16-02-2007, 00:03 | #301 |
agaclar.net
|
Gönder tuşuna basmadan yazdıklarınızı okuyun. Ben konuşur gibi yazarım, şu kadar harf kullanırım gibi mazaretler geçerli olamaz değil mi? Hatalarınız söylenmesini istemiyorsanız dikkat etmeniz gerekmez mi? Dakikada şu kadar yazı yazacaksınız diye bir zorunluluğunuz olduğunu sanmıyorum. Acele etmeyin lütfen |
17-02-2007, 21:58 | #302 |
Ağaç Dostu
|
-Türkçe'nin önemli şairlerinden biri kabul edilen, İran’da yetişen, Şehriyar'ın El Kimin adlı şiirinden. Şehriyar'ım gözüm yaşı sel kimin, Garip sen mi vetanında el kimin, Sevdan üreğimde kara yel kimin, Heç elden özgeye gardaş olar mı? Haramzadalardan yoldaş olar mı? Şehriyar'ım, incinmeyin sözüme, Dost acı danışar dostun özüne Gah ağlaram, gah vururam dizime Heç elden özgeye gardaş olar mı? Hayından, uğrudan yoldaş olar mı? -İranda Türkçe yazmanın yasak olduğu bir dönemde çektiği acıları yansıtıyor. |
19-02-2007, 11:25 | #303 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-04-2006
Şehir: Türkiye
Mesajlar: 365
|
Bir de burayı takip edin. Cevap yazacaktım ama bir de baktım ki ne nokta var ne virgül ne de büyük küçük harf. http://www.agaclar.net/forum/showthr...6688#post76688 |
19-02-2007, 11:30 | #304 |
agaclar.net
|
Hepsini takip etmek mümkün değil. Bu herkese düşen bir görev. Yazı ciddi boyutta hatalar içeriyorsa kimse cevap vermemeli ve nedeni yazılmalı. Sen de bunu yapmışsın işte |
28-02-2007, 21:41 | #306 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 28-02-2007
Şehir: Lüleburgaz/Kırklareli
Mesajlar: 4
|
Foruma yeni üyeyim. Türkçe'mize gösterdiğiniz önemi takdirle karşılıyorum. |
28-02-2007, 23:24 | #307 |
Ağaç Dostu
|
Sayın maske6, aramıza hoş geldiniz. Ağaçlar.net ailesi, sizin gibi duyarlı katılımlarla güçlenecektir. Sevgiler! |
01-03-2007, 13:00 | #308 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-01-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 53
|
Benim hatalı kullanılan g - ğ takıntım var. Forumda gezerken bu hatanın burada da yapıldığını gözlemledim. kg yerine kğ veya program yerine proğram gibi. Bu örnekleri çeşitlendirmek mümkün. Başka bir örneği daha var ki; TEM'de İstanbul'dan Mahmutbey gişeler istikametine doğru giderken, otogar sapağından hemen önce bir trafik levhası var, OTOĞAR yazıyor. Gene aynı levhada SULTANÇİFTİĞİ yazmakta yani bir levhada iki imla hatası var. Bu levha yaklaşık 6 yıldır orada durmakta, karayolları, büyükşehir belediyesi ve gazeteleri haberdar ettim ama sonuç nafile. 1/3/2006 Bugün geçtim hala değişiklik yok... |
01-03-2007, 23:11 | #309 |
Ağaç Dostu
|
-Sayın Ahmet Togay, duyarlılığınız için teşekkürler. Bu yanlışları düzeltmenin bir yolu olmalı. -Bu levha Belediyeye mi ait, yoksa Karayollarına mı? -Benim de takıntım var. Ben de biraz uğraşayım. Düzenleyen Yücel Özlem : 02-03-2007 saat 16:56 Neden: Yazım hatasını düzeltme |
02-03-2007, 00:26 | #310 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-01-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 53
|
Karayolları olmalı, zira belediye kesinlikle üzerine alınmamıştı. Karayollarına en az 3 ya da 4 kez muhtelif kanallardan bildirdim. |
02-03-2007, 05:53 | #311 |
Türk Dil Kurumu
Giriş Tarihi: 02-03-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1
|
Evet, garip ama benim buraya gelişim tamamen farklı oldu. Siteyi internette dolaşırken yarım saat önce gördüm. Aslında aradığım şey orman veya bitki ile ilgili değildi. Bizim forumdaki insanları imla konusunda bir hizaya getirmek için bir süredir deli gibi çalışıyorum. Malum nasıl bir nesil yetiştirmişsek, sadece internete bağlı değil kötü eğitimden kaynaklanan bilgisizlik de cabası. Herkez, yanlız, yalnış, ****, bitişik de/da'lar yazılarda havada uçuşuyor. İşte böyle bir durumda ben forum yöneticisi ve cansiperane bir Türkçe savunucusu olarak imla konusunun önemini arzeden yazıları netten toplayıp, forumdakilere gösteriyorum. İlk başta oldukça sert tepkilerle karşılaşmış olsam dahi, umursamadan doğru bildiğim şekilde pek çoğunu dize getirip doğru düzgün Türkçe kullanmalarını sağladım diyebilirim. Tabii halen katedilmesi gereken uzun bir yol var. İşte böyle bir araştırmada bulunan kayıtlar içinde sizin siteniz de vardı. Bu başlığı baştan sona okudum ve sizlere bakınca bir ara kendimi aynada görür gibi oldum. Sizin avantajınız burada çok sayıda destekçinizin olması. Bunun kıymetini bilin! Türkçe'ye verdiğiniz önem ve destek için ben de kendi adıma teşekkür ederim. Kartal Yüksel |
02-03-2007, 13:41 | #312 | |
agaclar.net
|
Kesme işareti kullanılmayan durumlar Alıntı:
Forumda, Türkçe'nin doğru kullanımı hakkında Başlığın yanlış olduğunu yeni öğrendim ve düzelttim Doğrusu: Forumda, Türkçenin doğru kullanımı hakkında Teşekkürler Marcel |
|
06-03-2007, 01:10 | #314 | |
Ağaç Dostu
|
Karaman sayfasındandan Alıntı:
|
|
06-03-2007, 13:01 | #315 | ||
Ağaç Dostu
|
Evimizi, bahçemizi korumak adına bir soru
-Değerli Üyeler, aşağıda iki alıntı var. Alıntıladığım bu iki yazı aynı firmaya ait. Birincisi firmanın kendi sitesinden alındı. Büyük harf, kesme işareti, nokta, virgül, noktalı virgül, parantez gibi işaretler yanında paragraf gibi bir düzenleme aracı da kullanılmış. Demek ki bu firmada bunları kullanmayı bilen birileri var. Kendi sitelerinde bunları kullanmaya özen göstermişler. Alıntı:
Alıntı:
|
||
06-03-2007, 14:26 | #316 |
agaclar.net
|
Sitelerini hazırlayan firma bu konuda özenli imiş diye düşünürüm |
06-03-2007, 21:47 | #317 | |
Ağaç Dostu
|
Vay canına! Ben de kendimi dilbilgisi kuralları hakkında oldukça yeterli zannederdim. Aşağıdakileri okuyunca "kimbilir alınacak daha ne kadar çok yolumuz var" diye sormaktan alıkoyamadım kendimi... Teşekkürler malina. Alıntı:
|
|
13-03-2007, 23:07 | #318 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-03-2007
Şehir: Sakarya
Mesajlar: 8
|
Önemli ve hassas konular. |
13-03-2007, 23:20 | #319 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 18-08-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 89
|
Abiler, ablalar, kardeşler... Türkçe sanıldığı kadar kolay bir dil değil... Dipsiz kuyu gibi sanki... Bazen TDK yetkililerine kızıp kendi bildiğimi okuyorum... Nitekim onlarda insan (Kendimi rahatlatıyorum bu şekilde) * * * Bir iki örnek vereyim, çıkın çıkabilirseniz işin içinden... Kırklareli'den DOĞRU Kocaeli'den YANLIŞ Şimdi fark nerede? Kırklar eli.. Koca eli.. Her ikiside birleşik kelimeden türemiş özel isim.. Kırklareli'den arkadaşım geldi cümlesindeki gibi Kocaeli'den arkadaşım geldi olması gerekmezmi? Olmuyor işte... Kocaeli'nden olması gerekirmiş.. * * * Diğer bir örnek.. Onun beyaz ayakkabısı var... Bu mantık ile düşünürsek, Onun beyaz buzdolabısı var... Olması gerekmez mi? * * * |
14-03-2007, 22:11 | #320 | |
Ağaç Dostu
|
Hemen düzeltelim; dahi anlamındaki "-de" ve "-da"lar ardından geldikleri kelimeden ayrı yazılır. Ayrıca "abi" değil, "ağabey" yazar kitap, ama artık öyle söylemez olduk... Bir de, soru eki olan "-mi" de yukarıdaki dahi ekleri gibi ayrı yazılır... Konunun başından beri yazılanlara bir kez daha işaret etmek adına vesile olmak istedim. Sevgilerle... Alıntı:
|
|
15-03-2007, 13:32 | #321 |
Ağaç Dostu
|
TÜRKÇE KORUMAYA ALINIYOR Türkçedeki Bozulma ve Yabancılaşmanın Araştırılması, Türkçenin Korunması ve Etkin Kullanımı İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Prof. Dr. Zeynep Korkmaz'ı dinledi. Dilin bir millet ve toplumun varlığı için taşıdığı değerin çok yüksek ve çok yönlü olduğunu anlatan Korkmaz, ''Türkçemiz, yalnızca Türkiye'de yurttaşlar arasında günlük konuşma ve yazışmalarda yer alan karşılıklı bir anlaşma aracı olmaktan ibaret değildir'' dedi. Dilin, toplumun bireyleri arasında sosyal akrabalık bağı kurduğuna işaret eden Korkmaz, ''Bir topluma millet niteliği kazandıran da o topluma özgü gelişmiş bir dilin varlığıdır'' diye konuştu. Korkmaz, dilin aynı zamanda düşüncenin kaynağı olduğuna işaret ederek, yaratıcılığın da ancak yüksek düzeyde bir dilin varlığıyla ortaya çıkabileceğini söyledi. -DİL VE KÜLTÜR İLİŞKİSİ- Dil ile kültür arasındaki bağlantının önemini vurgulayan Korkmaz, ''Dil, bir kültür hazinesidir ve kültürün aynasıdır'' dedi. Dil ile kültür arasında sıkı bağlantı bulunduğunu bildiren Korkmaz, dilin kültür zenginliğinin göstergesi olduğuna işaret etti. Kültür bakımından yüksek düzeyde olan milletlerin dillerinin de zengin olduğunu kaydeden Korkmaz, ''Gelişmiş bir dil, edebiyat, sanat, bilim ve felsefe alanlarında üstün değerde eserler verebilen bir dil demektir'' dedi. Korkmaz, dilin aynı zamanda kültür değerlerinin geleceğe aktarılma aracı olduğunu ifade ederek, dil olmadan birikimlerin geleceğe aktarılamayacağını hatırlattı. -''KİMLİK BELGESİ''- Korkmaz, dilin bir millet için ''kimlik belgesi'' niteliğinde olduğunu vurgulayarak, ''Eğer bu kimlik belgesi, zaman içinde yozlaşarak eriyip kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalırsa o dili konuşan toplum veya millet de kimliğini yani varlığını yitirir ve eriyip yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır'' diye konuştu. Dil Devrimi'nin dilin Türkçeleşmesi yönünde büyük yol alınmasına neden olduğunu anlatan Korkmaz, Türkçenin bugün bazı sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtti. -YOZLAŞMA- Türkçede bir yozlaşma döneminin başlamış göründüğünü ifade eden Korkmaz, Türkçenin yozlaşmasına yol açan bazı nedenlere dikkati çekti. Bunların başında söyleyiş ve yazım yanlışlarının geldiğini belirten Korkmaz, ''Son yıllarda radyo ve televizyon kanallarında sık sık göze çarpan ve dil duygusu, dil zevki ve kültür düzeyi yüksek olanları fazlasıyla rahatsız eden bir durumdur'' dedi Korkmaz'a göre diğer sorunlar ise ''kısa hecelerin uzun, uzun hecelerin kısa okunması, ses değişmelerinden doğan yanlış söyleyiş, söyleyişte vurgu ve duraklama yanlışları, gençler arasında argo konuşmaların artması ve yazım yanlışları.'' Dilde bozulma ve yozlaşmanın artmasının, söz varlığının gittikçe daralmasına yol açacağını vurgulayan Korkmaz, bunun da toplumun kültür değerlerinde öküntü oluşturacağını söyledi. Böylece kültür ve dildeki yaratıcılık ve gelişmenin köstekleneceğini kaydeden Korkmaz, ''Millet varlığının can damarını urutur, dil kaybı kültür kaybına yol açar'' diye konuştu. -ÖNERİLER- Korkmaz, ilk ve ortaöğretimde sağlıklı, kapsamlı ve bilinçli bir Türkçe öğretiminin sağlanması gerektiğini belirterek, var olan aksaklık ve bozulmaların büyük kısmının eğitim yetersizliğine dayandığını söyledi. Bu konuda gerekirse eğiticilerin de eğitilmesini isteyen Korkmaz, bir dönem açılan kısa süreli eğitim enstitülerinin verdiği zararları hatırlattı. Dil bilgisi kitaplarının yetersiz; içeriğinde çelişkiler bulunduğunu belirten Korkmaz, Türkçenin korunmasıyla ilgili bir yasaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Üniversite giriş sınavlarında test sisteminin uygulanmasının da Türkçe eğitimini etkilediğini kaydeden Korkmaz, Türkçe derslerinde yazılı ve sözlü anlatıma ağırlık verilmesini istedi. Prof. Dr. Korkmaz, 1965 yılından sonra farklı kişilerin farklı imla kılavuzları hazırladığını hatırlatarak, Cumhuriyetin 84. yılında hala imla konularının tartışıldığına dikkati çekti. -''ENGELLENSİN''- TDK'nın hazırladığı bir imla kılavuzunun temel alınmasını ve birbirinden farklı imla kılavuzlarının piyasaya sürülmesinin engellenmesini isteyen Korkmaz, ''Dilimizdeki yabancı kökenli alıntı kelimelerin, 'tasfiyecilik' veya 'arı Türkçecilik' anlayışıyla dilden sökülüp atılması, dilde ırkçılık yapmaktır'' dedi. -''POLİTİK ÇATIŞMA''- Korkmaz, ''Bir de dilimizi, ilericilik-gericilik gibi politik ve gereksiz tartışmalara alet etmekten ve tasfiyecilik saplantısından kurtararak yüzyılların oluşturduğu bugünkü canlı yapısıyla geliştirip; çağdaş dünya şartlarının gerekli kıldığı yeni söz ve terimlerin üretilebilmesi için gayret sarf edilmelidir'' diye konuştu. Dünya koşulları nedeniyle dile hızla giren yabancı sözlere karşı mutlaka yerinde karşılık bulunmasını isteyen Korkmaz, ''Üretilen kelimeleri, yazılı ve sözlü basın ile topluma benimsetmek güç oluyor. Çünkü bu konuda yabancı hayranlığı ve umursamazlık ağır basıyor. Herhalde özel yaptırımlara gereksinim var'' dedi. -TÜRK DÜNYASININ ORTAK DİLİ- Korkmaz, Türkiye Türkçesinin Türk dünyasında ortak iletişim dili durumuna getirilebilmesinin, Türk dünyası liderleri ve hükümet başkanları arasında ortaklaşa yazılı anlaşmaya varılmasıyla mümkün olduğunu bildirerek, ''Elbette buna Latin alfabesi temelinde bir alfabe birliği de eklenmelidir'' diye konuştu. Kaynak |
15-03-2007, 16:57 | #322 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 18-08-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 89
|
Alıntı:
Yanlış-ın, yalnış yazıldığı, Yalnız-ın, yanlız yazıldığı vs vs. (hem de üniversite mezunları tarafından) Keşke tüm yanlışlıklar ağabeyi kelimesinin ağbi olarak yazılması ile sınırlı kalsa. * * * Tüm suçu öğretmenlere yüklemek doğru değil belki ama ben suçu öğretmenler de görüyorum... Sınav sistemleri de ayrı bir konu... Kutucuk işaretler geç git olmamalı, öğrenciler dertlerini yazarak anlatamaz duruma geldiler, yazı yazabilmeleri bile nerdeyse başarı sayılacak.. Bu konuyu açan Malina'ya teşekkür etmek gerek... |
|
17-03-2007, 21:49 | #324 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 16-11-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 19
|
Bilmemekten kaynaklanan ya da gayri ihtiyari olarak yapılan hataları en azından düzeltme imkanı var. Peki ya kasıtlı olarak uygulanan imla hatalarına ne yapılabilir? Günümüzde "chat" kültürü maalesef bilhassa gençlerimizin lisanını kıyasıya dejenere etmekte. Hatta o derece ki, sadece imla değil telaffuz da bundan nasibini almış durumda. Buna dur demenin bir yolu olmalı, sizce de öyle değil mi? |
17-03-2007, 22:19 | #325 |
agaclar.net
|
Genel olarak ne yapılır bilmiyorum. Birileri düzeltme işini yüklensin diye beklemenin işe yaramadığı da açık. Bu nedenle en azından denetimimizde olan alanlarda tavır koyabiliriz. agaclar.net olarak bunu yapmaya çalışıyoruz. Yeterince uzun sürelerle uyarma ve ikna etme çalışmalarımız oluyor. Ama inatla yanlış yazmakta direnenlerin üyeliklerini (üzülerek) askıya alıyoruz. |
23-03-2007, 19:16 | #326 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
24-03-2007, 15:33 | #327 |
mavi-yeşil
Giriş Tarihi: 24-03-2007
Şehir: Muğla, Gökova
Mesajlar: 1
|
Merhaba Vildan Hanım, Yeni üyelerinizden biriyim. Internet sitenizde Türkçe dil kurallarına dikkat edilmesini istemenize sevindim ve bu isteğinizi takdirle karşılıyorum. Ama bir şeyi de vurgulamadan geçemeyeceğim; Internet sitenize üye olunurken istediğiniz bilgiler içinde "e-mail" adresi de var; ben olsam, bu İngilizce sözcüğün yerine Türkçesini, yani "e-posta" yazardım. Temiz bir dünya dileğimle... Saygılar. |
24-03-2007, 23:48 | #328 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 17-03-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 21
|
Alıntı:
|
|
|
|