agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Sucul Bitkiler (http://www.agaclar.net/forum/sucul-bitkiler/)
-   -   Hygrophila corymbosa, nam-ı diğer “LİMON” (http://www.agaclar.net/forum/sucul-bitkiler/1976.htm)

saka 29-09-2006 16:23

Hygrophila corymbosa, nam-ı diğer “LİMON”
 
Hygrophila corymbosa, nam-ı diğer “LİMON”

Akvaryumculukta “limon” adı ile bilinir. Literatürde Acanthaceae ailesi içerisinde
araştırılabilir. Hygrophila etimololojik olarak, latince hygros ve philein
kelimelerinden türetilmiştir. Hygros, latince’de nemli/rutubetli manasına gelir.
Aynı zamanda eğer bir hata yapmıyorsam Yunanca’da “hugros” ıslak ve nemli
anlamında kullanılır. Philein ise botanikte sıkça karşılaşılan“seven” kelimesinin
karşılığı olarak sanırım Türkçeleştirilebilir. Bu durumda ben, “Hygrophila”
yı “Nemseven” olarak Türkçeleştiriyorum. Bu yazıda, Hygrophila bundan
sonra "nemseven" ismi ile anılacaktır. Corymbosa'ya gelince; bildiğimiz kadarı
ile, “corym yığınları” anlamına gelmektedir. Yine yanılmıyorsak bu
kelime de(corym) “tepesinde düzgün çiçek yumruları bulunan” manasındadır.
Buradan hareketle ikinci kelimenin (corymbosa), ne manada
isimlendirmede kullanılmış olabileceğini kafamızda canlandıralım:
"Tepesinde düzgün çiçek yumruları bulunan nemsever" gibi bir sonuca
ulaşabiliyoruz. Burada dikkat edersek, nemseverleri kendi içlerinde
ayırdedebilmek için ikinci kelime (corymbosa) işlevsel olarak kullanılmıştır. [Bu
isimlendirmenin (naming conventions) botanikte genel bir yaklaşım olduğunu
bilmek başka bitkileri araştırırkende işinize yarayabilecektir. Yeri geldikçe bir
ipucu olarak ikinci kelimenin küçük harfle başlayıp başlamadığına dikkat
edebilirsiniz.]

Limon yaygın adı ile bilinen bu bitkinin
etimolojik kökenine bu kadar inme sebebim, aslında adında doğrudan hazzetiği
taban malzemesi ile ilgili ipucu içermesindendir. Artık kolaylıkla anlaşılacağı
üzere, limon adı verilen bu bitki nemli, ıslak toprakta yaşamaktadır. Bir diğer
deyişle, bataklık bitkisidir denebilir ki bu durum da zaten bu sucul bitkiyi
uygulamalarımızda, "yarısucul veya sucul" bitki olarak sınıflandırmamıza imkan
verecektir.

Akvaryumculuk sektörüne bu güne kadar pek çok nemseven türü bitki takdim
edilmiştir. Yine bunların pek çoğu yaygın türler arasında yer almayı başarmıştır.
Kuşkusuz bunun sebepleri arasında, kolay çoğaltılması, bakılması ve sevilmesi
sayılabilir.

Ülkemizde de, limon, tütün gibi lakaplarla anılan ve nispeten yaygın bulunabilen
türler arasında gösterilen; tanınmış türleri mevcuttur. Geldiği ekolojik sistemler
incelendiğinde görülmektedir ki, daha pek çok nemseven tür, zamanla
akvaryumlarda veya paludaryumlarda rastlanır olacaktır.

Karışıklığa sebep olmaması için, bilhassa akvaryumculuk sektöründe
şu adlar ile rastlanabileceğini de hatırlatmak isterim. Aynı bitkiye işaret ettiği
söylenebilecek bu isimler, sinonim (eş anlamlı) olarak kabul edilir:
Nomaphila Corymbosa, Nomaphila Stricta, Hygrophila Stricta vb. Bunun yanı
sıra, ticari olarakta aldığı belli başlı bazı farklı isimler ise şöyledir: H. Lacustris,
H. Siamensis, H. Langifolius.

Tipik bir bataklık bitkisidir. Genetiği ile oynanarak çeşitli varyeteleri
üretilmiştir/üretilmektedir. Bu sebeple farklı formlarına rastlanabildiği için
akvaryumculukta limon olarak tariflenen bitkinin, farklı yaprak formları ile
karşılaşmak şaşırtmamalıdır.

Hem su altı, hem su üstü yaprakları bünyesinde aynı anda taşıyabilmektedir.
Bu sebeple, paludaryumlarda uygun koşullar altında kendine yer edinebilecek
bir bitki olarak gösterilebilir. Her ne kadar yaprak altı ve üstü formunu
akvaryumumda görme fırsatı bulsam da, tam bir paludaryum ortamı
sağlayamadığım için maalesef ki bugüne kadar su altı gelişimini gözlemlemekle
yetinmek zorunda kaldım. Yazıya eşlik eden fotoğraflar, H. Corymbosa’nın
bütün yaprakları su altında iken ve bunun yanı sıra güçlü gövde sağlaması için
düzenli budanan bir halde iken, akvaryumumda çekilmiş görüntüleridir.



Hızlı gelişebilen ve büyüyebilen bir bitkidir. Işık ihtiyacı orta seviye olarak
önerilir. “çok loş” ve “çok aydınlık” arasında kalan pek çok aydınlatma
seçeneği arasında geniş bir toleransla gelişim gösterebilecektir. Bununla
beraber sentetik ışık, su koşulları, taban materyali ve gübre disiplinine bağlı
olarak yaprak formları değişim gösterebilecektir. Su altında en etkileyici
görüntüsünü parlak yeşil rengini alması ile sergilemeye başladığı için bu
nemseven de yaprak formu, rengi ve kontrastı iyi bakıldığı ölçüde daha bir
güzel olacaktır.

Hızlı büyüyen diğer bazı su altı bitkilerinde de olduğu gibi, kök gelişimi bil hassa
tabanda gübre vazifesi gören elementler azaldıkça artış gösterebilir. Bununla
beraber bunun terside söz konusu olabilir. Zira burada görünmeyen parametre
aslında aydınlatmanın mevcudiyetidir. İyi geliştiği bir akvaryumda, tahminleri
zorlayacak derecede kök atabilir. Gelişen bu hızlı köklere, zamanla gövdeden
çıkan yanal köklerde ilave olabilir. İşte aslında sınırlı hacimlerde bu bitkiyi
bulundurmanın bir zorluğuda bu andan itibaren başlar, diğer bitkilerle beraber
bir arada bulundurulduğunda eğer bir gün tabandan sökülmek istenirse, taban
alanına tutunmuş diğer bitkiler ve belki de dekor bu söküm işleminden olumsuz
etkilenebilir. Bu durumun önüne geçebilmek için, yeri geldiğince görünmez
saksılara dikmek, veya köklere düzenli besin takviyesi yaparak daha çok
besine ulaşma isteklerine gerek bırakmamak denenebilecek yollar olarak
sıralanabilir. Keza, su altındaki kök gelişimini etkileyen faktörler arasında ışık
yoğunluğunu da bir etken olarak söyleyebilmek mümkündür. Şöyle ki, duruma
göre ışığı azaltarak daha az fotosentez ve respirasyon yaptırarak, besin
tüketimi kısmaya çalışılabilinir. Bu durumda hem kütle artışı, hemde kök gelişimi
azalabilecektir. Farklı sentetik aydınlatma seçeneklerinde kendi tecrübelerim,
bu varsayımı doğrular nitelikte olmuştur.

Dere çakılı veya yıkanmış iri taneli kumu (3-5mm dane çapı) sağlıklı gelişmesi
için rahatlıkla kafi gelecektir. Elbette daha nitelikli bir taban veya taban
gübreleri ile desteklenmiş bir tabanda daha da güçlü gelişebileceğini
söylemekte mümkündür.



Nispeten alkali suları daha çok sever, bu sebeple aslında ortamda bulunan
diğer bitkiler de el veriyorsa sert sudan çekinmeye pekte gerek yoktur. Ülkemizde
şebeke suyu başta metropoller olmak üzere pek çok yerde genellikle pH 7.5 ‘a
yakın seyretmektedir. pH 7-8 aralığı bu bitki için önerilebilir. Dolayısıyla
nispi-bazik bir sucul ortam için, pek çok yerde şebeke suyuna müdahale
etmeye lüzum olmayacağı için kolay bitki arayanlara önerilebilir.

Su sıcaklığı olarak kaynaklarda genellikle 24-28 C optimum gelişimini sağladığı
ve sürdürdüğü sıcaklık aralığı olarak belirtilmektedir. Su içi sirkülasyon
sağlanmasından korkulmamalıdır, aslında su içi sirkülasyon sağlandığında daha
da iyi gelişeceği görülecektir. Bu sebeple varsa, filitre su-verişi
H. Corymbosa’ya doğru aşırıya kaçmayacak şekilde sağlanabilir.

Gelelim merak edilebilecek bir yönüne, nasıl çoğaltılacak? Başlangıçta da
belirttiğim üzere, kolay çoğaltılabilen bir bitkidir ve bu, ana gövdeden attığı
yanal dalların, gövdeden nazikçe koparılarak, tabana kavuşturulması şeklinde
hallolmaktadır. Dikkat edilmesi gereken husus bu yanal dalların kendini
kurtaracak boya eriştiğinden emin olunmasıdır. Bu konuda verilebilecek bir
ölçü, 10cm dir. Yani, ana gövdeden ayrılacak ve çoklanacak yeni dal için
minimum 10 cm boylanmış olmasına dikkat etmek yararlı olacaktır.

Yazar: Kemal SAKA
Fotoğraf: Kemal SAKA

Onur G. HİTİT 29-09-2006 16:49

Hocam, harika bir yazı olmuş. Ellerinize sağlık. Ben, bendekilerin su üstündeki yaşamlarını yakında gözlemeye başlayacağım sanırım. Çünkü oldukça kalınlaşmış (eskisine göre tabi) bir gövde ve suyun en üst seviyesine ulaşmasına az kalmış yaprakları var.

Saygılarımla...

saka 29-09-2006 21:26

Onur Bey, teşekkürler. Değerli tecrübe ve düşüncelerinizi bu başlık altına yazarak, (veya zamanla oluşacak tecrübelerinizi paylaşarak) bitkiyi araştıracak diğer suculseverlerle paylaşmanız konuya zenginlik katacaktır.

Suyun üstüne uzanan nemseverinizle ilgili, düşünce ve fotoğraflarınızı zamanla bu başlıkta görebilmeyi arzu ederim.

saygılarımla,

Oğuz Sağlam 06-10-2006 09:01

Kemal Hoca'nın açtığı bu güzel bilgi mesajına ben de bir iki "su üstüne uzanan" fotoğrafla katılmak istedim. Adarium'umun "limonluğu";


http://img144.imageshack.us/img144/2331/adario02qq2.jpg

Saygılarımla,

saka 06-10-2006 11:07

Bazen kelimelerin naçar kaldığı yerde bir-iki fotoğraf herşeyi belgeliyor. Bu
muhteşem nemseverler bugüne kadar gördüğüm en doğal kompozisyonda
kendilerine bir cennet bulmuşlar... İşte layığıyla havaya kavuşabilen nemseverlerin
saadet fotoğrafı!

Bu mekanın, bir iç mekan (ev) olduğunu ilerde bu başlığı okuyacaklara not
eder... Oğuz Hocam'a da başlığa değerli ve bu zengin katkısı için teşekkür ederim.

saygılarımla,

Oğuz Sağlam 06-10-2006 13:19

Estağfurullah Kemal Hocam,
Bu değerli bilgi mesajında "bir tutam görüntümüz olsun da nemalanalım" diye paylaştım fotoğrafları.
Netice itibarı ile sucul bitki meraklılarının "kolay bitki kategorisi"nde gördükleri bu sucul bitki nazlı - tuzlu olmayan cefakar bir bitki.

Türkiye'de "su bahçesi kategorisi"ndeki akvaryumların yaygınlaşması son bir iki yıla denk düşüyor. Bunda sucul bitkilerin özel isteklerine getirilen teknolojik çözümlerin payı çok büyük. Makro element, eser element, küser element, tozar element, vs gibi elementar kolaylıklar, sonra sudaki maddelerin amatör ellerde kolayca tespit edilmesini sağlayan test kitleri (takımları), CO2 aparatları, dozajlaması, pH kontrol üniteleri, özel zemin malzemeleri, çellatlı demir, vs de vs. Dolayısı ile 2 yıl öncesinde yalnız fotoğraflarda görülebilen nadir/nadide sucul tropikal bitkiler, pazar oluştuktan sonra hızla ithal edilerek meraklıların ellerine dağıldı. Bu fırsatlar konusunda bugün gelinen nokta gerçekten 2-3 yıl önce hayal edilemeyecek seviyede.

Bu safsatalara neden dokunduğuma gelince "Limon" Hanım eskilerin ilk göz ağrılarındandır. Limon, tütün, zeytin ve çınar dediğimiz Hygrophila türlerinin hepsi eski dosttur. O zamanlar latince kullanmak yaygın olmadığı için bunların böyle Türkçe tabirleri var. Şimdiki bitkilerin hangisinde böyle bir kulakta kalıcı lakabı var ki ;) . Eski dostlar kısıtlı koşullarda, özel aydınlatmalarımız yokken, elementar çözümleri bilmezken, CO2 tüpleri akvaryumların yanında durmazken bile hayata asılarak bizi mutlandırırdı. Gerçekten kolay bitkiler. Ama kolaylıkları onların değerini gönüllerde düşürmemeli yükseltmeli.

Limonlar gerçekten özeldir...

Böyle özel bir güzeli ele aldığınız için bir kez daha teşekkür ediyorum.

Saygılar,

saka 06-10-2006 16:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Oguz SAGLAM
Gerçekten kolay bitkiler. Ama kolaylıkları onların değerini gönüllerde düşürmemeli yükseltmeli.

Bir yanlış anlama olmasın "kolay" derken, "değeri düşük" demeye çalışmadım. Değeri düşük gördüğüm bir şeyi incelemek için zahmet edip, bu kadar kafa yormazdım sanırım. Ben kolay kelimesinden, "geniş toleranslı" manasını çıkarıyorum. Yazıyı okuyanların benzer bir anlam çıkarması, anlatılmak istenenin doğru anlaşılmasını sağlayacaktır.

Her ne kadar bu başlığın konusu olmasa da; son yıllarda bitki akvaryumlarında ki gelişmenin teknolojik gelişmelerden itkilendiğine katılıyorum ancak sanırım burada artan bilginin ve kaynaklarının önemide es geçilmemeli. Yukarıdaki yazı bu bilgi denizine bir damla bırakabilmeyi amaçlar.

Güncel teknik veya teknolojiler safsata olmaktan uzak ve mevcudiyetleri ile bir seçenek olarak var olmakla birlikte, sanırım pekte bu başlığın doğal kapsamı alanına girmediği için ayrı bir başlık açarak konuşabiliriz.

saygılarımla,

Oğuz Sağlam 07-10-2006 08:41

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi saka
...
"kolay" derken, "değeri düşük" demeye çalışmadım. Değeri düşük gördüğüm bir şeyi incelemek için zahmet edip, bu kadar kafa yormazdım sanırım....
...

Eh yani Kemal Hocam,
Böyle mi anlaşılıyor.
Çok güzel bir çalışma ve çok teşekkür ederim.
Ben genel anlamda kolay bilinmesinin, gene genel anlamda sucul bitkilerle uğraşanların böyle düşünebileceği için, müsaade edeceğinizi düşünerek kendi Limoni duygularımı yazmak istedim. Sizin böyle düşünmediğiniz, Limona değer verdiğiniz zaten her halinizden belli.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi saka
...
Güncel teknik veya teknolojiler safsata olmaktan uzak ve mevcudiyetleri ile bir seçenek olarak var olmakla birlikte, sanırım pekte bu başlığın doğal kapsamı alanına girmediği için ayrı bir başlık açarak konuşabiliriz.
...

Kemal Hocam sanırım bir yanlış anlaşma var. Safsata benim kendi yazdığım "konu ve teknik bilgi dışı" abuk subuk betimlerime denilmiştir. Hatta alıntı yapayım;

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Oguz SAGLAM - safsata babında -
...
Türkiye'de "su bahçesi kategorisi"ndeki akvaryumların yaygınlaşması son bir iki yıla denk düşüyor. Bunda sucul bitkilerin özel isteklerine getirilen teknolojik çözümlerin payı çok büyük. Makro element, eser element, küser element, tozar element, vs gibi elementar kolaylıklar, sonra sudaki maddelerin amatör ellerde kolayca tespit edilmesini sağlayan test kitleri (takımları), CO2 aparatları, dozajlaması, pH kontrol üniteleri, özel zemin malzemeleri, çellatlı demir, vs de vs. Dolayısı ile 2 yıl öncesinde yalnız fotoğraflarda görülebilen nadir/nadide sucul tropikal bitkiler, pazar oluştuktan sonra hızla ithal edilerek meraklıların ellerine dağıldı. Bu fırsatlar konusunda bugün gelinen nokta gerçekten 2-3 yıl önce hayal edilemeyecek seviyede.
...

Teknolojik gelişmelere, güncel tekniklere ancak bir şarlatan safsata diyebilir...

Umarım bu kez anlatabilmişimdir.

Saygılar,

Onur G. HİTİT 07-10-2006 12:44

Harika görüntüler bunlar. Oğuz Hocam, aynısını ben de yapmak isterim. Adarium'un aynısını değil tabi, onu yapamam. :D Ama şu Hygrophila konusu çok hoşuma gitti. Benimkilerden bir grubun altına, tavsiyeniz üzerine daha yüksek bir taban malzemesi serdim. Şu anda en baba Hygrophila yaklaşık 1 cm. suyun üzerine çıktı. Bakalım, küçük bir Hygrophila "bonsai"si yapabilecek miyiz...

Saygılarımla...

Fatihsahin07 03-06-2011 15:16

Verdiğiniz güzel bilgilere minik bir ek yapayım;
Hygrophila'lar yapraktan da köklenerek üreyebilirler. Yani yaprağı koparıp, bir yere ekerek çoğaltabilirsiniz.

Akvaryum içerisinde bu şekilde üretim denedim ve sonuç aldım. Emers ortamda da denemelerim olmuştu fakat yüksek sıcaklık nedeni ile yaprak gereken sıvıyı alamayıp kurumuştu.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 23:24.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024