19-08-2009, 11:28 | #3 |
Ağaç Dostu
|
Bitkimiz Sütleğengiller familyasına ait. Sütleğenler ile ilgili genel bilgiler şöyle; Dünyamızın çeşitli bölgelerine yayılan sütleğengiller, yapı ve görünüş olarak sukkulent ve kaktüslere çok benzerlik gösterir. Genelde çok geniş bir alana yayılmış, kuraklığa dayanıklı ılıman iklim bitkileridir. Kışın hemen hepsinde büyüme durur ve bitki dinlenme dönemine girer. Doğal ortamlarında tüm yaz boyunca neredeyse hiç yağmur yüzü görmezler bu nedenle az su isteyen bahçeler için ideal bir bitki türüdür. Cinslerine göre vejetasyon farklılığı gösterseler de, genelde ilk bahar ve yaz büyüme ve gelişme dönemleridir Bitkiler, cinslerine göre otsu, bir yıllık ya da çok yıllık; sarmaşık, bodur ağaç, çalı ya da kaktüs biçimindedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi kimileri kaktüs ve sükülentlere çok benzer öyle ki konunun uzman üreticileri, meraklıları ve uzmanları dışında ayırt edilmeleri oldukça zordur. Otsu sütleğenler genelde küçük bir çiçek kılıfı içinde dişi ve eril organları bulundurur. Bu çiçek kılıfları, bitkisine göre değişim gösterir tek başına ya da gurup halinde olabilir Bitkinin türü ve çiçeğin durumuna göre sapın ucunda ya da yaprak altında geniş ya da piramidal biçimde sarı,( E macrocarpa), kırmızımsı (E rigida ) ve pembe çiçeğimsi yaprakla çevrilmiştir. Çiçek tozu taşıyan böceklerin ziyafeti olan bu renkli yapraklar, otla beslenen hayvanlar için tam bir zehirdir. Üretim Tohum elde edilebilen ya da sağlayabilenler 25-30 derecede iyi bir üretim torfuyla filizlenmeyi başarabilirler. Bunun için çok sıcak olamama koşuluyla kalorifer üstleri de önerilebilir. Tohumlar bir kez filizlendikten sonra sıcaklık düşürülebilir. Çelikle üretim Özen ve dikkat istese de daha sık uygulanan bir yöntemdir. 1-Temiz ve alkole batırılmış bir çakı ya da budama makasıyla dal gövdeden kesilir, akan suyun altında sütlü sıvının akması sağlanır ve temiz bir bez ya da kağıt havluyla bu kısım kurulanır. Açık yarada oluşabilecek mantar hastalıklarını önlemek için doğal önlem olarak bitkinin yaralı kısmına tarçın tozu ya da odun kömürü sürülür. (Kimyasal önleyiciler de var ama meraklılarına önermiyoruz) 2-Kuru bir kağıt ya da bez üzerinde yara büzüşüp kapanıncaya değin korunur. (en az 1hafta 10-15gün) 3- Saksıya dikilir (bak toprak cinsi), toprak yüzeyi kurudukça su verilir aydınlık bir yerde korunur, doğrudan kızgın güneş ışınlarına dikkat! Birkaç ay sonra filizlenme görülür . Eğer çelik tutmamışsa kısa sürede gövde eğilir ve cansız bir görünüm alır bu durumda başarısız çelik sökülüp atılır. Kaynak; GÜLNAR ÖNAY |
19-08-2009, 13:05 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Bu türden bende de var. Çok keyifli bir bitki. İntte çok ilginç çoğaltma resimleri görmüştüm. Çiçek çıkan tepe bölgeye şeffaf plastik bir bardakla kapatmışlardı. Bir zaman sonra tepe noktalarda yavru Euphorbia obesalar oluşuyordu. Fotoğrafı da ekliyorum... |
10-11-2009, 17:31 | #7 |
Ağaç Dostu
|
Euphorbia
Euphorbia olduğunu tahmin ettiğim bu türe bayıldım. Evdeki arkadaşlarının yanında yerini aldı, ikinci adı nedir acaba? Düzenleyen esen : 10-11-2009 saat 17:32 Neden: fotoğraf yan yüklenmiş, düzeltiyorum |
17-07-2017, 14:48 | #10 |
Moderatör
Giriş Tarihi: 30-05-2008
Şehir: Sakarya
Mesajlar: 1,119
|
Euphorbia Obesa yıllardır aradığım ancak çiçekçilerde, Koçtaş, Bauhaus gibi marketlerde bir türlü denk gelmediğim harika bir bitki... Geçen yıl obesa'ya oldukça benzeyen, ancak daha uzun ve oval bir tür buldum ve bir-iki yavru da çoğalttım nihayet, onun resimlerini yakında paylaşacağım belki adını bilen arkadaş da çıkar... Obesa'yı da aramaya devam... |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|