agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Soğanlı ve Yumrulu Bitkiler
(https)




Beğeni Düzeni2706Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 05-01-2009, 19:36   #241
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
Bir ecnebi linkte görmüştüm,o kafesli plastik kapları renkleri ayrı ayrı ekmek için bir de köstebek, danaburnu gibi zararlıların soğanları yemesini önlemek için kullanılıyor.Fiatı biraz fazla gibi, ben pazardan plastik meyve kasası aldım onlara ektim, tanesi 25, 50 ykr. arasında, bir kısmınıda 30 cm çaplı büyük saksılara bakalım hangisi daha randımanlı olacak.

ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2009, 19:51   #242
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Almayı düşünmediğimden fiyatlara bakmamıştım ama pahalı olabilir.

Bu sene bahçemin tamamı söküldüğü için elimdeki ve yeni aldığım soğanların tamamını saksılara diktim. Saksılarım pek büyük değil ve mecburen sıkışık diktim, çiçeklerinden çok ümitli değilim ama bu seneyi böyle geçirecekler. Sadece topraktaki nergislere ellemedim, onların da çıkarılması şart değilmiş, iki senedir aynı yerdeler. Geçen sene çok güzel açtılar, bu sene yeni yavrular da var bakalım ne yapacaklar?

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 02:10   #243
Ağaç Dostu
 
ibrahim37's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 436
Galeri: 797
******* plastik meyve kasaları bu iş için çok uygun. Bende çiğdem ve lalelerimin bazılarını bu kasalara ektim. Zira geçen sene köstebekler ciddi hasar vermişti. Eğer istediğim gibi olursa bu kasaları elde etmek çok kolay böylelikle yazın soğanları sökmek gerekmeyebilir ve drenaj çok iyi olduğu için çürüme olmaması gerekir.
Ben hesasen yanları ve altı file şeklinde olan dikdörtgen plastik gömme saksı arıyordum bir türlü bulamadım. Bana göre bu saksılar bu iş için çok uygun. Saksıları tamamen kumun içine gömmeyi düşünüyorum. Bu saksılardan gören arkadaş varsa bilgi verirse çok sevinirim.
Gerçi Nürbahar hanım praktikerde birşeyler gördüğünü söylüyor inşallah benim aradığım saksılardır.

Saygılar...

ibrahim37 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 07:11   #244
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Praktikerde gördüklerim, sizin kulandıklarınızdan çok küçükler, bir tanesi en fazla 2-3 soğan için ugun.

Aklıma mutfak için satılan plastik süzgeçler geldi şimdi, altları da delik.

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 11:03   #245
Ağaç Dostu
 
nuzel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-04-2008
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 593
Galiba en mantıklısı plastik meyve kasaları.Önümüzdeki sene bende deneyeceğim.Çünkü Lale nergis gibi ilkbahar bitkilerinin yapraklarının sararması hairan ayının ortalarını bulabiliyor.Yazlık çiçeklerinde nisan gibi ekilmesi gerek.

nuzel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 17:42   #246
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
Sayın İbrahim 37: Serin Ova plastik veTanrı plastik fabrikalarının üretimlerinde file saksı olarak var.Ebatları 28, 30, 32, 37cm. çaplarında,bürolarda kullanılan çöp sepetlerine benziyor.Kare olarak altından delikli olanlar var.Yanları kapalı.

ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 23:15   #247
Ağaç Dostu
 
ibrahim37's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 436
Galeri: 797
İsmet bey çok teşekkürler,
File şeklinde olanlar benim aradıklarıma benziyor ancak boyları çok büyük. Tam olarak ne için tasarlandıklarını anlayamadım ancak benim için çok büyük ve en küçüğü 13 litre benim aradığım 4-6 litre cıvarında kare olanlar ideal ancak onların file şekilde olanlarından bulabilsem harika olurdu. Çünkü ben kumun içine gömmeyi düşünüyorum. Zaten çiçeklerin kökleri saksıların deliklerinden dışarı çıkacağı için o kadar büyük olması gereksiz. Böylelikle çok küçük alana bol miktarda saksı sığdırabilirim.

ibrahim37 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 20:11   #248
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
İbrahim bey, kare saksıları kuma gömmeden kullanabilirsin. 17-17- 25 cm(yükseklik) ebadındaki 6lt , altına drenaj için biraz kum , üstüne saksıları dizin gömüp çıkarma zahmetinden kurtulursun. File saksı olarak geçenler üretim de kullanılıyormuş.Normal sepet gibi.

ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 22:50   #249
Ağaç Dostu
 
ibrahim37's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 436
Galeri: 797
İsmet bey sera gibi kapalı ve kontrol altındaki ortamlar için bu kare saksılar çok ideal olduğunu söyleyebilirim. Ancak ben açık alan için düşünüyorum. Bahçenin denizden yüksekliği sadece 84 metre ve yağış oranı çok yüksek İstanbul gibi iklimin nemli olduğu ve yazında sık sık yağmurun yağdığı ortamda plastik saksıların terleme yapıp soğanları çürütmesinden korkuyorum. Ayrıca kışında hesapta olmayan ciddi bir don olursa açıkta olan saksılardan endişe ediyorum.

ibrahim37 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 23:24   #250
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
İbrahim bey, saksı ve kasaya ekme işini bende bu sene deniyorum.25-25 veya 30-30 kare saksı bulamadığım için, 30 cm çaplı yuvarlak saksılara mümkün olduğu kadar yanaştırıp yere serdiğim naylon çuvalların üzerine yerleştirdim. Ayrıca 30-50 cm yüksekliği 20,25 cm olan siyah meyve kasalarını toprağın üzerine sıralayıp, içine yarıya kadar toprak doldurup soğanları ektim.Kenarlarını ince tahta ile kapatıp, kasaları silme toprak doldurdum. Soğuğa dayanıklı olduklarından bir şey olmaz diye düşünüyorum.Baharda neticeyi göreceğiz.

ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 22:49   #251
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
Sayın Nuzel: Saksı ve kasaların fotoğrafını yükledim.Üzeri silme topraklı olanlar meyve kasaları,aralarına yürümek için yol bıraktım.

Eklenen Resimler
   
ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2009, 13:24   #252
Ağaç Dostu
 
malbman's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-04-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,600
Galeri: 15
Lale ve nergis soğanlarımı çiçek coşturan adlı menekşe besini ile sulasam bir zarar verir mi ya da faydası olur mu arkadaşlar? Fikri olan var mı acaba? Zira soğanlarımı yalnızca torfa dikmiştim ve sanırım artık toprak değiştirmek için çok geç.

malbman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2009, 14:32   #253
Ağaç Dostu
 
nuzel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 15-04-2008
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 593
Çok güzel olmuş sayın İsmet Şenad.Sanırım benim uygulamam zor çünkü çiçek diktiğim alanlar yuvarlak **** 2 kenar düz ön taraf yuvarlak.

nuzel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2009, 16:49   #254
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
O zaman 14, 15 cm. çaplı saksıları yuvarlağa göre sıralayıp,çiçekler geçince saksı değiştirmesi yapabilirsiniz.

ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2009, 16:55   #255
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
Sayın Malpman; Hiç bir şey vermesenizde soğandaki depolu besinle çiçek açar.Yavru büyütebilmesi besin gerekli.

ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2009, 18:27   #256
Ağaçsever
 
mor papatya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 56
Galeri: 21
arkadaşlar ben teneke saksıya bir tane lale soğanı dikmiştim bir ay önce şimdi filizi çıkmaya başladı büğünde yeni dekor saksı almıştım acaba saksıyı değiştirsem sorun olurmu

mor papatya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2009, 19:28   #257
Ağaç Dostu
 
hocam100's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-10-2008
Şehir: Denizli
Mesajlar: 3,938
Değiştirirken köklerini zedelememeye dikkat et. Aksi halde çiçek zayıf olur.

hocam100 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2009, 20:07   #258
Ağaç Dostu
 
ibrahim37's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 436
Galeri: 797
İsmet bey saksılarınız gayet güzel olmuş Özellikle meyve kasalarından olanlar.
Ben sadece yuvarlak plastik olanları kışın donma riskine karşı herhangi bir önlem düşünüyormusunuz? Birde bu saksılardaki soğanlara hiç müdahale etmeden yazı sorunsuzca geçirirlermi. Demek istediğim sizin bu şekildeki tecrubeniz nedir?
Ayrıca ben malç olarakta üzerlerinin çok ince çakılla kaplamayıda düşünüyorum!.

ibrahim37 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2009, 21:46   #259
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
Sayın İbrahim 37:Saksıya ilk bu sene ekiyorum. Daha önce boş akü kutularında bir şey olmadı.Bunda da bir şey olmayacağını düşünüyorum. Yinede netice baharda belli olacak. Ben saksılara sık ektiğim için kuruyunca soğanları sökeceğim.Bir de toprağı değiştirmek lazım.Malçlama yapmıyorum, bu şekilde bırakacağım.
Seyrek ekerseniz bir sene daha saksıda bırakabilirsiniz. Bazı cinsler çok yavru yapıyor onları ayırıp tekrar ekmek daha doğru olur diye düşünüyorum.

ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-01-2009, 10:07   #260
Ağaç Dostu
 
AgacSevdalisi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-11-2008
Şehir: Adana-Kayseri
Mesajlar: 1,458
benim lale soğanımı soğuk aldı bu sene balkondaydı aşırı dondan soğuk aldı

AgacSevdalisi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-01-2009, 17:32   #261
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 186
Galeri: 33
Bulunduğumuz şehrin hava şartlarını da göz önünde bulundurmak gerekir.

ismet şenad Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-01-2009, 19:46   #262
Ağaç Dostu.
 
Giriş Tarihi: 17-01-2009
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 3,802
Galeri: 45
sayın kharel, Lale dağ bitkisidir,kolay donmaz. Üzerine kar yağarsa yorgan gibi olur ve Mart ta karlar eriyince, toprak ısınınca çıkar ve çiçeklenir. merak etmeyin.

kgursan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-01-2009, 10:11   #263
Ağaçsever
 
mor papatya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-12-2008
Şehir: antalya
Mesajlar: 56
Galeri: 21
arkadaşlar benim lale soğanlarım 2 cm kadar çıktı şu anda bahçenin köşesinde saksıda ancak şimdi dışarda yağmur yağıyor bi sakıncası olurmu yoksa içeriyemi alayım?

mor papatya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-01-2009, 10:46   #264
Ağaç Dostu
 
ilksenozturk's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,351
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi 138 Mesajı Göster
arkadaşlar benim lale soğanlarım 2 cm kadar çıktı şu anda bahçenin köşesinde saksıda ancak şimdi dışarda yağmur yağıyor bi sakıncası olurmu yoksa içeriyemi alayım?
merhabalar;
lalelerimiz şimdiye kadar yavaşça büyüdü ve bundan sonra ılıklaşan hava ve yağmurların etkisi ile büyümeleri hızlanacak.
içeriye almamanızı öneririm. yağmur da almalıdır.
sadece eğer saksınız delikli değilse ya da toprağı geçirgen değilse soğanlar zarar görür(yani soğanların yağmurdan olumsuz etkilenmesinin tek koşulu suyun akıp gitmemesidir)

ilksenozturk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-01-2009, 00:45   #265
Ağaç Dostu.
 
Giriş Tarihi: 17-01-2009
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 3,802
Galeri: 45
Bahçedeki lale

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi 138 Mesajı Göster
arkadaşlar benim lale soğanlarım 2 cm kadar çıktı şu anda bahçenin köşesinde saksıda ancak şimdi dışarda yağmur yağıyor bi sakıncası olurmu yoksa içeriyemi alayım?
Lale bahçede daha güzel olur. Ancak Antalya da dikilen lalelerin soğanları eğer soğuk (5-9 oC da 6-8 hafta) yememişlerse ve yemezlerse çiçek açmayabilir .Lale soğanları soğuklatılmadan çiçek taslağı oluşturmazlar. Bu nedenle bırakınız bahçede kalsın.

kgursan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-01-2009, 15:40   #266
Ağaç Dostu.
 
Giriş Tarihi: 17-01-2009
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 3,802
Galeri: 45
Lale nin Hikayesi

Ben Lale. Herkesin beni çok sevdiğini biliyorum. Bu nedenle ilginizi çekeceğini ümit ederek kim olduğumu, nereden geldiğimi, nasıl büyüdüğümü ve geliştiğimi kısaca hikayemi anlatmak istedim.

Atalarım binlerce yıldır Doğuanadolu, İran, Türkistan dağlarında mutlu bir şekilde yaşamaktadır. Soyumuzun bir kısmı da Kafkasyada dır. Türkler Orta Asyadan Anadoluya doğru göç ederken göç yolları üzerinde bulunan atalarımı çok sevdiler ve bazılarımızı yanlarına alarak Anadolu ya getirdiler. Buralarda bizlere çok iyi davrandılar. Başkenti İstanbulda her tarafta serpildik, geliştik. XVIII. Yüz yılda "Lale Devri" diye bir zaman dilimine adımızı verdiler. O zamanlar o kadar kıymetliydik ki 1 soğanımız 1 altın liraya kadar satıldı. Ne yazık ki bu devir kısa sürdü ve bütün yetiştiğimiz yerler harap edildi. Türklerin arasında bir daha iflah olmadık.

O zamanlar Avrupalılar bizi tanımıyordu. İstanbuldaki bir avrupalı elçi (Avusturya elçisi) bizi görünce hayran oldu ve 17. yüzyılda aramızdan bazıları önce Avusturya ya oradan Hollandaya götürüldü. Oraların iklimi tam bize göre serindi ve toprakları kumsaldı. Bizi gören hayran oluyordu. Hollandalılar tam lale manyağı oldu (Tulipemania) .Ressamları bizim resimlerimizi yaptı. Sonraları bizi daha güzel renklere bürümek için makyajımızı yenilediler ve çok mparlak renkli bodur atalarımızın kanlarını bize verdiler ve böylece renklerimiz daha güzel oldu. Çünkü çok parlak kırmızı renkleri olan atalarımız vardı. Daha sonra bazılarımız Yeni Dünya ya taşındı. Böylece bütün dünyaya yayılmış olduk. Biz çok mutluyuz. Diğer çiçeklerin arasında özel bir yerimiz var. herkes bizim renklerimizi ve elbiselerimizi görmek için tam 1 yıl bekliyorlar. Doğal olarak daha güzel olmamız için koşulların (sıcaklık, nem) bize uygun olması,anavatnımızdaki iklime uygun olması ve elbiselerimizi diken terzilerin biraz becerikli olması gerekiyor. Doğada nasıl bir yaşam biçimine sahip olduğumuzu da ikinci bölümde anlatalım bizi seven dostlarımıza.

polemos ve Jakin beğendi.
kgursan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-01-2009, 17:51   #267
Ağaç Dostu.
 
Giriş Tarihi: 17-01-2009
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 3,802
Galeri: 45
Dünyaya nasıl dağıldığımı anlatmıştım.Şimdi de doğal yaşam çemberim içinde nasıl büyüyüp geliştiğimi anlatmaya çalışacağım.İnsanlar beni gerçek soğanlı bitkiler arasına koydular. İnsanların soğan dedikleri şey, benim yeşil olduğum zamanlarda (Mart-Mayıs) fotosentezle yapmış olduğum besinleri yapraklarımın toprak içinde kalan bölümünde depolama ile şişmesiyle oluşmuş bir yapıdır.Benim gövdem diğer bitkilere benzemez. Çok kısadır. Buna soğan tablası da derler.Gövdemden yapraklar,yaprakların koltuklarında yavrularım ve ortaya yakın yerde de minik, minyatür bir çiçek oluştururum. Zamanı gelince çiçeğim ve yavrularım biriktirdiğim bu besinlerle beslenirler. Soğanımın üzerinde ince ama sert bir kabuk (Tunik) vardır. Bu kabuk besin depomun su kaybetmesini önler ve darbelere karşı korur.

Ben çok sıcağı sevmem. Yaz başında, havalar ısınınca toprak üzerindeki yeşil kısmım kurur. Toprağın altına gizlediğim yavrularımla soyumu devam ettiririm.Nisan- Mayıs da renkli elbiselerimi giyip insanlara gösterdikten sonra döllenirim, tohum bağlarım. Ama bu tohumlar çiçek açana kadar 5-6 yıl geçer ve bunlar kesinlikle bana benzemez!. Bana benzeyen toprak altındaki yavrularımdır. Bunlar büyüdükçe ben kendimi parçalar ve yok olurum.En iri yavrum en gösterişli elbiseyi giyer.

Yaz ayları boyunca toprak altındaki yavrularım hem dinlenir hem de ilkbaharda giyecekleri elbisenin minik bir modelini yaparlar. Herkes onları cansız zanneder, ama onlar hummalı bir çalışma içindedirler. Giyecekleri elbiseyi dıştan içeri doğru, renkli yapraklar, erkek organlar ve dişi organ şeklinde 3 ayda imal ederler. Ekim-Kasım ayı geldiğinde yağmurlarla birlikte önce kök yaparak toprağa tutunurlar. Ne kadar bol kök atarlarsa o kadar güçlü olurlar. Sonra toprak yüzüne 1-2 yaprakcık çıkarırlar. Ardından tabiat ana sert soğuklara karşı üzerlerine beyaz yorgan örter. Yorganın altında sıcaklık 5 -9 oC arasındadır. 3 ay kadar yorgan altında çiçek sapını oluştururlar. Martta havalar ısınıp, karlar erimeye başlayınca kar suyu ile susuzluklarını giderir ve toprak üstüne önce yapraklarını gönderir, sonra sapı ve sapın ucunda elbisenin goncasını çıkarırlar.Ve Nisan-Mayıs da güzel elbiseleri ile defileye başlarlar. Sonra hoyrat sıcaklar başlayınca elbiselerini soyunur ve toprağın altına çekilirler. İşte bizi seven dostlarım. Ben ve yavrularım anavatanlarımızda böyle yaşarız, soyumuzu böyle devam ettiririz.

polemos ve Jakin beğendi.
kgursan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2009, 12:00   #268
Ağaç Dostu
 
ibrahim37's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 436
Galeri: 797
Sayın kgursan her şeyi çok güzel açıklamışsınız teşekkür ederim. Ben sadece bir durumu açmak istiyorum. Tohumdan elde edilen yavrular kesinlikle anneye benzemez demişsiniz. Benim bundan anladığım tohumdan elde edilen yavrular annenin % 100 kopyası değildir. Bunun dışında elbette anneye benzeyen bireylerde oluşur. Tohumdan oluşan bireylerde bu türün geçmişine ait bir çok izleride görmek mümkün. Yani bitki bir şekilde kendini oluşturan farklı türlerinde özelliklerini yansıtır.
Marketlerde bulunanların bir çoğununda melez olduğunu düşünürsek.. Yeni oluşacak yavrular oldukça farklı olabilir. Ama yinede türünün genel özelliklerini taşır.
Soğandan elde edilen yavrular ise anne ile aynı dokuyu taşıdıkları için tamamen bir kopyasını oluştururlar.

ibrahim37 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2009, 17:32   #269
Ağaç Dostu.
 
Giriş Tarihi: 17-01-2009
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 3,802
Galeri: 45
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ibrahim37 Mesajı Göster
Sayın kgursan her şeyi çok güzel açıklamışsınız teşekkür ederim. Ben sadece bir durumu açmak istiyorum. Tohumdan elde edilen yavrular kesinlikle anneye benzemez demişsiniz. Benim bundan anladığım tohumdan elde edilen yavrular annenin % 100 kopyası değildir. Bunun dışında elbette anneye benzeyen bireylerde oluşur. Tohumdan oluşan bireylerde bu türün geçmişine ait bir çok izleride görmek mümkün. Yani bitki bir şekilde kendini oluşturan farklı türlerinde özelliklerini yansıtır.
Marketlerde bulunanların bir çoğununda melez olduğunu düşünürsek.. Yeni oluşacak yavrular oldukça farklı olabilir. Ama yinede türünün genel özelliklerini taşır.
Soğandan elde edilen yavrular ise anne ile aynı dokuyu taşıdıkları için tamamen bir kopyasını oluştururlar.
Sn arkadaşım anneye benzemez derken annenin bütün özelliklerini taşımaz, farklı genetik yapı gösterir demek istedim. Diğer bütün canlılarda olduğu gibi.Tabi tohumlardan elde edilen bireyler arasında anneden daha iyiler olabildiği gibi daha kötü özeliklere sahip bireyler de olabilir. Ayrıca tohumdan yeni fertlerin çiçek açmaları için 5-6 yıl gibi bir zaman gerekir. Bu nedenle lalenin tohumdan üretimi sadece ıslah amacıyla yapılmaktadır.

kgursan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2009, 21:44   #270
Ağaç Dostu
 
ibrahim37's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 436
Galeri: 797
Özgür bey anladığım kadarıyla bu konuda aynı fikirdeyiz. Ticari açıdan bakarsak tohumdan yetiştirmenin bir mantığı yok. En karlısı Hollanda'dan almak, uçsuz bucaksız arazilere el değmeden ekiyorlar. Çiçeğini ayrı soğanını ayrı satıyorlar. Külosu patatesten daha ucuza geliyor. Ancak benim tanıdığım bir çok uzman botanikçi var Hollanda'dan gelen hiçbir soğanlı bitkiyi bahçesine sokmuyorlar!
Ama ne yapalım bizimkiside sevda işte. Binaların arasında sıkışıp kalmışız böyle ufak tefek şeylerle hasret gidermeye çalışıyoruz.

Selamlar.. Saygılar...

ibrahim37 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 23:31.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024