agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Domates (http://www.agaclar.net/forum/domates/)
-   -   domateste pas akarı hastalığı (http://www.agaclar.net/forum/domates/16033.htm)

fbasal 08-06-2009 20:36

domateste pas akarı hastalığı
 
domateslerimde özellikle gövdelerinde pas lekelerine benzer kahverengimsi yapıda hastalık belirtileri var.bu konuda beni aydınlatırsanız çok sevinirim.teşekkürler

izzeterisen 08-06-2009 21:39

Fotoğraf yok mu?
Eğer domates pas akarı olduğuna kesin eminseniz, 100 lt. suya 400 gr Kükürt 80 WP ilaçlarından birisi ile ilaç dozunda 10 gün ara ile iki kere ilaçlama yapın.

fbasal 08-06-2009 22:32

1 Eklenti(ler)
sayın izzeterisen fotoğraf bu.

izzeterisen 09-06-2009 10:51

Fotoğraf, pas akarını tespit için çok net değil,
Ama gördüğüm kadarıyla pas akarına benzemiyor. Pas akarı eğer iyice çoğaldı ise daha kahverengidir. Adı üstünde pas görünümü sergiler.
Eğer bu lekelerin olduğu yerlerin altında denk gelen gövde içinde boşluk veya sümüksü bir oluşum veya akıntı varsa bakteriyel bir hastalık olabilir. Eğer öyleyse bitkiyi söküp atmalısınız.
Domateste çift virüslü çizgi hastalığında resminizdekine benzer oluşum meydana getirebilir.
Eğer bu hastalıksa sa söküp atmanız lazım.
http://vegetablemdonline.ppath.corne...Double_Tom.htm

daha yakından net bir çekim sorunu çözebilir.

fbasal 09-06-2009 17:01

http://img189.imageshack.us/img189/6092/cimg2409x.jpg

izzeterisen 09-06-2009 23:53

Neyle çektiniz bu resmi, mikroskopla gibi.
Sanırım yara yerinden beyaz çürüklük bulaşmış, toprak seviyesinin üzerinde olması bunu düşündürdü. Başka bir şey olmayacağını düşünüyorum. Ama bu aynı zamanda domates pas akarı da olmayacak demek değildir.
Beyaz çürüklük için :
http://www.bitkisagligi.net/Domates_..._Etmenleri.htm

Ama bitki bu durumda kurtulamaz, bitkiyi söküp toprağı ile atmanız gerekir. Diğer bitkiler Rovral 50 WP ilacı ile ilaçlanmalıdır. diyorum.

Halil Önen 10-06-2009 11:48

Değerli ağaç dostları,

Domates çiçek tripsi hastalığı hakında bilgi verebilirmisiniz?

Zararlı ile mücadelede kimyasal kullanıldığı halde başarılı olunamadığı anlattı bir arkadaşım.

Biyolojik mücadelesi varmıdır? Yoksa etkili kimyasal mücadelesi nedir?

Saygılar

izzeterisen 10-06-2009 18:19

Thripsler
 
THRİPSLER
( Thysanoptera, Thripidae )
[ Thrips tabaci Lindeman) (=T.ochraceus Rur. = T.solanaceorum Widg.=T.striatus Osb.) , Frankliniella occidentalis Pergande , Heliothrips haemorrhoidalis (Bouche ) ]
Thripslerin bir çok türleri vardır. Sebzelerde zararlı olan en önemlileri Thrips tabaci L. (tütün thripsi=soğan thripsi) , ve Heliothrips haemorrhoidalis Bouche (sera thripsi) türleridir. Yaptıkları zarar aynıdır. Ayrıca Frankliniella occidentalis (Çiçek thripsi) te önemli bir zararlı türdür. Yaşayışları birbirine benzer. Hakim zararlı tütün thripsidir.
Thripsler, sebzelerden başta soğan, pırasa, sarımsak, patates, domates, kabak, kavun, karpuz, fasulye, patlıcan, ıspanak, bezelye ve yer elmasında bulunur. diğer bitkilerden başta tütün olmak üzere pamuk, pancar, yonca, süs bitkileri ve bazı meyve ağaçlarında zarar yaparlar.

Thrips tabaci (Tütün thripsi):
Tanımı, Yaşayışı, Zararı :
T.tabaci yumurta, iki larva dönemi, prepupa, pupa ve ergin olmak dönemi olmak üzere altı dönem geçirir.
Thrips tabaci'nin Yaşam Çemberi
Yurdumuzun soğuk bölgelerinde kışı ergin halde bitki sapları içinde, kuru otlar arası, bitki kökleri etrafında, çeşitli bitki artıkları altları, ağaç, asma kabukları altında, ergin **** prepupa veya pupa dönemlerinde olmak üzere toprak içerisinde geçirir. İzmir ve çevresinde de kışı pupa döneminde geçirir. Buna karşılık güney bölgelerinde **** seralarda bütün yıl boyunca yaşamının sürdürür. Ege Bölgesinde ilkbaharda havaların durumuna ve yerine göre şubat veya mart ayından itibaren erginler tarlalarda görülmeye başlar. Nisan ayından başlayarak tütün fideliklerine geçer.
Dişinin rengi besinine bağlı olmakla birlikte dişiler grimsi sarı olup kahverengiye kadar değişir. Renk ve boy olarak çok değişik bireylere sahiptir. Dişiler önce daha açık renkli olup daha sonra koyulaşır. Dişinin boyu ± 0.8-1.0 mm’dir.
Erkek bireyler populasyonda nadiren bulunur. Erkekler dişiden daha küçük ve açık renktedir. Kanatlarının kenarında ince kirpik şeklinde tüy saçakları bulunur. Kanatları uzun, dar olup üzerlerinde çok az damar bulunur.
Yumurtası böbrek şeklinde,yarı saydam, beyazımsı sarı, ortalama 0,25 mm uzunluğundadır. Yaprak dokusu içerisinde bulunur. Yumurta 0.25 mm uzunluğundadır.
Birinci dönem larva 0.6 mm uzunluğunda açık sarı bazen beyaz renktedir. Başı büyük ve gözleri kırmızıdır. Yumurtasını bitki dokusu içine koyar,yumurtadan I. Dönem larva çıkar. İkinci dönem larva 0.7-0.8 mm uzunluğunda açık sarıdan açık yeşile kadar değişen renktedir. İkinci dönem larvanın sonunda hareketsiz olan prepupa dönemini geçirir. Prepupa döneminde kanat izleri belirir. Pupa döneminde kanatları ve antenleri biraz daha gelişmiş olur.
Ergin ve larvalar bitkinin her tarafında özellikle yaprağın alt yüzünde bulunur, sabah erken saatlerde çok hareketlidir.
Dişi yumurtasını koymadan önce bitki dokusunda bir delik açar ve içine yumurtasını koyar. Yumurta daha çok yaprak, çiçek gibi yumuşak olan dokuya bırakılır. yumurta 3-5 günde açılır. Larvalar yumurtadan çıkar çıkmaz yaprağın alt yüzünde beslenir ve oldukça hareketlidir. İkinci larva döneminin sonunda kendini yere atar, toprakta bulunan doğal çatlaklardan içeriye girerek 15 mm derinlikte veya nemli yerlerde prepupa ve pupa dönemini geçirir.
T.tabaci eşeysiz olarak çoğalır. Yaşaması için en uygun sıcaklık 25°C'dir. Bir dişi yaşamı boyunca 70-100 yumurta bırakır. Bir döl 26 °C' sıcaklıkta 18 gün sürer. Yılda 3-10 döl verir.
Ergin ve larvaları bitkilerin yaprak,sap ve meyvelerin epidermis tabakasını ağız parçaları ile yırtıp ya da zedeleyerek çıkan özsuyu emer. Bu arada klorofil hücrelerini de tahrip ederek yaprakların çalışma potansiyelini büyük ölçüde düşürür, Bitkilerde böceğin beslendiği yerler bir süre sonra beyazımsı veya gümüşi bir renk alır. Yapraklar gevrekleşir, kenarı kıvrılır, kırmızımsı yeşil bir renk alır. Meyve veya kapsüllerde beslenilen yerlerde gümüşi lekeler görülür ve meyve bozukluklarına neden olabilir. Kurak mevsim ve yerlerde zararı daha da artar.
T.tabaci'nin beslenmesi sonucu oluşan lekeler daha çok ana damar boyunca dikkati çeker.
Serada zararlılar ilk önce sıcak bölgelerde örneğin orta kısımda, ısıtma sistemine yakın yerlerde görülür.
Tütünlerde zarar, yaprakların alt yüzlerinde ve özellikle damarlar boyunca meydana gelir (akdamar). Soğan, sarımsak, pırasa, lahana gibi bitkilerin yapraklarında zarara uğrayan yerler beyazımsı lekeler halinde belirir.
T.tabaci'nin bir diğer zararı taşıdığı virüs hastalıkları nedeniyledir. Geniş bir konukçu bitkisi vardır. Domates ve tütünlerde Tomato spotted wilt virus ( Domates lekeli solgunluk virüsü = Bronz leke virüsü ) ve Sunflower mosaic gibi iki önemli virüs hastalığının taşıyıcısıdır.
Frankliniella occidentalis (Çiçek thripsi) :
Tanımı, Yaşayışı, Zararı :
Thrips tabaci'ye benzer, larvaları daha sarı hatta turuncu renktedir. Bu türün pupaları yaprakta, çiçekte de bulunabilir. Ergin populasyonunda erkek ve dişi bireyler birlikte bulunur. Erkeklerin abdomeninin sonunda iki adet küçük turuncu leke bulunur. Dişilerin ise daha sivri olup ucunda ovipozitor vardıR.
Frankliniella occidentalis'in üremesi en fazla 30 º C'de olur, 35 º C'de gelişme olmaz, 18ºC'de gelişme süresi 25 º C'dekinin iki katı daha uzundur. Üreme şekli hem seksüel hem aseksüeldir. Çiftleşen dişilerden 1:3 (erkek:dişi) oranında erkek birey meydana gelir. Çiftleşmeyen dişiler erkek birey oluştururlar. Vejetasyonun başında erkek bireyler daha fazla olur. Daha sonra dişi sayısı artarak erkek bireylerden daha fazla bulunur. En uygun sıcaklık olan 25ºC'de dört gün içinde populasyon yoğunluğu iki katına katlanır.
F.occidentalis, bitkinin üst kısmında büyüme noktasında , tomurcuk ve çiçekte bulunur.
Yapraktaki zararı, T.tabaci'ye benzer,ancak aynı yoğunlukta zararı daha fazladır. Bu türün yoğunluğunun fazla olması halinde yapraklar dökülür. F.occidentalis, büyüme noktası, tomurcuk ve çiçek aksamlarında daha fazla beslenir ve zarar yapar. Tomurcuklar açılmaz, çiçekler meyve bağlamaz, bağlaması durumunda eğri büğrü meyveler oluşur.

Heliothrips haemorrhoidalis : (sera thripsi)

Tanımı, Yaşayışı, Zararı :
Vücudun üst yüzeyi sık, ağ şeklinde bir yapıya sahiptir. Baş geniş, kaidede tarak bulunmaz. Antenler 8, maxilla palp'leri 2 segmentlidir. Prothorax'ta uzun setaelar bulunmaz. Kanatlar kaidede belirli bir şekilde genişlemiş olup costa'da kalın setae bulunmadığı gibi koyu bantlardan da yoksundur. Vücut koyu esmer, abdomen'in ucu genellikle portakal sarısı, antenler, bacaklar ve kanat açık sarı renktedir. Vücut uzunluğu 1, 2 -1, 7 mm'dir.
Yumurtalar böbrek şeklinde, tıknaz olup takriben 0,3 mm uzunluktadır.
Avrupa'ya Güney Amerika'dan girmiştir. Daha sonra çoğu seralarda olmak üzere bu kıtanın hemen hemen her ülkesine bulaşmış ve yurdumuza da girmiştir. Halen kozmopolit bir yayılışa sahip olup soğuk ve serin iklime sahip olan ülkelerde seralarda, ılıman ve sıcak iklime sahip olan ülkelerde ise açıkta yaşar. Ülkemize Ege Bölgesinin özellikle ortadan güneye doğru olan sahil kesimleri ile Güney Anadolu'da doğada da sık olarak rastlanırsa da çoğu zaman zarar yapacak düzeydeki populasyonlarına pek rastlanmaz. Ancak seralarda zaman zaman çoğalarak zarara sebep olabilmektedir. Alkan (1961)'a göre bu tür özellikle Türkiye'nin güney ve batı kesimlerinde bulunmaktadır.
Oldukça zengin bir konukçu bitki türü listesine sahiptir.Doğada başta turunçgiller, tütün, mersin, defne, nar, armut, evonymus gibi bitkilerde bulunur. Ayrıca İyriboz (1938,1940), bu zararlının Batı Anadolu bölgesinde pamuk, asma, fasulye ve hıyarda da bulunduğunu bildirmektedir. Seralarda başta glayöl, siklamen, orkide dahil birçok süs bitkisi ile çeşitli sebzelere arız olur. Güney Anadolu Bölgesinde turunçgillerden başka son yıllarda dikilmeye başlanan avokado armut ağaçlarında zararı görülmüştür.
Turunçgillerde özellikle gelişmiş yapraklarda bulunur. Ayrıca meyve ve körpe dallarda da beslenir. Meyvelerde daha çok iki meyvenin, ya da meyve ile yaprağın birbirine değdiği yerleri tercih eder. Ergin ve larvaların beslendiği yerlerde daha sonra gümüşi lekeler meydana gelir. Meyvelerde bu lekeler zamanla sarıya, daha sonra da kahverengiye dönüşür. Meyveler geliştikçe kabuk üzerindeki bu lekeler de gittikçe büyür. Böylece saldırıya uğrayan meyvelerin görünümleri bozulur ve piyasa değerleri de düşer. Avokado armut'u Sera Thrips'inin saldırısına daha hassastır. bu bitkide meyveler genç ise dökülür, yaprakları gerekli asimilasyonu yapamazlar, yoğun saldırıya uğrayan yapraklar vaktinden önce dökülür.
Erginler ve özellikle larvaların abdomenlerinin uç kısmında yeşilimsi bir sıvı birikir. Bu damla larvalarda daha küçük ve belirgin halde bulunur. Damla zaman geçtikçe büyür, sonunda böcek bunu gezindiği ve beslendiği yerlere rastgele bırakır. Daha sonra saprofit funguslarda bunun üzerinde gelişerek küçük esmer lekeler haline dönüşür. Böylece beslenilen yerler çirkin bir görünüme bürünür.
Parthenogenetik yolla çoğalır. Dişiler yumurtalarını tek tek olmak üzere yaprak dokusu içine ovipozitörleri yardımıyla gömer. Daha sonra dişi salgıladığı bir madde ile yumurtanın bulunduğu kısmın üstünü örter. Bu madde nedeni ile yumurtanın bulunduğu yer şişkin bir hal alır. Dişilerin ömrü uzundur. Yazın uygun olan yerlerde 3-6 hafta yaşar. Serince olan yerlerde bu süre daha da uzun olabilir.Bir dişi hayatı boyunca 30-50 arasında yumurta bırakır. Yumurta ve larvaların gelişme süresi sıcaklık ve rutubet koşullarına göre çok değişir. Örneğin 20°C'de yumurtadan ergin oluncaya kadar geçen süre takriben 2 ay, ortalama 27°C'de ise takriben bir ay kadardır. Bodenheimer (1958) , 29°C'den fazla sıcaklıklarda gelişmesinin uzadığını, yurdumuzda yılda Adana'da 4, İzmir'de 3, İstanbul ve Rize'de 2 nesil verdiğini bildirmektedir. Seralarda uygun koşullarda yılda10 veya daha fazla nesil verebilir. 1 ve 2. larva dönemleri bitkiler üzerinde , prepupa ve pupa dönemleri ise toprak içinde veya çeşitli döküntü ve artıklar altında geçirir.

THRİPS MÜCADELESİ :

1-KÜLTÜREL ÖNLEMLER:

Dış ve iç karantina uygulanmalıdır,

Fidelik ve seranın havalandırma alanları ince meshli tül ile kapatılmalıdır,

Sera çevresinde ve içindeki yabancı otlar imha edilmelidir,

Bulaşık bitki artıkları imha edilmeli, bulaşık fideler seraya dikilmemelidir,

Toprak sürülerek topraktaki pupalar yok edilmelidir,

Malçlama yapılarak toprağın nemli kalması ve pupaların nemden çürümesi sağlanmalıdır.

2-BİYOTEKNİK MÜCADELE :

Thripse karşı uygulanan bir diğer mücadele şekli de biyoteknik mücadeledir. Bu tür mücadelede zararlı yoğunluğunu azaltmak amacıyla mavi-yapışkan tuzaklar ile sarı-yapışkan tuzaklar kullanılır. Tuzakların yerleştirme şekli beyaz sinek ve yaprak galeri sineğinde anlatıldığı gibidir.
3-BİYOLOJİK MÜCADELE :
Thripslerin Doğal Düşmanları :
Özellikle Orius spp. biyolojik mücadele açısından önemlidir.
Aelothrips sp. (A.intermedius=fasciata)
Aelothrips intermedius (=fasciata) erginleri
Amblyseius cucumeris
Amblyseius degerans
Amblyseius barkeri (Hughes)
Amblyseius messor (Wainstein)
Orius spp.
Anthocoris nemorum
Scymnus spp.
Verticillium lecani
Chrysoperla carnea
Staphylinidae (Coleoptera) ve Trombidiae (Akar) familyalarına ait doğal düşmanları vardır.
Ceranius sp. adlı bir paraziti vardır.
KİMYASAL MÜCADELE :
Kimyasal mücadele zamanı:
İlaçlama zamanını saptamak amacıyla nisan ayından itibaren tarlaya köşegenler doğrultusunda girilerek 3-5 adımda bir bitkilerin taze yaprak ve sürgünlerinden tesadüfi olarak birer yaprak koparılır. Baklagillerde 25-50, patlıcan, kabakgiller ve lahana gibi büyük yapraklı bitkilerde 20-40 adet yaprakta lupla yapılan sayımlar sonucunda; bir yaprağa düşen zararlı sayısı 10-20 adet ise mücadeleye başlamak gerekir. Bununla birlikte parazit ve predatörler gözlenerek korunmasına önem verilmelidir.
Seralarda kimyasal mücadelesine karar verebilmek için seradaki thrips yoğunluğu ve doğal düşman populasyonunun saptanması gerekir. Bunu için Thrips sayımları yapılır. Küçük yapraklı bitkilerde yaprak başına 10 adet, büyük yapraklı bitkilerde yaprak başına 20 adet zararlı sayısına ulaşılmalıdır. Ancak thripslerin virüs vektörü olduğu unutulmamalı ve mücadelesinde buna dikkat edilmelidir.
KULLANILACAK İLAÇLAR :
Emici böceklere (yaprak bitleri, Yaprak pireleri,Thripsler) karşı kullanılacak ilaçlardır.
Spinosad 480 g/l SC 20 ml / da serada biberde çiçek thripsi için
Faydalanılan Kaynaklar :
-Lodos,N.(1984) Türkiye Entomolojisi III (Genel Uygulamalı ve Faunistik)
-Yaşarakıncı,N.(1994-2002) Örtüaltında Sebze Yetiştiriciliğinde Entegre Mücadele Eğitim ve Seminer notları.
-Örtüaltı Sebze Yetiştiriciliğinde Entegre Mücadele Teknik Talimatı, Ankara 2002, Tarım ve Köyişleri BakanlığıTarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü, Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı.
-Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Zirai Mücadele Teknik Talimatları, Ankara 1995

------------------------------------------------------------------------------------
GENİŞ BİR ZAMANIMDA RESİMLERİ DE EKLERİM.

Halil Önen 11-06-2009 01:12

Sn. izzeterisen,

vermiş olduğunuz hızlı, geniş ve açıklayıcı bilgiler için çok teşekür ederim.

İşte ağaçlar_net dostluğu budur.

sevgiler
saygılar efendim.

fbasal 11-06-2009 16:24

Sn. izzeterisen,verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.

Halil Önen 24-06-2009 15:35

Arkadaşım 8 dönüm domates tarlasında çiçek tripsisi için, ilçe tarımdan, spinosad isimli kimyasalı kullandığını ve başarılı olduğunu söyledi.

Ancak onu bundan sonra böyle kimyasalları (özellikle meyve aşamasında) kullanmaması gerektiğini anlattım. İzinli olsa bile.

Artık düzenli mikrobiyal gübreler kullanması durumunda böyle hastalıklarla karşılaşmıyacağı konusunda ikna ettim.

Bunun için en uygun gübrenin bionem ya da ROA olduğunu uzun uzun anlattım.

Şimdi uygulamaya başladı. Sonuçlarını beraber takip ediyoruz.

Domatesin verim süresini 40_45 günden 50_60 güne, bu gübre yardımı ile çıkarabilirsek, o zaman gübrenini de masrafını çıkarmış olacağız.

Yarıdan mikrobiyallere başladığımız için, dilerim tekrar izinli kimyasallara dönmeyiz.

Saygılar

denizakvaryumu 24-06-2009 15:39

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 451376)
Bunun için en uygun gübrenin bionem ya da ROA olduğunu uzun uzun anlattım.

Şimdi uygulamaya başladı. Sonuçlarını beraber takip ediyoruz.


Gelişmeleri buraya yazarsanız hatta fotoğraflama imkanınız olursa çok iyi olur.

Oğuz Alper 24-06-2009 16:25

Sn.Halil Bey;

İlgi ile takip edeceğim . Bakalım neler olacak :p

guppy 26-07-2014 10:40

DOMATES PAS AKARI (Aculops lycopersici)
 
DOMATES PAS AKARI
(Aculops lycopersici)

Tanımı ve Yaşayışı:
•Domates pas akarı sarımsı beyaz renkte, hafif
kambur, ince uzun, iğ şeklindedir. Dişiler 140-
180 mikron boyundadır. Gözle görülmezler.
•Kışı, tarladaki bitki artıkları arasında geçirir.
Sıcaklığın yüksek ve orantılı nemin düşük
olması zararlının çoğalmasını hızlandırır.
•İlk önce bitkinin yere yakın gövdesinde, daha
sonra yapraklarda ve meyvede görülürler.
•Zararlı yaz boyunca üremeye devam ederek çok sayıda döl verir.

Zarar Şekli:
•Bitkinin öz suyu ile beslenirler .
•Önce bitki gövde ve meyvelerinde yağımsı, bronz bir renk değişimi görülür.
•Zarar gören gövde ve yaprakların rengi parlak kahverengi veya kızılımsıdır
.
•Alt yapraklarda kuruma olur. Yapraklar kavrulmuş gibi sert ve gevrektir.
•Gövde üzerinde çatlamalar olur ve büyüme durur.
•Meyvelerin üzeri sertleşir ve çatlar.
Zararlı Olduğu Bitkiler:
•Domates, biber, patlıcan, patates gibi sebzelerin yanında tütün, süs
bitkilerinden petunya ve bazı yabancı otlarda zararlıdır.
Mücadele Yöntemleri:
Kültürel Önlemler

•Zararlının beslendiği bitkilerin bulunduğu alanlara yakın yerlerde fide
yetiştirilmemelidir.
•Hasattan sonra derin sürüm yapılmalı, bitki artıkları
tarlalardan uzaklaştırılmalıdır.
•Domates tarlalarını çevreleyen alanlarda yabancı otlar imha edilmelidir.

Kimyasal Mücadele:
İlk görüldüğünde ilaçlama yapılmalıdır.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:44.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024