Süs ve hobi havuzu olan arkadaşların, havuzlarının su bakımı ve terbiyesi konusundaki kişisel tecrübelerini ve görüşlerini aktarmalarının bu tür havuzlara ilgi duyan arkadaşlara yardımcı olabileceğini düşünüyorum.
Öncelikle belirteyim ben uzman falan değilim. Sadece kendi yaşadıklarıma, deneyimlerime dayanarak yazıyorum.
Bu arada “hekankay” nickli arkadaşımızın mesajına da cevap vermiş oluyorum.
http://www.agaclar.net/forum/showpos...67&postcount=9
Ben de bir çokları gibi süs havuzu ve su bakımı konularında belki yüzlerce sayfa okudum, hala da okuyorum. Zamanla üzerine kendi tecrübenizi yaşadığınızda bu bilgilerin, yazan kişilerin kendi doğruları olduğunu anlıyorsunuz.
Dolayısıyla benim de kendime göre doğrularım oluştu.
Bir kere, esas aldığım nokta şu: Açık havada herhangi bir su birikintisi tabii ortamın bir parçasıdır.
Havuz da bu ortamın bir parçası olarak, tabii değişimler geçiriyor.
Balıkların havuza koyduğumuz suya uyum sağlıyabilmesi için bu su kütlesinin canlanması lazım. İlk koyduğumuz su ister şebeke ister kuyu suyu olsun zengin bir su değil ama tabiata açık olarak bulunduğu için her geçen gün tabiattan alıp vermeye başlıyor. Biz bu suya bitkilerimizi katarak bu oluşumu hızlandırıyoruz.
Koyacağınız bitkinin yoğunluğuna göre, balıkları 2-3 hafta daha sonra koymakda yarar var. İyi gelişmiş bir havuz suyunda siz yem vermeseniz de balıklar karınlarını doyurabiliyorlar.
Görüntü meselesine gelince: Evet pırıl pırıl bir suyu biz insanlar seviyor ve istiyoruz ama oranın esas sakinleri olan balıklar bu işden hiç memnun olmuyorlar. Onlar için yaşayan su önemli. Bunun için de çeşitli kaynaklarda onlarca yol gösteriliyor. Organik katkı maddelerinden, sırf su berrak olsun diye kullanılan acımasız kimyasallara kadar.
Müthiş filtrelerden bahsediliyor, 365 gün, günde 24 saat filtreleme yapılması gerektiği falan belirtiliyor.
Esasında işi tabiatın dengesine bırakınca, herşey kendiliğinden gerçekleşiyor. Tabiata açık havuzlar, hiçbir zaman akvaryumlar gibi hassas bakımlar gerektirmiyor.
Benim kendi yapımım, şelale niyetine de kullandığım basit bir filtrem var. Havuza suyu koyalı 10 ay oluyor, inanın toplam 30 saat çalıştırmamışımdır. Dip temizliğini de bir kere ve kısmen yaptım.
Nilüferleri ve diğer bitkileri suya koyduktan, yanılmıyorsam iki ay sonra, suyun 1 cm altı gözükmez oldu. Bunu normal olarak kabullendim ve bekledim.
Suya yeşilliğini veren serbest yüzen yosun denilen mikroskopik oluşum ve havuz duvarlarına yapışan, balıklara faydalı olduğu belirtilen sabit yosun oluşumu gittikçe arttı. Biyolojik isimlerini falan kullanmıyorum çünkü böylesi daha anlaşılır oluyor sanırım.
Takip eden bir - iki ay zarfında, güneşin de etkisiyle yosun patlaması denilen olayla tanışdım. Havuz suyu çorbaya dönüyor, her yerde yüzen yosun parçaları görüyorsunuz. Fazlalarını kepçeyle topladım.
Bir kaç hafta sonra su hızla berraklaşıyor ve balıklar bir yana dipteki en ufak detay bile gözükür oluyor. Bütün bu aşamaları tarihli olarak fotoğrafladığım için gerekirse kesin sürelere de ulaşabilirim. Tabii kristal dedikleri bir berraklık olmuyor ama olmamalı da zaten.
Bir süre sonra, yavaş yavaş su tekrar bulanıklaşmaya başladı ve muhtemelen tekrar düzelecekti.
Fakat bu defa ben, sırf merakımı tatmin edebilmek için, filtreden bağımsız olarak çalışan 36 watt lık bir UV lambası aldım ve kesinlikle söyliyebilirim ki, bu konuda yazılanlar doğru, iki gün içinde suyu (9.000 litre) berrak haline getirdi ve ben o zamandan beri hala berrak, dibi görünür bir suya sahibim ve de ne filtreleme ne de UV kullanıyorum.
UV yi çok daha fazla bulanık başka bir havuzda da denedim, filtreleme ile beraber 4 günde 12.000 litrelik havuz suyu tamamen berraklaştı.
Havuzunuzun yüzeyinin yarıdan fazlasını bitkilendirin, arada sırada su yüzündeki yaprak vs şeyleri toplayın ve sabredin. Bence UV ye de gerek kalmaz.
Özet olarak o müthiş filtre sistemlerine, ilaçlara hiç gerek yok, bolca bitkilendirin ve tabiatın dengesine bırakın derim. Balık sayısının aşırı fazla olmamasına da dikkat etmek gerekir.
Burada klordu, nitrattı gibi detaylara hiç girmedim, ama merakdan her türlü ölçümü yaptım, gördüm ki tabiat hükmünü yürütüyor gereki su dengesini sağlıyor. Yeterki biraz sabır gösterelim.
Saygılar