Sukulentleri hastalıktan korunma

[dregoist]

Naçizane bir kaç paylaşımım olacak...

Sukulentleri ve aslında bir çok bitkiyi korumak hastalıklarla mücadele etmekten daha kolaydır.

Korumanın temel şartı ise doğru ortam ve doğru sulamadır.Sulama aslında bir çok kişinin dediği gibi ''gerekli olunca'' sulama olmasına rağmen, gereklilik şartı; bizim için göreceli bitkiler içinse kanun gibi değişmezdir.

Aşırı sulama aslında haftada 3 ve ya 5 gibi sayılarla ifade edilemez.Toprağın kuruma hızına, dolayısıyla havadaki nem miktarına ve hatta toprağı ısıtan (güneş,ortam ısısı ısı kaynaklarına yakınlık) etkenlere bağlı olarak günde iki kez bile sulamak bile bazen aşırı sulamaya olarak kabul edilmez.
En basit örneği ile annemin sabah ve akşam üzeri suladığı çiçeklerinin hiç hastalandığını hatırlamam, çünkü Urfa'da yazın toprağın kuruma hızı 3 saatten bile azdır.

Özet olarak; bitkilerinizi sularken sayıya göre değil,toprağın kurumasına göre sulayın.Bu sukulentlerde daha önemlidir çünkü kök ve gövde çürümesi tamamen sulamayla ilgilidir.

Bu arada toprağın kuruma hızı ne kadar yüksekse, bitkinizin hastalığa yakalanma (özellikle mantar hastalıklarına) ve çürüme riski de o derecede az olacaktır !!!

devam edecek ama sıkıcı olmasın diye ayrı mesajda...

[dregoist]

Toprağı sterilize etmek her ne kadar işe yarasa da, topraktaki bakterileri uzaklaştırmak aynı zaman da mantar oluşma hızını da artıracaktır.

Sebebi ise tahterevalli etkisidir bakteriler mantar oluşum riskini, mantarlarsa bakteri oluşum riskini azaltır.İnsan vücudunda da öyledir antibiyotik alan kişilerde çok kısa sürede mantar oluşur.O yüzden bazı ev yapımı ilaçlarda yoğurt kullanılır. Hem içinde ki bakteriler hem de laktik asit mantarı baskılar...kükürt kullanımı da aslında topraktaki bakterilerin kükürtü ayrıştırıp mantara toksik maddeler oluşturmasına dayanır.(Aynı zamanda sülfat ve Hidrojen (H+) açığa çıkar ve H+ Ph yı artırır )

Kurunmadaki temel amaç toprağın en az 24 saat tamamen kurumasına müsade etmektir.24 saat susuzluk hemen hemen hiç bir bitkiyi hele ki sukulentleri hiç etkilemez ama mantar kolonisinin büyük kısmını yok eder.

Mantar ve bakteri oluşumu aslında en ez 5 gün ıslak kalan toprakta risk teşkil etmeye başlar ve iyi havalanmayan oksijeni yetersiz topraklarda risk fazladır.Bu yüzden oksijenli su verilen bitkilerde risk nispeten azalır.

Havalanması iyi olan yerlerde hem oksijen miktarı fazla olacağından hem de topraktan nem uzaklaşacağından kolay kolay hastalık etkeni oluşmaz.Hava akımı olmayan yerlerde hem yaprak arasına su kaçırmamaya hem de çok ıslak toprağa yaprak temas ettirmemeye çalışın.Bazı arkadaşlarımızın ben yıkıyorum bir şey olmuyor demesinin en büyük sebebi bitkinin iyi havalanan bir yerde olmasındandır.(menekşelerini yıkayan tanıdıklarım var)

Ölen bir bitkinizin florasında hastalık etkeni varsa, siz hasta yeri keserek ya da gövdenin alt kısmını kurutarak tekrar çoğaltsanız dahi, uygun şartlar oluşunca bitkiniz tekrar hastalanır.Özellikle sukulent gibi çoğaltması kolay olan bir bitkide tekrarlayan başarısızlıkların sebebi budur...

Ama şu da bir gerçek ki gövde ve kök çürüğü başlayan bazı sukulentleri kurtarmak neredeyse imkansız oluyor.

[dregoist]

Havadaki nem miktarı da ortam şartlarındandır.Aslında ayarlanması ve müdahalesi en zor ortam şartıdır.
Ancak bilinen bir şey var ki çoğu sukulent ve kaktüs türlerinin nem ihtiyacı fazla değildir o yüzden yetiştirme ve çoğaltma esnasında sera ortamı hazırlanacaksa bile (ki aslında gerek yoktur) sera yüzeyi bitki yüzeyinden uzak olmalıdır.Özellikle saksı yüzeyini alçaktan örtücü tabakalar kullanılmamalıdır.(Streç film gibi)

Eğer hatalarım varsa affoluna. Ustalardan ve tecrübelerden istifade etmek adına,düzeltmeler olursa sevinirim...