09-05-2018, 19:40 | #31 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
|
10-05-2018, 17:28 | #32 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Vau- bahçeden
Boyuna bosuna bakmıyor sıracalı mükemmel 👌 çiçeği var.. |
11-05-2018, 14:02 | #33 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Viyana'da seralar farklı bir güzel. Anamın gelini ile buralara gitmek istemiyorum. Yalnız gitti mi eli boş gelir. Benimle gittiği gün iki araba alır. Cüzdanı unuttum demek de fark etmiyor. Anneler gününe sayarım bende! |
12-05-2018, 08:14 | #34 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Buralara bağlamak istiyorlar beni. Üç değil beşbin euro da verseniz artık bağlanmak istemiyorum. Gezmek görmek istiyorum 🌍 dünyayı. Bu beş ay içinde çok aranmışım dostlar tarafından. Sağ olsunlar... Bol oksijen temiz hava ve huzur dolu bir ortam. Kaos yok. Nefret dili yok. Ayrım gayrım yok. Kaide ve kanunların işlediği, hak ve hukukun çalıştığı, riayet edildiği ülke de yaşamak bir ayrıcalıktır. Bu kadar şans yeter diyorum. Nankörlük eden gidebilir. |
12-05-2018, 13:49 | #35 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Bugün bağ evinde çektim. Çok tehlikeli anları yani çiftleşme zamanı. Bu kadar yakınlaşabildim. |
15-05-2018, 10:59 | #36 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Ot ilacı
Nohut ektiğim tarlaya bölge üreticisi bu ot ilacını atmamı önerdiler. Atmamaya kararlıyım. Ama, bu ilacı Niğde’de ilaç satanları dolaşarak aradım yok dediler. Sipariş versem getirin dedim, çok pahalı kim alacak dediler. 1 L ilac fiyatı 180 Tl bir de biz ekleyeceğiz dediler. Bugün Avusturya da Lagerhaus a gittim yinede buradan birkaç litre alıyım istedim. Bu marka ilaç Avusturyada yok. Satılan ot ilacını alıyım istedim. Çiftçilik belgesi istediler. Nereye atacağımın beyanını istediler. Ot ilacının doğaya zarar vermediğini yalnız bu istenilenleri olması gerekiyor. Yıllardır bin dekar bağın sorumluluğunu aldım fakat hiç bir zaman ot ilacı atmayı düşünmedim. 1,5 l ot ilacının fiyatı 18 euro. |
15-05-2018, 11:12 | #37 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Günün fotoğrafları. 42 yıl önce bağcılığa başladığım tarla. Kaç defa yeni dikimler yapıldı bu yıl yine yeni dikim yapılmış. |
17-05-2018, 08:25 | #38 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Atlaslarım hergün yeni çiçek 🌸 🌸 almaktadır... |
18-05-2018, 18:02 | #39 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Kozanlı köyde keçi 🐐 südü içer. Atalik süzme yoğurt yer. Organik yumurta 🍳 pişirir. 😷 Doktorum öyle tavsiye etmişti. Ben de harfiyen uyuyorum. Pahalı demez iseniz köylerde haala bulabilirsiniz. Amaç üretim yapanlara destek olarak sağlıklı yaşamak. |
18-05-2018, 18:16 | #40 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Atalik süzme yoğurt. 5-6 ay bozulmaz. Buzdolabına koyun her gün ihtiyacınız kadar yen. Ayranı inanın mükemmel 👌 |
19-05-2018, 18:01 | #41 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Alıntı:
Henüz on gün daha wiyana dayım. Ot yolumu zamanı gelmiştir. İlâç atmıyorum. Bir kaç kişi hariç sipariş veren olmadı. Sipariş alamazsam nasıl "Nohut Bank" kurabilirim ki! Nohut Bank a herkesi davet ediyorum... |
|
22-05-2018, 23:21 | #42 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Bir iki değil yedi sekiz atımızın olduğunu hatırlarım. Fakat buna benzer iki atımız vardı ki, sadece köy değil çevre köylerde dahi söz edilirdi. Atlar babamın ama abimin adıyla anılırdı çünkü, bakımları ile abim ilgilenirdi. Haciminin atları! Çift sürdüm eğersiz sırtına bindim iki tekerlekli arabaya koşar pazara şehre giderdim. O gün İki at bu günün bir mercedesiydi. Bu atlar çok farklıydı herkes hakim olamazdı güçlü kuvvetli ayrıca cesur olmalıydın. Abim öyle biriydi ve bizleri de öyle yetiştirmişti. Kendisi 1968 yılında Fransa'ya iş bulmak için gittiğinde çocukta olsak evde ki, gençlere kalmıştı bütün işler. Yani bizlere. Babamla çift sürerken ben terbiyeye (dizgin) dayanırdım yalnız yapamazdı. Ben öyle düşünüyordum. Babam çok güçlü bir bedene sahipti ama benim illa terbiyeye dayanmamı isterdi. Tabi ileri yaşlarda anladım ki babam beni alıştırıyormuş öğrenmem için yaparmış.. Ortaokul üçüncü sınıfı okurken hafta sonu şehirden köye gelmiştim. Babam 20-30 köyün muhasebesine bakıyordu köyde yoktu geldiğimde. Atları ahırdan çıkardım koşuya koştum bağ otlanmış arasını süreceğim, anam müdahalede bulundu, karışma sen ana! ben beceririm dedim ve bağa gittim.. Öğlen sonu babam köye gelir anam, oğlun atları aldı gitti söz dinlemedi git bi bak der! Babam yanıma geldi, bir elimde terbiye diğer elimle ise pulluğu tutuyorum kayılım başına gelince dönüş yaparken hem dönüyor hem de pulluğu tek elimle kaldırıp atabiliyorum... Babam, toprağa bağdaş kurmuş beni izliyor, yanına gelince "kolay gelsin" dedi. Sağol baba dedim. Tebessümle bayağı yer sürmüşsün atları bi dinlendir torbalarını tak da yemlerini yesinler dedi. Babamın bakış açısını okuyabiliyordum, ben gidiyorum dedi. Köye yöneldi ve ayrıldı tarladan. Tamam baba, bende akşama gelirim dedim. Bir dekar yer daha sürdüm akşam üzeri gün batımında köye geldim. Atları koşudan boşandırdım su verdim ahıra bağladım ve yem verdim. Zaman bahardı, bahar çifti sürüldüğü an atlar Hasan dağına yayılıma bırakılırdı, ta ekin hasat edilip harman anı gelene kadar Hasan dağında otlatılır en az iki ay süreyle. Ekin yolundu hasat harmana taşımak ve düven sürmek için atları tutar köye getirirdik. Benden altı ay büyük yeğenimle Hasan dağına atlarımızı yakalayıp getirmeye gittik. Yakalamak çok zordu, köyce ahali anlaşırdık hep beraber bir gün ayarlar beraber giderdik ve öyle de oldu. Atlar iki ay boyunca Hasan dağında besiyi almış güclü olur hakim olmak çok zor olurdu. Atları etrafı sarılır kayalıklardan oluşan kuytu bir yere sıkıştırır ve öyle yakalayabilirdik. Atımızın birini yakalamak hiç zor olmadı, san ki kendisi yanımıza geldi teslim oldu. Yeğenim ve ben henüz çocuk yaştayız 16-17, atımızın biri çok zayıf besi almamış, şaşırdık! Gem taktık. Atın ağzına gem takınca kan geldi. Ağzına baktığımız da dilinin yarıdan fazlasının kesildiğini gördük. Evet, Atımızın dilini kesmişlerdi. Eşeğimizi de canlı canlı sarnıca atmışlardı. Abimin Fransa'ya gitmesi meydanın boşalmasıydı bizim için. Aile içinde on şiddetinde deprem olmuştu. Babam ise geven yerken kendisi ısırıp koparmıştır diyordu.. Ben ve yeğenim küfürler edip, kim kesti ise bulup dilini kesmeye and içmiştik... Çobandan şüpheleniyorduk, yapmadıysa en azından yapanı bilir diyorduk. Çobanı sıkıştırdık, yemin-billah yapmadığını kimin yaptığında bilmediğini söyledi. Atımız fazla yaşamadı harman işi bitti kısa süre sonra öldü. Babam bizleri teskin etmeye çalışıyor bizlere öğüt verip olumsuz yakışık almayan hareketler yapmayın diyordu. Abim, benden altı ay büyük oğlunu yanına aldı beni de babam Bursa'ya gönderdi. Bir olay işleyeceğimizden korkuyordu. Hala içim acır, ne istediniz bu hayvanlardan? Bu canilerle malesef birlikte yaşıyoruz. Köy hayatı güzeldir doğa ile iç içe, ne yazık ki bu gb. olumsuzluklarda yaşıyoruz. 15-16 yaşımda atımızın dili kesilmiş. Eşeğimiz sarnıca atılmış onlarca köpeğimiz zehirlenmesini bire bir yaşadım. Son olarak iki çoban köpeğimizin zehirlenmesini görüp köpeklerin ağızlarından salyalar akarak can çekişirken ikisi arasında kurtarmak için koşturduğumda 20 yaşındaydım. Gözlerimden akan yaşa engel olamamıştım... Bütün canlılar bir ruh taşır, taşıdığına inanırım. Benim-senin-onun gibi bütün canlıların yaşama hakkı var. Ruhun şad olsun çakal atım... Seni hiç unutmadım doru atım... Canlıya saygı ve sevgi duymak insanlığın gereğidir. Kozanlı |
23-05-2018, 07:23 | #43 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 26-04-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 87
|
Sayın Kozanlı, Anınızı soluksuz okudum, çok gurur verici gidiyordu; baba ve oğul arasındaki ilişki... Dil kesme ve sarnıç hadisesine geldiğimde kanım dondu. Kim neden yapar böyle birşeyi... İnanılır gibi değil...Onlar sessiz melekler, nasıl kıyarlar...Ben bilemedim, kelimeler kifayetsiz... Ruhu şad olsun; çakal atın ve doru atın... |
23-05-2018, 08:07 | #44 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-05-2016
Şehir: Tralleis
Mesajlar: 653
|
Türk ve kazan hadisesi vardır sayın Kozanlı. Hikayenizi okuyunca ilk aklıma gelen o oldu. Bir yerde başarı varsa emin olun iki kat daha büyük kıskançlıkta vardır. Alıntı:
|
|
23-05-2018, 08:57 | #45 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 26-04-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 87
|
Sevgili g.c., Cuk oturmuş, fıkra bu ya diye başlıyor ama ne yazık ki gerçeklerle bitiyor. Ne yazık, vay halimize vaayyy... |
23-05-2018, 14:05 | #46 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Alıntı:
Kim neden yapar böyle bir şeyi Sayın g.c nın hikayesine katılmamak elde değil. Yapılan zalimliğe hâlâ kin duyduğumu söyleyebilirim. Yapılan hakareti Allah'a havale etmek gibi duyguyu bünyemde ve aklımda asla geçirmem. Fırsat beklerim. O acıyı mutlaka tatması gerek yapan. Malına değil canına kastım. Olay 1970 li yıllarda ben çocukken olmuştu. Her şeye aklım eriyordu. Vücudum da kırkın üzerinde köpek diş izi var. Yarıdan fazlası Viyana'nın göbeğinde vuku bulmuştur. Öyleyken bile hayvanlara sevgim sonsuzdur. Isırmak onun fıtratında var. Bu sevgiye nazaran ısırmalarını hep hayrıma yorumlarım. Karıncayı 🐜 incitmeye korkarım. Ama, hainlik yapana onun anladığı dilde cevabı vermelisin düsturuna inanırım. |
|
24-05-2018, 15:52 | #48 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Sanki gök yarıldı mübarek, bahçe su ile doldu. Oldukların kapasitesi yetmedi. Viyana. |
24-05-2018, 18:28 | #49 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-03-2012
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 5,784
|
Sayfanız hayırlı, her şey gönlünüzce olsun. |
25-05-2018, 05:31 | #50 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Anacığım
Ne ağlarsın benim zülfü kaderim, Buda gelir buda geçer ağlama. İşte geçti, yine bana kaldı soyka derdi anacığım. Sitemi eğitmen babamaydı. Sultan, bu kraliçe benim anam-annem canım, dünya ya on çocuk bahşetmiş her iki çocuk arasında da düşük yapmış toplam on dört ve üç asır’a imza atmış cefakâr Anadolu kadını anam. Çocukluğumdan hatırlarım her Allah’ın günü bir tekne hamur yoğurup ve tandırda ekmek yapar 5-6 ineği sağar sığır katımı çobana yetiştireceğim diye koştururdu. 20-25 eşek, 10,a yakın iş gücünde kullanılan öküz, 300,e yakın tavuk, 150-300 civarında keçi-koyun ve 7-8 at, kapımızda onlarca köpek-kedi bunların organize işi anacığımın elindeydi. Peşi peşine yaptığı çocukların küçük olmasıyla yardımcı olsun diye oğlunu on dört yaşında evlendirir. Aldığı gelin de çocuk olmasıyla yardımdan ziyade nüfus yapmıştır. Onun, çamaşır-bulaşık makinesi yoktu. Elektrik süpürgesi nedir bilmedi. Çıra ile aydınlatır geceleri yün eğirir çorap,fanile örerdi. Sergisini kendi (halı, kilim, palaz) dokurdu. Mobilyası taştan yapılmış sedirdi. Sandalyesi-koltuğu taştandı. Yemeğini odun ocağında veya tandır da pişirirdi. Tenceresine “hereni” derdi. Çanağı ağaçtan tabağına tirki derdi. Evinde akan suyu yoktu. Otuz beş metre derin kuyudan su çıkarırdı. Çamaşırını hasan dağında ki sarnıçlarda yıkardı. Bakrajda ısıttığı su ile yıkanır, yıkardı. Cumhuriyetin ilk eğitmenlerinden olan eşi görev yapmak için köylere atanınca bütün işi üstlenmiş, binlerce dekar hazine ve meralardan elde ettiği toprak arazi de cabası. Yakışıklı yeşil gözlüm dediği eğitmen koçası görev yaptığı köylerden bir de yamuklu (kuma) getirince nüfus kalabalıklaşmış. Sorardım! -Ana! –nasıl geçinirdiniz? Kavga etmez miydiniz? Kavga etmeye zaman mı vardı derdi. Merak etmeyin! Söyleyim! Anam tam beş kuma kadınla yaşamış bir Sultan. Bir tanesine de kendi dünür gitmiş. Üç asırlık bir çınardı 2004 yılında ebediyete uğurladık. Ruhu şad olsun. Duyar gibiyim, yuh diyenler ve dudak ısıranları… Anadolu kadını işte bu olsa gerek. İstemese de katlanmak. Cumhuriyetin kuruluşu ve bu günlere onların gayretleri, özverileri ile geldik. Babamın ilk eşi annem, gelenler 2 ile 10 yıl aralıklarla eğlenip kalmışlar. Ve bir tanesine kendisi dünürcü gidiyor. Dünürcü gittiği bayan peşine takılıp geliyor. Getirdikten sonra ise kıskançlık başlıyor. İki çocuk bırakıp o’da gidiyor. Ve bir diğer analığımın önceki eşinden olan oğlu; ben annemi götüreceğim deyince babam sessiz kalmış. Analığım babamın sessizliğine kırılmış olmalı ki oğlunun peşine takılıp gitmiş. Anam, babamın sessizliğine içerlenmiş. Analığıma eşlik ederek 2-3 km beraber yürüyerek uğurlamış. Helallaşıp ağlayarak ayrıldık derdi! Bir diğer analığım ise, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir zamanların…… namı değerin annesiydi. Abilerim, yaşamlarında giden analıkları hep ziyaret etmişlerdi. Sıralamada ben dokuzuncuyum ama hep sonlama derdi anacığım. Zayıf cılız bir yapım vardı, “sıracalı büyüyecekte adam olacak” derdi! “Evlenecek de karı idare edecek sıracalı” diyerek serzenişini dile getirirdi. Babam ise “armut dibine düşer” derdi. Çocukluğumda duyduğum bu sözlerin manasını yaşadıkça öğreniyordum. Armut 🍐 dibine düşer sözü doğru ama zaman o zaman olmadığından düşen armut kafamı kırıyor. Kozanlı. Viyana |
25-05-2018, 07:03 | #51 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-03-2016
Şehir: Ankara
Mesajlar: 937
|
Elleri öpülesi çilekeş, cefakar ve vefakar annenize Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah.. Çok duygulandım.. Anne, annelerimiz çok başka birşey, gerçekten çok kutsallar. Belkide dünya bu çilekeş annelerimizin yüzü suyu hürmetine dönüyor. |
27-05-2018, 19:02 | #52 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Zehirsiz Nohut
Komşularımdan nohut haberi geldi. WhatsApp ile resim atmışlar. Telefon iletişim kurup bilgi aldım. Fideler dallanıp yayılmış, çiçekler açıyor. Her çiçek bir nohut demek. En az bir hafta yağmur ☔ fırtına istemiyorum. Çiçekleri döle bir dursun. İçinin otunu müsait bir zamanda bayan işçiler bulup yolumu için talimat verdim. Bayanlar bu konuda daha fazla itina gösterir. #NOHUT BANK#A üye olan zehirsiz Nohut yer. Unutmayın. Biz Çiftlik Bank değiliz. Cukka yapan hiç değiliz. |
28-05-2018, 11:40 | #53 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-03-2015
Şehir: Ankara
Mesajlar: 392
|
Sayın Kozanlı yeni toprağınız ve mahsülünüz hayırlı olsun. Anlaşılan siz de Hasan Dağı nın diğer tarafındasınız. Bizim yerimiz de Kitreli de, belki duymuşsunuzdur. Ot ilacında biraz kafam karıştı "atmayacağım, atmak istemiyorum" demişsiniz ama aramadık yer de bırakmamışsınız. Bulsaydınız atacaktınız belki de. Ama, bu ilacı Niğde’de ilaç satanları dolaşarak aradım yok dediler. "Sipariş versem getirin dedim, çok pahalı kim alacak dediler. 1 L ilac fiyatı 180 Tl bir de biz ekleyeceğiz dediler. Bugün Avusturya da Lagerhaus a gittim yinede buradan birkaç litre alıyım istedim. Bu marka ilaç Avusturyada yok. Satılan ot ilacını alıyım istedim. Çiftçilik belgesi istediler. " |
03-06-2018, 19:38 | #54 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Ot 🌿 yolumu
Kendim uzaklardayım ama dostlarım ilgileniyor. Nohut bitkisi güzel gelişmiş. Çokta ot var. Yaban otlar yolunuyor, ot ilacı atmadım. Ot yolumu bir hafta sürer diyorlar. "Nohut Bank" üyeleri bio ürün yiyecekler. |
04-06-2018, 08:15 | #55 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-11-2014
Şehir: Ankara
Mesajlar: 783
|
SAYIN KOZANLI nohut banka hiç bir ilaç kullanmadığınız ürünlerinizden almak için bende katılabilirim. nohut bank +1 ürünler bir olsun belki müşteri müşteri getirir mantığıyla daha çok kişi bulabilirim. |
04-06-2018, 12:05 | #56 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
İki saat ıslatıp 20 dk kaynatılıp afiyetle mideye indi. Kalitesi ve lezzetliliğine diyecek yok. Umarım hasat bereketli olur. |
05-06-2018, 21:01 | #57 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Kırcalı de iftar
Sırbistan dan Bulgaristan giriş gümrüğünde yaşadığım olumsuzluktan sonra Kırcalı de gönül dostları ile iftar yemeğinde mutluluk buldum. Ülkeler arasında gümrük sorunları, sınırlar kalksa insanca özgürce seyahat etmek ne güzel olurdu. Beklentileri karşılamadığın an saatlerce didik didik aranıyorsa, cüzdanına varana kadar bakılıyor ise, 2-3 saat zaman kayıbı insanı ruhen yoruyor. Sıcacık dostluklar olmasa olumsuzluklara katlanmak zor olsa gerek. Teşekkürler can dostum butikinde bol kazançlar... |
13-06-2018, 20:18 | #58 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-09-2013
Şehir: adana-kozan
Mesajlar: 2,212
|
Kolaylıklar dilerim.Kozana geliyor musun hiç. Bende uzun yıllar hep dışarılardaydım.Şuan memleketteyim artık.Bahçemle elimden geldiğince uğraşmaya çalışıyorum. |
16-06-2018, 06:18 | #59 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Niğde’ye geleli henüz bir hafta oldu 2. Kez elektrik kesildi. 1. Sinde 2 saat 🕒 kesilen elektrikler 30 dk oldu yok. Hemde bayram gün, süper ülke olmak böyle bişey! Alternatifi görmeyenler için gayet normal. Ben normal karşılamıyorum. Sayfama "not" düşüyorum... BAYRAMIN 2. Günü. |
16-06-2018, 06:38 | #60 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2015
Şehir: Bursa/Emirsultan/Viyana
Mesajlar: 768
|
Alıntı:
Dadaloğlu nun Kozanoğlu şarkısını çok severim. Sanırım buradan esinlenerek nik olarak kullandım. Şehrin gürültüsünden pek hazlandığım söylenemez bu yüzden kendimi sık sık yaylalarda bulurum. Adana ya göre Kozan sanırım yayla sayılır. Umarım birgün yolum düşer Kazanan. Saygılar... |
|
|
|