Karabuğday
 

1-1,5 su bardağı kadar karabuğday
İrice , piyazlık doğranmış 1-2 soğan
birkaç diş sarmışak
küp kesilmiş havuç
küp kesilmiş, tuzlu suda bekletilmiş patlıcan
küp kesilmiş veya rendelenmiş domates
1-2 defne yaprağı
zeytinyağı
tuz
taze çekilmiş karabiber
maydanoz
kuru nane

Soğan ve sarımsak 1-2 kaşık zeytinyağında hafifçe çevirin (kızarmasına gerek yok) sonra küp küp kesilmiş havuç ve patlıcanı ilave edip kısa süre soteleyin. Arzuya göre küp kesilmiş veya rendelenmiş domates, 1-2 defne yaprağı(piştikten sonra içinden çıkarılacak) ve 1-1.5 su bardağı yıkanmış karabuğdayı, tuzunu ekleyin. Üzerini örtüp 1 parmak kadar geçecek miktarda su ilave edip kısık ateşte pişirin. Suyu çok çekiyor. Ben pilava yakın çektiriyorum. Ama isteğe göre biraz daha sulu da olabilir. Su ayarı isteğe kalmış..
Pişince içinden defneleri alın,taze çekilmiş karabiber, ince doğranmış bol maydanoz ve kuru nane ilave edip , karıştırıp yanında (veya üzerinde) yoğurtla servis edin. Afiyet olsun.....

Yazdıklarınızı okuyunca bizim de canımız çekti..

Eşim hemen işe koyuldu..Soğan, sarımsağı zeytinyağı ile sote yapıp bir miktar salça ilave ettikten sonra 1 su bardağı karabuğday üzerine 2 su bardağı su ilave edip kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirmiş..

Az önce eşim demlenmesi için örtü ile örtmeden önce şöyle bir tadına bakmadan edemedim sıcak sıcak..
Çok çok harika bir tadı, lezzeti var..Ne bileyim, sanki mercimek ve bulgur karışımı tadı verdi bana..
Sanırım bundan sonra mutfağımızda oldukça fazla yer bulacak..

Fotoğraf makinamın şarzı bitmiş..akşama fotolarını da eklerim..

Afiyet olsun. Nane - defne ve maydanozu da ekleyin mutlaka.. O zaman daha da güzelleşiyor lezzeti.

Bu son satıra gelinceye kadar, hani nerede fotoğraf diyordum ki... :)

Bekleyelim bakalım :)

Ben fotoğraflardan önce dayanamayıp sıcak sıcak bir tabak atıştırmıştım cacıkla..

Bu ikinci tabak fotoğraf çekimi için ama bu akşam başka birşey yememeğe karar verdim, az sonra bu tabağıda indireceğim mideye..Yeter bu akşamlık.

Eşimin de çok hoşuna gitti tadı..

Ben tüm pilavların üstüne bolca kuru kekik, nane ve acı pul biber serperim..Böyle daha bir hoş..

Ellerinize sağlık, ben de deneyeceğim bu tarifi. Gluten içermemesi de cabası :)

Ben Çanakkale/Biga'lıyım..Köyümüzde çok çeltik (pirinç) ekilir..
Ama çeltik üretiminde 8 hatta 9 kere ilaç kullanıldığına da çok yakından tanık olduğum için evde pirinç kullanmamaya çalışırız..
Eşim sütlaç veya çorba için pirincini organiklerinden alır..Ama o da bu yıl çok pahalı..kilosu 17 liraya kadar çıktı..
Herhalde çorbalara da kullanacak karabuğdayı..
Organik bulgur pilavı yapıyorduk..Ama karabuğdayla organik bulgurun fiyatı hemen hemen aynı olduğu ( 6.5 tl.) için artık pilavı da karabuğdaydan yaparız gibi..

Eşimin koku ve tad alma duyusu çok yüksektir..Azcık iti veya ters gelen hiçbir şeyi ısrar da etseniz yarım kaşık bile yemez..

Ama bu karabuğday çok hoşuna gitti..

Ben bitirdim, o ise Tv karşısında tadını çıkara çıkara kaşıklamaya devam ediyor şu an..

Bir dahaki sefer defne yaprağı da koyalım, daha güzel olur, tereyağı ile yapacağım bu kez, diyor..

Ben katı yağın hiçbir çeşidini kullanmadığım için tarifim zeytinyağlı oldu. Elbette herkes kendi sevdiği yağı koyabilir. Sebzelisi de çok güzel oluyor. Sebzeler de ağız tadına göre çeşitlendirilebilir. Süslemek, geliştirmek hayal gücüne kalmış ;)
Bir de şu elma rendesi/tarçın ile yapılan tatlı versiyonu var aklımda. Şekersiz, alternatif tatlıları severim. Güzel olacağını düşünüyorum.Kısa zamanda deneyip paylaşayım..

Çorba deyince, -konu dışı ama- çorbada yulafı denediniz mi hiç? Biz çok severek yiyoruz. Unu da kaldırdım tamamen, yerine yulafı rondoda çekip un haline getirerek veya çekmeden (o zaman pirinç duygusunu veriyor) bütün çorbalarda kullanıyorum..

Siz güzel olan herşeyi yazın sayın Eser İlhan..Merak etmeyin, biz üşenmeyiz, yapar, tadına bakarız.
Elma rendeli ve tarçınlı olan karabuğdayı listebaşına aldık bile :))
Katkılarınız için çok teşekkürler.

Çorbalarda yulaf ve arpa kullanıyorum. Yulafı ezme olarak, arpayı ise tanesi ile kullanıyorum, farklı tahıllar farklı tatlar veriyor. Özellikle arpa çok hoş bir kıvam ve tat veriyor çorbalara, bulabilirseniz tavsiye ederim. Pirinç ve buğday dışında kullanılan tahıl kalmadı memlekette neredeyse, oysa eskiden çavdar, arpa, yulaf her biri birşeylerde kullanılırmış.

Kavılca buğdayının çok peşinden koştum, araştırdım ama maalesef bulup tadına bakamadık henüz bu antik buğdayın:

http://www.agaclar.net/forum/tarla-b...tm#post1335620

Sanırım gönüllü bir kuruluş tarafından anlaşmalı az sayıda çiftçiye Kars yöresinde ürettirilip tamamı yurtdışına satılıyor olabilir..
İstanbul'da Kastamonu pazarında da yok bu siyez bulgurundan.