16-12-2018, 19:56 | #1 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-12-2018
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 73
|
Saksıda Sebze Yetiştirme Hakkında
Arkadaşlar bir kaç gündür sebze yetiştirme - tohum çimlendirme konularını okuyorum ,bir kaç forum üyesinden de bu konuda bilgi talep ettim , sağ olsunlar yardımcı oldular .. Biraz bilgi sahibi oldum. 9 çeşit sebze tohumunu çimlendirerek , evin bir odasında yetiştirmeyi planlıyorum. Forumdaki konulardan okuyup öğrendiğim ; Büyüyen fidelerin şaşırtma işleminden 2-4 hafta sonra güneşe ve rüzgara alıştırılması gerektiği. Sorum şu ki ; Şu an çimlenme aşamasında olan tohumlarım Şubat ayında güneşe ve rüzgara alıştırma safhasına gelmiş olacak .. Rüzgara alıştırmak için Şubat ayında , fideleri akşamları camlı balkona koysam ve pencereleri iki taraflı olarak açsam fideler için gerekli olan rüzgar ihtiyacını sağlamış olur muyum.. Bu durumda fideler akşamları balkonda gündüzleri odada duracaklar , balkon buz gibi soğuk evin içi çok sıcak olacak , her gün maruz kalacakları bu yüksek sıcaklık farkı fidelere zarar verir mi , ölmelerine neden olur mu . Teşekkürler. |
16-12-2018, 20:14 | #2 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-06-2012
Şehir: tekirdağ
Mesajlar: 978
|
Çok erken ekmişsiniz. Şubat ayında şaşırtıp balkona çıkarırsanız ölürler muhtemelen. Birde zaten şuan tohumlarınız çıkar ama guneşsizlikten boya gider ölürler. Şaşirtmaniza pek fırsat kalmayabilir. Yinede şansınızı denemişsiniz. |
16-12-2018, 21:39 | #3 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Şu an hali hazırda birkaç çeşit domates, süs biberi ve salatalık çimlendirmiş durumdayım. Isı konusunda avantajlıyım çünkü kapalı balkondalar Yeterli miktarda bitki besinim de mevcut Fakat en büyük sorun malesef ışık Zaten havalar kapalı gidiyor, ayrıca balkon neredeyse hiç doğrudan güneş ışığı almıyor Buna rağmen çok çok yavaşta olsa büyüme eğilimi gösteriyorlar. Yapay ışıkla fayda sağlayabilirim fakat gerek görmüyorum sonuç itibarı ile bu benim için bir test sayılır. Bu hızla büyümeye devam ederlerse 8-10 ay içinde ilk meyveleri yeriz Işığınız yeterliyse çimlendirin. Hava soğukluğu konusunda sera gibi birşeyler yaparak çözüm üretebilirsiniz. |
16-12-2018, 21:51 | #4 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-12-2018
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
|
|
16-12-2018, 22:06 | #5 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-04-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 192
|
Alıntı:
Tohumlarınız kısa gün tohumuysa yani kışlık tohumsa şubat ayında balkonda bile meyve alabilirsiniz ama uzun gün bitkisi tohumuysa yani yazlık tohumsa bitkilerden verim alabilmek için suni yollara başvurmak gerekir. Suni yollar bitki 2 karış kadar boylanınca toprağı kuruyuncaya kadar susuz bırakmak tam yapraklarda kurumalar görülünce 5 dakika ara ile 2 defa bol su vermek buda çiçeklenme konusunda uyarıcıdır. Çiçeklenme olunca varsa şarjlı diş fırcası ile çiçek saplarından çiçekleri, çiçekler tam açık vaziyetteyken titreştirin çiçekler tozlaşsın ve döllenme olsun meyve verirler. Şarjlı diş fırçası yoksa kurşun kalemle çiçekleri yavaşca titreştirin gene tozlaşma olur. Gübre olarak, yakınlardaki zirai ilaç bayisinden sadece 1 kilo npk 15-15-15 alın sizin işinizi fazlasıyla görür. koçtaş bahause v.s. yerdeki sıvı gübrelere tavsiyem para vermeyin verimleri ve içerikleri çok düşük oluyorlar. |
|
16-12-2018, 22:14 | #6 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Çiçeklenme uyarısı konusunda yukarıdaki bilgiyi bende yeni öğrenmiş oldum. 2 karış boya ulaşabilirsek deneyeceğim. Bitki besini olarak, katı/sıvı solucan gübresi, deniz yosunu ve humik asit kullanıyorum. |
16-12-2018, 22:34 | #7 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-04-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 192
|
Alıntı:
Siz koçtaşta a101 de satılan torflardan kullanıyorsunuz bu kullanıdıgınız solucan gübrelerini v.s. v.s. organik toprak düzenleyicileri kullanmanıza neredeyse hiç gerek yok diyebiliriz. Çünkü torfun ph değeri bitkinin istediği ph aralığındadır, sizin ihtiyacınız olan tek şey kimyasal gübredir. Bitkiniz belki 2 karış boyalanabilir ama bu gübrelerle meyve vermez. Fosfor ve bor noksanlığı olursa bitkilerin çiçekleri döllenmez, potasyum olmazsa tatı kötü olur, kalsiyum olmazsa bitki stres olur. Siz elinizdeki organik gübrelerin kutularının arkalarında yazan değerlere bakın %1 azot %1 potasyum %1magnezyum yazar toplamda %5 lik bitki besin elementi o bitkiyi beslemeye yetmez ve tüm emekleriniz boşa gider. Bunu solucan gübre satıcıları-deniz yosunu satıcıları genelde söylemezler ben sizinle paylaşmak istedim. Kimyasal gübrenin içinde %45 oranında bitki besin elementi mevcuttur. |
|
16-12-2018, 22:57 | #8 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Malesef kimyasal gübre önerinize katılmıyorum. Kimyasal gübre konusuna bakış açım tamamen kimyasal ilaçlara bakış açımla aynı.. Zira günü kurtarmaya yönelik bir çaba fakat uzun vadede çoraklaşma sorunu.. Organik gübrelerde aynı durum söz konusu değil. Kısa vadede beklentileri karşılamayabilir belki fakat uzun vadede mutlaka faydası görülecektir. Nasıl ki, kimyasal ilaç kullanmayıp böceklerden kalanla yetinebiliyorsak, kimyasal gübre kullanmadan da sağlıklı ürünler alınabilir. Bunu sadece kapalı ortam veya balkon yetiştiriciliği için değil bahçecilik içinde söylüyorum. Fakat tarla yetiştiriciliği ve ticari seralar için malesef bu söylediklerim geçerli değil. Örneğin adamın koca tarlasına tuta dadanırsa kimyasal ilaç atma diyemem. Bir diğer konu ise torf. Torf kullanarak saksı yetiştiriciliği yaparsanız sebzelerde en fazla 2-4 hafta içinde besin yetersizliği sorunu ile karşılaşırsınız. Aynı şey toprak için geçerli değil fakat torf için geçerli. Torf besleyici bir ürün değil köklenmeyi kolaylaştırıcı ve su tutma kapasitesi konusunda fayda sağlayan bir ürün. Ayrıca organik gübrelerle lezzetsizlik ve küçük meyve konusuna da katılmıyorum. Aksine solucan gübresi kullanımında bahçedeki ürünlerimizde özellikle domateste inanılmaz bir lezzetle karşılaştık. Tabi sadece bunun yüzünden oldu demek doğru değil. Fakat kimyasal ilaç ve kimyasal gübre girmemiş bir domatesi (kurttan juştan kaldığı kadar) afiyetle yedik. Demem o ki, çiftçiler ve büyük yetiştiriciler şartlar dolayısıyla kimyasala yönelebilir kimseye yapmayın diyemem. Ama saksıda veya küçücük bahçelerde de kimyasal kullanın diyemem. Size çok muhalefet gibi oldu kusura bakmayın. Yazdıklarım tamamen kişisel fikirlerim ve ben daha amatör olacak kadar bile ilerleyemedim. Alıntı:
|
|
16-12-2018, 23:18 | #9 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-04-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 192
|
Alıntı:
Bahçenizdeki domateslerde solucan gübresi ile verim almanızıda size açıklayayım. -Yıllardır yorgun olan toprağın ph değeri bitkinin istediği değerde değildi siz solucan gübresini kullanınca toprağın ph değeri bitkinin istediği degere geldi. Bitki topraktaki alması gereken minarelleri daha rahat aldı ve siz güzel ürünler aldınız lakin bu şekilde en fazla 2 bilemediniz 3 hasat yapabilirsiniz sonunda topraktaki minareller gene biter sadece solucan gübresi o toprağı beslemeye yetmez. Yani sizin o güzel domatesi elde etmeniz eskiden toprakta olan ama bitki tarafından alınamayan minareller tarafından oldu solucan gübresi o minarelleri toprağa vermedi, toprakta olan minarelleri bitki bünyesine alımını kolaylaştırdı. Söylediklerime inanmayabilirsiniz bitkilerinize verdiğiniz solucan gübresinin kutusunun arkasındaki içindekiler kısımına bakın yani en kaliteli solucan gübresinde yüzde 5 lik minarel oranı vardır. Yok kesinlikle muhalefet gibi olmadınız, aksine bizim görevimiz sizi bilgilendirmek çünkü bizler sizlerin verdiğiniz vergileriniz ile okuyoruz. Ziraat Mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. |
|
16-12-2018, 23:46 | #10 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-12-2018
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Ben mümkün olduğu kadar aroması yoğun lezzetli sebzeler yetiştirmek istiyorum..Bunun için önerileriniz var mı . Son olarak önerdiğiniz npk 15-15-15 gübresini hangi aşamada ne sıklıkla kullanmalıyım |
|
17-12-2018, 00:23 | #11 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Burada şu soru ortaya çıkıyor galiba, Bitkinin ihtiyacından fazlasını toprağa karıştırıp alabilmesini beklemek örneğin %45 gibi Veya bitkinin ihtiyacı kadarını toprağa karıştırıp almasını kolaylaştırmak örneğin organik maddeler gibi Sizin gübre demediğiniz organik toprak düzenleyicileri muhtemelen belirttiğiniz gibi besin elementlerinin alımını kolaylaştırıyor. Fakat bitkinin besin ihtiyacını karşılayamıyor. Bunun cevabını ancak deneyerek verebilirim. Bahçemizde ilk senemizi sadece organik gübrelerle geçirdik. Ürün kalitesi oldukça iyiydi. Size göre 2 veya 3 hasat yapabiliriz. Bu sene durum kendini belli edecektir Açıkçası bahçe toprağında veya tarlasında kimyasal gübreye uzanmadan seneler boyu sağlıklı ve kaliteli ürün alanlar var. Bende sorun yaşamayacağıma inanıyorum neredeyse eminim Hatta tohum paylaşım kataloğunda da seneler boyu hayvansal gübre ile yetiştirilen ve paylaşılan domates tohumuda gördüm bu sene. Fakat size torf konusunda katılabilirim. Torf ortamında sadece organik gübrelerle belki uzun süreçte sorun yaşanabilir. Ama bence toprakta yaşanmaz. Bunuda şu anda 3 farklı markaya ait torf üzerinde test ediyorum. Fakat sonucu görebilmek için aynı torfu sürekli kullanarak organik gübrelerle beslemem gerekecek. Buda biraz zaman alabilir tabi. Ama güneşim biraz daha fazla olsaydı daha kısa zaman alabilirdi Gelişmeleri ömrümüz olursa paylaşırım. Alıntı:
|
|
17-12-2018, 01:13 | #12 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-04-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 192
|
Alıntı:
Hayvansal gübre adı üstünde organik gübredir toprak düzenleyici değildir ve ben sizin kullandığınız toprak düzenleyicilerin arasında hayvansal gübre yazısını göremiyorum. Eğer ilk saydılarınızın arasında hayvansal gübre olsaydı ben size kullanın çok iyi olur derdim ama malesef yok. Hayvansal gübrede kullanırken çok dikkatli olun gübrenin çok iyi yanmış olması gerekir yoksa tüm hastalıkları bahçenize toplarsınız. Hayvansal gübrenin içinde yabancı ot tohumlarıda vardır, buda ekstradan çapa maliyeti demek kaybolan azot demek, kaybolan su demek. '''Açıkçası bahçe toprağında veya tarlasında kimyasal gübreye uzanmadan seneler boyu sağlıklı ve kaliteli ürün alanlar var. Bende sorun yaşamayacağıma inanıyorum neredeyse eminim'' -Evet dedelerimiz geçmiş yıllarda bu şekilde üretim yapardı ama o zamanlar toprak bu kadar çoraklaşmış değildi ve bu çok önemli onlar bir tarlada 1 sezon üretim yapar 1 sene boş bırakırlardı toprak kendine gelirdi. o zamanlar domates üretecek arazi çoktu insan sayısı azdı, çok tohum ekiyolardı az verim alıyorlardı bazen tüm ürünlerini bir hastalığa kaptırıyor hiç verim alamıyorlardı. Bitkide minarel eksikliği olursa hastalıklara dayanıklılık azalır bu bilgiyide veriyim size, inek gübresinin de içinde eksik olan minareller vardır. Biz optimum sıcaklıkta optimum nemde farklı tohumlarla farklı mevsimlerde bir kerede en az 60 tane fideyle sayısız denemeler yapıp bitime ödevleri yüksek lisans tezleri hazırlıyoruz birazda siz deneyin bakalım 3-5 fideyle, sonuçları burada paylaşırsınız. |
|
17-12-2018, 01:36 | #13 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Yazdıklarım arasında solucan gübresini gördüğünüze eminim. Bu gübre çeşitinin nasıl oluşturulduğunu eminimki biliyorsunuzdur ama siz yinede bir tesisi gidip inceleyin. Mesleğinize katkısı olabilir. Zira bu solucan hayvansı mahlukları büyükbaş hayvan gübreleri ile besleniyorlar Topraklarımız çoraklaşmamıştı diyorsunuz ondan hayvan gübresi faydalıdır diyorsunuz sonrada çorakçı başı kimyasal gübreyi öneriyorsunuz. Hemde bunu saksıda keyif yapmak isteyen belliki benim gibi amatörlere öneriyorsunuz. Sizin hesaba göre, Bizim organik gübreden başka birşey girmeyen bahçemizde (büyükbaş gübresi yerine solucan gübresi kullanılan) Yaklaşık 3 senedir 60 kadar fidanın Fabrika gibi boş yer bulundukça ekilen İklim değiştikçe mevsime uygun kullanılan Kimyasal ilaç ve kimyasal gübre girmeyen Ayrıca fidan aralarında yer olduğu için yeride değiştirilemeyen Domates, biber, patlıcan, yeşil fasulye, hıyar, kornişon, acur, lahana, karnıbahar ve sonrasında havuç, turp, ıspanak, marul gibi sebzeler yetiştirilen Bahçemizde artık çiçeklenme bile olmaması falan gerekiyordu Ama oluyor. Gayet yeterli düzeyde özellikle "sağlıklı" diyebileceğim kalitede ürünler alabiliyoruz çok şükür. Belki seneye veya daha sonraki senelere alamayız. O zaman size mecburen inanırız bizde Bizede köyde şeker gübre at diyen oluyor ama atmayıncada oluyor. Nedense onlarda kimyasal gübre atmayınca kızıyor Alıntı:
|
|
17-12-2018, 13:38 | #14 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-04-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 192
|
Alıntı:
Solucan gübresi ile inek gübresi arasındaki arasındaki farkları açıklayayım, inek gübresinin fermante işleminden sonra iyi bir solucan gübresi 18 ayda oluşur. 18 ay boyunca agzı açık olan inek yani solucan gübresi azotunun büyük çoğunluğunu kaybeder. Solucan gübre üreticisi solucanlar hayati fonksyonlarına devam etsin diye sürekli güreyi ıslatırlar gübreden sürekli buharlaşma olur ve azot biraz daha atmosfere karışır. bu 18 aylık süreçte azotun büyük bir çoğunluğunu kaybeder. Azot olmadan bitki kök ve yaprak geliştiremez. Solucan gübre üretim tesisindeki görevli sürekli gübreyi nemli tutmak için gübreyi sular ve inek gübresinin içindeki fosfor ve potasyum suyla birlikte akar gider. Velhasıl solucan gübresi artık inek gübresinden çıkıp azot fosfor ve potasyum bakımındanda noksanlaşmaya başlar. bu işlemler 18 ay sürer. 18 ayın sonunda o artık bir toprak düzenleyici konumuna geçmiş organik madde olur. Yani bu durumda büyük baş gübresi ile solucan gübresini aynı teraziye koyamazsınız. Yani bu durumda solucan gübresinin de içeriğini nasıl yapıldığını biliyormuşum değilmi -Gelin birde bu konuya hayvan gübresinin olduğu yerden bakalım. İnek gübresini yakma işlemine tabi tuttuktan yani fermante işlemi bittikten sonra solucan gübresindeki gibi 18 ay boyunca ıslatma işlemine tabi tutulmazlar mineraller suyla akıp gitmezler hatta imkan varsa kapalı bir yere alırız azot havaya karışmasın, fosfor potasyum toprağa karışmasın diye. Yani uzun lafın kısası inek gübresi azot fosfor potasyum bakımından işlem görmüş solucan gübresinden kat kat daha zengindir ama solucan gübresi toprağın ph değerini daha iyi düzenler. Yani bu durumda siz solucan gübresi kullanınca inek gübresi kullanmış olmazsınız bahçenizde. Toprakları çoraklaştırmaya gelelim, Torfun ph değeri uygun olduğu için kimyasal gübre kullanımında ilk bir kaç sezon torfta çoraklaşma görülmez lakin zamanla torfta tuzlulaşır, müsait bir pazar günü torfu yıkayarak bu tuzu uzaklaştırabiliriz. Çorakcı başı kimyasal gübreyi torfta ve normal bahçelerde mecburen öneriyorum tek başına solucan gübresi ile üzgünümki verim alamazsınız, bir gün toprağınızdaki minareller bitecektir. Bence sürekli muhalefet olarak yazacağınıza açın solucan gübresinin kutusunun içindekiler kısımına bakın ne kadar ne varmış bunu yapmak bu kadar zor olmamalı sizin için, kaç mesajımda yapın dedim ama yapmadınız, bunu yaptıktan sonra yani yüzde 1-3 azot yazısını gördükten diğer minarellerinde yüzde derişiminlerini gördükten sonra bazı gübreleri kullanmaya mecbur olduğunuzu belki sizde anlarsınız. Sizin 60 kadar fidanı bulunan içinde domates biber ve envaye çeşit bitki bulunan bahçenizden elde ettiğiniz sonuçlarınız keşke akademik araştırma ve yazıları değiştirebilseydi ne çok isterdim 1000 litre damlama sistemine kimyasal gübre karıştırmadan sadece 1 litre solucan gübresini karıştırıp damlama sistemini çalıştırıp verim almayı ama olmuyor işte Belki 5. kez yazışım pek görmüyorsunuzda o yüzden tekrar yazıyorum. Solucan gübresinin kutusunun arkasını çevirin içindeki minarel oranlarına bakın, bulabilirseniz büyük baş hayvan gübresindede bakın en son kimyasal gübrelerin içeriklerinede bakın, belki ön yargılarınızı kırabiliriz. |
|
17-12-2018, 13:56 | #15 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-04-2012
Şehir: Antalya
Mesajlar: 192
|
Alıntı:
Benim dediğim kimyasal gübreyi alabilemek için yakınlardaki zirai ilaç dükkanına yani toptancıya gitmeniz gerekir torfuda oradan alın derim. 1 litre sulama suyuna 1 şeker kaşığı npk 15-15-15 yeterli olur. Tohumları torfa ektikten sonra ilk 2 yaprak görülünce gübreli suyla sularsınız bir daha sulamazsınız Yerlerine şaşırttıktan 2 hafta sonrada tekrar aynı oranda suyla sulamanız yeterli olur. Saksıları ile birlikte resimlerini özelden yollarsınız ben size tekrar yardımcı olurum. 1 kg npk 15 15 15 fiyatı 3tl fazla vermeyin |
|
17-12-2018, 16:25 | #16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-10-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 462
|
İyi akşamlar. Bende bu sene tohum etkinliğinden domates, kapya biber, soya fasülyesi ve bazı otlardan talep ettim. Amacım evde saksıda 6 kişilik aileme yetecek kadar ürün alıp kimyasal ilaçlar kullanılmamış ürün tüketmek yani tabiri caizse organik beslenmek. Burdaki yazıları okuyunca aklım karıştı. İstediğim şey mümkün müdür? |
17-12-2018, 17:00 | #17 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Büyükçe ve güzel güneş alan balkonunuz varsa, Güzel organik bir saksı toprağı karışımı hazırlayarak ve sadece organik içerikteki gübreler kullanarak başarılı olabilirsiniz. Siz kimyasal gübre kullanın tavsiyelerine pek kulak asmayın. Bitkinin ihtiyacı zaten toprakta mevcut siz organik katkılarla topraktaki elementleri alınabilir hale getiriyorsunuz ve toprağınızın kalitesini yükseltiyorsunuz. Eğer kimyasal takviyeler çok harika birşey olsaydı dünyada tarım kalitesi geri geri değil ileri ileri giderdi. Ve kimyasala sürekli alternatif aranmazdı. Zaten başvuru yaptığınız katalog sayfalarında kullanılan ilaç veya besin alanlarında çok fazla sayıda organik hayvansal ürün kullanıldığını görmüşsünüzdür. Aklınız karışmasın. Alıntı:
|
|
17-12-2018, 17:16 | #18 |
Ağaç Dostu
|
Gübre konusu herkesin haklı olduğu bir durum; Saksıda üretim için tüm hayvan gübreleri etkili oluyor, hatta neredeyse kimyasal üretime yakın verim almak mümkün. Eğer imkan varsa torf bile kullanmaya gerek yok, hayvan gübresi yanmış ise hiç sıkıntı olmuyor. Özellikle yeşillik ürünler çok iyi gelişme gösteriyor, 200 saksılık bir topraksız serada denemeler yapıyorum, kimyasal, kimyasal olmayan ve karışık gibi. İş açık alanda üretime gelince hayvan gübresi yeterli olmuyor, çünkü o kadar yatırım yapacak gübre almak çok zor ayrıca tüm elementlerde yer almayabiliyor. Mesela toprak analizi yaptırdık, mangan eksikliği ve fosfor fazlalığı bitkide verim kaybı yapıyordu. Analize göre gübre yapıldığı zaman her türlü karda oluyorsunuz. 8 yaşında ceviz bahçesine 30 kamyon gübre geldi ve 2 senede bu gübreyi tamamen bitirmişler, Analiz ile gübrelemeye devam ediliyor, üretim işi gözle görüldüğü gibi kolay olmuyor. |
17-12-2018, 20:36 | #19 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-10-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 462
|
Alıntı:
Ben hem tarıma hemde balkonda yahut evde tarıma tamamen cahil olarak konuya bodoslama dalmış bir ev hanımıyım. Burda okuyarak uygulamayı düşündüm. İnşallah başarırım. Bütün tohumlar için tek tip toprak hazırlamak olur dimi. Beni aydınlatırsanız sevinirim |
|
18-12-2018, 07:52 | #20 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-01-2018
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 372
|
Bir solucan gübresi üreticisi olarak eklemelerde bulunalım...zira yanlış bilinenler var...Solucan gübresinde evet makro mikro elementler düşük düzeydedir....Tek başına kullanımı zayıf,çorak topraklarda tam olarak yeterli değildir...Ama farklı 3 bölgede bahçesi olan biri olarak söyleyeyim (bahçeler farklı illerde)Bir bahçemizin toprağı çok zengin,bir bahçemizin fakir,diğerinin orta düzeyde...Zengin yapılı topraklarda iklimsel etmenlerin de etkisiyle sadece solucan gübresi yeterli....hatta hiçbir gübreye bile gerek yok...yaz mevsimi boyunca ot biçmekten gına geliyor....zayıf olan bölgede ise solucan gübresi artı kimyasal uyguluyoruz.... Sayın latif07 demiş sanırım;solucan gübresi sulandığı için,suyuyla birlikte bazı makro elementlerin gittiğini... Suyu öbeği nemli tutacak kadar veriyoruz...sırf bu yüzden...ama bazı üreticiler için önemli olan sadece gübre çıkarmak...orada kalitede söz etmenin anlamı zaten yok...yani dikkatli şekilde üretilen solucan gübresi de %3-,%5 leri bulan element miktar ve değerleriyle sadece bir toprak düzenleyici değil,az da olsa yine de gübre özelliği de gösterir...Ama bugünkü tarım anlayışında ticari düşünüldüğünde zayıf topraklarda hem organik,hem kimyasal kaçınılmazdır....Zengin topraklarda ise leonardit,solucan gübresi,yarasa gübresi,humus takviyeleri ziyadesiyle yeterlidir...organik tarım yapılacaksa doğru yer seçmenin önemi burada beliriyor...Diğer yerlerde sürekli bir ahır gübresi takviyesi gerekir ve yüksek oranlarda gerekir, o da zaten hastalık etmenidir...ne kadar yanmış olursa olsun ahır gübresi sıkıntı çıkarabilir.hatta çıkarır.tabi aktif tarım yapılan yer için söylüyorum... Tabi eskiden kimyasal gübre yoktu....Bu da kimyasal olmadan tarım yapılabilirliğin delili olmaya tek başına bile yeter...Ama tek bir alandan değil,mümkün mertebe birçok alandan faydalanmalı..organik olarak... |
18-12-2018, 08:11 | #21 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-10-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 462
|
Alıntı:
|
|
18-12-2018, 10:13 | #22 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-01-2018
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 372
|
Sayın aloe,Kapıdağ yarım adasında....Marmara da sadece terra rosa yani Akdeniz toprağı bulunan yer kapıdağ yarım adası ve civarıdır.Toprak yapısı ziyadesiyle zengindir ve civarda arazi de pahalıdır.... |
18-12-2018, 10:19 | #23 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-10-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 462
|
Pahalı olmasına üzüldüm. Hayallerimi yıktınız |
18-12-2018, 10:32 | #24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-01-2018
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 372
|
Hayalleriniz olduğunu düşündüğüm için evvela pahalılığından bahsedeyim dedim. Ama uygun yer bulunduğu zaman kaçırılmamalı. Kapıdağ benim nazarımda altın gibidir...Aslında da öyle zaten....Dönüm fiyatları 10-15 binden başlar ...başka bölgelerde 3-5 liralara yer bulunabilirken,buralarda maalesef... |
18-12-2018, 15:22 | #25 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2017
Şehir: Alanya
Mesajlar: 742
|
Alıntı:
Bende sizin gibi kapalı balkonda büyükçe bir saksıda 150lt gibi domates vs çeşitli bitkiler birazda deneysel bir şekilde yetiştirmeye çalışıyorum.Ancak saksı çok farklı bir dünya o kadar küçük yerde başarı elde etmek 1 dekar yerde verim elde etmekten daha zor.Çok farklı karışımlar denedim ama istediğim sonuca bir türlü ulaşamadım ilk başta herşey çok güzel giderken ortalara ve sonlara doğru gelindiğinde bitkilerin bütün sağlığı kayboluyor bitki gözlemlediğim kadarıyla çok güçlü bir stress faktörünün etkisinde kalıyor ve sonuç kesin bir ölüm olmasada ağır ağır ölüme gidiyor meyvelerini söylemeye bile gerek yok olduğu gibi kalıyor küçük verimsiz. Bahsettiğim stress faktörü susuzluk,saksıda bitkinin istediği miktarda suyu bir türlü ayarlayamadım.Kendi sayfamda bugün vakit bulabilirsem fotoğrafları yükleyeceğim.Tekrar en baştan başladım yaptığım hataları ve yeni düzeltmeleri ekleyeceğim umarım bir faydam olur.Tabi ki yeni yaptığım karışımın detaylarınından da bahsedeceğim |
|
18-12-2018, 16:21 | #26 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-09-2018
Şehir: istanbul
Mesajlar: 161
|
Evet size katılıyorum. Açık bahçecilikte veya tarlada hastalıklar ve böcek sorunları olmasa bitki yetiştirmek bence de saksıya göre çok kolay. Çünkü bitki bir şekilde mevsiminde esen rüzgardan, alttaki topraktan, nemden, yağmurdan hatta börtü böcekten bir şekilde ihtiyaçlarını karşılıyor. Ama balkonlarda biz sadece bitkinin ihtiyacını tahmin etmeye çalışıp ona göre aksiyon alıyoruz. Mesela benim balkonumda güneş yok gibi. Sadece şu mevsimde değil yazında güneş ciddi oranda düşük. Malum İstanbul apartmanlar arasında yaşamaya çalışıyoruz. Ayrıca balkonda birde kedimiz var oda başa bela : ) Onun yüzünden şu mini seralardan aldım ama yinede ikide birde sallayıp bitkileri deviriyor. Zaten serayı tırnaklarıyla azıcık yırttı iyice sinir oldum. Kediye bağlı olarak havaların soğuk gitmesiyle camları açıp bitkileri yeteri kadar havalandıramıyorum. Bir diğer konu mesela bitkiler hiç yağmur görmüyor. Sizin durumunuzda şartlar nedir bilmiyorum fakat bitkiyi belli bir büyüklüğe ulaştırıp sonra kurumasını veya çürümesini izlemek çok üzücü. Bu gibi durumlarda resimlerle forumda bilgilendirmeler yapıp eksikliğin ne olduğunu öğrenebilmeniz gerekir. Amma ve lakin, Forumda ciddi seviyede bilgi ve özellikle tecrübe sahibi arkadaşlar var fakat malesef her soruna çözüm konusunda yetişemiyorlar. Bu durumda da bizim eski paylaşımları inceleyip kendi çaremizi aramamız gerekiyor. Buda oldukça zor ve üşendirici : ) Birde saksıdaki malzeme gerçekten çok önemli. Bunuda bence insanın tecrübe ederek öğrenmesi çok önemli. Mesela ben bir tür el göz koordinasyonu geliştirmeye çalışıyorum. Çimlendirme aşamasında aşırı küçük kaplar, zor koşullar ve drenaj deliği olmayan şeyler tercih ediyorum ki bakalım çürütmeden kurutmadan başarılı olacakmıyım. Bir keresinde mutfakta bulunan silikon kek kabında 8 tane tohum çimlendirdim ve saksıya şaşırtıncaya kadar sağlıklı bir şekilde aynı kapta büyüttüm. Bu kapta delik yok ve içine ancak bir yumurtanın yarısı sığar yani çok küçük. Sonra tabi bir havalara girdim vay be ben neymişim. Minicik yerde çürütmeden kurutmadan sulamayı başardım falan diye.. Malesef ondan değilmiş kullandığım torf kaliteliymiş veya benim sulama alışkanlığıma uygunmuş. Sonra benzer başka kapta başka torf kullanarak 4 tohum denedim sonuç 3 tanesi çürüdü : ) Sulama alışkanlığı bence ciddi bir sorun ve her malzeme her kişide aynı sonucu vermeyebiliyor. Bence asıl sorun sizin el alışkanlığınıza uygun malzemeyi kullanabilmek. Tabi işin uzmanlarının söylediği tavsiye ettiği karışımları kullanmak 1-0 önde başlamanıza yardımcı olacaktır. Ama saksı işi bence de zor : ) |
18-12-2018, 16:59 | #27 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-12-2018
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
|
|
|
|