Balkabağı ve Dev Balkabağı üretimi

[Todor]

]Geçen sene Bursa Tarım fuarına gittiğimde iki adet bal kabağının sergilendiğini görmüştüm. Birisi 120 kg birisi 67 kg. İkincisinin yetiştiricisine bu cinsin tohumlarını nerden bulabileceğimi sordum. Standın sorumlusu bayan istersem kabağı satabileceğini söyledi. Koca kabağı ordan eve taşımak hiiiç işime gelmedi. Kim bilir kaç para tutacaktı oda ayrı bir mevzu tabi.

kış biterken gittim o hanımı buldum. Para alacağım olsa yeminle gitmezdim. Ama iş çiçeğe, ağaca geldi mi hiç üşenmiyorum. Kabağın sahibi hanım bana tohum verebileceğini ama şu an için hazır olmadıklarını, kabağı henüz kesmediklerini söyledi. 10-15 gün sonra gelirsem verebileceğini söyledi. Başından savmaya çalıştığını düşünüp içimden güldüm. Beni henüz tanımıyordu. Biraz muhabbet ettik. Tohumu esas getiren insanın diğer 120 kg.lık kabağın sahibi olduğunu ve tohumları Yunanistan'dan getirdiğini söyledi.

15 gün sonra gittiğimde kabağı kestiklerini ama henüz kurumadığını, diğer beyfendiyi bulabilirsem ondan tohum alabileceğimi söyledi. Adamın oturduğu yerde bayağı bir uzakta, Çınarcık tarafında. Hemen yola düştüm ve mevzu bahis köyü buldum. Adamın aslında o köyde oturmadığını, dışardan gelip yer kiraladığını ve üretim yaptığını öğrendim. Geri döndüm ve durumu anlattım. O zaman 10 gün sonra görüşmek üzere sözleştik. Kendisi olmazsa tohumları çay ocağına bırakacağınıda ekledi.

Tekrar tekrar gittim. Çeşitli vesilelerle başından beni savıyor ve ben her seferinde elim boş dönüyordum. Yaklaşık onuncu gidişim falandı. Benim evimden bayanın çalıştığı yer 30 km. Git gel 60 km. Çınarcık tarafına yaptığım ziyareti saymazsam yaklaşık bir 600 km yol kattetim. Hanımefendi herhalde artık tohumları hak ettiğime kanaat getirmiş olacak ki, kocasına telefon etti ve tohumları getirmesini rica etti.

Eşi tohumları getirdiğinde mücadeleyi kazanmış olmanın rahatlığı vardı üzerimde. Artık 10 adet yunan kabak çekirdeğim vardı. Nasıl ekeceğim konusunda biraz bilgi aldıktan sonra ayrıldım yanlarından.

Toplam 10 adet çekirdeğin 4 ünü serada mart sonunda seraya poşete ektim. 2 sini bir arkadaşa verdim. Oda eksin ki tohum kaynağımız çoğalsın. Kalan 4 taneyide bez bir torba içine koyup, sakladım. Ne olur ne olmaz.

Ektiğim tohumlardan 3ü çimlendi, biri hiç çimlenmedi.

İşte bunlarda bu kadar uğraştığım kabakların resimleri.






İlk kabak yaklaşık 30-35 kg. Diğer ikisi 10 kg civarında. Daha sonradan öğrendiğime göre kabaktan tohum alırken sapa en uzak yerden tohum almak gerekiyormuş. Diğer tohumların iştahı o kadar olmazmış. Şimdi üç kabağada bakan benim. Suyunu ve gübresini eşit veriyorum. Hepsi yan yana dikili. Biri ötekilerin 3 katı olduğuna göre bir hikmet var bu işte.

[Todor]

Bunlarda el oğlunun yetiştirdiği kabaklar

[fmt79]

Peki tohumların F1 dölü olabileceğini, ikinci ekimde açılım gösterebileceğini hiç düşündünüz mü? F1 tohumları ilk ekimde çok güzel ürün verirler. Islah eşleştirmeleri hangi yönde yapılmış ise (büyüklük, renk, lezzet, veya hepsi) ona yakın ürün verirler. Ancak kabağın da içinde olduğu yabancı döllenen (yani çiçek içindeki erkek organ aynı çiçekteki dişi organı dölleyemez) bitkilerde F1 dölünden sonraki döllerde, yani F2, F3, F4 sonsuza..... açılım gösterirler. Yani F1 dölü çok verimli, çok iri, çok sağlam vs vs iken F2 dölü çok cılız, çok verimsiz, çok çabuk çürüyen değersiz bir meyve olabilir. O yüzden sizin kabaklar küçük olmuş olabilir.

Diğer taraftan, her ailede bir obez bir de çöp gibi birey bulunabilir. Aynı anaçtan gelen tohumların büyüklüklerinin aynı olması beklenemez.

[Selahattin Yılmaz]

İnsanın "İyiki bu kabaklar ağaçlarda yetişmiyor." diyesi geliyor . Nasreddin hocam yaklaşan Ramazan hürmetine mekanın cennet olsun...

[Todor]

F1 olduğunu zannetmiyorum. Çünkü tohumları aldığım bayan, yunanistandan gelen tohumlardan yetişmiş bir kabaktan almış tohumlarını. Ve bayanın anlattığına göre kurumun arka bahçesine ekmiş. Hiç bakmadık. Ne gübre verdik ne sulama yaptık ne tekleme yaptık dedi bana. Ona rağmen 67 kilo gelmiş. Bu durumda bizdeki tohumlar suyunun suyunun suyu oluyor. Şu anda 30 kiloyu geçen kabak aslında sadece 1,5 ay önce bağladığı meyvesi. Aynı boyda bir meyveyi köpeğim dibindeki yılanı yakalamaya çalışırken kırdı. Bu yaklaşık 2 ay önceydi. Tahminimce o meyvesi dursaydı şu anda 50 kiloyu geçecekti. Çünkü çok iştahlı büyüyordu.

[Todor]

Elimde şöyle bir bilgi var. Tarihler elbetteki yöreden yöreye değişiklik gösterecektir. Ama bir fikir verir genede

24 Nisan: Tohumlarınızı serada ekin.
5 Mayıs: tohumlar çimlenmeye başlar
12 Mayıs: İlk gerçek yapraklar gözükür
15 Mayıs: Bahçeye şaşırtın
15-30 Mayıs: geç donlardan korumak için üzerlerini örtün
15 Haziran: Böceklerden korumak için ilaçlama yapın.
1-14 Temmuz: Tozlanma zamanı
9 Temmuz: Yüksek fosfat içerikli gübre kullanmaya başlayın
14 Temmuz: Artık meyvenin üstünü güneş görmeyecek şekilde örtün
15 Temmuz: Yeterince sulamayı ihmal etmeyin. Yüksek fosfata devam
30 Temmuz: Artık mantar ilacıda kullanmaya başlayın. Meyve 25-75 kg civarında olacaktır.
15 Ağustos: Sarı olan kabak artık yavaş yavaş koyulaşarak turuncuya dönüşmeye başlar
30 Ağustos: Günler kısalmaya başladığı için bitkinin gelişimi yavaşlayacaktır.
30 Eylül: Kabağınız artık turuncudur ve olgunlaşmıştır.
6 Ekim: Hasat için bir forklift bulun ve kabağınızı götüreceğiniz yere taşıyın.

[Selahattin Yılmaz]

Sera koşulları var ise fide olarak önce küçük viyollere sonra daha büyük viyollere olmak üzere mayıs ayının ilk haftasına kadar serada büyütebilirsiniz. Yalova şartlarında nisan sonu bile toprağa dikim için uygundur. Bu zaman kadar sera şartlarında ne kadar önce ekerseniz ve yine serada ne kadar büyütürseniz o kadar erkencilik ve vegetatif gelişme için zaman kazanmış olursunuz. Bende fide yetiştiriyorum ve Bursa şartlarında mayısın ilk haftasında sorunsuz şekilde geç don riski olmadan fideler toprağa dikilebiliyor.

Ve mümkünse bu tohumdan bende isterim

[Todor]

Tohumundan yollarım elbette. Paylaşalım ki çoğalsın.
Aslında benim sera dediğim yer üç tarafını yarı şeffaf ondülinelerle kapadığım terasım. Sadece Kuzey tarafı duvarla kapalı ve bu duvar evin duvarı. Ayrıca soba bacasınıda bu seranın içinden geçirdim ki, soba yandığı zaman hiç olmazsa bi nebze olsun ısıtsın seramı. Beklediğimden daha performanslı oldu. Şu anda içinde turunçgil ağaçlarım sorunsuz büyüyor. Bu sebeple önümüzdeki sezon mart 15den sonra ekeceğim bazı tohumları. Bazılarınıda daha geç. Deneme yanılma yöntemi ile en doğru zamanı bulacağım herhalde.

Geçtiğimiz bahar 5 mayısta don yaptı burda. Benim oturduğum bölge biraz çukur ve boğaz kalıyor. Etrafımda yüksek tepelerle çevrili olduğu için güneş geç doğuyor, erken batıyor.

[malina]

sera dediğim yer üç tarafını yarı şeffaf ondülinelerle kapadığım terasım

Ayrı bir başlıkta seranın fotoğraflarını görebilir miyim? Kabaklar arasında kaybolmasın

Ben de bu kış terasta bir yer yapsam mı diye düşünmekteyim...

[memet]

ayrı başlık açsın bir kaç güzel kaplama malzemesi var orda sözedeyim..

[Selahattin Yılmaz]

Her bahar fide yetiştiriyorum kurumumdaki serada. Fakat çalıştığım kurumun kapatılması söz konusu o zaman fide yetiştiremeyeceğim demektir ve eğer kapatılmazsa veya özelde de kendim fide yetiştirme ihtimalim var o zaman ben size fide olarak yetiştirir seve seve gönderirim ve hatta belki kendim bile getirebilirim.

[kürşad]

Bal Kabağını yetiştirirken burda hiç sulamazlar yaprakları bayılmaya başlayacak olursa zaruri bir iki kez sularız.
eğer dikerken yanına biraz üre de serptiyseniz tohumların birkaç kez sulamayla mahsulü alıyorsunuz.
fazla sulandığında kavun gibi tatsız bişey oluyor.
bu dev bal kabağı büyütülürken bol bol sulanıyorsa tadı nasıl oluyor acaba?
bir de tohumlardan elde etme şansımız var mı?

[kürşad]

tohumu f1 f2 f3 f4... derken kabakları özelliklerini yitirir mi acaba?
hibrit mi değil mi?

[Todor]

Bildiğim kadarı ile bal kabağını yetiştiriken sularsanız kilo basıyor ama içi koflaşıyor. Üstelik saklama süreside kısalıyor. Eğer kabağınızı mart nisan aylarına kadar saklamak istiyorsanız az sulamanız ve sapı iyice kurumadan hasat etmemeniz gerekiyor. Elbette suni gübre (üre, şeker gübre, süperfosfat vs..) verirseniz tadının da yavanlaşacağını söylemeye gerek yok sanırım

[nil]

Sevgil Todor, merhaba,

Annemin memleketinde (Erbaa) kabağı özellikle eğimli araziye ekerlermiş ki toprak kuru olsun (Yeşilırmağın cömertçe suladığı Erbaa ovası oldukça sulak bir yerdir de), böylece kabak da lezzetli ve tatlı olsun...

Gerçekten de, annemin çocukluğunda yediği kabaklar şeker eklenmesine ihtiyaç göstermeyen gayet tatlı kabaklarmış. Anneannem kabağı dilimleyip şekerlemeden öylece fırınlar, cevizle yerlermiş.

Bu arada, kolay kabak tatlısı yapmak için bir püf noktası vereyim: Kabağınızı şekerleyin ve naylon fırın torbalarında fırınlayın. Ben denemedim ama duyduğuma göre güzel oluyormuş.

Afiyet olsun

Nil

[Ferda Ülkümen]

Bir kere balkabağı yetiştirmeyi denedim. Yaprakları hergün bayılıyordu,ben de hergün suladım,yaz sonunda yarısı olmayan,yarım daire şeklinde kabaklarım oldu.Ama çok lezzetliydiler.Acaba yarı gölge yere mi dikmeli,mesela zeytin ağaçlarının arasına.

[Wallnut]

Merhabalar.
Amarikada (big max)kabaktan arkadaşlarla yetiştirdik.(168 libreyak.75 kğ)Ondan aldıgımız 3. nesil tohumlarıburada ektim.İşlerim nedeniyle geç ekmek sorunda kaldım.(Haziran 15.) 28.4kğ geldi.onun tohumlarını kısmetse yeni ekeceğim.Bakalım nasıl olacak.Tetrilejyon adlı üye arkadaşımızın yazdığı gibi Amarika da (Hellovan) cadılar bayramında ekonomiye çok büyük girdileri olan kabak şeçitleribenim bildiğim 50 yi aşkın türüyle başlı başına bir sektördür.Ben ancak16 şecit tohumgetidim.Ekonomik degerleri en fazla olanlar.Ama buradaki çiftci arkadaşlar hiç rağbet temediler.

Saygılar.
Nevzat

[Todor]

İnsanlar beğenmeme sebebi olarak, beyaz kabaklar kadar uzun süre dayanmamasını gösteriyorlar.

[limon]

Dün balkabağı fidelerimi ektim. Arazi kumluk. Yuvarlak karıklar hazırladım bol yanmış koyun gübresiyle karıştırdım toprağı ve kumu. Tabi kökü burada kalacak ta kabak alacak başını gidecek. Kabak vermeye başlayınca altlarını yapraklarla veya otlarla örtmeme gerek var mı? Kum yazın oldukça kızıyor. Bir de sulama mevzusu kafamı karıştırdı benim. Sulanırsa kabakların içi kof ve tatsız olurmuş da bizim toprak kumlu olduğu için suyu süzgeç gibi geçiriyor. Hemen her gün sebzelerimi sulamak zorundayım ben. Kabak konusunda kafam karıştı

[Todor]

Bal kabağını kışın uzun süre saklamak istiyorsanız sadece yaprakları aşağıya sarkınca sulayın. Böylece hem dayanıklı hem lezzetli kabaklar elde edersiniz.

[limon]

Orijinal Mesaj Sahibi Todor

Bal kabağını kışın uzun süre saklamak istiyorsanız sadece yaprakları aşağıya sarkınca sulayın. Böylece hem dayanıklı hem lezzetli kabaklar elde edersiniz.

Çok teşekkür ederim. Yarından itibaren uygulamaya başlıyorum.

[kürşad]

Biz de naçizane bu kabaktan bahçeye çimledik bakalım sonunda ne çıkacak.
Hatta birkaç tanesi taraçada viyolde biraz daha köklenmeyi bekliyor.

[mesut05]

bende internet aracılığı ile dev kabak yetiştirmeye calışıyorum şu an kabağı dikeli 23 gün oldu 7 kğ mı gecti zamana göre büyümesi normal mi bakım besleme konusunda bana yardımcı olursanız sevinirim

[habibe]

Dev kabaklarımın yaprakları bile dev gibiler. Öyleki kabağın kökünü sularken ellerimle araya araya buluyorum aldı başını gidiyor kolları bütün bahçeyi saracak dolaşacak sanki .. Birkaç çiçeği var üzerinde bunların hepsi mi kabak olacak yoksa ? Sulamasını 2 günde bir yapıyorum bu normal mi acaba?

[kürşad]

Dün baktım, bizde değil kabak çiçek yok.
5 kök de yeni şaşırttım onlar da kök dahil 13-15 cm idi.

[Bekir S.]

Allah Allah ben kabağa daha hiç su vermedim.
Kabakta bir iki çiçek var ama meyvesi hiç yok.
Yaprakları iri ve sağlıklı 2m oldu heralde.
Dikim yaparken altına bir teneke keçi gübresi koydum.
Benim kabak dev kabak değil mi acaba?

[Todor]

Su meyve tutumundan sonra, meyvenin büyük olmasını sağlıyor. Daha önce bitkiniz suya ihtiyaç duymamış olabilir. Havalarında yağışlı gittiğini göz önünde tutarsak.

[limon]

Todor havalar yağışlı mı? Bize tek damla düşmüyor da Şİmdi siz balkabaklarını ölmeyecek kadar sulayın dediniz ya bana ben de aynen öyle devam ediyorum. Ama yemeklik kabaklarımı bol suluyorum. Onların yaprakları dev gibi oldular. Çapları yarım metreyi geçmiştir. Bol da sebze vermeye başladılar. Ama balkabaklarının yaprakları salatalıklar gibi kaldı. Su vermemeyi abarttım mı acaba ben?

[Todor]

Rikeb'in kabakları haziran başındaki yağmurlarda yeterince sulanmıştır. Havaların yağışlı olmasında bahsettiğim budur. Normal bir sezonda bal kabağına 3 veya 4 kez su veririz. Eğer sizin kabaklarınızın yaprakları, aşağıya doğru sarkıyorsa su ihtiyacı var demektir. Başka problemlerde olabilir.

[limon]

Anormal sıcaklardan olmuştur sanırım. Yapraklar aşağıya sarkmıyor da ufak kavun yaprağı gibi. Bir hafta suya doyurayım, biraz da toprağına yanmış koyun gübresi koyup hafif çapalayayım. Muhakkak toparlar diye düşünüyorum.
Bilgileriniz için teşekkürler.