agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Orman, Ormancılık, Orman Yangınları, Ağaçlandırma (http://www.agaclar.net/forum/orman-ormancilik-orman-yanginlari-agaclandirma/)
-   -   Sığla ormanlarını kese kese bitirdik (http://www.agaclar.net/forum/orman-ormancilik-orman-yanginlari-agaclandirma/13564.htm)

backyard 25-02-2005 20:08

Sığla ormanlarını kese kese bitirdik
 
Kleopatra'nın aşk iksiri Hipokratın ilacıydı

Sığla ağacı, Köyceğiz ve çevresinde yetişen nadir bir ağaç türü. Türkiye'den başka Rodos ve Çin'de yetişiyor. Günlük ağacı da denen bu ağacın salgısı kozmetik sanayiinin vazgeçemediği bir hammadde. Mısır Kraliçesi Kleopatra, yağını aşk iksiri ve parfüm olarak kullanmış. Hipokrat döneminden beri sağaltıcı etkileri nedeniyle ilaç olarak da kullanılmış. İyi bir antiseptik ve parazitlere karşı etkili. Türkiye'nin bu doğal zenginliği perişan durumda. Büyük sığla ormanları küçüle küçüle ufak korulara dönüşmüş. Kimsenin kılı kıpırdamıyor. Bir tek etkinlik olsun diye sığla fidanı diken ilkokul öğrencileri var meydanda

Anadolu bin bir çeşit bitkinin, börtü böceğin vatanı. Pek çok nadir bitki ve ağaç var. Bunlardan pek çoğu ülkemizin zenginleşmesi için kullanılabilecek önemli bir kaynak niteliğinde. Ama maalesef bu doğal kaynakları işleyerek iş ve ekmek kapısı yaratmayı beceremiyoruz. 'Günlük ağacı' da denen 'sığla ağacı' Türkiye'nin sahip olduğu doğal zenginliklerden biri. Sığla ağacının yağı ve yongası sağlık ve kozmetik sanayiinde kullanılan değerli bir hammadde.
Türkiye'de Fethiye, Marmaris, Köyceğiz, Dalyan yöresinde yetişen, 20 metreye kadar boylanan bir ağaç. Türkiye'den başka Rodos Adası'nda ve Çin'de yetişiyormuş. Yani her yerde yetişmeyen, nadir bir ağaç.
İşte her yerde yetişmeyen bu ağacın, bir zamanlar Anadolu'nun güneybatısında oluşturduğu büyük ormanlar küçüle küçüle günümüzde ufak korulara dönüşmüş. Koca ormanlardan geriye 50 - 100 ağaçlık gruplar kalmış.
Şimdi sığla ağacı yeniden orman olmak bir yana, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.

Çocuklar kurtarmaya çalışıyor
Sığla ağacı, Orman İdaresi'nin güneybatıda kurduğu bazı milli parklarda yaşamını sürdürüyor ama çoğalamıyor. Çünkü eskiden yaşadığı yerler şimdi ya tarla olmuş, ya da buralara evler, fabrikalar inşa edilmiş. Bu yüzden Sığla'nın çoğalması için insanların yardım etmesi gerekiyor.
Yurdum insanları sığlanın yardım çağrısına duyarsız kalmamış. Örneğin Bursa Nilüfer İlçesi Naciye Tınaztepe İlköğretim Okulu'dan bir grup öğrenci yardıma koşmuşlar. Dalyan Belediyesi ile kardeş belediye olan Nilüfer Belediyesi'nin düzenlediği bir gezide öğrenciler 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde hem Misi Deresi'nin çöplerini toplamışlar hem de Dalyan Parkında sığla ağacı fidanı dikmişler. Dalyan Yerel Gündem 21 Çalışma Grubu ile Ortaca Peyzaj Meslek Okulu öğrencileri de Sığla'yı çoğaltmak amacıyla geçtiğimiz aralık ayında uygun yerlere fıdanlar dikmişler.

Sanayici sığla yağı bulamıyor
Muğla ormanlarından yılda ancak 3 - 4 ton sığla yağı elde edilebiliyor. Yurtiçinden ve yurtdışından sığla yağı talebi var. Uygun fiyatlarla yeterli miktarda üretim olmadığı için bu talep karşılanamıyor. Bu nedenle ilkokul öğrencilerinin çabaları çevre gönüllülerinin gayreti ile yetinmeyip, yeni sığla ormanları kurulması için çalışmalar yapılması gerekiyor.
40 yıldan beri Otacı markası ile bitkisel kökenli ilaçlar ve kozmetik maddeleri imal eden Kurtsan firmasını, bitki uzmanı, eczacı Niyazi Kurtsan kurmuş. 40 yıldan beri bitkisel kökenli ilaçlar ve kozmetik mamulleri imal ediyor. Bunlar arasında defne sabunu, sığla sabunu ve papatya sabunu önemli bir yer tutuyor.

Güzel kokuları uçurmuyor
Babası Niyazi Kurtsan gibi eczacı olan Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Kurtsan, sabun imalinde kullandıkları sığla yağını temin etmekte zorlandıklarını, uygun fiyatla yeteri kadar sığla yağı bulamadıklarını anlatıyor:
"Sığla yağı parfüm sanayiinde sabitleyici (fiksatör) olarak kullanılır. Parfümde kullanılan güzel kokulu uçucu yağlar, sığla yağı ile sabitlenerek 24 hatta 36 saat uçmamaları sağlanır. Bu nedenle sığla yağı parfüm sanayiinin önemli bir hammaddesidir. Bunun yanı sıra sığla yağı ile yapılan sabunlar güzel kokusu, cildi yumuşatan etkisi ile özellikle hanımların tercih ettikleri bir sabundur. Biz, bu yağı temin etmekte zorlanıyoruz. Çünkü yeterli üretim yok. Halbuki sığla ağaçları çoğalıp yağ üretimi artarsa hem Türkiye kozmetik sanayii hammadde açısından rahatlar hem de ülkemiz önemli bir ihraç ürünü kazanır. Bitkisel kozmetiklerin değer kazandığı günümüzde, Türkiye tüm dünyaya sığla yağı, defne yağı ve zeytinyağından imal edilmiş sabunlar ihraç edebilir.
Orman İdaresi'nin sığla ormanları oluşturması gerekli. Böylece güneybatıda kırsal alanlarda yaşayan insanlar için de yeni iş alanları açılmış olur."
İnsanların binlerce yıldan beri bitkilerden şifa umduklarını, hastalık ve yaraların tedavisi için bitkileri kullandıklarına dikkat çeken Deniz Kurtsan şöyle devam ediyor:
"19'uncu yüzyılda gelişmeye başlayan kimya sanayii, 20 yüzyılda dev bir sektör haline gelince bitkisel kökenli ilaçların önemi azaldı. Dev ilaç firmalarının geliştirdiği mucize ilaçlar insanların şifa kaynağı oldu. 21'inci yüzyılda ise bitkilerle tedavi yöntemleri yeniden önem kazandı. Çağdaş sanayi toplumunun yarattığı çeşitli hastalıklar ve sorunlardan bunalan insanlar yeniden bitkilerle tedavi yöntemlerine dönmeye başladılar. Sağlıklı yaşamak için doğal beslenmenin önemi anlaşıldı. Bitkilerin insanları rahatlatan ve tedavi edici özellikleri yeniden keşfedilmeye başlandı."



Reçinesi cildi yumuşatıyor ve temizliyor

Sığla ağacı (liquidambar oriantalis) dünyada pek az yerde, Türkiye'de ise güneybatıda yetişiyor. 20 metreye kadar boylanan, çınar görünüşünde bir ağaç. Sığla yağı, güzel kokusu ve tedavi edici özellikleri nedeniyle en eski Akdeniz uygarlıklarından beri kullanılagelen bir salgı. Kuru yongaları mevlitlerde ve kilise ayinlerinde yakılarak tütsü yapıldığı için bu ağaca günlük ağacı da deniyor.
Sığla yağı elde etmek için bahar aylarında ağaç gövdelerine çizikler açılır. Temmuz ayından itibaren gövde üzerinde biriken salgı ve kabuklar özel bıçaklar ile kazınır. Bu salgı ve kabuklar sıcak su ile kaynatıldıktan sonra özel preslerde sıkılarak sığla yağı elde edilir. Sığla yağının bileşiminde hoş kokmasını sağlayan sinnamik asit (tarçın kokusu veren madde), uçucu yağ ve reçine bulunuyor. Sığla yağı Hipokrat döneminden beri kullanılan, eski hekimlerin reçetelerinde de sık sık rastlanan bir şifa kaynağıdır



Batık Fenike gemilerinden içi sığla yağı ile dolu amforaların çıkması, Akdeniz ticaretinde sığla yağının önemli bir yer tuttuğunu gösteriyor.
Eski Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın sığla yağını aşk iksiri ve parfüm olarak kullandığı söyleniyor. Eski Mısırlılar'ın bu salgıyı mumyalama işlemleri sırasında da kullandıkları biliniyor.

Günümüzde, özellikle sabun ve parfümeri endüstrisinde sığla yağının önemli bir yeri var. İyi bir antiseptik ve parazitlere karşı etkilidir. Ciltte yumuşatıcı, rahatlatıcı, iltihap giderici ve yara iyi edici etkileri var. Aynı zamanda temizleyici ve ter kokularını giderici

Kaynak: http://www.milliyet.com.tr/2004/06/2...ess/bus06.html

Aziz Fayda 28-04-2009 23:18

Sayın backyard,

Bu forumda yeniyim ve ilgilendiğim tüm konu başlıklarındaki eski yeni tüm yazıları okumaya çalışıyorum. Çok faydalanıyorum.
Sığla ağacı ile yazdıklarınızın tümünü okudum, en azından şimdiye kadar gördüklerimi. Ben İzmir'in Kemalpaşa ilçesinde Nazarköy'de ikamet etmekteyim. 5 yıl önce inşaa ettiğimiz 1 dönüm bahçe içersindeki evimizde eşimle birlikte yaşıyoruz. Bahçemizde mutlaka görmeyi istediğimiz tüm ağaçlardan imkanlar dahilinde diktik. Bu olmazsa olmazlardan biri de sığlaydı. Ben ve eşim Fethiye hayranıyız. Gidiş gelişlerimizde karayolu üzerinde gördüğümüz ve durarak içinde gezdiğimiz günlük ormanları adeta bizi büyülemişti.
İşte bahçe sahibi olduğumuzda, ilk fırsatta Köyceğiz Orman Fidanlığı'na gidip üç adet günlük fidanı aldık ve diktik. Tabii ki önce olur mu olmaz mı diye araştırmaya girdik. Ama net bilgiler bulamadık. Belli başlı öğrendiğimiz özelliklerini göz önünde bulundurarak en azından denemeye karar verdik.
İyiki de alıp dikmişiz. Şimdi yaklaşık 4-5 yaşında ve 4-5 m. boyunda. görüntülerine bakılacak olursa neşeleri yerinde. Ama halen kuşkularım var. İlerki yıllarda sorunla karşılacak mı ? Bu güzelliğini koruyacak mı? Çünkü hakkında tek bildiğim, nemli ve sulak yerleri sevdiği.
Bulunduğum alanda yaz kış akan bir dere var. Devamlı evaparatif bir şartlandırma var. Yaz akşamları serinliği ve nemi sığla ağaçlarımı beslediğini düşünüyorum. Eğer yeterli donanımı elde edebilirsem bu köyde çoğaltmak istiyorum. Aynı zamanda orman köyü durumundayız. Bu ağaç türünü dere boyunca sığla ağaçlandırma sahası kurulabiri mi ? Orman şefliği destekler mi bilmiyorum.
İnanın sığla ağaçlarımı hergün yanına gidip inceliyor, onları okşuyor ve konuşuyorum.

selamlar

Aziz FAYDA

k0900 28-04-2009 23:53

Geçtiğimiz günlerde Ankara'da yapılan Ankara endemikleri toplantısında, Sn. Herbaryum sığla ağaçlarının korunması ile ilğili bir proje yürütüldüğünden bahsetti.

Bu konuda yapılan çalışmalarla ilgili bir büroşürü toplantıya katılanlarada dağıttı. Miktar katılandan az olduğundan ben alamadım, bu yüzden detay veremiyorum.

Umarım bu değerli tür, korunur, çoğalır.

Sn. Aziz bey, ilginiz ve duygularınızı takdir ediyorum.

yaman_ 29-04-2009 01:08

SIĞLA dediğimiz ağacın kabuğu mantar gibi pürüzlü mü acaba? be geçen sene bir tane edindim, amerikan sığlası diye satıyorlardı...yaprakları sivri köşeli, gövde kabuğu ise normal ağaçlardan çok farklı, bir de marmara bölgesınde yaşayabilir mi?

Aziz Fayda 29-04-2009 17:51

Sayın K0900,

İlginize ve değerli yorumlarınıza teşekkür ediyorum. Bu forumda yeni olduğum için herkesi tanımıyorum. Sn. Herbaryum dediğiniz arkadaş bu forumda mı yazıyor ? Bu proje hakkında bilgi almak istiyorum.

sevgilerle

Aziz FAYDA

Aziz Fayda 29-04-2009 17:57

Sayın Yaman,

Ne yazık ki sığla çeşitleri hakkında bilgili değilim. Ama şunu söyleyebilrim. Ben Köyceğiz Orman Fidanlığı'ndan aldığım fidanların o bölgeye ait endemik bir çeşit olduğu bilgisini aldım. (amerikan sığlası mıdır bilmiyorum).
Size ve ilgilenenlere en yakında elimdekilerin fotograflarını koymaya çalışırım.

Sevgilerle

Aziz FAYDA

k0900 29-04-2009 17:59

Evet, Bu bitkinin, çiçeğin ismi nedir? kısmında kendisini bulabilirsiniz :)

http://www.agaclar.net/forum/showpos...postcount=5164

Doğayla Barış 07-05-2009 03:00

Aziz bey merhaba
sorunuzu cevaplamak istedim .Köyceğizden aldığınız bölgeye özgü endemik anadolu sığlası. Sığla projesini yürüten "Grup Doğayla Barış Çevre Eğitim ve Sanat Derneği ". Sığla ormanlarının korunması için yaklaşık 5 yıldır çok çeşitli ve yararlı farkındalık projeleri geliştiriyor , çalışmalar yapıyorlar, web sitelerinden bilgi alabilirsiniz. www.grupdogaylabaris.com. Sığla ile ilgili bir eğitim merkezi açtılar marmariste. size yardımcı olacaklarını düşünüyorum, isteyenlere cd-broşür ve poster gönderiyorlar.

Aziz Fayda 10-05-2009 03:58

Sayın Doğayla Barış,

Verdiğin bilgiler ve ilgin için çok teşekkür ederim. Benim için çok iyi oldu. Aldığım sonuçları burada sizlerle paylaşacağım.

Aziz FAYDA

mkagan 19-10-2009 00:02

Bu konuya değindiğiniz için teşekkürler öncelikle...Ülkemizde sığla ağacının Antalya ve Isparta arasında tabiat koruma alanı var..Bunlar çoğaltılmalı..Dip not olarak belirtmek istedim sadece!!!

gezgen 29-04-2010 15:08

Bizim burda bu ağaca '' günnük'' denir.Belli yerlerde koruma altındaki korularda yıllardır varlar.Ama genişlediği konusunda hiçbirşey duymadım görmedim.Kişisel çabalardan pek birşey çıkacağını sanmam.Nedeni bu ağacın gelişmesini sürdürdüğü yerlerin etrafı yerleşim yerleriyle çevrili diğer uygun yerlerde ya orman ya da hazine arazisi içinde kalıyor.Dolaysıyla bu konunun devlet tarafından ele alınması lazım ki bunu da şu an beklemek biraz fazla iyimserlik olur diye düşünmekteyim.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:49.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024