preparatları ( İçeriğini ispat etmiş ) kullanımında destek vermesi gerektiğinin umarım farkındadırlar. ( Arılarımız yok olduğunda farkına varacaklarsa vay halimize )

Forumun diğer başlıkları altında kullanıma sunulan zehirlerin yerine neden Biyolojik Preparatları sunmaya özen göstermiyorlar. İnanın bunu da anlayabilmiş değilim . ( tüm biyolojik preparatları önersinler.Zehirler yerine !!! )

Tüm üreticilerimizin Biyolojik Mücadele ajanlarını kullanarak yetiştiricilik yapması öncelik durumuna gelmiştir.

Sevgiler


Düzenleyen Oğuz Alper : 27-06-2009 saat 22:41 Neden: düzeltme
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 12:00   #819
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Mikroorganizmalar Aracılığı ile Mayın Arama ve Parçalama Yöntemleri

Bakterilerin Kullanılması
Savannah River Tecnology Center (SRTC) mikrobiyal mayın arama sistemini gelistirmistir (15). Kara mayınlarının aranmasında mikroorganizmalar biyosensör olarak kullanılmıstır. SRTC arastırmalarında kullandığı bakterilerin patlayıcı maddelerde doğal olarak bulunan azot, trinitrotoluen, dinitrotoluen, nitrat, nitrit, nitröz oksit gibi maddelerle uyarıldıklarını gösterilmistir [16]. SRTC ‘nin kültür koleksiyonunda 10 bine yakın orijinal bakteri bulunmaktadır.

Bu bakteriler büyüme ya da metabolik aktivite sırasında kara 8 mayınlarının aranmasını sağlayan farklı özelliklere sahiptir. Bu bakterilerden bazılarının,kara mayınlarının bulunduğu bölgelerde, patlayıcıların buharlarına maruz kaldığında biyoluminesens olusturarak, mayınların varlığını gösterdiği saptanmıstır (17). MMDS (Microbial mine detection system) uygulama kosullarının sürekliliği, ucuz olması ve tanıma teknolojisinin yüksek olması nedeniyle uygun bir yöntemdir.

İlk kez 30 Ekim 1996 da genetik olarak değistirilmis bakteriler tehlikeli savas kalıntılarının aranmasında kullanılmıstır. Teenessee Üniversitesi ve Oak Ridge National Laboratory’nın bilim adamları naftalini kullanan ve kullanırken de ısık olusturan bir mikroorganizma üretmek için 3 mikroorganizmanın genetik özelliklerini Pseudomonas fluorescence HK44 bakterisinde birlestirmislerdir. Bu bakteri naftalinin olduğu bölgeye aktarıldıktan 5 hafta sonra bile canlı kalabilmis ve naftalini parçalayabilmistir. Genetik olarak değistirilmis bakterilerinden farklı olarak bazı bakteriler özel olup, saklı bomba ya da patlayıcıları ararken ısık olusturarak patlayıcıların varlığını gösterirler. Bu sistem içeriklerini buhar olarak sızdıran bomba ya da patlayıcıların aranmasında kullanılmaktadır. Aramada kullanılan Pseudomonas putida TNT yiyen bir bakteri olup, kirli olan her yerde üreyebilmektedir (1,15).

Deneme için Kuzey Carolina’da yapay bir mayın alanı olusturulmus. Bu alanın üzeri mikroorganizmalarla kaplanmıs, sonuç olarak bakteri yoğunluğu ile mayınların bulunduğu bölgeler arasında pozitif bir korelasyon olduğu görülmüstür. Cekil 12. Genetik yapı değisimi süreci Sıcaklığa duyarlı olan bakteriler neme ihtiyaç duyarlar.

Eğer bu bakteriler sıcak yerlerde büyürse her kosulda büyüyebilirler. TNT’yi doğal olarak parçalayan bakteriler olduğu gibi parçalayamayan bakteriler de vardır. Bu bakterilere TNT’yi parçalama özelliğinin kazandırılması için genetik modifikasyon yapılması gerekmektedir. Genetik modifikasyon prosesi su sekildedir:
önce uygun bir bakteri straini seçilir [Burlage et al, 2002] (Cekil 12). Bu bakterinin kimyasalla etkilesime girdiğinde indüklenen geni belirlenir, daha sonra ilgili gene bioraportör bağlanarak gen modifiye edilir. Böylece bakteri hedef kimyasalla karsılastığında gen indüklenir ve sinyal olusturulur.Böylece genetik olarak değistirilmis bakteriler mayınların bulunabileceği alanlar üzerine zirai dağıtıcılarla püskürtülür.

Püskürtmeden sonra ortam UV ile aydınlatılır, eğer ortamda patlayıcı varsa ilgili gen bölgesi indüklenecek ve TNT’nin parçalanmasıyla ilgili genlerin proteinleri sentezlenecek ve bu gen bölgesine bioraportör olan GFP de bağlı olduğu için bu da indüklenerek bakteriler mavi renkte fluoresens verecektir .
http://www.mikrobiyoloji.org/pdfler/702080301.pdf


Düzenleyen Oğuz Alper : 21-06-2009 saat 16:51
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 12:53   #820
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
ARMUTLARDA ATEŞ YANIKLIĞI HASTALIĞINA ETKİLİ ANTAGONİSTİK BAKTERİLERİN KİTLE ÜRETİMİ VEBİYOPREPARATLARININ MEYVE BAHÇELERİNDE KULLANILMASI ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR

Proje Yürütücüsü: Prof.Dr. Hatice ÖZAKTAN - Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü

Proje Özeti:Ateş Yanıklığı hastalığı (Erwinia amylovora) armut ağaçlarının bilinen en yıkıcı hastalığıdır. Çiçekler üzerinde gelişen epifitik E.amylovorapopulasyonu hastalığın birincil bulaşma kaynağını oluşturduğu için, Ateş Yanıklığının savaşımında izlenen strateji çiçek infeksiyonlarını önlemeye yönelik olmaktadır.

Armut ağaçlarının çiçeklenme döneminde uygulanan bakırlı preparatların çiçek ve meyvelere fitotoksik etkisinin yanı sıra, dayanıklılık sorununun da gündeme gelmesi bunların kullanımını olanaksız hale getirmektedir. Son yıllarda, hastalığın önlenmesinde yararlı, epifitik bakterilerin kullanıldığı biyolojik savaş çalışmalarına daha büyük önem verilmektedir.

Ateş Yanıklığının biyolojik savaşımı konusunda 1993 yılından bu yana gerçekleştirilen bir dizi araştırmanın (TOAG-1077, TOGTAG-1587) son basamağı olan bu projede,en etkili antagonistlerden, Pantoea agglomerans (Erwinia herbicola) ve Pseudomonas fluorescens biyoformulasyonlarının kolay bulunabilir, ucuz substratlar kullanılarak geniş ölçekte kitle üretimlerinin gerçekleştirilmesi ve bunların armut bahçelerinde E.amylovora'ya karşı etkililiğinin saptanması amaçlanmıştır.

Süt tozu + melas karışımının antagonistik bakterilerin kitle üretimlerinde başarıyla kullanılabileceği ve birim maliyetinin de sentetik besiyerinin 1/20'si oranında olduğu saptanmıştır. P.agglomerans ve P.fluorescens'in talk katkılı WP biyoformulasyonları teksel ve karışım halinde Dikili ve Burdur'da E.amylovora ile doğal bulaşık armut bahçelerinde, üretici koşullarında ve iki yıl üst üste, ağaçların %30 ve tam çiçeklenme dönemlerinde uygulanmıştır.

Eh -24 izolatından elde edilen talk katkılı WP biyoformulasyon, E.amylovora'nın çiçek infeksiyonlarını 1999 ve 2000 yılında %63.16 - %76.25 oranında engelleyerek referans kimyasal preparattan daha başarılı bulunmuştur.

Ayrıca, P.agglomerans'ın armut çiçeklerinde kolonizasyonunu ve populasyon değişimini izlemek amacıyla, streptomisine dayanıklı kılınarak etiketlenen Eh-24 str R izolatı % 30 ve tam çiçeklenme dönemlerinde armut ağaçlarına uygulanmıştır. Eh-24 str R izolatının 18 gün içinde armut çiçeklerindeki populasyonu 2x104 CFU/çiçekten 1.3x106 CFU/çiçek düzeyine yükselmiştir. Eh-24 izolatının talk katkılı WP formulasyonu ile 1999 ve 2000 yıllarında gerçekleştirilen meyve bahçesi uygulamalarının sonuçlarının oldukça başarılı ve yıllar ve bölgeler içerisinde tutarlı olmasının yanı sıra, bu bakterinin armut çiçeklerinde yeterince kolonize olduğunun saptanması projenin hedefine ulaştığını göstermektedir.


Düzenleyen Oğuz Alper : 22-06-2009 saat 08:22 Neden: eksik
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2009, 14:04   #821
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093

Forumda Bionem mikrobiyal gübre konu başlığı dışındaki diğer konularda kullanıcıların Bionem ilgili yorumları:

SN.LERDEMİR :Geçmiş olsun Sn.omar,
Bunlar olağan şeyler; her yıl karşılaşıyoruz bu gibi zararlılarla. Ben daha önce koşnil ile karşılaşmadım; hep kırmızı örümcek ile yaprak biti gördüm ben.
Fakat ilk kez bu yıl baharın başlangıcı ile birlikte bu forumdaki arkadaşlardan birinden Bionem edindim. Kıştan çıktığımızdan bu yana gardenyamda ve diğer bitkilerimde hiç zararlı ile kaşılaşmadım. (Bir tek, bir arkadaşımın bana toprağı ile verdiği biber fidelerinde bir hafta içinde yeşil yaprak biti oluştu; o da sanırım zaten yetiştirilme ortamından gelmişti)

SN.KOYU YEŞİL : Benimki de bionem sayesinde küllemeden kurtuluyor sanırım. Yukardaki mesajdan buyana geçen 5 günde gelişme iyiye gidiyor. Yeni yapraklar oldukça sağlıklı gelmeye başladı. Yalnız suyunu fazla mı kaçırdım ne, yapraklar açık yeşiller. Biraz suyunu azaltmalıyım galiba.

SN.NEVSUNE :Evet koyu yeşil, biraz toparlansın diye bekledim. Yarından sonra şeker gübresi vermeyi düşünüyordum. Önerinizle demir takviyesi de yapayım biraz. İkisinin birarada olması bir sakınca yaratmaz umarım.
Bionem gerçekten çok etkili oldu küllemenin geçmesinde.

SN.Ayine – i Esma :Sn.kgursan fideleri ekeli 2 gün oldu. İnşaallah çok iyiler şimdilik. Ektikten sonra bionemle suladım ve sabahda üstlerine bolca bionem sıktım. Keyifleri yerine gelmiş şükür. Herşey için teşekkürler.

SN.Feriha : Sn. Oğuz bey, terasta sizin katkınız büyük.. Bionem uygulamarını çok önemsiyorum. Çünkü geçen yıl bir hastalık geldi ve terasın yarısında ancak durdurabildim. Çok teşekkür ederim. Heyecanla Roa yı bekliyoruz..

Forumda Bionem Mikrobiyal Gübre Başlığı altında En son yorumların eklenmiş hali :

Sn.Ayine- i esma :Selamlar. 50 kadar saksının içindeki tüm çiçeklerin rahatı çok yerinde gibi görünüyor. Sıklemende hâlâ o minik böceklerden olmasına rağmen, sağlıklı, çiçekli ve tohum gönderilmiş durumda. 3 saksı olan Açelyalar yeni yeni sürgünleriyle çok sanatlı görünüyor. Ölmek üzere olan Yeni ginenin üzeri çiçek ve tomurcukla dolu. En müthiş değişiklikte mum çiçeği yapraklarında. Kocaman, parlak ve koyu yeşiller...Her saksıyı anlatırsam yazmakla bitmeyecek. Yani bionemden inşaallah çok memnun kaldık. Selametler dilerim.

Sn.Güneyerer: İnanılmaz bir şey üç günde bir türlü büyümeyen fidelerim ,kabarmaya minik yapraklar vermeye başladı..gerçekten hızla büyümeye başladı..bunun üzerine bahcemde ne varsa kullanmaya başladım yapraktan kökten .yama yaptığım çim tohumlarına her şeye uyguladım..sürekli kekik kokuyorum..dört adet ladin fidanlarıma bile uyguladım..hepsi gayet iyi..hepsinin yanakları al al ,sağlıklı tosuncuk gibi görunüyorlar şaka bu yana hakikaten fark edilir gelişmeler var..Alper bey teşekkur ederim.

Sn.Feriha :Ben de son bir resim paylaşayım yarın karalahana hasatı var..Artık oldukça irileştiler ve sağlıklı bir şekilde bir sorun yaşamadan tam yemelik oldular. Yenilebilecek kalitede ilk sebze yetiştirme deneyimim oldu ve bionem sayesinde sorun yaşamadım. Teşekkür ederim Oğuz bey.

Sn.Güneyerer: Alper bey,salatalık fidelerime de uygulamıştım.bugun onları bahceye dikmek için dikkatlice çıkarıyorduk ki o da ne ,bir kök yapmış inanılmazdı .fideciden aldıklarım da minicik kök vardı .benimkiler beşer kez turlamışlar.ben bu arada domates fidelerime cok fazla kullandım galiba 25 fideden 7 tanesi aynı gün yandı..kalansağlar bizimdir dedik moral bozmadık ama kalanlar harika görunuyorlar ingiliz lordları gibi tepeten tepeden etrafı süzüyorlar yarında onları dikecegiz behhh beh behhh nidalarıyla (kökleri görünce cıkardığımız ses) ya şimdi ben bu gazla çimleredemi versem diye düşünüyorum nedersiniz hocam uygunmudur?

Sn.20horoz: oğuz beyle görüştükten sonra bugünkü asma kontrolunde asmaların artık çiçeğe girmek üzere olduğunu gördüm.Bunuda sizleri fotograflayayım istedim .Bir tane asmamızı feda ettik bu arada yine zaten biyolojik kontrol için bütün asmalarım feda oldu ama herhalde ben bundan büyük zevk duyarak çiçek başlangıcındada bionem uyguladım ve dediğiniz gibi oğuz bey asmanın bir tanesini boy abdestini aldırdım . Bakarsınız bir hafta sonra çiçekten çıkamaz derhal cenaze namazını kıldırırım.
Bu asmadaki külleme hastalığı sadece bir yaprakta vardı ama külleme hastalığını kurumaya yüz tuttugunu ayrıca başka hiç bir yerinde rastlamadım.Bunu özellikle belirteyim kimsenin aklında şüphe kalmasın .Ayrıca bunu niye çiçekteyken bionem uyguladığımı sorarsanız bu asma karantina altında hem külleme ilerliyebilecekmi çünkü halen küllemeli yaprak üzerinde hem çiçekteyken attım .Acaba çiçeğe zarar verecekmi.Ayrıca sizi kutlarım oğuz bey başarınızdan dolayı.

Sn.Bgozcan : 2008 Mart ayından itibaren açık alanda örtü üzerinde yetiştirdiğim çileklerime 3 defa topraktan damlama sulama ile, 5 defa yapraktan Bionem uygulaması yaptım. Gerekli bakımları (kol kesme, kuru yaprakları koparma, erken açıp donan çiçekleri koparma, fide dipleri ve sedde aralarındaki otların koparılması) zamanında yaptım. Ekdeki fotoğraflarda görüldüğü gibi hastalıksız sağlıklı çilekler yetiştirmekteyim. Küf, kırmızı örümcek, yaprak biti, külleme gibi sorunlarla karşılaşmadım. Meyve üzerindeyken bile kalıntı bırakmayan Bionem kullanabilmem bana hasatta büyük kolaylık ve iç huzuru sağlıyor. Bionemin kullanılması ve çilek yetiştiriciliği konusunda özverili, içten yardımlarından dolayı Alper YEĞİN’e en içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Sn.Meyvelitepe:Arkadaşlar, ben bu ürünü gerek ruhsatta belirtilen, gerek ilacın içerdiği bakteri hakkında yabancı kaynaklı makalelerde gördüğüm etkilere göre kullandım. Her ne kadar Oğuz bey muhtelif mesajlarında böcek, sinek, larva vb. zararlılara karşı etkilerinden söz etmiş ise de benim böyle bir beklentim olmadı.
Uzun sözün kısası Bionem'i zararlı mantarlara karşı koruyucu olarak kullandım. Etkisi konusunda da çok net bir şey söyleyemem. Ağaçlarımda böyle bir mantar hastalığına henüz rastlamadım (şeftali fidanlarındaki yaprak kıvırcıklığı hariç. Onu da hastalık fazla ilerlemeden bakır içerikli ve organik sertifikalı başka bir ilaçla durdurdum).
Bu yüzden Bionem'in etkisini tam olarak söyleyebilmek bu aşamada benim için çok kolay değil. Ağaçlarımda mantar türü şeyler zaten yoktu. Bionem gelmesini engelledi mi, yoksa zaten olmayacak mıydı bu anlamda yeterli deney sonucuna sahip değilim.
Kırmızı örümcekte de henüz deneyebilmiş değilim. Fakat onu ölçmem de zor olacak. Köklenme konusunda da bir etki ölçebilmiş değilim. Zira, köklenme, çimlenme gibi bitki gelişimlerinde, toprak, nem, ısı vb. durumlar esas etkiyi yaratıyorlar. Böyle bir durumda uygulanan veya uygulanmayan Bionem'i ölçmek benim için kolay değil. Bunun için çok detaylı kontrol ortamları oluşturmak gerekir.

Sn.İklimsiz: Kırmızı örümcek bana pek uğramıyor fakat beyaz sineklerle çok sıkı arkadaşız. Bionemi henüz bir kez uyguladım, pazartesi ikinci uygulamayı yapacağım.Bir haftada gözlemlediğim hem sayıları azaldı, hem de daha uyuşuklar sanki.Bionemin kekik kokusu çok hoş, belirtmeden geçemeyeceğim

Sn.Koyuyeşil : Bahçemde ve balkonumda her sene başıma dert olan kırmızı örümceklerle bu yaz pek karşılaşmıyorum. Açıkçası bionemi 4 kez uyguladım henüz. Sadece 2 adet örümcek gördüm, onları da elle ortadan kaldırdım. Güllerimde ve oya ağacımda hafif bir külleme var, bu hafta sonu bionem uygulayacağım. Bitkilerim genel olarak oldukça sağlıklı görünüyorlar. İlk etapta özellikle gül filizlerine musallat olan yeşil bitleri nisbeten azalttı, tamamen ortadan kaybolmaları için daha sık bir uygulama yapmak gerekiyor sanırım.

Sn.20horoz: syn oğuz bey bugün için gelip ziyaret edip bağların burdaki durumunu görüp benimle tanıtığınız için teşekkür ederim.Bence bu işin en güzel tarafı teşisi yerinde koymak ona göre tedbir almaktır sizde bunu başardınız .Verdiğiniz ürün üzerinde bana samimiyet göstermiş oldunuz.
Asma şu an çiçekten çıkmak üzere ve asmaları çiçekteyken bionem uyguladım ve çiçeklere en ufak bir zararını göremedim.****** burası yeri değil olabilir.Ama bu ilaç ile ilğili burada resimlediğim için asmaların fotoğraflamaya başlayabiliriz.Eğer halen asmalarda kükürt ve bordo bulamacı kullanmadan ve herhangi bir kimyasal ilaç vermedennasıl yetiştiğini merak eden varsa

Sn.gilan: Bahçede mantari bir sorun görünmüyor. Her yaz frambuazlarımda olur, bakalım bu sene olacak mı.
Vişne ağacına bu sene insektisit atmadım, vişneler olduğunda göreceğiz
Komşumun sınır çalılarında bolca mantar vardı 2 senedir, onlara uyguladım, mantar oldukça azaldı. Ortancalarımda külleme benzeri birşey vardı, geçti. Red robin domates fideciklerimde Bionem'in köklendirme etkisini test ediyorum. Henüz 1cm boyundalar şaşırtma yaparken sonuçları paylaşırım.Gül bitlerinde hiç düzenli uygulamadığım için başarılı olamadım ama şimdi 3 gün aralıklı uygulamaları deneyeceğim. Özellikle reçellik güle ilaç atmak istemiyorum çünkü.

Sn.Lerdemir: Ben, bu yıl balkonumdaki saksılardaki bitkilerime henüz kimyasal ilaç uygulamadım.
Her yıl bu zamanlarda gülüme dadanan mantar ve yaprak bitini, geçen yıl bu zamanlarda sellukama, kıbrıs limonuma ve cevizime vuran kırmızı örümcekleri henüz görmedim.
Bir tek, düzenli uygulamayı aksattığım bir dönemde, cevizimde daha önce görmediğim ve forumda uzmanlara sorduğumda Mine Hn'ın ve bir iki üstadın daha akar sorunu olduğunu belirttiği bir sorun yaşadım. Sorunlu yaprakları bitkiden uzaklaştırıp, Bionem'e devam ettim.
Cevizdeki akar sorunu şu an devam etmiyor gibi.
Mevsimsel etki ve bu seneki düzenli bitki besini uygulamalarıma, koruyucu anlamda çok etkili olduğunu gözlemlediğim Bionem ile birlikte devam etmekteyim.Şimdilik gözlemlerim bunlar.

Sn.Güneyerer: Alper bey,bana bir bahcıvan borçlusunuz ..sayenizde salatalıklarım domateslerim aldı başını gittiler(süper oldular) bahcıvanda aldı başını gitti.adamcagız sırtında bidon kokten yapraktan bionem yapmaktan ,on günde bir neemazal uygulamaktan tükendi bidonu attı kaçtı.. damlamalara splitlere bionemi koyamadım .depoda 40 ton su var.çimlere bionem uygulamıştım çimlerin rengi cok farketti taze bir yeşil oldular..bionem nefis birşey ikinci bionem de bitti.elinizde çim biçen budama yapan bir bakteri varmı? en kısa zamanda bahcenin fotoğraflarını yukleyeceğim.36 adet güllerde ilk kez bu yıl bionem sayesinde küllenme yok.bu bile bahçıvanı ikna edemedi.bahcıvan bionemi söyle bir koklayıp''Abla yaw ,bunda mikrop falan yok bu kekik suyu,böcekler kokuyu duyunca toz oluyorlar sonra geri geliyorlar ,böyle herşeye inanma allahsen dedi ve gitti.Herhalde aralarında konuşup tuaf olduğuma karar verdilerki bir haftada işe aldığım iki bahcıvanda başlamadan vazgeçtiler..Eşim ne yapıyorsun sen bu adamlar kaçıyor diyor Valla bir şey yapmıyorum organik tarım yapıyorum sadece diyorum..bilmiyorki, sümüklü böcek ilacı bile kullanmayıp(toprakta kalıp zarar veriyor diye)bahcıvanla beraber yüzlerce topladığımızı.

Sn.Feriha: Beyaz sineklerin ele geçirdiği Physalis bitkimde birkaç binonem uygulamasıyla iyi sonuc aldım. Birkaç yaprağı mahvetmişlerdi yok oldular. Bu sene güllerim küllenmedi.. Beyaz sinek görüyorum hemen bionemi o bölgeye sık olarak yapmaya başlıyorum. Geçen yıl bir başlayıp terasın tümünü saran bit böcek salgınıyla uğraşmıştım. Şükür şimdilik öyle bir durumla karşılaşmadım. Gövdesini mantar sarmış bir taflanım var şimdi ona uyguluyorum bakalım nasıl olacak.. Yaz sonunda sanırım tecrübelerimizi daha somut olarak paylaşacağız..

Sn.Lerdemir: Bionem'i balkondaki saksılarım için tavsiye ettiğiniz ölçülerde düzenli olarak kullanıyorum biliyorsunuz.
Hemen hemen haftada 3-4 kere de balkonumda bitkilerimi yakından gözlemler, incelerim.
Dün akşam ise hayretler içinde kaldığım bir şey gerçekleşti:
İrkilerek gördüm ki, 15 cm boyuna ulaşmış biber fidemin bir büyük yaprağının üzerinde onlarca yeşil renkte yaprak biti vardı. Bir kaç tanesi tam ergin boya gelmiş, bir düzine larva ve bir o kadar da larvadan çıkmış yavru yeşil yaprak bitleri. Yaprağın altını çevirdim, orada ağırlıkla larvalar vardı. Panikle bitkinin diğer kısımlarını da kontrol edip, hemen o bit sarmış yaprağı gövdeden ayırıp imha ettim. Bitkinin diğer kısımlarında ağır bir durum yoktu, akan suyun altında güzelce mekanik temizleme yaptım.

Sn.Levsel : Aynı sorun bende de var ne yapacağım bilmiyorum.Kök uygulaması yapmıştım tüm fidlerime ; ama biberlerimi yeşil yaprak bitleri sardı hatta kol atan çilek fidelerimide sarmışlar..Buda yetmezmiş gibi biber fidelerim açan çiçekleri kopup düşüyor RR leriminde çiçekleri aynı durumda aynı zamanda RR lerimin yapraklarında küllenmeler var.Oysaki hepsinde bionemi düzenli bir şekilde kullandım.Nasıl bir yol izlemeliyim yardım lütfen...

Sn.Balıkçı Serdar : Oğuz Bey;

Sanırım size hala satış yetkisi verilmedi, hayırlısı olsun.

Sayenizde edindiğim Biyonem ile ilaçladığım şeftaliler (şeftali yaprak kıvırcıklığı hastalığına yakalanmışlardı ve hastalıklı yaprakları tek tek toplayarak imha etmiştim) kısa sürede çok güzel sağlıklı yapraklara kavuşmaya başladı. Armut filizlerindeki siyah böcekler ise ikinci ilaçlamadan sonra kayboldu umarım tekrar musallat olmazlar Genel olarak bütün fidanlarda çok sağlıklı bir görünüme kavuştu.

Gelişmeleri takip edip tekrar yazarım, hastalıklı yaprakları fotoğraflamıştım. Hatta boş bir zamanımda onları ve yeni hallerini fotoğraflayıp onları da buraya koyarım inşallah.

Bizi Bionemle (kekiksuyu ) tanıştırdığınız için teşekkürler, çalışmalarınızda başarılar.

Sn.Feriha: Bionemin üreticilerimiz tarafından uygulanması konusu çok önemli.. Pazarda ya da markette satıştaki bir üründe bu ürün üretilirken kimyasal yerine Bionem kullanılarak korunmuştur ibaresi görürsem hiç düşünmem onu tercih ederim. O günleri görmek dileğiyle soruma geçiyorum.

Sn.20Horoz: deniz akvaryumu buraya artık biraz kısıtlı nedenlerle girdiğim için sdece izlemede kalmak zorunda kaldım bazı denemeler yapıyorum oguz beyle görüstükten sonraki hali asmaların hali son derece iyi ama külleme konusu baya tereddütlü cünkü ama bizim uygulamamız ama gerekse bizim umudumuz olan tamamen olmamasını istediğimiz için bana olan maliyeti fazla geldi .
Bunun yanında gerçekten hayretler içinde kaldığım hiç bir akarist kalmaması ve bu sorunu ortadan kaldırması bile bir ayrıcalık diiyebilirim.Ama özellikle bu ürünlere hale devam etmeyi düünüyorum.

Sn.Balıkçı Serdar : Şeftali yaprak kıvırcıklığı hastalığına yakalanmış fidanların fotoğraflarını yüklüyorum. Bu fotoğraflar 30 Mayıs 2009 Cumartesi günü çekildi, Pazar günü hastalıklı yapraklar temizlenip, 2 Mayıs Salı günü Bionem uygulandı. Müteakip uygulama hava yağmurlu olduğu için 3. günde yapılamadı, 4. gün (6 Haziran Cumartesi) 2. Bionem uygulaması yapıldı. 2. Uygulama yapılırken, yeni yaprak filizlerinde, sağlıklı ve oldukça hızlı gelişmeler izlendi. Fotoğraflamadığım armut fidanlarındaki siyah böceklerin 2. uygulama yapılırken oldukça azaldığı da gözlendi.

2. Uygulamadan bir gün sonra (7 Haziran Pazar) tüm fidanlarda gözle görülür bir canlılığın yanı sıra, armut fidanlarındaki böceklerin kaybolduğu gözlemlendi. Bakalım bu hafta sonu durumlar nasıl olacak

Bu hafta sonu alacağım fotoğrafları da, Pazar veya Pazartesi yüklerim nasip olursa gelişmeyi beraber izleriz.

Sn.Nevsune : Ben henüz Bionem almadım. Tam almak üzereyken bir arkadaşım denemem için az bir miktar vermişti. Bir iki olayda gözle görülür farklar yaşadım. Gerçi kullanım sürem henüz fazla değil ama çok yararlı olduğunu düşünüyorum. Şimdi ROA'yı duyunca onu gözüme kestirdim Umarım en kısa zamanda piyasaya çıkar, sabırsızlıkla bekliyorum.

İki hafta kadar önce aldığım bir petunya fidesini diktikten bir kaç gün sonra yaprakları yatmaya başlayınca (geçen yıl bu şekilde başlayan hastalıktan hiç bir petunyamı kurtaramamıştım, birinde başlayınca sırayla diğerleri de aynı şekilde ölüyorlardı) hemen bionem püskürttüm. Ertesi gün yapraklar toparlanmaya başladı. Şu anda gayet iyi durumda.Külleme konusuna gelince yazan arkadaşın tereddütlerinin bitkinin sağlığı mı yoksa maliyet konusunda mı olduğunu çok iyi anlayamadım. Ben kendi küllenmeye yakalanmış ortancamın durumunu sırasıyla gösterirsem sonuç daha iyi ortaya çıkacaktır sanırım.

Sn.Müjgan Yılmaz :Sn Oğuz Bey
Bionemi düzenli olarak uyguladım,sonuçları paylaşma sorumluluğu nedenıyle ;
Güller de Sebzeler de de;(Bakla )tarihine dikkat ederseniz,(9 mayıs) bulunduğumuz bölgenin iklim koşullarına göre bir hayli erken bir dönem ve oldukça bol ürün aldım.[

Sn.Balıkçı Serdar : Şeftali fidanlarının geçen haftaki ilaçlanmasından (bionem ile) sonraki durumu. Şeftali yaprak kıvırcıklığından eser kalmadı
Armut fidanlarında ki siyzh böceklerde oldukça temizlemiş, sadece bir fidanda 8-10 adet böcek olan bir kümeye rastladım, o da ilaçlama yaparken muhtemelen değmemiş bir yer, elle temizledim, şu an orası da tertemiz

En büyük artısı ise; bahçede uğur böceği dolu, teşekkürler Oğuz Bey

NOT: Roa'yı bekliyoruz.

Sn.ialp32 : ayrıca hakkının hakkınıda vermeli bionem kullanmaya başladıktan sonra bahçede gözle görülür bir yeşillenme ve uğurböceklerinin sayısında artış var(uğurböcükleri 20 gündür kimyasal ilaç atmadığım için de çoğalmış olabilirler tabi ki )birde açan çiçekler tutarsa zaten;hemen tanıdık kabzımal arayacağım bu gidişle

Sn.Oğuzhan: Benimde Limon,Lime ve Kolonya Çalıma uyguladığım Bionem iyi geldi.Yeni filizler ve yeni tomurcuklar çıkmaya başladı.Gelişmeleri bildiririm.

Sn.20Horoz : fotograf makinası bir iş için gidince halen bir cok resimi ekliyemiyorum.

Benim bu üründeki izleninim büyük bahceler ve tarlalar için önerim kesinlikle taral makinası biz üreticiler için gerekli.bağda su andaki gelişmeler kesinlikle sinek derdim yok ama külleme konusu biraz tereddüt nedeni benim uygulamadan kaynaklanan sorun ama su var uygulanan aralığı 3 güne indirince hiç sorun kalmadı ayrıca muhakkak cok iyi karışım saglanmalı.Oğuz beyin yardımlarından dolayı yine cok teşekkür ederim


Düzenleyen Oğuz Alper : 21-06-2009 saat 15:08 Neden: değişiklik
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 02:36   #822
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster

(kafa karıştırma buna denir)
PEKİ BENİM PAYIM NE? (büyük harfle yazmak, bağırmak demekmiş)

Sn. Oğuz bey,
bak şimdi gerçekten çok içerledim.
Bu son durum beni ağııııır yaraladı.

30 kusur olumlu mesaj,
49 mesaj ben yazmışım
Ve yukarıdaki listede yokum.
Tamam bunu anlarım da, (insan araya bir heykel mesajı sıkıştırır)
yalnız bu yaptığınız, İnsan hakları, Temel Hak ve Hürriyetlerine aykırı bir durumdur.

Lütfen olumsuz mesajları da listeler misiniz? ( Kesin benden başka isim bulamaz)

Yoksa sizi,bu antidemokratik davranışınızdan dolayı, Avrupa İnsan Haklarına Mahkemesine şikayet ederim.

Ben bunun hesabını sizden sormaz mıyım. (şaka şaka)

Ha bu arada unutmadan, asker arkadaşınız Nebi'nin çok selamı var.

Sevgiler

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 04:06   #823
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Kalıntılar

Sn.Oğuz bey.
yukarıdaki masajlarınızdaki bilgi bombardımanı için çok sağolun.

Bu verdiğiniz bilgiler benim için referans olarak kullanılaçaktır.

Eskiden, kullanılan Kimysalların içinde en az zehirli ve etkisi en kısa olanları hep savunarak bu günlere geldim. Kötünün iyisini savunmaktan başka çarem de yoktu.

Şimdi her yerde ve her koşullarda sonuna kadar savunabileçeğim, alternatif ürünler olan mikrobiyaller var. Sizinle ilk karşılaşmamız zeytin bölümünde oldu.
Ve bu başlık atıldıktan sonra da hep ilgiyle takip ettim.

Ve size ürünüz olan bionemle ilgili hiç mesaj yazmadım. Ama hep heyecanla takip ettim.
Taki Sn.Horoz 20 nin ben, bionemi asmalarımda kullanıyorum demesine kadar.

Çoçukluğumdan beri üzüm yetiştiriliciği yaptığım için (şimdi yiyeçek kadar, şarap, pekmez_gün balı_ biraz kurutup kışın yiyeçek kadar _ bu arada sattığımız bağın_ 3 ton kadar_kuru üzümlerini hala satamadık) bionemin asmalarda özellikle küllemeye karşı kullanılması daha da dikkatimi çekmiş ve tartışmalara katılmiştım.

Sonra da bu noktaya geldik.

Bana, ürettiğiniz bu ürünlerle yeni bir ufuk açtığınız için sizlere teşekkür ederim.

Hala, bir hastalık için, ilçe tarıma, zıraat odalarıma ya da samimi olduğum ilaç satan mühendis arkadaşıma gittiğimde önüme birbirinden zehirli ilaçları sıralıyorlar.

Peki bu hastalık için kalıntı içermiyen bir ürün yokmu? Ya da mikrobiyal bir gübre(ilaç) yok mu, meselela bioneme benzeyen (acaba biligisi varmıdır diye) sorduğumda yüzüme öyle bakıyorlar ki, sanki uzaydan gelmişim.

Kızıyorum.
Ben sizden bir hastalık için ilaç istediğimde, bana seçenek sunmalısınız. Bak bu kalıntı bırakır, insan sağlığı için iyi değildir, bu ise kalıntı bırakmaz insana zararı
yoktur, demelisiniz, bizlere bu konuda yol gösterecek olan kişiler sizler değilmisiniz, dediğimde....!

Şimdi sonuna kadar savunabileceğim mikrobiyller var.

İnşallah Allah utandırmaz.

Verdiğiniz tüm bilgiler için çok teşekürler.

(bu arada ben ürünlerinizi zeytinde pamuklu biti tartışmasından beri denemek için, kullanıyorum. siz bunun nasıl olduğunu bilirsiniz. Sonuçların hepsi mükemmel.
Sadece küllemenin iyice yayılmasını bekledim ondan sonra kullanmaya
başladım.Sonuclarını bende merak ediyorum, bu da ürünün kullanma talimatlarına uygun değil zaten.)

Başarılar diliyorum. İnşallah Allah sizi de utandırmaz.

saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 13:18   #824
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Halil Önen ;

Öyle güzel özetlemişsiniz ki ( Hala, bir hastalık için, ilçe tarıma, zıraat odalarıma ya da samimi olduğum ilaç satan mühendis arkadaşıma gittiğimde önüme birbirinden zehirli ilaçları sıralıyorlar. ) Neden Çifçilerimizi alternatifsiz bıraktıklarını da gayet iyi anlamışsınız. ( Peki bu hastalık için kalıntı içermiyen bir ürün yokmu? Ya da mikrobiyal bir gübre(ilaç) yok mu, meselela bioneme benzeyen (acaba biligisi varmıdır diye) sorduğumda yüzüme öyle bakıyorlar ki, sanki uzaydan gelmişim. ) Size uzaydan gelmiş gibi bakıyorlar bana ise deli muamelesi yapıyorlar ))))

Gelelim unlu bite Ununu ayrı bitini ayrı koyar (bu arada ben ürünlerinizi zeytinde pamuklu biti tartışmasından beri denemek için, kullanıyorum. siz bunun nasıl olduğunu bilirsiniz. Sonuçların hepsi mükemmel.)

Sevgili Nebi 'ye çok selam söyleyin . ( Mesajınız alınmıştır. ) Nebi çok iyi bir ROA cı ve BİONEM cidir. İyi de yetiştiricilik yapar.

En çok beni mutlu eden sizin gibi iyi bir üreticiyi kazanmanın kendi savaşımın içinde ordumu güçlendirdiğime inanıyorum. (Bana, ürettiğiniz bu ürünlerle yeni bir ufuk açtığınız için sizlere teşekkür ederim.)

Evet Halil Bey ; TARIM DAHA YENİ BAŞLIYOR . ARTIK ALTERNATİFSİZ BIRAKAMAYACAKLAR ve GÖZ ARDI EDEMEYECEKLER!!!

Saha da her geçen gün , her dakika ilerliyorum. Size uzaylı gibi bakanların bana deli muamelesi yapanların Enselerindeyim ve sizler sayesinde de enselerinde soluğu daha iyi hissedecekler.

Herşey gönlünüzce olsun.Sağlıcakla kalın.

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 16:05   #825
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Bionem ile ilgili haber!!! ( Tarım ile alakalı bir dergide Haziran sayısı )

Eklenen Resimler
 
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 17:41   #826
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Armutlarda Pisila

Yayınlara devam edelim. Üretimini yaptığımız ve Bulgaristan ' a İhrac ettiğimiz AKSEBİO ürünümüzün Armutlarda Pisila ya olan etkisi !!!http://www.springerlink.com/content/d473436p3g33v561/

ENTOMOLOGY F. Erler (2004) Phytoparasitica 32(4):351-356

Laboratory Evaluation of a Botanical Natural Product (AkseBio2) against the Pear Psylla Cacopsylla pyri Fedai Erler I A botanical natural product, AkseBio2, was evaluated under laboratory conditions for itsoviposition deterrent, ovicidal and larvicidal (nymphicidal) effects against the pear psylla Cacopsylla pyri (L.) (Hemiptera: Psyllidae). The product exhibited a strong oviposition
deterrent effect for winterform and summerform females and caused a reduction in the total number of eggs laid in both choice and no-choice assays. Significant mortalities in freshly laid eggs (0--48 h) and various nymphal stages of the pest were recorded in toxicity assays.At a concentration of 0.1% (formulation), the highest biological activity of the product was recorded against the young (lst and 2nd) nymphal stages (up to 87.4% mortality) in comparison with the other biological stages of the pest. It was less active against the older (3rd-5th) nymphs, causing 62.1% mortality at the same concentration. In assays with nontarget organisms, a significant negative effect was not observed. There were no significant
changes on treated plants up to 7 days after treatment in any trial, nor was there any phytotoxicity on plant tissue as a result of AkseBio2 treatments. The results suggest that the product can be used in psylla control instead of synthetic insecticides and may serve as an integrated pest management (IPM) component in pear orchards.

KEY WORDS: AkseBio2; botanical products; Cacopsylla pyri; oviposition deterrent;
ovicidal; larvicidal; Turkey.
INTRODUCTION
Two psyllid species, namely, Cacopsylla pyri (L.) and Cacopsylla pyricola (Foerster)
(Hemiptera: Psyllidae), have been reported to cause damage on pear trees in pear-growing
regions of Turkey, but C. pyri is considered to be the only species of economic importance
(5,8). The damage caused by this pest over the last 10 years in Antalya province (southwest
Turkey) has increased in both intensity and extent. After the serious outbreaks of pear
psylla in that region in 1992, 1993 and 1994, many orchards were sprayed against this pest
with various groups (including organophosphates and pyrethroids) of insecticides on an
average of eight or nine times each year (personal observations). A previous study by the
author showed that pear psylla was worst in places that had been very heavily sprayed in
the past, probably due to a reduction in natural enemies (5). Regional growers reported that
treatments with many kinds of insecticides had failed to keep the pest in check, with the
exception of amitraz. Many orchards have been sprayed repeatedly, often with high doses
of this insecticide. For this reason - and considering that timing and application were also
faulty in many instances - it is not surprising that resistance to amitraz has been found in
some populations (10).
Received Sept. 14, 2003; accepted Feb. 11, 2004; hup://www.phytoparasitica.org posting July 14, 2004.
1plant Protection Department, Faculty of Agriculture, Akdeniz University, 07070 Antalya, Turkey [Fax: +90-
242-227-4564; e-mail: erler@akdeniz.edu.tr].
Phytoparasitica 32:4, 2004 351

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 18:35   #827
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Biraz da Nematod ile ilgilenelim istedim. !!! (Kök-ur nematodları dünyanın pek çok yerinde,
önemli bitki zararlıları konumundadır ve mücadeleleri son derece zordur. Dünyada yıllık ortalama % 60
oranında ürün kaybına neden olmaktadırlar )(Stirling,1991).

Pseudomonas fluorescens’in iki farklı ırkının(GRP3 VE PRS9), M. incognita’nın populasyonu ve domates bitkisindeki gal oranı üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. M. incognita’nın çoğalması ve domates bitkisinin büyümesi üzerinde P.fluorescens’in iki ırk’ının (GRP3 ve PRS9) etkisini değerlendirmek için sera koşullarında 60 gün süren bir deneme yürütülmüştür. Kök-ur nematodu ile bulaşık bitkilerde, P. fluorescens uygulaması sonucu, nematod populasyonunun azaldığı ve bitki büyümesinin yüksek oranda arttığı görülmüştür. P. fluorescens ırk GRP3 ile organik gübre birlikte uygulandığında, kök-ur nematodu ile bulaşık bitkilerde bitki büyüme oranının daha fazla arttığı tespit edilmiştir. Aynı şekilde P.fluorescens ırk PRS9, organik ya da inorganik gübre ile birlikte ygulandığında bitki gelişiminde önemli bir ilerleme tespit edilmiştir (Siddiqui et al., 2001).

Bir başka çalışma sonucunda ise; P. Fluorescens uygulaması ile M. incognita’nın sebep olduğu dev hücre ve gallerin boyutlarının küçüldüğü saptanmıştır.Bakteri, organik gübre ile birlikte uygulandığı zaman biyolojik mücadelede daha iyi sonuç alınmaktadır.Çünkü, organik maddeler bitki için gerekli besin maddesini karşılarken, antagonistik organizmaların gelişip çoğalmasına da yardımcı olmaktadır (Stirling, 1991).

Toprakta besin maddelerinin bulunması bakteri kolonizasyonuna yardımcı olduğundan, bakterinin nematodu baskılayıcı aktivitesi de artmaktadır. P.fluorescens’in iki ırkının da, kök-ur nematodu bulaşmış veya bulaşmamış bitkilerde bitki büyümesini arttırdığı saptanmıştır. Bitki büyümesini teşvik edici Pseudomonas’lar özellikle demir gibi temel besin maddeleri için patojenler ile rekabet, antibiyotik üretimi ve patojenlerin doğrudan antagonizmi şeklinde etkili olmaktadırlar. Buna ilaveten; sistemik dayanıklılığa neden olurlar. Bakteriler üzerinde yapılan çalışmalar, bitki büyümesini teşvik eden bakterilerin, ya bitki büyüme regülatörleri ve uyarıcı besin maddeleri üreterek doğrudan, ya da zararlı rizobakterilerden ve toprak patojenlerinden bitkileri korumak için antibiyotik üreterek dolaylı bir şekilde bitki büyümesine katkıda bulunduklarını göstermiştir (Ali et al., 2002).

Bakterilerin köklerde oluşturduğu kolonileşmenin, bitkideki nematod enfeksiyonunu azalttığı tespit edilmiştir. Böylece bitkinin erken gelişme dönemlerinde kökler korunmaktadır (Dabire et al., 2000).


SONUÇ:ilaçların birçoğunun yurtdışından temin edildiği koşullarda, kimyasal mücadele ekonomik olmamaktadır. Kullanılan nematisitlerin pahalı, çevre ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin olması nedeniyle alternatif mücadele metodları üzerindeki çalışmalar son yıllarda ağırlık kazanmıştır (Jaffee, 1992).


Düzenleyen Oğuz Alper : 22-06-2009 saat 19:02 Neden: ekleme
Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 21:02   #828
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Oğuz Bey,

Suya karışan bionemdeki bakterilerin ne kadar çok olursa o kadar faydalı olacağını belirtmiştiniz.

Bu durumda bionemi suyla karıştırıp hemen uygulamak yerine kaç dakika-kaç gün önce suyla karıştırıp bekletmek çok daha iyi olur?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 22:27   #829
Ağaç Dostu
 
ialp32's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-05-2009
Şehir: Isparta
Mesajlar: 215
Galeri: 8
Oğuz bey

Üzümlerimde geçen hafta itibariyle çiçeklenme oldu çiçekleri hala üzerinde uygulama günü yaklaşıyor bionem yapmamda bir sakınca yok değilmi

ialp32 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 22:40   #830
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.Denizakvaryumu ;

Minimum 15 dk. yeterlidir. 24 saat bekletip uygularsanız çok daha iyi olur.

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 22:42   #831
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.İalp32 ;

Üzümlerinize çiçekteyken de uygulayabilirsiniz.Hiçbir zarar vermez.

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 22:43   #832
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi oğuz alper Mesajı Göster
Sn.Denizakvaryumu ;

Minimum 15 dk. yeterlidir. 24 saat bekletip uygularsanız çok daha iyi olur.
Teşekkürler.

Ben 1 gün bekletip uygulayacağım.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 22:47   #833
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Ben teşekkür ederim. Uygulamadan önce el mikserini unutmayalım

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-06-2009, 23:25   #834
Ağaç Dostu
 
İklimsiz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-03-2007
Şehir: Giresun
Mesajlar: 2,451
Galeri: 53
Şunu mu anlıyorum?

Karışımı hazırlayacağız( elbette blanderla), 24 saat kadar bekleteceğiz. Bitkilerimize uygulama yapmadan önce tekrar mı blanderdan geçireceğiz?

Çalkalasak olmuyor mu?

İklimsiz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-06-2009, 04:49   #835
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Bu gidişle Blander satışlarında patlama olacak . Hızlıca çok iyibir çalkalama yapabilirseniz olur. ( Çalkalayacağınız şişenin üstünden 4 parmak boşluk bırakıp çalkaladığınız zaman süper karışıyor tecrübeyle sabittir. ( Bu da çay kaşığı tarifine benzedi 4 parmak ( Normal insan parmağı ))

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-06-2009, 07:41   #836
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Gri-beyazımsı renk oldu mu tamamdır

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-06-2009, 08:58   #837
Ağaç Dostu
 
ialp32's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-05-2009
Şehir: Isparta
Mesajlar: 215
Galeri: 8
Şöyle bir dakika falan blendırı çalıştırın bakalım da görün o zaman grimi yoksa süt beyaz mı oluyor

ialp32 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-06-2009, 09:03   #838
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Bu sefer de bakteriler fazla çırpılmaktan ölmesin ?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-06-2009, 09:17   #839
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 3,093
Sn.İalp32 ;

Yorumunuz bir harika .Kesinlikle süt beyaz olması işlemin tamamlandığını gösterir.

Oğuz Alper Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-06-2009, 10:35   #840
Ağaç Dostu
 
gilan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: San Francisco / ABD
Mesajlar: 3,988
Galeri: 8
Merak ettim şimdi, neden karıştırdıkça beyazlaşıyor?
Bakterilerin salgısı falan mı yoksa yağların etkisi mi?

gilan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:32.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024