Isıtmalı nemlendirmeli mini sera projesi
 

Geçen sene Red Robinlerimi çimlendirmeye çalışırken sıcaklığı sabit tutmak ve gereken nemi sağlamak konusunda çok zorluk çekmiştim. (Sera etkisiyle sıcak kalsın diye güneşli günlerde viyolleri arabada gezdirdiğim bile oldu :p) Bu sene o da güzelmiş, bunu da deneyelim derken internetten pek çok tohum aldım ve tohum ekme işine daha da çok girişince bu işe artık bir çözüm bulmak lazım dedim.

Aşağıdaki mini seranın tasarımı benimle iş arkadaşıma ait. Bir nevi zihni sinir projesi. :D


Seramız 100x70cm taban alanına sahip. Kullanılan malzeme pleksiglas. Isıtmalı ve nemlendirmeli olduğunu söyleyebiliriz.


Başlangıç - Pleksiglas levhalar:

Eklenti 131932


Pleksi parçalar kloroform kullanarak birleştiriliyor:

Eklenti 131933

Kloroform pleksiglası eriterek yapıştırıyor. Pleksiglasa silikon iyi tutmuyormuş. Japonla ya da kloroformla yapıştırılabilirmiş ama “Su koyacaksanız size kloroform lazım, japon atabiliyor.” dediler.
Tasarımda seranın dış çeperinin hemen içinde bir su kanalı var. Bu kanalda sıcak su dolaşacak.


Tüm parçalar kloroformla yapıştırıldıktan sonra su sızdırmazlığı garanti etmesi için ek önlem olarak silikon çekildi:
(Su kanalı burada net görünüyor.)

Eklenti 131934


İlk denemeler:

Eklenti 131935

Kanala su dolduruldu, akvaryum ısıtıcısı konuldu. Kanaldaki tüm suyun ısınabilmesi için suyun döndürülmesi gerekiyor, bunun için de ufak bir akvaryum motoru kondu. İlk testler sonucunda sera içi hedeflenen ısının ve nemin başarılı olarak sağlandığı ama su basıncıyla yan duvarların dışa doğru çok esneme yaptığı farkedildi.
Esnemeye karşı önlem olarak metal tek delikli ray alınarak uygun boyda kesip birbirlerine de kablo bağıyla tutturulmak suretiyle bir çerçeve yapıldı:

Eklenti 131936

Ev içinde yerleştirildikten sonra seranın ilk misafirleri:

Eklenti 131938


Çıkan fidelerin çok zayıf olmaması için seranın üstüne bir de ışık kondu. 75 Watt gücünde 15 Wattlık tasarruflu beyaz ampul. Işığın prizine takılan zamanlayıcı ile otomatik açıp kapatma sağlandı.

Eklenti 131939


---


Su kanalı sayesinde sera 4 yandan ısıtılmış oluyor. Yalnız suyu ısıtmakta kullanılan akvaryum ısıtıcısının en yüksek ayarı 34 derece. Bu sıcaklıktaki su seranın içinin çok sıcak olmasını sağlayamıyor ama benim için yeterli. Evin içi 18-20 derece civarındayken, seranın içi 24-25 oluyor. Kanaldan devamlı su buharlaştığı için iç kısım çok nemleniyor. Buharlaşan suyun yağmur olup geri damlamaması için üst kapağı çapraz koyup havalanmasını sağlıyorum. Böylece seranın içi çok nemli olduğu halde çok da havalandığı için toprak küflenmiyor.
Şimdilik sonuçlar tatmin edici ama yakında ışık yetersiz kalacaktır diye düşünüyorum.

İşte böyle bir proje :)

Gercekten çok güzel,ellerinize sağlık.

Elinize sağlık. Proje güzel, fakat yakında ürünleri gördüğümüzde kesin hükmü verelim. Zira ışık konusu herkesin takıldığı ve amatörlerin aşamadığı bir konu. Umarım tümü çimlenir ve gelişir. Belki bu sayede bizim de farklı bitkilerimiz olabilir. Bu kadar fideyi ne yapacaksınız. Paylaşıma açılır diye umuyorum.:p Kolay gelsin.

Teşekkür ederim.

Çimlenmede hiç sorun yok ama dediğiniz gibi ışık olayına bir şey düşünmem gerekecek. Başarıyla yetişenleri paylaşıma açarım. :)

Daha aslında ekeceğim 8-10 çeşit daha tohum var ama bir karış yer kalmadı serada. :rolleyes:

Seracılığın mantığında bir çok bitkiyi mevsimi dışında veya mevsiminden önce yetiştirmek yatıyor. Benim şu günlerdeki gözlemim bahçede toprağa atılan bir çok tohum türünün çimlendiği yönünde. Tabi erken dönemde atılanları, hatta sonbaharda atılanları kastediyorum. Sizin seranız bu haliyle size bitkileri erken yetiştirme avantajından daha çok onları güvenli büyütebilme imkanı verir. Bu da önemli, ancak bir ay içinde bir çok çiçek fidesi seralara geldiğinde yine koşup alacağız. Yoksa bu seracılar nereden para kazanacak?:p

Benim en çok ihtiyaç duyma nedenim Red Robinler ve petunyalar içindi. Yani bahçeye ekilme şansı olmayanlar. :)
Bir de yıldız çadırı falan da bu mevsimde dışarıda bozulabilir sanırım.

Ama kesinlikle seracılardan yine bol bol alışveriş yapacağıma eminim. :p
Hatta bu biraz içimi de rahatlatıyor. Ektiğim tohumlarda başarılı olamazsam bile en kötü başladığım yere döner, seralara koşarım. Kaybedecek bir şey yok. ;)