agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Tarla Bitkileri
(https)




Beğeni Düzeni1Beğeniler
  • 1 Gönderen serdarsa

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 19-05-2008, 17:07   #1
Yeni Üye
 
serdarsa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 6
Şeker Pancarı Ve Kerevizde Bor Noksanlığı

BOR NOKSANLIĞINDA BİTKİLERDE ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR VE

ŞEKER PANCARI VE KEREVİZDE BOR NOKSANLIĞI


Bor noksanlığında ortaya çıkan en tipik araz bitkilerde büyüme noktalarının ölmeleri, yapraklar da renk değişimleri ve bitki de gelişmenin çok zayıflamasıdır.

Örneğin meyve ağaçlarında bor noksanlığında yapraklar sarı bir renk alırlar, yaprak damarları mantarlaşır ve ağaçlarda vaktinden önce yaprak dökümü olur. Bor noksanlığı sürgün ve dallarında normal uzunluklarını alamamalarına, meyvelerin küçük kalmalarına ayrıca meyvelerin iç ve dış kısımlarında mantarlaşmaya sebep olmaktadır. Bor noksanlığında özellikle genç sürgünlerde zamk akıtma görülür, noksanlığın çok şiddetli olduğu hallerde ise, sürgünlerde uç kuruması da ortaya çıkmaktadır.

Elma bahçelerinde devamlı olarak azotlu gübrelerin kullanılmaları da bu ağaçlarda bor noksanlığına sebep olur. Çünkü fazla azot vegetatif gelişmeyi arttırır ve böylece ağaçlar daha çok bora ihtiyaç gösterirler. Elma bahçelerinde uygulanan fazla kireçleme de aynı şekilde ağaçlarda bor noksanlığına sebep olmaktadır.

Borun bitki bünyesindeki çok az olduğundan bu yaşlı kısımlardan genç ve yeni gelişmekte olan kısımlara hareket edemez ve bu sebeplerde bor noksanlığı ilk olarak genç kısımlarda ortaya çıkar. Bor noksanlığı genç yaprakların şekil ve renklerinde değişikliklere neden olur ve noksanlığın devam ettiği hallerde yapraklar ölürler. Ağaçlarda görülen kabuk çatlaması, zamk akıtma, sürgünlerin ölmeleri, çiçek ve meyvelerde anormal durumların ortaya çıkması da bor noksanlığı ilgilidir.

Bor noksanlığı diğer birçok bitkilerde de çeşitli hastalıklara sebep olmaktadır. Örneğin şeker pancarında görülen ‘’Öz çürüklüğü’’ , turplarda görülen ‘’ Esmer öz’’ , karnabaharlarda görülen ‘’İçi boş gövde’’, kerevizde görülen ‘’çatlak gövde’’ , elmalarda görülen ‘’Mantarlaşmış çekirdek evi’’ , turunçgillerde görülen ‘’Katı meyve ‘’ ve tütündeki ‘’Tepe hastalığı ‘’ hep bor noksanlığının sebep olduğu hastalıklardır.

Doğal koşullarda tahıllarda bor noksanlığı hemen hiç görülmemiştir. Buna sebep olarak bu bitkilerin bor ihtiyaçlarının çok az olması gösterilmektedir.

Bitkiler bor ihtiyaçları bakımından aralarında çok az fark gösterirler. Fakat borun toksik etkisine karşı çeşitli bitkilerin gösterdikleri duyarlılık birbirlerinden çok farklıdır. Öte yandan aynı bitkinin borun toksik etkisine karşı gösterdiği reaksiyon da iklim şartları , toprak özellikleri ve bitkinin kuvvetli bir gelişme gösterip göstermemesi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak değişir. Bu yüzden de gerek çeşitli bitkilerin gerekse aynı bitkinin değişik şartlarda bor ihtiyacını karşılamak amacıyla toprağa bor ilavesinin söz konusu olduğu hallerde verilecek miktarı üzerinde önemle durulmalıdır.







Bor’un toksik etkileri, içinde bulunduğumuz yüzyılın başından beri bilinmektedir. Bitkiler için gerekli bir besin elementi olduğunun anlaşılması ise daha yenidir. Borun bitkiler için gerekli bir besin elementi olduğunun anlaşılmasını takiben, birçok bitki hastalığının gerçekte bor noksanlığından ileri geldiği tespit edilmiştir.
Bor noksanlığına en duyarlı bitkiler, seker pancarı, hayvan pancarı, kereviz ve ıspanaktır. Karnabahar, şalgam, lahana, Brüksel lahanası, havuç, pırasa, marul, turp bitkileri de bor noksanlığına duyarlı bitkilerdir. Meyve ağaçlarından elma ve armut bor noksanlığına duyarlı bitkiler olarak bilinirler. Bor noksanlığı öncelikle bitkilerin büyüme noktalarına zarar verdiği için bitkilerde büyüme çok yavaşlar. Yapraklar ve dallar kolay kırılan, gevrek bir yapı alırlar. Noksanlığın çok şiddetli olması halinde büyüme noktalan ölür ve büyüme tamamen durur. Çiçek ve meyve oluşumu engellenir, Yapraklar kavrulur, kalınlaşır ve koyu mavi-yeşil bir renk alır.
Armut ve elma ağaçlarında bor noksanlığı benzer zararlar yapar. Çiçekler soğuktan zarar görmüş gibi aniden solar ve siyah kahve renk alırlar. Fakat bu haliyle dökülmeyip bir süre dalda dururlar. Don zararı aynı görüntüyü yaratmakla beraber, dondan etkilenmiş çiçekler hemen dökülürler. Şiddetli noksanlık halinde yaprak çıkışı gecikir. Vegetatif büyüme noktalan ölür, sürgünler kısa olur, yapraklar küçük ve bozuk şekilli olurlar. Ancak yapraklarda kloroz görülmez. Elma ve armut meyvelerinde büyük şekil bozuklukları ve iç ve dışta mantarlaşmalar görülür. Meyveler normalden küçüktür ve bazen çatlamalar olur. Bor noksanlığından ileri gelen dış mantarlaşmalar, kalsiyum noksanlığından ileri gelen acı benek hastalığı ile karıştırılmamalıdır. Acı benek dalda ya çok geç dönemde veya daha çok hasattan sonra, depolama sırasında ortaya çıkar. Şeftali ve kayısı meyvelerinde kahve renkli lekeler veya mantarımsı doku oluşur. Bazı durumlarda meyvelerde çatlama ve büzülme görülebilir. Olgunlaşma gayri muntazam olur.
Bor fazlalığı
Bor toksisitesi diğer pek çok elementin toksisitesinden daha önemlidir. Çünkü bitkiler için yeterli ve gerekli bor miktarı ile zararlı olacak toksik seviye arasındaki fark çok azdır. Toprakta bitkilerce alınabilir bor miktarı 1 ppm'den düşük ise bor noksanlığı, 5 ppm'den yüksek ise bor fazlalığı söz konusu olabilmektedir. Bu sebeple bor gübrelemesi yaparken toksik etki ortaya çıkması olasılığı yüksektir.



Serdar ACAR
S.D.Ü. Tohumculuk

Yakup beğendi.
serdarsa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-05-2008, 14:20   #2
Ağaç Dostu
 
Salinta's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-07-2007
Şehir: Giresun
Mesajlar: 220
paylaşım için teşekkürler

Salinta Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-08-2008, 11:47   #3
Yeni Üye
 
serdarsa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 6
ben de teşekkür ederim

serdarsa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-08-2008, 22:32   #4
Ağaç Dostu
 
pembegül's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2008
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 742
S.a sayın serdarsa bu bilgiler çiftçiler için çok yararlı belki bir gün benimda tarla veya meyve bahçem olursa yararlanırım inşaallah yalnız bir sorum var bor'u nerden bulacağız ve sözü edilen bitkilerde nasıl kullanacağız bilgilendirirmisiniz lütfen.Paylaşım içintşkr.

pembegül Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-02-2009, 21:28   #5
Yeni Üye
 
serdarsa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 6
bor gübresinin verimlilik üzerine etkisinin en üst düzeyde olabilmesi için toprak ve yaprak analiziyle birlikte belirlenecek gübre cinsi miktarı, gübreleme yöntemiyle zamanının iyi ayarlanması, sulamanın zaman ve miktarına da dikkat edilmesi gerekir..
Toprağın korunarak verimliliğin sağlanması açısından toprak ve bitkinin ihtiyaç duyduğu bitki besin maddesini içeren gübrenin toprağa verilmesi gerekir..
bilinçsizce ve tekniğine uygun olarak kullanılmayan gübrelerin bitkisel üretimin azalmasına yol açacağını, toprak yapısını bozacağını, içme sularının kalitesini düşürerek, yer altı sularını da kirletip doğal kaynakların israfına yol açar..

bor gübresini
gübre bayilerinden bulabilirsiniz.
zirai ilaç satılan yerlerde bulunabilir kolaylıkla..

serdarsa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-02-2009, 05:57   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 10-03-2007
Şehir: Basel-Isvicre
Mesajlar: 188
ah dostum ah...

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi serdarsa Mesajı Göster
bor gübresinin verimlilik üzerine etkisinin en üst düzeyde olabilmesi için toprak ve yaprak analiziyle birlikte belirlenecek gübre cinsi miktarı, gübreleme yöntemiyle zamanının iyi ayarlanması, sulamanın zaman ve miktarına da dikkat edilmesi gerekir..
Toprağın korunarak verimliliğin sağlanması açısından toprak ve bitkinin ihtiyaç duyduğu bitki besin maddesini içeren gübrenin toprağa verilmesi gerekir..
bilinçsizce ve tekniğine uygun olarak kullanılmayan gübrelerin bitkisel üretimin azalmasına yol açacağını, toprak yapısını bozacağını, içme sularının kalitesini düşürerek, yer altı sularını da kirletip doğal kaynakların israfına yol açar..

bor gübresini
gübre bayilerinden bulabilirsiniz.
zirai ilaç satılan yerlerde bulunabilir kolaylıkla..
Sevgili dost;
Teknige uygun kullanilmayan gübreler demissin ... pek bir sey anlamadim dostum. Hangi teknige??? Topragin teknigimi vardir?TEKNIK DEDIGINIZ SEY YOKKEN,TOPRAK VE TARIM YOKMU IDI?bu teknigi kim niye yaratti ve bize yani ülkemize kakaladi? Sulama nin iyi ayarlanmasi demissin! Neyin sulanmasi? Pancar tarlalarininmi? Analiz yapilmasindan bahsetmissin! Neyin analizi? Kim yapacak bu
analizi ? Benim köylü anam,bubam,abim,ablammi? Bilincsizce kullanilan gübrelerin bitkisel üretimin azalmasina yol acacagini ve toprak yapisini bozacagini bizim köylüyü birak ,köyün muhtari bile bilemez.
Ayrica elli yildir pancar her yerde ekilmez ve herkez diledigince ekemez ... bunu biliyoruz.

Yahu labaruatuardaki fizik hocasi bile bocalar bu durumda.Benim köylü mehmet emmim ne yapsin?
Sevgili dostum acikca; ülkemizin toprak yapisi kimyevi ilaclarla 40 yildir bozuldu.Bunu bozanlarda ülkemizin tarim ülkesi olmasini istemeyen AB,ABD ve A bilmem ne kapitalist ülkeleridir desene be aslan kardesim.O ziraii ilaclar denilen ilaclarin hem topragimizi zehirledigini,hem hormansal ürünler almamiza ve arti verimin düsmasine "kisirliga " yol actigini söylesene be kardesim.
Nasil dilimizi ve kültürümüzü bozuyorlarsa özellikle tarimimizi da öldürmeye niyetli olduklarini söylesene a benim kardesim.
Sakin beni yanlis anlama seni elestirmiyor ve bu olup bitenkerden seni sorumlu tutmuyorum.Ama sende iyi biliyorsundur ki; ekilebilen alanlarimizin % 80 i emperyalistlerin ülkemizde tarimi yok etme politikalari yüzünden dogal toprak konumlarini kaybetmis,kimyevi ilaclarla zehirlenmistir.
Iste bunu haykirmali ve köylümüzüde , sehirlimizide uyarmaliyiz.
Bundan 35 - 40 yil önce adapazari`na getirilen amerikan patates tohumlari köylüye bedava(!) dagitilmisti.Bedava sirke bal dan tatlidir misali köylü o sene amerikan tohumu patates ektiydi. Hasat zamani her biri 7-8 yüz gram gelen patates elde eden köylü önce amerikaya sonra aracilara daha sonrada allaha sükretmisti.Ama sükürleri patatez halinde bozuldu.Elde edilen patates hemen tüketimesi gereken ve yalnizca kizartmalik olarak kullanabilecek patatesti.Yani Mc.Donalts isi. Patates ****** köylünün elinde kalmadi ,sigirlara yem oldu.Köylüde avcunu yaladi.
Sevgili dostum-dostlar,... yazim hatam olduysa affedin beni. Ama en zor genclik dönemlerimde ögrendigim bir deyimle sizlere veda etmek istiyorum. "Elden gelen ögün olmaz,oda zamaninda bulunmaz"

gökceada Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-04-2013, 18:25   #7
Yeni Üye
 
serdarsa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 6
hocam umutsuzluğa kapılmayalım. siz bu mesajı yazarken biz suda marul yetiştirir durumdayız tarımda ülkemiz her alanda olduğu gibi çağ atlamasını bilmiştir. desteklemelerlede bunu görebilmekteyiz. umutsuzluk artık bizim çiftçilerimizi terketmelidir. elden gelen öğün olmaz demişsiniz yine karamsar bir cümle. yatırımlar tarıma yönelik olduğundan dolayı çiftçilerimizin herşeyi yapabilecek bilgi ve beceriye sahip olmaları amaçlanmıştır. köyün muhtarının bişey bilmesine gerek olmadan ziraat mühendislerimiz görev başındadır.

serdarsa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-04-2014, 23:21   #8
Ağaç Dostu
 
İsmail Kuzucu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-01-2011
Şehir: Balıkesir/Gönen
Mesajlar: 3,802
Galeri: 7
Sayın gökceada, genç bir üretici ve çiftçi olduğum için yazıyorum.

Topraklarımızın yapısını biz mi bozduk, abd mi? Toprak, potasyum ve organik maddeler istedi biz ver nitratı ver üreyi ver azotu. Yarın hava yağmurluymuş ver üreyi gitsin. Hâlâ böyle yapanlar var malesef. Bilinçli olunsaydı tahlil ile gübreleme yapılıp bu durumlara gelinmezdi.

Tohumluk için yazacak olursam, ne ekersen onu biçersin derler. Sizin dediğinizde aynı hesap işte. Çiftçi artık kendi alma tohumlarla ekim yapmamalı. (Yerli tohumlarımız hariç) Ben fide satışı yapıyorum kısa bir örnek vereyim. Ben 25 gr tohum için 5 lira veriyorum, bir çiftçi dedenin bri 1 kiloya 60 lira veriyor. Dedenin tohumları, olgunlaşma olmadan toplanmış, ismine ne derse inanmanız gereken bir tohum. Benim tohumum ise sadece tohumluk olarak yetişen ürünlerden alınmış marka tohumlar. Fideyi alanlar seneye bir geliyor dedenin cinsleri farklı farklı ve az ürün vermiş, hatta hiç vermemiş. 3-5 kuruştan kaçıp yine kendimize yapacağımızı yapıyoruz.

Köyün muhtarı olayına gelirsek, muhtar abilerim kendi işlerinle ilgilensin yeter. Eğer benim üreticim ziraat odası ile iletişim kurarsa mühendisler onların tarlasına kadar gelip bilgi veriyor. Siz yeter ki yardım isteyin. Geçen sene bahçemize en az 4-5 defa ziraatten geldiler. Dedikleri cümleyi aynen yazayım, "Çiftçimiz bizi yeter ki çağırsın bizim görevimiz bu her zaman yanlarına geliriz."

Saygılar..

Sayın serdarsa bilgilendirme için ayrıca teşekkür ederim..

İsmail Kuzucu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:09.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024