agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Orman, Ormancılık, Orman Yangınları, Ağaçlandırma
(https)




Beğeni Düzeni6Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 23-02-2008, 16:39   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Orman sayılmayan yerlerde ağaçlar (Tapulu ağaç kesim)

ORMAN SAYILMAYAN YERLERDEKİ AĞAÇ VE AĞAÇÇIKLARDAN SAHİPLERİNİN FAYDALANMA ŞEKİL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Resmi Gazete Tarihi: 18/03/1993

Resmi Gazete Sayısı: 21528

Orman Bakanlığından

BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı; 6831 sayılı Orman Kanununun 3373 sayılı Kanunda değişik 1 ve 116 ncı maddelerine göre orman sayılmayan yerlerdeki ağaç ve ağaççıklardan sahiplerinin faydalanma şekil ve esaslarını tayin ve tespit etmektir.

Kapsam

Madde 2 - Bu Yönetmelik, orman sayılmayan yerlerdeki ağaç ve ağaççıklardan sahiplerinin faydalanabilmeleri için yapacakları müracaatlara, arazide yapılacak inceleme sonunda tutulacak tutanak, tanzim edilecek inceleme raporu ve eklerinin düzenlenmesine, damga, kesim, taşıma, kontrol, bildirim, itiraz ve diğer iş ve işlemlere dair esasları kapsar.

Dayanak

Madde 3 - Bu Yönetmelik 6831 sayılı Orman Kanunun 3373 sayılı Kanunla değişik 1 inci ve 116 ncı maddelerine istinaden Ek Madde 5 hükmüne göre hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4 - 6831 sayılı Orman Kanununun 1 inci maddesi uyarınca Orman tanımı kapsamına giren ve istisna bendleri uyarınca orman tanımı dışında kalan yerler için yapılacak vasıf tayinlerine ve aynı Kanunun 116 ncı maddesine göre yapılacak uygulamalara esas olan unsurların teknik ve hukuki anlamları genel olarak aşağıda açıklanmıştır.

a) Tabii Olarak Yetişen; İnsan emeği olmadan, tabii olarak meydana gelen ağaç ve ağaççıklardır.

b) Emekle Yetişen; Ekim ve dikim suretiyle yetiştirilen ağaç ve ağaççıklardır.

c) Ağaç; Genellikle tabii olarak en az 8 metre ve daha yukarı boy yapabilene ve kökü, gövdesi, tepesi olan odunsu bitkilere yaşı ve çapı ne olursa olsun ağaç denir.

d) Ağaççık; Tabii olarak boylanmayan, yan dallarının çoğalması ve fazlaca gelişmesi neticesinde tepesi yayvanlaşan, genel olarak genişliğine bir büyüme şekli gösteren, boyu 8 metreyi bulmayan, uzun ömürlü odunsu bitkilere, çapı ne olursa olsun ağaççık denir.

e) Meyvalı Ağaç ve Ağaççık; Kültür formunda bulunan, meyva özelliklerine göre yumuşak çekirdekli, sert çekirdekli, üzümsü narenciye, sert kabuklu meyvalar olarak değişik gruplara ayrılan ağaç ve ağaççıklardır.

f) Kapalılık; Ağaç ve ağaççık tepe çatılarının bulundukları sahaya göre toprağı siperleme oranıdır.

g) Topluluk; Ağaç ve ağaççıkların veya her ikisinin beraberce bulundukları saha üzerinde tabii olarak, 0,10 ve daha fazla kapalılık teşkil etmesi halidir.

h) Yerleri Kavramı; Ağaç ve ağaççıkların veya her ikisinin kapladığı yerler ile ağaç ve ağaççıkları tabii ve sun'i etkilerle kaldırılmış sahalardır.

Ağaç ve ağaççık topluluğu taşımayan ihtilaf konusu mahallerin "Yerleri Kavramı" kapsamına girip girmediği yani hukuken orman sayılıp sayılmadığının tayininde gözönünde tutulacak bilgi ve belgeler şunlardır.

1)Teknik Bilgiler; Ağaç ve ağaççık dip kütüklerinin, orman refakat florası müşir bitkilerinin, toprak kesitindeki ağaç ve ağaççık çürüntülerinin ve humus bakiyelerinin mevcudiyetidir.

2) Hukuki Belgeler; Ceza ve hukuk mahkemelerince verilmiş ve tetkik konusu mahalle uygulanabilen ilamlardır.

3) İdari Belgeler; Yangın, haşere ve hastalık gibi nedenlerle meydana geldiğini gösterir tutanak, rapor ve krokiler, işletmece o yerde yapılan kesimlere ait belgeler, eski tarihli hava fotoğrafları ve bunlara dayanılarak yapılan 1/25.000 veya daha büyük ölçekli haritalar gibi belgelerdir.

i) Sazlıklar; Bataklıklarda yetişen bir senelik veya bir kaç senelik otsu veya yarı odunsu bitkilerdir.

j) Step Nebatları ile Örtülü Yerler; Step formasyonu, ağaçsız ve yazın kuruyan toprağı muntazam bir tarzda ve seyrekçe örten bir bitki örtüsüne malik formasyondur.

k) Dikenlikler, Stepten sonra devam eden cılız ve monoton görünüşlü odunsu bitkilerdir.

l) Parklar; Kasaba ve şehirlerde beldeye güzellik vermek ve halkın dinlenmesini sağlamak maksadıyla kamu idarelerince tefrik ve tesis edilmiş ağaç ve ağaççık ihtiva eden mahallerdir.

m) Mezarlıklar; Tescil ediliş şehir mezarlıkları ile köy ve kasaba halkının başlangıcı bilinmeyen zamandan (Kadimden) beri ölülerini defnettiği yerlerdir.

n) Küme; Kapalılık derecesi 0.10 dan fazla olan ve ayı zamanda en çok 3000 m

vüsatinde bulunan ağaç ve ağaççık topluluklarıdır.

o) Sıra; Küme vasfını taşımayan ağaç ve ağaççıkların bir veya birkaç sıra halinde birbiri ardına yer almasıdır.

p) Dağınık Olma Hali; Ağaç ve ağaççıkların işgal ettikleri kısımlarda kapalılığın tabii olarak 0.10'dan az olmasıdır.

r) Ormana Bitişik Olmama; Devlet ormanlarından; tarla, bağ, bahçe gibi kültür arazileri, özel orman, tahsisli mera ve toplu yerleşim alanları, 6831 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre orman sayılmayan arazi çeşitleri, ayrıca nehir, ırmak, yaz/kış devamlı akan ve yatağı değişmeyen dere, 5658 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden evvel mevcut olan Devlet Karayolu ve Demiryolu ile kilometrelerce uzanan yarıntı ve kayalıklarla ayrılma halidir.

Yaz Kış Akan ve Yatağı Değişmeyen Dere; Yaz kış devamlı akan ve yatağı değişmeyen 1/25.000 ölçekli haritasında kesiksiz düz mavi çizgi ile gösterilen derelerdir.

Devlet Karayolu ve Demiryolu; Bu Yönetmelik uygulamasında ayırıcı unsur olarak esas alınacak Devlet Karayolları, 5658 sayılı Kanunun yürürlülük tarihi olan 31.3.1950 tarihinden önce mevcut olup 1/25.000 ölçekli haritasında Devlet Karayolu olarak görülen yollardır.

Bir yolun Devlet Karayolu olup olmadığı hususunda tereddüde düşülmesi halinde Karayolları Genel Müdürlüğünden görüş alınır.

Bu yönetmelik uygulamasında ayırıcı unsur olarak esas alınacak demiryolları ise yine aynı tarihten önce inşa edilen ve haritasında çift çizgi halinde gösterilen demiryollarıdır.

Yarıntı ve Kayalıklarla Ayrılma Hali; Hem arazide hem de haritasında belirli olan ve kilometrelerce uzanan yarıntı ve kayalıklardır.

İKİNCİ BÖLÜM : Orman Sayılmayan Yerler

Orman Sayılmayan Yerler

Madde 5 - 6831 Sayılı Orman Kanununun 1 inci maddesi 2 nci fıkrasına göre;

A) Sazlıklar,

B) Step nebatlarıyla örtülü yerler;

C) Her çeşit dikenlikler,

Ç) Parklar,

D) Şehir mezarlıklarıyla kasaba ve köylerin hudutları içerisinde bulunan eski (Kadim) mezarlıklardaki ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler.

E) Sahipli arazide bulunan ve civarındaki ormanlarda tabii olarak yetişmeyen ağaç ve ağaççık nevilerinin bulunduğu yerler;

F) Orman sınırları içinde ve bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve tarım arazisi olarak kullanılan dağınık veya yer yer küme ve sıra halinde her nev'i ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,

G) Orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi'i ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,

H) Sahipli arazide muhitin hususiyetlerine göre yetişmiş veya yetiştirilecek olan fıstık çamlıkları ve palamut meşelikleri dahil olmak üzere her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklar,

I) Sahipli arazideki aşılı ve aşısız zeytinliklerle, özel kanun gereğince Devlet ormanlarında tefrik edilmiş imar, ıslah ve temlik şartları yerine getirilmiş bulunan yabani zeytinlikler ile 9.7.1956 tarih ve 6777 sayılı Kanunda tasrih edilen yabani ve aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve harnupluklar,

J) Funda veya makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakterleri taşımayan yerler,

orman sayılmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Müracaat ve İnceleme

Müracaat

Madde 6 - Orman Kanununun 1 inci maddesinin 2 nci fıkrasına göre orman sayılmayan yerlerde kesim yapmak isteyenler; pazar satışı ve zati ihtiyaçları maksadıyla yapacakları kesim için ilgili Orman İşletme Müdürlüğüne bir dilekçe ile müracaat ederler.

Bu dilekçede kesim yapılacak arazinin çeşidi, yüzölçümü, yeri, mevkii ve hudut komşuları ile arazi içerisinde bulunan ağaç ve ağaççıklardın cinsi, adedi, yüzölçümü, kesimin maksadı, daha önce bu taşınmazın kesim iznine konu olup olmadığı belirtilir.

Dilekçeye Eklenecek Belgeler

Madde 7 - Müracaat edenler doğrudan malik olmayıp hissedarlardan birisi veya malik hissedarların dışında üçüncü şahıslar ise, diğer hissedarların veya malikin kendilerini bu işleri yürütmek üzere vekil mutemet tayin ettiklerini gösteren yazılı muvafakatname belgesini de ibraz etmeleri şarttır.

Muvafakat - Mutemet Belgesinin Düzenlenmesi

Madde 8 - (Değişik madde: 13/01/2000 - 23963 S. R.G. Yön./1. md.)

Malik tek ise malikin düzenleyeceği muvafakat-mutemet belgesinin noterden düzenlenmesi şart olmayıp, yapılacak işin mahiyetini belirtir şekilde Orman İşletme Şefliğine hitaben yazılmış bir dilekçe olması yeterlidir. Ancak bu dilekçenin altının, "İşbu muvafakat-mutemet dilekçesi huzurumuzda düzenlenmiş olup imzanın bu belgeyi düzenleyen..........'a ait olduğunu tasdik ederiz." ibaresi ile köy muhtarı ve ihtiyar kurulunun en az iki üyesi tarafından mühürle tasdik olunması şarttır.

Maliki birden fazla olan hisseli taşınmazlarda;

a) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde olan küme halindeki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerlerde muvafakat-mutemet belgesi noterce düzenlenir.

b) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde olan dağınık ve sıra halindeki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler ile orman sınırları dışında olup yüzölçümü 3 hektarı aşmayan yerlerde ise muvafakat-mutemet belgesinin noterce düzenlenmesi şart olmayıp bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen usule göre muhtarlıkça düzenlenir.


ALTINCI BÖLÜM : Sahipli Araziler Üzerindeki Meyvalı Ağaçların Kesim ve Nakil İşlemleri

Ceviz ve Aşılı Kestane Ağaçlarının Kesim ve Nakil İşlemleri

Madde 22 - Meyvalı ağaç olması yanında kerestelik özellikleri de bulunan ve yetiştirilmesi uzun zaman alan ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesim zamanı 15 Kasım-15 Mart tarihleri arası olarak belirlenmiştir. Bu tarihler dışında kesim yapılmasına izin verilmez.

Ancak, ayakta kurumuş, fırtına ve sel gibi sebeplerle yıkılmış, sınır ihtilafları nedeniyle mahkemece kesimine karar verilmiş ayrıca baraj, gölet ve sulama kanalı yapımı için kesiminde zaruret görülen ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesiminde yukarıdaki tarihler dışında da kesim yapılabilir.

Orman tahdit ve kadastrosu yapılan yerlerde orman sınırları dışında kalan arazilerde, henüz orman kadastrosu yapılmamış yerlerde ise Orman İdaresince Devlet Ormanı olmadığı kesinlikle belirlenen yerlerdeki ceviz ve aşılı kestane ağaçları ile diğer meyvalı ağaçlar için kesim talepleri olduğunda; tapu varsa tapuya göre, tapu yoksa o yerin talepte bulunan şahsın zilyetliğinde bulunduğuna dair bu yönetmeliğin 14 üncü maddesinde belirtilen belgelerden birisinin ibrazı halinde kesim izni verilir.

Ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesiminde aşağıdaki usul ve esaslara göre hareket edilir:

a) Sahipli araziler üzerindeki ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesmek isteyenler bulundukları yerdeki Orman İdaresine bir dilekçe ile müracaat ederler.

b) Orman İdaresince görevlendirilecek elemanlara müracaatın yapıldığı mahaldeki Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüklerinden bir ziraatçi teknik elemanının iştiraki ile oluşturulacak heyet marifetiyle konu mahallinde incelenir.

c) Tetkik sonucu kesim uygun görüldüğü takdirde, tetkiki yapan heyetçe kesim raporu yapılır ve ilgili Orman İdaresine verilir.

d) Bundan sonraki işlemler bu yönetmelik hükümlerine göre Orman İdaresince yürütülür.

e) Ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesimine aşağıdaki hallerde müsaade edilir:

1- Ağaçların hastalık ve yaşlılık nedeni ile meyva verme özelliğini tamamen kaybetmiş veya meyvasının ekonomik bir değer taşımayacak şekilde az olması,

2 - Ağaçların tabii afetler (sel, rüzgar, yıldırım, erozyon ve benzeri) yüzünden zarar görmüş olması,

3 - Ağaçların kurumuş, tepesi kırılmış, kökleri dışarı çıkmış ve devrilmiş olması,

4 - Ağaçların baraj, gölet, yol, sulama kanalı, bina yapımı ve benzeri gibi inşaat alanlarına rastlaması,

5 - Ağaçların kök ve dalları yüzünden komşu arazilere zarar vermesi ve bu yüzden anlaşmazlık yaratması,

6 - Meyilli arazilerde teraslama ve diğer toprak muhafaza tedbirlerinin alınmasından dolayı kesiminin zaruri görülmesi,

7 - Küçük arazi üzerinde olup arazinin verim gücünü azalttığının anlaşılması,

Kızılağaç ve Kestane Ağaçlarının Kesim ve Nakil İşlemleri

Madde 23 - Bu Yönetmeliğin 13 üncü ve 14 üncü maddelerinde sayılan sahiplilik belgelerinin ibrası ve sahipliliğin ispatı halinde; orman sınırları dışındaki fındıklık, çay bahçesi ve çeşitli ziraat arazisi içinde bulunan, muhitin hususiyetlerine göre kendiliğinden yetişen veya emekle yetiştirilen dağınık, yer yer küme ve sıra halinde kızılağaç ve kestane ağaçlarından sahipleri, her türlü zati ihtiyaçları için Orman İdaresine haber vererek, Orman İşletme Şefliğince yapılacak keşif sonucu düzenlenecek tutanak ile faydalanır. Pazar satışı talepleri halinde bu tutanak yapılacak damga ve kesilecek nakliye tezkeresine müstenit yapılır.

Diğer Meyvalı Ağaçların Kesim ve Nakil İşlemleri

Madde 24 - Ceviz, kestane ve kızılağaç ağaçları dışında kalan diğer meyvalı ağaçların kesim ve nakil işlemleri 6831 sayılı Kanunun 116 ncı maddesi hükümlerine göre yürütülür.

....

DOKUZUNCU BÖLÜM : Çeşitli Hükümler

Kesim İzni Verilmeyecek Yerler

Madde 32 - Aşağıdaki haller kesim verilme;

a) 6831 sayılı Orman Kanununun 1 inci maddesi (1) inci fıkrasındaki orman tanımı kapsamına giren bütün ormanlık alanlarda,

b) Orman tahdit ve kadastrosu yapılarak sınırlaması kesinleşmiş Devlet Ormanı, Amme Müesseselerine ait ormanlar ile Özel Orman alanlarında,

c) Kesinleşmiş mahkeme kararı ile orman sayılan yerlerde,

d) Mülkiyet anlaşmazlığı mahkemeye intikal etmiş henüz çözüme kavuşmamış yerlerde

e) 4785 sayılı Kanunla devletleştirilen, 5658 sayılı Kanun gereğince de iadeye tabi olmayan ormanlık alanlarda,

f) Orman idaresinin taraf olmadığı bir mahkeme kararı sonucu alınan ancak 6831 sayılı Kanunun 1 inci maddesi (1) inci fıkrası kapsamına giren ormanlık alanlarda,

g) Orman Genel Müdürlüğünce izin irtifak hakkı tesis edilen ormanlık alanlarda,

h) Amme müesseseleri ile gerçek ve tüzel kişilere ait ormanların tapularının parçalanarak küçültülmesi suretiyle meydana getirilmiş kısımlarında,

...

http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/21269.html

limon_sever beğendi.
malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2008, 17:05   #2
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
TÜRK MEDENİ KANUNU

İKİNCİ BÖLÜM
TAŞINMAZ MÜLKİYETİ

İKİNCİ AYIRIM
TAŞINMAZ MÜLKİYETİNİN
İÇERİĞİ VE KISITLAMALARI

Arazideki yapılar

IV. Araziye dikilen fidanlar
Madde 729.- Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır.
Ağaçlar ve ormanlar üst hakkına konu olamaz.

Komşu hakkı


3. Bitkiler
a. Kural
Madde 740.- Komşunun arazisine taşarak zarar veren dal ve kökler, onun istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmazsa, komşu bu dal ve kökleri kesip kendi mülkiyetine geçirebilir.
Ekilmiş veya üzerine yapı yapılmış arazisine dalların taşmasına katlanan komşu, bu dallarda yetişen meyvaları toplama hakkına sahip olur.
Komşu ormanlar hakkında bu hükümler uygulanmaz.
b. Özel kurallar



Madde 741.- Komşu taşınmaz maliklerinin bitki dikerken uymak zorunda oldukları kurallar özel kanunlarla belirlenir.


http://www.belgenet.com/yasa/medenikanun/704-761.html

defender77 beğendi.
malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2008, 17:24   #3
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
belediyelerin bahçeler müdürlügü bu konuyla direkt ilgili.
budama mevsimi disinda bu konuda bir faaliyet gördügünüzde ilgili belediyenin bahçeler bölümünü aradiginizda hemen yetkililer gelip islemi durduruyor.
Gerekli tutanak tutuluyor olay kaymakamliga intikal eder ise agacin cinsine yasina bulundugu yere göre 30.000 YTL ye kadar idari para cezasini kaymakamlik kesiyor.
http://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=615

Bununla ilgili kanunu bulamadım

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2008, 17:28   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Belediyelerin Park ve Bahçe Hizmetleri

BUDAMA ağaçların gelişmelerini kuvvetlendirip, sağlıklı kılmak, form vermek ve çiçeklenmenin miktar ve kalitesini yükseltmek için yapılır. Kasım - Mart ayları arası ağaç ve çalıların budama mevsimidir.

KESİM işlemi ise kuru ve tehlike arz eden ağaçlar için yapılır.

Özel Mülkiyetteki ağaçların kesim ve budanması:

Vatandaşın verdiği dilekçe üzerine (Dilekçede apt. yönetim kaşesi olması zorunludur) Müdürlüğümüz teknik elemanları gerekli kontrolleri yapar ve ücreti karşılığı tarafımızdan kesim veya budama işlemi en kısa zamanda gerçekleştirilir.

Vatandaşın verdiği dilekçe üzerine müdürlüğümüz teknik elemanları yerinde kontrol eder ve verilen izin doğrultusunda vatandaş kendisi budama veya kesim işlemini gerçekleştirir.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-03-2008, 01:23   #5
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 28-01-2008
Şehir: İzmir
Mesajlar: 6
TÜRK CEZA KANUNU-Mala Zarar Verme

TÜRK CEZA KANUNU

Kanun No. 5237


Kabul Tarihi : 26.9.2004

Mala zarar verme
MADDE 151. - (1) Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(2) Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hâle getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.

Mala zarar vermenin nitelikli hâlleri

MADDE 152. - (1) Mala zarar verme suçunun;

a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,

b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında,

c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,
d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında,

e) Grev veya lokavt hâllerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

f) Siyasî partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,

g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak,

İşlenmesi hâlinde, fail hakkında bir yıldan altı yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Mala zarar verme suçunun;

a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,

b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,

c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silâh kullanarak,

İşlenmesi hâlinde, verilecek ceza iki katına kadar artırılır.

Detay Bilgi için :http://www.ceza-bb.adalet.gov.tr/makale/160.pdf

Kaktüs-Çiçeği Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2008, 22:10   #6
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Orman Kanununda, Uygulamada Orman Sayilmayan Alan Diye Birşey Yok

Merhaba,

Şu an bize lazım olmadığı için, Orman Kanununu ve ilgili Yargıtay içtihatlarını bilmiyoruz.

Bana lazım oldu, öğrendim.

Kadastro görmüş, orman sayılmayan alan olarak orman tahdidi dışında kalmış ve tapulu 21 dönüm arazimiz orman sayıldı.

Önce isyan ettim bu iş nasıl olabiliyor diye,sonra araştırdıkça o korkunç gerçekle yüzleştim.

Türkiye Cumhuriyetinde şu an yürürlükte olan ve gerek kanunlar ile gerekse Yargıtay Kararlarına dayanarak, orman ilan edilemeyecek arazi yoktur.

Evveliyatı orman olan arazi lafı, ve eski memleket haritaları,hava fotoğrafları gibi sadece orman idaresinin bakabildiği 50 yıllık haritalara dayanarak istedikleri yeri orman ilan ederler.

Yürürlükteki kanunlar muğlak ifadelere sahiptir. Orman olan ve olmayan yerleri tarif ederken dikkatli okursanız satırların arasına ustaca yerleştirilmiş ifadelere rastlarsınız. İşte bu ifadeler gerektiğinde ormanın veya hazinenin avukatları tarafından orman idaresinin elini güçlendirmek için kullanılan ifadelerdir.

Yine biraz daha araştıracak olursanız,tapulu arazileri ellerinden alınan insanların az olmadığını görürsünüz. Yani bu bir hukuk yanlışlığı filan değildir.Şehirlerde orman arazilerinin işgaline ses çıkarmayan orman idaresi, köylerde dededen ve babadan kalma tapuları bir yolunu bulup iptal eder.

Türkiye Cumhuriyetinin o kapı gibi tapusu, bir orman şefinin derme çatma raporu ile sabun köpüğü gibi yok olur. Hiçbir kanun ve kural işinize yaramaz.

Ancak başınıza gelince anlarsınız, Orman sayılmayan yer diye bir şey olmadığını.

Aslını sizin göremediğiniz, kötü çekilmiş harita fotokopilerine dayanarak kararlar alınır, siz orman tahdit haritasını ve kadastro tutanaklarını orman idaresinden elde etmeye çalışırken tapunuz uçar,gider.

Ama üzülmeyin,bağımsız yargı var ona başvurursunuz....Haksız yere tapunuzun hangi hukuk hileleri ve hukuk dışı yollar ile iptal edildiğini anlatmaya çalışırken ihtiyarlarsınız.

Saygılar

bnymnblr beğendi.

Düzenleyen Oğuz Karsan : 12-11-2008 saat 15:37
Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-04-2008, 12:00   #7
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Orman çıplak !

Merhaba,

Birilerinin Kral çıplak deme zamanı geldi galiba. Yeni yeni şeyler öğreniyorum. Bunların arasında en önemli olanı şu; Anayasamız,Kanunlarımız ve hukuk bu uygulama alanlarının hepsi birbiriyle çelişiyor. Diğer kanunları pek araştırmadım. Ama Orman Hukukunu etraflıca araştırdım. 3116,6831,3402,4785,5658,1744,2896,3373,sayılı kanunlarla, Orman mevzuatı ile ilgili Yargıtay kararlarını inceledim.

Bütün kanunlardaki ortak taraf cezalarla dolu oldukları halde ormanları koruyamamış olmaları. Ormanlarımızın hali ortada.

Bu arada kanunlar yetmemiş bir sürü ek maddeler,yönetmelikler ve mevzuat birbirine karışmış,Aynı durumda olan araziler ile ilgili farklı kararlar ortaya çıkınca, Karışıklığı hukuken gidermeye çalışan sistem bu defa farklı yargıtay kararları üretmiş. Yargıtay kararlarındaki farklılıklar Hukuk genel kurul kararlarına ve İçtihatı birleştirme kararlarına da sıçramış.

Karışıklığı ormanın yararına kullanmaya çalışan yöneticiler de, başka hukuksuzluklara imza atmışlar. Benim anlayabildiğim bu.

İddiam ise şu; Bu gün yönetmeliği olmasına rağmen orman sayılmayan yer yoktur.

Eğer isterse, bir orman şefi,muavini veya bir başka görevlisi bir tutanak düzenleyip" filan yer orman sayılmayan alandır. Ancak, filan haritaya ve filan hava fotoğrafı veya eski memleket haritasına göre orman olabilir " derse Türkiye Cumhuriyetinde orası orman oluverir.

Kanunlar yok mu? Var. Kadastro geçmedi mi? Geçti. Orman Kadastrosuda geçti mi? O da geçti. Peki Tapusu yok mu? Var. O zaman neden diye soramazsınız.

Orman Müdürlüğünden mahkemeye tescile tabi ve orjinal haritadan farklı boyanmış bir fotokopi ile karanlık çekilmiş bir memleket haritası fotokopisi sunulur. Gerisi malum. Türkiye Cumhuriyetinin bir sürü kanununa ve yönetmeliğine göre düzenlenen kapı gibi tapusu sabun köpüğü gibi uçar gider.

Başımıza gelen bu olaydan sonra araştırdıkça daha da vahim olan şeyler ile karşılaştım. Temyiz aşamasında kullanabilmek amacıyla Orman Tahdit Haritasının bir örneğini ancak 2 ayda ve 5 dilekçeden sonra elde edebildim. Orman Bölge Müdürlüğünden ise şikayetlerime ve 4982 sayılı bilgi edinme kanununa rağmen cevap alamadım. Hep aynı şeyleri belirtip cevap vermediler.

İşte en vahim olan cevapları da bu yazışmalarda elde ettim. Bir yazıda " Haksız edinimden elde edilmiş tapu" Bir diğerinde ise " Halen yürürlükte olan ormancılık mevzuatına göre mülkiyet belgesi sınırları ayırıcı unsur olarak kabul edilmemektedir." denilmekteydi.

Araştırdım. bir tapunun düzenlenebilmesi için aşağı yukarı 39 imza gerekiyordu. Çünkü önce kadastro geçmesi ve bu iş için iki kere ilam dahil komisyon kararı ve izni,birsürü tutanak sonra orman kadastrosu ve aynı işler ve benzer tutanaklar 3402 ve 2644 sayılı tapulama kanunu ve bu kanunlarda değişiklikler yapan onlarca ek kanun ve mevzuat. Sonunda en büyük mülki amir tarafından düzenlettirilen ve hak sahiplerine dağıtılan kapı gibi tapu. Kısaca bir tapu yanlışlıkla veya kazara düzenlenemez. Mümkün değil.

Yüzlerce kişinin de tutanaklara ve kararlara hep yanlış imzalar atmayacağı süphesizdir. Peki ne olur da bir tapu geçersiz olabilir.

Şöyle olabilir, Başta köy muhtarı ve azaları dahil,yanlışlık yaparlar hadi onlar yanlışlık yaptılar diyelim. Kadastro komisyonunda bulunan ve mahkemeye sunulan hava ve memleket fotoğraflarına bakıp düzenlediklerini yazdıkları tutanakları yanlış düzenlesinler diyelim. Orman Kadastro komisyonu da haritalara ve fotoğraflara bakmasınlar diyelim. Askı sürelerini geçirip de tutanakları imzaladıklarını varsayalım. Bu işlemin tapulama safhası var. Hadi tapudaki memurlar da yanlış yapsınlar. On yıllık itiraz süresi var. Oda geçsin diyelim.Arazi bir başkasına da satılmış ve alacak olan ne olur ne olmaz diye orman idaresine gidip sormuşsa ve ormanla bir ilgisi yok alabilirsiniz de dendiyse ve aradan 6 yıl daha geçtikten sonra ya acaba burası ormanmı diye dava açan bir zihniyete ve davayı kabul edip uydurma haritalara bakarak karar veren hukuka ne denir.?

Bütün bu yapılan yanlışlıkların hesabını sormayıp,kanunlara rağmen sadece tapu sahibini cezalandıranlara ne denir? Demek ki orman sayılmayan yer yok denir.

KRAL ÇIPLAK DENİR.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-05-2008, 11:33   #8
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Tapulu Kesim Nedir ? Kanunlar Ile çelişiyor mu ?

Merhaba,

Tapulu kesim nedir ? Yürürlükteki kanunlar ile çelişiyor mu ?

Tapulu kesim bir ağaç kesme yöntemidir. Bu konuda bir de yönetmelik vardır.

ORMAN SAYILMAYAN YERLERDEKİ AĞAÇ VE AĞAÇÇIKLARDAN SAHİPLERİNİN FAYDALANMA ŞEKİL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

Resmi Gazete Tarihi: 18/03/1993

Resmi Gazete Sayısı: 21528

Orman Bakanlığından

BİRİNCİ BÖLÜM : Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amaç

Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı; 6831 sayılı Orman Kanununun 3373 sayılı Kanunda değişik 1 ve 116 ncı maddelerine göre orman sayılmayan yerlerdeki ağaç ve ağaççıklardan sahiplerinin faydalanma şekil ve esaslarını tayin ve tespit etmektir.

Kapsam

Madde 2 - Bu Yönetmelik, orman sayılmayan yerlerdeki ağaç ve ağaççıklardan sahiplerinin faydalanabilmeleri için yapacakları müracaatlara, arazide yapılacak inceleme sonunda tutulacak tutanak, tanzim edilecek inceleme raporu ve eklerinin düzenlenmesine, damga, kesim, taşıma, kontrol, bildirim, itiraz ve diğer iş ve işlemlere dair esasları kapsar.

Dayanak

Madde 3 - Bu Yönetmelik 6831 sayılı Orman Kanunun 3373 sayılı Kanunla değişik 1 inci ve 116 ncı maddelerine istinaden Ek Madde 5 hükmüne göre hazırlanmıştır.

Tanımlar

Madde 4 - 6831 sayılı Orman Kanununun 1 inci maddesi uyarınca Orman tanımı kapsamına giren ve istisna bendleri uyarınca orman tanımı dışında kalan yerler için yapılacak vasıf tayinlerine ve aynı Kanunun 116 ncı maddesine göre yapılacak uygulamalara esas olan unsurların teknik ve hukuki anlamları genel olarak aşağıda açıklanmıştır.

a) Tabii Olarak Yetişen; İnsan emeği olmadan, tabii olarak meydana gelen ağaç ve ağaççıklardır.

b) Emekle Yetişen; Ekim ve dikim suretiyle yetiştirilen ağaç ve ağaççıklardır.

c) Ağaç; Genellikle tabii olarak en az 8 metre ve daha yukarı boy yapabilene ve kökü, gövdesi, tepesi olan odunsu bitkilere yaşı ve çapı ne olursa olsun ağaç denir.

d) Ağaççık; Tabii olarak boylanmayan, yan dallarının çoğalması ve fazlaca gelişmesi neticesinde tepesi yayvanlaşan, genel olarak genişliğine bir büyüme şekli gösteren, boyu 8 metreyi bulmayan, uzun ömürlü odunsu bitkilere, çapı ne olursa olsun ağaççık denir.

e) Meyvalı Ağaç ve Ağaççık; Kültür formunda bulunan, meyva özelliklerine göre yumuşak çekirdekli, sert çekirdekli, üzümsü narenciye, sert kabuklu meyvalar olarak değişik gruplara ayrılan ağaç ve ağaççıklardır.

f) Kapalılık; Ağaç ve ağaççık tepe çatılarının bulundukları sahaya göre toprağı siperleme oranıdır.

g) Topluluk; Ağaç ve ağaççıkların veya her ikisinin beraberce bulundukları saha üzerinde tabii olarak, 0,10 ve daha fazla kapalılık teşkil etmesi halidir.

h) Yerleri Kavramı; Ağaç ve ağaççıkların veya her ikisinin kapladığı yerler ile ağaç ve ağaççıkları tabii ve sun'i etkilerle kaldırılmış sahalardır.

Ağaç ve ağaççık topluluğu taşımayan ihtilaf konusu mahallerin "Yerleri Kavramı" kapsamına girip girmediği yani hukuken orman sayılıp sayılmadığının tayininde gözönünde tutulacak bilgi ve belgeler şunlardır.

1)Teknik Bilgiler; Ağaç ve ağaççık dip kütüklerinin, orman refakat florası müşir bitkilerinin, toprak kesitindeki ağaç ve ağaççık çürüntülerinin ve humus bakiyelerinin mevcudiyetidir.

2) Hukuki Belgeler; Ceza ve hukuk mahkemelerince verilmiş ve tetkik konusu mahalle uygulanabilen ilamlardır.

3) İdari Belgeler; Yangın, haşere ve hastalık gibi nedenlerle meydana geldiğini gösterir tutanak, rapor ve krokiler, işletmece o yerde yapılan kesimlere ait belgeler, eski tarihli hava fotoğrafları ve bunlara dayanılarak yapılan 1/25.000 veya daha büyük ölçekli haritalar gibi belgelerdir.

i) Sazlıklar; Bataklıklarda yetişen bir senelik veya bir kaç senelik otsu veya yarı odunsu bitkilerdir.

j) Step Nebatları ile Örtülü Yerler; Step formasyonu, ağaçsız ve yazın kuruyan toprağı muntazam bir tarzda ve seyrekçe örten bir bitki örtüsüne malik formasyondur.

k) Dikenlikler, Stepten sonra devam eden cılız ve monoton görünüşlü odunsu bitkilerdir.

l) Parklar; Kasaba ve şehirlerde beldeye güzellik vermek ve halkın dinlenmesini sağlamak maksadıyla kamu idarelerince tefrik ve tesis edilmiş ağaç ve ağaççık ihtiva eden mahallerdir.

m) Mezarlıklar; Tescil ediliş şehir mezarlıkları ile köy ve kasaba halkının başlangıcı bilinmeyen zamandan (Kadimden) beri ölülerini defnettiği yerlerdir.

n) Küme; Kapalılık derecesi 0.10 dan fazla olan ve ayı zamanda en çok 3000 m

vüsatinde bulunan ağaç ve ağaççık topluluklarıdır.

o) Sıra; Küme vasfını taşımayan ağaç ve ağaççıkların bir veya birkaç sıra halinde birbiri ardına yer almasıdır.

p) Dağınık Olma Hali; Ağaç ve ağaççıkların işgal ettikleri kısımlarda kapalılığın tabii olarak 0.10'dan az olmasıdır.

r) Ormana Bitişik Olmama; Devlet ormanlarından; tarla, bağ, bahçe gibi kültür arazileri, özel orman, tahsisli mera ve toplu yerleşim alanları, 6831 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre orman sayılmayan arazi çeşitleri, ayrıca nehir, ırmak, yaz/kış devamlı akan ve yatağı değişmeyen dere, 5658 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden evvel mevcut olan Devlet Karayolu ve Demiryolu ile kilometrelerce uzanan yarıntı ve kayalıklarla ayrılma halidir.

Yaz Kış Akan ve Yatağı Değişmeyen Dere; Yaz kış devamlı akan ve yatağı değişmeyen 1/25.000 ölçekli haritasında kesiksiz düz mavi çizgi ile gösterilen derelerdir.

Devlet Karayolu ve Demiryolu; Bu Yönetmelik uygulamasında ayırıcı unsur olarak esas alınacak Devlet Karayolları, 5658 sayılı Kanunun yürürlülük tarihi olan 31.3.1950 tarihinden önce mevcut olup 1/25.000 ölçekli haritasında Devlet Karayolu olarak görülen yollardır.

Bir yolun Devlet Karayolu olup olmadığı hususunda tereddüde düşülmesi halinde Karayolları Genel Müdürlüğünden görüş alınır.

Bu yönetmelik uygulamasında ayırıcı unsur olarak esas alınacak demiryolları ise yine aynı tarihten önce inşa edilen ve haritasında çift çizgi halinde gösterilen demiryollarıdır.

Yarıntı ve Kayalıklarla Ayrılma Hali; Hem arazide hem de haritasında belirli olan ve kilometrelerce uzanan yarıntı ve kayalıklardır.

İKİNCİ BÖLÜM : Orman Sayılmayan Yerler

Orman Sayılmayan Yerler

Madde 5 - 6831 Sayılı Orman Kanununun 1 inci maddesi 2 nci fıkrasına göre;

A) Sazlıklar,

B) Step nebatlarıyla örtülü yerler;

C) Her çeşit dikenlikler,

Ç) Parklar,

D) Şehir mezarlıklarıyla kasaba ve köylerin hudutları içerisinde bulunan eski (Kadim) mezarlıklardaki ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler.

E) Sahipli arazide bulunan ve civarındaki ormanlarda tabii olarak yetişmeyen ağaç ve ağaççık nevilerinin bulunduğu yerler;

F) Orman sınırları içinde ve bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve tarım arazisi olarak kullanılan dağınık veya yer yer küme ve sıra halinde her nev'i ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,

G) Orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi'i ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,

H) Sahipli arazide muhitin hususiyetlerine göre yetişmiş veya yetiştirilecek olan fıstık çamlıkları ve palamut meşelikleri dahil olmak üzere her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklar,

I) Sahipli arazideki aşılı ve aşısız zeytinliklerle, özel kanun gereğince Devlet ormanlarında tefrik edilmiş imar, ıslah ve temlik şartları yerine getirilmiş bulunan yabani zeytinlikler ile 9.7.1956 tarih ve 6777 sayılı Kanunda tasrih edilen yabani ve aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve harnupluklar,

J) Funda veya makilerle örtülü orman ve toprak muhafaza karakterleri taşımayan yerler,

orman sayılmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM : Müracaat ve İnceleme

Müracaat

Madde 6 - Orman Kanununun 1 inci maddesinin 2 nci fıkrasına göre orman sayılmayan yerlerde kesim yapmak isteyenler; pazar satışı ve zati ihtiyaçları maksadıyla yapacakları kesim için ilgili Orman İşletme Müdürlüğüne bir dilekçe ile müracaat ederler.

Bu dilekçede kesim yapılacak arazinin çeşidi, yüzölçümü, yeri, mevkii ve hudut komşuları ile arazi içerisinde bulunan ağaç ve ağaççıklardın cinsi, adedi, yüzölçümü, kesimin maksadı, daha önce bu taşınmazın kesim iznine konu olup olmadığı belirtilir.

Dilekçeye Eklenecek Belgeler

Madde 7 - Müracaat edenler doğrudan malik olmayıp hissedarlardan birisi veya malik hissedarların dışında üçüncü şahıslar ise, diğer hissedarların veya malikin kendilerini bu işleri yürütmek üzere vekil mutemet tayin ettiklerini gösteren yazılı muvafakatname belgesini de ibraz etmeleri şarttır.

Muvafakat - Mutemet Belgesinin Düzenlenmesi

Madde 8 - (Değişik madde: 13/01/2000 - 23963 S. R.G. Yön./1. md.)

Malik tek ise malikin düzenleyeceği muvafakat-mutemet belgesinin noterden düzenlenmesi şart olmayıp, yapılacak işin mahiyetini belirtir şekilde Orman İşletme Şefliğine hitaben yazılmış bir dilekçe olması yeterlidir. Ancak bu dilekçenin altının, "İşbu muvafakat-mutemet dilekçesi huzurumuzda düzenlenmiş olup imzanın bu belgeyi düzenleyen..........'a ait olduğunu tasdik ederiz." ibaresi ile köy muhtarı ve ihtiyar kurulunun en az iki üyesi tarafından mühürle tasdik olunması şarttır.

Maliki birden fazla olan hisseli taşınmazlarda;

a) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde olan küme halindeki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerlerde muvafakat-mutemet belgesi noterce düzenlenir.

b) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde olan dağınık ve sıra halindeki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler ile orman sınırları dışında olup yüzölçümü 3 hektarı aşmayan yerlerde ise muvafakat-mutemet belgesinin noterce düzenlenmesi şart olmayıp bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen usule göre muhtarlıkça düzenlenir.

Müracaatların İncelenmesi

Madde 9 - Müracaat dilekçelerine etki belgeler aşağıdaki şekilde incelemeye tabi tutulur.

a) Müracaat sahibinin dayandığı belgeye göre hak sahibi olup, olmadığı tespit edilir.

b) Belgelerin incelenmesinde tereddüte düşülmesi halinde, tapu idaresinden ve üst mercilerden tereddütün giderilmesi istenir.

c) Eski Türkçe olarak ibraz edilen belgelerin noterden tasdikli tercümesi getirilmedikçe işlem yapılmaz.

Müracaatların incelenmesi sonucu dilekçe ve ekli belgelerin tamam ve usulüne uygun olduğunun anlaşılması üzerine ilgiliye araziye çıkma günü bildirilir. Tamam olan müracaatlar köy köy ayrılır ve araziye çıkma günü verilirken bir köydeki işlerin sonuçlandırılması gözönünde bulundurulur.

Arazi İncelemesi

Madde 10 - Arazi incelemesi; İşletme Müdür Yardımcısı başkanlığında, ilgili İşletme Şefi, varsa kadastro Mülkiyet Şefi, mıntıkayı bilen bir Orman Muhafaza Memur, muhtar veya vekili ile mahalli iyi bilen bilirkişi tarafından yapılır. İnceleme sırasında malik veya vekili hazır bulunur.

Bilirkişi, mahallin özelliklerini, taşınmaz malların eski ve yeni sahiplerini zilyetlerini, taşınmaz malların bulunduğu yerlerin mahalli adlarını bilen 40 yaşını bitirmiş kişiler arasından resen seçilir.

Bilirkişinin seçiminde 1086 sayılı Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanununun 275-286 maddelerinden ilgili olabilecek hükümler uygulanır. Arazi incelemesi müracaat tarihinden itibaren en geç iki ay içerisinde sonuçlandırılır.

Müracaatçının Hazır Bulunmaması Durumu

Madde 11 - Dilekçe sahibinin tayin olunan günde taşınmasızın başında hazır bulunmaması halinde; kesilecek ağaçları kendi ihtiyaçlarından kullanmak isteyenler için, malikin eş veya çocuklarından birinin iştiraki ile, pazar satışı için yapılan müracaatlarda ise aynı köye diğer müracaatlar için ikinci defa gidildiğinde yapılır. Bu defa da bulunmaması halinde müracaat yapılmamış sayılır ve sonuç müracaat sahibine bir yazı ile bildirilir.

Müracaatların Çokluğu Halinde Görevlendirme

Madde 12 - Bölge Müdürleri ile İşletme Müdürleri müracaatların çokluğu halinde, işlerin hacmine göre yeteri kadar teknik elemanı inceleme işlerinde görevlendirirler.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM : Sahiplik Belgeleri

Sahiplik

Madde 13 - Sahiplilik, kişilerin taşınmazlar üzerindeki mülkiyet iddialarını her türlü geçerli resmi belge ve kayıtlarla ispatlamaları halidir.

Ağaç ve ağaççık topluluklarının Devlet ormanlarının içinde ve bitişiğinde olması halinde sahiplilik bu yönetmeliğin 14 üncü maddesinde belirtilen muteber tapu kayıtları ile mümkündür.

(F) Bendinde bahsedilen tarım arazisi olarak kullanılan yerlerdeki dağınık veya yer yer küme ve sıra halindeki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerle ile, (G) Bendi kapsamına giren Devlet ormanlarına bitişik olmayan ve yüzölçümü üç hektardan (30.000) M2 yukarı bulunmayan her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerlerde sahiplilik tapu kaydı veya bu yönetmeliğin 14 üncü maddesinde belirtilen diğer tasarruf belgeleriyle ispatlanır. Sahipli arazi üzerinde olup ta birbirine bitişik olmayan ve yüzölçümü üç hektardan küçük olan ağaç ve ağaççık toplulukları orman sayılmaz. Bu durumda her ağaç ve ağaççık topluluğu ayrı ayrı değerlendirilir.

Sahipli araziler üzerinde bulunan, birbirinin devamı niteliğinde ve gerçek bir bütünlük teşkil eden, yüzölçümü bir bütün olarak üç hektarı geçen ağaç ve ağaççık topluluklarının bulunduğu yerler özel orman sayılır. Bu durumda sahiplilik ancak tapu ile mümkündür.

(Ek fıkra : 15/04/2004-25434 S.R.G. Yön./1.mad) Tapu ile sahipli ve emekle yetiştirilen ormanlarda ise devamlılık ve bütünlük unsuru tapunun kapsadığı sınırlar ile değerlendirilir. Tapunun kapsadığı alan üç hektarı geçiyor ise bu yerler özel orman sayılır.

Mülkiyetin Tayininde Muteber Tapu Kayıtları

Madde 14 - Muteber tapu kayıtlarının neler olabileceği aşağıda açıklanmıştır:

a) Geçerli yoklama kayıtları, 1884 tarihinden 1891 yılına kadar yazımı yapılan taşınmazlara ait defterlerden tahsisin gerektirdiği harç ve rüsumu verilerek Kaza ve Liva'nın İdare Meclisince tasarrufları tasdik edilerek geçerli kılınan tapular.

b) Hakkı karar ve senetsiz tasarrufa ve kayıt tashihi muamelelerinin sureti ihdasına dair 19.4.1926 tarih ve 810 Sayılı Kanunla tesis edilen tapular,

c) Özel kanunların uygulanması sonucu idari yoldan tesis edilen tapular, (3573, 6777, 4753 ve 2510 sayılı kanunlarda olduğu gibi)

d) Tapulama ve Kadastro Kanunlarına göre tesis edilmiş tapular.

Mülkiyetin Tayininde Diğer Sahiplilik Belgeleri

Madde 15 - Zilyetlik, şey üzerinde fiilen tasarruftur. Bu Yönetmeliğin uygulanmasında zilyetlik, tapuya kayıtlı olmayan taşınmaz mallarda tasarrufu belirtmektir.

Taşınmaz mal üzerinde bu Yönetmelik hükümlerine göre zilyedi adına işlem yapılabilmesi için, zilyetliğin aşağıda açıklanan belgelerden birine dayandırılması gerekir.

a) 31.12.1981 tarihine veya daha önceki tarihlere ait vergi kayıtları,

b) Tasdikli irade suretleri ile fermanlar,

c) Muteber mütevelli, sipahi, mültezim, temessüp veya senetleri,

d) Kayıtları bulunmayan tapu ve mülga Hazineyi Hassa senetleri veya muvakkat tasarruf ilmühaberleri,

e) Tasdiksiz tapu yoklama kayıtları,

f) Mülkname, muhasebatı atika kalemi kayıtları,

g) Mubayaa, istihkam ve ihbar hüccetleri,

h) Evrak idarelerinden tapuya devredilmemiş tasarruf kayıtları,

Türk Medeni Kanununa göre veraset ilamı, istimlak kararı, cebri icralarda ihale kararı, tasarrufun tayininde esas alınması gereken unsurlardan olup inceleme sırasında bu unsurlar da gözönünde bulundurulur.

BEŞİNCİ BÖLÜM : Belgelerin Araziye Uygulanması, Arazide Yapılan Diğer İşlemler ve İtirazların İncelenmesi,

Belgelerin Araziye Uygulanması

Madde 16 - İbraz edilen tapu ve tapu yerine kaim tasarruf belgeleri aşağıdaki hususlar dikkate alınarak araziye uygulanır.

a) İlk tesis tarihindeki iktisabın haklı olması,

b) El değiştirmelerde ilk tesis kaydının sebepsiz yere değiştirilmemiş bulunması,

c) İlk tesis kaydındaki hudutların sabit ve muayyen olması; patika, kurudere, yol, cebel, dağ, çayır, pınar ve benzeri gibi gayrimuayyen isimler taşıyan unsurlardan olmaması,

d) Arazi nev'i ve miktarı itibariyle iddia edilen araziye uygun bulunması,

Gerçek genişlikleri tapuda yazılı miktardan fazla olan, hudutları sabit ve muayyen olmayan ve bu suretle hududa hangi sınırdan itibar edileceği bilinmeyen yerlerde tapulu kesim izni verilmez.

Tapu sınırlarının sabit ve muayyen (değişmez) olması ve tapu vasfının uygun bulunması halinde, tapuda yazılı miktarın değil de değişmez sınırların esas alınabilmesi, Orman İdaresi ve Hazinenin taraf oldukları bir tezyid'i dönüm davası sonucu alınmış mahkeme kararı ile belgelenmesi şartına bağlıdır.

Hudutları sabit ve muayyen olmayan, yüzölçümü tapuda yazılı miktarı geçen fakat tatbik kabiliyeti bulunan tapularda, sabit sınırlar varsa bu sınırlar esas alınarak tapuda yazılı yüzölçümü kadar yerde tapulu kesim izni verilir.

Mülkiyet belgesinin mahallinde uygulanmasında; arazi incelemesi yapan yetkili teknik elemanlara, bilirkişi mütalaası da alınmak suretiyle ibraz edilen mülkiyet belgesi araziye edilerek uygunluğu sağlanır.

Bu yönetmeliğin 14 üncü maddesinde sayılan zilyetlik belgelerinin araziye uygulanmasında da yukarıdaki esaslara göre hareket edilir.

İbraz edilen zilyetlik belgesinin mevkii, yüzölçümü ve sınırları itibarı ile araziye uyup uymadığı hususunda tereddüt edilmesi halinde talep sahibinden, bu zilyetlik belgesinin talep konusu araziye ait olup olmadığının Orman İdaresinin de taraf olduğu bir mahkeme kararı ile tesbitinin yaptırılması istenir.

Arazi Keşif Tutanağı

Madde 17 - Belgelerin araziye uygulanmasından sonra incelemeyi yapan heyet tarafından mahallinde Arazi Keşif Tutanağı düzenlenir ve imza edilir.

Arazi keşif tutanağında, başvuru sahibinin adı soyadı, kesim istenen yerin ili, ilçesi, köyü, mülkiyet belgesinin sahibi, iktisab şekli mevkii, vasfı, yüzölçümü hudutları, tarih, yevmiye ve cilt numarası, parsel numarası, incelenen taşınmazın fiili hudutları, arazinin yüzölçümü, arazi üzerindeki ağaçların cinsi, yüzölçümü ve mülkiyetle ilgili diğer bilgiler, bulunur.

İnceleme Raporu

Madde 18 - İncelemeye tabi tutulan taşınmaz;

a) 6831 sayılı Orman Kanununun 116 ncı maddesinin (A) fıkrasında sayılan yerlerden ve üzerindeki ağaçlar Devlet Ormanlarında yetişmeyen ağaç türlerinden ise sahipleri bu ağaçları hiç bir kayıt ve şarta tabi olmadan kesip taşıyabilirler. Kesilecek ağaçların Devlet Ormanlarında bulunan ağaç türlerinden olması halinde bu ağaçların kesimi için Orman İdaresince tutanak düzenlenir. Ayrıca damga ve nakliye tezkeresi aranmaz.

b) (Değişik bend: 30/11/2000 - 24246 S. R.G. Yön./1. md.) Aynı Kanunun 116 ncı maddesinin (B) fıkrası kapsamına giren yerlerden ise sahiplerinin her türlü yapacak ve yakacak ihtiyaçları mahalli Orman İdaresine haber vermek ve Orman İdaresince tutanak düzenlemek suretiyle karşılanır. Bu durumda da damga ve nakliye tezkeresi aranmaz.

Bu yerlerden sahiplerinin pazar satışı maksadıyla yapacakları kesim talepleri ise bu Yönetmeliğin 10 uncu maddesine göre kurulacak heyetçe incelenerek arazide alınan notlar ve tanzim olunan arazi keşif tutanağına istinaden kesim izni verilsin veya verilmesin büroda inceleme raporu, harita ve kroki tanzim edilir.

Kesim izni verilecekse; yapacakta dikili kabuklu gövde hacim miktarı 15 m3'e kadar, yakacakta ise 30 stere kadar olan taleplerde inceleme raporu ve ekleri İşletme Müdürlüğünce onaylanır. Yapacakta dikili kabuklu gövde hacim miktarı 15 m3'ü, yakacakta ise 30 steri aşan taleplerde ise inceleme raporu ve ekleri İşletme Müdürlüğünce incelenip "Uygundur" denildikten sonra onaylanmak üzere Orman Bölge Müdürlüğüne gönderilir.

İnceleme sonucunda kesim izni verilmeyeceği anlaşıldığı takdirde, İşletme Müdürlüğünce durum gerekçeleri açıklanmak suretiyle bir yazı ile talep sahibine bildirilir. Ayrıca Orman Bölge Müdürlüğüne bilgi verilir.

İtirazların İncelenmesi

Madde 19 - İlk inceleme sonuçlarına itirazlar Orman Bölge Müdürlüğünce yapılır. İtirazlar Kadastro Mülkiyet Şube Müdürü veya mülkiyet konularında yetişmiş bir teknik eleman başkanlığında 3 teknik elemandan oluşan bir heyet marifetiyle incelenerek karara bağlanır. İnceleme sonuçları ilgiliye yazılı olarak bildirilir.

Bu incelemeye razı olunması halinde itiraz mercii Orman Gelen Müdürlüğüdür. İtiraz üzerine yapılacak incelemelerde kurulan heyetlerin inceleme giderleri bu yönetmeliğin 27 inci madde hükümlerine tabidir.

Dikili Ağaç Damgası

Madde 20 - Kesim izni verilecek yerler için, dikili ağaç damgası yapılmak üzere taşınmazın bulunduğu yere gidileceği ve ilgilinin hangi gün ve saatte yerinde bulunması gerektiği İşletme Şefliğince bir yazı ile müracaat sahibine bildirilir.

Dikili ağaç tesbit tutanağı tanzimi sırasında ağaçlar tek tek sayılarak hacimleri hesaplanır ve böylece gerçek bir tesbit yapılır. Dikili tesbitle bilahare yapılacak mamül damga sırasındaki tesbit arasında fark olmamasına özen gösterilir. Dikili ağaç damgası, tasdik edilmiş inceleme raporunun İşletme Şefliğine geliş tarihinden daha önce, kesim muamelesi görmüş yerlerde ise müracaat tarihinden itibaren engeç bir ay içerisinde yapılır.

Kesim, Mamül Damga ve Nakliye

Madde 21 - İşletme Şefliğince bu yönetmeliğin 20 nci maddesine göre dikili ağaç damgası yapılan ağaçlar, ilgilisi tarafından kesildikten ve kütüğü dibine boylarına göre ayrıldıktan sonra İşletme Şefi ve mahallin Muhafaza Memuru mahalline gider ve dikili ağaç zabıtnamesine uygunluğu görüldüğü yapacak emvali mamül damga ile damgalayarak tomruk zabıtnamesini tanzim ederler. Ayrıca yakacak odun varsa miktar olarak zabıtnameye yazılır. Zabıtnamede yazılı emval mevcut nakliyeye bağlanır ve Orman İdaresinin tayin edeceği müddet içinde nakledilir.

ALTINCI BÖLÜM : Sahipli Araziler Üzerindeki Meyvalı Ağaçların Kesim ve Nakil İşlemleri

Ceviz ve Aşılı Kestane Ağaçlarının Kesim ve Nakil İşlemleri

Madde 22 - Meyvalı ağaç olması yanında kerestelik özellikleri de bulunan ve yetiştirilmesi uzun zaman alan ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesim zamanı 15 Kasım-15 Mart tarihleri arası olarak belirlenmiştir. Bu tarihler dışında kesim yapılmasına izin verilmez.

Ancak, ayakta kurumuş, fırtına ve sel gibi sebeplerle yıkılmış, sınır ihtilafları nedeniyle mahkemece kesimine karar verilmiş ayrıca baraj, gölet ve sulama kanalı yapımı için kesiminde zaruret görülen ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesiminde yukarıdaki tarihler dışında da kesim yapılabilir.

Orman tahdit ve kadastrosu yapılan yerlerde orman sınırları dışında kalan arazilerde, henüz orman kadastrosu yapılmamış yerlerde ise Orman İdaresince Devlet Ormanı olmadığı kesinlikle belirlenen yerlerdeki ceviz ve aşılı kestane ağaçları ile diğer meyvalı ağaçlar için kesim talepleri olduğunda; tapu varsa tapuya göre, tapu yoksa o yerin talepte bulunan şahsın zilyetliğinde bulunduğuna dair bu yönetmeliğin 14 üncü maddesinde belirtilen belgelerden birisinin ibrazı halinde kesim izni verilir.

Ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesiminde aşağıdaki usul ve esaslara göre hareket edilir:

a) Sahipli araziler üzerindeki ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesmek isteyenler bulundukları yerdeki Orman İdaresine bir dilekçe ile müracaat ederler.

b) Orman İdaresince görevlendirilecek elemanlara müracaatın yapıldığı mahaldeki Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüklerinden bir ziraatçi teknik elemanının iştiraki ile oluşturulacak heyet marifetiyle konu mahallinde incelenir.

c) Tetkik sonucu kesim uygun görüldüğü takdirde, tetkiki yapan heyetçe kesim raporu yapılır ve ilgili Orman İdaresine verilir.

d) Bundan sonraki işlemler bu yönetmelik hükümlerine göre Orman İdaresince yürütülür.

e) Ceviz ve aşılı kestane ağaçlarının kesimine aşağıdaki hallerde müsaade edilir:

1- Ağaçların hastalık ve yaşlılık nedeni ile meyva verme özelliğini tamamen kaybetmiş veya meyvasının ekonomik bir değer taşımayacak şekilde az olması,

2 - Ağaçların tabii afetler (sel, rüzgar, yıldırım, erozyon ve benzeri) yüzünden zarar görmüş olması,

3 - Ağaçların kurumuş, tepesi kırılmış, kökleri dışarı çıkmış ve devrilmiş olması,

4 - Ağaçların baraj, gölet, yol, sulama kanalı, bina yapımı ve benzeri gibi inşaat alanlarına rastlaması,

5 - Ağaçların kök ve dalları yüzünden komşu arazilere zarar vermesi ve bu yüzden anlaşmazlık yaratması,

6 - Meyilli arazilerde teraslama ve diğer toprak muhafaza tedbirlerinin alınmasından dolayı kesiminin zaruri görülmesi,

7 - Küçük arazi üzerinde olup arazinin verim gücünü azalttığının anlaşılması,

Kızılağaç ve Kestane Ağaçlarının Kesim ve Nakil İşlemleri

Madde 23 - Bu Yönetmeliğin 13 üncü ve 14 üncü maddelerinde sayılan sahiplilik belgelerinin ibrası ve sahipliliğin ispatı halinde; orman sınırları dışındaki fındıklık, çay bahçesi ve çeşitli ziraat arazisi içinde bulunan, muhitin hususiyetlerine göre kendiliğinden yetişen veya emekle yetiştirilen dağınık, yer yer küme ve sıra halinde kızılağaç ve kestane ağaçlarından sahipleri, her türlü zati ihtiyaçları için Orman İdaresine haber vererek, Orman İşletme Şefliğince yapılacak keşif sonucu düzenlenecek tutanak ile faydalanır. Pazar satışı talepleri halinde bu tutanak yapılacak damga ve kesilecek nakliye tezkeresine müstenit yapılır.

Diğer Meyvalı Ağaçların Kesim ve Nakil İşlemleri

Madde 24 - Ceviz, kestane ve kızılağaç ağaçları dışında kalan diğer meyvalı ağaçların kesim ve nakil işlemleri 6831 sayılı Kanunun 116 ncı maddesi hükümlerine göre yürütülür.

YEDİNCİ BÖLÜM : Mezarlıklarda Kesim İşlemleri

Mezarlıklar

Madde 25 - Mezarlıklar, köy, kasaba ve şehir halkının ölülerini defnettikleri kadim mahallerdir.

Bu mahaller hizmet malları niteliğinde bulunduğundan belediye ve köy tüzel kişiliği adına tescile tabidirler. Henüz tescil görmemiş fakat kadim mezarlık olarak kullanılan mahaller de mezarlık sayılır.

6831 sayılı Kanunun 1 inci maddesi (D) bendi hükmüne göre, şehir mezarlıklarıyla kasaba ve köylerin hudutları içinden bulunan kadim mezarlıklardaki ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler, orman sayılmamaktadır.

Kanunun (D) bendinde bahsedilen şehir mezarlıklarından sahipleri hiç bir kayıt ve şarta tabi olmadan kesim ve taşıma yapabilirler.

Kanunun (D) bendinde bahsedilen kasaba ve köy hudutları içinde kadim mezarlıklarından sahipleri her türlü yapacak ve yakacak ihtiyaçlarını Orman İdaresine haber vermek ve tutanakla tevsik edilmek suretiyle kesim yaparak karşılayabilirler. Bu yerlerden sahiplerinin pazar satışı için yapacakları keşif, damga ve nakliye işlemlerine tabidir.

Mülga 766 Sayılı Tapulama Kanununun 24 üncü maddesi ile köylerdeki terkedilmiş ve kimsesiz mezarlıklarla vakfa ait mezarlıkların köy tüzel kişiliği adına tescili kabul edildiğinden bu mezarlıklar için mülkiyet belgesi aranmaz.

Tescil olunmamış ve tescile tabi olmayan mezarlıklar Devlet Ormanlarına bitişik iseler sadece mezarlıkların işgal ettiği saha dahilinde köy tüzel kişiliklerine kesim izni verilir.

Mezarlık Kesimlerinde Aranacak Belgeler

Madde 26 - Mezarlık kesim taleplerinde; mülki idare amirlerince verilecek, mezarlık üzerindeki ağaçların kesiminde sıhhi ve idari yönden bir sakınca görülmediği belirtir bir belge ile ayrıca Kültür Bakanlığının mahalli biriminden alınacak "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca" koruma altına alınıp alınmadığını belirtir bir belgenin de eklenmesi gereklidir.

SEKİZİNCİ BÖLÜM : Hizmet Giderleri

İnceleme Giderleri

Madde 27 - Orman İşletme Müdürlüğünce teşkil edilen ilk heyetin ve bu heyet tarafından olumsuz rapor verilmiş ise itiraz üzerine Orman Bölge Müdürlüğünce teşkil edilen ikinci heyetinde her türlü giderleri ve yollukları müracaat sahibi tarafından karşılanır.

İşletme Müdürlüğünce teşkil edilen heyet tarafından olumlu rapor verilmiş ancak, İşletme Müdürlüğünce rapor uygun görülmemiş ve Bölge Müdürlüğünce de onaylanmamış ise, müracaat sabince yapılan itiraz üzerine Orman Bölge Müdürlüğünce teşkil edilen heyetin giderleri Orman İdaresince karşılanır.

Müracaat sahiplerine Orman Bölge Müdürlüğünce teşkil edilen heyet tarafından yapılan incelemeye razı olunmayarak Orman Genel Müdürlüğüne müracaat edilmesi halinde Orman Genel Müdürlüğünce teşkil edilen heyetin her türlü yol giderleri ve yollukları da müracaat sahibi tarafından karşılanır.

Giderlerin Karşılanması

Madde 28 - Müracaat sahiplerince karşılanacak giderler;

a) Arazi incelemelerine katılacak teknik elemanların her yıl Orman Mühendisleri Odasınca günün rayiçlerine göre belirlenen her türlü yol giderleri ve gündelikleri,

b) Zaruri olarak kullanılması gerekiyor ise devlete ait hizmet vasıtalarının akaryakıt giderleri,

c) Arazi çalışmalarına katılacak muhtar, ihtiyar heyeti üyesi, bilirkişi ve gerektiğinde çalıştırılacak işçi ücretleri,

Bu Yönetmelik hükümlerine göre yapılacak arazi incelemelerinde görevlendirilen teknik elemanlar ile diğer elemanların harcırahları Harcırah Kanununa tabi değildir. Bu elemanlara harcırah olarak her yıl günün rayiçlerine göre Orman Mühendisleri Odasınca belirlenen miktarlara göre ödeme yapılır.

Orman Mühendisleri Odasından alınan rayiçlere göre ödenmesi gereken miktarlar, Orman Genel Müdürlüğünce bir yazı ile teşkilata bildirilir. Müracaat sahiplerince bu miktar avans olarak İşletme Muhasebesine yatırılmadığı takdirde arazi incelemesine çıkılmaz. Bu husus en az yedi gün önce müracaat sahiplerine yazılı olarak bildirilir.

Alınan avanstan geri kalan miktar iade edilir.

Hizmet Giderlerinin Her Parsel İçin Ayrı Hesaplanması

Madde 29 - Müracaatlarda her parsel için ayrı müracaat istenir, ayrı dosya düzenlenir. Hizmet giderleri de her parsel için ayrı hesaplanır ve ayrı ayrı tahsil edilir.

Ödeme ve Mahsup

Madde 30 - Her türlü giderlerin ödenmesi ve mahsup işlemleri sarf evrakına müsteniden usulüne göre İşletme Müdürlüğünce yapılır.

Hesapların ve Ödemelerin Kontrolü

Madde 31 - Avansların tahsili ile hesaplardan yapılacak her türlü ödeme ve iade işlemleri Orman Genel Müdürlüğünce genel hükümlere göre kontrol edilir.

DOKUZUNCU BÖLÜM : Çeşitli Hükümler

Kesim İzni Verilmeyecek Yerler

Madde 32 - Aşağıdaki haller kesim verilme;

a) 6831 sayılı Orman Kanununun 1 inci maddesi (1) inci fıkrasındaki orman tanımı kapsamına giren bütün ormanlık alanlarda,

b) Orman tahdit ve kadastrosu yapılarak sınırlaması kesinleşmiş Devlet Ormanı, Amme Müesseselerine ait ormanlar ile Özel Orman alanlarında,

c) Kesinleşmiş mahkeme kararı ile orman sayılan yerlerde,

d) Mülkiyet anlaşmazlığı mahkemeye intikal etmiş henüz çözüme kavuşmamış yerlerde

e) 4785 sayılı Kanunla devletleştirilen, 5658 sayılı Kanun gereğince de iadeye tabi olmayan ormanlık alanlarda,

f) Orman idaresinin taraf olmadığı bir mahkeme kararı sonucu alınan ancak 6831 sayılı Kanunun 1 inci maddesi (1) inci fıkrası kapsamına giren ormanlık alanlarda,

g) Orman Genel Müdürlüğünce izin irtifak hakkı tesis edilen ormanlık alanlarda,

h) Amme müesseseleri ile gerçek ve tüzel kişilere ait ormanların tapularının parçalanarak küçültülmesi suretiyle meydana getirilmiş kısımlarında,

Mütemmim Cüz ve Kişiler

Madde 33 - Kesim talebine konu olan arazi üzerindeki ağaçlar onun mütemmin cüz'ü (tamamlayıcı parçası) dür. Asıl şey üzerinde meydana gelen mülkiyet hakkı mütemmin cüz olan ağaçları da kapsamına aldığından, ağaçlar taşınır hale geldikten sonra satılabilir.

Kesim talebine konu olan yerlerde ağaçları satın alanlar ancak malikinin veya vekilinin ağaçları kesmesinden sonra Orman Genel Müdürlüğüne karşı muhatap olabilirler. Aksi halde, ağaçlar satın alınmış olsa bile kesim talebi ve sonuçları ile ilgili olarak çıkacak ihtilaflarda idarenin muhatabı arazi sahibidir.

Müracaatlar İçin Defter Tutulması

Madde 34 - Aynı yer için daha önce kesim müracaatı yapılıp yapılmadığını kontrol etmek ve hatalı uygulamayı önlemek maksadıyla kesim talepleri reddedilen yerler hakkında ilgili İşletme Şefliğince bir defter tutulur.

Bu defterlerde: müracaatçının adı, köyün adı, mevkii, parsel no.su ve kesim izni verilmeme nedenleri belirtilir.

ONUNCU BÖLÜM : Yürürlülük ve Yürütme

Yürürlükten Kalkan Yönetmelik

Madde 35 - 11 Aralık 1987 gün ve 19881 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren "6831 Sayılı Orman Kanununun 1 inci Maddesine Göre Orman Sayılmayan Yerlerdeki Ağaç ve Ağaççıklardan Sahiplerinin Faydalanma Şekil ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik" yürürlükten kaldırılmıştır.

Yürürlük

Madde 36 - Bu Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Yürütme

Madde 37 - Bu Yönetmelik hükümlerini Orman Genel Müdürlü yürütür.


Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-05-2008, 11:47   #9
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Evet, bazı yönlerden çelişiyor.

Merhaba,

Evet, Tapulu kesim yönetmeliği bazı nedenlerden dolayı, Yargıtay içtihatları ile çelişiyor.

Tapulu arazinizde bulunan, kendi yetiştirdiğiniz veya kendiliğinden yetişmiş ağaçları kesmek için önce orman idaresine başvurulur. Orman idaresi gelip tesbit yapar ve kesilebilecek ağaçları işaretler. Ne kadar ve hangi cins ağacın kesileceği keşif tutanağına yazılır. Orman idaresi keşiften sonra ve hangi ağaçların kesileceğini belirledikten sonra, Ağaçların kesilme işine başlanır. Kesim bitince ster ( bir istifleme biçimi 1 m yüksekliğinde 1 m genişliğinde üst üste konulmuş ağaçlardan oluşan küme ) haline getirilen ağaçlara nakliye teskeresi düzenlenir ve istenilen yere nakledilmelerine izin verilir.

Buraya kadar herşey normal gibi görünüyor. Ama tapulu kesim istenen arazide bulunan ağaçların orman olup olmadığına kim karar verecek? Çünkü, orman şefi burası orman derse, kesim filan olamaz.

Kısaca arazinizin tapusunun olması yetmez. Orman idaresinin de keyfinin yerinde olması gerekir. Niye derseniz. Aşağıya yazacağım 20, Hukuk dairesinin içtihatını ortaya koyarak, orman idaresi size tapu iptal davası açabilir.

Yargıtay 20,Hukuk dairesi 12,07,1993 gün ve 1992/11625 esas 1993/6200 sayılı kararında demiş ki. "KESİNLEŞMİŞ TAHDİT SINIRLARI DIŞINDA KALMIŞ OLSA DAHİ,EYLEMLİ DURUMUNDA HALEN ORMAN NİTELİĞİNİ KORUMASI HALİNDE TAŞINMAZIN ,DEVLETİN HÜKÜM VE TASARRUFU ALTINDAKİ YERLERDEN SAYILDIĞINDAN VE ÖZEL MÜLKİYETE KONU EDİLEMEYECEĞİNİN KABULÜ GEREKİR.

İşte bu karara dayanarak arazinizin içindeki ağaçlar orman sayılabilir.

Saygılar.

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-04-2009, 15:52   #10
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,323
Galeri: 3
Merhabalar,

Konuya ilişkin başka bir başlık altında açılmış tartışmaları okuduktan sonra bu başlık altında yazılanları da okudum ve açıkçası endişeye kapıldım.

Bahçeyi 2 yıl önce aldım. Üzerinde bir adet genç bir ceviz ağacı ile bu ağaca yakın, güney sınırı üzerinde, köylünün " orman " diye adlandırdığı ve yabani sakıza benzeyen, yaz kış yaprakları üzerinde mevcut olan yabani 5 kadar ağaç var.

Bir dönüme yakın bu bahçenin tapusunda köy içi diye yazmakta. İmar var. Ruhsatım da çıktı.

Bahçede çok eski yıllarda sebze ekermiş sahipleri son 20 yıldırda sadece komşuların hayvanlarına mera gibi hizmet etmiş. Tüm çevremdeki parsellerde de durum sanırım aynı. Yani köy içi diye geçmekteler.

Ancak ben yazılanları okudukça acaba yanlış bir davranış içindemiyim diye düşündüm ve buraya yazayım dedim :

Bahçeye bu kış dikim yaptık. Ben dağ köyü diye ormana yakışan her ağaçtan özellikle istedim. Hatta üşenmedim mersin fidanı teminine dahi gittim. Çevreye uysun diye çeşitli çamlardan diktim. Yani bu ağaçlar tutarsa benim bahçe tam bir orman durumuna girecek.

Ne yapmam lazım, hepsi ufak fidancıklar, ama yukarıda ve başka sahifelerde yazılan tehlike söz konusu olacak ise bunları göz göre göre büyütmek akıl karı değil gibi görünmekte.

Bu konuda bilgi sahibi olan arkadaşlardan bana yol göstermelerini rica edebilirmiyim.

teşekkürler


Düzenleyen hosseda : 04-04-2009 saat 15:53 Neden: paragraf
hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-04-2009, 23:12   #11
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Sn. hosseda,

Önce yazdıklarımdan dolayı sizin telaşa kapılmanıza yol açtıysam, özür dilerim.

Hemen paniğe kapılmayın. Önce endişelenmenize yol açtığını tahmin ettiğim yazılarımın içeriğine bir açıklama getireyim. Orman idaresi, içinde her Ağaç olan yeri orman ilan etmiyor. Ancak, orman idaresi bir yere orman derse, mahkemeler çoğunlukla ormanın dediğini doğru varsayıyor.(Bkz. orman davaları)

Vatandaşın elinde bu konuda belge olmayışı da bu tip davalarda davayı açanın lehine büyük rol oynuyor. Hiç kimse devletin tapu dairesinden aldığı bir mülkün, günün birinde orman idaresi veya hazine tarafından orman iddiasıyla dava açılıp elinden alınacağını tahmin etmeyeceği için, önceden belge toplamaya çalışmaz.

Ayrıca benim yaptığım gibi belge edinmeye çalışsanız da pek işe yaramıyor. Çünkü belgeler ormanın elinde ama kimseye göstermiyor. Hatta, mahkemeye istedikleri (kendilerini haklı çıkaracakları)belgeleri gönderebiliyorlar.

Lazım olan bilgi ve belgeleri (orman tahdit haritasını, kadastro tutanaklarını, tapunun geldisini, hava fotoğraflarını ve memleket haritalarını, başka yoldan elde edinceye kadar zaten iş işten geçmiş ve mahkeme sonuçlanmış oluyor. Benim yaşadıklarım bunlar.

Benim ve Sn. angel67'nin başına gelen talihsizliğin Sizin başınıza gelmemesi için (inşallah böyle bir şey olmayacaktır) önce
1-Arazinizden orman kadastrosu geçip geçmediğini öğrenin(muhtar bilir)
2-Geçmişse, kadastronun kesinleşme tarihini (askı tarihinden itibaren 6 ay içerisinde kesinleşir tapulu arazilerde de sahiplerinin on yıl içerisinde dava açma hakları vardır)öğrenin.
3-Ayrıca kadastro tutanaklarını edinmeye çalışın.
4-Arazinize diktiğiniz fidan ve ağaçların faturalarını saklayın, araziyi aldığınız tarihteki durumunu belgeleyin
5-(arazinizin bağlı bulunduğu orman şefliğinden, orman olmadığına veya ilişkisinin bulunmadığını belirten bir yazı almaya çalışın, her yıl ağaçların büyümesini resimleyin ve mümkünse bu olaya şahit olanlar ile konuşun gerektiğinde size şahitlik yapabilecekler)
6-Kadastro hangi kanuna göre geçmiş onu da öğrenin. Orman mevzuatı o kadar karışık ki sizin araziniz hangi kanuna tabi olacak? o da önemli.
3116,6831,3373,4785, 5658,2896,4999. bunların hepsi orman ile ilgili kanunlardır. Hepsi ayrı dönemleri ve olayları kapsamaktadır.

Tapusu olan vatandaşa tanınan bu on yıllık itiraz süresi, ormana sınırsızdır. Yani kanunda ve yargıtay kararlarında sık sık rastlayabileceğiniz "evveliyatı" ifadesini kullanarak, isterlerse yüz yıl öncesinin haritalarını masaya koyup burası eskiden ormanmış iddiasında bulunabilirler.(Bkz.yargıtay kararları)

Arazinizin köyün içinde olması sizin lehinize olan bir durum. İçinizin rahat etmesi için bir de tapudan çapını çıkarın ve iyice sınırlarını tespit edin. Arazinize sınır olan bir orman yoksa şansınız daha da artar. Arazinizin içinde yaşlı meyve ağacının bulunması size çok puan kazandırır.

Evhama kapılmadan bu işleri yapın. Ayrıca yine belirteyim, orman idaresi içinde Ağaç olan her yeri orman ilan etmiyor. Ama isterse yapabilir çünkü yargıtay kararları ormana bu yetkiyi vermiş. Garip ama gerçek.

Sizi yazdıklarımdan dolayı endişelenmenize yol açtığım için üzgünüm. Ama devletin verdiği tapuya sahip çıkmadığı bir ülkede her şey olabilir. Temennim bizim başımıza gelenlerin başkalarının başlarına gelmemesidir.

Şüphelendiğiniz bir durum olursa Kimseyi uyandırmayın. Unutmayın, hiç bir iyilik cezasız kalmaz. Ben 16 yıldır uyuyanları uyandırdığım için pişmanım.

Arazinizi verimli ve tapunuzun geçerli olması dileğiyle, karışık gelebilir ama bildiklerim ve öğrendiklerim bunlar.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-05-2009, 23:52   #12
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,323
Galeri: 3
Sayın Karsan,
Soruma cevaben yazdığınız yazıyı tesadüfen yeni okudum.
Özür dilerim. Bilgiler için teşekkür ediyorum.
Hoşçakalın.

hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-02-2010, 03:52   #13
Yeni Üye
 
zınnar47's Avatar
 
Giriş Tarihi: 09-03-2008
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 4
Question apartman önündeki akasyaların katliamı

Apartman önündeki 20 yıl önce kendi ellerimle diğktiğim ve suladığım gölgesinden faydalandığım 2 adet bitişik Akasya ağaçlarını dipten kestiler.
Kesene ceza varmıdır.Müracaat nereye yapılacaktır.Cezası nedir.Bi,daha iziznsiz keyfi olarak ağaçları kesmelerini önlemek amacıyla bu şikayeti yapmak istiyorum.
Yardımcı olursanız sevinirim.

zınnar47 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2010, 15:11   #14
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Sn. zınnar47,

Aşağıdaki yazıyı buldum. Belki izleyeceğiniz yol konusunda yardımı dokunur.


Alıntı:

Komşusunun ağacını kesen kişiye 7 yıla kadar hapis istemi...

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, komşusunun kayısı ağacını kesen kişi hakkında 1 yıldan 7 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Ünlüsoy tarafından hazırlanan iddianamede, Yenimahalle'de oturan Rabiye Yazar'ın, 25 Haziran 2001 tarihinde, aynı binadaki komşusu müşteki Adem Can'ın yetiştirdiği, meyve veren bir kayısı ağacını kestiği kaydedildi.

Sanık Yazar'ın, komşusunun ağacını kesmek suretiyle üzerine atılı suçu işlediğinin dosyadaki delillerden anlaşıldığı ifade edilen iddianamenin sonunda, sanığın 'ağaç kesmek suretiyle ızrar' suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 516/6. maddesi uyarınca 1 yıldan 7 yıla kadar hapsi istendi.
İddianamede, sanık hakkında, TCK'nın 'cezayı arttıran veya azaltan haller' başlıklı 522. maddesinin uygulanması da talep edildi.

Kaynak: http://www.milliyet.com/2001/07/29/son/sontur02.html
Hiçbir Ağaç katliamı cezasız kalmamalı.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-02-2010, 16:46   #15
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-02-2010
Şehir: Ordu
Mesajlar: 1
Apartman sakinlerinin kararı ile kesildi ise bişi yapamazsınız.

ORGÜLÜ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-03-2010, 18:41   #16
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.


Alıntı:
Apartman sakinlerinin kararı ile kesildi ise bişi yapamazsınız.

Sn. ORGÜLÜ,

İyi güzel de, bakalım apartmanın önü olarak bahsedilen ve kesilen Ağacın olduğu yer, Apartmana mı ? yoksa belediyeye mi ait?. Eğer belediyeye ait bir yerse cezası olacağını düşünüyorum.

İsteyen belediyeye ait alandaki Ağacı kesememeli.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-12-2010, 00:25   #17
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 03-12-2010
Şehir: denizli
Mesajlar: 5
arakdaşlar bana dedemden arazıler kaldı bu arazılerden bır tanesınde 50 adet kadar çam ağacı var ve çam ağaçlarını dedem ve babam kendı ellerı ıle dıkmıs
ben bunları kesım nakıt olarak degerlendırmem ıcın ne yapabılırım ?

mustafa2092 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-12-2010, 21:52   #18
Ağaçsever
 
alibabaa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-12-2009
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 74
Galeri: 7
Orman içinde tapulu bir arazi almayı düşünüyorum uzun yıllar terk edilmiş ve içinde çam ağaçları var ve yeni gelişenler de var bu yazılanları okuyunca gözüm korktu vazgeçmelimiyim?

alibabaa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-12-2010, 22:36   #19
Ağaç Dostu
 
the_mc's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
Alıntı:
Orman içinde tapulu bir arazi almayı düşünüyorum uzun yıllar terk edilmiş ve içinde çam ağaçları var ve yeni gelişenler de var bu yazılanları okuyunca gözüm korktu vazgeçmelimiyim?
orası orman sınırları içinde oluyor. orman içinde tapulu arazi işi 30 sene önce kalktı.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ORGÜLÜ Mesajı Göster
Apartman sakinlerinin kararı ile kesildi ise bişi yapamazsınız.
Alıntı:
Sn. ORGÜLÜ,

İyi güzel de, bakalım apartmanın önü olarak bahsedilen ve kesilen Ağacın olduğu yer, Apartmana mı ? yoksa belediyeye mi ait?. Eğer belediyeye ait bir yerse cezası olacağını düşünüyorum.

İsteyen belediyeye ait alandaki Ağacı kesememeli.

Saygılar
orman ağacı dışında olan ağaçlar (burada konuşulan akasya ağacı orman ağacı değildir.) belediyeden alınan izinle kesilebilinir.

Alıntı:
arakdaşlar bana dedemden arazıler kaldı bu arazılerden bır tanesınde 50 adet kadar çam ağacı var ve çam ağaçlarını dedem ve babam kendı ellerı ıle dıkmıs
ben bunları kesım nakıt olarak degerlendırmem ıcın ne yapabılırım ?
kesim için orman işletmelerine müracaat edilmelidir.

the_mc Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-12-2010, 22:50   #20
Ağaçsever
 
alibabaa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-12-2009
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 74
Galeri: 7
Arazinin resmi tapusu var yarın tapu dairesine gidip iyice araştıracağım orman bakanlığına da gitmem gerekebilirmi bilmiyorum

alibabaa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-12-2010, 22:57   #21
Ağaç Dostu
 
the_mc's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
2B ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN ARAZİLER (27 Eylül 1983). orman içinde ise dediğin gibi tapusu geçersizdir.

the_mc Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2011, 00:28   #22
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Alıntı:
Arazinin resmi tapusu var yarın tapu dairesine gidip iyice araştıracağım orman bakanlığına da gitmem gerekebilirmi bilmiyorum
Sn. alibabaa,

İster tapulu olsun, ister tapusuz olsun, eğer daha herhangi bir orman şefi ya burası acaba ormanmıydı derse orası orman olur.

İşler şu şekilde işliyor:

1- Önce orman dava açabiliyor mu açamıyor mu? araştırılıyor. Çünkü orman idaresi her yere dava açamıyor neden derseniz, burası orman değil tarım arazisi deyip tapu verilmesine sebep olan kendileri.
Diyelim ki orman dava açma hakkını kaybetmiş. Ozaman hazine açıyor(bu konuda da yargıtay kararı var ama malesef uygulanmıyor) kısaca siz devlete karşı gelemezsiniz. Orman,hazine,Mahkeme, Hakim hepsi devletin. Sizin neyiniz var? Hiç
2- Mahkemede lazım olan belgeleri ormandan isteyip ortaya koymanız lazım. Alamıyorsunuz, daha doğrusu vermiyorlar.
3- Bilirkişi kim? Orman mühendisi...
4- Bilirkişi isterse Orman tahdit haritasının rengini bile ormanın istediği renge boyayabiliyor(bizim davada öyle oldu isteyenler bakıp kontrol edebilirler)
5- Mahkemeler bu gibi davalarda ormanın istediği istikamette karar verebiliyorlar tabi yargıtay da.
6- 3-5 yılınız gittikten sonra lehinize kanun çıkıyor. Kanun halkçı bilinen bir parti tarafından Anayasa Mahkemesine götürülüp vatandaşın lehine olan durum sürüncemede bırakılırken, Yargıtay da ışık hızıyla davayı sonuçlandırıp üstüne üstlük nasıl yapıldığını açıkça belitmediği bir tebligat yüzünden bütün haklarınızı elinizden alıyor.

Hadi gelin hukukun üstünlüğüne inanın.
Hadi gelin ağacı ve ormanı sevin.

Tavsiye: EĞER ORMAN İDARESİ, BURASI VALLA BİLLA ORMAN DEĞİLDİR VE BİZ İLERİDE BURAYA ORMANDIR DİYE DAVA AÇMAYACAĞIZ 16 yıl önce Kadastro geçirmemize rağmen 50 yıllık hava fotoğraflarını delil diye ortaya koymayacağız DİYE YAZILI KAĞIT VERMEZ İSE ARAZİ ALMAYINIZ.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KULLANARAK ELİNİZDEN ALIRLAR.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2011, 19:27   #23
Ağaçsever
 
alibabaa's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-12-2009
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 74
Galeri: 7
Tavsiyeniz için çok teşekkürler. Orman idaresi buraya tapu iptal davası açılmış olması gerekli dedi köylüler de satarken orman kendine ait olan yerleri aldı kalan kısmı bu kadar demişler idi ama orman haritasında şu anki parsele orman giriyor gibi veya eski hali güncellenmemiş mahkeme açılan bir yere tekrar mahkeme açabilirler mi?

Riske girip yıllarımı boşa geçirmemek için burayı almaktan vazgeçtim.

alibabaa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-01-2011, 18:14   #24
Ağaç Dostu
 
the_mc's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan Mesajı Göster
Merhaba.



Sn. alibabaa,

İster tapulu olsun, ister tapusuz olsun, eğer daha herhangi bir orman şefi ya burası acaba ormanmıydı derse orası orman olur.

İşler şu şekilde işliyor:

1- Önce orman dava açabiliyor mu açamıyor mu? araştırılıyor. Çünkü orman idaresi her yere dava açamıyor neden derseniz, burası orman değil tarım arazisi deyip tapu verilmesine sebep olan kendileri.
Diyelim ki orman dava açma hakkını kaybetmiş. Ozaman hazine açıyor(bu konuda da yargıtay kararı var ama malesef uygulanmıyor) kısaca siz devlete karşı gelemezsiniz. Orman,hazine,Mahkeme, Hakim hepsi devletin. Sizin neyiniz var? Hiç
2- Mahkemede lazım olan belgeleri ormandan isteyip ortaya koymanız lazım. Alamıyorsunuz, daha doğrusu vermiyorlar.
3- Bilirkişi kim? Orman mühendisi...
4- Bilirkişi isterse Orman tahdit haritasının rengini bile ormanın istediği renge boyayabiliyor(bizim davada öyle oldu isteyenler bakıp kontrol edebilirler)
5- Mahkemeler bu gibi davalarda ormanın istediği istikamette karar verebiliyorlar tabi yargıtay da.
6- 3-5 yılınız gittikten sonra lehinize kanun çıkıyor. Kanun halkçı bilinen bir parti tarafından Anayasa Mahkemesine götürülüp vatandaşın lehine olan durum sürüncemede bırakılırken, Yargıtay da ışık hızıyla davayı sonuçlandırıp üstüne üstlük nasıl yapıldığını açıkça belitmediği bir tebligat yüzünden bütün haklarınızı elinizden alıyor.

Hadi gelin hukukun üstünlüğüne inanın.
Hadi gelin ağacı ve ormanı sevin.

Tavsiye: EĞER ORMAN İDARESİ, BURASI VALLA BİLLA ORMAN DEĞİLDİR VE BİZ İLERİDE BURAYA ORMANDIR DİYE DAVA AÇMAYACAĞIZ 16 yıl önce Kadastro geçirmemize rağmen 50 yıllık hava fotoğraflarını delil diye ortaya koymayacağız DİYE YAZILI KAĞIT VERMEZ İSE ARAZİ ALMAYINIZ.

HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KULLANARAK ELİNİZDEN ALIRLAR.

Saygılar
çok güzel özetlemiş arkadaşımız ne oluucağı belirsiz yeni yasa cıkacak haberleri var ortalıkta her zaman böyle şeyler takrarlanıyor dikkatli davranın kıssadan hisse cıkarın arkadaşlar.

YeniBON beğendi.
the_mc Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-09-2012, 15:34   #25
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba,

Sayın, the_mc

Esasında Ormancılığımız yavaş yavaş düzelme aşamasında. Hükümet bazı kanunlar çıkardı, yeni ve idealist ormancılar yetişti, hak, hukuk kavramları da düzelme yolunda, karamsar olmamak lazım.

Köylüyü düşman gören o eski orman davranışı da bir müddet sonra ormanlarımızı korumada kendisine en çok yardımcı olabilecek kişinin köylü olduğunun farkına varacaktır.

en önemlisi de artık oldu bitti ile tarlasını kaybetme riski ile karşılaşmayan kişiler ormanı sahiden koruyacak. Çünkü onlar da şunun farkına varacaklar " ORMAN OLMAZSA HİÇ BİR ŞEY OLMAZ"

Saygılar

YeniBON beğendi.
Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-01-2013, 22:08   #26
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 27-01-2013
Şehir: karabük
Mesajlar: 1
ceviz tomruğu

Merhabalar.
Orman sınırları içinde olmayan tapulu bir bahçede bir ceviz tomruğu var. yaklaşık 5 metre olan bu ağaç herhangi bir izin alınmadan kesilmiş. bu ağacı alıp kullanmak istiyorum fakat ağaç izinsiz kesildiği için herhangi bir cezaya maruz kalmaktan korkuyorum. mevzuat, ağaç kesilmeden alınacak izinleri açıklıyor fakat anladığım kadarıyla bu durumda yapılacak bir başvuru beklenmedik sonuçlar doğurabilir. bu konuda acil yardımlarınıza ihtiyacım var. teşekkürler.

scivliz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2014, 15:22   #27
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 18-02-2009
Şehir: Antalya
Mesajlar: 4
Merhabalar,

40 dönümlük tapulu arazimizde 14 çam ağacımız vardı. Çevre orman sahadaki kesim çalışması başladığında müteahhit çamları satın almak istedi. Özellikle izin vermediğimizi ve çamların kesilmemesini belirttik. Aradan geçen 2 ay sonra araziye vardığımızda tapulu arazimizdeki 2 çamağacının kesilmiş olduğunu gördük. Yasal olarak durum nedir bunun hesabını nasıl sorabiliriz?

Teşekkürler

Greenhikes Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-02-2014, 12:04   #28
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba,

Sn. Greenhikes.
Kesilen Ağaçlarınız için üzüldüm. Kim kestiyse elleri kırılsın.

Bildiğim kadarıyla, tapulu arazinizden siz bile Orman Müdürlüğünden izin almadan Ağaç kesemezsiniz.

Arazinizin bulunduğu ilçedeki Cumhuriyet Başsavcılığına olayı anlatan bir dilekçe ile başvurup suç duyurusunda bulunun.

Ayrıca Orman Bölge Müdürlüğüne de olayı bildiren bir dilekçe yazın ki ne olur ne olmaz. İleride siz mesul tutulmayın.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-12-2014, 16:20   #29
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 17-12-2014
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 2
Kuyruk acısı

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Oğuz Karsan Mesajı Göster
Merhaba,

Birilerinin Kral çıplak deme zamanı geldi galiba. Yeni yeni şeyler öğreniyorum. Bunların arasında en önemli olanı şu; Anayasamız,Kanunlarımız ve hukuk bu uygulama alanlarının hepsi birbiriyle çelişiyor. Diğer kanunları pek araştırmadım. Ama Orman Hukukunu etraflıca araştırdım. 3116,6831,3402,4785,5658,1744,2896,3373,sayılı kanunlarla, Orman mevzuatı ile ilgili Yargıtay kararlarını inceledim.

Bütün kanunlardaki ortak taraf cezalarla dolu oldukları halde ormanları koruyamamış olmaları. Ormanlarımızın hali ortada.

Bu arada kanunlar yetmemiş bir sürü ek maddeler,yönetmelikler ve mevzuat birbirine karışmış,Aynı durumda olan araziler ile ilgili farklı kararlar ortaya çıkınca, Karışıklığı hukuken gidermeye çalışan sistem bu defa farklı yargıtay kararları üretmiş. Yargıtay kararlarındaki farklılıklar Hukuk genel kurul kararlarına ve İçtihatı birleştirme kararlarına da sıçramış.

Karışıklığı ormanın yararına kullanmaya çalışan yöneticiler de, başka hukuksuzluklara imza atmışlar. Benim anlayabildiğim bu.

İddiam ise şu; Bu gün yönetmeliği olmasına rağmen orman sayılmayan yer yoktur.

Eğer isterse, bir orman şefi,muavini veya bir başka görevlisi bir tutanak düzenleyip" filan yer orman sayılmayan alandır. Ancak, filan haritaya ve filan hava fotoğrafı veya eski memleket haritasına göre orman olabilir " derse Türkiye Cumhuriyetinde orası orman oluverir.

Kanunlar yok mu? Var. Kadastro geçmedi mi? Geçti. Orman Kadastrosuda geçti mi? O da geçti. Peki Tapusu yok mu? Var. O zaman neden diye soramazsınız.

Orman Müdürlüğünden mahkemeye tescile tabi ve orjinal haritadan farklı boyanmış bir fotokopi ile karanlık çekilmiş bir memleket haritası fotokopisi sunulur. Gerisi malum. Türkiye Cumhuriyetinin bir sürü kanununa ve yönetmeliğine göre düzenlenen kapı gibi tapusu sabun köpüğü gibi uçar gider.

Başımıza gelen bu olaydan sonra araştırdıkça daha da vahim olan şeyler ile karşılaştım. Temyiz aşamasında kullanabilmek amacıyla Orman Tahdit Haritasının bir örneğini ancak 2 ayda ve 5 dilekçeden sonra elde edebildim. Orman Bölge Müdürlüğünden ise şikayetlerime ve 4982 sayılı bilgi edinme kanununa rağmen cevap alamadım. Hep aynı şeyleri belirtip cevap vermediler.

İşte en vahim olan cevapları da bu yazışmalarda elde ettim. Bir yazıda " Haksız edinimden elde edilmiş tapu" Bir diğerinde ise " Halen yürürlükte olan ormancılık mevzuatına göre mülkiyet belgesi sınırları ayırıcı unsur olarak kabul edilmemektedir." denilmekteydi.

Araştırdım. bir tapunun düzenlenebilmesi için aşağı yukarı 39 imza gerekiyordu. Çünkü önce kadastro geçmesi ve bu iş için iki kere ilam dahil komisyon kararı ve izni,birsürü tutanak sonra orman kadastrosu ve aynı işler ve benzer tutanaklar 3402 ve 2644 sayılı tapulama kanunu ve bu kanunlarda değişiklikler yapan onlarca ek kanun ve mevzuat. Sonunda en büyük mülki amir tarafından düzenlettirilen ve hak sahiplerine dağıtılan kapı gibi tapu. Kısaca bir tapu yanlışlıkla veya kazara düzenlenemez. Mümkün değil.

Yüzlerce kişinin de tutanaklara ve kararlara hep yanlış imzalar atmayacağı süphesizdir. Peki ne olur da bir tapu geçersiz olabilir.

Şöyle olabilir, Başta köy muhtarı ve azaları dahil,yanlışlık yaparlar hadi onlar yanlışlık yaptılar diyelim. Kadastro komisyonunda bulunan ve mahkemeye sunulan hava ve memleket fotoğraflarına bakıp düzenlediklerini yazdıkları tutanakları yanlış düzenlesinler diyelim. Orman Kadastro komisyonu da haritalara ve fotoğraflara bakmasınlar diyelim. Askı sürelerini geçirip de tutanakları imzaladıklarını varsayalım. Bu işlemin tapulama safhası var. Hadi tapudaki memurlar da yanlış yapsınlar. On yıllık itiraz süresi var. Oda geçsin diyelim.Arazi bir başkasına da satılmış ve alacak olan ne olur ne olmaz diye orman idaresine gidip sormuşsa ve ormanla bir ilgisi yok alabilirsiniz de dendiyse ve aradan 6 yıl daha geçtikten sonra ya acaba burası ormanmı diye dava açan bir zihniyete ve davayı kabul edip uydurma haritalara bakarak karar veren hukuka ne denir.?

Bütün bu yapılan yanlışlıkların hesabını sormayıp,kanunlara rağmen sadece tapu sahibini cezalandıranlara ne denir? Demek ki orman sayılmayan yer yok denir.

KRAL ÇIPLAK DENİR.

Saygılar
Arkadaşım ben bir orman mühendisiyim söylediklerini okudum fakat alanında bilginmişcesine yaptığın yorumlar ve kendince yapmış olduğun çıkarımları orman mühendislerine ve orman genel müdürlüğüne mal edemezsin!
Öncelikle şu konuya bir açıklama getireyim orman genel müdürlüğünden önce yapılan
Ormanların sınırlanmasına ilişkin ilk yasa 1937 yılındaki 3116 sayılı yasadır.
bu yasadan sonraki yıllarda yapılan ve 6831 sayılı kanunla devam eden çalışmalar dallanıp budaklanır. Bir yerin evveliyatından kasıt bu yasalarla kurulmuş orman kadastro komisyonları marifetince belirlenip şekillenmiştir.
Bu yazıda çok detaya girmicem fakat bir yerin orman sayılmayan yerlerden olup olmadığına karar verirken Orman İşletme Şefi ilgili yerin evveliyatını incelemek zorundadır! Bir yerin evveliyatı (3116 sayılı yasa baz alınır) Orman ise şuan elinizdeki tapu geçersizdir. Diyeceksiniz ki ozaman elimizde nasıl tapu var? Şöyle ki bir yerde orman kadastrosundan önce imar kadastrosu geçip tapulama yaptıysa bu orman kadastrosunu bağlamaz çünkü yasalar gereği orman arazisi alınıp satılamaz ve mülk edinilemez!
Siz sözde uydur kaydır yapılan işlerden orman işletme şefinin istediği yeri orman yaptığından bahsediyorsunuz elinde yazılı belge harita olmayan bir insan istediği şekilde harita boyasın orman sınır noktalarının yerini haritada nasıl değiştirebilir? Ayrıca yargılamayı yapan hakimler bu kadar cahil midir ki bu kadar kolayca kandırılsın??
Siz babanızdan kalan yerin zamanın da babanızın açmadığını nasıl veya ondan önce ormandan açma yolu ile kullanıma girmediğini nereden biliyorsunuz. siz bilmiyorsunuz ama o yıllara ait haritalarda bu durumlar açık seçik görülebiliyor.
Şunuda belirtmek isterim zamanında cahilliğin verdiği bilgisizliğin verdiği nedenlerle bazı araziler orman mülkiyetine geçmiş olabilir. Bu durumda o arsayı kullanan kişilerin zamanında itiraz süresini kullanmayıp orman kadastrolarının kesinleşmesi ile haklarını kaybettiği doğrudur. Bir kısmıda vergi ödememek için bu arazilerini kasıtlı olarak belirmemiştir. Bu durumlarda orman işletme şeflerinin veya orman mühendislerinin yasal olarak yapacağı herhangi birşey bulunmamaktadır.

Atptlg Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-12-2014, 13:23   #30
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba,

Sn. Atptlg,

Yazdıklarınızın başında "kuyruk acısı" yazmış olmana bir anlam veremedim.

Yanlışlık her yerde olabilir. Ama bilinen ve öğünülen bir söz vardır "Kapı gibi tapu" bu lafın söylenmesindeki amaç o belgenin güvenirliğinden gelir.

Önceki yazılarımın başlangıcını da okumanızı beklerdim. O zaman tapu iptalinin sadece basit bir yanlışlık olmadığını da anlayabilirdiniz.

Vatandaş olarak tapu dairesine gitmeden önce de, Orman idaresine arazinin çapı ile gidip müracaat ederek arazinin yakınında orman bulunduğunu ve içinde de Ağaçlar bulunduğunu söyleyerek Orman ile bir ilgisinin bulunup bulunmadığını da sormuş idim.

Şef ve bölge muavini de ısrarlarım karşısında sonunda orman tahdit haritasını çıkararak bana göstermiş ve işte beyefendi sarı boyalı tarım arazisi demiş hatta ısrarlarıma binaen bir fotokopi de vermişlerdi.

Madem Orman Mühendisisiniz. Bir yerin orman olup olmadığını gösteren en geçerli belgenin de Orman Kadastrosu ve Orman tahdit haritası olduğunu da biliyorsunuzdur.

Mahkeme safhasında orman tahdit haritası ve bilirkişinin sunmuş olduğu belge nasıl farklı renklerde olabilir?

Diyelim ki farklı renklerde, Hangisi daha geçerlidir?

Orman tahdit haritasını orman mühendisleri hazırlamıyorlar mı?

Bir yanlışlık oldu ise bu yanlışlık kim tarafından yapılmış olabilir?

Yargıtay kararlarına rağmen, Orman kadastrosu geçmiş ve kesinleşmiş bir yer hakkında eski devlet haritası ve hava fotoğrafları kullanılamaz denilmişken,
tekrar yüzlerce yıllık haritaları ortaya koyarak hay allah burası ormanmış yahu diyebilmek kanunen ne kadar geçerlidir?

Bu soruların cevaplarını ararken gerçek yanlışlığı yaparak Ormanlarımızı esas katledenlerin kimler olduğu anlaşılacaktır.

Daha konuşacak çok şey var ama, Orman mühendisi ne yapsın demekle sorumluluktan kaçınılamaz.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:58.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024