agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hayvanlar > Yabani Hayvanlar > Sürüngenler ve Diğerleri
(https)




Beğeni Düzeni4Beğeniler
  • 3 Gönderen mrduran
  • 1 Gönderen yağmur

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 22-09-2008, 21:11   #1
herpetolog
 
montivipera's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-01-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 57
Sürüngen efsaneleri

Herkese merhaba,

Hepimiz mutlaka köylerimizden, annemizden-babamızdan, akrabalarımızdan sürüngenlerle ilgili çeşitli efsaneler, hikayeler dinlemişizdir. Özellikle de yılanlarla ilgili üretilen efsaneler iananılmaz boyutlara ulaşmaktadır. Zaten yılanların edebiyatta ve diğer sanat dallarında da önemli bir yeri vardır.

Örneğin birçoğumuz (ben de dahil) çocukluğumuzda kertenkelelerden korkmuşuzdur. Nedeni, bize kuyruğunu bıraktığında etrafını zehirlediğinin söylenmesidir, tabi ki bunun gerçekle uzaktan yakından alakası yoktur. Diğer bir örnek de zehirli zannedilen ancak tamamen zararsız olan yılanlarla ilgili durumdur. Örneğin Ok Yılanı olarak bilinen Pltyceps najadum dediğimiz yılan türünün insanı 1 dk. içinde öldürecek kadar kuvvetli bir zehrinin olduğuna, bunun yanında ok gibi fırlayarak insanın kalbini delip geçtiğine inanılır. Tabi bunun da gerçekle bir ilgisi yoktur. Bunların dışında, benim anneannemden duyduğum bir hikaye de şudur: Küçükken bağa gittiklerinde bir yılanla karşılaşırlarsa Şahmeran'ın ruhuna üç fatiha okurlarmış, yılan gidermiş (onlara da annesi söylemiş).

Benim sizden ricam; yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar (sürüngenler) ve bunlara ek olarak kurbağalar (amfibiler) hakkında duyduğunuz veya okuduğunuz ilginç hikayeleri ve efsaneleri paylaşmanızdır (ağırlık yılanlarda olacaktır). Tabi buna bu canlılar hakkındaki doğruluğundan emin olmadığınız bilgiler de eklenebilir. Böylece hem emin olmadığınız veya yanlış olan bilgileri açıklığa kavuşturmuş oluruz, hem de bu başlık altında herkesin ilgisini çekebilecek hikayeler yazmış oluruz. Ara sıra ben de katkıda bulunacağım.

Yalnız sizden bir ricam daha olacak; bu hikayeleri yazarken sizin ya da size anlatan kişinin bulunduğu yeri yazarsanız çok sevinirim (il yazsanız yeterli olur, ama isterseniz daha da daraltabilirsiniz). Bu konuyla ilgili ya da başka bir konuda dilerseniz bana e-posta ile de ulaşabilirsiniz: igcinasit@yahoo.com.tr

Paylaşımda bulunan herkese şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla,
Naşit İĞCİ

montivipera Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-09-2008, 22:41   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-05-2008
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 132
Evren yılanı:
Sevgili Naşit, bu ilginç konuya ilk katkıyı ben yapayım. Küçüklüğümde kasabamda evren yılanı diye efsanevi bir hayvandan söz edilirdi. Bir yılan diğer bir yılanı yutarsa evren yılanına dönüşürmüş. Bu çok büyük, istediği canlıya hemen yetişip onu yutan bir yaratıkmış. Bizim mezarlıkta bunlardan bir tane varmış. ( Yer: Denizli- Bozkurt- İnceler Kasabası. )

omereser Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-09-2008, 22:54   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Bizim buralarda da 30 cm çapında 20 m uzunluğunda yer altında yaşayan bi yılandan bahsediliyor. Bir kaç kişi gördüğünü iddia ediyor. Hatta bir kişi araba ile üzerinden bile geçmiş. Bu araba ile geçen kişi, Karadere Köyü'nden Mesut.

Aynı yılanın hikayesini başka yerlerde de duydum. İnsana zarar vermeyen, pek korkulmayan bir canlı.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-09-2008, 11:36   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,323
Galeri: 3
Sayın İĞCİ,

Köye anayoldan dönüş sapağında köylü var ise onu mutlaka arabaya alıyorum.
Bir defasında sepetleri ve torbaları ile yaşlı bir köylü teyze el kaldırdı ve aldım onu. Teyze ile sohbet koyulaştı ve kedileri olduğunu, onları ahırlarını basan yılan ve farelerden kurtulmak için beslemeye başladığını ve her iki derttende kedileri sayesinde kurtulduğunu anlattı. Ben yılanlar engerekmi kara yılanmı idi diye sordum, kara yılan diye cevap verdi. Bu cevap üzerine karayılanın zararı yokmuş ama sanırım farelere geliyordu onlar dedim ama teyze müthiş sinirlendi. Anlattığına göre yılan ahıra koyunların memesinden süt emmek için geliyormuş ve bazen hayvanın memesini yaralarmış ve bu sebepten çok da hayvan kaybederlermiş.

Bu bilgi çok ilginç geldi ve bu yaz dinlediğim tüm yılan hikayelerindeki en önde gelen ortak noktanın ahırlar olduğunu hatırladım. Ama o hikayelerde köylü yılanların hep su içmeye ahıra geldiğini anlatmaktaydı. İlk fırsatta bahçede çalışan köylülere bu durumu sordum, bir köylü bu konulara çok ilgili, sadece o evet yılan sütü çok sever olabilir dedi. Diğerleri sadece dinledi. Ancak bir kaç gün sonra köylülerden birisi çalışmaya gelmedi sebebi ahırını onarmış, deliklerimi kapattın dedim güldü. Bunun yanında zamanında köylük yerlerde bebek emziren annelerin yılan bebeğe gelir diye süt kokusunu gidermek için bebeğin ağzını defalarca bezle temizledikleri, süt kaynatınca kokuya yılanın hemen geldiğini de yaşlılardan dinlemiş idim.

Bunlar efsane değil ama sanırım işinize yarayacak bilgiler. Karayılan iyidir, zarar gelmez ondan duyumlarım sarsılmış durumda.

Hoşçakalın.

hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-09-2008, 12:02   #5
Ağaç Dostu
 
Filiz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: burdur
Mesajlar: 1,212
Galeri: 1
Bir gün tarlada uyuyan yaşlı bir amcanın ağzından midesine yılan yavrusu girmiş ve yediği herşeye ortak olmuş. Amcanın karnında öyle büyümüş ki hareketi görülebiliyormuş yılan olduğunu farketmişler. Sonra yere bir kase süt koymuşlar ve bacaklarından tutup amcayı başaşağı çevirmişler. Yılan boğazından dışarıya sütün kokusunu duyunca çıkmış. (Hatay-Antakyalı bir teyze)

Yılanlar hep çift gezerlermiş. Eğer bir yılanı öldürürseniz eşi sizi görür asla unutmazmış ve mutlaka intikamını almaya gelirmiş.(Eskişehir-Babaannem)

Filiz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2008, 07:50   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-05-2008
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 132
Çift Boynuzlu Dev Yılan:
Bunu bir piknik sırasında, minibüs şoförümüz bütün içtenliğiyle anlatmıştı.
Kasabalarında iki büyük boynuzu olan, dev bir yılan yaşıyormuş. Yeraltında yaşadığı için pek görünmezmiş. Yol yapımı sırasında bir dozerin kopardığı kuyruğu yedi buçuk ton ağırlığındaymış. Bu cüssesine göre, kasabanın bütün sığırlarını telef etmesi gerekirken, sadece toprak (!) yiyormuş. ( Yer: Afyonkarahisar- Merkez- Beyyazı Kasabası )

omereser Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2008, 08:09   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hosseda Mesajı Göster
Anlattığına göre yılan ahıra koyunların memesinden süt emmek için geliyormuş ve bazen hayvanın memesini yaralarmış ve bu sebepten çok da hayvan kaybederlermiş.
Evet bu çok anlatılan ve benimde yaşadığım bir olay. Koyun ve ya inek fark etmez, yılan memeden süt emiyor. Bu sırada sütü emilen hayvan hiç hareketsiz duruyor. Eğer hareket eder ise yılan memeyi ısırıyor. Karnı doyunca bırakıp gidiyor. Bu şekilde çok iyi bir ineğimin tek memesi körelmişti. Ahırda yaptığım aramalar sonucunda, yemliğin altında yılan yuvası bulmuştum. Yuvada da 50 cm kadar yavru bir yılan vardı. Annesi dışarıdaydı herhalde. Çok anlamamakla beraber, boz yörük gibi gelmişti. Sonra her yere kükürt serptim.

Ayrıca boğa kurbağalarıda zıplayıp memeye yapışıyor ve süt emiyor. Bunlar nasıl bir hayvansa, yeri bir metre kazıp köstebeği çıkaran, her çeşit yılanı, fareyi yakalayan köpeklerim, iş boğa kurbağasına geldi mi uzaktan koklayıp gidiyor. Boğa kurbağalarıda köpeklere tepki vermiyor.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi omereser Mesajı Göster
Bu cüssesine göre, kasabanın bütün sığırlarını telef etmesi gerekirken, sadece toprak (!) yiyormuş. ( Yer: Afyonkarahisar- Merkez- Beyyazı Kasabası )

Benim 3 nolu mesajda anlatığım yılan da, sadece toprak yiyen bir hayvan.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2008, 14:06   #8
Ağaç Dostu
 
Zeferan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-09-2008
Şehir: Manyas
Mesajlar: 256
Galeri: 1
Yıllar önce abimin arkadaşının anlattığı gerçek yaşanmış bir hikaye...

Malumunuz 80 li yıllarda Afganiztan ruslar tarafından işgal edilmişti. Uyanık ruslar Afganistana daha çok Azerbaycan, Özbekistan, Tacikistan ve Türkmenistanlı askerleri gönderirdi.
Azeri bir asker. Şöfer. Yük kamyonuyla askerlere erzak götürüyormuş. Dağların arasından geçen tehlikeli yollar. Kandahar dağlarının ne kadar tehlikeli olduğunu çoğrafyayla azçok ilgisi olanlar bilirler...
Askerimiz dar bir dönemeçte yolda kocaman bir yılanın yattığını görür. Kaza yapmasın deye arabayı durdurur. yarım saattan fazla beklemek zorunda kalmış.Daha sonra yılan kendiliğinden çekip gitmiş. Asker yoluna devam etmiş. Vardığında ne görmüş biliyormusunuz? Bölüğünün olduğu yer bombalanmış. Sağ kimse kalmamış. 19 yaşındaki askerin saçları aniden beyazlamış. O yılanın onu korumak istediğini anlamış.

Not: BU yurtdışında olan bir olay. Ne kadar ilginizi çeker bilmiyorum. Ama ,anlatmakta fayda var sandım.

Zeferan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2008, 14:23   #9
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
Yılan neden tanımadığı bir askeri korumak istemiş anlamadım. Ha, tanısa ne fark eder onu da bilmiyorum.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2008, 17:03   #10
Ağaç Dostu
 
Tamtutulma's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-06-2008
Şehir: ürgüp
Mesajlar: 319
Galeri: 4
Avcının biri biraz dolaşmış, sonra dere kenarına oturup bir şeyler atıştırdıktan sonra uyuyakalmış. Dev bir yılan gelip avcıyı yutmuş. Tarlaya gitmekte olan bir kaç kişi yılanı bir ağaca sarılıp yediklerini hazmetmeye çalışırken görmüşler. O esnada avcının tüfeğinin namlusu yılanın karnını yarıp dışarı çıkınca avcının yılana av olduğunu anlamışlar.
( Nevşehir)

Yılanı başını ezip öldürseniz bile yıldızları görmeden canı çıkmazmış.
(Ürgüp/Nevşehir)

Tamtutulma Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-10-2008, 03:55   #11
Ağaç Dostu
 
Metin Y.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,374
Galeri: 66
Çocukluğumdan aklımda kalan; bizim orda (Çankırı - Korgun) yılan öldürültükten sonra yağmur yağacağına inanılırdı.

Metin Y. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-11-2008, 07:40   #12
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 02-05-2008
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 132
Dayakçı karayılan:
Güney ve Güneydoğu illerimizde yaşayan karayılanın ( Dolichopis jugularis ) kızdığında kırbaç gibi insanları kamçıladığı hep anlatılır. Şanlıurfa'da çalıştığım köyde, Sofi Nuh adında yaşlı bir adam vardı. Ailesiyle birlikte Çukurova'da pamuk toplarken, tarlada her gün bir karayılan görürmüş. Yılan Sofi'ye asla dokunmazmış. Adeta dost olmuşlar. Bir gün, yanlışlıkla yılanın üzerine basmış. Yılan çok sinirlenip adamı dövmüş. Nuh yediği dayaktan çok bu dostluğun bozulmasına üzülmüş.
( Yer: Şanlıurfa-Birecik-Mağaralı Köyü )

omereser Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-05-2009, 18:29   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,323
Galeri: 3
" Yılanlar bahar ve yaz başında daha saldırgan olurlar, otlara girerken aman dikkat edin, yılan varsa sizi sokacaktır " diye uyaranı çok duymuşumdur.

Bahçede otlar tarif edilemeyecek ölçüde büyüdüler, aralarına girmeye korkar olmuştum. Geçen hafta köyden bir yaşlıya yılan meselesini sordum. Niçin bu zamanda daha saldırgan olur bu hayvanlarda sonradan azalır saldırganlıkları dedim. Söylediği :
" Onlar daha şevik (çevik demiyorlar hiç bir zaman) değiller, üzerine gidersen kaçamayacağı için, yapabileceği tek şey seni sokmak olacaktır bu zamanda, o sebepten daha dikkatli olman lazım" .

Dün köy yolunda iki tane büyük yeşil kertenkele ile karşılaştım (kuyruk dahil 35-40 cm.boyundaydılar) . İkiside asfaltı sağdan sola geçmekteydiler. Ancak yazın çok seri davranabilen bu hayvanlar ağır çekimde gider gibiydiler.Yolun sağında bekledim seyrettim. Bir tanesinin resmini çekeyim diye yaklaştım, kendisini bankete otlara attı ama zor zahmet..
Anladığım kadarı ile henüz pillerini şarj edememişler...


Düzenleyen hosseda : 26-08-2013 saat 16:54 Neden: paragraf ve kelime düzeltmesi
hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-05-2009, 21:32   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Burdur
Mesajlar: 338
Galeri: 6
- Uyurken mideye kadar kaçan yılanın, kişinin ( genellikle bir çocuk ) süt dolu bir kaseye doğru başaşağı çevirilerek kurtarılması

- Yılan öldürülecekse mutlaka eşiyle birlikte öldürülmesi gerektiği yoksa eşinin onun intikamını almaya geleceği

Filiz Hanım'ın naklettiği iki söylenti burada da çok yaygın olarak anlatılır. Yer : Burdur

seleste Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-05-2009, 22:55   #15
Ağaç Dostu
 
talar_'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-03-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 142
Babamın çocukluğunda yaşadığı evde boynuzlu bir yılan yaşıyormuş. Büyüklerin dediğine göre boynuzlu yılan eve şans ve bereket getirirmiş. Bu yüzden yılana zarar vermezlermiş, yılan da onlara bişey yapmazmış. Birgün babaannem sütçüden süt alırken boynuzlu yılan kapının eşiğinden sütçüye doğru süzülüvermiş. Onu gören sütçü de korku ile içi dolu süt kovasını yılanın kafasına vurup yılanı orada öldürüvermiş. O günden sonra evin bereketi gitmiş, arka arkaya felaketler yaşamışlar. Babam böyle konular açıldığında hep bu hikayeysini anlatır.

talar_ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-11-2011, 12:01   #16
Yeni Üye
 
nikılıs's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-07-2011
Şehir: Giresun
Mesajlar: 26
Dev yılan hikayeleri oldum olası ilgimi çekmiştir.ürkütücü ve enteresandırlar.inanılmaz oldukları kadar gerçek olabilecekleri de düşünülür.
Anadoluda özellikle kırsal kesimde bu konuyla ilgili sayısız efsane vardır.
Birtane de ben anlatayım;
Yer belli değil.çok eskiden dev bir yılan etrafa korku saçarmış,birçok insan ve hayvanı yemiş.kimse onu öldürmeye cesaret edemezmiş.birgün cesur bir avcı ben yaparım demiş.iki tane çok keskin bıçak hazırlamış.bu bıçakları ellerinde uçları dışarı bakacak şekilde tutup yılanı beklemeye başlamış.yılan gelip avcıyı yutmaya başlayınca bıçaklarda yılanı yanlamasına yarmaya başlamış.yılan avcıyı yuttukça yarılmış,ve ikiside ölmüş.

nikılıs Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-12-2011, 09:45   #17
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
11-12 yaşımda, elimde sapan(çatal lastik), demiryolu kenarındaki ağaçlarda kuş avlamadayım. Güneş altında ısınmış tren rayı üzerinde 90-100 cm. lik bir yılan ve üzerinde 30-35 cm. yavrusu. Aramızdaki mesafe 13-15 m. Sapanla bir taş attım, yavrusuna denk geldi, 1-2 m. öteye uçurdu onu.
O zamana kadar, yılanların yatay süründüklerini bilirdim, ki İzmir Fuarda gördüklerimizde yerde öyle sürünürlerdi.
Ama, bu anaç yılan, yavrusunu düşürdüğüm anda üstüme farklı bir şekilde saldırdı;
Gövdesi 2-3 yerde yere değmekte, kalan kısmı yatay değil, dik idi. Dikey kayarak bana süratle yönelince, yakında duran rampaya (TCDD, istasyonlarda olan, yükleme/boşaltma için vagon kapıları yükseklinde olan yapılmış yükseltiler) sıçradığım gibi, arkama bakmadan eve kaçtım. Annemin, aman oğlum bir kaç gün sokağa çıkma, belki kokunu takip edememiştir, yoksa yılanlar intikamcıdırlar demişti.

O endişeli 1 haftam hep evde geçmişti.

ormanci, s.serdar ve yağmur beğendi.
mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-07-2013, 12:59   #18
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-04-2013
Şehir: istanbul, mugla
Mesajlar: 2
Muğla-Fethiye bölgesinde karayılan bol miktarda vardır, ve dişilere kur yapmak amaçlı dans ederler.
Fare,kurbağa yiyen yılan yaz aylarında bol miktarda görürdüm küçüklüğümde. Karayılanın zehirsiz olduğu, ama kızdırırsan sopaladığını anlatırlardı.
Süt kokusuna geldiği, hayvanların memesinden süt emdiği konusu çok anlatılır.

Açık havada, kırda bayırda uyumamak gerektiği çok defa anlatıldı. hatta rivayete göre çobanın birinin ağzından uyurken yılan girdiği anlatılmıştı,yukarıda biri de bahsetmiş.

Fethiye bölgesi kırsalında en tehlikeli yılan türü gördüğüm "küt engerek" denilen kısa ama çapı geniş bir yılan türü var.Özellikle buğday -arpa hasadında tarlada yılanı görmeyip orakla ekinleri almaya çalışırken yılan sokan insanlar oluyor.

Bizim yaşadığımız yerde 2 tane Evren yılanı efsanesi vardı. Birinin olduğu yer eski ilkokulun olduğu yerin arkasında tepe vardır, tepede eski roma mezarı (kayaya oyma antik mezar) vardı, biz bunlara hep cavur (gavur) evi derdik. Türkler gelmeden önce cavurlarn bu evlerde yaşadıklarını sanırdık ve bizim bölgede bu tür kaya mezarlarından bol miktarda vardır ve bir çogu define avcıları tarafından yağmalanıp hasar görmüştür.

Bu cavur evinde yaşayan bir evren yılanından bahsederlerdi, küçüklüğümde sırf bu yılanın korkusuna uzun yıllar o cavur evinin yanından bile geçmedim. Ortaokul veya lise yıllarında 3-5arkadaş gidip bakmıştık, o cavur evine, yılan falan yoktu ortada,kaya mezarına zarr verildiğini,oranın buranın kazıldığını gördüm.

Diğer evren yılanı ise ormanın içinde bir su kaynağı ve su kaynağının önünde birkaç dönüm bahçe olarak kullanılan arazi vardı. Burayı uzun yıllardır ekip /biçen aile vardı, bir kaç defa çok büyük (insan beli kalınlığından,5-10m uzunluğunda) yılan gördğünü söyledi. Onun korkusuna bildiğim kadarıyla o bahçeye de gitmeyi bıraktılar. Annemlerle konuşup bu konuyu bir teyit eder, düzeltmeleri yaparım. Bu evren yılanı konusu uzun yıllar aile içi sohbetlerin konusu oldu, babam yakalama planları-hayalleri vardı.

mustafatr Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2013, 15:15   #19
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Benim fidanlığın etrafındaki çayırlarda hergün koyun otlatan bir komşum var..
Bu gidişimde ona takıldım ''komşu sen hiç buralarda yılana rastladın mı, köy kahvesinde çok abartılı yılan hikayeleri anlatılıyor'' diye..
Bana verdiği yanıt şöyle oldu: ''komşu sen bunlara hiç inanma..bizim mahallenin kahvesinde 3-5 kişi hep, işte şöyle kalın..şöyle uzun yılan gördüm..insanları yok şöyle kovalamış, yok böyle saldırmış..yok uçmuş..yok sarılıp dövmüş..bunların hepsi yalan..bu hikayeleri anlatanlar, kendi bağ- bahçelerine korkup kimsecikler yanaşıp, girmesin, zarar vermesin diye böyle palavralar üretirler..sen bakma köylünün saf gibi gözüktüğüne..aslında cin gibidirler..çarıklı erkândır bunları anlatanlar''

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2013, 17:04   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,323
Galeri: 3
Tarlasına irimden atı ile giden köylünün atı huysuzlanınca uzakta yolda boylu boyunca yatan yılanı farkeder. Bekler ama yılanda hareket yoktur. Attan iner bir sopa bulur ve dikkatlice yaklaşmaya başlar yılana. Hayvanda hiç kıpırdama yoktur acaba ölümü diye dahada yaklaşınca görürki yılanın üzerinde bir akrep vardır.

Bu hikayeyi anlatan köylü, geri dönüp başka yoldan tarlasına gittiğini, yılana ne olduğunu bilmediğini söyledi. Koca dağalası, ufacık akrebe esir olmuştu şaştım kaldı dediydi.

hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2013, 21:05   #21
Ağaç Dostu
 
yağmur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-05-2013
Şehir: Muğla
Mesajlar: 748
Boynuzlu dev yılan hikayesini benimde anneannem anlatırdı, ufak bir detay dışında aynı sanırım.Bu yılan malumunuz dev olduğundan ve gören! çok az olduğu için toprak altından hiç çıkmadığı kesindir.O yüzden hikayede toprak altında yaşayan yılanımız sel denebilecek kadar çok yağmur yağdığı bir gün o sel suları ile toprağın altından çıkmış, bir ağacın dibinde anneannem tarafından görülmüş (kendisi çocukmuş o vakit).Aynı yere yağmur dinince tekrar bakan anneannem yılanı görememiş.Ha bu arada yılan göğ keçemen gibiymiş yani yemyeşil (tokat-niksar)

Bir de babaannemin anlattığı yaşanmış hikaye var.Şöyle ki;

Amca ve halalarım henüz çocuk iken dışarda harmanda oynuyorlarmış.En büyükleri olan amcamda elinde nacakla (küçük balta) bir dalı buduyormuş.O zaman henüz çok küçük olan halam sanırım otlara fazla yanaşmış ve kol kalınlığında bir yılanı görüp çığlık atmış. Nacakla peşine düşen amcam yılanı ortadan ikiye kesmiş ancak yılanın baş tarafı kaçmış. Hikayenin heyecanlı kısmı burada başlıyor; 1 yıl sonra yine harmanda oyalanan amca ve halalarıma işte o yılan saldırmış.Bir yıl beklemiş ancak unutmamış.Üstelik kuyruksuz olduğundan arazinin eğimiyle de birlikte hoplaya hoplaya geliyormuş. Neyse sonunda dedem başını ezip öldürmüş. Biraz hüzünlü gelmiştir bu hikaye bana."Yılanın hazin sonu." (ordu-fatsa)


Düzenleyen yağmur : 26-08-2013 saat 21:20 Neden: ekleme
yağmur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2013, 22:09   #22
Yeni Üye
 
ormanci's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-10-2004
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 29
Galeri: 13
Yılan fobisi olan biriyim. Psikiyatri okuyanlar bilirler, Fobi karmaşık ve son derece ciddi bir durumdur. Üzerinde esaslı olarak durulmaz ve çözümleme yapılmaz ise, insanın ömrü içinde -çok farklı dinamikler üzerinden- "alevlenme" dönemleri yapabilir. Bu, konunun psikiyatrik yanı.

Fakat, ben artık, efsane yerine, içinde olduğumuz ve bizi her defasında çoktan yutmuş durumdaki "Anadolu hayatı"ndan daha büyük bir yılan tahayyül edemem...

Çocukluğumdan bu günlerime yılanı çok farklı kademelerde çok farklı ruh durumları içinden ele almaya gayret etmişimdir. Konunun fobi haline geldiği yıllarımda ise alabildiğine kaçtım. Hatta, -kim ne derse desin- bir köy hocasına muska bile yazdırttım ve faydasını da gördüm. Bazen -son kullanma tarihi geçti gibime geldiğinde- gidip tekrar yazdırıyorum

"Yılan" hakkında bu forumda 2006 yılında açılmış bir başlık ve orada yine uzunca kaçan bir yazım da var:

Yılan

ormanci Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2013, 23:02   #23
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi omereser Mesajı Göster
Evren yılanı:
Sevgili Naşit, bu ilginç konuya ilk katkıyı ben yapayım. Küçüklüğümde kasabamda evren yılanı diye efsanevi bir hayvandan söz edilirdi. Bir yılan diğer bir yılanı yutarsa evren yılanına dönüşürmüş. Bu çok büyük, istediği canlıya hemen yetişip onu yutan bir yaratıkmış. Bizim mezarlıkta bunlardan bir tane varmış. ( Yer: Denizli- Bozkurt- İnceler Kasabası. )
Evren (Evran) Yılanının mitolojik kökenleri :

http://www.jasstudies.com/Makaleler/...4%b1gil_TT.pdf

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-08-2013, 14:15   #24
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 29-08-2013
Şehir: adana
Mesajlar: 1
evran yılan **** evren yılanı

efsanelere her zaman cok ılgımı cekmıstır ve anlatılırken can kulagıyla dınlemısımdır

yıllar once (20-25 sene oldu galıba) rahmetlı babannem ıneklerıne ve kecılerıne kendı deyımıyle avsunlu ( efsunlu) tuz vermıstı bende merak edıp bu tuzun ozellıgı ne evdekı tuzdan farkı ne dıye sordugumda bu tuzun okutulmus oldugunu bu tuzu yalayan hayvanlara yılanın yaklasamadıgını anlatmıstı ve ozamanlar bı EVRAN **** EVREN YILAN ından bahsetmıstı. Rahmetli kendısının gormedıgını ama cocuklugundan buyana herkesın anlattıgını ormanda yasadıgını kalınlıgını bı ınsan bedenınden kalın boyunun 30 metre kadar oldugunu nefes alıp verırken korkunc bı tıslama sesı cıkardıgını soylemıstı. anlatılanlara gore bı koyun surusunu yutabıldıgını hatta bı okuzu bıle yutabılecek buyuklukte oldugunu soylerdı yasanmıs olayları anlatmıstı falanca koydekı fılanca adamın koyun surusunu yuttugunu adamın bı kac koyunu evran yılandan zor kurtardıgını , baska bı adam ıse kaybolan ınegını ararken derenın ıcıne boylu boyunca suyun ıcıne uzanmıs karnı sıs olarak bu evran yılanı uyurken gordugunu artık ınekten vazgecıp canını zor kurtardıgını anlatırdı ve ormana tek basınıza gıtmeyın sakın dıye soylerdı bızlere.

yukarda bazı arkadaslar kara yılandan bahsetmıs ınsanları dovdugunden bunlarıda anlatırlardı bıze zehırsız oldugunu ama rahatsız edılınce sıcrayarak vucudunu bı kırbac gıbı kullanarak ınsanlara vurdugundan bahsedılırdı ozellıkle cıftlesme zamanında renklerının sıyahtan kırmızıya dondugunu en tehlıkelı oldukları zaman oldugunu soylerlerdı en sevdıklerı renk te kırmızıymıs bu hayvanların nar agacının cıcek actıgında nar agaclarına cıktıklarını soylerdı ve kırmızaya asık olurlarmıs bıdefasında halam cocukken hayvanları otlatmaya goturmus ve bı karayılan gormus ve hayvanlarıda alarak kacmıs hemen ordan baska bı yere geldıgınde o yılanın oraya kadar geldıgınıde gormus cocuk aklı ıste korkmus havyanlarıda bırakıp eve kadar kacmıs kosmaktan nefesı kesılıp durdugunda yılanın onu takıp ettıgını gormus calıların arkasında cıkıvermıs govdesı uzerınde kalkarak kendısıne baktıgını gormus ve sonra anlamıskı uzerındekı yelek kırmızı renkteymıs hemen yelegını cıkartıp yılana dogru fırlatmıs yılan bı anda o kırmızı renktekı yelekle sarmas dolas olmus sankı guresıyormus gıbı
yıne bu yılanlar hakkında şoyle söylerdı rahmetlı yılanlar kıncı olur eger bırını oldurursen esı mutlaka ıntıkam almaya gelır derdı kınınden vazgecmesı ıcın oldurduklerı yılanın agzına bı ekmek parcası bırakırlarmıs

pyrhell Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
efsane, sürüngen, yılan

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:06.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024