agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Tarla Bitkileri
(https)




Beğeni Düzeni3Beğeniler
  • 1 Gönderen SametAras
  • 1 Gönderen Mehmet Tugcular
  • 1 Gönderen yarenimex

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 26-06-2007, 08:33   #1
Ağaç Dostu
 
Derya Özen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-11-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 1,517
Galeri: 158
Fiğ

Ben başlığı açtım, bir de resim yükledim.
Mutlaka konunun uzmanlarının yazacakları birşeyler vardır.
Benim bildiğim Fiğ, hayvanlar için yem yapımında kullanılıyor.
İç Anadolu bölgesinde, Nisan ayı gibi ekilip Haziran ayı sonu Temmuz ayı başlarında ise hasatı yapılıyor.

Eklenen Resimler
 
Derya Özen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-06-2007, 10:02   #2
Ağaç Dostu
 
Selahattin Yılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 5,284
Galeri: 15
FİĞ YETİŞTİRİCİLİĞÎ

Prof. Dr. Hikmet SOYA

E.Ü. Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü


e mail: soya@ziraat.ege.edu.tr



Fiğler iyi bir yem bitkisidirler. Bünyelerinde yüksek oranda (%20-24) protein içerirler. Kullanım amaçlarına göre yeşil yem, kuru ot, silo yemi ve tane yem + saman (kes) olarak faydalanılabilir. Yüksek besleme değerine sahip olan fiğ otu geç biçilirse gebe hayvanlarda yavru atmalarına, süt hayvanlarında sütün acılaşmasına neden olabilir. Fiğlerden kışlık ara ürün olarak yararlanmanın yanında, yeşil gübre bitkisi olarak da yararlanılabilir. Bir ton yeşil fiğ otu dekara 8-10 kg azotu toprağa geçirmektedir.


Çeşit

Fiğ yetiştiriciliği yapılacak olan yerde öncelikle amaca göre hangi fiğ türünün ve çeşidinin kullanılacağına karar verilmelidir. Bu amaçla Ege Bölgesi koşullarına uygun tescilli bazı fiğ çeşitleri bulunmaktadır (Kubilay-82, Ürem-79 ve Cumhuriyet-99 (Adi Fiğ]; Menemen-79 ve Efes-79 [Tüylü Fiğ], Ege Beyazı [Macar Fiği]). Bu tohumlar Tarım İI veya İlçe Müdürlükleri Çiftçi Eğitim Şube Müdürlüğü veya Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nden temin edilebilir.


İklim ve Toprak İstekleri

Fiğ türleri içinde soğuğa en dayanıklı olanlar tüylü fiğ ve Macar fiğidir. Daha sonra adi fiğ ve burçak gelir ki, bu bitkiler de –120C'ye kadar dayanabilmektedirler. Genel olarak fiğler, su tutma kapasitesi iyi, orta ve ağır bünyeli topraklarla, fazla kum içermeyen normal kireçli topraklarda yetiştirilebilirler.


Toprak Hazırlığı ve Ekim

Fiğ tohumları iri oluğundan (1000-Tane Ağırlığı: 40-300 gram) tohum yatağı hazırlığı bakımından fazla hassas değildir. Tarlanın yabancı bitkilerden arındırılmış olması yeterli sayılabilir. Kışı ılıman ve yağışlı geçen bölgelerde sonbaharda, sert geçen bölgelerde ise ilkbaharda ekim yapılmalıdır. Ekimler serpme veya sıraya olabilir. Serpme ekimlerde dekara 15 kg'a kadar çıkabilen tohumluk miktarı, 20 cm sıra aralığı ile yapılan ekimlerde 8-10 kg'a kadar düşebilir. Ekim derinliği 3-4 cm olmalıdır. Tane üretimi amaçlandığında dekara 6-8 kg tohumluk sulu koşullarda 40 cm, kurak koşullarda 60 cm'lik sıralara ekilmelidir. Kullanılacak tohumluk iri, kırıksız, taze ve en az %90 çimlenme gücü ile %98 safiyete sahip olmalıdır.



Sulama ve Gübreleme

Kışlık olarak yapılan ekimlerde sulama gereksizken, yazlık ekimlerde olanaklar elveriyorsa çiçeklenme öncesi 1-2 kez sulanması özellikle tane verimini arttırmaktadır. Baklagil yembitkisi olan fiğlere gübre verilmeyebilir, ancak ekimden önce dekara 12-13 kg Triple Süper Fosfat ve gerekiyorsa 16-20 kg potasyum sülfat gübresi verilmesi durumunda gerek ot ve gerekse tane verimi artmaktadır.



Hasat

Ot için (hasat)

Fiğ otu yeşil yem olarak değerlendirilecekse çiçeklenme ortası döneminde, kuru ot olarak değerlendirilecekse alt baklaların görülmeye başladığı dönemde biçilmesi uygundur. Elverişli koşullarda 2,5-3 ton/da yeşil ot ya da 300-800 kg/da kuru ot elde edilebilir.

Tane için (hasat)

Özellikle adi fiğde bakla çatlaması ile tohum kaybı görüldüğünden en uygun biçim zamanı alt baklaların kahverengileşip, tam olgunlaştıkları dönemdir. Hasat makinayla yapılacaksa günün sıcak saatleri, elle yapılacaksa serin saatleri seçilmelidir. Adi fiğ, tüylü fiğ ve macar fiğinde yaklaşık 100-150 kg/da olan tane verimi koca fiğde 300 kg/da'a kadar çıkabilmektedir.

Kaynak

Selahattin Yılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-06-2007, 10:09   #3
Ağaç Dostu
 
Selahattin Yılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 5,284
Galeri: 15
ADİ FİĞ

En çok yetiştirilen fiğ türüdür. Ülkemizde tüm bölgelerde yetiştirilebilir. Tek yıllık baklagil yem bitkisidir. Yeşil ve kuru ot olarak yedirilebileceği gibi daneleri krıma yapılarak ta verilebilir. Hem otu hem daneleri oldukça besleyicidir. Yeşil otunda ortalama yüzde 23,9 ham protein bulunur. Danelerindeki protein oranı ise ortalama yüzde 20 nin üzerindedir.

Eksi 8 derecenin altındaki sıcaklıklarda donmaktadır. Bu yüzden kışı sert geçen yerlerde yazlık olarak, sıcak iklim bölgelerinde ise kışlık olarak yetiştirilmektedir. İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde erken İlkbaharda ekimi yapılır.
Su tutma kapasitesi iyi olan orta ve ağır topraklar adi fiğ tarımı için uygundur. Kumlu topraklar uygun değildir. Süzek, yeterli kireç ihtiva eden tınlı topraklar adi fiğ tarımı için en uygun topraklardır.

Sonbahar ekimi için tahılların hasadından sonra toprağın yüzlek olarak işlenmesi ve sonbaharda daha derin bir sürüm yapılması yeterlidir. İlkbahar ekimi için ise tarlanın sonbaharda işlenmesi, ilkbaharda da tırmık geçirilmesi yeterli olmaktadır. Ekim en iyi şekilde mibzerle yapılabilir. Dekara atılacak tohum miktarı ve sıra aralıkları ot veya tohum yetiştirme amacına göre değişir. Ot elde etmek için sulu şartlarda 15-20 cm, kıraç şartlarda 30-40 cm sıra arasıyla ekim yapılabilir. Tohum için yetiştirilecekse sulu şartlarda 30-35 cm, kıraçta 50-60 cm sıra arasıyla ekilebilir.

Mibzerle ekimde dekara 8-10 kg tohum kullanılır. Serpme ekimde 12-15 kg tohum kullanılır. Ekim derinliği 3-4 cm kadardır. Tohum elde etmek için tek başına ekilen fiğ, ot elde etmek için yetiştirilecekse çeşitli tahıllarla birlikte ekilebilir. Bu amaçla en fazla arpa ve yulaf kullanılır. Adi fiğ tarımında ekimle birlikte dekara 10 kg DAP (18-46) gübresi verilmesi uygundur.

Sulama imkanı olan yerlerde çiçek zamanına kadar bir iki defa sulanabilir. Yeşil ot elde etmek için yapılan yetiştiricilikte çiçeklenme döneminden alt kısımda baklalar oluşuncaya kadar geçen sürede biçilir. Kuru ot elde etmek için yapılan yetiştiricilikte ilk baklalar yetişince biçim yapılır. Dekardan 250-500 kg kuru ot alınabilir.

Tohum elde etmek için fiğin saplarında en alt fasulyeler tamamen olgunlaşınca biçilmelidir. Hasatta geç kalınırsa alt fasulyeler çatlar. Dekardan 100-200 kg tohum alınabilir.

MACAR FİĞİ

İlk kültür formları Macaristan'dan alındığı için bu ismi almıştır. Kışa dayanıklılığı normal şartlarda yeterlidir. Sert kışlarda dondan zarar görmeden kalabilir. Kıraçta yetiştirilebilen bir kışlık fiğ olduğu için büyük değere sahiptir. Orta ağır ve kireççe zengin toprakları sever. Tahıl kalktıktan sonra gölge tavında sürülür. Sonbaharda ekimden önce tekrar tırmık ve taban geçirilerek tohum yatağı hazırlanır.

Eylül başından kasıma kadar ekilebilir. Yalnız **** tahılla karışık ekilebilir. Karışık ekimde ot almak için dekara 6 kilo Macar fiği ve 4-6 kilo tahıl kullanılır. Ot almak için sıra araları 18-20 cm olmalıdır. Tohum almak için tek başına ekilir ve dekara 6-8 kilo tohum atılır. Sıra arası 35-50 cm olmalıdır. Ekimden sonra merdane çekmek faydalıdır. Ekimle beraber dekara 14 kg DAP (18-46) gübresi verilir. Yabancı ot mücadelesinde bir önceki dönem ekilen tahılda yabancı ot mücadelesinin yeterli yapılmış olmasının faydası büyüktür. Eğer nadasa sonrası Macar fiği ekiliyorsa nadas uygulamasında yeterli toprak işlemesinin yapılarak yabancı ot kontrolünün sağlanmış olması gerekir. Ekimden sonra ilkbaharda çıkan yabancı otların gelişmekte olan Macar fiğine zarar vermeden çapalanması gerekir.

Macar fiğinde olgunlaşma dönemi erken başlamaktadır. İlkbaharda erken gelişmesi, erken tohum olgunluğu ve erken çiçek açması Macar fiğinin üstün bir özelliği ve tercih sebebi olmaktadır. Bu özellikler Macar fiği tarımında tohum veriminin yüksek ve güvenceli olmasını sağlamaktadır. Bu bitkinin meyve çatlamama özelliğinin de olması önemli bir üstünlüktür. Tohum için yetiştirildiğinde alt baklaları esmerleşince biçilip kurutulur sonra harman yapılır. Elde edilen tohumların iyice kurutulmadan ambara konulması uygun değildir.
Macar fiği ot almak için çiçeklenme başlangıcında biçilmelidir. Biçilen ot kurutularak **** silolanarak saklanır. Tek olarak kıraçta verdiği yeşil ot miktarı dekara 800-1500 kilodur. Tohum verimi ise dekara 80-100 kilo kadardır.

Kaynak

Selahattin Yılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-06-2007, 10:37   #4
Ağaç Dostu
 
Derya Özen's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-11-2006
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 1,517
Galeri: 158
Bu konu ile ilgili yazabileceğim bir şey daha var. Halk arasında Fiğ samanına "kes" diyorlar. Kes kıymetli bir saman türü oluyor.
-Buna şu şekil de bir örnek verebiliriz, bir römork Ekin samanı 200.00 ytl ise, bir römork Fiğ samanı, (Kes) 300.00 ytl ye satılır. Rakamlar tamamen uydurma fakar oran dediğim gibi %50 ye yakın yüksekdir. Bunun nedeni ise hayvanlar Fiğ samanını daha büyük bir iştakla yiyorlar. Bu sebepden köylüler Ekin samanı ile Fiğ samanını karıştırarak hayvanlarına verirler.

Derya Özen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-07-2007, 19:43   #5
Ağaç Dostu
 
Salinta's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-07-2007
Şehir: Giresun
Mesajlar: 220
Fiğ hakkında yazan arkadaş çok güzel açıklamış. Ancak çok önemli olan bir noktayı atlamış sanırım. Ya da benim gözümden kaçmış olabilir. Fiğ genel itibariyle yatık gelişen bir bitki olduğu için dik gelişen bir buğdaygille karışım halinde yetiştirilmesi çok iyi sonuç verir. Tabi bu karışık ekim yaygın fiğ, macar fiğ ve tütlü fiğ için geçerlidir. Burçak ve koca fiğ yalın halde ekilmelidir, diğer fiğlere göre daha dik gelişirler.

Fiğ ile beraber yetiştirilecek ürünü seçerken tek yıllık ve kış şartlarına dayanıklı türlerin seçilmesine dikkat edilmelidir çünkü fiğ kış şartlarında yetişen bir yem bitkisidir. Karışımda en ideali 8 kg arpa + 8 kg fiğ şeklindedir. Ayrıca 8 kg yulaf + 8 kg fiğ de olabilir. Eğer italyan çimi (Lolium multiflorum) ile karışıma sokulacaksa 8 kg fiğ + 1 kg italyan çimi olmalıdır.

Yapılan araştırmalarda fiğ + yulaf ve fiğ + arpa karışımları 4 tona kadar yeşil gübre sağlamıştır.

Salinta Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-07-2007, 19:45   #6
Ağaç Dostu
 
Salinta's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-07-2007
Şehir: Giresun
Mesajlar: 220
Fiğ;
1. Toprağa organik madde kazandırır.
2. Toprağın boş kalmasını önler.
3. Yeşil gübre olarak kullanılır.
4. Sürekli aynı ürün yetiştirmede toprağın teksel yapıya geçmesini önler.

Salinta Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-07-2007, 19:47   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Bizim burada fiği çok sık ekerek yatmasının önüne geçiyorlar. Dönümüne 20 kg kadar tohum atıyorlar. Böylece fiğ yatacak alan bulamıyor.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-07-2007, 20:06   #8
Ağaç Dostu
 
Salinta's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-07-2007
Şehir: Giresun
Mesajlar: 220
Güzel fikir ama biz zaten yalın ekimlerde koca fiğ hariç diğer türlerde 12 ile 16 kg arası tavsiye ediyoruz, koca fiğde ise 20 kg/da.

Salinta Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-07-2007, 20:11   #9
Ağaç Dostu
 
Salinta's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-07-2007
Şehir: Giresun
Mesajlar: 220
Todor, sadece yatma olayı olarak değerlendirme, karışık ekimin çok fazla yararı vardır. Yatma olayı bunlardan sadece biri... Örneğin buğdaygiller azota ihtiyaç duyar, baklagiller ise toprağa azot bağlar. Fiğ de bir baklagil bitkisidir. Yani toprağa azot bağlar, karışım yapılan buğdaygil ise bundan faydalanır. Üstelik fiğ kendi ihtiyacını da karşılar bundan.

İkinci olarak buğdaygil bitkileri saçak, fiğ ise kazık köklüdür, yani toprağın değişik katmanlarından faydalanılır.

Üçüncü olarak karbonhidrat (buğdaygil) + protein (fiğ) şeklinde yetiştirmek, beslenen hayvanların dengeli beslenmesini sağlar.

Dördüncü olarak hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılık artar. Karışım halinde yetiştirmek fungal hastalıları ortadan kaldırır.

Daha yüksek verim verdiği de ayrı bir konu tabi... Sanırım bu kadar madde yeter, anlatabildiğimi umuyorum.

Salinta Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-11-2007, 23:12   #10
Ağaç Dostu
 
Sinan9's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-11-2006
Şehir: İstanbul&Yalova
Mesajlar: 105
Galeri: 11
Fiğ üretimi

Yalova Altınova'da yaklaşık 25 dönümlük bir yere (macar) fiğ ekmek istiyorum. Hangi türleri önerirsiniz?

Yer Todor'un yerine yakın olmakla birlikte iklimi daha yumuşak. Toprak ise su tutma kapasitesi yüksek ve çok killi.

Tabi birde karışım olarak hangi tahılı önereceğinizde önemli.

Yardımınız için şimdiden teşekkür ederim.

Sinan9 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-11-2007, 23:25   #11
Ağaç Dostu
 
Selahattin Yılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 5,284
Galeri: 15
Sevgili Sinan, eğer macar fiği ekecekseniz zaten bu bir türdür. Ot verimi iyidir ve memnun kalırsınız tohumu alırken direkt macar fiği diye aratın. Eğer hem ot hemde tohum alayım derseniz sizi daha da memnun eder. Ancak hem ota hem tohum verimine ekerseniz sadece macar fiği ekerek (sanırım 10 kg/dk gerekiyor) kurak şartlarda güzel bir gelir elde edersiniz.

Ancak eğer ot verimi için balya yapmak üzere ekecekseniz o zaman arpa+yulaf+macar fiği karışımı ekerseniz de iyi bir ot verimi alısınız. Ekimde de çok fazla gecikmemeniz gerekiyor.

Selahattin Yılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-11-2007, 23:40   #12
Ağaç Dostu
 
Sinan9's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-11-2006
Şehir: İstanbul&Yalova
Mesajlar: 105
Galeri: 11
Hocam bu süratli cevabınız için teşekkür ederim.

Aynı zamanda terminoloji cehaletim yüzündende affınıza sığınırım. Türden kast ettiğim çeşit idi. Elimde Tigem tohum kataoloğu var. Macar fiğinde Tarım beyazı-98, Anadolu 2002, populasyon çeşitleri var diyor.

Selamlar.

Sinan9 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2007, 07:59   #13
Ağaç Dostu
 
Selahattin Yılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 5,284
Galeri: 15
Çeşit bazında da Tarım İl Müdürlüğüne müracaat etmenizi ve özellikle Yalova şartlarına uyacak olan çeşitleri öğrenmenizi tavsiye ederim. Macar fiği genelde çeşitleriyle de olsa size sorun çıkarmayacak bir türdür yine de işi çeşit bazında bilenden öğrenin derim.

Selahattin Yılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-05-2008, 16:00   #14
Yeni Üye
 
serdarsa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-05-2008
Şehir: Konya
Mesajlar: 6
ADİ FİĞ (Vicia sativa L.)

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18(34): (2004) 118-121

DOĞADAN SEÇİLEN ADİ FİĞ (Vicia sativa L.) HATLARINDA BAZI TARIMSAL
KARAKTERLERİN BELİRLENMESİ1


Ahmet TAMKOÇ2 Mehmet Ali AVCI2

2 Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü, Kampus- Konya

ÖZET

Bu araştırma doğadan seçilen adi fiğ (Vicia sativa L.) hatlarında bazı tanımsal karakterlerin belirlenmesi amacı ile Selçuk
Üniversitesi Ziraat Fakültesi deneme tarlasında yürütülmüştür. Araştırma materyali olarak 9 fiğ hattı ve kontrol olarak
da 3 fiğ çeşidi kullanılmıştır. Araştırmada; bitki boyu, bakla sayısı, baklada tohum sayısı, biyolojik verim, tohum verimi ve
bin tohum ağırlığı üzerinde durulmuştur. Ortalamalara göre bitki boyu 22.5-36.3 cm, bakla sayısı 4.5-7.9 adet/bitki, baklada
tohum sayısı 4.4-5.1 adet/bakla, biyolojik verim 143.8-212.5 kg/da, tohum verimi 38.4-70.9 kg/da ve bin tohum ağırlığı 50.3


65.8 g arasında değişmektedir.
Anahtar Kelimeler: Adi fiğ, seleksiyon, biyolojik verim, tohum verimi, meyve
THE DETERMINATION OF SOME AGRONOMICAL CHARACTERS COMMON VETCH (Vicia sativa L.)
LINES SELECTED FROM NATURE
ABSTRACT

Some of the agronomical characters of nine common vetch (Vicia sativa L.) lines and three varieties (Controls) were investigated
at the experimental field of the Agricultural Faculty, Selcuk University Campus area. Plant height (22.5-36.3 cm),
number of pods per plant (4.5/7.9), number of seeds per pod (4.4-5.1), biological yield (1438-2125 kg ha-1), seed yield (384709
kg ha-1) and thousand seed weight (50.3-65.8 g) were determined

Key Words: Common vetch, selection, biological yield, seed yield, pod

GİRİŞ
tarafından ıslah edilen hat (F-1, F-4, F-6, F-10, F-19,
Fiğ bitkisi baklagiller familyasından olup, bu fa-F-30, F-116, F-212 ve F-214) ve üç tanesi tescilli
milyaya bağlı fiğ (Vicia L.) cinsi içerisinde 150 kadar çeşittir (Ürem-79, Emir ve Kara Elçi). Bu araştırma,
tür bulunmaktadır (Tosun 1974). Elçi ve Açıkgöz 2002 yılında S.Ü. Ziraat Fakültesi Kampüs deneme
(1993)’e göre bu türlerden 59 adeti Türkiye vejetasyo-tarlasında yürütülmüştür. Deneme alanı 0-30 cm’lik

nunda doğal olarak kendiliğinden yetişmektedir. Ta-toprak derinliği esas alındığında kıraç, meyilli, pH :
rımı yapılan tür sayısı ise 14 kadardır. Ülkemizde en 8.05, killi-tınlı bünyeli toprak yapısındadır.
çok Adi fiğin (Vicia sativa L.) ve Macar fiğinin (Vicia Konya Meteroloji Bölge Müdürlüğü kayıtlarına
pannonica Crantz.) tarımı yapılmaktadır. Tarımı ya-göre denemenin yapıldığı yıl vejetasyon dönemi içeripılmamakla
birlikte Vicia cracca L. Anadolu’nun bazı
sinde (Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran) toplam yağış
kesimlerinde doğal plantasyonlar halinde bulunurlar. 132.4 mm, ortalama sıcaklık 13.1 0C ve ortalama nisbi
Bu plantasyonlar meyve bağlama döneminde köylüler nem % 56.1 olmuştur.
tarafından biçilerek kurutulmakta ve kaliteli kaba yem Araştırma “Tesadüf Blokları
Deneme Deseni” ne

olarak değerlendirilmektedir. Bu fiğ aynı zamanda göre 4 tekerrürlü olarak kıraç şartlarda yürütülmüştür.
yabani arılar ve bal arıları için iyi bir nektar kaynağı-Ekim, m2’de 200 bitki olacak şekilde 5 m boyunda ve

dır (Tamkoç 1999). Türkiye, fiğin gen merkezi 1.5 m enindeki parsellere (5 m x 1.5 m = 7.5 m2) 25
(Vavilov 1951) olmasına rağmen bu bitkilerden yete-cm sıra aralığında ve 5 cm ekim derinliğinde yapılmışrince
faydalandığı söylenemez. Fiğ bitkisinin tohumu, tır. Ekimle birlikte dekara 15 kg DAP
yeşil ve kuru otu iyi bir hayvan yemidir. Aynı zaman-(Diamonyumfosfat % 18-46) gübresi verilmiştir. Bitda
fiğ iyi bir münavebe ve yeşil gübre bitkisidir kiler tohum için hasat olgunluğuna geldiğinde kenar(
Avcıoğlu ve Soya 1977). Fiğ tohumları kıtlık yılla-lardan ikişer sıra ve geri kalan sıraların her iki tarafınrında
insan yiyeceği olarak da kullanılmıştır (Açıkgöz dan 0.5 m’lik kısım kenar tesiri olarak deneme dışı
1991). bırakılmıştır. Tüm veriler geriye kalan (4 m x 0.5 m =

Hayvancılıkta maliyetin önemli bir kısmını yem 2 m2) hasat alanından alınmıştır. Ekim işlemi 11 Mart
girdilerinin oluşturduğu bilinmektedir. Yem maliyetle-2002’de ve hasat işlemi Haziran ayının son haftasında
rini düşürmek için kaliteli ve yüksek verimli yem yapılmıştır.
bitkilerine ihtiyaç vardır. Bu amaçla, Tamkoç ve Avcı
Bu araştırmada bitki boyu, bakla sayısı, baklada

tarafından Orta Anadolu doğal vejetasyonunda bulu-tohum sayısı, biyolojik verim, tohum verimi ve bin
nan, adi fiğ (Vicia sativa L.) genotipleri toplanmıştır. tohum ağırlığına ait veriler üzerinde durulmuştur.
Bu genotipler teksel seleksiyon ıslah metodu ile seçi-Verilerin alınmasında Ekiz ve Özkaynak 1984;
lerek bazı hatların Türk tarımına kazandırılması amaç-Anonymous 1995; Anonymous 2001’den faydalanıllanmıştır.
mıştır.

MATERYAL VE METOD Alınan verilerin varyans analizi yapılmış ve ista-
Araştırmada materyal olarak 12 fiğ genotipi kul-tistiki bakımdan önemli olan verilere aynı önemlilik
lanılmıştır. Bu genotiplerden 9 tanesi Tamkoç ve Avcı
derecesinde LSD testi uygulanmıştır.

Bu araştırma S.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP)
tarafından desteklenmiştir



A. Tamkoç ve M.A. Avcı
/ S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18(34): (2004) 118-121
ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA

Bu araştırmada üzerinde durulan özellikler, elde
edilen bulguların ortalama değerleri ve LSD grupları
Çizelge 1’de verilmiştir.

Bitki Boyu

Genotiplerde en düşük bitki boyu 22.5 cm ile F214’
de ve en yüksek bitki boyu 36.3 cm ile F-19’da
ölçülmüştür. Ancak, F-19 ile F-10, F-1, F-30, F-4, F212,
F-116 ve F-6 arasındaki farklılıklar istatistiki
bakımdan p < 0.01 düzeyinde önemsiz olmuştur (Çizelge
1). Şahit olarak kullanılan Ürem-79, Emir ve
Kara Elçi fiğ çeşitlerinin bitki boyları en kısa son 4

genotip içerisinde yer almıştır. Bazı araştırıcılar üzerinde
çalıştıkları fiğ genotiplerinin boylarını; Kiffman
(1952) 30-80 cm, Kerestecioğlu (1953) 50-60 cm,
Avcıoğlu ve Soya (1977) 70-150 cm, Özkaynak
(1981) 27.4-59.4 cm, Elçi ve Orak (1991) 79.17-95.87
cm, Tyurin ve Ivshin (1991) 65-98 cm, Tamkoç ve
Avcı (1997) 19.7-42.9 cm, Avcı
ve Tamkoç (2001a)
18.8-35.1 cm arasında değiştiğini belirtmektedirler.
Bu araştırmanın sonuçları ile yukarıdaki bazı literatürler
uyum içerisinde iken, bazıları ile farklılık göstermektedir.
Bu farklılığının nedenleri genotipik yapıdan
veya yetiştirildiği çevreden kaynaklanmış olabilir.

Çizelge 1. Adi Fiğ Genotiplerinde Bitki Boyu (cm), Bakla Sayısı (adet/bitki), Baklada Tohum Sayısı (adet/ bakla),
Biyolojik Verim (kg/da), Tohum Verimi (kg/da) ve Bin Tohum Ağırlığı
(g) ve LSD Grupları

Baklada Biyolojik Tohum Bin Tohum
Genotipler Bitki Boyu Bakla Sayısı
Tohum Verim Verimi Ağırlığı

Sayısı
Ürem - 79 24.5 cd 4.6 cd 5.0 143.8 38.4 58.8 abcd
F-10 30.8 abc 6.4 ab 4.9 175.0 53.1 57.5 abcd
F- 1 34.3 ab 5.3 bcd 4.5 156.3 53.6 53.5 cd
F-214 22.5 d 5.9 bcd 4.7 187.5 39.5 61.0 abc
F-30 32.3 ab 7.9 a 4.7 175.0 51.8 50.5 d
F-4 31.3 abc 5.7 bcd 4.6 200.0 65.7 54.8 bcd
F-19 36.3 a 6.2 bc 5.1 206.3 70.9 65.8 a
F-212 29.3 abcd 6.6 ab 4.9 212.5 59.9 58.0 abcd
Emir 28.3 bcd 6.0 bcd 4.9 200.0 62.7 61.0 abc
F-116 30.8 abc 6.3 abc 4.4 187.5 67.5 54.8 bcd
F-6 33.0 ab 4.7 cd 4.4 200.0 59.1 63.0 ab
Kara Elçi 27.0 bcd 4.5 d 4.5 212.5 49.0 50.3 d

Ortalama 30.0 5.8 4.7 188.0 55.9 57.4
LSD (p<0.01) 7.48 1.65 ÖD ÖD ÖD 8.88


ÖD : Önemli değil

Bakla Sayısı

Bitki başına düşen bakla sayısı 4.5 (Kara Elçi) –

7.9 (F-30) arasında değişmektedir (Çizelge 1). Bakla
bağlama açısından genotipler arasındaki farklılık istatistiki
olarak önemli olmuştur (p<0.01). En fazla bakla
bağlayan fiğ hattı F-30 olup, bu hat ile F-212, F-10 ve
F-116 numaralı hatlar arasındaki farklılıklar istatistiki
açıdan önemsiz olmuştur. En az bakla bağlayan
genotip ise Kara Elçi fiğ çeşidi olmuştur. Adi fiğde
bakla sayısını (adet/bitki); Özkaynak (1981) 5.8-23.0,
Soya (1987) 16.58-18.33 , Elçi ve Orak (1991) 18.4933.43,
Tosun ve ark. (1991) 5.8-33.7, Orak (1992)
3.67-7.30 ve Tekeli ve ark.(1994) 5.59-6.32 olarak
bulmuşlardır. Yukarıdaki araştırma sonuçları ile yapılan
çalışma bulguları arasında bazıları ile benzerlik
bulunurken bazıları ile de farklılıklar bulunmaktadır.
Bu farklılığın sebebi çalışmalarda kullanılan
genotiplerin farklı olmasından kaynaklanabileceği gibi
çevre koşullarından da kaynaklanabilir.
Bakladaki Tohum Sayısı

En fazla bakladaki tohum sayısı F-19’da (5.1 adet)
ve en az tohum sayısı
F-6 ve F-116 hatlarında

(4.4 adet) gözlenmiştir (Çizelge 1). Ancak bakladaki
tohum sayısı bakımından fiğ genotipleri arasında önemli
bir farklılık tespit edilememiştir. Bunun nedeni
kullanılan genotiplerin kalıtım bakımından birbirine
çok yakın olmaları **** genotipik farklılığı ortaya
çıkaracak çevre koşullarının oluşmaması olarak açıklanabilir.
Adi fiğde baklada tohum sayısını (adet/
bakla); Özkaynak (1981) 3.22-5.21, Soya (1987)
6.03-6.28, Elçi ve Orak (1991) 4.80-7.16, Tosun ve
ark. (1991) 3.4-6.2 , Orak (1993) 5.17-7.01 ve Tekeli
ve ark. (1994) 4.41- 4.54 olarak bulmuşlardır. Yukarıdaki
araştırma sonuçları ile yapılan çalışma bulguları
uyum içindedir.

Biyolojik Verim

Fiğ genotiplerinin biyolojik verimleri arasında
istatiski bakımdan bir fark bulunmamıştır (Çizelge 1).
Fiğ genotiplerinin biyolojik verimleri 143.8 kg/da(Ürem-79) - 212.5 kg/da (F-212 ve Kara Elçi) arasında
değişiklik göstermiş. Genotipler arasındaki farklılığın
önemli olmayışının nedeni olarak vejetasyon döneminde
düşen yağışın büyük ölçüde düzenli olması
gösterilebilir. Diğer bir ifadeyle araştırmalarda kullanılan
genotiplerin başta yağış olmak üzere diğer çevre
koşullarına reaksiyonlarının genelde benzer olması ile
açıklanabilir. Benzer konularda araştırma yapan
Fırıncıoğlu ve ark. (1996) Ankara şartlarında fiğlerde
biyolojik verimi 195.0-233.0 kg/da, Tamkoç ve Avcı
(1997) ICARDA’dan sağlanan fiğlerde Konya şartla




A. Tamkoç ve M.A. Avcı
/ S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18(34): (2004) 118-121
rında 36.1-190.5 kg/da olduğunu belirtmektedirler.
Araştırıcıların bulgularıyla bu çalışma arasında büyük
oranda benzerlikler bulunmaktadır.

Tohum Verimi

Fiğ genotiplerinin en düşük tohum verimi Ürem79
(38.4 kg/da), en yüksek tohum verimi ise F-19’dan

(70.9 kg/da) alınmıştır (Çizelge 1). Denemede kullanılan
genotipler arasında tohum verimi bakımından
istatistiki açıdan önemli bir farklılık tespit edilmemiştir.
Genotipler arasındaki farklılığın önemli çıkmamasının
nedenlerinden birisi vejetasyon döneminde düşen
yağışın büyük ölçüde düzenli olmasıdır. Diğer bir
ifadeyle araştırmalarda kullanılan genotiplerin başta
yağış olmak üzere diğer çevre koşullarına reaksiyonlarının
genelde benzer olması ile açıklanabilir. Fiğin
tohum verimi ile ilgili araştırmalar yapan; Tekeli ve
ark. (1994) 51.15 – 75.10 kg/da, Fırıncıoğlu ve ark.
(1996) 67 - 95 kg/da, Tamkoç ve Avcı (1997) 1.4 –
43.4 kg/da, Avcı ve Tamkoç (2001b) 27.8 – 60.2
kg/da verim elde etmişlerdir. Araştırmacıların verimleri
ile bu araştırmadan elde edilen verimler benzerlik
göstermektedirler. Araştırmacılardan Soya (1987)
129.4 – 184.1 kg/da, Elçi ve Orak (1991) 125.43 –
189.67 kg/da, Tosun ve ark. (1991) 39 -234 kg/da,
Şılbır ve ark. (1994) 63-249 kg/da, Açıkgöz ve ark.
(1996) 79.3 – 231.9 kg/da, Siddique ve Loss (1996) 22
- 230 kg/da, Gökkuş
ve ark. (1996) 78.9 – 122.9 kg/da
verim almışlardır. Bu verimler genelde bu araştırmanın
bulgularından yüksek değerler göstermektedir. Bu
farklılığının nedenleri genotipik yapıdan veya yetiştirildiği
çevreden kaynaklanmış olabilir.
Bin Tohum Ağırlığı

Fiğ genotipleri arasındaki farklılık istatistiki olarak
önemli (p<0.01) olup, bin tohum ağırlığı 50.3 –

65.8 g arasında değişmektedir (Çizelge 1). En fazla
bin tohum ağırlığı F-19’da olmasına rağmen F-6,
Emir, F-214, Ürem-79, F-212 ve F-10 arasındaki farklılık
istatistiki bakımdan önemsiz olmuştur. En düşük
bin tohum ağırlığı Kara Elçi (50.3 g) çeşidinden elde
edilmiştir. Ortalamalar arasındaki farklılığın nedeni
genotipik yapıdan kaynaklanabilir.
Avcı ve Tamkoç (2001a) bin tohum ağırlığını

39.5 -89.3 g, Elçi ve Orak (1991) 46.35 – 51.58 g,
Sabancı
(1996) 25.4 – 87.2 g olarak belirlemişlerdir.
Bin tohum ağırlığı bazı araştırıcıların sonuçları ile
uyumlu olmakla beraber, bazılarından farklıdır. Bunun
nedeni yetiştirildiği çevre ve genotipik farklılıklardan
kaynaklanmaktadır.
SONUÇ

Araştırmada üzerinde durulan özelliklerden bitki
boyu, bakla sayısı ve bin tohum ağırlığı bakımından
genotipler arasındaki farklılıklar istatistiki bakımdan
p<0.01 düzeyinde önemli olmuştur. Buna karşılık
baklada tohum sayısı, biyolojik verim ve tohum verimi
yönünden genotipler arasında önemli farklılıklar
tespit edilememiştir. Araştırmanın yapıldığı vejetasyon
döneminde yağışların düzenli ve kısmen yeterli

olması, genotiplerin bazı özellikleri açısından farklılıkların
ortaya çıkmasını sınırlandırmış olabilir. Tescilli
çeşitlerden daha yüksek tohum verimi veren F-19,
F-116 ve F-4 hatları üzerinde durulmalıdır.

KAYNAKLAR

Açıkgöz, E., 1991. Yem Bitkileri. Uludağ Üniversitesi
Basımevi, Bursa.

Açıkgöz, E., Çakmakçı, S., Turgut, İ., Bulur, V.,
Uzun, A. ve Aydoğdu, L., 1996. Adi Fiğ (Vicia
sativa L.) Islah Çalışmaları. Türkiye 3. Çayır
Mer’a ve Yem Bitkileri Kongresi, 17-19 Haziran
1996, s: 219-223. Erzurum.

Anonymous, 1995. Gerplasm Program. Legume
International Nurseries and Trials. ICARDA,
Aleppo, Syria.

Anonymous, 2001. Tarımsal Değerleri Ölçme Denemeleri
Teknik Talimatı. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı.
Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi
Müdürlüğü. Ankara.

Avcı, M.A. ve Tamkoç, A., 2001a. Adi Fiğ (Vicia
sativa L.) Hatları Arasındaki Farklılıkların Belirlenmesi
Üzerine Bir Araştırma. S.Ü. Ziraat Fakültesi
Dergisi, 25(15): 54-65.

Avcı, M.A. ve Tamkoç, A., 2001b. Doğal Vejetasyondan
Seçilen Adi Fiğ (Vicia sativa L.) Hatlarında
Dane Verimi ve Verim Unsurlarının Belirlenmesi.
S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi, 25(15): 145-158.

Avcıoğlu, R. ve Soya, H., 1977. Adi Fiğ. Ege Üniversitesi,
Ziraat Fakültesi, Zootekni Derneği, Y. No:

5. Bilgehan Matbaası, Bornova, İzmir.
Elçi, Ş. ve Açıkgöz, E., 1993. Baklagil (Leguminosae)
ve Buğdaygil (Gramineae) Yem Bitkileri Tanıtma
Klavuzu. TİGEM. Afşaroğlu Matbaası. Ankara.
Elçi, Ş. ve Orak, A., 1991. Tekirdağ Koşullarına Adapte
Olabilecek Adi Fiğ (Vicia sativa L.) Hatlarının
Belirlenmesine İlişkin Bir Araştırma. Ege Ü.
Ziraat Fak. Türkiye 2. Çayır -Mer’a ve Yem Bitkileri
Kongresi, 17-19 Haziran 1996, s: 540-551.
İzmir.
Ekiz, H. ve Özkaynak, İ., 1984. Türkiye’de Yetiştirilen
Bazı Burçak (Vicia ervilia (L.) Willd) Çeşitlerinin
Önemli Morfolojik, Biyolojik ve Tarımsal
Karakterleri Üzerinde Araştırmalar. Ankara Üniv.
Fen Bilimleri Enstitüsü Yayın No: T.B.5 Ankara.
Fırıncıoğlu, H.K., Uncuer, D., Ünal, S. ve Aydın, F.,
1996. Bazı Fiğ (Vicia sp.) ve Mürdümük
(Lathyrus sp.) Türlerinin Tarımsal Özellikleri Üzerine
Bir Araştırma. Türkiye 3. Çayır Mer’a ve
Yem Bitkileri Kongresi, 17-19 Haziran 1996, s:
17-19. Erzurum.
Gökkuş, A., Bakoğlu, A., ve Koç, A., 1996. Bazı Adi
Fiğ (Vicia sativa L.) Hat ve Çeşitlerinin Erzurum
Sulu Şartlarına Adaptasyonu Üzerinde Bir Çalışma.
Türkiye 3. Çayır Mer’a ve Yem Bitkileri
Kongresi, 17-19 Haziran 1996, s: 674-678. Erzurum.




A. Tamkoç ve M.A. Avcı
/ S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18(34): (2004) 118-121
Kerestecioğlu, Ş.R., 1953. Özel Tarla Ziraatı. Çelik
Cilt Matbaası. İstanbul.

Kiffman, R., 1952. Morphologie und Systematik den
Landwirt Schaftlich Bedeutsaman Wicken (Vicia)
und Linsen (Lens) Arten. Z.F. Ackerund
Pflanzenbau. 94: 449-453.

Orak, A. (1992). Tekirdağ Koşullarında Yazlık Olarak
Yetiştirilen Adi Fiğin (Vicia sativa L.) Bazı Önemli
Tarımsal Karakterleri ile İkili İlişkileri Üzerine
Bir Araştırma. Doğa Turkish Journal of
Agriculture and Forestry 16 : 72-83, TÜBİTAK.

Orak, A. (1993). Adi Fiğ (Vicia sativa L.) Hatlarının
Önemli Bazı
Fenolojik ve Morfolojik ÖzellikleriÜzerine Bir Araştırma. T.Ü. Tekirdağ Ziraat Fakültesi
Dergisi 2: 255-262, Tekirdağ.

Özkaynak, İ., 1981. Türkiye’de Yetiştirilen Adi Fiğ
(Vicia sativa L.) Yerel Çeşitlerinden Seleksiyon
ile Islah Edilen Formların Önemli Bazı Karakterleri
Üzerinde Araştırmalar. Ankara Üniv. Ziraat
Fak. Y. No: 758. Bilimsel Araştırma ve İncelemeler:
446. Ankara.

Sabancı, C.O., 1996. Değişik Yörelerden Toplanan
Fiğlerin (Vicia sativa L.) Bazı Karakterler Yönünden
Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma.
Türkiye 3. Çayır Mer’a ve Yem Bitkileri Kongresi,
17-19 Haziran 1996, s: 253-259. Erzurum.

Siddique, K.H., ve Loss, S.P., 1996. Growth and Seed
Yield of Vethes (Vicia spp.) in South Western
Australia. Australia Journal of Experimental
Agriculture, 36: 87-93.

Soya, H., 1987. Ege Bölgesi Kıyı Kesimi Yerel Adi
Fiğ (Vicia sativa L.) Çeşitlerinde Sıra Arası Mesafesi
ve Tohumluk Miktarının Verim ve Verim
Karakterlerine Etkisi. Ege Üniv. Ziraat Fak. Dergisi,
Cilt:24, No:2, Bornova, İzmir.

Şılbır, Y., Polat, T., Sağlamtimur, T. ve Tansı, V.,
1994. Harran Ovası
Şartlarında Fiğ (Vicia sativa
L.) Çeşitlerinde Tohum Verimi ve Karakterler
Arası
İlişkilerin Saptanması Üzerinde Bir Araştırma.
Ege Üniv. Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Kongresi,
Cilt:III, s:6-10, Bornova, İzmir.

Tamkoç, A. ve Avcı, M.A., 1997. Yabancı Kökenli
Fiğ Hatlarının (Vicia sativa L.) Adaptasyonu ve
Bazı Tarımsal Özellikler Arası
İlişkiler. Türkiye

II. Tarla Bitkileri Kongresi, 22-25 Eylül 1997.
Ondokuz Mayıs Üniv., Samsun.
Tamkoç, A., 1999. Fiğ Tarımı. Konya Ticaret Borsası
Dergisi. Sayı:5, Yıl:2, Konya.
Tekeli, S., Orak, A. ve Tuna, M., 1994. Ekim Zamanlarının
Adi Fiğ (Vicia sativa L.) Verim ve VerimKomponentlerine Etkisi. Ege Üniv. Ziraat Fak.
Tarla Bitkileri Kongresi, Cilt:III, s:11-16, Bornova,
İzmir.

Tosun, F., 1974. Baklagil ve Buğdaygil Yem Bitkileri
Kültürü. Atatürk Üniv. Yayın No:242, Ziraat Fak.
Yayın No: 123. Ders Kitapları Serisi No:8, Erzurum.


Tosun, M., Altınbaş, M. ve Soya, H., 1991. Bazı Fiğ
(Vicia sp.) Türlerinde Yeşil Ot ve Dane Verimi ile
Kimi Agronomik Özellikler Arasındaki İlişkiler.
Ege Ü. Ziraat Fak. Türkiye 2. Çayır -Mer’a ve
Yem Bitkileri Kongresi, 17-19 Haziran 1996, s:
574-583. İzmir.

Tyurin, Y. ve Ivshin, G., 1991. Vicia sativa c.v.
Lugovskaya 85. Selektsiya Semenıvodstvo-
Moskva. No:6, 44-45. (Field Crops Abs. 1992.
045-06387).

Vavilov, N.I., 1951. The Origin, Variation, Immunity
and Breeding of Cultivated Plants. Chronica
Botanica Comp. 13: 33-76.



Derleyen : Serdar Acar
S.D.Ü / Tohumculuk
2008

serdarsa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-05-2008, 13:22   #15
Ağaç Dostu
 
Salinta's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-07-2007
Şehir: Giresun
Mesajlar: 220
Şılbır, Y., Polat, T., Sağlamtimur, T. ve Tansı, V.,
1994. Harran Ovası
Şartlarında Fiğ (Vicia sativa
L.) Çeşitlerinde Tohum Verimi ve Karakterler
Arası
İlişkilerin Saptanması Üzerinde Bir Araştırma.
Ege Üniv. Ziraat Fak. Tarla Bitkileri Kongresi,
Cilt:III, s:6-10, Bornova, İzmir

Adı geçen Prof.Dr.Yunus ŞILBIR'ın asistanıyım, hala bilgi alma isteyen varsa irtibata geçebiliriz.

Salinta Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-12-2009, 20:16   #16
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 28-12-2009
Şehir: muş
Mesajlar: 5
paylaşımınız için teşekkürler

eshqhia Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-09-2011, 19:44   #17
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 20-06-2011
Şehir: Bursa
Mesajlar: 36
Arkadaşlar ben kısmetse bayramdan sonra kurbanlık koyun besleyeceğim. Köyden bir arkadaşın 4 dönüm arazisi var. Ekimin 1 ila 5'i arasında arazinin 2 dönümüne fiğ 1 dönümüne ise yonca ekeceğiz. Ben Bursa / Orhangazi'de oturuyorum. Hayvanları kurbandan 4-5 ay sonra alacağız. Acaba koyunları aldığım zaman fiğ ve yonca hasatını alır mıyız?

çiftçi5234 beğendi.
SametAras Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-09-2012, 13:54   #18
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 05-08-2012
Şehir: Bursa
Mesajlar: 24
Kışlık Fiğ Ekimi Yapan, Tecrübeli Arkadaşların, Tavsiyeleri Ne Olur?

tarlaya kışlık yem bitkisi olarak fiğ ekmeye karar vereceğim gibi görünüyor.
çünkü bütün araştırmalarım hep bu yönde sonuçlanıyor.

eylül sonu ekilip, en geç nisan sonunda biçilip, balya otu olarak değerlendirilebilecek, en uygun fiğ çeşidi nedir?
hangi fiği eksem acaba! ne tavsiye edersiniz?

kışlık fiğ ekip yetiştirenlerin, tecrübe sahiplerinin, tavsiyeleri ve görüşleri benim için daha kıymetli olacaktır.

NOT:
fiğ den sonra mayıs da tarlaya, yem bitkisi olarak sılajlık mısır ve soya ekmeyi planlıyorum.

mrduran beğendi.
Mehmet Tugcular Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-10-2012, 22:07   #19
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-03-2010
Şehir: Denizli
Mesajlar: 686
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Mehmet Tugcular Mesajı Göster
tarlaya kışlık yem bitkisi olarak fiğ ekmeye karar vereceğim gibi görünüyor.
çünkü bütün araştırmalarım hep bu yönde sonuçlanıyor.

eylül sonu ekilip, en geç nisan sonunda biçilip, balya otu olarak değerlendirilebilecek, en uygun fiğ çeşidi nedir?
hangi fiği eksem acaba! ne tavsiye edersiniz?

kışlık fiğ ekip yetiştirenlerin, tecrübe sahiplerinin, tavsiyeleri ve görüşleri benim için daha kıymetli olacaktır.

NOT:
fiğ den sonra mayıs da tarlaya, yem bitkisi olarak sılajlık mısır ve soya ekmeyi planlıyorum.
Sizin düşündüğünüzü biz Denizli'de uyguluyoruz. Kışlık fiğ olarak biz Macar Fiği ekiyoruz, soğuğa yerli fiğden daha dayanıklı olduğu için. Genellikle de çiçeklenince biçip balya yapıyoruz. Bu da bizim buralarda mayıs ortalarını buluyor. Hasattan sonra da ikinci ürün olarak silajlık mısır ekimi yapıyoruz ve fiğ tarlayı hem fazla yormadığından hem de gübrelediğinden iyi bir silaj hasadı da mümkün oluyor. Yalnız sadece fiğ tohumu ekmeyip içine 1/3 gibi tahıl (arpa, yulaf, buğday vs.) katıp ekim yapın. Hem daha çok balya alırsınız hem de fiğler bu tahıllara sarılarak daha bol ot verimi yaparlar, sade ekmeyi sadece tohum almak için ekerseniz düşünün. Hasattan sonra da ikinci bir ürün deneyebilirsiniz..

yarenimex Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-10-2012, 22:36   #20
Ağaç Dostu
 
Çamtepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-12-2010
Şehir: İstanbul, Çanakkale, İzmir
Mesajlar: 646
Sn yarenimex,

Acemi olarak ilk geçen sene denedim ama muhtemelen toprak hazırlığını iyi yapamadığım ve kış bastırmadan çok az önce ekebildiğim için istediğim verimi alamadım. Siz fiğ ekimi için toprak hazırlığını nasıl yapıyorsunuz? Tohumları ekerken mibzer kullanıyor musunuz yoksa sadece elle mi saçıyorsunuz?

Syg.

Ç.

Çamtepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-10-2012, 20:04   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 27-03-2010
Şehir: Denizli
Mesajlar: 686
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Çamtepe Mesajı Göster
Sn yarenimex,

Acemi olarak ilk geçen sene denedim ama muhtemelen toprak hazırlığını iyi yapamadığım ve kış bastırmadan çok az önce ekebildiğim için istediğim verimi alamadım. Siz fiğ ekimi için toprak hazırlığını nasıl yapıyorsunuz? Tohumları ekerken mibzer kullanıyor musunuz yoksa sadece elle mi saçıyorsunuz?

Syg.

Ç.
Sayın Çamtepe, geçen yılı ölçü almamak gerektiği kanaatindeyim, çünkü iklim şartları çok aşırıydı. Biz de beklediğimizden daha az verim aldık bu yıl mahsülünde.Toprak hazırlığı için özel bir çalışma yapmıyoruz, normal ekim için hazırlık yani standart ekim hazırlığı. Ekim hazırlığında sadece toprak tavının uygun olmasına dikkat ediyoruz. Uygun tav bulamazsak ve ekim de gecikiyorsa mecburen ekip yağışları bekliyoruz. Ekimi de mibzerle yapıyoruz..

çiftçi5234 beğendi.
yarenimex Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-03-2016, 19:40   #22
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Fiğ Ekimi ve Simbiyotik İlişki
Yayın tarihi 14 Ocak 2011 Sessizbahçe
Fiğ ekiminin ayrıntısına geçmeden, “bahçemize neden fiğ ekme gereği hissettik?” sorusuna yanıt vererek başlayalım.

Bizim bahçede organik madde miktarı çok düşük. Bu yüzden elimizden geldiğince topraktaki organik madde miktarını artırmaya çalışıyoruz. Bilindiği üzere toprak farklı şekillerde azot bakımından zenginleşir. Bitki ve hayvan artıklarının (hasat sonu sap, saman vs. bitki kalıntılarının toprakta bırakılması, hayvan dışkısı, ölü hayvan leşleri) toprakta kalması, kimyasal azotlu gübre ilave edilmesi, çeşitli motorların çalışması, ozonisyon ve biyolojik azot fiksasyonu ile doğrudan ve dolaylı şekillerde bir yıl süre içinde dünya yüzeyinde 260 milyon tom azotun tespit edildiği (fikse edildiği) tahmin edilmektedir. Kısacası azot tespiti ya da fiksasyonu havadaki serbest haldeki azotun bitkilerin alabileceği nitrat ve nitrit formlarına dönüştürülmesi işlemidir. Bu miktar içinde biyolojik azot tespiti 175 milyon ton ile %67 kadar pay alırken bunu 40 milyon ton ile (%15) kimyasal gübreler izlemektedir. Biyolojik olarak tespit edilen azotun %50 si ise (90 milyon ton) Rhizobium bakterisi ile baklagiller arasındaki simbiyotik yaşamdan kaynaklanmaktadır. (A. Kadir Halkman, Tarım Mikrobiyolojisi)


Öte yandan bitkide bulunan azotun %60-90 kadarı kadarı hasat ile uzaklaştırılmaktadır. Fikse edilen azotun bir kısmı ise tarlada kalan bitki artıkları ile toprağa kazandırılmaktadır. Bununla beraber tarlada kalan baklagil kökleri, kendilerinden sonra ekilecek olan örneğin buğdaya yeterli miktarda azot sağlayamamaktadır. Ancak rotasyon bitkisi olarak ekilen baklagillerden, toprağa bırakılan gövde-yaprak kısımları kayda değer miktarda azotu toprağa kazandırmaktadır. Bunun yanında mera olarak kullanılan alanlarda eğer hayvanlar uzun süre otlatmada tutulursa, baklagil tarafından fikse edilen azot hayvan dışkıları ile toprağa geri dönmektedir. Bu durumda baklagillerin başka bitkilerin gereksinimi için değil, kendi gereksinimleri için toprağa azot fikse ettikleri, hasat sonrasında ise baklagil artıkları ile toprağa bir miktar azot kazandırıldığı anlaşılmaktadır. Bunun için baklagillerden toprağa azot kazandırılması isteniyorsa, baklagiller tam tohuma durdukları zamanda toprağa karıştırılmalıdır.

Oysa baklagil bitkilerinin münavebede (dönüşümlü ekim) kullanılması halinde kendinden sonra gelen bitkilerin verimini artırdığı Roma İmparatorluğu zamanından beri bilinmektedir. Baklagillerin buradaki etkisi, toprağa kendinden sonra gelecek bitki için gerekli azotu kazandırmak değil, derine giden kökleri ile toprağın fiziksel yapısını iyileştirmektir. Ayrıca baklagillerin özellikle çavdar ve yulaf ile karıştırılarak ekilmesi halinde yabancı otların gelişimini baskıladıkları (allelopathy) bilinmektedir.

Biyolojik yolla azot tespiti mikroorgaizmalar tarafından yapılır. Mikroorganizmaları serbest yaşayanlar ve simbiyotik yaşayanlar olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür. Serbest yaşayan mikroorganizmalardan aerobik bakterilerden olan Azotobacter türleri (Azotobacter chrococcum, A. agilis, A. vinelandii, A. inginis vb.) anaerobik bakterilerden Clostridium türleri (Clostridium pasterianum, C. butyricum, C. pestinivarum vb.), fotosentetik ototrofik bakterilerden Rhodopseudomonas, Rhodospirillum türleri, kemotrofik bakterilerden Thiobacillus türleri, bazı mavi-yeşil algler sayılabilir. Bunların toprağa azot fikse etme güçleri zayıf olduğu gibi çevresel faktörlerde (pH seviyesi vb.) fiksasyonu önemli ölçüde etkilemektedir. Örneğin bu mikroorganizmalar arasında en çok azot tespit eden Azotobacter türlerinin 1 yılda hektar başına 20 kg azotu tespit edebilmesi için 1 ton organik maddeyi okside etmeleri gereklidir. Bir diğer yaklaşımla bunlar 100 kısım karbonhidrata karşılık 1-1,5 kısım azot tespit edebilmektedirler. Oysa baklagillerle simbiyotik olarak yaşayan Rhizobium bakterilerinin toprağa fikse ettikleri azot miktarı ortalama 200 kg/ha/yıl dır. Bu miktar; bitki iyi bir gelişme gösterirse, azot fikse etme gücü yüksek şuş ile simbiyotik yaşama girerse ve toprak azotlu gübre bakımından fakir ise 500 kg/ha/yıl değerine kadar çıkabilmektedir. Görüldüğü gibi baklagiller ile 1 hektarlık toprağa bir yıl içerisinde yaklaşık olarak 200-500 kg arasında azot kazandırılabilmektedir.

Simbiyotik yaşam, iki canlının bir arada yaşamaları ve her ikisininde birbirlerinden yararlanmaları anlamına gelir. Yani Rhizobium bakterileri ancak birlikte yaşadıkları baklagillerle bir araya geldiklerinde azot fikse edebiliyorlar ve bunu gerçekleştirmeleri için toprakta kullanılabilir azot miktarlarının düşük olması gerekiyor.

Rhizobium Bakterileri

Rhizobium cinsi bakteriler Rhizobiaceae familyasına dahildirler. Bunlar genetik olarak farklı, fizyolojik olarak heterojen bir grubu oluştururlar.

Rhizobiumlar çubuk şeklinde, spor oluşturmayan, gram negatif, genel olarak aerobik metabolizmaya sahip olmakla beraber, çok düşük oksijen varlığında da gelişebilen bakterilerdir. Optimum gelişme sıcaklıkları 25-30 °C, gelişme pH’ leri 6-7 arasındadır. Bazı şuşlar gelişmeleri için vitaminlere ihtiyaç duyarlar.

Rhizobium cinsine giren bakterilerin sınıflandırılması henüz tamamlanmamıştır. Sınıflamada esas olan ayrım baklagil çeşitlerinde nodül oluşturma yeteneğidir. Bu şekilde yapılan ayrım “çapraz aşılama gruplarına göre” yapılan sınıflama şeklidir. Rhizobium bakterilernin çeşitli baklagillerle nodül oluşturmaları bir diğer deyişle bakteri çeşitlerini enfekte etme özellikleri spesifiktir. Buna göre;

Rhizobium leguminosarum: Bezelye, mercimek, fiğ
Rhizobium phaseoli: Fasulye
Rhizobium trifoli: Üçgül
Rhizobium meliloti: Yonca
Rhizobium lupini: Bakla
Rhizobium japonicum: Soya, börülce, yerfıstığı
Rhizobium cicer: Nohut

baklagillerini enfekte ederek nodül oluştururlar.

İşte bizde bu etkilerden yararlanmak üzere, yağmurlar sonrası toprak tam tava gelmişken, biraz geç kalmış olsakta, fırsat bu fırsat deyip fiğ ekimini gerçekleştirdik. Fiğleri aşılamak için Toprak Gübre ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü‘nden almış olduğumuz 2 kg aşılı fiğ tohumunu kullandık. Bu tohumlar ile 200 kg aşılanmamış fiğ tohumunu karıştırarak ektik.

İlgilenenler için karıştırma işlemi, 20-25 derecelik oda sıcaklığında aşılanmış fiğ tohumları ile aşılanmamış fiğ tohumları bir kilim veya bez üzerine iyice yayılarak karıştırılıyor ve daha sonra ılık su ile hafifçe serpiştirilerek ıslatılıyor. Böylelikle aşılanmış fiğdeki bakteriler aşılanmamış fiğ tohumlarına da bulaşıyor. Daha sonra bu şekilde 3-4 saat bekletiliyor ve hemen tarlaya ekiliyor. Bekletme işlemi kesinlikle 12 saati geçmemelidir. (1)


Simbiyotik,Simbiyoz,Azot fiksasyonu,Rhizobium bakterileri,fiğ | Doğanın ve Toprağın Dostu

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-03-2016, 19:41   #23
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Fiğ Ekimi ve Simbiyotik İlişki


Yayın tarihi 14 Ocak 2011 Sessizbahçe

Fiğ ekiminin ayrıntısına geçmeden, “bahçemize neden fiğ ekme gereği hissettik?” sorusuna yanıt vererek başlayalım.

Bizim bahçede organik madde miktarı çok düşük. Bu yüzden elimizden geldiğince topraktaki organik madde miktarını artırmaya çalışıyoruz. Bilindiği üzere toprak farklı şekillerde azot bakımından zenginleşir. Bitki ve hayvan artıklarının (hasat sonu sap, saman vs. bitki kalıntılarının toprakta bırakılması, hayvan dışkısı, ölü hayvan leşleri) toprakta kalması, kimyasal azotlu gübre ilave edilmesi, çeşitli motorların çalışması, ozonisyon ve biyolojik azot fiksasyonu ile doğrudan ve dolaylı şekillerde bir yıl süre içinde dünya yüzeyinde 260 milyon tom azotun tespit edildiği (fikse edildiği) tahmin edilmektedir. Kısacası azot tespiti ya da fiksasyonu havadaki serbest haldeki azotun bitkilerin alabileceği nitrat ve nitrit formlarına dönüştürülmesi işlemidir. Bu miktar içinde biyolojik azot tespiti 175 milyon ton ile %67 kadar pay alırken bunu 40 milyon ton ile (%15) kimyasal gübreler izlemektedir. Biyolojik olarak tespit edilen azotun %50 si ise (90 milyon ton) Rhizobium bakterisi ile baklagiller arasındaki simbiyotik yaşamdan kaynaklanmaktadır. (A. Kadir Halkman, Tarım Mikrobiyolojisi)


Öte yandan bitkide bulunan azotun %60-90 kadarı kadarı hasat ile uzaklaştırılmaktadır. Fikse edilen azotun bir kısmı ise tarlada kalan bitki artıkları ile toprağa kazandırılmaktadır. Bununla beraber tarlada kalan baklagil kökleri, kendilerinden sonra ekilecek olan örneğin buğdaya yeterli miktarda azot sağlayamamaktadır. Ancak rotasyon bitkisi olarak ekilen baklagillerden, toprağa bırakılan gövde-yaprak kısımları kayda değer miktarda azotu toprağa kazandırmaktadır. Bunun yanında mera olarak kullanılan alanlarda eğer hayvanlar uzun süre otlatmada tutulursa, baklagil tarafından fikse edilen azot hayvan dışkıları ile toprağa geri dönmektedir. Bu durumda baklagillerin başka bitkilerin gereksinimi için değil, kendi gereksinimleri için toprağa azot fikse ettikleri, hasat sonrasında ise baklagil artıkları ile toprağa bir miktar azot kazandırıldığı anlaşılmaktadır. Bunun için baklagillerden toprağa azot kazandırılması isteniyorsa, baklagiller tam tohuma durdukları zamanda toprağa karıştırılmalıdır.

Oysa baklagil bitkilerinin münavebede (dönüşümlü ekim) kullanılması halinde kendinden sonra gelen bitkilerin verimini artırdığı Roma İmparatorluğu zamanından beri bilinmektedir. Baklagillerin buradaki etkisi, toprağa kendinden sonra gelecek bitki için gerekli azotu kazandırmak değil, derine giden kökleri ile toprağın fiziksel yapısını iyileştirmektir. Ayrıca baklagillerin özellikle çavdar ve yulaf ile karıştırılarak ekilmesi halinde yabancı otların gelişimini baskıladıkları (allelopathy) bilinmektedir.

Biyolojik yolla azot tespiti mikroorgaizmalar tarafından yapılır. Mikroorganizmaları serbest yaşayanlar ve simbiyotik yaşayanlar olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür. Serbest yaşayan mikroorganizmalardan aerobik bakterilerden olan Azotobacter türleri (Azotobacter chrococcum, A. agilis, A. vinelandii, A. inginis vb.) anaerobik bakterilerden Clostridium türleri (Clostridium pasterianum, C. butyricum, C. pestinivarum vb.), fotosentetik ototrofik bakterilerden Rhodopseudomonas, Rhodospirillum türleri, kemotrofik bakterilerden Thiobacillus türleri, bazı mavi-yeşil algler sayılabilir. Bunların toprağa azot fikse etme güçleri zayıf olduğu gibi çevresel faktörlerde (pH seviyesi vb.) fiksasyonu önemli ölçüde etkilemektedir. Örneğin bu mikroorganizmalar arasında en çok azot tespit eden Azotobacter türlerinin 1 yılda hektar başına 20 kg azotu tespit edebilmesi için 1 ton organik maddeyi okside etmeleri gereklidir. Bir diğer yaklaşımla bunlar 100 kısım karbonhidrata karşılık 1-1,5 kısım azot tespit edebilmektedirler. Oysa baklagillerle simbiyotik olarak yaşayan Rhizobium bakterilerinin toprağa fikse ettikleri azot miktarı ortalama 200 kg/ha/yıl dır. Bu miktar; bitki iyi bir gelişme gösterirse, azot fikse etme gücü yüksek şuş ile simbiyotik yaşama girerse ve toprak azotlu gübre bakımından fakir ise 500 kg/ha/yıl değerine kadar çıkabilmektedir. Görüldüğü gibi baklagiller ile 1 hektarlık toprağa bir yıl içerisinde yaklaşık olarak 200-500 kg arasında azot kazandırılabilmektedir.

Simbiyotik yaşam, iki canlının bir arada yaşamaları ve her ikisininde birbirlerinden yararlanmaları anlamına gelir. Yani Rhizobium bakterileri ancak birlikte yaşadıkları baklagillerle bir araya geldiklerinde azot fikse edebiliyorlar ve bunu gerçekleştirmeleri için toprakta kullanılabilir azot miktarlarının düşük olması gerekiyor.

Rhizobium Bakterileri

Rhizobium cinsi bakteriler Rhizobiaceae familyasına dahildirler. Bunlar genetik olarak farklı, fizyolojik olarak heterojen bir grubu oluştururlar.

Rhizobiumlar çubuk şeklinde, spor oluşturmayan, gram negatif, genel olarak aerobik metabolizmaya sahip olmakla beraber, çok düşük oksijen varlığında da gelişebilen bakterilerdir. Optimum gelişme sıcaklıkları 25-30 °C, gelişme pH’ leri 6-7 arasındadır. Bazı şuşlar gelişmeleri için vitaminlere ihtiyaç duyarlar.

Rhizobium cinsine giren bakterilerin sınıflandırılması henüz tamamlanmamıştır. Sınıflamada esas olan ayrım baklagil çeşitlerinde nodül oluşturma yeteneğidir. Bu şekilde yapılan ayrım “çapraz aşılama gruplarına göre” yapılan sınıflama şeklidir. Rhizobium bakterilernin çeşitli baklagillerle nodül oluşturmaları bir diğer deyişle bakteri çeşitlerini enfekte etme özellikleri spesifiktir. Buna göre;

Rhizobium leguminosarum: Bezelye, mercimek, fiğ
Rhizobium phaseoli: Fasulye
Rhizobium trifoli: Üçgül
Rhizobium meliloti: Yonca
Rhizobium lupini: Bakla
Rhizobium japonicum: Soya, börülce, yerfıstığı
Rhizobium cicer: Nohut

baklagillerini enfekte ederek nodül oluştururlar.

İşte bizde bu etkilerden yararlanmak üzere, yağmurlar sonrası toprak tam tava gelmişken, biraz geç kalmış olsakta, fırsat bu fırsat deyip fiğ ekimini gerçekleştirdik. Fiğleri aşılamak için Toprak Gübre ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüsü‘nden almış olduğumuz 2 kg aşılı fiğ tohumunu kullandık. Bu tohumlar ile 200 kg aşılanmamış fiğ tohumunu karıştırarak ektik.

İlgilenenler için karıştırma işlemi, 20-25 derecelik oda sıcaklığında aşılanmış fiğ tohumları ile aşılanmamış fiğ tohumları bir kilim veya bez üzerine iyice yayılarak karıştırılıyor ve daha sonra ılık su ile hafifçe serpiştirilerek ıslatılıyor. Böylelikle aşılanmış fiğdeki bakteriler aşılanmamış fiğ tohumlarına da bulaşıyor. Daha sonra bu şekilde 3-4 saat bekletiliyor ve hemen tarlaya ekiliyor. Bekletme işlemi kesinlikle 12 saati geçmemelidir. (1)


Simbiyotik,Simbiyoz,Azot fiksasyonu,Rhizobium bakterileri,fiğ | Doğanın ve Toprağın Dostu

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-03-2017, 13:31   #24
Ağaç Dostu
 
Khan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-05-2005
Şehir: Antalya
Mesajlar: 116
Fiğ, karabuğday gibi tohumlarını döküp yeniden çıkar mı? Akdeniz ikliminde toprağı kaplayacak bitki arayışındayım.

Khan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:50.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024