agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Sürdürülebilir Doğal Tarım Bahçeleri (http://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/)
-   -   Asoo / Hayalbağ (http://www.agaclar.net/forum/surdurulebilir-dogal-tarim-bahceleri/40035.htm)

Asoo 23-11-2018 10:45

Sayın Camouflage.

Uzun zamandır Bolu merkeze sadece bir kere gidebildim. Onda da İstanbul'a geçerken 10 dakikalığına Bolu İl Özel İdaresi'ne ancak uğrayabildim.

Aklımdasınız. Yüz yüze görüşebilmek umuduyla.

Selamlar.

Asoo 23-11-2018 10:52

Köpek
 
Aslında buradaki yaşantımızı kararlı hale getirmeden köpek edinme niyetim yoktu. Fakat komşumuzun iki köpeği birden yavrulayıp, on beş tane enik dünyaya gelince bizim çocukları zaptedemedim.

Komşunun köpeklerinden biri bölgede nam salmış bir av köpeğiydi. Diğeri oldukça seyrelmiş bir kana sahip cane corso kırması. Tercihimizi melez hayvanın daha da melez yavrularından yana kullandık. Ama sonradan acı bir şekilde öğrendik ki, av köpeğinin yavruları hem daha çok anne sütü almış, hem daha çok bakılmış, hem de aşılanmışlardı. İlkin tek bir yavruyu aldık.

Ama yavru birkaç gün içinde öldü. Tabii olarak evde bir yas havası esti. Ağlayan ağlayana.

Sonra komşu biz istemeden iki köpek daha getirdi. Kıyamadık aldık. Onlardan da birini kaybettik. Bizden önceki bakımsızlıkları ve bizim bilgisizliğimiz bunda etken oldu sanırım.

Kısmen daha kısa bir yas sonrası şimdiki yavruya özenle bakıyoruz. Daha doğrusu ben bakıyorum, çocuklar da seviyor.

Aşıları yapıldı, tavuklardan mümkün olduğunca uzaklaştırıldı. Devamlı et, et suyu, yumurta ve evdeki gıda artıklarının ona uygun olanlarıyla besliyoruz. Kerata da besleyenleri şevklendirecek kadar iştahlı. Umarım bir şey gelmez başına.

Asoo 16-12-2018 17:28

Tavuk
 
1 Eklenti(ler)
Muhtarımız Mustafa Bey'in hediyesi olan üç adet broiler yaklaşık bir ay kadar yanımızdaydı. İlk günler devamlı oturan ve önlerine yem konunca yiyen tavukcuklar yavaş yavaş ufak gezintilere çıkmaya bahçedeki otları yemeye, kısa menzilli uçuş denemelerine başladılar.

Normal bir tavuğa dönüşecekleri beklentisini edinmeye başladığımız sıralarda, forumdaşımız Latif.07 ve Sagun'un tecrübelerini okuyunca bu düşünceler kafamızdan uçtu.


Eklenti 685239

Ama kedi ve köpek gibi tavukcuklarda bahçeye indiğimde peşimi bırakmaz olmuşlardı. Birbirimize baya ısınmıştık. Bunları nasıl keseriz diye kara kara düşünmeye başlamıştık. Kesilecek olanı seçmek bile zor bir iş olmuştu.

Sağ olsun yavru köpeğimiz hem ne zaman kesileceğine hem hangi sırayla kesileceğine bizim yerimize karar verdi.

Dişlerinin kaşıntısını kâh bizim terlikler, ayakkabılar, alet edevatla, kâh yakadığı tavuklarla gidermeye çalışınca yaklaşık 15 gün içinde üç tavuğu da kestik.

Köpeğin ısırmaya çalıştığı tavuklar en ufak bir kendini koruma gayreti göstermeden duruyorlar, bekliyorlardı.

Broiler maceramız burada bitti. Ama tavuk maceramız daha başlamadı.

Asoo 18-12-2018 14:05

Yaman bir kış.
 
1 Eklenti(ler)
Başlığa bakıp da aldanmayasınız. Her ne kadar 5-6 kere kar yağmış olsa da kışı bize yaman kılan kar ve soğuk değil. Zaten umulandan daha yumuşak bir Göynük kışı yaşıyoruz.

Bahçede geçiremediğim günler zorluyor beni. Bahçemiz tam bir çamur deryası olduğu için ne kümes yapımıyla uğraşabiliyoruz, ne ağaç budama veya tasavvur ettiğimiz bahçe düzeni için taş ve toprak taşıma işleriyle, ne de bahar için bostan hazırlıklarıyla uğraşıyoruz.

Bodrumda kurmayı planladığım atölyecik olsaydı bir nebze daha iyi vakit geçirebilirdim. Lakin bodrumla ilgili planlarım da bir süre askıda kalmaya mahkum.

Tek fiziksel aktivitem sobaya odun kömür taşımak ve köpeğe yem verirken biraz oynaşmak. Bu sıralar yıllardır alıp alıp raflara dizdiğim kitaplarımla haşır neşir oluyor ve yaz boyu verdiğim kiloları toparlıyorum.

Bahçemizden tüm kış şartlarına rağmen az da olsa yeşil soğan, turp, çilek, tere alıyoruz. Aslında kereviz ve pırasa da veriyordu fakat köstebek elini bizden hızlı tuttu.

Bahar için bolca bezelye ve bakla ekmiştik.


Eklenti 685279


Baklalar bahçede filizlenerek bize baharı bekleme kuvveti veriyor.

Bekliyoruz...

Havadisler bu kadar.

EAkpınar 18-12-2018 15:24

Eklenti 676260

.............Sayın Zekoş'tan gelen bezelyenin içini ayıklaması biraz zahmetli gibi fakat çiğ çiğ yemesi bile çok hoş. Denemek nasip olmadı fakat biraz erken davranılsa yaprak bezelye olarak da tüketilebilir gibi duruyor. Bir iki pişirimlik olsa da mutfakta azalacak olan yemek çeşitliliğine fayda sağlayacaktır. Deneyeceğim. Bir de diğer bezelyelerin beyaz çiçekleri ne göre albenili, renkli çiçekleri göz zevkimi okşuyor. (Kırlardaki yüzlerce çeşit çiçek, güzele olan açlığımı doyurmadı, bezelye çiçeğine bile ihtiyaç duyuyorum.:() .................................................. .
Diğerlerini de tohumluk üretmek için azar azar ekerim. Bir sene sonra ya sadece Sn. Zekoş'un bezelyesiyle devam ederim, ya de Sn. Zekoş ve Zengarden'dan gelenle.[/QUOTE]


Sayın Asoo yaprak bezelyeden vazgeçmeyin derim. Yaprak halini taze olarak tüketirsiniz. Haşlayarak dondurucuda da saklayabilirsiniz. Tohuma durduğunda da taneleyip dondurabilirsiniz. Buradan da size severek yapıp yediğimiz tarifleri denemenizi öneririm.

Asoo 19-12-2018 23:25

Sayın EAkpınar. Mesaja link koymanız iyi oldu. Deneyeceğim inşallah.

Teşekkürler.

Asoo 24-12-2018 11:14

Okul yolu, ya da aydınlığa giden yol.
 
1 Eklenti(ler)
Eklenti 685479

Peehh!

Kendime şaşıyorum bazen.

Gelecekte bir gün evlatlarımın, "Baba bizi niçin okutmadın!" demelerini göze alamadığımdan okula götürüyorum onları. Eğitim sistemine güvenim önceki cümleden anlaşılacak seviyelerde.

Asoo 28-02-2019 11:51

Kara toprak, kara sevda.
 
1 Eklenti(ler)
Bir süredir hafif tempoda toprak hazırlıklarına başlamıştım. Bir nevi vuslattı o günler, filizlenen tohumları, açan çiçekleri, toplanan meyvaları göremesem de, kara toprakla hemhal oluyordum ya…

Dünden beri aralıksız yağan kar tekrar beni eve hapsetti. Kara sevdalımla arama beyaz bir perde çekti.

Ya Rab belâ-yı aşk ile kıl âşinâ beni.
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni.

Fuzûlî, Mecnun’un ağzından böyle terennüm edivermiş karmaşık hislerini. Ben de kar yağdımı benzer bir halet-i ruhiyeye bürünüyorum.

Bugün Hayalbağ’da, evimde, koltuğuma oturup, kahvemi yudumlar, yağan karı seyredip, hayaller kurarken, sayfamda epeydir bir şeyler paylaşmadığımı fark ettim.

Bu keyifli ayrılığın hazzını ve kış boyu içimde toparlayıp büyütegeldiğim çalışma enerjisini dostlara anlatmaya niyetlendim. Hani şu göğsümdeki devinimi.

Ama ne mümkün. En iyisi bir fotoğraf yerleştirip, herkesi kendi haline bırakmak.

Eklenti 687859

Kahvemi soğutmayayım.

Kalın sağlıcakla.

Sûz-i Dilârâ 10-03-2019 13:30

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Asoo (Mesaj 1554390)
Muhtarımız Mustafa Bey'in hediyesi olan üç adet broiler yaklaşık bir ay kadar yanımızdaydı. İlk günler devamlı oturan ve önlerine yem konunca yiyen tavukcuklar yavaş yavaş ufak gezintilere çıkmaya bahçedeki otları yemeye, kısa menzilli uçuş denemelerine başladılar.

Normal bir tavuğa dönüşecekleri beklentisini edinmeye başladığımız sıralarda, forumdaşımız Latif.07 ve Sagun'un tecrübelerini okuyunca bu düşünceler kafamızdan uçtu.


Eklenti 685239

Ama kedi ve köpek gibi tavukcuklarda bahçeye indiğimde peşimi bırakmaz olmuşlardı. Birbirimize baya ısınmıştık. Bunları nasıl keseriz diye kara kara düşünmeye başlamıştık. Kesilecek olanı seçmek bile zor bir iş olmuştu.

Sağ olsun yavru köpeğimiz hem ne zaman kesileceğine hem hangi sırayla kesileceğine bizim yerimize karar verdi.

Dişlerinin kaşıntısını kâh bizim terlikler, ayakkabılar, alet edevatla, kâh yakadığı tavuklarla gidermeye çalışınca yaklaşık 15 gün içinde üç tavuğu da kestik.

Köpeğin ısırmaya çalıştığı tavuklar en ufak bir kendini koruma gayreti göstermeden duruyorlar, bekliyorlardı.

Broiler maceramız burada bitti. Ama tavuk maceramız daha başlamadı.


Beslediğiniz hayvanı gerçekten yiyebilecek misiniz? (Hani üç tanesini zaten yemişsiniz ama hadi köpek ısırmış zaten zavallıları).

Eve market tavuğu sokmuyorum, yazın köyde bir komşudan bir horoz aldım (çocuklar köy tavuğu yesin diye güya) çayırların üzerinde ötüp duruyordu hayvancağız, gözümün önünde yakalayıp arka tarafta göremeyeceğim yerde kestiler, gözlerimden yaşlar aka aka eve getirdim, yaşadığım vicdan azabı olduğu gibi duruyor içimde. Midem de dönüp durdu uzun zaman. Temizleme işini kaynanam yaptı, elimi süremedim. Derin dondurucuda altı aydır duruyor, yedirmeye niyetim de yok. Sokak hayvanlarına verip köy tavuğu macerasına son vereceğim.

Asoo 10-03-2019 19:56

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sûz-i Dilârâ (Mesaj 1562280)
Beslediğiniz hayvanı gerçekten yiyebilecek misiniz? (Hani üç tanesini zaten yemişsiniz ama hadi köpek ısırmış zaten zavallıları).

Eve market tavuğu sokmuyorum, yazın köyde bir komşudan bir horoz aldım (çocuklar köy tavuğu yesin diye güya) çayırların üzerinde ötüp duruyordu hayvancağız, gözümün önünde yakalayıp arka tarafta göremeyeceğim yerde kestiler, gözlerimden yaşlar aka aka eve getirdim, yaşadığım vicdan azabı olduğu gibi duruyor içimde. Midem de dönüp durdu uzun zaman. Temizleme işini kaynanam yaptı, elimi süremedim. Derin dondurucuda altı aydır duruyor, yedirmeye niyetim de yok. Sokak hayvanlarına verip köy tavuğu macerasına son vereceğim.

Kentsoylu bir kişi olarak beslediğim hayvanı yemek konusunda biraz yufka yürekli olsam da, köy yaşantısına hızla alışırken bu tür eylemler yapmayı normal karşılıyorum.

Et ihtiyacımızı karşılamak için başka planlar da hazırlıyoruz.

NAZLICAN NAZLI 11-03-2019 14:42

Hikayenizi roman tadında okudum.. Tebrik ederim.. İstanbul'u tamamen bırakıp işi evi hayalbağ 'a mı taşıdınız

Asoo 11-03-2019 19:10

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi NAZLICAN NAZLI (Mesaj 1562370)
Hikayenizi roman tadında okudum.. Tebrik ederim.. İstanbul'u tamamen bırakıp işi evi hayalbağ 'a mı taşıdınız

Eveeeet! :)

Hayalbağ'da Oğlumla bir senemizi doldurduk. 30 Ağustos tarihinde de aile Bozcaarmut'ta bir araya geldi.

Eşim ve ben İstanbul'u hemen hiç aramıyoruz.


Çocuklar özlüyorlar fakat geri dönseler burayı da özleyeceklerini idrak etmeye başladılar. Ara sıra, yavaş yavaş üstesinden geldiğimiz zorluklardan keyif aldıklarına, geçen baharda birkaç ay boyunca süren kuş seslerini özlediklerine dair söyledikleri bu durumu ortaya koyuyor.

Manzaramız sanırım hepimizi kendine bağladı. Hiç durmadan değişiyor. Aynı pencereden bakıp her gün farklı bir şeyler görmek çok hoş.

Bir ayı geçkin karla yaşamak, hele köpeğimizin karda çıldırmışcasına neşelenip oynaması. Karakedi'mizin kendine has gariplikleri, köyümüzün tatlı mı tatlı ihtiyarları bizde bağımlılık yaptı.

Şu an sadece ampulleri ve şarj aletini çalıştıran elektriğimiz en büyük derdimiz. İstanbul'dan ziyade el ve ev aletlerimizi, beyaz eşyalarımızı özledik desem daha doğru olacak. Bu baharda çekeceklerini söyledikleri hatları çekerlerse bu hasreti de bitireceğiz inşallah.

İş soranlara "Devletimiz benim yorulduğumu, dinlenmem gerektiğini söyledi. Ben devletime bağlıyım." diyorum. Aslında burada çok işim oluyor. Fakat para kazandırmayan türden.

NAZLICAN NAZLI 26-03-2019 14:31

maşallah ne güzel enginarlardan ne haber? Ağustos Eylül gibi dikiliyormuş sanırım ben de bu Eylülde dikmek istiyorum kısmetse ...

Asoo 23-04-2019 20:03

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi NAZLICAN NAZLI (Mesaj 1563982)
maşallah ne güzel enginarlardan ne haber? Ağustos Eylül gibi dikiliyormuş sanırım ben de bu Eylülde dikmek istiyorum kısmetse ...


Geçen sene bu zamanlar ektiğim enginarlardan 22 tanesi tutmuştu. Kış şartları, bakımsızlık ve mart ayındaki kuraklık bir çoğunun yok olmasına sebep olmuş görünüyor.

Farklı farklı yerlere diktiğim enginarların 8-10 kadarı kışı atlatmışlar. Bu dağınıklık yüzünden, yabani ot toplar gibi bütün bahçeyi dolaşmak gerekecek. :)


Eklenti 691866

Asoo 25-04-2019 17:26

Frenk ve bektaşi üzümleri.
 
2 Eklenti(ler)
İki senedir saksılarda yaşama tutunmaya çalışan frenk üzümlerimi ve bektaşi üzümlerimi geçen sonbaharda toprakla buluşturmuştum.

İnşaat kazısında derinden çıkan ve oldukça sert bir toprağa dikmeme rağmen, geçenlerde yapraklanmaya başlayarak beni sevindirmişlerdi. Bugün ise çiçekleriyle sevincimi katmerlendirdiler.

Üstelik frenk üzümü balkonda 6-7 tane meyva verirken şimdi onlarca çiçeğe durmuş; bektaşi üzümü ise ilk çiçekleriyle -hem de fazlaca- süslenmiş.

Eklenti 691969

Eklenti 691970


Bu sene, toplamda 7 adet olan bu üzümsüleri bol miktarda çoğaltacağım.

derin35 26-04-2019 02:14

Sayın Asoo, anlatımınız o kadar akıcı, sürükleyici ve roman tadında ki, kitap yazsanız yok satarsınız.

( İskan 1 bölümünde ''tamam evladım'' sözünüze çok güldüm.)

Mutluluğunuz daim olsun. Güzel günler dilerim.

Asoo 04-05-2019 14:01

Teşekkürler derin35.

Motosikletle yaptığım seyahatleri forumlarda paylaşmaya başlayacağımda, onca yıl (ilk ve orta eğitimimiz) eğitime rağmen bırakın üslup edinmeyi, birçok kelimeyi düzgün yazamadığımı fark ettim.

Bu farkındalık gayrete dönüştü.Telefonda SMS yazarken bile dikkat etmeye çalışıyorum. Küçük ilerlemelerim bile bana haz verince, daha bir şevkleniyorum.

Bu gayretim bana zaten bir mutluluk verirken, sizi de bir nebze keyiflendirmişim. Bir kişiye kısa da olsa bir mutluluk yaşatmak gösterdiğim tüm gayretin karşılığını fazlasıyla aldığımı hissettiriyor.

Doğal, yeşil, bol çiçekli, kuş cıvıltılı bir bahar geçirmeniz dileğiyle.

Asoo 15-05-2019 23:11

Küçük başlı hollanda lahanası.
 
2 Eklenti(ler)
Dağınık bir insan olunca bir çok işin vaktini kaçırabiliyorsunuz. Geçen sene yazın ortasında eşyalarını karıştırırken elime bu lahana tohumları geçti.

Beş altı senedir bende olduklarından, çimlenebilirliklerini muhafaza edip etmediklerini öğrenmek amacıyla dört tane tohum ekmiştim. Bunlardan biri çimlendi, yaz sıcaklarında çok yavaş bir şekilde büyüdü. Hatta sonbaharda baş yapmaya bile çalıştı. Fakat hızla soğuyan havalarla beraber kış uykusuna yattı. Uzak bir yerde olduğundan kışın pek gözlemleyemedim ama hemen hemen hiç büyümedi.

Günler uzamaya başladığında bir baktım ki bitkimiz iki üç kat büyümüş.

Eklenti 693339

Geçen gün bir daha baktım tohuma kalkmış.

Eklenti 693340

Bu sefer tohum alacağız, yeni sezonda yemeğini yemek de nasip olur inşaallah.

Asoo 18-05-2019 23:30

Kelebek.
 
1 Eklenti(ler)
Geçen gün çocuklarımla okuldan dönüşte bu komşumuzu gördük. Gördüğüm en büyük kelebeklerden biri. Çizme 46 numara!

Eklenti 693474

Hiç kımıldamayan misafirimizi korunaklı bir yere koyduk. Fakat kedilerimizden ancak bir gün koruyabildik.

Umarım yumurtalarını bırakabilmiştir.

Muda 19-05-2019 07:50

Sn. Asoo.

Kendiniz size iyilik yapmış. Kelebek değil güve. Görüntüsü ve büyüklüğü güzel olsa da tırtıllar bize zarar veriyor. Ben de üstü benekli altı kırmızımsı güveyi öldürmemiştim. Onların da yaşam hakkı olmasına rağmen ağaçlarda çok fazla tırtıl zarar veriyor.

Asoo 24-05-2019 01:19

Sn.Muda

Bilmem İklimden, bilmem bahçenin vahşi şekilde bırakılmasından dolayı börtü böcekten kaynaklı bir zarar görmüyorum. Yiyecek o kadar çok şey var ki benim diktiklerime sıra gelmiyor sanırım.

Bu sebepten fazla endişenmiyorum.

Asoo 24-05-2019 01:45

Bahar haberleri.
 
Yaklaşık 1200 m rakıma rağmen havaların ısınmaya başlaması, ekim dikim işlerine başlamamı söylüyor. Ramazan rehavetine yenik düşsem de bir haftadır bostan işlerine hafif tempoda başladım.

Bezelye, bakla ve soğanları saymazsam sezonu açamadım diyebilirim. Bakla ve bezelyeler çiçekte ama daha meyvalarını göremedik. Soğanları taze olarak tüketmeye başladık.

Geçen yılki kuru soğanları hala bitiremedik. Sanırım kuru soğanlar en karlı yatırımımız oldu. :)

Bu sene geçen sezon tohumdan ürettiğim arpacıkları da deniyorum. Birkaç sene içinde soğanda dışa bağımlılıktan kurtulacak gibiyim.

Bu sene gübre işini de çözdük. Fabrika yemi yiyen hayvanların gübrelerini bahçeye sokmuyorum. Bir komşumuz sadece doğadan yedirerek keçi yetiştiriyor. Ondan bir römork gübre temin ettim. Fakat traktörü biraz sıkıntılı olduğundan bahçe girişine, en düşük kotlu noktaya boşaltabildik. Taze keçi gübresi. :) Köylüler yazın kuru dönemde alsaydın kullanımı kolay olurdu diyorlar, ama yaşını da kullanıyorlarmış.

Gübreleri yukarıya el arabasıyla çıkartıyoruz. Bir kişi el arabasını sürerken diğeri bir iple çekiyor yine de çok zorlanıyoruz.

Bu gübreleri açtığımız dikim çukurlarına koyup bekletiyorum. Dikim sırasında da çukur kenarındaki toprağı çapalayarak çukuru dolduruyor ve dikim yapıyorum. Toprağı sürmüyorum, bellemiyorum. Seneye de ilave toprak işlemesi yapmadan aynı noktalara ekim yapacağım.

Asoo 24-05-2019 01:53

Frenk ve bektaşi üzümleri.
 
1 Eklenti(ler)
Meyvalar iyice belirginleşti.

Eklenti 693862

Nasipse ilk defa tadına bakacağız.

Asoo 24-05-2019 02:01

Şenberber fasulye.
 
2 Eklenti(ler)
Geçen sene Heyyamola'dan tohum paylaşımında almış ama dolu ve bakımsızlık sebebiyle ancak tohum alabilmiştim. Bu sene iddialıyım. Sırıklarımın boyu neredeyse 4m.

Ektikten bir hafta sonra bostanı şenlendirmeye başladılar. yanlarına kırk günlük Göynük mısırı ve balkabağı da ektim. Henüz onlardan bir ses çıkmadı.


Eklenti 693863


Eklenti 693864

Asoo 24-05-2019 02:11

Ayrıca 30 kök kadar Ayaş1996 domates, beyaz kışlık karpuz, yenidünya karpuzu, karnabahar, pırasa, lahana, mor lahana, barbunya, çörek otu, tere
kabak, yaban havucu, turp da ektim. Meydana çıkarlarsa fotoğraflamaya çalışacağım.

Ayaş1996 hariç fideden yetiştirdiğim bitkiler bayram sonrası toprakla buluşmayı bekliyor.

Asoo 24-05-2019 02:18

Davetsiz misafirler.
 
1 Eklenti(ler)
Bodrumda yeni ördüğümüz duvara bir kalas dayalı duruyordu. Kalabalık yapmasın diye kaldıracaktık ki tam duvara dayanan kısmına bir kuşun yuva yaptığını gördük. Kalası öylece bıraktık. Yuva boşken bir göz attığımda beş tane serçe parmağımın tırnağı ebatlarında yumurta gördüm.

Bir haftadır kedilerimiz farketmesin diye dua ettik durduk.

Bu günde bu manzarayla karşılaştık.

Eklenti 693865

İnanılmaz küçükler.

Umarım misafirleri sağ salim uğurlayabiliriz.

Asoo 16-07-2019 14:16

Bu sıralar köyde internet bağlantımın çok kötü olması, forumu ihmal etmeme neden oldu. Hemen her gün giriş yapsam da, bahçem hakkında bir şeyler paylaşmak, hele hele fotoğraf yüklemek neredeyse imkansız. Forumda bir şeyleri tıklayıp çay demlemeye gidiyorum ki gelene kadar sayfa açılsın.

Birkaç günlük İstanbul ziyaretimi fırsat bilerek birkaç kelam edeyim istedim.

Öncelikle yıllarca, şehir kaçkınları acaba hallerinden memnunlar mı; bir müddet sonra pişmanlık duyuyorlar mı; şehri ve imkanlarını, muhtelif çevrelerini özlüyorlar mı; gibi soruları kafamda taşımış biri olarak, belki birkaç kişinin yükünü hafifletirim umuduyla hâlihazırdaki düşüncelerimi yazayım.

Şu an iki gündür İstanbul'dayım. Eskilerin tabiriyle "Kendim gurbet elde, gönlüm sılada." diyerek ifade edebiliyorum ruh halimi.

Bir nedenden dolayı İstanbul'a gitmek gerektiğinde Eşim'le topu birbirimize atıyoruz. "Sen git, hem şunu, şunu da yaparsın... " türünde çümlelerle başlayan tatlı bir münakaşa çıkıyor. Çok iyi bir sebep öne süremezsem tabii ki hanımın dediği oluyor.

İlçede, kendi sosyal sınıfıma has sohbetler yapabileceğim birkaç kişiyle bir hukuk oluşturdum. Aileye yeni giren bir bebeğin kabullenilişini bilirsiniz. Otuz yıllık oğulken, kardeşken o bebeğin annesi/babası olma sıfatınız eski sıfatlarınızın önüne geçiverir. İşte böyle bir kabullenişe benzer şekilde edindiğim dostlar benim içimdeki bir boşluğu da tamamladı. Bu, İstanbul'da bile zaman zaman eksikliğini çektiğim bir şeydi, suyu ormanda değil de çölde bulmak gibi bir şey.

Çölde su bulan biri nasıl o an tüm ihtiyaçları karşılanmış gibi olur da rahatlarsa, ben de şimdilik öyle hissediyorum.

Tabiatla iç içeyim, tefekkür edebilmek için bu güne kadar hiç olmadığı kadar vaktim ve gücüm var. Çevremdeki uyaranlar genelde beni huzura, dinginliğe itiyor.

Bahçemde işler istediğim gibi gitmemiş; her yeri ot sarmış; köpeğim sebzeleri ezmiş, kuşlar üzümsülerimi yemiş; maddi sıkıntılar bitmek bilmiyor; bir türlü inşaat faliyetlerine nokta koyamamışız...

Ne gam...

Tek tek zorların muhasebesinde bakiyeler negatif olsa da, geri geri gidip bütünü gördüğümde "Olamaz, ben bu hâli hak edecek kadar emek harcamadım." diye düşünüyorum.

Asoo 16-07-2019 16:17

İki önceki mesajdaki yavruları bizim kediler yemiş. Bir sabah geriye birkaç parça tüy kaldığını gördük.

Kedilerimizi sık sık pençelerindeki tüylerl temizlerken görmek ve bu işi çok masumane yapmaları bizi bu tür durumlara alıştırdı.

Hayattan söz edebilmek için ölüme de ihtiyaç var.

Asoo 16-07-2019 18:27

Hünnap
 
1 Eklenti(ler)
Ablam, balkonunda, saksıda yetiştirdiği bir hünnap fidanını bana verdiğinde, yaşatabilecek miyim, meyva verir mi diye düşünmüştüm. Malum soğuk bir iklimimiz var. Sevdiğim pek çok bitkiyi yetiştiremiyorum.

Bu hünnap fidanını da alıp götürdüm ama nereye dikeceğimi bilemedim. Öylece saksısında kaldı. İki kış, bir yaz geçirmekle kalmayıp, geçen yaz birkaç meyva bile verdi.

Eklenti 696731

Şimdi de bolca çiçeklendi. Temmuzda çiçeklenmesi de bizim gibi temmuz ayında bile yorganla yatılan bir iklim için ideal bir durum.

"Ey Hünnap!"

"Bu yazı da atlatıp meyva verirsen bahçenin en güzel yerine seni dikeceğim. Forum ahalisi de şahit olsun."

Asoo 19-07-2019 01:08

Sararan kabaklar.
 
2 Eklenti(ler)
Hayalbağ'da ilk kez kabak ektim. Pek sağlıklı bir şekilde büyüdü, meyveye durdu.


Eklenti 696812


Birkaç gün içinde tadına bakma hayalleri kuruyordum ki, 13-14 cm olan kabaklar sararmaya başladı.


Eklenti 696813


Tozlaşma eksikliği olsa bu kadar büyümeden sararması lazım değil miydi?

Sebebi nedir acaba?

g.c. 19-07-2019 08:28

internette biraz araştırma yapınca Choanephora cucurbitarum (ıslak çürüklük hastalığı)'na benzettim.

https://www.seminis.com.tr/bilgi/has...slak-curukluk/

Asoo 30-07-2019 09:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi g.c. (Mesaj 1572275)
internette biraz araştırma yapınca Choanephora cucurbitarum (ıslak çürüklük hastalığı)'na benzettim.

https://www.seminis.com.tr/bilgi/has...slak-curukluk/

Bilgi için teşekkürler.

Son yazımdan sonra birkaç kabak daha sarardı, uçları karardı ve öldü. Ama bir çoğu da olgunlaşmaya başladı. Altı üstü iki kök yemeklik kabak var. Şimdi bunları nasıl tüketeceğiz diye kara kara düşünmeye başladık.

Asoo 30-07-2019 11:09

İnternet
 
Temel ihtiyaçlar listesi konusunda çağdaşlarımla taban tabana zıt olduğumu söyler dururdum kendi kendime.

Her ne kadar hayatta kalmak, sağlıklı olmak, mutluluğu yakalamak gibi konulardaki temel ihtiyaç listem değişmemiş olsa da, buna bir ilave yapmam gerektiğini düşünmeye başladım.

İnternet bağlantısı!

Telefon üzerinden bağlanıyorum ve bağlantı kalitesi saniye saniye değişiyor. Düz metinden oluşan bir mesajı bir gün boyunca gönderemediğim oluyor.

Yazıyorum, gönder diyorum, bağlantı kopuyor.

Bilgiye ulaşma konusunda internete bağımlılığımı tespit ediyor ve listeme ekliyorum.

Asoo 30-07-2019 11:29

2 Eklenti(ler)
Bahçeden hasat yapmaya başladık. Tohum paylaşım etkinliğinden gelen gergana hıyarların bir kısmını kedimiz halletti diğerleri henüz pek küçük. İki üç günde bir aldığımız yarım kg salatalık ticari fidelerden.

Kabağımızın verime geçtiğinide yazmıştım.

Şen berberlerde on gündür gün aşırı yarım kg kadar meyve veriyor.


Eklenti 697311


Fakat siyah yaprak bitleriyle başım dertte. Elle mücadele ettim fakat inanılmaz bir hızla çoğalıyorlar. Ve kümelendikleri yerlerdeki fasulyelerin şekli bozuluyor.


Eklenti 697312

su teresi 31-07-2019 03:35

Umarım kısa zamanda internet konusu çözümlenir ve okumaktan keyf aldığım hayalbağ hikayelerinizi -yaşam öğretinizi- bizlerle paylaşmaya devam edersiniz. Allah tüm işlerinizde kolaylık ürünlerinize bereket ailenize ve size sağlık afiyet versin.

Asoo 06-08-2019 12:40

Meyvalar ne zaman hasat edilir?
 
İki senedir fındıkların tadına bakıp, haftaya toplayayım diyorum. Vakti geldi dediğimde tek bir meyva bulamıyorum. Dibinde içi yenmiş kabukları seyredip eve dönüyorum.

Geçen sene dikensiz böğürlenimiz olgunlaşmaya başlayınca da benzer bir durum oldu. Yarın toplayayım da çoluk çocuk birer ikişer tadına baksın dedim. Ertesi gün gittiğimde günlerdir olgunlaşma aşamalarını seyrettiğim meyvaların yerinde yeller esiyordu.

Boncok boncuk frenk üzümlerim de aynı akıbete uğrayınca ne yapacağımı şaşırdım.

Karar: Kuşlar hasat etmeden bir gün önce hasat yapılacak.

Not: Bu kararı uygulayınca bektaşi üzümlerinin tadına bakmak nasip oldu. (Yanından geçerken "Yarın şunları toplayayım." dediğimde, hemen geri dönüp topladım.) :)

hozat 06-08-2019 12:57

Sayın Asso,
Çok uzun bir süredir siteye uğramıyordum.Oysa ağaçlar.net, benim ilk göz ağrımdır.

Bu gün sizin sayfanıza rastladım ve az bir bölünü okudum.Anlatım biçiminiz,olaylara bakış açınızı, bitki ve doğaya olan tutkunuz gibi yalın ve aydınlatıcı.
Emeklerinizin sizi hep mutlu etmesi dileği ile, şimdilik merhaba diyorum.sizi izlemeye devam edeceğim.

Asoo 07-08-2019 15:55

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hozat (Mesaj 1573105)
Sayın Asso,
Çok uzun bir süredir siteye uğramıyordum.Oysa ağaçlar.net, benim ilk göz ağrımdır.

Bu gün sizin sayfanıza rastladım ve az bir bölünü okudum.Anlatım biçiminiz,olaylara bakış açınızı, bitki ve doğaya olan tutkunuz gibi yalın ve aydınlatıcı.
Emeklerinizin sizi hep mutlu etmesi dileği ile, şimdilik merhaba diyorum.sizi izlemeye devam edeceğim.

Teşekkürler Hozat.

Her insanda olduğu gibi benim de bir vahşi, bir ehli tarafım var. Bahçemin de bana benzemesini, çoğunluğu vahşi olsa da, ehli bir tarafının olmasını istiyorum. Fakat bu ehli tarafa pek eğilemedim.

Sizin bahçeniz gibi bahçelerden ilham almalıyım.

Asoo 22-08-2019 19:26

Bir aydır kahvaltıda salatalık/acur ve domatesimiz eksik olmuyor. Yaprak bitlerine mağlup olana kadar fasulye ve barbunya da yedik. Birkaç pişirimlik derin dondurucuya da attık. Ama hasat zevkini bir türlü tadamadım.

Yukarıda saydığım ürünleri gömleğimin kenarına toplayıveriyorum, oluyor bitiyor. Hele acı biberler. Hem kahvaltıda hem yemeklerin yanına 2-3 tane çıksa ne güzel giderdi. Ama nerede. Haftada 2-3 anca çıkıyor.

Rahmetli ağabeyimin bir sepeti vardı bahçeye has, doldurur duldurur gelirdi. Hadi diğerlerini geçtim, 100 kök domatesten bu güne kadar genelde günlük ufak tefek 2-3 tane meyve alınır mı?

Bugün domates çorbası yapalım dedim, nafile... Kahvaltıda az yersek 2-3 güne ancak bir çorbalık domates çıkacak. Tamam biraz geç kaldık toprağa ekimde. Ama her gün yeşil domates seyretmek de neyin nesi?

Tek tesellimiz nefis lezzetleri.

Asoo 21-09-2019 01:36

Enikler
 
2 Eklenti(ler)
Bir Kilogram ağırlığı yok iken aldığımız köpeğimiz, Hayalbağ'ın uyuyan güzeli (Aslında pek çirkin.) Kıtmir'imiz henüz bir yaşını yeni doldurmuşken hamile kaldı. Merakla bekliyorduk doğumu aslında ama insan bazen unutuveriyor.

İki gün önce, bodrum katta inşaat işleriyle uğraşırken, ağzında köstebek zannettiğim bir canlıyla bodruma girdiğinde bir an anlayamadım. Ama özenli tutuşu, yavrusunu taşıdığını ele veriyordu.

Mübarek hayvanım ilk yavrusuna, çöplükten az daha temiz, kullanılmayan eşyaları, artık inşaat malzemelerini vs. gelişigüzel yığdığımız natamam bodrumumuzu yuva olarak seçmişti.

Geçen kış tüm mücadeleme rağmen farklı yerlerde, farklı malzemelerle yaptığım, soğuğa karşı korumalı yuvalarda kalmaya ikna olmayıp, kendi istediği yerde uyuduğunu bildiğimden sesimi çıkarmadım. Beğendiği yere yavrusunu bırakıp yalamaya başladı.

Sonra hemen hemen birer saat arayla kardeşler gelmeye başladı. Ta ki altıncıya kadar.

İki beyaz, bir kangal rengi, bir siyah, bir de cane corso tiger annesi gibi kırçıllı altı yavru.

Ahh Kıtmir aaah! Zaten işimiz başımızdan aşkın, bir de her aklımıza geldiğinde bodruma inip bu enikleri sevip seyretmemiz gerekecek.

Eklenti 698822

Eklenti 698823


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 13:06.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024