07-08-2011, 11:37 | #361 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 2,129
|
Sayın Halil Önen; Sayfanız eşimin ve benim aklımızı başımızdan aldı. Bir iki saattir sayfanız açık inceleyip duruyoruz. O kadar yararlı bilgiler ve bir o kadar da güzel anlatımınız var ki hayran kaldık. Biz toprak, bahçe, bitki konusunda neredeyse sıfır bilgiyle başladık. Öğrenmemiz gereken o kadar çok şey var ki... Sürekli araştırıp uygulamamıza rağmen, bilmediğimiz şeylerle karşılaşınca sıkıntı yaşıyoruz. Amacımız önce kendimize çiftlik ortamında bir yaşam alanı kurmak ve sonra belki öğrendikçe gidebildiğimiz yere kadar gitmek ( ticari anlamda da ). Bunun çok uzun bir süreç olduğunu biliyoruz. Ama öğrendiklerimiz bizi daha da umutlandırıyor. Fakat en büyük sorunumuz otların çok fazla olup ürünleri kuşatması. Ve zaralılara da davetiye çıkarmak. Bununla başetmeyi bir türlü sisteme oturtamadık. 3300m2. arazimize iki kişi yetişemiyoruz. Eşim sulama ve bahçede güç ve tadilat gerektiren işleri yaparken, ben de ekim, ot temizleme ve hasat işleriyle ilgileniyorum. Bir de şöyle dinlenirken etrafımızda görebileceğimiz çiçeklerle. Ama itiraf edeyim, başlangıçta bu kadar zor olacağını önceden bilseydik buna cesaret edemezdik. Bize olan ilgi ve etrafımızdaki takdirler sayesinde hevesle çalışıyoruz. Atalarımızın uyguladığı doğru ama ne yazık ki terkedilmeye yüz tutmuş çevreci yöntemleri uygulamaya çalışıyoruz. Sayfanızın bizim için çok çok yararlı olduğunu keşfettik. Tıpkı bir hazine bulmuş gibiyiz. Bundan sonra sizi takipteyiz. Değerli tavsiyelerinize çok seviniriz. İyi çalışmalar... |
07-08-2011, 14:48 | #362 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Yabancı otları baskılamanın en iyi yöntemi fii ekmek... Fii yabancı ot çıkışını engeller. Tarlanın işlenmeyen kenarlarına ekilebilir. Bu aynı zaman da zararlılar için avcı böceklerin üssü olacaktır. Meyve ağaçlarının 1 m. kadar uzağına ekilebilir. Yaş iken ya da kuruduğunda tekrar toprağa sığ olarak belki çapa makinesi ile karıştırılarak devamlı çıkması sağlanır. Fii nin azot fiskesinden de yararlanılır. Yabancı otları küçük iken kesmek ya da sığ çapalamak ve kesilen otları toprak üzerinde bırakmak da bir yöntem. Kesilen yeşil 'o' otun yaprakları kendisine de düşmandır. Aynı otun tekrarlamasını azaltır. Sebzeler için ise çapalamaktan başka çare yok gibi... _ ki zaten en az iki defa çapa yoksa sebze büyümüyor. Kolay gelsin. Saygılar. |
|
07-08-2011, 23:34 | #363 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Tohum alma
Domatesten tohum alma... Önce bir soru sormak istiyorum. Bu domates neden meyvesini yukarıda vermeye çalışıyor? Yukarıda çiçek açmış.....? Neden bana yukarılarda bir kaç domatese talim yaptırıyor? Halbuki çiçeklerini kırmadı fazla ya da az sulamadan ve tripsiye yakalanmadı... Neden yukarılar da domates vermeye çalışıyor? Halbuki kendine verimlidir. İster aşağıdan ister ortadan ister en yukarıdan olgun ve sağlıklı meyvesinden tohum alınsa bile meyve vermesi beklenemez miydi? Yoksa kazın ayağı öyle değil mi? Değerli dostum Ayhan kaptan' nın internet aracılığı ile getirdiği ve _ benim birkaç tane aldığım_ bu tohumlar neden neden verime yatmaz? Domatesin en altından alınan tohumluk erkencilik yapar bunu biliyoruz. Peki en üstten tohumluk alındığında, domates meyveyi en yukarıda mı verir? Kendine verimli olması bunu değiştirir mi? Kritik iki soru bu... Olasalıklar; 1) tohum olgunlaşmamış meyvelerden alınmıştır. 2)tohum hastalıklı meyvelerden alınmıştır. 3) tohum hibrittir.( evet hiprit de ikinci yıl _genelde_ yukarıda ve az verir.) peki bu üç maddeyi intenetten tohum şatışı yapan biri yapabilir mi? Bu etik midir? Bu üç olasılığı düşünmüyorum. Eliyorum. Olmaz öyle şey! O zaman tek bir sebep kalıyor. Damızlık tohumlar domatesin en üst bölgesinden alınmıştır. Buna inanırım ve böyle olduğunu biliyorum. Bu her çeşit bitki için _hemen hemen_ geçerlidir. Bitkinin kendine verimli olması bunu kurtarmaz. Yoksa taa yukarılarda domates vermesinin sebebi ne olabilir ki? devam... |
07-08-2011, 23:51 | #364 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
tohum alma 2
Evet tohumluk domatesi en alttan ve en sağlık ve en olgun olanından alacağız. İyice olgunlaşmalı ki çekirdeği beslesin. Hatta koparıldıktan sonra bir kaç gün bekleteceğiz. Bitmedi... domates bu... Tam ortadan çekirdek alacağım. En sağlıksı ve verimlisi burada... Tüm çeşitler için yöntem aynı... devam... |
08-08-2011, 00:10 | #365 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
En kolay yöntem demliğe konan çay süzgeci, bunu seviyorum. Yıka yıka ovala... Biberler için geçerli değil... Doğru kurutmaya... Bu bibere dikkat! Şöle dilimi değdirdim, ismini bile doğru yazamadım. Biberin kendisi değil asıl acı olan çekirdeğinin bağlandığı yerimiş. Bu biberi dokunduğunuzda çıkıntılarınıza _ kulak, burun v.b._ dokunmayın. Fena yakıyor. Tuvalete girmeden önce elinizi yıkamanız sizi kurtarmaz, uzantılarınızdan uzak durmazsanız; yandı hanımın arpa tarlası... acılı devam |
08-08-2011, 00:23 | #366 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
tohum alma 3
Liste hazır... Merak olmasaydı... felsefe olmazdı... Yoksa insan sevdiklerini nasıl seçerdi? devam... |
08-08-2011, 00:55 | #367 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
tohum alma 4. Börülce
Tohumluk ayırdığım börülceleri hiç toplamadım. En uzunlarını köke en yakın olanlarını, içi en dolgun olanları, en sağlıklı olanları; kuruttum gölgede... bu kurt tam bir baş belası. Yeşilken börülceyi deliyor orta yerinden. Kelebek oluyor sonra; delfin _ b.f. bakterisi_ atmak gerekiyor. Ama ben delfin değil, gülleci bulamacı attım, bu nasıl kurtulmuş anlamadım. Kışlı için de ayırdım. Kurusun da çok seviyorum nar ekşili hele koruktan olursa ekşilisine bayılırım, yanında koçaman bir kuru soğan varsa... Yemeklik olanını kurtlanmasın diye soba ateşinde _ fırında_ kurutacağım. Dikmek için ayırdığım tohumlukları gölgede biraz kurutacağım ve bir cam kavanozda saklıyacağım. Bu kurtlanmayı kurtarır mı bilemiyorum. Annem ben onları ilaçlarım diyor ama ilacın ne olduğunu o da bilmiyor. Kurtlanmayı önlemek için, Delfin ile spreylemeyi düşünüyorum ama; Meyveli börülceler Tepe de de meyveye cevap verir mi bilemiyorum!?... Doslukların sürmesi dileğimle; saygılar. |
08-08-2011, 01:06 | #368 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-03-2011
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 892
|
Sayın Halil bey, bahçe çalışmalarını bitiremediniz herhalde, bugünün işini yarına bırakmamak için gecenin bu saatinde bile çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. bu özverili çalışmalarınızdan dolayı size hayran kalmamak mümkün değil. Tohum alma işlemi yaptığınız ürünler heryıl çoğaltarak yetiştirdiğiniz fidanlardanmı? Ben şimdiye kadar hep fidan şeklinde hazırlanmış ürünler kullandım. Hibrit tohumdan elde edilmiş olması olasılığından dolayıda tohum alma işlemi yapmaya luzüm görmedim. Şayet yeteri kadar tohum elde etme şansınız varsa , elde etmiş olduğunuz tohmlardan gelecek yıl bahçemde sürekli benimde döndürebileceğim şekilde sizden tohum almak istiyorum. Biraz çingenelik yaptım ama ne yapayım. isteyenin yüzü kara olsun.... Resimleri görünce dayanmak mümkün değil. Ayhan bey , sayın müdürümüz ve sizinle tekrar biraraya gelmek için sabırsızlanıyorum. Arayı uzatmamak dileğiyle, görüşmek üzere hoşçakalın... |
08-08-2011, 02:06 | #369 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 200
|
Alıntı:
. |
|
08-08-2011, 10:18 | #370 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
börülceleri küllemek kurtlanmadan kurtarmıyor. Denenmiştir. Sende olan bana, bende olan sana şeklindedir, zaten öyle yapmıyor muyuz? |
|
08-08-2011, 10:49 | #371 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
bende çingenelik yaptım, Ayhan kaptanın bu yıl internetten getirtiği fidanlardan _ biraz yardım ettim ya_ yürüttüm. Artık bu yıl Aliğa UBYİ olarak bir tohum bankası kurarız, herkesin kendi bankası olursa iyi olur. Dört yıl önce bizim kıdemsiz müdüre yer fıstığı vermiştim, ben yemiş bitirmişim; bir avuç karşılığı bir kg. geri aldım. Verimli bir şey... Bir de müdürden bamya aldım bir avuç kadar, sümüklü diye pek sevmezdim kendilerini... hep suyuna bandırırdım. Kendisi de güzelmiş. Vermeyen _ paylaşmayan_zencidir. |
|
08-08-2011, 12:03 | #372 |
Ağaç Dostu
|
Halil ağbi -tohumları kurtlanmasınlar diye, fırında kurutacağım- diye yazınca, aklıma geldi. Patlıcan, biber, bamya gibi sebzeleri güneş'te kurutan arkadaşlar var ise, onlara bir hatırlatma yapalım. Kış'lık için güneşte kuruttuğunuz bu sebzeleri'de, saklama kaplarına ya'da bez torbalara koyup kaldırmadan önce, fırında biraz kurutmak gerekiyor. Ondan sonra kışlık için saklamak gerekiyor. |
09-08-2011, 09:24 | #373 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Alıntı:
Tohum bankası fikri oldukça önemli, üzerinde duralım. |
|
09-08-2011, 16:52 | #375 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-07-2008
Şehir: İzmir&Menderes
Mesajlar: 786
|
Alıntı:
|
|
11-08-2011, 23:30 | #376 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Topan patlıcandan közleme... pişerken... Okumuş gençler... bukaşi yapıyor. |
12-08-2011, 23:33 | #377 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 2,129
|
Alıntı:
Mesajınızdan sonra eşimle fiği nereye ekeriz diye biraz düşündük te işin içinden çıkamadık açıkçası... Bizde her türlü yabani ot alabildiğine çıkıyor. Meyve bahçesi olacak alanında da diğer alanda da bölge bölge ayrıkotu, semizotu, yapışkan ot dedikleri o başımın derdi ot, kaynaş, pıtırak dedikleri ot, dolu çıkıyor. Biz ise sadece bunları ekili alanlarda sökme yöntemiyle başetmeye çalışıyoruz. Tavsiyenizden sonra eşimle konu üzerinde şöyle beyin jimnastiği yapalım dedik: Meselâ meyve ağaçlarının olacağı kısımda fiğ eksek dedim. "Hem azot bağladığı için bu bitki faydalıymış" dedim. Eşim de; "peki çapaladıkça çoğaldığı için bu sefer ayrıkla uğraştığımız gibi fiğle başetmeye uğraşmayalım" dedi. Valla konu hakkında pek birşey bilmediğim için bir şey diyemedim. Beni de, eşime epey düşündürdü. Yabancı otları kompost yapmak için kuyu için açılmış ama işi bitmiş olan devirdaim çukuruna dolduruyoruz. Ama bazen yorgunluktan o gün kenara yığdımız otları bırakıyoruz. Bazen ihmal edip yerinde kurursa onları toplayıp çukura götürdüğümüzde gerçekten altında ot çıkmadığını ben de görüyorum. Fakat bu da zaralıların çoğalma yeri olacak diye endişe ile yine bahçede birikmiş ot bıraktırmamaya çalışıyorum. Tamamen temizlik psikolojisi. Zaten bir çok bitki alerji yapıyor. Bu sebeple ben söküyorum ama eşim kucaklayıp taşıyor. Bu bilgiler aklımızın bir köşesinde olacak. Mutlaka bir gün faydası olacaktır. Bakarsınız ileride bir de zeytinlik alırız, ağaçların altına fiğ ekeriz. Sayfanızda ve diğer başlıklarda verdiğiniz tüm değerli bilgilerden faydanıyoruz. Her zaman devamını bekleriz. Tekrardan çok teşekkürler... |
|
13-08-2011, 11:37 | #378 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-03-2010
Şehir: kırklareli
Mesajlar: 757
|
Alıntı:
Fesefeden çakmıyorum da.. |
|
14-08-2011, 22:57 | #379 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
|
sayın halil önen, özellikle UYBİ bahçelerine henüz gelmedim, gelmiyorum, başka bahçede attığınız laf üzerine şimdilik sadece sizin bahçeye geldim. geldim de, sayın epsody izmir'e geldiğinde kimin bahçesine geleceğim ona göre tüm UYBİ bahçelirini ziyaret edip yorumlayacağım. tohumlarımı şimdiden hazırlamaya başlayın lütfen, saygılar |
17-08-2011, 23:42 | #380 | |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,964
|
Alıntı:
Tohumları kuruturken fırınlamak çok riskli. Çimlenme özelliği kaybolabilir. En iyisi gölgede ve havadar bir yerde kuruması. Yeterli sayıda varsa süzgeçte, yoksa pamuklu olmayan esnek bir bez parçasının üzerinde 2-3 günde mükemmel kururlar. Bakliyat tohumlarını saklarken bean weevil (bakliyat böceği) denilen böcek baş belasıdır. Yumurtalar ergin tarafından daha bakliyat dalında iken bırakılır. Şöyle bir prosedür izliyorum. Önce 20 dakika sirkeli suda bekletme, sonra çok iyi bir kurutma. Bakliyatlarda 2-3 gün yetmeyecektir. Hiç nem kalmayana kadar gölgede kurumalı. Sonra, küçük kavanozlara koyup ağzı kapanmalı ve tam üç gün -18 derecede buzlukta beklemeli (daha fazla değil). Sonra çıkarıp kavanozların içi kaolin doldurulmalı ve taneler kaolinin içinde gömülü kalmalı. Böylece ağzı kapalı halde ekilinceye kadar bekler. Dondurucuya alınmadan önce tanelerde nem kalmış ise çimlenme özelliğini kaybedebilir. Dikkat edilmeli. (Uyarı: Dondurma işlemini ilk defa bu yıl deniyorum. Çok döküman olmasına rağmen henüz bizzat denediğim ve sonuç aldığım bir şey değildir. Bunun için önce 8-10 tohumu dondurup, sonra çimlenme durumuna bakacağım) Yiyeceğiniz bakliyat tohumlarını 55-60 derece ısıtılmış fırında 3-4 saat bekletirseniz, içinde yumurta varsa bile ölür. Ancak bunlar büyük ihtimal çimlenmeyecektir. Not: BT bakterisinin bakliyat böceğine bir etkisi olmaz. Zaten BT bakterisi 3-4 günden fazla öyle bir ortamda canlı kalmayacaktır. |
|
19-08-2011, 11:31 | #381 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Teşekkürler dostum; kurtlanmayı önlemek için tohumları sirkeli suda bekletmek iyi düşünce, bunu bende deneyeceğim. Sağ olun/ Saygılar |
|
19-08-2011, 12:51 | #382 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,964
|
Sirkeli su, tohumdan geçen bakteriyel hastalıklar için, bir yanlış anlama olmasın. Bazı bakteriyel hastalıkların tohum kabuğuna yerleşip, uygun ortamı buluncaya (ekilinceye) kadar dormant halde kaldığı biliniyor. Sirkeli bunları bertaraf ediyor. Kuru bakliyat tanesinin 3 gün boyunca şoklanması ise varsa içindeki yumurtayı öldürmek için. Kaolin ise gerek içeriden, gerek dışarıdan gelecek her türlü tohum zararlısı için ek sigorta. |
20-08-2011, 00:15 | #383 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 2,129
|
Sayın Meyvelitepe; Bu yararlı bilgiler için çok teşekkür ederim. Ben de bu sirkeli suda bekletmeyi denemek isterim. Peki sizin ilk denemeniz mi olacak. Yoksa daha önce denedikleriniz gayet başarılı çimlenmiş miydi? Yani demek istediğim tüm elde ettiğim tohumları dediğiniz ölçüde sirkeli suda bekletirsem hüsrana uğramktan çekindiğim için sordum. Bir kısmını deneyip, bir kısmını denememek te geliyor aklıma ama. Denemediklerimde bakteri olursa yine yetiştirirken birbirine geçebilir diye tahmin ediyorum. Risk yoksa hepsini deneyeceğim. Bir de yabani otları ve meyve sebze artıklarını, sökülen ömrünü tamamlamış bikileri kompost yapıyoruz. Peki kompostta bakteri varsa ne yapabiliriz? |
20-08-2011, 01:02 | #384 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Domateste bakteriyel solgunluk hastalığı
Alıntı:
Deneme: Çalışmayı yapan bir öğrenci... Şebnem Tireng Karut. Çukurova üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans tezi: Domates Bakteriyel Solgunluk Hastalığına karşı yeterli ve etkili mücadele yöntemi bulunmamaktadır. Sonuç; domates tohumlarını sirkeli suda _ üzüm/elma_ 12 saat bekletilmiş ve bu yöntemle bu hastalığa karşı % 96_100 arasında başarı sağlanmıştır. Teşekkürler, Sn. Meyveli Tepe Düzenleyen Halil Önen : 20-08-2011 saat 01:05 Neden: bu yöntem tohumda böceklenmeyi de önleyebilir; denermişim. |
|
20-08-2011, 01:10 | #385 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,964
|
Domates tohumlarını sirkeli suda 20 dakikayı aşmayacak şekilde bekletmenin yeterli bilimsel araştırması mevcut. Başka tohumlar için henüz bir bilimsel araştırma mevcut değil ya da henüz rastlamadım. En iyisi şöyle yapabilirsiniz. Her tür tohumdan üçer beşer sirkeli suda bekletin. Sonra bir-iki gün kurutup hemen çimlenme deneyi yapın, böylece emin olursunuz. Söz gelimi, şu anda 8-10 tane yeni mahsul meksika fasulyesi tohumum dondurucuda. 3 gün dolunca çimlendirip durumuna bakacağım. Kompostta bakteri zaten olur. Sanırım kasteddiğiniz hastalıklı bitki kalıntıları. Patojenlerin bir kısmı sıcak komposttaki ısı sebebiyle ölürler. Fakat prensip olarak hastalıklı olduğunu bildiğiniz artıkları kompost yapmanız önerilmez. Sökülen sebzelere ait kalıntıları genelde kompost yapmıyorum. İzole bir yerde hepsini toplayıp çok uzun sürede çürüyüp yok olmasını bekliyorum. Hastalıklı olduğunu bildiklerinizin ise yakılması gerekir. Yabani otları, mümkünse parçalayarak kompost yapabilirsiniz. Ot tohumlarının canlı kalmamasını istiyorsanız sıcak kompost yapmalısınız. |
20-08-2011, 01:54 | #386 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 2,129
|
Sayın Halil Önen; Çok teşekkürler... Sayın Meyvelitepe; Tamam, tarif ettiğiniz gibi tohum çimlendirme denemelerini yapacağım. Eşim ve ben toprak ve ürünler konusunda daha yolun en başındayız diyebilirim. Sürekli araştırıyoruz ve sürekli uyguluyoruz. Bu işi kendi imkanlarımızla büyük özveri ve hevesle yapıyoruz. Ancak gıda ürünleri ile oynanan oyunlar nedeni ile bir şey kullanmaktan korkuyoruz. Amacımız gerçek anlamda sağlıklı gıda tüketmek ve başarırsak zamanla satabilmek te tabi... Organik tarımda kullanılıyor denenleri dahi kulanmaktan çekiniyoruz. Bu ülkede her şey olabiliyor biliyorsunuzdur. Bahçeye bu güne kadar hayvan gübresinden başka bir şey kullanmadık. Bize eski gübre dense de kullandığımız gübrenin de eski gübre olmadığını düşünüyoruz artık. Hal böyle olunca, hiç bir şey kullanmayınca bitkiler hastalık kapabiliyor. Meselâ eşime geçtiğimiz sezon "baklalar hastalık kaptığı için çabuk bitti" dedim. Eşim "hayır onlar ömrünü doldurduğu için yanık gibi duruyorlar, yani ölüyorlar" dedi. Yani onu bile daha tam ayırdedemiyoruz. O derece acemiyiz. Tüm bunlara rağmen verimli bir toprağımız ve çok güzel olduğu söylenen suyumuz var. Henüz tahlil ettirmedik. ürünler de şansımıza oldukça güzel oldu. Ama ne yazık ki bitkiler bu yaz zararlılara ve hastalıklara maruz kalmaya başladı. Kötü mü yaptık bilmiyorum ama bakla bezelyeyi ve kalan ıspanağı toprak yüzeyinde kurumaya bıraktık. Zamanla toprak yüzeyinde neredeyse yok oldular. tamamen plansızlığımızdan oldu. Yani bunlar komposta katılmadı. Hastalık olmadığını düşünüp, tohum aldığımız tüm ürünlerin bitkilerini de komposta ilave ettik. Yani bitki namına ne varsa komposta ilave ediyoruz. Evde de sadece meyve sebze artıklarını attığımız ayrı çöp kovamız var. Başından beri hiç üşenmeden her seferinde onu da taşıyıp, komposta ilave ediyoruz. Ben biraz evhamlı birisiyim. Bitkileri yakmaya başlarsam, hepsinden şüphelenmeye başlayacağım. Halbuki eşim buna riayet etmez. Bu işi ne derece doğru yapıyoruz onu da bilmiyorum. Sadece araştırdıkça uygulamaya çalışıyoruz. Çok şey araştırıp hepsini uygulamaya çalışınca da, daha pratiğe oturmadan bir kısmını unutuyoruz. Sıcak kompostu tekrar incelemeliyim. Ağaçlar net'i üye olmadan bir yıl öncesinden beri takip ediyorum. Sizi de buradaki ve sitenizdeki yazılarınızdan tanıyor gibiyiz artık. Yazılarınızdan pek çok şey not almıştım. Hatta bazı sayfalarınız bilgisayarda sık kullanılanlar kısmında ekli. Verdiğiniz tüm yararlı bilgiler için çok teşekkür ederim. |
21-08-2011, 12:35 | #387 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Arbeguena İ_18
Alıntı:
Zeytinin bodur olanı; Bazıları atalarından aldığı mirası bilmiyor_ muş_... Birçoğu zeytin verdi. Daha bir yaşında bile değil... Dikileli 6 ay gibi oldu. Ve daha kurşun kalem kalınlığında bile değil _ manken bacaklarını andıran _ incecik yapısı ile zeytin vermeye çalışıyor, bodurluğuna bakmadan. |
|
21-08-2011, 19:28 | #388 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,964
|
Sn.Uzaylı, bahçenizde yapmış olduğunuzu söylediklerinizin içinde yanlış bir şey yok. Hastalık türü şeyleri bakarak tesbit etmek gerçekten kolay değil. Yeşil malzeme bulabildiğiniz müddetçe sıcak kompost yapmak çok pratik ve çok hızlıdır. Söz gelimi, kuru keçi gübresi bulabiliyorsanız, yeşil malzeme ile yanmış, kurumuş keçi gübresini uygun bir oranda harmanlayıp kompost yaptığınızda hem gübreyi bir bakıma patojenlerden arındırıp iyi yanmamışsa bile olgunlaşmasını sağlıyorsunuz, hem yeşil malzemeniz kompostlaşmış olur, hem de vardıysa yabani ot tohumlarını bertaraf etmiş olursunuz. Sonunda, değerli ve besleyici, çok yüksek oranda organik maddeye sahip gübreniz olur. Uygun bir şekilde örnek alarak toprak tahlili yaptırmanız, bundan sonraki süreçte yapmanız gerekenler hakkında size yön verir. |
22-08-2011, 01:09 | #389 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Yanmış keçi gübresi, Parkımızdan belediyenin biçtirdiği çimler, klino üzerine ema ile spreyleme... sistem basit ve ucuz... '' değerli ve besleyici,çok yüksek oranda organik maddeye sahip gübre'' daha doğrusu kompost.. (şu çimlerin çöplüğe atılmasına _ alışamadım_ gönlüm hiç razı değil.) Teşekkürler Sn. MeyveliTepe Saygılar |
|
22-08-2011, 14:22 | #390 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-06-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 2,129
|
Alıntı:
Sizce çukura dolmuş otlardan şimdi faydalanabilir miyiz? Yoksa üzerini toprakla kapatıp 6 ay beklemeli diyorlar böyle mi olmalı? |
|
|
|