22-08-2006, 12:07 | #31 |
Ağaç Dostu
|
Hafta sonu Büyükada'dan Yakacık taraflarında bir yangın gördük. Helikopterler pervane gibi su taşıyordu. Yanan yerde ise göremediğimiz bir çaba vardı ki bir kaç saat içinde söndürüldü. Yangınlardaki bu artış havaların ısınmasına bağlansa da insan ihmal ya da sabotaj ihtimalini de düşünmeden edemiyor. Sonuçta bunu düşündürten de daha önce yaşananlar. Bu forumda buluşan kişilerin bu konuya olan duyarlılığı şüphe götürmez. Şu aşamada bu konuda bilinçsiz, duyarsız olan kişiler nasıl uyandırabiliriz onu konuşabiliriz. Kanun mu lazım, çıkarttıralım Ceza mı gerekli, kestirtelim ... Düzenleyen aybala : 22-08-2006 saat 12:41 |
22-08-2006, 12:16 | #32 |
Yalnız Çınar
Giriş Tarihi: 22-05-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 103
|
Bu konunun yazılması istenen bölümden alıntı...
Orman yangınlarından alıntı: Yalnız Çınar Sözün Bittiği Yerde..... Şu an sözün bittiği yerdeyiz... Çok sevdiğim bir dostum bana bir gün, sözün bittiği yerde ne başlar? diye sormuştu. Uzunca bir süre bu soruya yanıt veremedim. Sözün bittiği yerde başlayacakları manasınca çok fazla çeşitlendirebilir, uzun uzun şu başlar, bu başlar diye kendimce bir açıklama getirebilirdim belki. Ancak; takıldığım yer, söz nasıl biter? Asıl açıklama gerektiren nokta burasıdır. Sözün bittiği yer, o nokta insan hayatında çok fazla yaşanan bir zaman dilimi olmasa gerek. Ne demeli, nasıl demeli, kime söylemeli ve de neler söylemeliyiz bilemiyorum? BÜLBÜL DAĞI DA YANDI !.. Selçuk'ta Meryem Ana evinin çevresi tamamen kül oldu. Pamucak sırtlarından, Kuşadasına kadar olan gözünüzün göremeyeceği kadar büyük bir alanda yetişmiş çam ormanları yok oldu. Kül oldu. Sadece kül olan çam ağaçları değil, binlerce o bölgeye ait olan bitki, hayvan, canlı cansız tüm varlıklar zarar gördü. Haberi duyar duymaz yıkıldım. Söndürme çalışmalarını an be an medyadan takip ettim. Gecenin karanlığı çökünce yanan ormanların üzerine, söndürme çalışmaları da neredeyse tamamen durdu. Şiddetli rüzgarla birlikte orman kendisini yutan alevlerle gece boyu başbaşa bırakıldı. Taa ki ertesi sabah gün ışıyıncaya kadar. Gece boyu uyumaya çalıştıkça Bülbül Dağı'nın çığlıkları ile sarsılıp, uykumdan sıçrayarak uyandım. Uyuyamadım. Canlar telef olurken nasıl uyuyabilirdim. Sabah olduğunda sadece şunu düşünüyordum. Artık Bülbül Dağı'ndan ses gelmiyor. Orası artık kurbanlarını yutup bitirmiş vazifesini yapmış yorgun bir cehennem artığı idi. Diğer yerlerden de sesler kesildi. Aydın Germencik'ten gelen çığlıklar da yok sabahın ilk ışıklarında... Yurdumun cennet yerleri, yine kara matem giysilerini geçirdi üzerine. Yıllar sürecek matemine bir daha başladı bu cennet yerler. Oysa daha birgün önce mutlu yaşam nidaları yükseliyordu buralardan. Şimdi artık ses yok.... Şimdiki zaman susmak zamanı mı yoksa? Mateme bürünmüş topraklarım gibi. İşte şimdi sözün bittiği yerdeyiz... Esenlikle... __________________ Çınarlar yaşlanmaz, yıkılmaz, ayakta ölür... |
22-08-2006, 12:18 | #33 | |
Yalnız Çınar
Giriş Tarihi: 22-05-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 103
|
Alıntı:
|
|
22-08-2006, 14:12 | #35 |
Ağaç Dostu
|
Ağva ile Sakarya Ağzı arasındaki sahil şeridi Kefken Adası' da dahil olmak üzere 1 kilometre içeriye kadar turizm bölgesi ilan edilecekmiş. İlgililer ikinci ev yani yazlık, devremülk üretimi için insanları teşvik edecekmiş. Bunun sonucunda istenmeyen yapılaşmanın oluşabileceğinden ötürü bu durum biraz tehlike arz ediyor. Devremülk kuracak arazi bulamayan bazı kişilerin ormanı tutuşturmak istemesi gibi bir sorunun olabilecek olmasından endişeleniyorum. Umarım endişelendiğim gibi ormanı yakmaya kalkışmazlar. |
22-08-2006, 14:59 | #36 | ||
agaclar.net
|
Alıntı:
Alıntı:
|
||
22-08-2006, 15:18 | #37 |
agaclar.net
|
MANAVGAT Manavgat'ın Taşağıl Beldesi'ne bağlı Beydiğin Köyü yakınlarında da sabah saatlerinde trafo patlaması sonucu yangın çıktı Manavgat merkeze bağlı Bucakşıhlar Köyü'nde sabah saatlerinde nedeni henüz belirlenemeyen bir orman yangını başladı. BODRUM Bodrum’un Mumcular beldesinde henüz belirlenemeyen bir nedenle orman yangını çıktı. KAŞ ANTALYA'nın Kaş İlçesi'nde geçen cumartesi sabahı başlayan orman yangınını söndürme çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. Yangının yıldırım düşmesi sonucu çıktığını tahmin ediliyor SERİK Antalya'nın Serik İlçesi'ne bağlı Gebiz Beldesi'nde çıkan orman yangınında 10 hektarlık kızılçam alanı kül oldu. ADANA ADANA Yüreğir’in Turunçlu Köyü Kepez mevkiinde kaçak kömür yapanlar neden oldu. MİLAS Muğla'nın Milas ilçesinin Kısırlar köyü mevkiinde orman yangını çıktı. Tarım alanından başladı. Gözaltına alınan bir kişi "elektrik tellerinin sürtünmesinden" dedi. DİDİM Mersindere Mevkii'ndeki tarım arazilerinde dün saat 11.00 sıralarında yaklaşık 10 yerde aynı anda başlayan yangın, kısa sürede makilik alana sıçradı. MERSİN Mersin Merkeze bağlı Çapar köyü yakınındaki ormanlık alanda, Sigara izmaritinden yangın çıktı. OSMANİYE Osmaniye’nin Düziçi ilçesinde çıkan orman yangınında, ilk belirlemelere göre yaklaşık 2 hektarlık alanda zarar meydana geldiği belirtildi. İlk belirlemelere göre çobanların ateş yakması sonucu çıktığı sanılıyor. ÇORUM Çorum’un Oğuzlar ilçesinde çıkan yangında, 10 dönüm çam ormanı tahrip oldu. Alınan bilgiye göre, Osman Ç. (69) Arak mevkisinde kendisine ait bağ evinde yaktığı ateşi, tam söndürmeden bölgeden ayrıldı. Kundaklama üzerinde de duruluyor. DÜZCE DÜZCE'de elektrik trafosunun patlaması ve yüksek gerilim hatlarının birbiriyle teması sonucu üst üste iki ayrı orman yangını çıktı. 3. yangın yangın çay demleme ateşi yüzünden çıktı. SELÇUK-KUŞADASI Tarım alanında camdan çıktı. AYDIN-NAZİLLİ Çıkış nedeni belirsiz. Milliyet
__________________
. | *** işaretli kelimeler için bakınız: Yanlış yazdığınız için görünmeyen kelimeler | | Forum Kuralları | Forum Yardım | Forum Kullanma Kılavuzu | Fotoğraf Yarışması Kuralları | Satış İlanı Kuralları | Düzenleyen malina : 25-08-2006 saat 09:46 |
22-08-2006, 18:00 | #38 |
Ağaçsever
|
Mumcular (Bodrum)-Bayır-Yeniköy-Çocukmezarı Köyü-Mazı arası yaklaşık 400 km2 (dikkatinizi çekiyorum hektar değil) alan cayır cayır yanıyor. Mazı'dan Muhterem Akkaş'la konuşuyorum: alevler köye dayandı diyor. Yeniköy'le Mazı arası 17 km. ve Alevler Ören'e doğru herşeyi yakarak devam ediyor diyor. Yeniköy'den Ali Rıza Öztürk (80 yaşında) amcayla konuşuyorum:Alevler Yeniköy'den denize kadar (15 km) dayandı diyor. Basında 300- 400 hektar sözleri geçiyor ama gerçek yanan alan kilometre karelerle ölçülüyor. Bu Türkiye tarihinin en büyük orman yangınlarından birisi gibi görünüyor. Bazı haberlerde suçun terör örgütleri tarafından üstlenildiği söylendi ama ben buna inanmıyorum. Çünkü yangınların başladı günün sabahı Muğla'da hava sıcaklığı gölgede 40 derece civarındaydı ve sam yeli esiyordu. Sam yeli;Basra Körfezi üzerindeki alçak basıncının alanını genişletmesi sonucunda çıkar ve son derece sıcak, kuru bir rüzgardır. Bu rüzgar estiği zamanlarda ekinler derhal kurur, orman yangınları çıkar. Orman yangınlarının çıkması için minicik bir kıvılcım yeterlidir. Bazen bu bile gerekmez, bir şişe kırığı, birbirine sürtünen dallar ya da köy, kasaba çöplüklerinde kendiliğinden tutuşan çöpler neden olabilir. Aynı günün sabahı Muğla'da orman yangınını bekliyorduk. Orada ya da burada.. Benim içim yanıyor ormanlarla birlikte. Dünyada en çok sevdiğim yaşamak için seçtiğim, yöre yandı bitti, kül oldu. |
22-08-2006, 18:31 | #39 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 31-05-2006
Şehir: İstanbul, B.Çekmece
Mesajlar: 57
|
Alıntı:
Acımızı paylaşmak ve yas tutmaktan öte yapılabilecek ne var bilmiyorum. Benim de içim yanıyor. |
|
23-08-2006, 13:28 | #40 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 03-08-2006
Şehir: ankara
Mesajlar: 35
|
Alıntı:
o gördüğüm ormanın yanıp kül olmasına ne kadar üzüldüğümü anlatamam. Bir kaç yıl öncede Kaş ' a gitmiştim büyük bir titizlikle gezdiğim orman şimdi kül halinde ne acı... Söyleyecek kelimem yok.... Yapılacak tek şey tedbirli davranmak ve uzun süreceğini de bilsek tekrar aynı ormanları oluşturmaya çalışmak tabi ki bunu yaparken orman yangınlarına müdahalede en etkili çözümü bulmakda dahil. Herkes 5 fidan dikse hatta 1 bile olsa her kesin bir ağacı olur ve ne zaman olur bilinmez yeni bir ormanımız olur. Ama yanan hayvanları nereden bulur ve nasıl getiririz bilmem. Bugünün hürriyet gazetesinde bir kaplumbağanın kül olmuş bir resmi vardı o bir simgedir bizim için o bile denemiştir alevler onu yakıncaya kadar demekki yılmamak lazım karaları giyip biz yastayız demek bize yakışmaz. Hatırlarmısınız bilmem ama bir kaç yıl önce Çanakkale'de şehitliklerde böyle bir yangın çıkmıştı ve bir kaç gün söndürülememişti hatta orman müdürüydü yanılmıyorsam alevlerin arasında kaldı ağlayarak okumuştum . Bu yıl yine gittim Çanakkale'ye o adamın heykelini dikmişler ve o ormanı yine yapmışlar şehitlerimiz ağaçların gölgelerinde yatıyorlar . İstendiği sürece insan her şeyi yapar. Bu doğayı katleden insanlar varsa doğayı yeniden canlandırmak için çalışan insanlarda var bunu gösterilmesin gerekli. Duygularım çok yoğun inanın kuş olup kanatlarımla su taşımak isterdim oralara.Ya da süpermen olup soğutucu nefesimle bir üfleyebilseydim de ağaçlarım kurtulsaydı ... Sözün bittiği yerde sessizlik başlar... Umarım en kısa zamanda bu alevler söner ve rahatlarız... |
|
24-08-2006, 16:02 | #42 |
Ağaç Dostu
|
Ormanlar sahipsiz kaldı. ........ Yangınların söndürülememesi ise konuyla ilgili çevrelerin tepkisini çekiyor. Tarım Orkam-Sen Genel Başkanı Sezai Kaya AKP hükümeti döneminde teknik kadro sayısının azaltıldığını vurgulayarak ''8-9 bin olan orman muhafaza memuru sayısı 4 bine düştü.Teknik kadro üçte bir azaldı.Bu sayı yetersiz kalıyor''diye konuştu. TEMA Vakfı Güneydoğu Anadolu Projeler Koordinatörü Orman Mühendisi Tamer Soylu ise Çevre ve Orman Bakanlığına ödenek konusunda ''üvey evlat ''muamelesi yapıldığını belirterek ''Dünyada 5 bin hektarlık alana koruma için işletme şefi atanırken,Türkiye'de 50 bin ila 200 binlik alana bile atanamıyor''dedi 27 yıl dozer oparatörü olarak çalışan imdat Torun ise Orman Genel Müdürlüğü'nün teknolojinin gerisinde kaldığını belirterek önlemler konusunda eksik kalındığını kaydetti. 23/8/2006 Cumhuriyet |
24-08-2006, 16:12 | #43 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sonra gelsin kadrolaşma. v.s.... |
|
24-08-2006, 16:49 | #44 |
Ağaç Dostu
|
Kurban bayramında mudurnu Sünnet göle gittik. Bolu Ormanları içinde, tek bir tesis olan bir işletme. Sabaha karşı 3 gibi ahşaptan yapılmış oyun binası elektirik kaçağından tutuştu biz uyanana kadar yan taraftaki çatısı ve içi ahşap olan binaya yangın şıçradı. Çalışanlar ve misafirler, ellerinde kovalar ,hortumlar yangına kuş misali müdahale ettiler(bir çok misafirde kaçtı),itfaiye ye haber verildi ancak 5 saat sonra itfaiye aracı gözüktü ama içinde itfaiye eri yok. Söför, erler gelmeyince kapmış aracı getirmiş. Neyseki yangın kontrol altına alınmıştı bir kaç ağaçın büyük dalları ve bir bina yandı. . |
24-08-2006, 17:41 | #45 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
24-08-2006, 17:42 | #46 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
24-08-2006, 17:50 | #47 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
25-08-2006, 08:56 | #48 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 16-10-2004
Mesajlar: 36
|
Günlerdir yoğun dumanı görüyor ve kokusunu duyuyorum. Kıbrıs Kanyonu denilen yer, buralardaki tur şirketlerinin trekking düzenlediği, kiminin de jeep safari yaptırdıkları bölge. Normal araçların giremeyeceği, çok engebeli bir arazi olduğu için karadan yapılan çalışmalar çok sınırlı kalıyor ne yazık ki.. Helikopter pistimiz kasabanın merkezinde olduğundan çalışmaların nasıl gittiğini görebiliyoruz. O civarda ve orman işletmelerinde yoğun bir telaş var, çaresizlik gözleniyor insanların yüzünde.. Dün bir yetkiliyle konuştuğumuzda, durumun çok kötü olduğunu ve destek gelmezse 10gün daha yangının bu hızla sürebileceğini ve sürerken de vadinin dışına çıkıp akla gelmeyecek kadar geniş alana yayılabileceğini söyledi. Yangının şu andaki gidişatına göre Kasaba, Sütleğen ve İslamlar köyü tehlikedeymiş. Kasaba köyündeki evleri 3 gün önce boşalttıklarını ben orada yaşayanlardan biliyorum zaten.. Diğer köylerde de sanırım bu tür boşaltma çalışmalarına başlayacaklar. Bir de hayvan çığlıklarını duyanlar var üst mahallelerde.. Ben daha denize yakın bir kesimde oturduğumdan duymuyorum ve buna şükrediyorum utanarak.. Çaresizliğimin, birşey yapamadan seyrediyor olmamın, bundan sonrasında ne yapabilirize cevap arayıp aramadığımızın utancını ise herkesle paylaştığımı düşünüyorum. Hava zaten burada çok sıcak, bir de yangının sıcağı gelince tam bir cehenneme dönüşüyor. Doğanın nasıl bir işleyişi varsa, haftalardır yaprak kımıldamazken, yangın çıktığından bu yana her sabah saat 5-6 civarında bir rüzgar çıkıyor, size anlatamam.. Hani yangın daha da büyüsün istiyor sanki doğa.. Sabah isyan ettim, eseceğine yağ diye. Ama sözüm geçmedi tabii ki.. Yangının başladığı gün, bizim buralara değil ama o alanda şiddetli yağmur yağdı. Yıldırım düşmesi doğru bir seçenek gibi. Çünkü sabotaj ihtimali için düzgün alan değil orası. Ancak söylenilenler gibi terör amaçlı bir saldırıysa bunu da bilemiyorum. Bu tür durumlarda bin tane hikaye yazılır ya, hangisi doğru bilemez insan... bazen de hiç bir önemi olmaz bu hikayelerin.. Ağaçlar, hayvanlar yanıyor, bildiğim tek gerçek bu benim.. Sevgilerimle.. |
25-08-2006, 09:24 | #49 |
Ağaç Dostu
|
Bu durumu görüp de bir şey yapamamak daha ızdırap verici olmalı. Harcanan çabaların yetersiz olması insanı bir yandan karamsarlığa sürüklüyor ve yangınlar için alınması gereken tedbirler hakkında başka ne yapılabilir sorunusu düşündürtüyor . Acaba diğer ülkelerde nasıl yöntemler uygulanıyor? Yangının henüz ulaşmadığı bölgelerde bir ağaçsız alan oluşturularak yangının önüne set çekilemez mi diye düşünüyorum ama sarp arazide bu ne kadar uygulanabilir. Gerçi muhakkak bu ve benzer yöntemler uygulanıyordur. Yılmaz döndüğünde bizi bu konuda bilgilendirir belki. Belki sen de orada neler yapıldığı farklı bir gözle gözlemlerini bizimle paylaşmaya devam edersin. Bu arada uzaktan da olsa fotoğraf çekebilirseniz.... ne olur bilmiyorum ama görmek algıyı kolaylaştırıyor işte... henüz erken ama hepimize geçmiş olsun |
25-08-2006, 09:37 | #50 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
25-08-2006, 09:49 | #51 | |
agaclar.net
|
Sadece helikopterlere kaldık... Alıntı:
|
|
25-08-2006, 10:07 | #52 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
25-08-2006, 10:12 | #53 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
25-08-2006, 11:28 | #54 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
25-08-2006, 14:18 | #55 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 16-10-2004
Mesajlar: 36
|
Az önce Hürriyet'in internet sayfasında, yangının kontrol altına alındığını ve 3 helikopterin işi bırakıp geri döndüğünü okudum. Doğru bilgi mi bu, akşama öğreneceğim. Size de yazarım.. |
25-08-2006, 14:26 | #56 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 03-08-2006
Şehir: ankara
Mesajlar: 35
|
Yazdıklarınızı okuyorum duygularınızı okuyorum ve zaten hazin olan halim iyice berbatlaşıyor. Az önce hürriyet gazetesinde sevindirici bir haber okudum Kaş'daki orman yangını karşı ateşler açılarak kontrol altına alınmış . 62 yıl önce aynı yörede bir yangın daha çıkmış ve haftalarca sürmüş [QUOTE]Kaş'taki yangın 7'nci gününde söndürüldü A.A. Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kemer köyü yakınlarındaki Kıbrıs Deresi kanyonunda 19 Ağustosta yıldırım düşmesi sonucu başlayan orman yangını, 7. gününde, kanyon dışına yayılmayacak şekilde kontrol altına alındı. Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Kemer köyü yakınlarındaki Kıbrıs Deresi kanyonunda 19 Ağustosta yıldırım düşmesi sonucu başlayan orman yangını yer yer devam ediyor ancak kontrol altında tutulabiliyor ve kanyon çevresinde açılan hatlarla alevlerin kanyon dışına sıçramasının da önüne geçildi. Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, Orman Genel Müdürlüğüne ait bir helikopterle yangın bölgesine giderek, kanyon üzerinde inceleme yaptı. Yüksel, Kemer köyünün Gömüce Mahallesi'nde, Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuşlu'dan yangının son durumu ve söndürme çalışmaları hakkında bilgi aldı, köylüler ve orman işçileriyle sohbet ederek, moral verdi. Vali Yüksel, Gömüce'de 19 Ağustos gecesi yıldırım düşmesi sonucu başlayan yangının bugün itibarıyla sonuna gelindiğini belirterek, “Burada söylenecek olan tek söz şudur: Mücadelenin galibi ormancılardır. Yangın, ormancıların zaferiyle sonuçlanmıştır” dedi. Orman işçilerinin olağanüstü gayret sarf ederek, geceli gündüzlü çalıştıklarını anlatan Vali Yüksel, şunları söyledi: “Belki de ormancılık tarihinde literatüre girecek belki de üniversitelerde ders olarak işletilecek son derece önemli bir yangını hep birlikte yaşadık. Şu an yangın arkadaşlarımızın yaptığı çalışmalar sonucu tamamen kontrol altına alınmıştır. Bu noktadan itibaren soğutma çalışmaları başlamıştır. Tüm çalışmalar bittikten sonra bölgede meydana gelen hasar, arkadaşlarımız tarafından değerlendirilecek. Bütün bu çalışmalar yapıldıktan sonra orman teşkilatı ve yöre halkı, elbirliğiyle bu muhteşem doğa yapısını tekrar eski haline getirmek için her türlü gayreti sarf edeceğiz.” Vali Yüksel, birkaç gündür Antalya ve çevresinden çok sayıda telefon ve elektronik posta aldığına da değinerek, “İnsanlar buranın tekrar eski haline getirilmesi için destekte bulunmak istediklerini ifade ediyorlar. Hatta bir ressam, resimlerini satıp, elde edeceği gelirle buradaki ağaçlandırma faaliyetlerine yardımda bulunmak istediğini ifade etti” diye konuştu. DEĞİŞİK ÖZELLİKLİ BİR YANGIN Kaş'ta, Türk orman teşkilatının karşısına çok değişik özellikli bir yangın türü çıktığına dikkat çeken Vali Yüksel, şu bilgileri verdi: “Akdeniz Üniversitesinden ve Karadeniz Teknik Üniversitesinden bölgeye inceleme amacıyla gelen bilim adamları belki de dünyada örneğinin olmadığı bir yangınla karşılaşıldığını, Kaş yangınının öğrencilere ders olarak okutulması gereken bir yangın olduğunu ifade etmişlerdir. İlk bakışta arkadaşlarımız bu yangının haftalarca sürebileceğini ifade etmişlerdir. Hatta bundan 30-40 yıl evvel aynı kanyonda çıkan yangın, bölge halkının ifadesine göre, kış aylarında karın yağmasıyla sönmüştür.” FARKLI BİR TAKTİK UYGULANDI Ormancılara her zaman inandığını kaydeden Vali Yüksel, şöyle devam etti: “Burada ormancılar tarafından çok değişik bir taktik uygulanmıştır. Burada yangının bizatihi içine girip nokta atışlarıyla söndürülemeyeceği anlaşıldığında, bir karargah çalışması yapılmış, vadinin her iki tarafında şeritler açılmak suretiyle, hiç olmazsa yangının kanyonun dışına taşması engellenmiştir. Müthiş bir çalışma yapılmıştır. Orman teşkilatı 3 günde 20 kilometre uzunluğunda 30 metre eninde şeritler açmıştır. Başta orman işçileri olmak üzere bütün bölgede çalışan, sağlık ekiplerinden mükellefine, herkese çok teşekkür ediyorum. Şimdi sırasıyla çevre illerden gelen personel ve iş makineleri belli bir plan dahilinde geriye gidecek. Daha sonra yorulan işçiler geriye çekilecek, yerlerine yenileri getirilecek. Yalnız bir sürede daha Antalya Bölge Müdürlüğünün ekipleri bu bölgedeki çalışmalarına devam edecek.” Yangından sadece bölge halkının değil, bölgede yaşayan ceylanından kaplumbağasına, tüm hayvanların zarar gördüğünü vurgulayan Vali Yüksel, “Şimdi bizim yapacağımız bu bölgeyi en kısa zamanda eski, doğal yapısına kavuşturmaktır. Bunun için tüm imkanları seferber edeceğiz.” KÖYLÜLERLE SOHBET Vali Yüksel, Gömüce Kahvehanesi'nde, Orman Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Kurtulmuşlu ve Kaş Kaymakamı Hikmet Aydın'dan çalışmalarla ilgili bilgi aldıktan sonra köylülerle sohbet etti. Yüksel'in yanına gelen Gömüce eski muhtarı Ali Güzeloğlu, Yüksel'e, bölge adına yapılan çalışmalardan ötürü teşekkür etti. Güzeloğlu, “Sayın Valim, devletimizin ne kadar büyük olduğunu bu yangında anladık. Burada 40 sene önce çıkan yangın kışın kar yağdığında sönmüştü. Altı günde buradaki yangını söndürdünüz” HELİKOPTERLER DÖNÜYOR Bölgede bugün çalışan 5 helikopterden 3'ü öğleden sonra kendi bölgelerine dönecekler. Antalya'da konuşlandırılan 2 helikopter ise çalışmalarını sürdürecek. Yetkililer, kontrol altına alınan yangının kanyon içerisinde bir hafta kadar daha sürebileceğine işaret ederek, bu durumun yangının genişlemesi bakımından bir tehlike arz etmeyeceğini bildirdi. KAYA VE KAMYON ÜZERİNDE UYUYORLAR Bir haftadan beri geceli gündüzlü, uykusuz çalışan orman işçilerinin bazıları, yangının kanyon içerisinde kontrol altına alınmasından sonra verilen kısa süreli dinlenme molalarında kayalıkların ve arazözlerin üzerlerinde uyudular. Yangın sırasında orman işçilerini en çok akrep sokmaları rahatsız etti. Alevlerden kaçan akrepler, çalıların arasında çalışan işçilerden bazılarını soktu. Ancak, bölgede hazır bulunan çok sayıda sağlık ekibi, akrep sokmalarına anında müdahale etti ve akrep sokmasına maruz kalan işçilere panzehir enjekte etti. Bu işçilerin kısa süre istirahatten sonra çalışmalara yeniden katıldıkları da gözlendi. Çalışmalar esnasında çok sayıda işçi ve orman köylüsü de dumandan etkilendi. İşçilere ve köylülere sürekli ayran ve yoğurt dağıtıldı. /QUOTE] eğer bu haber doğruysa şimdi elimizden geleni yapıp doğayı tekrar canlandırmak için çalışmalıyız. Dün gece Sky Türk Tv. de bir prof.Dr ile konuşuldu Kusura bakmayın ismini hatırlamıyorum hem politik hatalardan hemde doğanın bu yıl çok acımasız olduğunu anlattı. Neden bilinçli insanlar yerine sadece dayıları olanlar iş başına getiriliyor ki. Bu Prof. aynı zamanda bir çok orman bölgesinde değil piknik yapmak içinde yürümenin bile çok büyük bir tehlike arz ettiğini belirtti. Oysa biz nerde bir ağaç altı bulsak hemen mangal gelir aklımıza **** bir sigara yapıp içmek bu gidişatta orman falan kalmayacak ve bir çok bitki ve ağaç türlerini torunlarımız kitaplardan **** internetten okuyacaklar. Saygılarımla |
25-08-2006, 15:13 | #57 |
Ağaç Dostu
|
|
26-08-2006, 08:31 | #58 |
agaclar.net
|
|
26-08-2006, 09:50 | #59 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
02-09-2006, 16:14 | #60 |
Ağaç Dostu
|
Bütün orman yangınları içimizi de yakıyor.Ama bildiğimiz yerler daha bir başka yakıyor.Şeytan Sofrası'ndaki yangının üzüntüsü geçmeden bu sabah sevgili Datça'mda ciddi bir orman yangını başladığını okudum. Biz bahçemizdeki bir ağaç için komşularımızla tartışırken ormanlarımız elden gidiyor. Bir sigara, bir parça mangal keyfi, hangisi bir ağaçtan daha değerli ? Çoook ama çok üzgünüm. |
|
|