agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/)
-   Orman, Ormancılık, Orman Yangınları, Ağaçlandırma (http://www.agaclar.net/forum/orman-ormancilik-orman-yanginlari-agaclandirma/)
-   -   S-2E Tracker'lar jilet yapılmasaydı 15 uçaklık yangın söndürme filomuz olacaktı... (http://www.agaclar.net/forum/orman-ormancilik-orman-yanginlari-agaclandirma/9857.htm)

malina 10-08-2008 12:43

S-2E Tracker'lar jilet yapılmasaydı 15 uçaklık yangın söndürme filomuz olacaktı...
 
...
Kaçan fırsatın hesabı sorulmalı


Geçen haftanın neredeyse tümünü orman yangınlarıyla geçirdik. O günlerde bir Bell 430 tipi helikopterle İstanbul’dan Ayvalık’a uçtum. Kaz Dağları’nın üzerinden geçerken gördüğüm manzara muhteşemdi. Belli ki yanan ormanlarımız da o güzellikteydi. Ne yazık ki oralarda şimdi simsiyah bir görüntü var. Hiroşima’nın o ürkütücü görüntüleri var.

Orman yangınları başladığında genellikle kiralık uçak ve helikopterler yangın söndürme çalışmalarına katılıyor. Bunların çoğu sezon başında kiralanıyor. Bir kısmının ana üssü İstanbul. Birkaçı da ülkemizin çeşitli noktalarında cılız filolar halinde duruyor.

Türkiye, yıllar önce devletin bürokrasi çarkı içinde müthiş bir yangın söndürme uçağı olacak projeyi paramparça etti. 2000’li yılların başında kendi yangın uçağı filosunu oluşturma fırsatını, S-2E Tracker uçaklarını hurdaya çıkartılarak "jilet" yapmaya göndererek tepmişti.

O günlerde TAI tarafından gerçekleştirilecek proje yaşatılabilseydi, bugün Türkiye’nin 15 uçaklık yangın söndürme filosu olacaktı...

HAZİN BİR HİKAYE

Deniz Kuvvetleri’nde uzun yıllardır kullanılan S-2E Tracker deniz karakol uçaklarının 1993’te piston motorlarında yaşanan sorunlar nedeniyle uçuşları durduruldu. Kalan 15 uçak, Kayseri’deki 2’nci Hava İkmal Bakım Merkezi’ne götürüldü. Acil durumlarda kullanılmak üzere uçuş yapmasa da sürekli faal tutuldu. Yani sık sık motorları çalıştırıldı.

Başka ABD, Kanada, Fransa gibi ülkelerde askeri görevlerini tamamlayan S-2’lerin gövde içine 4.5 tonluk depo konularak yangın söndürme uçağı haline getiriliyordu. Yüksek performans için uçağın piston motorları yerini yeni nesil, güçlü turboprop motorlara bırakıyordu.

FİLO KURULACAKTI

TAI bu projeyi hayata geçirebilmek için hemen bir çalışma hazırladı. Uçak başına ortalama 2 milyon dolar harcama yapılacak, yeni motorlarla S-2’ler modern yangın söndürme uçağı haline getirilecekti. Projeyi TAI kár almadan hayata geçirecekti.

Uçakların modernizasyonunun yanı sıra yangına hassas bölgelere pistler kurulacaktı. S-2’leri Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu işletecekti. Okuldan mezun genç pilotlar bu uçaklarda ikinci pilot olarak uçacak, tecrübe kazanacaktı. Bakımları 20 yıl boyunca TAI tarafından yapılacaktı.

İlk uçak TEMA Vakfı ve TAI tarafından karşılanan parayla modernize edildi. Bu uçak 1999 Depremi sonrasında çıkan İzmit Tüpraş yangınında başarıyla kullanıldı. Ben de Tüpraş yangınından hemen sonra Amerikalı pilotla S-2 uçağının yangını nasıl söndürdüğünü müthiş bir uçuşla yaşadım. Kıvrak, hızlı tırmanan uçağın görevini mükemmel yaptığına tanıklık ettim.

BAKANLIK DESTEKLEMEDİ

Tüm olumlu kamuoyuna rağmen Orman Bakanlığı S-2 projesine destek vermedi. Bu uçaklar adeta unutturuldu. Bir gün alelacele Kayseri’de modernize edilmeyi beklenen uçaklar Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na gönderildi. Uzun yıllar hizmet verebilecek S-2’ler parçalandı.

İşte Türkiye 2000’li yılların başında böyle bir imkanı kaçırdı. O, 2 milyon doları vermeyen zihniyet şimdi her biri için onlarca milyon dolarlar ödeyerek yangın söndürme uçağı alacak. Sadece yıllardır kiralamalara verilen paraların 10’da biri ile bir S-2 projesi hayata geçirilebilirdi. Üstelik o uçaklar, Türkiye’nin birkaç ayrı noktasında konuşlandırılarak yangın başlangıçlarında hızlı müdahale ile ormanlarımızı kurtarabilirdi. Ama olmadı. Akılsız kafalar bu projeye "hayır" dediler...

Türk Hava Kurumu kampanya başlattı. Yangın söndürme uçağı alımı için geçtiğimiz yıl yeterince para toplayamadı. Paranız olsa bile bugün sipariş verseniz dahi sadece yangın söndürme uçağı değil, birçok uçağı satın alma şansınız yok. Çoğu sipariş için en yakın tarih 2010’dan sonrasına veriliyor. Komşumuz Yunanistan geçtiğimiz yıl yaşadığı faciadan sonra yangın söndürme uçağı siparişi verdi. 14 adet Rus Beriev Be-200 jet motorlu amfibik uçakları yakın gelecekte teslim alacak.

Bizim 2000’li yılların başında kaçırdığımız fırsat sadece kaybettiğimiz uçaklarla sınırlı değil. Geçen 8 yılda yanan ormanlarımızı düşündüğümüzde, o günkü sudan ucuz o projeye ilgi göstermeyenleri tek tek ortaya çıkarıp teşhir etmek, davalar açıp hesap sormamız gerekiyor.


1 milyar dolarlık alım

Hükümetin 1 milyar dolarlık yangın söndürme filosu kuracağını açıklaması tartışmaları farklı bir yöne çekti. En büyük hata tek bir modele, hava aracına takılıp kalmak. Türkiye’nin tek motorlu uçaklara, hem kara hem de suya inip kalkabilen güçlü amfibik uçaklara, farklı sınıfta helikopterlere ve yüksek kapasiteli uçaklara ihtiyacı var. Hatta sürekli gözlem için insansız hava araçlarından da yararlanılmalı.

Tüm filonun etkin ve ekonomik işletilmesi için çok iyi bir organizasyon gerekiyor. Yangının olmadığı kış sezonunda söndürme filosu güneyyarım kürede yaz mevsimi olduğu için kiralanabilir. Amfibik uçaklar ise çevre kontrol, denizde arama-kurtarma gibi görevleri yangın sezonu dışında içine konulacak özel teçhizatlarla yerine getirebilir.

C-130’LAR BAKIMDA

Benzeri bir örnek geçmişte Hava Kuvvetleri’nin elindeki C-130 uçakları için uygulanmıştı. 12 tonluk yangın söndürme kitleri takılan uçaklar 1997’den bu yana yaz aylarında kullanılıyordu. Ancak C-130 uçaklarının söndürme görevlerinde yüksek "G" çekilmesi nedeniyle kanat kirişlerinde metal yorgunluğu tespit edildi. Benzeri durumda geçtiğimiz yıllarda ABD’de birkaç kaza meydana geldi. Bu nedenle Hava Kuvvetleri C-130’ların yangın uçuşlarını durdurmak zorunda kaldı.

Uçaklarda yapılacak yapısal değişiklik için imalatçı firmaya sipariş verildi. Bu parçaya yüksek talep olduğu için ilk set geçtiğimiz aylarda teslim edildi. Gerekli modifikasyonun yapılmasından sonra C-130 uçakları orman yangınlarında kullanılmaya yeniden başlanacak...

Uğur CEBECİ
Hürriyet

malina 10-08-2008 13:04

2000 yılında kim vardı unutmuşum, aradım...


57'NCİ HÜKÜMET : 28 Mayıs 1999 - 18 Kasım 2002

DSP-MHP-ANAP Koalisyonu

Başbakan : Bülent Ecevit:
Nami Çağan (Orman Bakanı): İstanbul Milletvekili. 1947 Amasya doğumlu. Ankara Hukuk mezunu. Evli, iki çocuk babası.


http://www.radikal.com.tr/1999/05/29/politika/yen.html



malina 10-08-2008 13:26

Alıntı:

T. B. M. M. TUTANAK DERGİSİ
99'uncu Birleşim

25 . 5 . 2000 Perşembe


...

Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına, Kastamonu Milletvekili Sayın Mehmet Serdaroğlu; buyurun. (MHP sıralarından alkışlar)

MHP GRUBU ADINA MEHMET SERDAROĞLU (Kastamonu) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 373 sıra sayılı kanun tasarısıyla ilgili olarak Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum; Kıymetli Heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

İnsanlara bahşedilen önemli kaynaklardan biri de ormanlardır. Ormanlarımız, ülkenin akciğerleridir, gelecek nesillere bırakabileceğimiz önemli bir armağan ve birçok kullanım çeşidiyle, beşikten mezara kadar kullanılan bir servet ve bir hayat kaynağıdır.

Ülkemiz yüzölçümünün yüzde 26'sı olan 20 700 000 hektar ormanlarımızın yüzde 51'i verimli, geri kalan yüzde 49'u verimsizdir. Oysa, bir ülkenin yeterli ormana sahip olabilmesi için, ülke alanının yüzde 30'u verimli ormanlarla kaplı olması gerekir. Bu duruma göre, bizim ülkemizdeki verimli ormanın yüzdesi, yüzde 13'tür. Bu, ülkemizin, ciddî anlamda bir orman fakiri olduğunu gösterir. Bu olumsuz rakamlar bizim için dikkate değer olmalıdır ve Türkiye orman varlığı, dünya varlığının binde 4'ü kadardır.

Ormanların korunması ve mevcudun muhafazası yönünden, orman yangınlarına karşı alınacak tedbirler ve yangınla mücadele de fevkalade önemlidir. Orman yangınlarının çıkış nedenleri, yüzde 13 itibariyle kasıt, yüzde 32 ihmal ve dikkatsizlik, yüzde 3 yıldırım ve enerji nakil hatları ve diğer yüzde 52'sini de bilinmeyen nedenler olarak sıralayabiliyoruz.

Ülkemizde, her türlü yangınla mücadelede bir standardı bugüne kadar ortaya koyamamışız. Askerî birliklerimiz, deniz kuruluşlarımız ve kara itfaiyeleri, değişik standartlarda ve rasgele araçlardan müteşekkildir. Özellikle orman yangınlarında, kurum ve kuruluşlarımız arasında bir koordinasyon eksikliği vardır. Gelişmiş ülkelerde hızır acil servis, sivil savunma kurumu, itfaiye bünyesinde teşekkül etmiştir. Bu üç kuruluş, bir çatı altında olduğunda, her anlamda tasarruf sağlanacağı gibi, hizmet koordineli olacaktır.

Orman yangınlarında, özellikle ilk müdahale safhasında helikopterlerin önemi fevkalade büyüktür. Ancak, kiralama sistemiyle mi, yoksa, hazır kuvvet bir yangın söndürme filosuyla mı olmalıdırı diye hep birlikte tartışmalıyız.

Dün de dile getirilen, Deniz Kuvvetlerimizin servis dışı bıraktığı 15 adet S-2E Tracker deniz karakol uçağı, TAİ'ye, yani TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ'ye bu maksatla devredilmiştir. TAİ, bunun bir tanesine 3 milyon dolar harcayarak, yangın söndürme uçağı haline getirmiştir. Oysa, böyle bir uçağın bugünkü maliyeti 15 milyon dolar civarındadır. Bu uçak, TÜPRAŞ yangınında ve geçen sene ağustos ayında Antalya'daki yangınlarda fevkalade hizmetler vermiştir ve kendini kanıtlamıştır. TAİ, geri kalan 14 uçağı da, yangın söndürme uçağı yapmak üzere, Millî Savunma Bakanlığına sunmuş, ancak, finansman yönünden bu iş beklemektedir. Bu tip uçaklardan, Amerika Birleşik Devletlerinde 32, Kanada'da 50 ve Fransa'da 12 adet vardır ve ülkelerinde, başarılı görevler yapmaktadırlar.

Finansman yeterliliği, tabiî ki, fevkalade önemli bir konu; ancak, karbon emisyonu sebebiyle, dünyanın ısınması ve afetlerin şiddetlenmesine karşı yeşil örtünün korunmasını, dünya, esas çare olarak görmektedir ve dünyamızda, uluslararası finans temin edilebilir diye düşünüyorum ve bunu, hükümetimizin takdirlerine sunuyorum.
http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem.../bas/b099m.htm



21. Dönem 2. Yasama Yılı (1999 sonu, 2000 ortası)
Genel Kurul Tutanakları


tbmm.gov.tr sitesinden, neler konuşuldu bulmaya çalışıyorum. Meraklıları yukarıdaki bağlantıdan girebilir.

Oğuz Karsan 11-08-2008 17:58

Mutlaka hesap sorulmalı.
 
Merhaba,

Bu uçakları yangın söndürme uçağı yerine jilet yapmaya karar verenlerden mutlaka hesap sorulmalı. Hem de öyle sorulmalı ki, şu an karar mekanizmasının başında bulunan diğer beceriksiz yöneticilere örnek olsun.

Ama bu ülkede kime hesap sorulabilmiş ki. Ülkenin Milli gururu haline gelen Yavuz Zırhlısını jilet yapanlara mı?, Abuk subuk af kanunu çıkaranlara mı? ya da millete zarar verecek kararları düşüncesizce kimseye danışmadan alabilen aymaz yönetiilere mi?

Kim hesap ödemiş. Bir Özal'ın bakanı var. İsmini bile unuttuk. Galiba İsmail Özdağlar dı.

Acaba Kahraman Sadıkoğlu adında bir armatör kiralamayı akıl etmeseydi Savarona da şimdi jilet olmamışmıydı ?

Bence özelleştirmeye karşı çıkanlar bir daha düşünsünler. Yok edilen bütün değerlerimiz bazı şartlarda yaşayabilirlerdi.

Bu iş devletin birkaç aklı yetmez bürokratı yerine özel sektörden birilerine ihale edilseydi şimdi eminim bir sürü uçabilen yangın söndürme uçağımız vardı.

Sahiden çok yazık. Büyük fırsat kaçırmışız.

Saygılar


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 07:44.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024