05-05-2010, 16:07 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Kullanılabilir İlaç ve Gübre Kılavuzu
Kullanılabilir İlaç ve Gübre Kılavuzu Bu işin bence temelini teşkil ediyor.Kolay gibi görünse de zor... Örneğin bakanlıktan mikrobiyal gübre lisansı olmayan ürünlerin durumu ne olacak? Herkesin senede 1 veya 2 kere mutlaka kullandığı göztaşı-bordo bulamacı kesin olarak yasak mı olacak? Genel kabul gören bir listeden çok üretici arkadaşların sınırları belirlemelerinde fayda var. Piyasada göz taşı ve bordo bulamacı kullanan üreticiler , ürünlerini doğal olarak tanıtıyor ve niteliyor. Bu gibi durumların oluşum içindeki üretici arkadaşlarca belirlenmesi gerekir. Yoksa biz tüketiciler "sıfır kimyasal sıfır zehir isteriz" o ayrı konu, ama olmayacak duaya da baştan amin dememek gerekir. |
05-05-2010, 17:39 | #2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Denizakvaryumu'nun dediği gibi organik değil doğal üretim. Ayrıca arkadaşların bahçelerinde kullandıkları ilaç vb. lerinin listesine baktığımızda çoğunluğu organik tarım listesinde olan ilaçlar. Zaten şu organik olayı da karışık. Örneğin Sn. Denizakvaryum'u sürekli gündeme getiriyor. Mastercrop organik sertifikalı bir ilaç. Tam adı Bakır Sülfat Pentahidrat. Göztaşı'nın da formülü aynı. İkisinininde formülü (CuSO45H2O). Şimdi göztaşı kullanan organik olmayacak, Mastercrop kullanan organik olacaksa bu işte bir terslik var demektir. İş bu kadar ayrıntıya gelince havadan yağan asit yağmurlarını ne yapacağız? Örneğin kullanılan hayvan gübresi merada otlatılan hayvanlardan mı üretilmiş ya da besi hayvanlarından mı üretilmiş gibi ayrıntıları bile tartışmaya başlarız ki içinden çıkılmaz bir durum olur. Sonuç olarak buradaki üreticiler kimyasal ilaç ve gübre kullanmamayı taahhüt eden üreticiler. Ki bahçelerindeki uygulamalar şeffaf olacak. Önemli olan bu bence. |
05-05-2010, 18:59 | #3 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
|
|
06-05-2010, 09:14 | #4 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
Biraz araştırırsak bulmayacağımz çözüm yoktur diye düşünüyorum. Ayhan Bey'in dediği gibi kimyasalların kullanımı DDT ile yoğunlaşmaya başladı. Daha önce insanlar ne ekip biçiyordu? O zamanda elma vardı, domates vardı vs. Hemen kısaca bir internet taramasıyla aşağıdaki bilgilere ulaştım. Madex: Organik tarımda Elma İçkurduyla biyolojik mücadelede kullanılıyor. Harran Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada Kaolin kili Elma İç Kurduna karşına denenmiş. Tam dökümanı bulamadım ama kaolin nelere kadirmiş, ben bile şaşırdım. Delfin WG: Salkım güvesine karşı kullanılabilir. Bunlara ek olarak tarlamızda yanmış hayvan gübresi ve EM gibi biyolojik güçlendiricileri kullanırsak başarırız diye düşünüyorum. Ayrıca bizim önerdiğimiz yöntemler tek bir ürün yetiştirme odaklı olmayacak. Kardeş bitkilerin birlikte ekilmesi, az su ihtiyacı olan bitki ile çok su ihtiyacı olan bitkinin yanyana ekilmesi gibi yöntemleri de uygulamak gerekiyor. Havuç, ıspanak, kereviz gibi ürünler biber, patlıcan ve domateste virüs hastalıklarını azaltmaktadır. Külleme hastalıkları, geniş yapraklı türlerle çoğalmaktadır. Böyle durumlarda bu türler buğdaygiller ile dönüşümlü ekilmelidir vs. Yani sonuç olarak çaba gösterirsek çözüm buluruz. |
|
06-05-2010, 09:18 | #5 | ||
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
|
Alıntı:
Sadece bu bile sinek ve kelebek larvası zararlıların tamamıyla mücadelede herhangi bir zehir kullanımından daha yüksek oranda başarı sağlar. Hem de her türlü meyve ve sebzede. Alıntı:
|
||
06-05-2010, 10:12 | #6 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
|
|
06-05-2010, 12:46 | #7 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Alıntı:
Zararlılara karşı belki bugün için %100 başarı sağlayamayabiliriz ama bu işi doğal yollardan yaparsak, eminim doğa da bize faydalı olacaktır. Hiç olaya şöyle baktınız mı: Şu anda belirli bir süredir kimyasal tarım yaygın olarak yapılmakta ve doğadan ve doğal yöntemlerden uzaklaşılmaktadır, kısaca ifade etmek gerekirse, dünyada hızlı bir düzensizlik artışı söz konusu. Bu düzensizlik artışı kimyasal gübre ile geliyor, kimyasal tarım ilaçları ile geliyor, her yerde genel olarak kullanılan diğer kimyasal maddeler aracılığıyla geliyor, yoğun fosil yakıt kullanımı ile geliyor. Ve bu düzensizlik (buna karmaşa durumu da diyebiliriz: atmosfer dahil tüm dünyada enerjinin ve kimyasal madde üretimi ve kullanılması ve yanma olayı sonucu bir çok farklı kimyasal bileşiğin açığa çıkması (bilimde buna "entropi" diyorlar) durumu nedeniyle, zararlılar, hastalıklar daha fazla artıyor. Bizler değişim başlatıp, diğerleri de takip edince (ki dünyada birçok çiftçi artık çevreci uygulamalara geçmekte!), doğada da bu düzensizlik artışı azalacaktır. Bugün içinde yaşadığımız bu yüksek düzensizlik durumuna sadece 100 - 150 yıl gibi kısa bir sürede ulaşıldı! Bu durumun tersine çevrilmesi de çok uzun zaman almayacaktır! Bizler olmasa bile birkaç nesil sonramız rahat edecektir. Eğer bugün biz bu değişimi yapamazsak, birkaç nesil sonramızın neler yaşayacağını düşünmek bile istemiyorum. Eğer dönüşüm yaparsak, doğa da bize bu konuda yardımcı olacak ve yararlı organizmalar (mikrobiyal ya da makrobiyal) daha da yaygınlaşacaktır. Bunun kesin çiftçi yararına avantaj sağlayacağını söyleyebilirim. Şu anda gittikçe artan hastalıklardan dolayı sorunlar yaşamaktayız. Toprak hasta ve bazı yörelerimizde tarım yapılamıyor. Burada sadece kendimizi düşünmemeliyiz. Bizden sonraki nesilleri de düşünmek zorundayız. Yeryüzünde yaşayacak tüm insanlığa karşı sorumluluğumuz olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız. İnsanlar, hükümetler, devletler yanlış yapabilir. Bugün ABD ve İngiltere'nin Irakta attığı bombalardan herbiri dünyaya belki de kimyasal kullanan onbinlerce çiftçinin verdiği zarardan da daha fazla zarar vermiş de olabilir! Onları tarih yargılayacaktır! Ama neme lazımcı tavırla davranırsak biz de onların yaptığı yanlışa düşeriz. Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliği çiftçisinin ürünlerini fiyatlarına bakmaksızın satın alacak çok sayıda insan var. Bu insanlar hatta haftasonları kentlerden kaçarak çiftliklerinize veya yakınında bir yere de gelip doğayla birlikte güzel vakit de geçirmek isteyeceklerdir. Dönüşte de ürünlerini sizlerden alıp ya da kendileri toplayıp gideceklerdir. Bizler EM organizasyonu olarak bu üretim tarzı zaten felsefemizde var. O yüzden bu birliğe katılacak çiftçilerimize her türlü yardım ve desteğe hazırız. Benim aklıma ilk gelenler, eğer uygun görülürse, EM sertifikası ve/veya bayrağı verebiliriz. Veya yeni üyeler kaznamak için yapılacak toplantılarınızda (Halil Beyin bahsettiği köy toplantısı) isteyenlere ücretsiz olarak Doğal tarıma başlama paketi dahilinde ilk birkaç litre EMA ürünü verebiliriz. Başka aklınıza gelenler varsa lütfen çekinmeden öneriniz. Düzenleyen Dogasever : 06-05-2010 saat 12:58 Neden: ekleme |
|
06-05-2010, 13:16 | #8 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,958
|
Sn.Doğasever, desteğiniz için çok teşekkür ederiz. Gerçekten de her türlü desteğe ihtiyacımız olacak. |
06-05-2010, 13:18 | #9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Dogasever, Sizi de burada yanımızda görmek çok güzel. Bence birazda EM'nin verdiği güvenle bizlerde diğer insanları doğal yöntemlerle zararlıları yeneceğimize ikna etmeye çalışıyoruz. Biliyorum ki bir sorunla karşılaştığımda, Dogasever bir geceyarısı bana taa uzaklardan zararlıya karşı bir çözüm üretmeye çalışıyor. İşte kastettiğim güven bu. |
06-05-2010, 13:34 | #10 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
|
Teşekkürler Sn Acemi, İşin güzelliği de burada zaten: Hem bahçeler uzak hem insanlar (fiziksel olarak) ama hem işbirliği hem de gönüller çok yakın! Sevgiler... |
06-05-2010, 13:35 | #11 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
EM bayrağı-logosu altında üretilecek ürünleri ben de gözüm kapalı alırım,tavsiye ederim. EM5+EMFPE ile bir de zararlılar uzaklaştırılıp kesin başarı sağlanırsa muhteşem olur. |
|
06-05-2010, 13:51 | #12 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-03-2008
Şehir: Ankara.bergama,dikili
Mesajlar: 302
|
Alıntı:
Buğdayda yıllardır kuş gelip buğdaylarımızı yer diye tarlalara ağaç dikmezler hatta sıcak güneşin altında pisip bir gölge altı olsun diye 1 tane bile dikmezler. Kuşlar ve bazı böcekler sünelerin dogal düşmanıdır. Özellikle badem ağacı bu doğal düşmanların koruyucu yatağıdır. Tarlanın ortasına gerekyok bir kenarına sıra halinde badem dikilse süne zararlısı diye bir şeyin kalacağını sanmıyorum. |
|
06-05-2010, 15:52 | #13 | |
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
Düzenleyen bahtiyar02 : 07-05-2010 saat 10:53 Neden: yanlış okuma |
|
07-05-2010, 01:13 | #14 | |
Ağaç Dostu
|
Arkadaşlar 224 teki mesajım sorum sizlere değildi, halil beyin bahsettiği köylülere idi, bende bundan dolayı biri bana anlatabilirmi kelimesini kullandım, bazen yanlış anlaşılmakta işe yarıyormuş. ama iyi olmuş öyle anlaşılmakla bilgiler tazelenmiş birazda araştırmaya yönelinmiş. Alıntı:
Başlangıç güzel, herkes caba sarfederse bu oluşuma desteklerini verirse başarılamaz diye bir şey yok. İşe ortasından ve ya sonundan başlanırsa bu güzel oluşum tökezler, bu sürec devam ederken bir yandan da bir liste hazırlasak herkes aklına gelen zararlıyı ve hastalığı yazsa, bir zararlılar ikincisi hastalıklar ve bu hastalık ve zararlıları doğal mücadelerini tek tek tartışım doğru olanını onaylayıp karşısına yazsak nasıl olur. Örneğin, hazır başlamışken şunun gibi Elma iç kurdu: Kaolin + Delfin wg Salkım güvesi: delfin wg Önce temelimizi hazırlayalım ki, üstüne koyacağımız bina sağlam olsun. |
|
07-05-2010, 02:47 | #15 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
Kırmızı örümcek için; kükürt Bu defa ben doğru anlatmış, ama yanlış anlaşılmışım! ve bu benim işime gelmiyor. Zira, tüm köylüleri değil ema verdiklerimi ve güvendiğim kişileri _ yoksa işim olmaz demişim_ kastetmiştim. |
|
07-05-2010, 09:55 | #16 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Alıntı:
İkna edene kadar zorunlu olarak biraz etkilenecek. Organik ilaçlar ve gübreler yaygınlaşana kadar maalesef hepimizin böyle bir handikapı var. Benim avantajım komşu hiç ilaç kullanmıyor. Ben onların sınırdaki ağaçlarını da Delfin ile ilaçladım. |
|
07-05-2010, 14:06 | #17 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-03-2008
Şehir: Ankara.bergama,dikili
Mesajlar: 302
|
Hadi bir soruda benden danaburnu ve kadı lokması ile doğal mücadele yöntemi nedir?Hele kadı lokmalarının 3-5 tanesi bir araya gelince koca ağacı kurutuyor. Gerçi tavuk ve kuşlar larvaları toprağın üstüne çıkınca yiyorlar ama topragın altındakilere ne yapacağız. Kadı lokmasın erişkinin renkleride güzel oluyor. Düzenleyen omer.tuncer : 07-05-2010 saat 14:07 Neden: eksik kelime |
09-05-2010, 07:45 | #18 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Alıntı:
Sevgiyle kalın |
|
09-05-2010, 23:47 | #19 |
Ağaç Dostu
|
Teşekür ederim. Bir an evvel onları da ikna etmeli. |
10-05-2010, 13:33 | #20 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Aynı şekilde artık bakırın öyle ruhsatlı preparatları ver ki nano teknoloji ile üretilmiş ve kalıntı bırakmıyor. Örneğin aşağıdaki ürünün bilgilerini okursanız ne demek istediğim daha net anlaşılacak. http://timselkimya.com/tr/bakir.html |
|
10-05-2010, 17:08 | #21 |
Ağaç Dostu
|
LABICUPER SİSTEMİK BAKIR LABİCUBER, bitki yapraklarından elde edilen GLUKONAT ile şelatlı olup, sistemik bir bakırdır. Bitkinin yapraklarından giriş yaparak tüm organlara taşınır. Bitkide enzim üretimini teşvik ederek fotosentez oluşumunda büyük rol oynar. * Sistemik yapıda bir bakır olup bitkilere hem yapraktan hem de kökten uygulama yapılabilir. * ECOCERT sertifikalı olup organik tarımda kullanıma uygundur. * Özellikle kalıntı riski olmadığı için ihracata gönderilen tüm ürün guruplarında kullanılabilir. * Bitki üzerinde leke ve kalıntı yapmadığı için karışık desende dikimi yapılan meyve bahçelerinde (bahçe içerisinde karışık dikilen zeytin, şeftali, incir, kiraz vb.) rahatlıkla kullanılabilir. * Bitki içerisine 2 saat gibi kısa bir sürede tamamı girdiği için yağmurlarla yıkanıp gitme riski yoktur. * Sistemik özelliği etkisini artıran en önemli unsurdur. Uygulandığı bitkilerde stres oluşturmaz. Meyvelerde 20-25 gün, sebzelerde 18-20 gün koruyucu etkisi vardır. * Tüm bitki guruplarına her dönemde rahatlıkla uygulanabilir. Çiçeklenme döneminde zarar vermez. * Bitkiyi besler, korur ve direnç verir. * Uygulandığı bitkilerde iyi bir defans oluşturur. KULLANIMI VE DOZLARI Meyve ............... 200-300 cc/100 lt suya Sebze ............... 200-300 cc/100 lt suya Bağ ................ 200-300 cc/100 lt suya Narenciye ............... 150-200 cc/100 lt suya Zeytin ................ 200-300 cc/100 lt suya Süs bitkileri ............ 150-200 cc/100 lt suya Çim alanları ............ 200-300 cc/100 lt suya Damlama sulama ile 300-500 cc /dekar GARANTİ EDİLEN İÇERİK: %6,8 w/w Bakır (Cu) – Yoğunluk 1,19 – pH 9 KARIŞABİLİRLİK Polisülfürler, fosfatlar ve yüksek alkali ürünler dışındaki kimyasallarla karışabilir http://www.tagemziraat.com.tr/ |
10-05-2010, 17:11 | #22 |
Ağaç Dostu
|
MASTERCOP SC Mastercop, üstün kalite ve modern formulasyon ile geliştirilmiş bakırlı gruptan yeni bir fungisit ve bakterisittir. Hastalığın birçok döneminde etkilidir. Orjinal bir formülasyona sahiptir. Mastercop sulu solüsyonu uniform bir kaplama gerçekleştirerek yaprak yüzeyi üzerinde kolayca dağılır ve konvensiyonel bakırlı fungisitlerden (WP, WDG, Akışkanlar, vb.) çok daha hızlı bir etki gösterir. Mastercop’un orjinal bileşini onun yaprak tarafından alınımını artırır. Bu özellik yağmurla ürünün yıkanmasını en aza indirir ve hastalıkları patojenlerin tüm gelişim evrelerini etkileyerek kontrol eder. Fungus ve bakterilere karşı entegre hastalık yönetimi (IPM) programlarının vazgeçilmez bir unsurudur. OMRI, ECOCERT ve Tarım bakanlığınca organik tarımda kullanılması onaylanmış doğal bir fungisittir. Avantajları • Fungisitlerin kontrol edemeyeceği problemleri çok hızlı biçimde çözer, • Koruyucudur, çünkü yaprak yüzeyi üzerine uniform bir kaplama yapar, • Tedavi edicidir çünkü vejetatif dokular yoluyla çalışarak problemin tam olduğu bölgede etkili olur, • Mastercop’un koruyuculuk süresi ortalama 7 gündür, • Patojenlere dayanıklılık oluşturmaz, • Patojenin hücre duvarını parçalar, böylece fungusun çoğalma işlemini engeller, • Etkisi sistemik tedavi edici fungisitlerle kıyaslanabilir, • Hasat ile son ilaçlama süresi (PHI) sıfIrdır. İhraç edilen meyve ve sebzelerde kalıntı açısından muaftır. Etken Maddesi (65,82 g/l Bakıra eşdeğer Bakır Sulfat Pentahidrat) http://www.agrikem.com/urunler.php?urun_id=12 |
10-05-2010, 17:12 | #23 |
Ağaç Dostu
|
DELFIN WG Delfin 32000 IU/mg bakteri içeren bir bioinsektisitdir. Organik tarımda IPM proglarımın vazgeçilmez bir ürünüdür. OMRI, ECOCERT ve Tarım bakanlığınca organik tarımda kullanılması onaylanmış doğal bir insektisittir. Çok geniş bir etki spektrumuna sahip olup birçok kültür bitkisinde zararlı olan larvalara karşı kullanılmaktadır. Delfin WG, böceklerin hastalanmasına neden olan zehirleri üreten toprakta doğal olarak yaşayan bir bakteridir. Delfin WG, zararlılara karşı özel bir etkisi olduğundan, insanlara ve doğal düşmanlara zehirsiz olduğu için zararlı yönetiminde dikkate alınmalıdır. Lahana kelebeği ve güve gibi birçok lepidoptera çeşitlerini kontrol eder. Etken Maddesi (Bacillus Thuringiensis, 32000 IU/mg ) Karışabilirliği Diğer ilaç ve gübrelerle karıştırmamalıdır http://www.agrikem.com/urunler.php?urun_id=19 |
10-05-2010, 17:14 | #24 |
Ağaç Dostu
|
SUNGUARD – WP ; Narenciye, bodur elma, armut, üzüm, kiraz, zeytin, nar, ceviz, badem ve antepfıstığı gibi bitkilerde sıcaklık stresi ve güneş yanıklığının neden olduğu bozuklukları önlemede etkili olduğu görülmüştür. Uygulama; önerilen dozda hazırlanan bir süspansiyon sıvının sprey aletleriyle (Atomizer vb.) bitkinin gövde, dallar, yapraklar ve meyveler üzerine yekpare püskürtülmesi işleminden ibarettir. Giysileme metodu, bitkiyi yaz mevsiminde serin tutan beyaz bir elbise giydirilmesi olarak düşünülmüş ve ince örtü kaplama teknolojisi olarak özellikle meyvecilikte yeni bir çığır açmıştır. Bitkinin dallar, yapraklar ve meyveleri üzerini yekpare kaplayan beyaz-ince koruyucu örtü tabakası sıcak yaz günlerinde bütün gün güneş altındaki bitkileri serin tutarak sıcaklık stresini önler, zararlı güneş ışınlarını ise kırıp yansıtarak güneş yanıklığı tahribatını önler. Güneş yanıklığı, bazı meyvelerde - özellikle bodur elma ve nar - üretim miktarında %20-30 oranında etki göstererek büyük tahribatlara ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Amerika, Arjantin, Şili, Avustralya, Yeni Zelanda, İspanya, İtalya başta olmak üzere Granny Smith ve Fuji gibi bodur elmalarda ve narda bir faciaya dönüşen güneş yanıklığı hasarlarını %50–75 oranlarında düşürmüştür. İspanya’da zeytin bahçelerinde yapılan denemelerde; 2003 yılında %24 daha fazla yağ, 2004 yılında %50 daha fazla yağ üretildiği rapor edilmiştir. (Effects of kaolin particle film on olive fruit yield, oil content and quality, Sour G., Makee H /Advances in Horticultural Science, July, 2004, Vol.114, SPAIN) SUNGUARD – WP uygulamasıyla bitkilerde sıcaklık stresi ve güneş yanıklığı tahribatlarının önlenmesinin yanı sıra trips, armut pisellası, güve, bit, böcü, afid, elma iç kurdu, yaprak delen, yaprak büken, Akdeniz meyve sineği ve zeytin sineği gibi birçok zararlı haşereyi kovucu etki göstermektedir. Hidrofobik ( su itici ) özelliği sayesinde yaprak ve meyve yüzeyindeki su zerreciklerini itmesi sonucu geç ilkbahar ve erken sonbahar donlarına karşı koruyucu etki gösterir. Bitkiye -2°C ile -6°C arasında dayanıklılık kazandırır. Son yıllarda ABD de kirazlarda sıcaklık stersinden dolayı oluşan meyve bozuklukları ve ikizlenme sorununu gidermeye yönelik uygulamalarda da olumlu sonuçlar alındığı belirtilmektedir. Hasattan iki hafta sonra yapılan yaz budamasını takiben yapılan yarım doz uygulama ve 15-20 gün ara ile yapılan ikinci uygulama sonunda ağaçların gelecek yılda daha yüksek verim ve daha kaliteli ürün verdikleri gözlenmiştir. Kirazda derin sutre, mahmuz ve ikizlenme bozuklukları önemli oranda düşürülmüştür. Ülkemizde bodur elma, şaraplık üzüm, nar, muz , narenciye, armut, kiraz, zeytin, ceviz, badem, antepfıstığı tarımında yüksek verim ve kalite için ince örtü kaplama teknolojisi uygulaması her geçen gün daha da geniş bir potansiyele hitap etmektedir. Sert çekirdekli meyvelerde kiraz, kayısı, erik, nektarin ve şeftali de hasat döneminden sonra 2 nci haftadan sonra yapılan yaz budamasını takiben SUNGUARD-WP ile ince örtü kaplama teknolojisi uygulamasıyla ( uygulama; yarımşar doz 15-20 gün ara ile 2 defa yapılmalıdır.) Gelecek yılda bitkinin daha yüksek verim ve daha kaliteli ürün vermesini sağlayacaktır. http://www.orfeteknik.com.tr/orta-surround2.htm |
10-05-2010, 17:43 | #26 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Sabah konuları okuyup taşınacakları bana iletiyor, ben de taşıyorum. Sonra onları ikiye ayıracağız. Bir ucundan tutsanız |
|
10-05-2010, 20:14 | #27 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Ben de acele etmesek diyorum. Temel olmadan çatıyı başladık gibi. Daha oluşum resmen kurulmadan oluşumun bildirisi yazılmaya çalışılıyor. Bildiri tam yazılmadan kuralları oluşturulmaya çalışılıyor. Konuya nereden girsem yanlış olacak. Şaşkınlıkla izliyorum. |
10-05-2010, 23:13 | #28 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Yapılanların hepsi taslak nasıl olsa... Sadece önünüzü görmenize yardımcı olacak taslaklar... |
|
11-05-2010, 01:09 | #29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
|
KAOLİN kili ,,, sunguard ,kullanan arkadaşlar ,,sebzede veya meyve ağaçlarında kullanımdan veya üründen dolayı herhangi bir olumsuzluk yaşadınızmı? ilginizden dolayı şimdiden teşekkür ederim |
11-05-2010, 01:28 | #30 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Sn idris senol Zeytin ve diger meyve agaclarimizda gecen sene kullandik, elde edilen basariyi hicbir kimyasalla saglayamassiniz. Sn Meyvelitepe gecen yil zeytin, meyve agaclari ve sebzelerinde kullanmis ve basarisini anlatmisti. saygilarimla |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|