Atık yağları ekonomiye kazandırmak mümkün

[aybala]

Türk mutfağında hazırlanan yemeklerde bol miktarda yağ kullanılması özellikle tavuk, hindi, balık gibi kızartma işlemleri esnasında önemli miktarda hayvansal atık yağın oluşmasına sebep oluyor.
Osmaniye İl Çevre ve Orman Müdürü Vekili Halil Coşkun, bu atıkların değerli bir madde olduğunu ve geri kazanıldığı zaman çeşitli amaçlar için kullanılabileceğini belirterek, çevreye verebileceği zararın da en aza indirilebileceğini söyledi.
Kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağ atıklarının geri dönüşüyle biomotorin, arap sabunu ve hayvan yemi üretildiğini kaydeden Coşkun şunları söyledi: "Biodizel, soya yağı, kanola yağı gibi bitkisel yağlar ile kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağlardan elde edilen yağ, dizel motorlarda kullanılan yenilenebilir ve domestik bir yakıttır.
Özellikle son zamanlarda geri kazanılan bitkisel ve hayvansal atık yağlar biomotorin (biodizel) üretiminde kullanılması ile Karbon dioksit gibi sera gazı etkisi, Kanser yapıcı klorlu organik maddelerin egzozdan atmosfere atılması, yanmamış hidrokarbon emisyonu, Ozon oluşturucu kirleticilerin emisyonu, egzozdan motorine göre yüzde 75 daha fazla kirletici atılması, su kaynaklarının daha fazla kirlenmesi, egzozdan motorinin aksine kükürt dioksit atılması,önlenmektedir."
Türkiye'de kullanım oranı her yıl artan bitkisel ve hayvansal yağların yeterli derece geri kazanılmadığını ve geri kazanılmadığı için çevreye büyük zararlar verdiğini hatırlatan Coşkun, atık yağların değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Gelişmiş çoğu ülkelerde restoranlar, oteller ve hazır yemek merkezlerinin atık bitkisel ve hayvansal yağları geri kazanılarak biodizel üretiminde kullandığını aktaran Coşkun böylece bu yağların çevreye zarar vermeleri önlendiğini Vergi muafiyetiyle desteklenen biodizelin Avrupa'da pazar payını daha da arttırdığına işaret etti.
Osmaniye Çevre ve Orman Müdürü Coşkun hayvansal ve bitkisel yağ atıklarının çevreye ve sağlığa verdiği zararları ise şöyle anlattı : "Bitkisel ve hayvansal yağ atıklarının kalorileri çok yüksektir. Bu atık yağlar, suya, kanalizasyona döküldüğü zaman su yüzeyini kaplar, su sistemine zarar verir, havadan suya oksijen transferini önler, zamanla suda bozunarak sudaki oksijenin tükenmesini hızlandırır.
Atıksu arıtma tesisinin işletme maliyetini artırır. Atık su kanal borularına yapışarak boru kesitinin daralmasına ve tıkanmasına neden olur. Özellikle bu durum bitkisel veya hayvansal atık yağın döküldüğü yakın bölgelerdeki kanallarda gerçekleşir. Lokanta, restoran, fastfood, konutlarda ve hazır yemek merkezleri yakınında tıkanmalar bu yüzden sıkça olur. Kanala dökülen bitkisel ve hayvansal yağlar, atıkları suların kirlilik yükünü artırır. Atık suya karışan atık yağlar yüzünden kirlilik daha geniş alana yayılır. Evsel atık su kirliliğinin %25'i bitkisel ve hayvansal atık yağların kanalizasyona dökülmesinden ileri gelmektedir. Kullanılmış bitkisel yağlar atık su kirliliğinin %25 ini oluşturmaktadır. Denize, akarsuya ve göle ulaşan bitkisel atık yağlar, kuşlara, balıklara ve diğer canlı türlerine zarar vermektedir"
ABD'de 30 ilde yapılan bir çalışmaya göre bir kişi yılda yaklaşık olarak 4 kg. bitkisel ve hayvansal atık yağ üretmektedir.

Serkan Talan
Osmaniye

Kaynak: http://www.zaman.com.tr/?hn=180920&bl=bolgehaberleri