agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Sürüngenler ve Diğerleri (http://www.agaclar.net/forum/surungenler-ve-digerleri/)
-   -   Türkiye'nin Zehirli Yılanları. (http://www.agaclar.net/forum/surungenler-ve-digerleri/7169.htm)

montivipera 11-01-2008 19:44

Türkiye'nin Zehirli Yılanları.
 
Türkiye'de Yayılış Gösteren Zehirli Yıalanlar
(Kişisel sayfamdan alınmıştır.)


Aile (Familia): Viperidae (Engerekgiller - True Vipers) (İnsan için tehlikeli.)

1. Macrovipera lebetina (Linnaeus, 1758) (Koca Engerek - Levantine Viper)
2. Montivipera xanthina (Gray, 1849) (Şeritli Engerek - Ottoman Viper, Turkish Viper)
3. Montivipera raddei (Boettger, 1890) (Ağrı Engereği - Radde's Viper, Armenian Viper)
4. Montivipera wagneri Nilson & Andren, 1984 (Wagner Engereği - Wagner's Viper)
5. Montivipera albizona Nilson & Andren, 1990
6. Montivipera bulgardaghica Nilson & Andren 1985 (Bolkar Engereği-BolkarDagh Viper)
7. Vipera ammodytes (Linnaeus, 1758) (Boynuzlu Engerek - Horned Viper, Sand Viper)
8. Vipera transcaucasiana* Boulenger, 1913 (Transcaucasian Sand Viper)
9. Vipera (Pelias) barani Böhme & Joger, 1984 (Baran Engereği - Baran's Adder)
10. Vipera (Pelias) kaznakovi Nikolsky, 1909 (Kafkas Engereği - Caucasus Viper)
11. Vipera (Pelias) pontica Billing, Nilson & Sattler, 1990 (Çoruh Engereği - Pontic Adder)
12. Vipera (Acridophaga) anatolica** Eiselt & Baran, 1970
13. Vipera (Acridophaga) eriwanensis** (Reuss, 1933)

* Vipera ammodytes'in alttürü (V. a. transcaucasiana) olarak kabul eden yazarlar da vardır.
** Bu iki tür daha önce Vipera ursinii'nin alttürleri olarak alınmaktaydı fakat daha sonra Nilson ve Andren tarafından tür kategorisine çıkartılmıştır.


Aile (Familia): Elapidae (Mercan Yılanları + Kobralar - Coral Snakes + Cobras + Kraits) (İnsan için tehlikeli)

Walterinnesia morgani(Mocquard, 1905) (Çöl Kobrası - Desert Black Cobra)*

*Nilson ve Restegar-Pouyani (2007), yaptıkları çalışmada İran, Irak ve Suudi Arabistan'ın doğusundaki Walterinnesia aegyptia populasyonlarını W. morgani olarak ayırmışlardır.


Aile (Familia): Colubridae (Kırbaç Yılanları) (Aşağıda adı geçen ülkemizdeki türler insan için tehlikeli değil.)

1. Telescopus fallax (Fleischmann, 1831) (Kedi Gözlü Yılan - Cat Snake)
2. Telescopus nigriceps* (Ahl, 1924) (Kedi Gözlü Yılan)
3. Malpolon monspessulanus (Hermann, 1804) (Çukur Başlı Yılan - Montpellier Snake)
4. Spalerosophis diadema (Schlegel, 1837) (Urfa Yılanı - Diadem Snake)
5. Natrix tessellata (Laurenti, 1768) (Su Yılanı - Dice Snake, Water Snake)
6. Hemorrhois ravergieri** (Menetries, 1832) (Kocabaş Yılan - Mountain Racer)

* Bu tür daha önceden Türkiye'den bilinmemekteydi fakat Göçmen ve ark. (2007) tarafından türün Türkiye'deki varlığı hakkında bir yayın yapılmıştır.

** Genel olarak zehirsiz olarak belirtilir fakat Duevrnoy bezi ve zehir dişi gelişimi olduğunu bildiren (opisthoglypha) ve bu yılandan elde edilen zehir üzerinde çalışmaları bildiren bazı kaynaklar vardır. Ayrıntılı bilgi için benimle iletişime geçebilirsiniz.

************************************************** ************************

Ülkemizde yayılış gösteren Viperidae (Engerekgiller) ailesine dahil yılanlar ve Mısır Kobrası (Walterinnesia aegyptia) insanlar için tehlike arz etmektedir. Ancak Mısır Kobrası Türkiye'nin güneydoğusunda, Birecik (Şanlıurfa) ve Kilis civarında bulunmaktadır ve karşılaşılması çok zordur (Keza şimdiye kadar Türkiye'den 4 kaydı vardır). Ayrıca engereklerden Montivipera albizona, M. bulgardaghica ve Vipera pontica ile de karşılaşılması zordur. Bunun dışındaki engereklerle doğada karşılaşılabilir ve özellikle yaz aylarında ısırılma vakaları gerçekleşmektedir.

Engerekler doğası gereği yavaş hareket eden hayvanlardır. Genellikle bir köşeye çekilirler ve avlarının yaklaşmasını beklerler. Üzerine basmadıkça ya da rahatsız edilmedikçe insana saldırmazlar. Bu yüzden doğada karşılaştığınızda rahatsız etmeyip yolunuza devam ederseniz size hiçbir zararları dokunmaz.

Ülkemizde bulunan Colubridae ailesine dahil zehirli yılanlar insan için tehlike arz etmez. Zehirleri özellikle besinlerini teşkil eden kurbağa, fare gibi hayvanlar üzerinde etkilidir.

Yılanlar, birkaç istisna ile çok çeşitli ortamlara uyum sağlayıp dünyanın her yerinde yayılış gösteren çok önemli bir gruptur. Ekolojik dengede çok önemli bir yere sahiptirler. Ancak kötü ünleri sayesinde görüldükleri zaman zehirli veya zehirsiz olduğu bilinmeden hemen öldürülmektedirler. Öyle ki, zehirsiz yılanlar da rahatsız edilmediklerinde insana bir zarar vermezler. Doğada bir yılanla karşılaştığınızda bu muhtemelen Colubridae ailesine dahil bir yılandır ve zehirsizdir (Ülkemizdeki bu aileye dahil yılanların zehri de insan için için tehlike arz etmez).

Zehirli yılanların yurt dışına kaçırılmasından muzdaripken, insanlarımız tarafından da öldürülmeleri sayılarının azalmalarına yol açmaktadır. Örneğin; yasayla da koruma altında olan Çoruh Engereği (V. pontica) ve Kafkas Engereği (V. kaznakovi)'nin sayıları doğa tahribatı, izinsiz yurt dışına kaçırılması ve öldürülmesi nedeniyle giderek azalmaktadır. Bu yılanlar Türkiye için bir kaynak niteliğindedir. Çeşitli ülkelerde yılan çiftlikleri kurulmakta ve yılanlardan elde edilen zehirler bilimsel araştırma veya ilaç yapımı için dünyanın her yerine satılarak çok büyük gelir elde edilmektedir.

Mısır Kobrası çok dar bir alanda yayılış göstermektedir, engerekler ise gece aktif olduklarından gün içinde karşılaşılması zordur. Ayrıca doğada herhangi bir yılanla karşılaştığınızda öncelikle size saldırmayı değil kaçmayı tercih edecektir. Bu nedenle yılanları öldürmek için hiçbir neden yoktur. Tam tersi yukarıda zikredilen özellikleri nedeniyle doğaya büyük katkıları vardır. Umarım siz de doğada bir yılanla karşılaştığınızda, daha önce öldürüyorsanız, bundan sonra öldürmez ve kendi haline bırakıp yolunuza devam edersiniz.

Sevgi ve saygılarımla

Naşit İĞCİ
Ege Üniversitesi
Fen Fakültesi
Biyoloji Bölümü
4. Sınıf (Zooloji ağırlıklı)

http://www.nasitigci.com/

omereser 07-05-2008 22:43

Naşit bey, Afyonkarahisardan Montivipera xanthina kaydı var mı acaba?

montivipera 08-05-2008 18:40

Afyonkarahisar'da Montivipera xanthina...
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi omereser (Mesaj 233570)
Naşit bey, Afyonkarahisardan Montivipera xanthina kaydı var mı acaba?

Merhaba Ömer Bey,

Afyonkarahisar'dan kayda şimdiye kadar rastlamadım. Literatürden de hatırlamıyorum. Ama yayılış alanının içinde, büyük ihtimalle orada da vardır. Eskişehir'den kayıt var mesela. En doğu olarak da Kayseri'den kayıt var. Tez konum değişmezse seneye keşif için gelebilirim belki :)

Saygılar
Naşit

omereser 09-05-2008 07:38

Buyrun gelin. Belki beraber araziye çıkarız. :eek:

montivipera 10-05-2008 19:15

Merhaba
 
Eğer öyle bir durum olursa neden olmasın, mutluluk duyarım. Bu arada xanthina en doğuda Kayseri'ye kadar gidiyor, yanlış yazmışım şimdi fark ettim.

Selamlar
Naşit

omereser 24-05-2008 07:51

YILANLARI ÖLDÜRMELİ MİYİZ?
( Eski yazılarımdan. )

Yılanlar insanların en çok korktukları, dolayısıyla haklarında efsane, masal ürettikleri canlılardır. İstisnasız, bütün toplumlarda yılan kötü kabul edilir. Bazı türlerin zehirli olmasından dolayı bütün yılanlara katliam uygulanır.

Yurdumuzda 47 yılan türü yaşamaktadır. Bunlardan ciddi derecede zehirli olanlar engereklerdir. Engereklerin üst çenelerinde bir çift şırınga gibi zehir dişi yer alır. Ülkemizde 10 tür civarında engerek vardır. Engereklerin tamamı gece avlanır. Bu yüzden gece meydana gelen yılan sokmaları tehlikelidir. Gündüzleri ise kovuklarda, taş altlarında gizlenirler. Yani gündüz onlara rastlamamız çok zordur. Ayrıca yerleşim yerlerinden uzakta; genellikle dağlık alanların ağaçsız, taşlık kısımlarında yaşarlar.

Üç tane de yarı zehirli yılanımız vardır. Bunlar, çukur başlı yılan ve iki tür kedigözlü yılandır. Bu türlerin zehir dişleri, üst çenenin en gerisinde olup, ağızlarına aldıkları kertenkele, kuş gibi canlı avları zehirlemeye yarar. İnsanı ısırsalar bile bu dişlere ulaşmaz.
Bu 12 yılanın dışında kalan 35 tür tamamen zehirsizdir. Gündüz bahçelerde, kırlarda gördüğümüz uzun boylu, hızlı hareket eden yılanların insana hiçbir zararı yoktur. Darda kaldıklarında bunlar da ısırmaya çalışır. Isırsalar bile bu kedi tırmalamasından çok farklı değildir.

Yine dere kenarlarında ve göllerde yaşayan üç tür su yılanımız vardır. Kurbağa yemekten başka hiçbir günahı olmayan bu türler de haksız yere öldürülür.

Oysa yılanlar doğal dengede, insan için çok faydalı canlılardır. Tarım ürünlerine zarar veren çekirge, tarla faresi, kör fare gibi canlıları yiyerek onların aşırı çoğalmasını önlerler. Bunları yeraltında bile yakalayıp yerler. Tonlarca tarım ilacının yapamadığı işi, onlar ücretsiz hallederler. Aslında bir yılanı öldürmekle, çam ağacını kesmek arasında fark yoktur. Çünkü her ikisi de doğal dengeyi bozucu müdahaledir.

Siz de kırda, bayırda bir yılan görürseniz lütfen bu seferlik öldürmeyin. Bırakın kendi yoluna gitsin.

montivipera 25-05-2008 02:36

Merhaba
 
Merhaba Ömer Bey,
Paylaşımınız için teşekkürler. Hep muzdarip olduğumuz bir konu değil mi? Öldürmeyin demekten dilimizde tüy bitti :)

Bu arada M. xanthina'nın Afyonkarahisar'dan bir kaydına rastladım, gözümden kaçmış :)

Saygılarımla
Naşit İĞCİ

omereser 25-05-2008 06:20

Teşekkürler Naşit

omereser 25-05-2008 15:43

Sevgili Naşit, aşağıdaki linkte şeritli engerekle ilgili kasabamın sitesine yazdığım bir yazı var. Sana ithaf ediyorum. ( for Naşit:p ) Umarım beğenirsin.
http://www.inceler.org/component/opt...7/topic,480.0/

montivipera 25-05-2008 23:21

Teşekkür..
 
İthafınız için çok teşekkür ederim. Yazınız çok güzel ve bilgilendirici. Sanırım oralarda pek karşılaşılmıyor bu türle. Bunun nedeni o bölgede daha yüksek rakımlarda sınırlanması olabilir. Kayıt Sandıklı'dan verilmiş, size ne kadar yakın bilmiyorum.
Tekrar teşekkür ederim.

Saygılar
Naşit

maloha 26-05-2008 21:59

Ben hayatımda sadece bir kere yılan gördüm.O da adamın biri yakalamıştı elinde tutuyordu, arabadan geçerken gördüm:pMilenium çağında büyüyünce en fazla bu kadar oluyor ne yapalım;)

eylems 31-05-2008 00:25

Sayın Montivipera, Kastamonu'da zehirli yılan var mı?Birde halamlar anlatırlardı eskiden saçlı yılanlar varmış doğrumudur küçükken çok korkardık.Birde ben çok korkarım aklımı kaybetme derecesinde oda gelir beni bulur.Bağda bahçede kimse görmez yanından geçer benim gözüme takılıyor.Bir keresinde adım atarken topuğumun altından, bikerede iki ayağımın arasından sürtünerek geçti ben bebekken kedimiz bayıltıp eve getirmiş annem beni alıp kendini dışarı atmış.Kenarda köşede gördüklerimin hesabı yok.Önceleri şarkı söyleyerek hatta bağırarak giderdim bahçeye yılanlar kaçsın diye sonra bir belgeselde yılanların sağır olduğunu işittim.Bende kendimce yöntem geliştirdim yöntemin geçerliliğinden emin değilim elime avuç dolusu toprak alıyorum atabildiğim kadar uzağa toprağı savuruyorum.

montivipera 01-06-2008 00:57

Kastamonu'da görülebilecek engerek türü.
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi eylems (Mesaj 242702)
Sayın Montivipera, Kastamonu'da zehirli yılan var mı?

Merhaba,
Kastamonu'da Vipera ammodytes (Boynuzlu Engerek) ile karşılaşma ihtimaliniz var. Arama motorunda ismini yazıp çıkan fotoğraflardan neye benzediğini görebilirsiniz. Başının ucunda bulunan çıkıntıyla hemen ayırt edilen bir engerek türüdür. Ama engerekler yavaş hareket eden ve gececi hayvanlar olduklarından karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek değil. Eğer görürseniz, siz ona aldırış etmezseniz o da size etmez ;)
Orada bulunma ihtimali olan bir engerek türü daha var ama emin değilim, o yüzden yazmıyorum.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi eylems (Mesaj 242702)
Birde halamlar anlatırlardı eskiden saçlı yılanlar varmış doğrumudur

Valla boynuzlusu var ama saçlısını bilmiyorum :D Sizi korkutmak için söylemişler herhalde. Eşe dosta hep söylerim çocukları böyle şeylerle korkutmayın diye, bakın sizin yılan korkunuzun nedeni de ortaya çıktı :)

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi eylems (Mesaj 242702)
Önceleri şarkı söyleyerek hatta bağırarak giderdim bahçeye yılanlar kaçsın diye sonra bir belgeselde yılanların sağır olduğunu işittim.Bende kendimce yöntem geliştirdim yöntemin geçerliliğinden emin değilim elime avuç dolusu toprak alıyorum atabildiğim kadar uzağa toprağı savuruyorum.

Evet, yılanlarda dış kulak yolu bulunmaz. Ama titreşimleri ve havadaki partikülleri (dilleri vasıtasıyla) algılayabilirler. Bu açıdan toprak atmak belki çevrede olan yılanları kaçırabilir. Ama toprak yerine küçük çakıl taşları atın bence, daha etkili olur. Tabi gönlüm korkmamanızdan yana :)

Sağlıcakla,
Naşit İĞCİ

eylems 01-06-2008 01:00

Sayın Naşit İğci, vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim.

tener 01-06-2008 03:42

Yılanlarla ilgili bilgileri ,ilgi ile okudum.Oldum olası bu sürüngenlerde ürkerim , korkarım.
Ancak,tüm korkular bilgisizlikten kaynaklanıyor.
Anlatılanları okuyunca ,doğanın dengesi için , onların yaşamaları gerektiğine samimiyetle inandım.
Yılanla ilgili bir anım bile var.Yazlıkta ,evin girişinde bulunan ,beton bölümde masanın çevresinde otururken, saat 15 .00 sularında ,1.5 metre,orta kalınlıkta bir yılan ,karşımda oturan eşimin ,arkasından,bahçeden,çıkışa doğru istikamette ,aheste bir şekilde upuzun bir şekilde süzülerek yol alıyordu,onu görünce,korkudan uyuştum ve kıpırdanamadım.O da hızla süzülüp gitti.Karşımdaki eşim ,yılanın arkasından geçip gittiğini o kapıdan çıkarken gördü,ve ikimizde fırlayıp içeri kaçtık.Aslında o sessizce çekip gitmişti.Ama...ben o olayı hatırladıkça halen ayakalarımdan kanın çekildiğini hissediyorum.Bu anıyı böylece paylaşmış olmak istedim.:)

montivipera 02-06-2008 21:45

Yılanlar...
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Ergunmeister (Mesaj 242932)
Yılanlarla ilgili bilgileri ,ilgi ile okudum.Oldum olası bu sürüngenlerde ürkerim , korkarım.
Ancak,tüm korkular bilgisizlikten kaynaklanıyor.

Merhaba,
Evet, sizin de dediğiniz gibi bilgisizlik önemli bir etken. Ama bunun yanında doğadan git gide daha da uzaklaştığımız gerçeği var. Büyük şehirlerimizde hayatında hiç doğa yürüyüşüne çıkmamış, orman görmemiş, çeşit çeşit canlıları doğal ortamlarında hiç gözlemlememiş kişiler var, ve sayıları da epey fazla. Durum böyle olunca insan böcek, yılan vs. her şeyden korkar duruma geliyor. E ne yapsın görmemiş ki :rolleyes: Basındaki ve halk arasındaki kötü ünleri de devreye girince bu durum daha da kuvvetleniyor. Zaten kene olayı da çıktıktan sonra millet yol aralarındaki çayırlıklardan dahi geçmeyecek bir seviyeye geldi.

Bu konular hakkında konuşulacak çok şey var gerçekten. Her neyse, laf yılan korkusundan açılmıştı galiba, bu konuda forumda yazdığım bir yazı ilginizi çekebilir, buraya tıklayarak okuyabilirsiniz.

Sevgi ve saygılarımla...
Naşit İĞCİ

tener 03-06-2008 18:31

Çocukluk yıllarım ; orta Anadolu'da bir kasabada ikamet eden anneanemleri yaz tatillerinde ziyaret ile geçti.Beyşehir gölü kıyısında olan bu kasabanın,pınarları bahçeleri ve yaylası vardı.
Çift katlı kocaman bir avlusu olan bu kasaba evinde , yengemlerle yonca biçmeye,ekin tarlalarına gittim,bir çok biçilen yılan başları hikayeleri dinledim, pekmez ve tarhana yapımlarını gördüm .O yüzden kendimi şansı hissediyorum.Ne yazık ki,çocuklarım böyle bir yaşantıyı tanımıyor.
Kendimi şanslı addederken, onların da doğayı yakından tanımalarını arzu ederdim.
Son zamanlarda ortalıkta dolaşan,kene hastalıkları,çekirge saldırıları gibi olayların neden kaynaklandığına bir türlü akıl erdiremiyorum.
O kadar doğal ortamların birdenbire neden böyle,Amerikan filmlerinde izlediğimiz(Kuşların insanlara saldırısı,vbg...)kurgu olaylarının ülkemizde gerçekleşmesi de bir tesadüf müdür acaba?:confused:

montivipera 06-06-2008 18:28

Doğa üzerine...
 
Merhaba,
Çocuklarınıza doğayı sevdirmeniz konusunda iş biraz size düşüyor galiba. Doğayı tanımanın çocuklar üzerinde inanılmaz etkileri var. Ve bu konuda çocuklara yönelik etkinlikler de son yıllarda çok arttı.

Sadece ülkemizde değil, tüm dünyada sizin belirttiğiniz tarzda "doğa olayları" gözlemleniyor. Doğada her şey o kadar hassas dengelerle birbirine bağlı ki, müstakbel bir biyolog olarak ben bile bazı ilişkiler karşısında hayretler içerisinde kalıyorum. Bunun yanında, aynı zamanda doğa çok kararlı ve kendi içinde oldukça durağandır. Yani dış etkilere karşı çoğunlukla çok çeşitli savunma mekanizmaları geliştirir.

Dünyamızda olanlara çok da "anormal olaylar" gözüyle bakmamak lazım. Hepsi de bu denge içinde yeri olan şeyler. Bir de basının haber yapma uğruna abartılı anlatımları var. Örneğin geçtiğimiz yıllarda "et yiyen örümcek" paniği yaşandı. Halbuki söz konusu olan hayvan Türkiye'nin birçok bölgesinde doğal yayılışı olan bir Solpugid'den (Örümceklerden farklı bir gruptur ve birçok özellikleri bakımından onlardan çok farklıdırlar) başka bir şey değildi. Köylerdeki insanların çoğu bilir zaten, ama doğadan bihaber şehirli insanlar bu tarz şeylerle karşılaşınca paniğe kapılıyorlar. Siz gelip hayvanın yaşadığı yerin ortasına ev yapmışsanız onun günahı ne? :rolleyes:

Biz insanlar doğa üzerinde yaptığımız birçok olumsuz etkiyi bir yandan da giderme çabası içerisindeyiz. Ama ne yaparsak yapalım, biz de "dünya gezegeninde" yaşıyorsak, bir şekilde bu dengede bir rolümüz var demektir. Tüm organizmaların yaptığı gibi, insan da kendi çıkarını düşünmek zorundadır. Doğa koruma çalışmaları bile bu amaç çerçevesindedir aslında. Niye doğayı korumaya çalışıyoruz, insanlığın sürekliliği için.

Güncel olarak yaşayan canlı grupları günümüze ulaşmak için bir sürü aşamadan geçmişler. Milyon yıllar boyunca çok büyük soy tükenimleri olmuş. Öyle ki bazılarında tüm hayvan gruplarının %70-80'i ortadan kalkmış. Şimdi düşünürseniz, o zaman insan mı vardı? Günümüzde bir yere meteor düşse gene bizim yüzümüzden oldu diyeceğiz :) Bu konuya biraz daha gerçekçi yaklaşıyorum ben. Tabi ki elimizdeki imkanların sınırlarını zorlayacak seviyede doğayı korumaya çaışmalıyız, bunu yapmak zorundayız. Ben sadece bunu yaparken de kendi çıkarlarımızı düşündüğümüzü bilelim diyorum, bu çok doğal bir şey olsa da bazıları nedense ısrarla bunu reddedip "her canlının yaşama hakkı vardır", "doğayı değiştirmeye, tahrip etmeye hakkımız yoktur" gibi sözler sarfediyorlar. Gerçekten böyle düşünenler yok mudur, belki vardır. Varsa o insanı gerçekten tebrik ediyorum :rolleyes: , ama fazla sayıda olduklarını düşünmüyorum.

Aynı şekilde kene olayları, kuş gribi vakaları... bunlar da aslında var olan şeylerdi. Mesela kuş gribi 40-50 sene önce (tam tarihini hatırlamıyorum) dünya çapında çok büyük bir salgın yapmış ve binlerce kişi ölmüş. Bunlar doğada olan şeyler ama nedense biz bunların hiçbir zaman kendimize de etki edeceğini düşünmediğimiz için böyle olunca şaşırıyoruz. İnsanoğlu hep doğaya üstünlük sağlamaya çalışmıştır, ki bu hala da devam etmektedir. Bir çok konuda başarılı olunsa da hiç beklenmedik bir anda doğa, kontrol altına alınamayacağını çok iyi bir şekilde göstermiştir. Bu nedenle dikkat ettiyseniz son yıllarda her alanda doğaya karşı koymaktan diyade "doğayla uyumlu" uygulamalar yapılmakta. Bu sitenin de baş sözü olan "Siz onu umursamazsanız, doğa sizi hiç umursamaz." cümlesinin ne anlama geldiği üzerinde yavaş yavaş düşünmeye başladık galiba.

Doğal dengelerin bozulması ve doğa koruma konularıyla ilgili bir belgeselin sonunda duyduğum, yabani hayvanlar için söylenen ve çok hoşuma giden bir cümleyle bitirmek istiyorum: "Önceden onlarla yaşayabilir miyiz diye düşünüyorduk, şimdi ise onlarsız yaşayabilir miyiz diye düşünüyoruz."
Bir çok şeyi harika bir şekilde özetleyen bir cümle bence.

Sevgi ve saygılarımla
Naşit İĞCİ

omereser 07-06-2008 03:48

Sevgili Naşit, bu konuda söylenebilecek her şeyi hakkıyla ifade etmişsin. Evet, doğadaki canlı gruplarının belirli bir ömrü var. Mesela kuşlar artık ortadan kalkma eğiliminde olan bir hayvan sınıfı. Bize düşen bu süreci hızlandırmamak. Onları doğal hallerinde bırakmak.

Sevgi Durul 24-09-2012 11:48

2 Eklenti(ler)
Dün bahçede oldukça yavaş hareket eden bir yılan gördüm. Türü hakkında bilgi sahibi olan varsa yardım rica ediyorum. Teşekkürler...

Eklenti 333996

Eklenti 333997

Diğer görüntüleri burada.

sertacturhan 24-09-2012 11:51

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi SDurul (Mesaj 1022623)
Dün bahçede oldukça yavaş hareket eden bir yılan gördüm. Türü hakkında bilgi sahibi olan varsa yardım rica ediyorum. Teşekkürler...

Eklenti 333996

Eklenti 333997

Diğer görüntüleri burada.

SDurul bey bana mail olarak fotografları atar mısınız? büyük hallerini ama...
Bu arada yılan engerekte olabilir sikkeli de kuyruktaki ani incelme beni engereğe yönlendiriyor. Bi yakından göremem iyi olacak eve gidince telefondan göremiyorum.. :)

Sevgi Durul 24-09-2012 11:53

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi sertacturhan (Mesaj 1022625)
SDurul bey bana mail olarak fotografları atar mısınız? büyük hallerini ama...
Bu arada yılan engerek türünden zehirli bir yılandır fotografları atarsanız size döneceğim incelemek isterim..

Sayın sertacturhan, şu anda zamanım kısıtlı, akşam atabilirim. Teşekkürler...

sertacturhan 24-09-2012 11:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi SDurul (Mesaj 1022627)
Sayın sertacturhan, şu anda zamanım kısıtlı, akşam atabilirim. Teşekkürler...

Sakıncası yok.. Bekliyorum

ayazkentli 24-09-2012 12:01

Sdurul hocam, büyük olasılıkla şeritli engerek.

Desenleri başka tür yılanlara benzeyebilir ama özellikle kuyruğunun birden kısalıvermesi ve kafasının şekli "zehirli" yılan izlenimi veriyor.

Google görsellerde belki incelemişsiniz'dir hocam. Kuyruk, baş ve desenler şeritli engereğe çok uyuyor.
Siz yine de fazla yaklaşmayın. Bizim bu bölgelerde'ki (Ege-Akdeniz) zehirli yılandan birisidir.

http://www.google.com.tr/search?hl=t...K3HHtDAtAajsgE

sertacturhan 24-09-2012 14:08

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi SDurul (Mesaj 1022623)
Dün bahçede oldukça yavaş hareket eden bir yılan gördüm. Türü hakkında bilgi sahibi olan varsa yardım rica ediyorum. Teşekkürler...

Eklenti 333996

Eklenti 333997

Diğer görüntüleri burada.

Sayın Sdurul bey, fotograftan çok iyi tayin yapamadığım ve bu işte çok çok iyi sayılmadığım için Sayın Prof. Dr. Bayram GÖÇMEN'e karelerinizi gönderdim. Beni kırmadı ve cevap kısa sürede geldi. Fotograftaki yılan bir Osmanlı Engereğidir.. Zehirli bir yılandır. Umarım hala yaşıyordur. Güzel ve özel bir türümüzdür...

Sevgi Durul 24-09-2012 23:36

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi sertacturhan (Mesaj 1022675)
Sayın Sdurul bey, fotograftan çok iyi tayin yapamadığım ve bu işte çok çok iyi sayılmadığım için Sayın Prof. Dr. Bayram GÖÇMEN'e karelerinizi gönderdim. Beni kırmadı ve cevap kısa sürede geldi. Fotograftaki yılan bir Osmanlı Engereğidir.. Zehirli bir yılandır. Umarım hala yaşıyordur. Güzel ve özel bir türümüzdür...

Çok teşekkür ederim, sayın sertacturhan, size ve Prof. Dr. Bayram Göçmen'e.

Sanırım fotoğrafları göndermeme gerek kalmadı. Pek net çekimler değildi, daha net çekimlerini yapabilmek isterdim. Fotoğrafta görüldüğünden çok daha güzel bir yılandı. Bana yılanları sevdirdi diyebilirim. Sayesinde yılan korkumu da bir nebze yendim.

Yaşadığından emin olabilirsiniz. Yardımlarınız için tekrar teşekkürler...

sertacturhan 25-09-2012 06:28

Ne demek efendim. Aman dikkatli olin bu guzellere güzel oldukları kadar zehirliler de.. Özellikle kafalarıni hafif havaya kaldırdıklarinda...
Selamlar Adıyamandan

emin054 19-05-2014 22:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi montivipera (Mesaj 193231)


yakalamış olduğum bu türler hakkanda bilginiz var mı?
teşekkürler




montivipera 20-05-2014 10:46

Tekrar Merhaba!
 
Herkese Merhaba,

Forumda bir dönem aktif paylaşımlarımın ardından uzunca bir süredir yazamadım, kusura bakmayın. Fırsat buldukça kurbağa ve sürüngenlerle ilgili paylaşımlarda bulunmaya devam edeceğim.

İlk cevabım Emin Bey'e olsun. Fotoğraflarını gönderdiğiniz uzun yılan Eskülap Yılanı dır. Güncel bilimsel adı Zamenis longissimus (eski adıyla Elaphe longissima). Zehirsizdir. Muhtemelen Karadeniz Bölgesinde bir yerden buldunuz.

Küçük olan yılan ise bir Natrix natrix yavrusu gibi görünüyor. Yani Su Yılanı. Zehirsizdir.

Selamlar

emin054 20-05-2014 11:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi montivipera (Mesaj 1285868)
Herkese Merhaba,

teşekkürler bigiler için.. yorumlarınız tahmin ettiğim gibi çıktı..paylaşımlarını bekliyoruz..bende doğada yaşayan yabani hayvanları gördükçe fotoğraflamaya çalılşıyorum...sakaryada oturuyorum bu bölgede baran engereği görüldüğü söylendi kendim denk gelmedim..gördüğüm türlerle ilgili fotoğraf çekerek sizlerle paylaşacağım.görüşmek üzere

ve ormanda denk geldiğimiz bir kurbağa
http://i.hizliresim.com/glrOy2.jpg


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:42.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024