09-09-2017, 16:52 | #241 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-03-2015
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 27
|
Her gecenin sabahı, her kışın bir baharı olduğunu bilirsiniz. En az hasarla, sağ salim atlatmanızı dilerim. |
11-09-2017, 23:18 | #242 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 26-11-2011
Şehir: Trakya bea :)
Mesajlar: 1,359
|
Merhaba arkadaşlar, Sn. birnefestoprak şu anda burayı takip edebiliyor fakat yazamıyor. Bu yüzden ben yazıyorum. Kasırga boyunca kendisi ile sürekli iletişim halinde olmaya çalıştık. Sığınaklar sel bölgesinden gelen vatandaşlarla dolu olduğu için Irma'yı evlerinde ağırladılar. Irma, bizim saatimiz ile dün akşam 21:00 sularında yavaş yavaş yağmur ve rüzgar etkisi ile kendini göstermeye başladı. Bir ara elektrikler gitti, geldi. Sabaha karşı 3-4 gibi Irma'nın kör olasıca gözünün vurması bekleniyordu. Fakat şükür ki göz yön değiştirip üstlerinden geçmeyip ayrıldı Florida'dan. Hasar yok denecek kadar az ve sağlıkları da yerinde. Bu arada tohumlar hala Amy'nin üniversitede 4. kattaki çalışma odasında. Birkaç gün daha tohumlara ulaşamayacaklar. Fakat iyi halde olduklarını tahmin ediyoruz. Sanırım o kadar tohumu tasnif etme işinden de yırtmış olduk. |
12-09-2017, 20:03 | #243 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
|
Alıntı:
|
|
12-09-2017, 21:22 | #245 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sağolun, yazacaktım ben de. Kafam sersem gibi olduğu için, uzun uzun yazmaya mecalim kalmadı. Sürekli uyuyoruz. Saat öğleden sonra 2 oldu, Amy hala uyuyor. Atlattık ama hakikaten ucuz atlattık. Güney sahillerini geçtikten sonraki orta kesimde Florida'nın doğal yaşam alanı olan Everglades bulunuyor. Burda nüfus yoğunluğu çok düşük. Burayı geçtikten sonraki en yoğun nüfus, bizim yaşadığımız Tampa Körfezi Bölgesi. Everglades'ten çıkıp bize doğru gelirken az bir mesafe kala bizim kuzeydoğumuza döndü. Biz Tampa'nın iç kesiminde yaşıyoruz. Tahliye bölgemiz E (5. ve en az riskli bölge), deniz seviyesinden yüksekliğimiz 12 m kadar. Irma'nın gelişine yakın, sahildeki sular metrelerce çekildi, oldukça korkunç. Aşağıdaki resimden görülebilir. İnsanların o gün yürüdüğü yerlerde normalde körfez suları var. Şehir merkezini (downtown) basan sel sularının yüksekliği, korkulan kadar olmadı (sanırım 3-4 m kadar). Biz kasırga hızından çok korkuyorduk. Merkezi tam olarak üstümüzden geçmediği için, korktuğumuz gibi olmadı. Önemli evrakı koyduğumuz çantayla su ve bir miktar yiyecekle birlikte birkaç parça giyecek olan çantamızı yanıbaşımıza bıraktık. Akşama doğru kedilerimizle birlikte yatak odamızın pencere olmayan tarafına doluştuk. Giysilerimizi giydik, pasaportlarımızı bel çantamıza dolayıp yatakta bekledik. Eğer sel için bir tahliye mesajı gelseydi (sel anında değil, saatler öncesinden mesaj geliyor) arabaya atlayıp hep beraber en yakın sığınağa gidecektik. Diğer arabamızı da üniversitenin kapalı parkında 2. kata parketmiştik. Acil durum geçtikten sonra garaj kapısına birşey olması halinde, bu ikinci arabaya yürüyebilirdik (kampüs yürüme mesafesinde). Sığınakların en son çare olarak kullanılması uyarısı yapılıyordu. Çoğu, güney sahillerinden kaçanlarla dolmuş durumda. Kapasitenin üstüne çıkılması da çeşitli güvenlik sorunları oluşturabiliyor. Bu olayda, günler boyunca 7 milyon üstünde (Florida nüfusunun üçte birinden fazla) insan tahliye edildi. ABD tarihindeki en büyük tahliye operasyonu oldu. Bizim için en kötü senaryo, kasırganın çatıyı uçurmasıydı. Bu durumda, kasırganın ev dışından getirdiği materyal, ağaç dalları, kökünden söküp havalandırdığı bütün halde ağaçlar hayati tehlike oluşturabilir. Evin içindeki eşya da üstümüze savrulabilirdi. O yüzden mümkün olduğunca, odadaki bizden yüksekte yer alan sert cisimleri kaldırmıştık. Ben uzanabileceğim bir yere testere, çekiç vs yerleştirdim. Evin dış cephesi beton ama yatak odasının evin girişine açılan iç kesimi drywall olduğu için orası vurularak açılabilir. Olasılıklar sonsuz, bu hiç mümkün de olmayabilirdi. Evrak çantasını hazırlarken sigorta belgesine bakmıştık. Evin çatısı, kasırga standartlarına göre hazırlanmış. Bu standartlar, 1960'daki büyük Donna Kasırgası'ndan sonra getirildiği ve bizim evimiz 80'lerde inşa edildiği için içimizi rahatlatmıştı (Amerika'da güneydeki evlerin dış cephesi bu yüzden betondan yapılıyor-diğer bölgelerde drywall). Evin arka tarafı istinat duvarına bakıyor, bu iyi bir durum. Güney cephemizde de 5-6 katlı beton öğrenci apartmanları bulunuyor. Korunaklıyız yani. Mahallemizde yıkılan ağaç (büyük ağaçların tamamı çınar) olmadı. Yollar dal ve bitki parçalarıyla dolu ki bu gayet normal. Mahallede Güney tarafımızda neye hizmet ettiğini pek anlamadığım yapay bir gölcük var (estetik nedenlerle yapılmış). Bu gölcüğün su seviyesi, yol seviyesine kadar dolmuş durumda. Kenarındaki evleri neyse ki su basmamış. Bizim kotumuz yoldan bir miktar yüksek. Drenler dolmuş durumda ama evimize arka bahçe tarafından da su girmedi, bu da iyi bir durum. Burda kopan elektrik hattı da yok. Bizim elektriğimiz de telefon bağlantımız da, olay sırasındaki 1-2 saat dışında, hemen hiç kesilmedi. Dün gece de bilgisayarı tekrar kurdum. Bu tip bir olayda, kasırga merkezindeki süreklilik gösteren hızdan ziyade münferit siklonlar çok tehlikeli. Vurup geçen anlık rüzgar hadiseleri, merkez hızını ikiye katlıyabiliyor. Bu hadiseler, ana kasırga sırasında birkaç saniye sürüyor ama bunlardan çok sayıda oluşuyor. Dün tarlaya gittim. Canımızı kurtardığımız için, malımızı düşünmeye başlamıştık. Bayağı tedirgindik ama sera yerinde duruyordu. Kasırga öncesinde hava giriş çıkışını sağlasın diye kapıları sökmüştük, bunun faydası da olmuş olmalı. Depomuzda da bir zarar yok. Bizim arazi sahibinin de evi tarlaya çok yakın. Oralar hep açıklık alan olduğu için kasırga çok daha fazla zarar verebilir. Buna rağmen, onlarda da pek bir zarar yok. Kasırga orayı 130 km/sa hızla vurmuş. Bu arada da bir deney yapmış olduk. Yine kasırga öncesinde hepsi birkaç haftalık olan genç fideleri (1,000 kadar fide) soğutucuya doldurmuştum. Fideler aşağı yukarı 70 saat kadar karanlığa dayanmışlar. Adaptasyon sorunundan dolayı bir kısmını kaybederiz ama depoladıkları klorofil, bu süre için yeterli olmuş. Soğutucu içinde çimlenip günışığına ulaşmaya çalışarak boy atanları da aşağıda görüyorsunuz. Yatılı üniversite öğrencilerine iyi sahip çıktılar. Dekanları hep başlarındaydı. Üniversite binaları da sağlam. Amy'nin bölümünde kırılan cam vs yok. Binaların ana kapılarını kilitlemişlerdi. Bugün açılmış olması lazım. Bugün veya yarın gidip tohumları alırım. Çatıların aktığını sanmıyorum çünkü zaten şiddetli bir yağış da almadık. Dediğim gibi, tehlikeli olan şey kasırganın hızıydı. Bu kadar büyük bir doğa olayı olmasına ve milyonlarca insanın hayatını etkilemiş olmasına rağmen, zamanında müdahalelerle ölü sayısı en son 50 civarındaydı. Bugün internette birşey dikkatimi çekti. "Dünyaya şöyle böyle yaptınız, beter olun" filan gibi mesajlarla kasırga anının videolarını, insanların ölüm anlarını sevinerek paylaşanlar var. Yanlış bilmiyorsam, bu kasırga 20'den fazla ülkeyi etkiledi (çoğu ada ülkeleri). Haritadan silinenlerin çoğu da bu ada ülkeleri. Ölenlerin çoğu da oralardan. O mesajları yazanlar hem cahil (öncelikle coğrafya bilgisinden yoksun) hem de insanlıktan çıkmış ama insanlıktan çıkmış olmanın cehaletle bir ilgisi yok. Sorusu olanların sorularını yanıtlayabilirim. Düzenleyen birnefestoprak : 12-09-2017 saat 22:56 |
12-09-2017, 22:29 | #246 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-03-2017
Şehir: Adapazarı
Mesajlar: 49
|
Geçmis olsun. |
12-09-2017, 22:33 | #247 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-12-2013
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,471
|
Çok geçmiş olsun, yön değiştirmesi gerçekten büyük şans olmuş, hasarsız atlatmanıza çok sevindim |
12-09-2017, 22:53 | #248 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
|
Geçmiş olsun. Artık beklenmedik tahrip edici doğa olaylarına daha sık rastlar olduk. Böyle bir kasırgada 1-2 saatlik elektrik kesintisi iyi performans. Bizim burada tellere kuş pislese elektrik kesiliyor Kışın az biraz kar yağdı diye önce bir dört gün sonra bir dört gün daha elektrik kesildi. |
13-09-2017, 07:12 | #249 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2008
Şehir: İZMİR-ANTALYA
Mesajlar: 3,571
|
Geçmiş olsun.... |
13-09-2017, 07:38 | #250 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-12-2013
Şehir: İstanbul- Bodrum-Milas
Mesajlar: 3,492
|
Çok geçmiş olsun. |
13-09-2017, 09:32 | #251 |
Ağaç Dostu
|
Herkese geçmiş olsun. Umarım zarar veren durumlar hiçbir canlıya olmasın. Kimse ölüp yaralanmasın. Türkiye'de dahi hortumlara rastlar olduk. İki üç yıl önce rüzgarın şiddeti nedeniyle arkadaşın oradan bir testere alıp kiraz ağacının bir kolunu kestik. Rüzgar nerede ise ağacı yerinden sökecek şekilde sallıyordu. |
13-09-2017, 10:40 | #252 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Size ve tüm kasırga mağdurlarına geçmiş olsun. ABD denilince nefret hisleriyle dolsam da, herhangi bir yerde bu tür bir olaya sevinenleri anlamak mümkün değil. Asıl felaket kasırga değil, bu garip ruh hali. Bir gün bu felaketin nihayete ermesi sebebiyle de geçmiş olsun dilekleri yayınlamak ümidiyle... |
13-09-2017, 11:08 | #253 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-03-2017
Şehir: İstanbul - Balıkesir/Ayvalık
Mesajlar: 182
|
Sn birnefestoprak çok büyük geçmiş olsun. Böyle büyük bir doğa olayını hasarsız ve en önemlisi sağlığınıza bir zarar gelmeden atlatmanıza çok sevindim. |
13-09-2017, 23:28 | #255 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-02-2015
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 1,536
|
Sayın birnefestoprak; iyi olmanıza çok sevindim gerçekten gerçekleşen doğal felaket son derece sınırları zorlamış... Neyse ki ucuz kurtuldunuz... Geçmiş olsun... Sanırım bu tür olaylar bir başlangıç daha fazla sınırları zorlayacak doğal felaketlerle karşı karşı kalacakmışız gibi görünüyor... Bol ürünler diliyorum ^^ |
14-09-2017, 09:14 | #256 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-04-2014
Şehir: İstanbul, Tekirdağ
Mesajlar: 598
|
Benim küçük kızın tabiriyle ucuz patlatmışsınız. Geçmiş olsun. |
14-09-2017, 10:47 | #257 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 11-09-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,631
|
Geçmiş olsun. |
15-09-2017, 19:14 | #259 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-07-2017
Şehir: Mersin
Mesajlar: 105
|
Geçmiş olsun ucuz atlatmışsınız ,bundan sonrası için kolay gelsin . |
15-09-2017, 22:28 | #260 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 735
|
çok geçmiş olsun Birnefestoprak |
20-09-2017, 12:57 | #261 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-04-2015
Şehir: Sakarya
Mesajlar: 834
|
Geçmiş olsun Birnefestoprak |
20-10-2017, 04:43 | #262 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
İşleri biraz kolayladığıma göre, tarladan haberler aktarmaya devam edebilirim. Genel olarak, ülke genelindeki sıcaklıkların mevsim normallerinin üstünde seyredeceği belirtilmesine karşın, artık sonbaharın muhteşem havasına doğru yolculuğumuz başladı. Havalar serinliyor, nem oranı düşüyor, zararlıların nüfusu gittikçe azalıyor, yağmurlar neredeyse yok denecek kadar seyrekleşiyor. Bu mevsim, yerli/yabancı toplamda 65 çeşit domates (yaklaşık 600 fide) deniyorum. Bunların bir kısmı, daha önce deneyip memnun kaldığım çeşitler, bir kısmı ilk defa denediğim çeşitler. Kimisini daha önce tohum arttırımı yapmak için ekmiştim. Onları, şimdi hatırı sayılır tohum üretimi için tekrar yetiştiriyorum. Bir kısım fideler sadece tohum için ayrılacak, bir kısım da çoğunlukla restorana verilmek ve pazarda satmak üzere mahsul için ve aynı zamanda tohum için yetiştirilecek. Bu mevsim, tohumundan seleksiyon yapıp ıslah etmek üzere iki çeşit hibrit de yetiştiriyorum. Bir de Heybetli'den ıslah etmeyi düşündüğüm, daha önce kazara hibritlenmiş tohumlar var. Geçen senenin bu sahadaki tecrübesizliğimden kaynaklanan bazı sorunlarını bu sefer gidererek ilerliyorum. Geçen sene, sahanın etrafında çit olmadığı için geyikler, domates fidelerini bir güzel mideye indirmişti. Fideler daha sonra toparlansa da, büyümekte geciktikleri için tam verime ulaştıklarında da dondan kaybetmiştik. Şimdi, (toprak üstünde kalan kısmı) yaklaşık 2 m 15 cm yüksekliğinde olan ve mevsim sonunda sökülmek üzere geçici çit çektim (bu uygulamayı üçüncü kez yapıyorum). Aslında, isterlerse bu yüksekliğin üstünden de atlayabilirler ama bacaklarını kırmak gibi bir risk olduğunu biliyorlar. Bu uygulamadan memnunum. Domatesler için, geçen sene aldığım sırıkları toprağa gömüyorum. Bu sırıklar, çit için kullandıklarıma göre daha kısa. Toprak üstünde kalan yüksekliği 2 m kadar. Neden bilmiyorum ama domatesleri sırığa almak işi, sevdiğim işler sıralamasında en sonlarda yer alıyor. Bu yüzden, misafir çiftçi olarak yarın Amy gelecek ve bu iş için yardımcı olacak. Florida weaving (ya da basket weaving) olarak adlandırılan bir yöntem kullanacağız. Unutmazsam, videoya kaydedip daha sonra bir şekilde yayınlarım. |
20-10-2017, 09:23 | #263 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-04-2014
Şehir: İstanbul, Tekirdağ
Mesajlar: 598
|
Merhaba. Bu sene bende demir borular alıp aralarına tel çekerek domatesleri o şekilde sırığa almayı planlıyorum. Boruların arasını ben 3 metre kadar bırakmayı düşünüyorum sizinkilerin arasındaki mesafe nedir acaba? |
20-10-2017, 09:30 | #264 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,856
|
Kolay gelsin işleriniz...Üstte alıntıladığım 'seleksiyon' - 'ıslah' çalışmaları kolay işlemler olmasa gerek, nasıl yapıyorsunuz bunları, şöyle kabaca, müsait bir zamanda.. |
20-10-2017, 15:12 | #265 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Dikkat edin, tel, bitkilerin sapını sürtünmeyle kesebilir (özellikle rüzgar varsa). Bu sene ilk defa damlama sulama sistemi kullanmaya başladım. Damlama sulama olsun ya da olmasın domatesleri (ve diğer sebzeleri) sık dikerim. Burda, damlama deliklerine denk gelecek şekilde fideler arasında 25 cm mesafe var. Sırıkları da her altı fidede bir geçiriyorum. Üç metre bence biraz fazla bir mesafe. |
20-10-2017, 15:45 | #266 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sağolun. Zor değil ama zahmetli ve sabır isteyen işler. İstenilen sonuca ulaşmak için bolca not alınması, gözlem yapılması gerekiyor. Her zaman istenilen sonuca da ulaşılamayabilinir. Şans faktörü de önemlidir. Belki mevsim sonunda anlamlı bir sonuç da çıkmayacak, göreceğiz. Eğer işlerde sürekli yardımcı olabilecek birkaç kişi olsaydı, ıslah işine çok daha fazla zaman ayırırdım. Tohum ayrıştırma (seleksiyon) işlemi, çeşitli amaçlara bağlı olarak yapılabilir. Bizde eskilerin, domates tohumunu ilk olgunlaşan ve/veya en iri meyvelerden almaları, bu ayrıştırmaya tipik bir örnek. Ayrıştırılan tohumu tek mevsimde ıslah etmek mümkün olmasına karşın, işlem genelde istenilen sonuca ulaşılana dek çok sayıda mevsime yayılır. Örneğin, ticari hibrit (F1) olan domates fidelerinden tohum alacağım (piyasada lezzetiyle ve verimiyle bilinen biri pembe, diğeri siyah iki hibrit domatesi seçtim). Bu tohumları sonraki mevsimde diktiğim F2 nesilde sonuçlar büyük ihtimalle karman çorman olacak. Farklı davranış sergileyen (farklı meyve ve bitki boyu, farklı verimler, farklı meyve rengi, farklı lezzet vs) birçok fide elde edeceğim. Bunu gözlemlemek için, ne kadar yer ayırabilirim bilmiyorum ama, çok sayıda fide dikilmesi gerekiyor. Sonra o fidelerden de seçim yapacağım ve tohumlar kendine tozlaşan (hibrit olmayan) ve bizim iklim şartlarımızda istediğim performansı sergileyen bitkiler verene kadar bu şekilde devam edeceğim. Heybetli'den yaptığım tohum ayrıştırma ise, 2014 senesinde gerçekleşen bir çapraz tozlaşmaya dayanıyor. Diğer ebeveynin Dester olduğunu düşünüyorum. Heybetli x Dester hibritini (F1) geçen mevsimde ekip yetiştirmiş ve bu nesilden tohum almıştım. Eğer bu hibrit tohumun ebeveynlerinin meyve rengi aynıysa (biliyorsunuz, Heybetli de Dester da pembe), F2 neslinden itibaren gen havuzu biraz daha daralmış olacak. Yani, birbirinden çok bağımsız renkte ve davranışta bitkiler beklemiyorum. Beklediğim ve istediğim sonuçları almayabilirim de. Bu mevsim sonunda göreceğiz. Bir diğer ayrıştırmayıysa Italian Heirloom için, meyve şekli üstünden deniyorum. Şekli yüreğe yakın olan meyvelerden tohum alarak ilerleyip, çoğunluğu bu şekilde meyveler veren bitkiler elde edecek şekilde bir ıslah yapabilir miyim ona bakıyorum. |
20-10-2017, 16:30 | #267 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,856
|
Sanırım 'ıslah' mümkün olduğunca ana tohumun özelliklerini kaybetmeden yetiştirmek. 'Seleksiyon' ise özelliği bozulmamış 'ıslah' edilmiş tohumları birbiriyle tozlaştırarak daha güzel türler elde etmek. Üstte yazdıklarım doğru ise; birbiriyle tozlaştırılacak tür seçiminde dester-heybetli eşleşmesi haddim olmayarak yorumlayayım gayet uygun duruyor. Çünkü güzel ve birbirine benzer özellikleri karıştırmak mantıklı. Yoksa küçük mor black vernissage ile büyük pembe heybetliyi çaprazlamak ortaya minik karışık kuruşuk renkli domatesler çıkarabilir. Hal böyleyken bu yıl ilk kez denediğim @ hcorak ın 'bulgar domatesi' ile 'italian heirloom' u çaprazlamak güzel olur diye düşünüyorum. Ortaya italian heirloom lezzetinde, içli incecik kabuklu, dökümü bol, bulgar domates gibi daha iri ve dayanıklı gövdeli domatesler olsa iyi olmaz mı? Örnekleri dersi anladığıma kanıt olsun diye verdim.. |
20-10-2017, 16:42 | #268 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Islahın birçok anlamı olabilir. Bir anlamında, ana tohumun kimi özelliklerinden vazgeçip kimi özelliklerinin yerine başkasını koymuş oluyoruz. Sizin verdiğiniz örnekle Black Vernissage x Heybetli de mümkün. Çizgili pembe domates elde etmek istiyorsanız neden olmasın ama bazı genler resesif olduğu için onları çekip çıkarmak daha zor. Benim örneğimde, Heybetli x Dester, kazara olmuş doğal bir hibritlenme. Bunları ben hibritlemedim. Heybetli'nin hemen yanında Dester vardı, onu da tahminen söylüyorum (F1 nesildeki meyveler de pembeydi, dolayısıyla diğer ebeveynin pembe renkli olma olasılığı yüksek). Elle de kasten hibritleme yapılabilir. Benim şu anda yaptığım ayrıştırıcı ıslah. Beğendiğim özellikleri gösteren bitkilerdeki meyveleri ayrıştırarak duraylı bitkiler elde edene kadar devam edeceğim. Genetik kurallarına göre, bu işlem genelde 7-8 mevsim sürer. Bundan birkaç adım öncesinde de çoğunluğu birbirine denk, ama yer yer farklı özellikte meyveler veren, büyük oranda duraylı bitkiler elde etmek mümkün. Alıntı:
|
|
20-10-2017, 16:55 | #269 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-09-2013
Şehir: adana-kozan
Mesajlar: 2,212
|
Maalesef hava şartları bizim burada da sizdeki kadar olmasa etkili oldu. Sizlerin daha çok kaybı olmuş.Biz biraz daha şanslıyız sizin duruma göre. Bir daha olmamasını temenni ederiz. Geçmiş olsun |
20-10-2017, 16:57 | #270 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sağolun. Dikim işini kasırga geçtikten sonra yaptığım için pek kaybımız olmadı. Bir kısım fideyi kaybettik ama ben hep bu tip durumlar için gerekenden fazla tohum ekerim. Sizin 2018 mevsiminiz bereketli olur umarım. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|