agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Orkide > Orkide Bakımı, Üretimi
(https)




Beğeni Düzeni125Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 13-01-2015, 23:53   #31
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 13-01-2015
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 2
SALEP YETİŞTİRİCİLİĞİ


Dr. Mehmet TUTAR, Fatih ÇİÇEK,

Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Menemen İZMİR

Salep daha çok ülkemize has bir ürün olup Anadolu’da asırlardan beri kullanılmaktadır. Türkiye dışında az miktarda İran, Irak ve Suriye ile Avrupa ülkelerinden Yunanistan ve Fransa’da üretildiği ifade edilmektedir.
Salep; orkideler ailesinden bazı bitkilerin toprak altı yumrularından elde edilir. Yumrular kremsi, bej veya açık kahverengi renkte, oval, yumurta seklinde veya çatallı olabilirler. Yumrulardan elde edilen toz özellikle dondurma ve sıcak salep içeceği yapımında yoğun olarak kullanılmaktadır. Salebin dış satımı yasaklanmış olmasına karşın yapımında salep kullanılan çeşitli ürünler halen ihraç edilebilmektedir.


Resim 1. Salep Bitkisi Resim 2. Kuru Salepler

ORKİDELER

Orkideler yeryüzündeki en zengin bitki familyası olup bütün çiçekli bitkilerin %7 kadarını oluşturmaktadır. Büyük bir kısmı tropik bölgede olmak üzere 25.000’den fazla türü olduğu ifade edilmektedir. Türkiye’de ise ise orta kuşak orkideleri yayılış gösterir. Ülkemiz bu bakımdan Avrupa ve Ortadoğu’nun en zenginidir. 24 cinse ait 154 kadar orkide türü bulunmaktadır. Bunların 120 kadarı yumrulu orkidelerdir ve salep bunlardan yapılır. Farklı yörelerde dilçıkık, dildamak, çam çiçeği, çobançoluk, tavşan topuğu, katır tırnağı, çayır çiçeği gibi farklı isimlerle adlandırılmaktadır. Ülkemizde yetişen orkidelerin %13’ü (21 takson) endemiktir, yani sadece Türkiye’ye has bitkilerdir.

Resim 3. Dactylorhiza romana Resim 4. Orchis papillionacea
Orkidelerin çoğalmaları da diğer bitkilerden oldukça farklıdır. Sadece 50-60 kadar hücreden ibaret olan tohumları besi doku içermezler. Toprağa düşen tohumun öncelikle bazı toprak mantarları ile ortak yaşama girip onlardan besin temin etmesi gerekmektedir. Daha henüz bitki toprak üstüne çıkmadan gerçekleşen bu ortaklık bazı türlerde 2-3 yıl, bazılarında ise 14 yıl sürer. Ve nihayet tek yapraklı küçük orkide fideciği toprak yüzeyine çıkar. Bu fideciğin çiçek açma büyüklüğüne ulaşması da yine yıllar sürmektedir. Dolayısıyla orkideler oldukça zor çoğalan, bu yüzdende korunması gereken bitkilerdir.
Bitkiler kıyı kesimlerde sonbaharda görülmeye başlarlar. Kış boyunca gelişen bitkiler ilkbahar aylarında çiçeklendikten sonra ilkbahar sonu veya yaz başında tohumlarını olgunlaştırıp kurular. Ege ve Akdeniz sahilinde türlerin önemli bir bölümü Mart sonu – Nisan başında çiçeklenirken bazı türlerin çiçeklenmesi Haziran ayına kadar sarkabilmektedir. Diğer bölgelerde ise iklimin serliğini ile doğru orantılı olarak vejetasyon biraz daha geç seyretmektedir.
Oldukça ilginç bir türümüz olan Spiranthes spiralis (L) Chevall. ise sonbaharda çiçeklenmektedir. Çiçeklenme döneminde doğadan sökülen salep bitkilerinde (yumrulu orkide türleri) iki adet yumru görülür. Bunlardan bir tanesi daha koyu renkli ve pörsümüş olup, geçen yılın yumrusudur. İlkbahar sonu veya yaz başında bitki vejetasyonunu tamamladığında diğer bitki aksamıyla birlikte kuruyup kaybolacaktır. Diğeri ise daha açık renkli ve daha dolgun olan yeni yumrudur. Bir sonraki yılın bitkisini meydana getirmek üzere yaz aylarını toprak altında uyur halde geçirecektir. Kıyı kesimlerde sonbaharın ilk yağmurlarıyla, karasal iklimin hüküm sürdüğü iç kesimlerde ise kış sonunda havaların ısınması ile birlikte sürerek yeni bitkiyi meydana getirecektir.

SALEBİN ELDE EDİLİŞİ ÜRETİMİ VE TİCARETİ

Salep yumrulu orkidelerden elde edilmektedir. Çiçeklenme döneminde sökülen bitkilerin o yıl oluşmuş olan yumruları toplanır. Daha sonra iyice yıkanıp toprak kalıntıları uzaklaştırıldıktan sonra 15 dakika kadar kaynatılır. Kaynatma işlemi su, süt veya ayranla yapılabilmektedir. Süt veya ayran kullanmak salep randımanını arttırırken salebin depolama süresini de kısaltmaktadır. Genellikle su kullanılır. Yumrular kaynayan su içine atılarak 15 dakika kadar bekletilir. Erken toplanan saleplerde süre uzarken geç dönemde toplananlarda daha kısa tutulur. Keza geç dönemde toplanan yumrular fazla kaynatıldıklarında su içinde çatlayıp açılabilmektedir. Kaynatılan yumrular gölge veya güneş bir yerde serilerek kurutulurlar. Bazen kaynatma işleminden önce veya sonra yumrular ipe dizilmekte ve bir yere asılarak kurutulmaktadır. Kurutma işlemi hava şartlarına bağlı olarak 10 gün kadar sürer. Tamamen kuruyan yumrular çuvallara veya torbalara alınarak saklanır. Toptan ticareti genellikle bu şekilde kuru yumru olarak yapılmaktadır. Kurumuş yumrular taş değirmenlerde öğütülerek toz haline getirilir. Bu kullanılmaya hazır salep tozudur. Dondurma veya sıcak salep yapımında bu toz kullanılır.
Mevcut üretim, tüketim ve ihracatla ilgili farklı rakamlardan söz edilse de yıllık 30 ton kadar bir kuru salep üretimi tahmin edilmektedir. Bu üretimin yarısının iç piyasada kullanıldığı, kalan yarısının da çeşitli şekillerde yurtdışına gittiği öngörülmektedir. Bu da en azından 50-60 milyon orkide bitkisinin doğadan sökülmesi anlamına gelmektedir
Türkiye’nin hemen her bölgesinde salep toplanmaktadır. Ancak bazı bölgeler daha fazla öne çıkar. En çok toplandığı yerler Ege bölgesinin özellikle kıyı kesimi, İzmir, Aydın ve Muğla illeri, Akdeniz Bölgesinde Antalya çevresi, Mersin. Adana ve Kahraman Maraş, Batı Karadeniz Bölgesinde Kastamonu civarı, İç Anadolu’da Yozgat, Akdağmadeni, Doğu Anadolu Bölgesinde ise Van çevresidir.
Burdur Bucak ve Safranbolu salep ticaretinin önemli oranda gerçekleştiği yerlerdir. Ticaretin önemli bir kısmı buralarda gerçekleşir. Türkiye’nin değişik bölgelerinden toplanan salepler buralara getirilerek pazarlanmaktadır. Bunun dışında son yıllarda Suriye, Irak ve İran’da toplanan salepler Türkiye’ye getirilerek kullanılmaktadır. Bu anlamda Yüksekova ve Siirt’te pazar oluşmuştur.

KULLANILDIĞI YERLER VE KALİTE ÖZELLİKLERİ:

Toplandığı bölgeye ve orkide türüne göre büyük oranda değişmekle birlikte piyasaki ticari saleplerin bileşimi yaklaşık olarak şöyledir (Sezik, 1984);

%11-44 müsilaj
%8-19 nişasta
%2-3 redüktör ozlar
%1 proteik yapıdaki maddeler
%2-10 mineral maddeler

Salebin barındırdığı en önemli madde glukomannan yapısındaki müsilajdır. Bu madde yüksek miktarda su tutabildiğinden dolayı kıvam verme özelliğine sahiptir. Hacminin 400 katı suyu tutarak jel haline getirebilmektedir. İçerdiği nişasta da şişmeye yardımcı olur.
Piyasaya arz edilen salepler toplandıkları bölgeye göre farklı kalite özelliklerine sahiptir ve farklı fiyatlar bulmaktadır. Farklı bölgelerden toplanan saleplerin içerikleri Tablo 1.’de görülmektedir.
Tablo 1. Farklı bölgelerden toplanan saleplerin kimyasal içerikleri.
Toplandığı Bölge % Müsilaj % Nişasta % Nem % Kül
Antalya 40,12 8,40 12,38 9,64
Kastamonu 39,88 13,86 11,32 4,66
Maraş 11,62 19,13 8,62 3,59
Muğla 44,04 13,04 9,76 2,52
Silifke 41,02 17,70 10,22 4,08
Van 17,69 17,77 9,64 2,45

Toplandığı bölgeler yanında orkide türleri yumrularının içerdiği müsilaj yani glukomannan bakımından büyük farklılıklar gösterir. Muğla bölgesinde yetişen belli başlı salep orkidelerinin içerdikleri misülaj miktarları Tablo 2.’de görülmektedir. Görüldüğü gibi bazı türler çok düşük müsilaj içermelerine rağmen salep toplayıcıları tarafından toplanmaktadır. Zira toplayıcılar genellikle tür ayırd etmemekte, önlerine çıkan bütün yumrulu türleri sökmektedir.

Tablo 2. Muğla yöresinde yetişen salep orkidelerinde müsilaj oranları
Tür Misülaj Oranı (%)
Orchis anatolica 35,95
Orchis anatolica 57,04
Orchis italica 49,36
Orchis tridentata 24,50
Orchis pinetorum 50,11
Orchis simia 29,89
Orchis morio 32,11
Orchis sancta 15,70
Dactylorhiza romana 61,05
Anacamptis pyramidalis 44,72
Hymantoglossum longibracteatum 20,95
Serapias laxiflora 33,61
Serapias vomeracea 40,56
Ophrys fuciflora 9,60
Ophrys fusca 6,82

DOĞAL ORKiDE POPULASYONLARININ MEVCUT DURUMU

Salep orkideleri üzerinde çok ciddi baskılar söz konusudur. Bunlardan en önemlileri arasında plansız yapılaşma yer alır. Özellikle sahil kesimlerinde gerçekleşen yazlık ve turizm istilası, şehir ve köy yerleşim alanlarının büyümesi birçok orkide türünü tehdit etmektedir.
Diğer yandan plansız yapılan ağaçlandırma faaliyetleri sonucunda her yıl milyonlarca orkide bitkisi habitatları ile birlikte yok edilmektedir. Özellikle seyrek makilik ve bozuk orman alanları ile fundalıklar en önemli orkide alanları olmasına karşılık ağaçlandırma sahası olarak tercih edilmektedir.
Aşırı otlatma da orkideleri tehdit eden faktörler arasında sayılabilir. Özellikle çiçeklenme döneminde yapılan otlatma sonucunda çiçekler hayvanlar tarafından yenilmekte ve tohum olgunlaştırmaları engellenmektedir. Ayrıca hayvanlar tarafından çiğnenen bitkiler zamanla körelmekte ve ölmektedirler.
Şüphesiz orkideler üzerindeki en büyük baskılardan biri, beklide birincisi salep üretimi amacıyla toplanmalarıdır. Farklı kaynaklara göre değişmekle birlikte her yıl tahmini 50-180 milyon orkide bitkisi doğadan sökülmektedir.
Toplayıcılardan büyük bölümü çiçeklenme döneminde salep bitkilerini söküp, yeni oluşmuş yumruyu aldıktan sonra bitkiyi öylece bırakmakta ve ölmelerine sebep olmaktadır. Halbuki bazı toplayıcılar söktükleri bitkiyi yumrusunu aldıktan sonra tekrar dikmektedir. Bu bitkiler vejetasyonlarını tamamlamadan önce kendilerine bire yumru daha yapmakta ve ertesi yıl aynı yerden çıkmaktadırlar. Ayrıca bu bitkilerin tohumlarını yaymaları da sağlanmış olmaktadır.
Özellikle Ege ve Akdeniz sahil kesimlerinde dağlık alanlarda bulunan işlenmeyen zeytinlikler önemli orkide alanlardır. Buralarda yeterli toprak derinliği ve uygun meyil olmadığından toprak işleme yapılmamaktadır. Bu nedenle birçok salep orkidesi için uygun yetişme ortamı oluşturmaktadır. Ancak son yıllarda bu alanlarda herbisitle yabancı ot mücadelesi yaygınlaşmaya başladığından orkideler için bir tehdit söz konusudur. Karadeniz bölgesindeki fındık alanları için de benzer tehdit geçerlidir.
Son yıllarda uzun yıllar için kiralanan hazine arazileri ve bozuk orman alanları da risk altında olan yerlerdir.
Sonuç olarak birçok faktör doğal orkide popülasyonlarımızı tehdit etmektedir. O kadar ki; bazı türler 10’larla ifade edilebilecek sayılara düşmüştür. Diğer birçok tür de hızla azalmaktadır. Dolayısıyla en kısa zamanda bu bitkiler üretilebilmeli, doğadan toplama yerine tarımsal alanlarda yetiştirilmelidir.
ÜRETİM ÇALIŞMALARI

Salep özellikle ülkemize has bir ürün olduğundan başka ülkelerde üzerinde çok durulmamıştır. Gelişmiş ülkelerde özellikle tropik orkidelerin in-vitro şartlarda üretilmeleri ile ilgili birçok bilimsel çalışma yapılmıştır ve halen yapılmaktadır. Ülkemizdeki birçok araştırıcı da bu çalışmaları dikkate alarak salep orkidelerini doku kültürü yöntemi ile ile üretmeyi denemiştir.
İn-Vitro Çalışmalar:
İn-vitro şartlarda meristem, kültürü ve diğer hücre kültürleri denense de en ümitvar sonuçlar in-vitro şartlarda tohum çimlendirme çalışmalarından elde edilmiştir. Bu konuda Türkiye’nin farklı yerlerinde gerçekleştirilen birçok çalışmada tohumlar başarıyla çimlendirilmiş ve fidecikler elde edilmiştir. Ancak fideciklerin toprağa aktarılması aşamasında bitkiler genellikle enfekte olmaktadırlar. Birçok türde çalışma yapılmış olmasına karşın Orchis coriophora L.’de birçok yerde başarı sağlanmış olması dikkat çekicidir. Bu durum halen tam olarak aşılamamıştır. Son yıllarda orkidelerle ortak yaşayan mikorizaların da doku kültürlerinde kullanılması yaygınlaşmaktadır. Diğer yandan toprağa aktarılacak küçük fideciğin sökülecek büyüklüğe ulaşması yıllar almaktadır. Süs bitkisi olarak kullanılan tropikal orkideler yüksek fiyatlarla satıldığından yapılacak yatırım ve harcamaları rahatlıkla karşılamasına rağmen saleplik üretim söz konusu olduğunda her bitkiden alınacak ürün yaklaşık 20-25 TL/Kg fiyatla satılan 5 gramlık yumrudur. Dolayısıyla ekonomik bir salep yetiştiriciliği için doku kültürü yöntemleri gelecek vaat etmemektedir. Ancak ıslah çalışmalarında, ıslah edilmiş materyalin çoğaltılmasında başarı ile kullanılabilecek, üzerinde çalışılması gereken bir konudur.

Doğada Üretim Çalışmaları:
Son yıllarda mikoriza aşılaması yapılan doğal alanlara tohum ekiminin yapılması ile orkide bitkilerinin yoğun olarak çimlendikleri ve geliştikleri gözlenmiştir. Bu şekilde saleplik üretim söz konusu olmasa bile türlerin doğal ortamlarda korunması ve çoğalmaları mümkün olabilecektir.

Tarla Şartlarında Üretim:

Ege tarımsal araştırma enstitüsünde yapılmakta olan çalışmaların ilk bulgularına göre salep orkideleri tarla şartlarında ekonomik olarak rahatlıkla yetiştirilebilecektir. Bu konuda salep bitkilerinin sahip olduğu bazı özellikler kullanılmaktadır.

Kardeş Yumrularla Üretim:
Bilindiği üzere salep bitkileri her yıl bir adet yeni yumru meydana getirirken bir önceki yılın yumrusu diğer bitki kısımları ile birlikte kurumaktadır. Ancak yapılan gözlemlerde bazı bitkilerin birden fazla yeni yumru oluşturdukları görülmüştür. Bu durum izlendiğinde bazı türlerde iyi bakım şartlarında bitkilerin büyük çoğunluğu 2-3 yeni yumru yapmakta, bazı bitkiler 6-7 yumru verebilmektedir. Daha fazla yumru veren bitkilerin seleksiyonuna dayanan bir üretim ve ıslah projesi halen adı geçen enstitüde devam etmektedir.


Resim 5.- 6. Çok sayıda yumru veren bitkiler
Nisan ortasında hasat edilen yumruların depolanması ile ilgili çalışmalar da yürütülmüş, en uygun depolamanın herhangi bir iklimlendirmenin yapılmadığı adi depo koşullarında delinmiş plastik torbalar içine kuru talaşa katlanarak yapılabileceği sonucuna varılmıştır. Düşük sıcaklıklarda saklanan yumrular gereğinden erken sürmekte, açıkta bırakılanlar kurumakta ve yüksek oranda fire vermektedir. Depolamadan önce yumruların havadar ve gölge bir yerde 10 gün kadar soldurulması gerekmektedir.


Resim 7. Dikime hazır salep yumruları Resim 8. Elle salep yumrusu dikimi
Ekim ayında hazırlanmış olan dikim yastıklarına dikilen yumrular iklim şartlarına göre yaklaşık bir ay içinde sürerek yeni bitkileri meydana getirmekte, kış boyunca gelişen bitkiler Nisan ayında hasat edilebilmektedir. Özellikle ilkbaharda havaların ısınması ile birlikte toprak kurtları ve yaprak bitleri zarar yapabildiğinden bunlara karşı önlem alınmalıdır.

Resim 9. -10. Salep tarlası genel görünüm ve ot alma

Yetiştirme esnasında karşılaşılan en önemli sorun yabancı otlardır. Salep bitkileri küçük boyutlu ve yerde olduklarından yabancı otlara karşı oldukça hassastır. Bu nedenle en az 2-3 defa elle ot alma işlemi yapılmalıdır.
Organik gübreleri çok seven salep bitkileri kimyasal gübreden hiç hoşlanmamaktadır. Bu nedenle dikim yeri yanmış çiftlik gübresi ile bolca gübrelenmeli, kimyasal gübreler dikimden en geç 6 ay önce verilmiş olmalıdır. Vejetasyon periyodu boyunca yaprak gübresi haricinde gübreleme yapılmamalıdır. Çiçeklenen bitkilerde asimilatların önemli bir kısmı burada kullanıldığından yumrular küçük kalmaktadır. Dolayısıyla salep amacıyla yapılacak bir yetiştiricilikte çiçekler henüz küçükken mutlaka koparılmalıdır.
Yapılan çalışmalarda uygun şartların sağlanması halinde dekardan 800-1000 Kg taze yumru alınabileceği görülmüştür.

Tekrar Dikim Yöntemi:
Bazı türler en iyi şartlarda bile sadece bir yumru vermektedirler. Bu türlerin kardeş yumrularla üretilmesi mümkün olmamaktadır. Çiçeklenme döneminde sökülen bitkilerin tekrar dikildiğinde yeniden bir yumru vererek hayatlarına devam ettikleri bilgisine ulaşılmış ve bu konuda denemeler yapılmıştır. Sonuçta çiçeklenme döneminde sağlıklı olan bitkilerin hemen tamamının yeniden yumru oluşturdukları gözlenmiştir. Bu özellik üremesi zor ancak kaliteli salep veren türlerin üretim ve çoğaltılmasında kullanılabilecektir.

Resim 11. Tekrar dikilen bitkiler Resim 12. Bir yılda gelişen fidecikler
Tohumdan Üretim:
Bazı türlerin mikoriza içeren toprakta bir yıl içinde çimlenerek fideciklerin çıktığı gözlenmiştir. Bu fideciklerin hangi şartlarda ne oranda meydana geldiği ve ne kadar sürede sökülebilecek büyüklüğe gelebildikleri konusunda çalışmalar sürmektedir.

İLETİŞİM BİLGİLERİ
Fatih ÇİÇEK
Telefon:
0534 418 9945
0232 846 1331 Dahili 450
Fax:
0232 846 1107
E-Posta:
fcicek33@gmail.com
Adres:
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü P.K. 9 Menemen/İZMİR





KAYNAKLAR
Anonim. 2009. Salep Üretim Projesi. Anasayfa.
Baytop, T. 1999. Türkiye’de Bitkiler İle Tedavi. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Yayın No: 3255/40 İstanbul. s:325–327.
Çağlayan, K., A. Özsavcı ve A. Eskalen. 1998. Doğu Akdeniz Bölgesinde yaygın olarak yetişen bazı salep orkidelerinin embriyo kültürü kullanılarak In-vitro koşullarda çoğaltılmaları. Turkish Journal of Agriculture and Forestry. 22 :187–191.
Ekim, T., M. Koyuncu, M. Vural, H. Duman, Z. Aytaç ve N. Adıgüzel. 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler), Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Yayınları, Yayın No:18, Ankara. s: 24, 123,124,180.
Farhoosh, R. and A. Riazi. 2006. A Compositional On Two Current Types of Salep in İran and Their Rheological Proporties As a Function of Consentration and Temperature. Food Science and Thecnology Department Faculty of Agriculture, Ferdowsi University of Mashhad,91775-1163, Mashhad, İran :662.
Gönülşen, N., K. Önal, N. Ercan, K. Yıldızgördü, E. Şekeroğlu, M. Biçici ve A. Eskalen. 1996. Ege ve Doğu Akdeniz Bölgelerinde Doğal Yayılış Gösteren Orchidaceae Familyasına Ait Bazı Türlerin In-vitro ve İn-vivo Koşullarda Üretimleri Üzerinde Araştırmalar. Proje Sonuç Raporu. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Menemen, İzmir.
Kasparek, M. and U. Grimm. 1999. European trade in Türkish salep with special reference to Germany. Economic Botany, 53(4) :396-406.
Korkut, A. 1986. Orkide ve salep. Hasat Dergisi, Nisan Sayısı :6.
Kreutz, K.A.J. 2002. Türkiye’nin orkideleri, salep, dondurma ve katliam. Yeşil Atlas Sayı:5 : 98-109.
Oğuz, B., A. O. Sarı ve A. Bilgiç. 2005. Ege Bölgesinde Yayılış Gösteren Bazı Salep orkidelerinin Üretim Olanaklarının Araştırılması. Proje Sonuç Raporu. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Menemen, İzmir.
Önal, K. 1999. Ege Bölgesinde Doğal Yayılış Gösteren Orchidaceae Familyasına Ait Bazı Türlerin In-Vitro Koşullarda Üretimleri Üzerinde Araştırmalar. Turkish Journal of Agriculture and Forestry, 23 : 1057-1064.
Özhatay, N.,M. Koyuncu, S. Atay ve A. Byfield. 1997. Türkiye’nin Doğal Tıbbi Bitkilerinin Ticareti Hakkında Bir Çalışma. Doğal Hayatı Koruma Derneği Yayınları, İstanbul. ISBN 975-96081-9-7. s:103-106.
Sezik, E. 1969. Muğla Salebinin Menşei ve Kalitesi. TÜBİTAK 2. Bilim Kong. Tbl. Tıp.
Sezik, E. 1984. Orkidelerimiz. Sandoz Kültür Yayınları, No:6 ,İstanbul.
Sezik, E. ve B. Özer. 1983. Kastamonu Salebinin Menşei ve Kastamonu Civarının Orkideleri. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Temel Birimler Araştırma Grubu, Proje No: TBAG-424.
Sezik, E. ve T. Baykal. 1988. Maraş Salebinin Menşei ve Maraş Civarının Orkideleri. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Temel Birimler Araştırma Grubu, Proje No: TBAG-664.
Sezik, E. 1990. Salep Elde Edilişi ve Sonuçları. Bilim ve Teknik.Haziran Sayısı.
Sezik, E., S. İşler, N. Güler, Ç. Orhan, M. Aybeke, İ.G. Deniz ve O. Üstün. 2007. Salep ve Orkidelerin Tahribi. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Temel Birimler Araştırma Grubu, Proje No: TBAG-995.
Tamer, C. E., B. Karaman and O. U. Copur. 2005. A traditional Turkish bevarage: Salep. Reviews İnternational. 22(1): 47.
Tekinşen, K. K. 2006. Salep. Bilim ve Teknik Dergisi, Haziran : 76-77.
Tutar, M., A. O. Sarı, Y. Aksu, T. Taşkın, A. Kesici ve A. Bilgiç. 2009. Ege Bölgesi Salep Orkidelerinde Üretim Olanaklarının Araştırılması. Proje Gelişme Raporu. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Menemen, İzmir.

Fatih ÇİÇEK Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-01-2015, 21:13   #32
Ağaç Dostu
 
ahmeter's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7,813
Salep

Fatih bey
Verdiğiniz bilgiler için teşekkürler ,büyük bir zevkle okudum .Resmini koyduğum salep bitkisini ev için az bir miktar yetiştiriyorum tekrar teşekkürler

Eklenen Resimler
 
ahmeter Çevrimiçi   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-01-2015, 21:21   #33
Ağaç Dostu
 
Ludisa Excellence's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-11-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 225
Galeri: 19
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ludisa Excellence Mesajı Göster
En nihayetinde yukarıdaki Orchis melezlerinin dışarı aktarımı da yapıldı ve yaklaşık üç-dört ay sonra sonuç, sanırım bu sene çiçekte açacaklar )
Name:  10822172_877566875616967_679531003_n.jpg
Views: 42513
Size:  40.8 KB

sevgili dt.duygu maalesef yönlendireceğim biri yok.

Bu arada sevgili ahmeter ev için az bir miktar yetiştiriyorum derken?!
Umarım aynı şeyler tekerrür etmiyordur. Yani yetiştirdiklerinizi sertifikalı olarak yetiştiricisinden satın almışsınızdır.

Bırakın yasaları, nasıl olsa sökülecek, ben sökmez isem başkaları sökecek, herkes söküyor mantığı ile sanırım bu gün bir çok konuda sıkıntı yaşıyor ve burada en azından kendimizce bu sıkıntılar için çözüm arayan bizlerin çok çok daha fazla duyarlı olmamız gereği şüphesiz ki farz. Sonuçta en azından burada ki hiç bir kimse haberim yoktu, ben bilmiyordum diyemez, diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

Ludisa Excellence Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-01-2015, 21:25   #34
Ağaç Dostu
 
Charlaux's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-06-2011
Şehir: Istanbul / Columbus, Ohio (ABD)
Mesajlar: 1,260
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ludisa Excellence Mesajı Göster
En nihayetinde yukarıdaki Orchis melezlerinin dışarı aktarımı da yapıldı ve yaklaşık üç-dört ay sonra sonuç, sanırım bu sene çiçekte açacaklar )
Eklenti 532994

sevgili dt.duygu maalesef yönlendireceğim biri yok.

Bu arada sevgili ahmeter ev için az bir miktar yetiştiriyorum derken?!
Umarım aynı şeyler tekerrür etmiyordur. Yani yetiştirdiklerinizi sertifikalı olarak yetiştiricisinden satın almışsınızdır.

Bırakın yasaları, nasıl olsa sökülecek, ben sökmez isem başkaları sökecek, herkes söküyor mantığı ile sanırım bu gün bir çok konuda sıkıntı yaşıyor ve burada en azından kendimizce bu sıkıntılar için çözüm arayan bizlerin çok çok daha fazla duyarlı olmamız gereği şüphesiz ki farz. Sonuçta en azından burada ki hiç bir kimse haberim yoktu, ben bilmiyordum diyemez, diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
Sn.Ludisa Excellence,
Keske sizin bahsettiginiz bu ozen ulkemizde gosteriliyor olsa da salepler sokulmese saticilardan ozel bakimevlerinden alinsalar. Zaten kendi milli degerimiz olan salepleri gectim phalaenopsislere bile gereken deger gosterilmiyor bir dekoratif parca olarak goruluyor.

Charlaux Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-01-2015, 15:10   #35
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 30-12-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 8
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ludisa Excellence Mesajı Göster
merhaba ahmeter,
Herkesin kolayca uygulayacağı bir türle başlayalım dedim, Phalaenopsis; tabi bu yöntem vanda larda da uygulanır


İlk olarak yetişkin, iri köklü bir Phalaenopsis seçilir.

Bir miktar kök, kök boğazına yakın bir yerden kesilir,
Eklenti 304744

Geride, bitkiye hayatta kalacak miktarda kök bırakılmalıdır.
Eklenti 304745

Kesilen kök Sphagnum a sarılır ve 27°C, %70 nem ve aydınlık bir yerde inkube edilir. Kesim yapılan bitki için normal bakım koşulları uygulanır.

Dikimden 3 hafta sonra
Eklenti 304746

Dikimden yaklaşık 8 hafta sonra
Eklenti 304747



Kolay bir uygulama fakat doku kültürü tekniği ile verim çok daha yüksek. Burada saf Sphagnum kullanımı başarı şansını arttırır, genel olarak bu uygulama da fungusit ler pek tavsiye edilmese de, gelişimi etkileyeceğinden vs.; bitkiyi kesmeden 2 hafta kadar evvel sistemik bir ilaçlama da tercih edilebilir.
Merhaba
Bu yöntemle çoğaltmayı denedim. sphagnum torfu içine köklerimi ekip bir akvaryum düzeneğinde 28derecede bol nemli ortamda kökleri beklettim.
üzerlerinde beyaz bulut gibi pamukcuklar olustu bitkilerin, bu normalmidir? değilse onları temizlemek için ne kullanabilirim? Henuz 3 gün oldu yardımcı olurmusunuz?

telato beğendi.
dt.duygu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-01-2015, 23:43   #36
Ağaç Dostu
 
Ludisa Excellence's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-11-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 225
Galeri: 19
Merhaba;
26°C %60 nem artı havalandırma phal ler için optimum ortam olarak kabul edilebilir. %60 ın üzerindeki nem sıcaklıkla birlikte başta bakterial olmak üzere çeşitli enfeksiyonlara sebep olacaktır.

Bununla birlikte 28 Celsius ve bol nemli dediniz ortam beraberinde enfeksiyonlara neden olmuş, aynı şekilde sphagnum torfu da bu olumsuz koşulları desteklemiş olabilir.

Burada salık verilen sphagnum torfu değil sphagnum yosunu; mümkünse saf ve canlı olanının tüm bu olumsuz koşulları bastırma özelliği başarı şansını arttıracaktır.

Sonuç olarak; bitkilerinizi bulunduğu bol(?) nemli yerden çıkarıp aynı sıcaklıklarda daha havadar bir yerde tutmanızı öneririm. Birde mümkünse fotoğraf ekleyiniz. )

saygılarımla.

culsuz gezgin beğendi.
Ludisa Excellence Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-01-2015, 11:14   #37
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 30-12-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 8
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ludisa Excellence Mesajı Göster
Merhaba;
26°C %60 nem artı havalandırma phal ler için optimum ortam olarak kabul edilebilir. %60 ın üzerindeki nem sıcaklıkla birlikte başta bakterial olmak üzere çeşitli enfeksiyonlara sebep olacaktır.

Bununla birlikte 28 Celsius ve bol nemli dediniz ortam beraberinde enfeksiyonlara neden olmuş, aynı şekilde sphagnum torfu da bu olumsuz koşulları desteklemiş olabilir.

Burada salık verilen sphagnum torfu değil sphagnum yosunu; mümkünse saf ve canlı olanının tüm bu olumsuz koşulları bastırma özelliği başarı şansını arttıracaktır.

Sonuç olarak; bitkilerinizi bulunduğu bol(?) nemli yerden çıkarıp aynı sıcaklıklarda daha havadar bir yerde tutmanızı öneririm. Birde mümkünse fotoğraf ekleyiniz. )

saygılarımla.
Tesekkür ederim. Akvaryum ısıtıcısını 26 dereceye ayarladım bitkilerin üzerini pamukla iyice temizledim. nem derecesini azalttım biraz daha havadar bir yere koydum cicekleri simdi beklemedeyim. Sphagnum yosununu cok aradım bulamayınca torfunu denedim. insallah ölmezler.
Birde doku kültürünü denedim onda da 5.gün bugun doku kültürünün üzerinde de beyaz bir mantarımsı pamuk var. acaba kontaminemi olmustur yoksa normalmidir? Tamamen steril ortamda calıstım.Fakat bitkileri çamasır suyunda sanırım uzun tutmadım. şimdi beklesemmi yoksa onları imhamı etsem bilemiyorum. Birde doku kültürü için bitkinin neresini kullanmalıyım. Ben bi kısmına kök parcası bir kısmına çiçek sapındaki bogumları koydum. resimler:Name:  DSC_0064.jpg
Views: 44308
Size:  76.2 KB
Name:  DSC_0069.jpg
Views: 43057
Size:  33.5 KB

telato ve MaynaVira beğendi.
dt.duygu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-01-2015, 00:28   #38
Ağaç Dostu
 
Ludisa Excellence's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-11-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 225
Galeri: 19
Sırası ile,

1, Torfdakiler o kadar da kötü görünmüyor, fungusit tatbik edin, oksijenli su da olur.

2, Kavanozdaki besi yeri çok çok fazla koymuşsunuz ve pamuksu dediğiniz yapı ile birlikte bakterial konteminasyon da var, imha edin.

3, Phal ler için kök, ve çiçek sapındaki boğumları kullanabilirsiniz, uygundur.

Çalışmalarınızı paylaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin aynı zamanda çalışmalarınızı paylaştıkça bizleri de aşamalar hakkında bilgilendiriniz. )

Başarılar dilerim, sayılarımla.

culsuz gezgin beğendi.
Ludisa Excellence Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-01-2015, 12:20   #39
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 30-12-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 8
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ludisa Excellence Mesajı Göster
Sırası ile,

1, Torfdakiler o kadar da kötü görünmüyor, fungusit tatbik edin, oksijenli su da olur.

2, Kavanozdaki besi yeri çok çok fazla koymuşsunuz ve pamuksu dediğiniz yapı ile birlikte bakterial konteminasyon da var, imha edin.

3, Phal ler için kök, ve çiçek sapındaki boğumları kullanabilirsiniz, uygundur.

Çalışmalarınızı paylaşmaktan ve sormaktan çekinmeyin aynı zamanda çalışmalarınızı paylaştıkça bizleri de aşamalar hakkında bilgilendiriniz. )

Başarılar dilerim, sayılarımla.
Yardımlarınız için cok teşekkür ederim. Doku kültürünü imha edip tekrar deniyeceğim. Burdan sonucunu paylasırım yeniden.

telato beğendi.
dt.duygu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-02-2015, 16:27   #40
Ağaç Dostu
 
ahmeter's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7,813
Salep

Son durumları

Eklenen Resimler
  
idris şenol, Muda ve Milla beğendi.
ahmeter Çevrimiçi   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-02-2015, 21:25   #41
Ağaç Dostu
 
Muda's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2013
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 3,802
Galeri: 8
Biraz fazla su istiyorlar sanki. İki yıl önceden çektiğim resim. Temin edebilirsem yetiştirmeye çalışacağım. At kuyruğu ve saz da otlar içinde varmış.

Name:  DSCF5779.jpg
Views: 47001
Size:  64.4 KB

Muda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2015, 02:43   #42
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 13-04-2015
Şehir: LONDON
Mesajlar: 16
*** oldum yeni üye Ludisa Excellence buldum bu ürünü ebay dan BM-2 Terrestrial Orchid Medium with Agar and PGR 6-Benzylaminopurine 1 L yazıyor içerikleri böyle birde ben bunu tartiramam gr olarak bana yardimci olurmusunuz.

Typical dosage : 27.22 g / L

Tested in plant tissue culture.

Storage Temperature: 2-8 ° C


Composition (German translation):


Borsäure 10 mg/L
Cobalt-Chlorid-Hexahydrat
0,025 mg/L

Kupfersulfat-Pentahydrat 0,025 mg/L
Na2EDTA-Dihydrat 37,25 mg/L
Eisensulfat-Heptahydrat 27,85 mg/L
Magnesiumsulfat (wasserfrei) 100 mg/L
Mangansulfat-Monohydrat 25 mg/L
Molybdänsäure(Na-Salz)-Dihydrat 0,25 mg/L
Kaliumdihydrogenphosphat 300 mg/L
Zinksulfat-Heptahydrat
10 mg/L

Casein (Hydrolysat) 500 mg/L
D-Biotin
0,05 mg/L

Folsäure
0,5 mg/L

Glycin (freie Base) 2 mg/L
myo-Inositol
L-Glutamin
100 mg/L
100 mg/L

Nicotinsäure (freie Säure) 5 mg/L
Pyridoxin•HCl 0,5 mg/L
Thiamin•HCl 0,5 mg/L
Sucrose
Agar
6-Benzylaminopurin
20 g/L
6 g/L

Orchids beğendi.
enya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-04-2015, 12:26   #43
Yeni Üye
 
sedefnur's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2015
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ludisa Excellence Mesajı Göster
En nihayetinde yukarıdaki Orchis melezlerinin dışarı aktarımı da yapıldı ve yaklaşık üç-dört ay sonra sonuç, sanırım bu sene çiçekte açacaklar )
Eklenti 532994

sevgili dt.duygu maalesef yönlendireceğim biri yok.

Bu arada sevgili ahmeter ev için az bir miktar yetiştiriyorum derken?!
Umarım aynı şeyler tekerrür etmiyordur. Yani yetiştirdiklerinizi sertifikalı olarak yetiştiricisinden satın almışsınızdır.

Bırakın yasaları, nasıl olsa sökülecek, ben sökmez isem başkaları sökecek, herkes söküyor mantığı ile sanırım bu gün bir çok konuda sıkıntı yaşıyor ve burada en azından kendimizce bu sıkıntılar için çözüm arayan bizlerin çok çok daha fazla duyarlı olmamız gereği şüphesiz ki farz. Sonuçta en azından burada ki hiç bir kimse haberim yoktu, ben bilmiyordum diyemez, diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
Merhaba orkideme dollenme işlemi yaptim ama tohum kesesi olustukdan sonra ne yapacağımı bilmiyorum evde nasıl bir yol izleyebilir im ne olur yardım edin birde bu işlemi yaptığım için orkidemin çiçekleri kururmu

nafile** beğendi.
sedefnur Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-05-2015, 02:18   #44
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 31-03-2015
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4
neden çamaşır suyunda bekletiyoruz ?

nafile** Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2016, 18:16   #45
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: ankara
Mesajlar: 5
Sayın Ludisa Excellence,
çalışmanızın sonucu ne oldu? sizi tatmin eden bir sonuca ulaştınız mı? merak ettiğim birkaç konu var uygun bir zamanınızda cevaplarsanız memnun olurum.
Orchis tohumlarını temin edebileceğimiz bir kurum var mı ? yoksa uygun zamanda doğaya geziye mi çıkalım (bu sıralar orkideler hakkında genel bilgiler edinme aşamasındayım henüz tohum temin etme aşamasına gelemedim bu yüzden tohum nerede bulunur bilmiyorum)
tohumdan ürettiğiniz orchis ler yumru verdi mi, çiçek açtı mı? eğer çiçeklenme ve yumru olduysa tohumdan itibaren ne kadar bir süre geçti?
elimdeki bir kaynakta ( Prof. Dr. Ekrem SEZİK - Orkidelerimiz ) Orchis lerin ilk yapraklarının en erken 4 yılda çıkacağını yazıyor. yumruların ise en erken 2 - 4 yıl da çıkabileceği yazıyor. tabiiki doğa şartlarıyla kültür ortamı farklı olabilir. bilmiyorum.
çalışmanızdan dolayı sizi tebrik ederim. inşallah daha güzel çalışmalarınıza şahit oluruz.

Futurist beğendi.
hkeskinbas Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-01-2016, 22:01   #46
Ağaç Dostu
 
Ludisa Excellence's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-11-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 225
Galeri: 19
enya; sizi anlamadım malesef, 1L yazıyorsa karışımı 1L olacak şekilde hazırlayabilirsiniz.

sedefnur
; forumda sizin gibi meraklı arkadaşların çalışmaları mevcut bu açıdan yararlanacağınızı düşünmekteyim. Kafanıza takılan yerleri sormaktan çekinmeyin.

hkeskinbas
; İlginiz için teşekkür ederim. Çalışmalarım sonucu fazlasıyla tatmin edici

Biliyorsuz ki, doğadan bu bitkilerin toplanması yasak, özek temin etmek için aklıma şu an gelen kurum Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile iletişe geçebirsiniz.

Tohumdan ve meristemden klonlananlar yumru verdi ve çiçek açtılar. Orchis sınıfı terestiriklerde laboratuvar aşaması yaklaşık bir yıl kadar sürüyor, takip eden sürede dışarı aktarım yapıldığı sene çiçekleniyorlar. Süre başlangıçtan itibaren 2 sezon diyebilirim.

Bu arada, bir kaç Orchis türünün tohumlarından doğal ortamlarında yeni bireyler oluşup çiçek açabilmesi için araştırmacıların yayınlarında 10 yıldan daha uzun bir süre gerekli olduğu bildirimi de mevcut

Saygılarımla.

hkeskinbas beğendi.
Ludisa Excellence Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-03-2016, 16:16   #47
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,117
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Fatih ÇİÇEK Mesajı Göster
SALEP YETİŞTİRİCİLİĞİ


Dr. Mehmet TUTAR, Fatih ÇİÇEK,

Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Menemen İZMİR

Salep daha çok ülkemize has bir ürün olup Anadolu’da asırlardan beri kullanılmaktadır. Türkiye dışında az miktarda İran, Irak ve Suriye ile Avrupa ülkelerinden Yunanistan ve Fransa’da üretildiği ifade edilmektedir.
Salep; orkideler ailesinden bazı bitkilerin toprak altı yumrularından elde edilir. Yumrular kremsi, bej veya açık kahverengi renkte, oval, yumurta seklinde veya çatallı olabilirler. Yumrulardan elde edilen toz özellikle dondurma ve sıcak salep içeceği yapımında yoğun olarak kullanılmaktadır. Salebin dış satımı yasaklanmış olmasına karşın yapımında salep kullanılan çeşitli ürünler halen ihraç edilebilmektedir.


Resim 1. Salep Bitkisi Resim 2. Kuru Salepler

ORKİDELER

Orkideler yeryüzündeki en zengin bitki familyası olup bütün çiçekli bitkilerin %7 kadarını oluşturmaktadır. Büyük bir kısmı tropik bölgede olmak üzere 25.000’den fazla türü olduğu ifade edilmektedir. Türkiye’de ise ise orta kuşak orkideleri yayılış gösterir. Ülkemiz bu bakımdan Avrupa ve Ortadoğu’nun en zenginidir. 24 cinse ait 154 kadar orkide türü bulunmaktadır. Bunların 120 kadarı yumrulu orkidelerdir ve salep bunlardan yapılır. Farklı yörelerde dilçıkık, dildamak, çam çiçeği, çobançoluk, tavşan topuğu, katır tırnağı, çayır çiçeği gibi farklı isimlerle adlandırılmaktadır. Ülkemizde yetişen orkidelerin %13’ü (21 takson) endemiktir, yani sadece Türkiye’ye has bitkilerdir.

Resim 3. Dactylorhiza romana Resim 4. Orchis papillionacea
Orkidelerin çoğalmaları da diğer bitkilerden oldukça farklıdır. Sadece 50-60 kadar hücreden ibaret olan tohumları besi doku içermezler. Toprağa düşen tohumun öncelikle bazı toprak mantarları ile ortak yaşama girip onlardan besin temin etmesi gerekmektedir. Daha henüz bitki toprak üstüne çıkmadan gerçekleşen bu ortaklık bazı türlerde 2-3 yıl, bazılarında ise 14 yıl sürer. Ve nihayet tek yapraklı küçük orkide fideciği toprak yüzeyine çıkar. Bu fideciğin çiçek açma büyüklüğüne ulaşması da yine yıllar sürmektedir. Dolayısıyla orkideler oldukça zor çoğalan, bu yüzdende korunması gereken bitkilerdir.
Bitkiler kıyı kesimlerde sonbaharda görülmeye başlarlar. Kış boyunca gelişen bitkiler ilkbahar aylarında çiçeklendikten sonra ilkbahar sonu veya yaz başında tohumlarını olgunlaştırıp kurular. Ege ve Akdeniz sahilinde türlerin önemli bir bölümü Mart sonu – Nisan başında çiçeklenirken bazı türlerin çiçeklenmesi Haziran ayına kadar sarkabilmektedir. Diğer bölgelerde ise iklimin serliğini ile doğru orantılı olarak vejetasyon biraz daha geç seyretmektedir.
Oldukça ilginç bir türümüz olan Spiranthes spiralis (L) Chevall. ise sonbaharda çiçeklenmektedir. Çiçeklenme döneminde doğadan sökülen salep bitkilerinde (yumrulu orkide türleri) iki adet yumru görülür. Bunlardan bir tanesi daha koyu renkli ve pörsümüş olup, geçen yılın yumrusudur. İlkbahar sonu veya yaz başında bitki vejetasyonunu tamamladığında diğer bitki aksamıyla birlikte kuruyup kaybolacaktır. Diğeri ise daha açık renkli ve daha dolgun olan yeni yumrudur. Bir sonraki yılın bitkisini meydana getirmek üzere yaz aylarını toprak altında uyur halde geçirecektir. Kıyı kesimlerde sonbaharın ilk yağmurlarıyla, karasal iklimin hüküm sürdüğü iç kesimlerde ise kış sonunda havaların ısınması ile birlikte sürerek yeni bitkiyi meydana getirecektir.

SALEBİN ELDE EDİLİŞİ ÜRETİMİ VE TİCARETİ

Salep yumrulu orkidelerden elde edilmektedir. Çiçeklenme döneminde sökülen bitkilerin o yıl oluşmuş olan yumruları toplanır. Daha sonra iyice yıkanıp toprak kalıntıları uzaklaştırıldıktan sonra 15 dakika kadar kaynatılır. Kaynatma işlemi su, süt veya ayranla yapılabilmektedir. Süt veya ayran kullanmak salep randımanını arttırırken salebin depolama süresini de kısaltmaktadır. Genellikle su kullanılır. Yumrular kaynayan su içine atılarak 15 dakika kadar bekletilir. Erken toplanan saleplerde süre uzarken geç dönemde toplananlarda daha kısa tutulur. Keza geç dönemde toplanan yumrular fazla kaynatıldıklarında su içinde çatlayıp açılabilmektedir. Kaynatılan yumrular gölge veya güneş bir yerde serilerek kurutulurlar. Bazen kaynatma işleminden önce veya sonra yumrular ipe dizilmekte ve bir yere asılarak kurutulmaktadır. Kurutma işlemi hava şartlarına bağlı olarak 10 gün kadar sürer. Tamamen kuruyan yumrular çuvallara veya torbalara alınarak saklanır. Toptan ticareti genellikle bu şekilde kuru yumru olarak yapılmaktadır. Kurumuş yumrular taş değirmenlerde öğütülerek toz haline getirilir. Bu kullanılmaya hazır salep tozudur. Dondurma veya sıcak salep yapımında bu toz kullanılır.
Mevcut üretim, tüketim ve ihracatla ilgili farklı rakamlardan söz edilse de yıllık 30 ton kadar bir kuru salep üretimi tahmin edilmektedir. Bu üretimin yarısının iç piyasada kullanıldığı, kalan yarısının da çeşitli şekillerde yurtdışına gittiği öngörülmektedir. Bu da en azından 50-60 milyon orkide bitkisinin doğadan sökülmesi anlamına gelmektedir
Türkiye’nin hemen her bölgesinde salep toplanmaktadır. Ancak bazı bölgeler daha fazla öne çıkar. En çok toplandığı yerler Ege bölgesinin özellikle kıyı kesimi, İzmir, Aydın ve Muğla illeri, Akdeniz Bölgesinde Antalya çevresi, Mersin. Adana ve Kahraman Maraş, Batı Karadeniz Bölgesinde Kastamonu civarı, İç Anadolu’da Yozgat, Akdağmadeni, Doğu Anadolu Bölgesinde ise Van çevresidir.
Burdur Bucak ve Safranbolu salep ticaretinin önemli oranda gerçekleştiği yerlerdir. Ticaretin önemli bir kısmı buralarda gerçekleşir. Türkiye’nin değişik bölgelerinden toplanan salepler buralara getirilerek pazarlanmaktadır. Bunun dışında son yıllarda Suriye, Irak ve İran’da toplanan salepler Türkiye’ye getirilerek kullanılmaktadır. Bu anlamda Yüksekova ve Siirt’te pazar oluşmuştur.

KULLANILDIĞI YERLER VE KALİTE ÖZELLİKLERİ:

Toplandığı bölgeye ve orkide türüne göre büyük oranda değişmekle birlikte piyasaki ticari saleplerin bileşimi yaklaşık olarak şöyledir (Sezik, 1984);

%11-44 müsilaj
%8-19 nişasta
%2-3 redüktör ozlar
%1 proteik yapıdaki maddeler
%2-10 mineral maddeler

Salebin barındırdığı en önemli madde glukomannan yapısındaki müsilajdır. Bu madde yüksek miktarda su tutabildiğinden dolayı kıvam verme özelliğine sahiptir. Hacminin 400 katı suyu tutarak jel haline getirebilmektedir. İçerdiği nişasta da şişmeye yardımcı olur.
Piyasaya arz edilen salepler toplandıkları bölgeye göre farklı kalite özelliklerine sahiptir ve farklı fiyatlar bulmaktadır. Farklı bölgelerden toplanan saleplerin içerikleri Tablo 1.’de görülmektedir.
Tablo 1. Farklı bölgelerden toplanan saleplerin kimyasal içerikleri.
Toplandığı Bölge % Müsilaj % Nişasta % Nem % Kül
Antalya 40,12 8,40 12,38 9,64
Kastamonu 39,88 13,86 11,32 4,66
Maraş 11,62 19,13 8,62 3,59
Muğla 44,04 13,04 9,76 2,52
Silifke 41,02 17,70 10,22 4,08
Van 17,69 17,77 9,64 2,45

Toplandığı bölgeler yanında orkide türleri yumrularının içerdiği müsilaj yani glukomannan bakımından büyük farklılıklar gösterir. Muğla bölgesinde yetişen belli başlı salep orkidelerinin içerdikleri misülaj miktarları Tablo 2.’de görülmektedir. Görüldüğü gibi bazı türler çok düşük müsilaj içermelerine rağmen salep toplayıcıları tarafından toplanmaktadır. Zira toplayıcılar genellikle tür ayırd etmemekte, önlerine çıkan bütün yumrulu türleri sökmektedir.

Tablo 2. Muğla yöresinde yetişen salep orkidelerinde müsilaj oranları
Tür Misülaj Oranı (%)
Orchis anatolica 35,95
Orchis anatolica 57,04
Orchis italica 49,36
Orchis tridentata 24,50
Orchis pinetorum 50,11
Orchis simia 29,89
Orchis morio 32,11
Orchis sancta 15,70
Dactylorhiza romana 61,05
Anacamptis pyramidalis 44,72
Hymantoglossum longibracteatum 20,95
Serapias laxiflora 33,61
Serapias vomeracea 40,56
Ophrys fuciflora 9,60
Ophrys fusca 6,82

DOĞAL ORKiDE POPULASYONLARININ MEVCUT DURUMU

Salep orkideleri üzerinde çok ciddi baskılar söz konusudur. Bunlardan en önemlileri arasında plansız yapılaşma yer alır. Özellikle sahil kesimlerinde gerçekleşen yazlık ve turizm istilası, şehir ve köy yerleşim alanlarının büyümesi birçok orkide türünü tehdit etmektedir.
Diğer yandan plansız yapılan ağaçlandırma faaliyetleri sonucunda her yıl milyonlarca orkide bitkisi habitatları ile birlikte yok edilmektedir. Özellikle seyrek makilik ve bozuk orman alanları ile fundalıklar en önemli orkide alanları olmasına karşılık ağaçlandırma sahası olarak tercih edilmektedir.
Aşırı otlatma da orkideleri tehdit eden faktörler arasında sayılabilir. Özellikle çiçeklenme döneminde yapılan otlatma sonucunda çiçekler hayvanlar tarafından yenilmekte ve tohum olgunlaştırmaları engellenmektedir. Ayrıca hayvanlar tarafından çiğnenen bitkiler zamanla körelmekte ve ölmektedirler.
Şüphesiz orkideler üzerindeki en büyük baskılardan biri, beklide birincisi salep üretimi amacıyla toplanmalarıdır. Farklı kaynaklara göre değişmekle birlikte her yıl tahmini 50-180 milyon orkide bitkisi doğadan sökülmektedir.
Toplayıcılardan büyük bölümü çiçeklenme döneminde salep bitkilerini söküp, yeni oluşmuş yumruyu aldıktan sonra bitkiyi öylece bırakmakta ve ölmelerine sebep olmaktadır. Halbuki bazı toplayıcılar söktükleri bitkiyi yumrusunu aldıktan sonra tekrar dikmektedir. Bu bitkiler vejetasyonlarını tamamlamadan önce kendilerine bire yumru daha yapmakta ve ertesi yıl aynı yerden çıkmaktadırlar. Ayrıca bu bitkilerin tohumlarını yaymaları da sağlanmış olmaktadır.
Özellikle Ege ve Akdeniz sahil kesimlerinde dağlık alanlarda bulunan işlenmeyen zeytinlikler önemli orkide alanlardır. Buralarda yeterli toprak derinliği ve uygun meyil olmadığından toprak işleme yapılmamaktadır. Bu nedenle birçok salep orkidesi için uygun yetişme ortamı oluşturmaktadır. Ancak son yıllarda bu alanlarda herbisitle yabancı ot mücadelesi yaygınlaşmaya başladığından orkideler için bir tehdit söz konusudur. Karadeniz bölgesindeki fındık alanları için de benzer tehdit geçerlidir.
Son yıllarda uzun yıllar için kiralanan hazine arazileri ve bozuk orman alanları da risk altında olan yerlerdir.
Sonuç olarak birçok faktör doğal orkide popülasyonlarımızı tehdit etmektedir. O kadar ki; bazı türler 10’larla ifade edilebilecek sayılara düşmüştür. Diğer birçok tür de hızla azalmaktadır. Dolayısıyla en kısa zamanda bu bitkiler üretilebilmeli, doğadan toplama yerine tarımsal alanlarda yetiştirilmelidir.
ÜRETİM ÇALIŞMALARI

Salep özellikle ülkemize has bir ürün olduğundan başka ülkelerde üzerinde çok durulmamıştır. Gelişmiş ülkelerde özellikle tropik orkidelerin in-vitro şartlarda üretilmeleri ile ilgili birçok bilimsel çalışma yapılmıştır ve halen yapılmaktadır. Ülkemizdeki birçok araştırıcı da bu çalışmaları dikkate alarak salep orkidelerini doku kültürü yöntemi ile ile üretmeyi denemiştir.
İn-Vitro Çalışmalar:
İn-vitro şartlarda meristem, kültürü ve diğer hücre kültürleri denense de en ümitvar sonuçlar in-vitro şartlarda tohum çimlendirme çalışmalarından elde edilmiştir. Bu konuda Türkiye’nin farklı yerlerinde gerçekleştirilen birçok çalışmada tohumlar başarıyla çimlendirilmiş ve fidecikler elde edilmiştir. Ancak fideciklerin toprağa aktarılması aşamasında bitkiler genellikle enfekte olmaktadırlar. Birçok türde çalışma yapılmış olmasına karşın Orchis coriophora L.’de birçok yerde başarı sağlanmış olması dikkat çekicidir. Bu durum halen tam olarak aşılamamıştır. Son yıllarda orkidelerle ortak yaşayan mikorizaların da doku kültürlerinde kullanılması yaygınlaşmaktadır. Diğer yandan toprağa aktarılacak küçük fideciğin sökülecek büyüklüğe ulaşması yıllar almaktadır. Süs bitkisi olarak kullanılan tropikal orkideler yüksek fiyatlarla satıldığından yapılacak yatırım ve harcamaları rahatlıkla karşılamasına rağmen saleplik üretim söz konusu olduğunda her bitkiden alınacak ürün yaklaşık 20-25 TL/Kg fiyatla satılan 5 gramlık yumrudur. Dolayısıyla ekonomik bir salep yetiştiriciliği için doku kültürü yöntemleri gelecek vaat etmemektedir. Ancak ıslah çalışmalarında, ıslah edilmiş materyalin çoğaltılmasında başarı ile kullanılabilecek, üzerinde çalışılması gereken bir konudur.

Doğada Üretim Çalışmaları:
Son yıllarda mikoriza aşılaması yapılan doğal alanlara tohum ekiminin yapılması ile orkide bitkilerinin yoğun olarak çimlendikleri ve geliştikleri gözlenmiştir. Bu şekilde saleplik üretim söz konusu olmasa bile türlerin doğal ortamlarda korunması ve çoğalmaları mümkün olabilecektir.

Tarla Şartlarında Üretim:

Ege tarımsal araştırma enstitüsünde yapılmakta olan çalışmaların ilk bulgularına göre salep orkideleri tarla şartlarında ekonomik olarak rahatlıkla yetiştirilebilecektir. Bu konuda salep bitkilerinin sahip olduğu bazı özellikler kullanılmaktadır.

Kardeş Yumrularla Üretim:
Bilindiği üzere salep bitkileri her yıl bir adet yeni yumru meydana getirirken bir önceki yılın yumrusu diğer bitki kısımları ile birlikte kurumaktadır. Ancak yapılan gözlemlerde bazı bitkilerin birden fazla yeni yumru oluşturdukları görülmüştür. Bu durum izlendiğinde bazı türlerde iyi bakım şartlarında bitkilerin büyük çoğunluğu 2-3 yeni yumru yapmakta, bazı bitkiler 6-7 yumru verebilmektedir. Daha fazla yumru veren bitkilerin seleksiyonuna dayanan bir üretim ve ıslah projesi halen adı geçen enstitüde devam etmektedir.


Resim 5.- 6. Çok sayıda yumru veren bitkiler
Nisan ortasında hasat edilen yumruların depolanması ile ilgili çalışmalar da yürütülmüş, en uygun depolamanın herhangi bir iklimlendirmenin yapılmadığı adi depo koşullarında delinmiş plastik torbalar içine kuru talaşa katlanarak yapılabileceği sonucuna varılmıştır. Düşük sıcaklıklarda saklanan yumrular gereğinden erken sürmekte, açıkta bırakılanlar kurumakta ve yüksek oranda fire vermektedir. Depolamadan önce yumruların havadar ve gölge bir yerde 10 gün kadar soldurulması gerekmektedir.


Resim 7. Dikime hazır salep yumruları Resim 8. Elle salep yumrusu dikimi
Ekim ayında hazırlanmış olan dikim yastıklarına dikilen yumrular iklim şartlarına göre yaklaşık bir ay içinde sürerek yeni bitkileri meydana getirmekte, kış boyunca gelişen bitkiler Nisan ayında hasat edilebilmektedir. Özellikle ilkbaharda havaların ısınması ile birlikte toprak kurtları ve yaprak bitleri zarar yapabildiğinden bunlara karşı önlem alınmalıdır.

Resim 9. -10. Salep tarlası genel görünüm ve ot alma

Yetiştirme esnasında karşılaşılan en önemli sorun yabancı otlardır. Salep bitkileri küçük boyutlu ve yerde olduklarından yabancı otlara karşı oldukça hassastır. Bu nedenle en az 2-3 defa elle ot alma işlemi yapılmalıdır.
Organik gübreleri çok seven salep bitkileri kimyasal gübreden hiç hoşlanmamaktadır. Bu nedenle dikim yeri yanmış çiftlik gübresi ile bolca gübrelenmeli, kimyasal gübreler dikimden en geç 6 ay önce verilmiş olmalıdır. Vejetasyon periyodu boyunca yaprak gübresi haricinde gübreleme yapılmamalıdır. Çiçeklenen bitkilerde asimilatların önemli bir kısmı burada kullanıldığından yumrular küçük kalmaktadır. Dolayısıyla salep amacıyla yapılacak bir yetiştiricilikte çiçekler henüz küçükken mutlaka koparılmalıdır.
Yapılan çalışmalarda uygun şartların sağlanması halinde dekardan 800-1000 Kg taze yumru alınabileceği görülmüştür.

Tekrar Dikim Yöntemi:
Bazı türler en iyi şartlarda bile sadece bir yumru vermektedirler. Bu türlerin kardeş yumrularla üretilmesi mümkün olmamaktadır. Çiçeklenme döneminde sökülen bitkilerin tekrar dikildiğinde yeniden bir yumru vererek hayatlarına devam ettikleri bilgisine ulaşılmış ve bu konuda denemeler yapılmıştır. Sonuçta çiçeklenme döneminde sağlıklı olan bitkilerin hemen tamamının yeniden yumru oluşturdukları gözlenmiştir. Bu özellik üremesi zor ancak kaliteli salep veren türlerin üretim ve çoğaltılmasında kullanılabilecektir.

Resim 11. Tekrar dikilen bitkiler Resim 12. Bir yılda gelişen fidecikler
Tohumdan Üretim:
Bazı türlerin mikoriza içeren toprakta bir yıl içinde çimlenerek fideciklerin çıktığı gözlenmiştir. Bu fideciklerin hangi şartlarda ne oranda meydana geldiği ve ne kadar sürede sökülebilecek büyüklüğe gelebildikleri konusunda çalışmalar sürmektedir.

İLETİŞİM BİLGİLERİ
Fatih ÇİÇEK
Telefon:
0534 418 9945
0232 846 1331 Dahili 450
Fax:
0232 846 1107
E-Posta:
fcicek33@gmail.com
Adres:
Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü P.K. 9 Menemen/İZMİR





KAYNAKLAR
Anonim. 2009. Salep Üretim Projesi. Anasayfa.
Baytop, T. 1999. Türkiye’de Bitkiler İle Tedavi. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, Yayın No: 3255/40 İstanbul. s:325–327.
Çağlayan, K., A. Özsavcı ve A. Eskalen. 1998. Doğu Akdeniz Bölgesinde yaygın olarak yetişen bazı salep orkidelerinin embriyo kültürü kullanılarak In-vitro koşullarda çoğaltılmaları. Turkish Journal of Agriculture and Forestry. 22 :187–191.
Ekim, T., M. Koyuncu, M. Vural, H. Duman, Z. Aytaç ve N. Adıgüzel. 2000. Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler), Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Yayınları, Yayın No:18, Ankara. s: 24, 123,124,180.
Farhoosh, R. and A. Riazi. 2006. A Compositional On Two Current Types of Salep in İran and Their Rheological Proporties As a Function of Consentration and Temperature. Food Science and Thecnology Department Faculty of Agriculture, Ferdowsi University of Mashhad,91775-1163, Mashhad, İran :662.
Gönülşen, N., K. Önal, N. Ercan, K. Yıldızgördü, E. Şekeroğlu, M. Biçici ve A. Eskalen. 1996. Ege ve Doğu Akdeniz Bölgelerinde Doğal Yayılış Gösteren Orchidaceae Familyasına Ait Bazı Türlerin In-vitro ve İn-vivo Koşullarda Üretimleri Üzerinde Araştırmalar. Proje Sonuç Raporu. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Menemen, İzmir.
Kasparek, M. and U. Grimm. 1999. European trade in Türkish salep with special reference to Germany. Economic Botany, 53(4) :396-406.
Korkut, A. 1986. Orkide ve salep. Hasat Dergisi, Nisan Sayısı :6.
Kreutz, K.A.J. 2002. Türkiye’nin orkideleri, salep, dondurma ve katliam. Yeşil Atlas Sayı:5 : 98-109.
Oğuz, B., A. O. Sarı ve A. Bilgiç. 2005. Ege Bölgesinde Yayılış Gösteren Bazı Salep orkidelerinin Üretim Olanaklarının Araştırılması. Proje Sonuç Raporu. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Menemen, İzmir.
Önal, K. 1999. Ege Bölgesinde Doğal Yayılış Gösteren Orchidaceae Familyasına Ait Bazı Türlerin In-Vitro Koşullarda Üretimleri Üzerinde Araştırmalar. Turkish Journal of Agriculture and Forestry, 23 : 1057-1064.
Özhatay, N.,M. Koyuncu, S. Atay ve A. Byfield. 1997. Türkiye’nin Doğal Tıbbi Bitkilerinin Ticareti Hakkında Bir Çalışma. Doğal Hayatı Koruma Derneği Yayınları, İstanbul. ISBN 975-96081-9-7. s:103-106.
Sezik, E. 1969. Muğla Salebinin Menşei ve Kalitesi. TÜBİTAK 2. Bilim Kong. Tbl. Tıp.
Sezik, E. 1984. Orkidelerimiz. Sandoz Kültür Yayınları, No:6 ,İstanbul.
Sezik, E. ve B. Özer. 1983. Kastamonu Salebinin Menşei ve Kastamonu Civarının Orkideleri. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Temel Birimler Araştırma Grubu, Proje No: TBAG-424.
Sezik, E. ve T. Baykal. 1988. Maraş Salebinin Menşei ve Maraş Civarının Orkideleri. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Temel Birimler Araştırma Grubu, Proje No: TBAG-664.
Sezik, E. 1990. Salep Elde Edilişi ve Sonuçları. Bilim ve Teknik.Haziran Sayısı.
Sezik, E., S. İşler, N. Güler, Ç. Orhan, M. Aybeke, İ.G. Deniz ve O. Üstün. 2007. Salep ve Orkidelerin Tahribi. Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Temel Birimler Araştırma Grubu, Proje No: TBAG-995.
Tamer, C. E., B. Karaman and O. U. Copur. 2005. A traditional Turkish bevarage: Salep. Reviews İnternational. 22(1): 47.
Tekinşen, K. K. 2006. Salep. Bilim ve Teknik Dergisi, Haziran : 76-77.
Tutar, M., A. O. Sarı, Y. Aksu, T. Taşkın, A. Kesici ve A. Bilgiç. 2009. Ege Bölgesi Salep Orkidelerinde Üretim Olanaklarının Araştırılması. Proje Gelişme Raporu. Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Menemen, İzmir.
Merhaba Fatih Bey,
Doktoramı, orkide üretimi üzerine yaptım. Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü mezunuyum. Hatta, bölüm gezisi sırasında Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsünden Orchis italica tohumları almıştım. Tohumları, Miyoshi ve Mii (1988)
Ultrasonic treatment for enhancing seed germination of terrestrial orchid, Calanthe discolor, in asymbiotic culture açıkladığı gibi dezenfekte ettikten sonra, tüp içerisinde (cihazın gücü 30 watt) ultrasonnik temizleme tankı içerisindeki su içerisine yerleştirip 3-4 dakika tohumları ultrasonladığınızda çimlenmeleri çok hızlı gerçekleşiyor. Kontrole göre (çimlenme süresi 3,5ay), 4dakikalık uygulama sonrası çimlenme süresi 15 gün olmuştu. Ultrason deneyin.

Doku_Kültürcü Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-03-2016, 11:08   #48
Ağaç Dostu
 
idris şenol's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
selam elinize sağlık ,salep orkidesini temin ediceğmiz adres mesaj vs bilgisi olan varmı teşekkür ederim

idris şenol Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-04-2016, 23:17   #49
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 02-09-2006
Şehir: muğla fethiye
Mesajlar: 1
salep orkidesi

merhaba arkadaşlar foruma üyeliğim çok eski ama girmeyeli epey olmuştu, benim merakım salep orkidesi, tarlalarımızda yabani olarak yetişien bir kaç orkide resmi yüklemeye çalıştım. bunlardan hangisi salep, veya hangisi daha iyi salep. ben bunları çoğaltmayı düşünüyorum. çiçekleri olduğuna göre tohumları da oluyor mu. yani yumruları dışında tohumla da üretebilirmiyiz. bilgi verirseniz sevinirim

Eklenen Resimler
   
Güngör Salman ve Muda beğendi.
hursits Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-04-2016, 08:23   #50
Ağaç Dostu
 
sar-dunya's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-04-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 198
Galeri: 1
Merhaba,

Çiçekleri var ancak tohumla üretme işi birazdan fazla karışık. Zamanında şuradaki gibi çalışmalar yapılmış, devamı gelmiş mi bilmiyorum.

Hangi türden daha iyi salep olduğu konusunda yapılmış bir araştırma ben de bilmiyorum, bilen varsa cevabını ben de bekliyorum. Öte yandan bu konuda bir araştırma yapıldığını da sanmıyorum zira ticari satılan (örn:süpermarket, zincir pastane) saleplerin çoğu nişasta gibi başka maddelerle ağdalı sıvı haline getirilmiş şeyler, salepsiz salep üretme teknolojisi almış başını gitmiş

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hursits Mesajı Göster
merhaba arkadaşlar foruma üyeliğim çok eski ama girmeyeli epey olmuştu, benim merakım salep orkidesi, tarlalarımızda yabani olarak yetişien bir kaç orkide resmi yüklemeye çalıştım. bunlardan hangisi salep, veya hangisi daha iyi salep. ben bunları çoğaltmayı düşünüyorum. çiçekleri olduğuna göre tohumları da oluyor mu. yani yumruları dışında tohumla da üretebilirmiyiz. bilgi verirseniz sevinirim

sar-dunya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-04-2016, 11:36   #51
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,117
Aslında hangi salep orkidesinin yumrusunda daha fazla kıvam artırıcı madde olduğuna ilişkin Prof.Dr. Ekrem Sezik'in çalışmaları var diye biliyorum. Ekrem Hoca, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden emekliye ayrılmıştır. Ayrıca bu sayfanın başında Fatih Bey'in yazısında bu konuya değinilmiş, hangi bölgede yetişen salepte ne kadar kıvam artırıcı bulunuyor belirtilmiş.

sar-dunya beğendi.

Düzenleyen Doku_Kültürcü : 15-04-2016 saat 11:50 Neden: değiştirme.
Doku_Kültürcü Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-04-2016, 11:56   #52
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,117
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi hursits Mesajı Göster
merhaba arkadaşlar foruma üyeliğim çok eski ama girmeyeli epey olmuştu, benim merakım salep orkidesi, tarlalarımızda yabani olarak yetişien bir kaç orkide resmi yüklemeye çalıştım. bunlardan hangisi salep, veya hangisi daha iyi salep. ben bunları çoğaltmayı düşünüyorum. çiçekleri olduğuna göre tohumları da oluyor mu. yani yumruları dışında tohumla da üretebilirmiyiz. bilgi verirseniz sevinirim
Bunların hepsi salep. Hangisinin daha fazla kıvam artırıcı madde içerdiğini bilmiyorum. Tohumla üretmeniz mümkün. Svante Malmgren'in web sayfasında nasıl yapıldığı anlatılıyor, dili İngilizce: About Orchids

Doku_Kültürcü Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2016, 07:54   #53
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 09-04-2015
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 42
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ludisa Excellence Mesajı Göster
teşekkürler agozce
teşekkürler ahmeter

Basit bir yöntemle daha devam edelim istedim. Gelen olarak 'keiki paste' kullanımını sanırım artık herkes bilmekte fakat temininin güçlüğü ve raf ömrü bakımından kullanım süresinin kısalılığı açısından BAp (Benzilaminopürin) ve bir miktar cilt kremi kullanarak buna altarnatif olarak kullanabiliriz.

Sitokinin olan BAp ın yurt içi temini konusunda pek fikrim yok ben laboratuvarda bu karışımı SİGMA firmasının ürünü ile lanolin bazlı daha kompleks karışımlar hazırlayarak test etmekteyim.
6-Benzylaminopurine plant cell culture tested | Sigma-Aldrich
Fakat genel açıdan ev ortamında bu uygulamada son derece umut verici

Pratik olarak, hassas terazisi olan bir yerde kuyumcu, eczane vs. 1mg BAp tartılıldıktan sonra bir miktar alkolde eritilir ve 1ml ye tamamlanır. Bu işlem için pratik olması açısından bir şırınga kullanılabilir. Bir miktar cilt kremi, vazelin veya ezcacıdan temin edebileceğiniz bir miktar lanolin den bir çay kaşığı kadarına, hazırladığınız BAp solüsyonun dan bir damla damlatıp karışımı hazır hale getiriniz.


Çoğunlukla bu yöntem Phalaenopsis lerde kullanılsada bildiğim kadarıyla nephentesler de ve afrika menekşelerinde de diğerlerine nazaran çok daha başarılı.

Bu uygulama için çiçeği geçmiş bir Phalaenopsis den genelde daha iyi sonuçlar alınsada çiçekli bir bitkide tercih edilebilir.

Çiçek sapı üzerindeki gözü örten parça dikkatli bir şekilde bitkiden uzaklaştırılır.
Eklenti 305047

Parçanın altında bulunan gözün, nodun üzerine bu karışımdan bir miktar sürülür, ve bitki 24°C, %70 nemde ve aydınlık bir yerde inkube edilir, gelişmeye bırakılır.
Eklenti 305048

Uygulamadan 2 hafta sonra.
Eklenti 305049

Uygulamadan yaklaşık 4 hafta sonra.
Eklenti 305050




İlk uyguladan sonra 1 ila 3 haftada bir bitki ya da bitkicikler belirene kadar tekrarlanmalı.

Bu uygulama sonunda elde edilen keiki ler ile tekradan doku kultü ile bol miktarda bitki elde edeceğiz
Üstadım bu Vaselini alkolle mi çözdünüz? Ben NaOH ile çözmeye çalıştım ama vaselin ile NaOH birleşmedi..
İllaki Ethanol mü kullanmalıyım? Başka bir yolu mu var?
***.

Sevdalı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2016, 13:14   #54
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,117
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sevdalı Mesajı Göster
Üstadım bu Vaselini alkolle mi çözdünüz? Ben NaOH ile çözmeye çalıştım ama vaselin ile NaOH birleşmedi..
İllaki Ethanol mü kullanmalıyım? Başka bir yolu mu var?
***.
Kinerase hazır göz altı bakım kremi kullanın. İçeriğinde % 0,125 Kinetin var. Kinetin, benziladenin gibi sitokinin etkisine sahip bir kimyasal maddedir, hatta ilk sentez edilen sitokinindir. Fiyatını bilmiyorum, etkinliği konusunda da bir şey söyleyemem, denemedim, ama eczaneden satın alabileceğiniz kullanıma hazır bir malzeme.

culsuz gezgin beğendi.
Doku_Kültürcü Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2016, 14:10   #55
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 09-04-2015
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 42
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Doku_Kültürcü Mesajı Göster
Kinerase hazır göz altı bakım kremi kullanın. İçeriğinde % 0,125 Kinetin var. Kinetin, benziladenin gibi sitokinin etkisine sahip bir kimyasal maddedir, hatta ilk sentez edilen sitokinindir. Fiyatını bilmiyorum, etkinliği konusunda da bir şey söyleyemem, denemedim, ama eczaneden satın alabileceğiniz kullanıma hazır bir malzeme.
Cevap için teşekkürler.Bu kreme Bap eklemeli miyim?
Siz alkolle mi çözmüştünüz Bap'ı?
Vaselin alkolle birleşmiş miydi?Kinarese krem çok pahalı.
Teşekkürler

Sevdalı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2016, 17:02   #56
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,117
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sevdalı Mesajı Göster
Cevap için teşekkürler.Bu kreme Bap eklemeli miyim?
Siz alkolle mi çözmüştünüz Bap'ı?
Vaselin alkolle birleşmiş miydi?Kinarese krem çok pahalı.
Teşekkürler
Kinerase krem BAP gerektirmez.
BAP, kimyasal bakımdan "amfoter madde" sınıfında yer alır. Yani, hem bazlarla (NaOH, KOH), hem de asitlerle (HCl, H2SO4) tepkime verir ve çözülür. Nitrik asit (HNO3) oksitleyici bir asit olduğu için kullanılmamalıdır. BAP çözeltisi hazırladıktan sonra, pH değeri, pH metre yardımıyla 5-5,8 arasına getirilir. Çözeltiye nişasta ilave edilir ve muhallebi pişirir gibi nişasta ile ocak üzerinde karıştırarak ısıtılır ve kıvamlı hale gelmesi sağlanır. Bu işi yaparken sıcağa dayanıklı borcam kap kullanmanız önerilir. Kıvamlı hale geldiğinde ocak üzerinden alınır ve soğutulup kullanılır.

culsuz gezgin beğendi.

Düzenleyen Doku_Kültürcü : 17-04-2016 saat 17:04 Neden: değiştirme...
Doku_Kültürcü Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2016, 18:34   #57
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 09-04-2015
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 42
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Doku_Kültürcü Mesajı Göster
Kinerase krem BAP gerektirmez.
BAP, kimyasal bakımdan "amfoter madde" sınıfında yer alır. Yani, hem bazlarla (NaOH, KOH), hem de asitlerle (HCl, H2SO4) tepkime verir ve çözülür. Nitrik asit (HNO3) oksitleyici bir asit olduğu için kullanılmamalıdır. BAP çözeltisi hazırladıktan sonra, pH değeri, pH metre yardımıyla 5-5,8 arasına getirilir. Çözeltiye nişasta ilave edilir ve muhallebi pişirir gibi nişasta ile ocak üzerinde karıştırarak ısıtılır ve kıvamlı hale gelmesi sağlanır. Bu işi yaparken sıcağa dayanıklı borcam kap kullanmanız önerilir. Kıvamlı hale geldiğinde ocak üzerinden alınır ve soğutulup kullanılır.
Sayın doku kültürcü yardımlar için çok teşekkürler.
Yalnız anlayamadığım konu şu;
Bende vaselin ve NaOH var.Bap'ı NaOH ile çözdükten sonra bu çözülen Bap'ı vaselin+nişasta ile mi ısıtıp karışım hazırlayacağım..
Ben bir karışım hazırladım NaOH ile 1mg Bap çözdüm 1ml tamamladım.Bu sıvıyı Vaselinle özdeşleştiremedim.Vaseline karışmadı.
Isıtarak mı bu özdeşleştirme sağlanıyor?
Saygılarımla..

Sevdalı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2016, 22:06   #58
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 11-02-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,117
Sulu çözelti vazelinle karışmaz. Yukarıda da belirttiğim gibi pH çook önemli. BAP'ı çözmek için ister NaOH kullanın, ister HCl kullanın, uyguladığınızda bitki hücrelerine zarar vermemek için pH değerini 5-5,8 aralığına getirmeniz gerekiyor. pH ayarlandıktan sonra, bu çözelti içerisine nişasta ilave edip ısıtıyorsunuz, nişasta su alıp şişiyor ve muhallebi kıvamına geliyor. Vazelini işe karıştırmıyorsunuz.

culsuz gezgin beğendi.
Doku_Kültürcü Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2016, 22:27   #59
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 09-04-2015
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 42
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Doku_Kültürcü Mesajı Göster
Sulu çözelti vazelinle karışmaz. Yukarıda da belirttiğim gibi pH çook önemli. BAP'ı çözmek için ister NaOH kullanın, ister HCl kullanın, uyguladığınızda bitki hücrelerine zarar vermemek için pH değerini 5-5,8 aralığına getirmeniz gerekiyor. pH ayarlandıktan sonra, bu çözelti içerisine nişasta ilave edip ısıtıyorsunuz, nişasta su alıp şişiyor ve muhallebi kıvamına geliyor. Vazelini işe karıştırmıyorsunuz.
Sayın Doku kültürcü ilginize tekrar teşekkürler.
Bu hazırlanan Bap nişasta çözeltisinde uyguladığınız ml/mg oran var mı?
Örneğin 10ml Bap çözeltiye 100gr nişasta karıştırılıp ısıtılarak pH 5-5.8 yapılması gibi...

Şükranlarımı sunuyorum..

Sevdalı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-04-2016, 21:48   #60
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 09-04-2015
Şehir: TEKİRDAĞ
Mesajlar: 42
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Doku_Kültürcü Mesajı Göster
Sulu çözelti vazelinle karışmaz. Yukarıda da belirttiğim gibi pH çook önemli. BAP'ı çözmek için ister NaOH kullanın, ister HCl kullanın, uyguladığınızda bitki hücrelerine zarar vermemek için pH değerini 5-5,8 aralığına getirmeniz gerekiyor. pH ayarlandıktan sonra, bu çözelti içerisine nişasta ilave edip ısıtıyorsunuz, nişasta su alıp şişiyor ve muhallebi kıvamına geliyor. Vazelini işe karıştırmıyorsunuz.
Merhaba
Dediğiniz işlemleri yaptım.Bap çözdüm beherde nişastayla karışım hazırlayıp kaynattım.
Yalnız Karışımı kavanozdan kürdan vasıtasıyla çıkarıyorum ve sürdüğüm orkidede hemen kuru bir hal alıyor bu normal mi?
Saygılar

Sevdalı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:05.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024