agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Organik Tarım
(https)




Beğeni Düzeni47Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 05-08-2008, 19:41   #1
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 26-06-2008
Şehir: sivas
Mesajlar: 10
Organik tarım nereye gidiyor?

efendim herkese merhabalar..
bir husus hakkında fikirlerinize ihtiyacımız var..

bir kaç senedir bildiğiniz üzre bir organik tarım furyasıdır tutturuldu gidiyor.. belli başlı markalar sayısı beş on tane olan organik tarım sertifikasyon kuruluşları denetiminde ürettikleri organik ürünleri ülkemiz şartlarına nazaran oldukça yüksek fiyatlarla da pazara sürüyor.

biz de bir grup organik kayısı yetiştiricisi çiftçiyiz.. 3 sene öncesinde il tarım müdürlüğünün yönlendirmesi, meyvecilikte farklı bir kulvara geçeceğimiz vaatleri ile yıllardır süregelen konvansiyonel üretimden vazgeçip ltsini yüksek fiyatlarla temin ettiğimiz ve ayrıca bir bağlamda kayısımızın bazı niteliklerinin kaybolmasına da neden olan, kalite kaybına sebep olan mesela çilsiz pürüzsüz olması gibi meziyetlerinin yok olmasının önüne geçmeyen neemazal, madex gibi sınırlı sayı ve çeşitteki organik tarım girdilerini kullanmaya başladık.

fakat şu an ürün hasat zamanı ve biz tonlarca kayısımızı değerlendiremedik, organik işletmeler bulamadık ve sıradan bir meyve suyu firmasına organik kayısılarımızı konvansiyonel ürünlerden farksız olarak oldukça düşük fiyatta (kg 30 kuruş) verdik.

belki de biz yanlış mercilere başvurduk gerekli araştırmaları yapamadık fakat aylardır süren araştırmalarım neticesinde farkettim ki organik tarım henüz yerleşmemiş pazar payı bulamamış işletmeleri yeterince kurulmamış alt yapı hazırlanmadan girişilmiş bir iş..

önerilerinize ihtiyacımız var, hiç değilse sonraki yıllarda daha iyi değerlendirme yapabilmemiz için bizler ne yapmalı, nereye başvurmalıyız..

bu konudaki fikir ve önerilerinizi bekliyorum şimdiden teşekkürler...

dilber Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-08-2008, 21:58   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,323
Galeri: 3
Sayın dilber,
Siz üretici olarak kafası karışmış durumdasınız, bendeniz ise bir tüketici olarak şaşkın haldeyim.

Önceki günlerde organik ürünler sattığını tabelası ile duyuran bir dükkana girdim. yarım kilo bal için konulan etiket yirmi liranın üstünde idi. Kilosu nerde ise 45,00 ytl diye geçirdim içimden.

Aynı dükkanda 800 gr.lık kavanozdaki başka marka bir bal da satıcının ifadesi ile organik idi ama fiatı 18 ytl. idi.

Organik ürün etiketi görünce bir tuhaf olmaya başladım ve o dükkandan bir an önce çıkmak gelmeye başladı içimden. Bir güven problemi yaşamaktayım şahsen bu konuda. Neden onu da tam bilememekteyim ne yazık ki.
Hoşçakalın.

justice beğendi.
hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-08-2008, 23:50   #3
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 26-06-2008
Şehir: sivas
Mesajlar: 10
ben her nekadar kime yahut neye karsı bi güven problemi yaşadığınızı tam olarak anlayamamış olsam da size şöyle ifade etmeye çalışayım, bal konusunda üreticiler aracılar ve satıcılar arasındaki döngü nasıldır kim ne kadar kar eder, kim ne kadar hakettiğini elde eder bilemem, yalnız meyvecilik konusunda şöyle söyleyeyim, 200 ml si piyasada 2.2 ytl gibi bir fiyattan satılan organik bandrollü meyve suyunun, 250 ml si 2.5 ytlden satılan organik meyve suyunun,200 grının 4 ytl ye satıldığı kayısı kurusunun, hammadesinin kg ını çiftçiden 30 kuruştan almak reva mıdır, yorum sizin buyrun..

dilber Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-08-2008, 01:10   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,244
Galeri: 88
Alıntı:
üretici de kendi kayısısını kendisi kurutsa ve kendisi bir şekilde tüketiciye ulaşmaya çalışsa
Bunlar çok farklı tür bilgi gerektiriyor. Bir insanın hem üretimden hem reklamdan, hem satıştan hem tahsilattan anlaması gerekecek. İşi yarar kooperatifler daha iyi çözüm değil mi?

Geçmişte yaptığım bir epey farklı iş vardı. Biri batik giyisi konusu. Kumaşı dokuma hariç tüm işleri kendim yapmıştım. Modelistlik, stilistlik, kesim, boyama, dikim, pazarlama, tahsilat... Güç bela hallettim.

Bir ara da mum işiyle uğraştım. Tasarım, malzeme alımları, boyama, döküm, ürünleri dağıtım. O günlerde canım daha fazlasını istemedi sanırım, bıraktığım mumların akibetini takip etmedim. Yani ne parasını, ne de mumları almak için bıraktığım yerlere uğramadım.

Elektrik kesintilerinin bol olduğu günlerdi. Ev için mum satın alırken, ev ahalisinin "hiç olmazsa geri alsaydın, bir de üste para verip mum almazdık" diye benimle dalga geçmelerini unutmuyorum

Sözün kısası, öneriniz gerçekten çok şey istemek anlamına geliyor dolayısı ile bence ütopik...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-08-2008, 01:12   #5
Ağaç Dostu
 
Organik's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-07-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 105
Galeri: 46
Benimde bu konu hakkında şöyle bir düşüncem var, tabi bu hayal şimdilik, umarım bunu yapan birileri bulunur:
Baştan sona sadece organik ürün satan alışveriş merkezleri, mesela migrosu düşünelim, işte o büyüklükte bir market her şehirde olacak, sadece organik ürün satıp, küçük üreticilere pazar yaratılmış olacak hem de doğal ürün yetiştiriciliği yükselecek.

Ancak ülkemizde küçük girişimcilerin önünde çok engel var, büyük patronlarsa tembel ve hantal, meclistekiler sayesinde yeni ekonomik uygulamalarla birçok işletme kapandı, patronlar dahada büyüdü. Yabancı girişimine destek var, ancak halkın girişimi baltalanıyor.

Aynı zamanda tüketicininde bu konuda bilinçlenmesi için çok kaliteli hazırlanmış organik ürün,tarım konularında kitapçıklar olmalı. Dergilerle gazetelerle dağıtılmalı.

HakanG beğendi.
Organik Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-08-2008, 08:32   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Bu durum arzdan ziyade taleple ilgili.

Karfursa gibi marketlerde hem organik gıda bölümü hem organik sebze-meyve bölümü var, bu bölümlerden alışveriş çoğaldıkça arz da artacaktır, ancak artık "organikse kazık fiyat koyalım" anlayışının olmaması lazım ...

Karfursadaki organik gıda fiyatları da eskiye göre düşüşde.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-08-2008, 09:12   #7
Ağaç Dostu
 
Selahattin Yılmaz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-05-2006
Şehir: Bursa
Mesajlar: 5,284
Galeri: 15
Pazarlama çısından birileri girişimci olsa sorun halloluyor aslında. Gerçek şu ki bizim çiftçimiz pazarlamayı bilmiyor, bilsede işinden gücünden yapamıyor. Kitlesel olarak CarefourSA, Kipa, Metro, Gima, Milli Pazar, Şaypa, Mopaş vb gibi marketlerle görüşülse göreceksiniz ki organik ürününüz birisinden birisiine satılabilecek ve değer yapacaktır size düşen o marketlerden birisinin kapısından içeri girebilecek cesareti yakalamkta. Ancak herşeyden evvel ürününüze ait organik ürün sertifikası olmalı elinizde. Geçmişte ben bu şekilde bazı ürünleri onlara ulaşırdım inanın ayakta ve önleri ilikli vaziyette karşılıyorlar sizi çünki arayıpta bulamadıkları ürünleri ayaklarına götürüyorsunuz, üstelik ödemede sorunda yaşamıyorsunuz.

Sadece girişimci bir beynin biraz kendisini tetiklemesi gerekiyor ve bunu yapabilecek kişi olarak yegane sevgili dilber'i görüyorum zaten. Mesela burada konuyu tartışmaya açtığı kadar bu marketlerin internet sitelerinde en az burada açıklayıcı ve akıcı bir dille ürününü tarif edebildiği gibi bir maille ürünlerini tarif edip reklamını ve pazarlamasını yapabilir. Sorun sadece hurdacılar çarşısından çıkıp ürününü açık artımaların yapıldığı doğru mekanlarda satmak kadar kolay aslında.

Selahattin Yılmaz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-08-2008, 09:58   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 1,323
Galeri: 3
Sayın Dilber,
Ben tüketici olarak organik ürün satın almalarımda sayın denizakvaryumunun yukarıda yaptığı tesbiti yaşamaktayım. Yani kurnaz bazı satıcıların " organikse fiatı yüksek tut" mantığı ile hareket etmekte olduklarını hissediyor gibiyim.
Sayın meyvelitepe,
Yazımda verdiğim örnekteki ballar arasında, fiatlarını bu derece etkileyecek özellik farklılıkları yok idi.
Hoşçakalın.

justice beğendi.
hosseda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-09-2008, 14:46   #9
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Bizim herşeyimiz organik idi.

Merhaba,

Daha önce başka biryerlerde bahsetmiştim. Bizim herşeyimiz zaten organik idi.

Evet yine iddia ediyorum. Çiftçimiz dış ilaç ve tohum firmalarınca kandırılsa da, artık doğru yolu buluyor. Biraz bilinçlenen, yahu ben zaten organik meyve, sebze yetiştiriyormuşum diye söyleniyor ve ürettiklerinin daha fazla rağbet göreceğini bildiğinden, hemen eski sisteme dönüyor.

Hepimiz biryerlere gidip geliyoruz. Ama yazlığa, ama kışlığa, ama iş seyahatine. Yol boyunca çiftçilerimizin derme çatma tezgahlarıyla mutlaka karşılaşıyoruz. Durup bakarsanız yola yakın bir yerde tarlasını göstererek elinize sepeti bile tutuşturup meyve ,sebze toplamaya davet ediyor.

Hatta bazıları bu işi daha düzenli ve iyi yaptığını göstermek için biz hayvan gübresinden başka bir şey kullanmayız bizim meyvemiz, sebzemiz horganik deyiveriyor. Dili dönmese de işin önemini kavramış. Bravo.

Dün,Edremit-Balıkesir yolunun 50.Km sinde pembe domates satın aldığım bir kadın Siz bu domatesleri İstanbulda yiyemezsiniz sizin marketlerinizdeki domatesler ya hormonlu ya da ilaçlı sera malı dedi.

Yabancı ilaç ve gübre firmaları gelip, bu ilaç ve tohumlar ile daha fazla mal üreteceksiniz diye köylümüzü, çiftçimizi kandırıp kullanmaya ikna edinceye kadar biz zaten organik değilmiydik?

Saygılar

HakanG beğendi.
Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-09-2008, 00:09   #10
Yeni Üye
 
yavuzzz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-09-2008
Şehir: GİRESUN
Mesajlar: 12
Oğuz hocam ne kadar güzel yamışsınız kesinlikle katılıyorum.Aynı durum bizim karadeniz yaylalarında da geçerli aklınıza gelen bitkisel olsun hayvansal olsun birçok ürün organik ama üreticimiz Organik tarım hakkında bilinçsiz olduğu için üretilen ürün gerçek değerini bulamıyor.Ben de organik tarım hakkında kendi çapımda bir makale yazdım ilgilenen arkadaşlarıma yardımcı olması dileğimle.Saygılarımla;

Link

http://www.genbilim.com/content/view/4342/34/

yavuzzz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 23:23   #11
Ağaçsever
 
çınaraltı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-12-2006
Şehir: turgutlu
Mesajlar: 89
Organik kelimesini kullanmanın bir bedeli var. Ama bu bedel neyin karşılığı bilemiyorum. Yılda iki defa haberli, iki defa da habersiz kontroller için binlerce lira sertifika bedeli ödemek gerek.
Ben de benzer konulardaki fikirlerimi naçizane blogumda yayınlamıştım.
http://agrosfer.blogspot.com/2009/01...ine-atman.html

çınaraltı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-04-2011, 14:06   #12
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 22-04-2011
Şehir: çanakkale
Mesajlar: 2
organik tarım yetiştirdiğiniz ürüne göre değişir. mesela ben zeytin üretimcisiyim bizim bölgede organik tarım zorunludur. zeytinde organik tarımı soracak olursanız kısaca bahsediyim. Çoğu bölge de ilaçlama uçaklarıyla zeytin tarlaları havadan ilaçlanır. bu bölgenin ve tarla sahiplerinin ortak kararıyla yapılır. bu ilaçlar zeytinin, yağın organikliğini bozar. ama bizim bölgemizde biz buna karşıyız. tarım kredi kooperatiflerinden aldığımız petlerdeki ilaçları ağaçlarımıza asıyoruz bütün böcekleri sinekleri o ilaç çeker ve ürünlerimiz temiz bi şekilde doğal ortamında yetişir. bunu il tarımdan yetkililere gösteriyoruz ve organiklik sertifikası alıyoruz. bu yüzden zeytinimiz de yağımız da dünya çapındadır...

HakanG ve 03sandıklı beğendi.
zeytinhan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-04-2011, 21:15   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
benim anlamadığım konu şu: organik tarımda kimyasallar kullanılır mı ya da kullanılmaz mı? ben hiçbir kimyasal kullanılmaz diye biliyorum???

mavikartal5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-04-2011, 00:38   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
Size "Dünya'nın tuttuğu yol" yanlış desem, ne dersiniz? Niye, organik veya benzer adlarla anılan ürünler sertifikalandırılmak zorunda?

Bence tam tersi olmalı. Kimyasal ilaçlı, kimyasal gübreli vb. sorunlu ürünler sertifikalandırılmalı. Sorunu, özelliği, herkesin açık ve net olarak anlayacağı bir şekilde belirtilmeli. İnsanlar bu ürünleri tercih ediyorsa da, bunları göze alarak tercih etmeli. Serbest satılan ürünlerin hepsi de, insana, çevreye zararsız olmalı.

Bunu başarmanın zorluğundan bahsedeceksiniz. Evet, haklısınız. "Serbest Piyasa Ekonomisi" tabu olarak görülürse başarılamaz. Şimdilik ya "zehirli kazık", ya da "organik kazık"tan birini seçme hakkına(!) sahibiz.

Selamlar.

HakanG ve 03sandıklı beğendi.
bozon Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-04-2011, 14:14   #15
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
organik kazık (!)

sayın bozon,
organik kazık (!) tabirinize en içten dileklerimle katılıyorum.
tohumu organik (kimyasallarla kaplanmış, kimyasal işlemlden geçmiş) toprağı organik (kimyasallar içeriyor), yeşillenmesi, dallanması, çiçeklenmesi, meyvelerin çoğaltılması, meyvelerin renklendirilmesi hepsinde de kimyasallar kullanılıyor. hatta, tüketim noktalarına sevkiyatlarında da soğutucunun yanı sıra kimyasallar kullanılıyor.
tabiriniz uygun organik kazık (!)
saygılar

mavikartal5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-04-2011, 14:20   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
Ekin Sapı Devrimi

organik tarım sevdalılarına; çeşitli kimyasallarla kirletilmiş organik tarım yerine doğal tarım
Masanobu Fukuoka'nın bir çığır olarak yeniden bulduğu Ekin Sapı Devrimi fikrini araştırmanızı salık veririm.
saygılar

kemal-efe ve HakanG beğendi.
mavikartal5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-04-2011, 23:41   #17
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
Organik deyince, sanki teknolojiyi ve piyasayı reddetme anlaşılıyor. Ben bu konulara ihtiyatla yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum. Teknoloji ve piyasanın dikkate alınmadığı çabaların, ciddi bir sonuca ulaşacağını zannetmiyorum.
Selamlar.

bozon Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-05-2011, 22:55   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
sayın bozon,
yanlış anlaşılma var. organik tarım, teknolojiyi ve piyasayı reddetme değil, sadece kimyasal içerikliği nedeniyle, kimyasallığının gizlenmesi nedeniyle bir tepkim var.
saygılar

mavikartal5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-05-2011, 23:06   #19
Ağaç Dostu.
 
bahtiyar02's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-09-2006
Şehir: ADIYAMAN
Mesajlar: 2,457
Galeri: 3
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mavikartal5 Mesajı Göster
sayın bozon,
yanlış anlaşılma var. organik tarım, teknolojiyi ve piyasayı reddetme değil, sadece kimyasal içerikliği nedeniyle, kimyasallığının gizlenmesi nedeniyle bir tepkim var.
saygılar
Sevgili mavikartal5;
Bana görede ha organik denen maddeler ha kimyasal maddeler kullanmışsınız fark etmiyor.Sonuçta Organik gübreler veya ilaçlarda kimyaslal maddeler kullanılarak hazırlanıyor. Ozaman kimyasaldan farkı ne? zehirsiz olmalarımı? Sizinde dediğiniz gibi " kimyasal içerikliği nedeniyle, kimyasallığının gizlenmesi nedeniyle bir tepkim var."
Saygılar

bahtiyar02 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2011, 22:32   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
Sayın Mavikartal5;

Sözüm size değil. Genel gidişat için söylemiştim.

Piyasa, temiz olmayan ürünlerle dolu olduğu sürece, bunlar bir şekilde tüketilecek. Organik ürün için yapılan çalışmalar da, sınırlı bir alanda kalacak. Ya parası çok olanlar, ya da hobi amaçlı üretim yapanlar bunlardan yararlanabilecek. Bence olması gereken, halkın temiz ürün tüketebilmesi. Bunun için de, piyasadaki ürünlerin tümünün temiz olması gerekli.

Teknoloji terimi de anlam kaymasına uğradı. Teknoloji deyince, sağlığa, insana, çevreye, doğaya zararlı gelişmeler anlaşılır oldu. Elbette bu doğru değil. Teknolojiyi, çıkarcıların değil, halkın yararına kullanmamak yanlış olan...

Selamlar.

bozon Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-05-2011, 23:18   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
sevgili forumdaşlar,
YEŞİL DEVRİM, bu dünyaya zehir getirdi. salt üretimi arttırmak için hormonlar, vitaminler, ilaçlar kullanıldı sonuç; toprakların bir kısmı kullanılamaz hale geldi.
organik üretim; sözüm ona kimyasalsız, zararsız bir ürün almaktı. ama sonuç; tohumundan üretime kadar her noktada koruyucu tedbirler için yine ilaçlama, yine kimyasallar. beni bilirsiniz bu konuda usta değilim sadece amatör bir tüketici az miktar da da kendimce üreticiyim (kendi ihtiyaçlarım ve gelecek için). içinde kimyasal hormon ve ilacın kullanılmadığı bir organik tarımdan söz edebilir miyiz?
saygılar

kemal-efe beğendi.
mavikartal5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-05-2011, 17:56   #22
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 19-04-2011
Şehir: Houston
Mesajlar: 18
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mavikartal5 Mesajı Göster
benim anlamadığım konu şu: organik tarımda kimyasallar kullanılır mı ya da kullanılmaz mı? ben hiçbir kimyasal kullanılmaz diye biliyorum???
TR yi bilmiyorum ama ABD de kullanamazsiniz. Hatta ABD de bir urunun organik sertifikasi alabilmesi icin koyun, sigir tavuk olur domates olur farketmez dikildigi otlandigi topraklarin son 10 sene icinde hic suni gubre, ilac ve kimyasal madde gormemis olmasi lazim.

Eger toprak bu 10 senenin gecis surecinde ise mesela atiyorum 5-6. senesinde ise o zaman urune "transitional" diyorlar. Yani ABD de 3 cesit urun var, traditional (geleneksel ilaclanmis bol hormonlu), transitional (yukarida anlattim) bir de organik.

Ancak burada ilginc bir nokta var. Organik bir urun ile siradan bir kisinin bahcesinde uretilen domates arasinda DAGLAR kadar lezzet farki var. Bunu anlamis degilim.

Yani sonucta organikte ticari ve cokca uretilince bir sekilde lezzeti kaciyor ama neden bunu anlamadim.

misterno Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-05-2011, 21:56   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
sayın misterno
bir kök domates fidesinden yaklaşık 1600 kg ürün almanın adı da organik üretim. böyle biliniyor ülkemizde. diğer taraftan organik tarımın temelinde HACCP denilen bir gıda sistemi var ama uygulanması %1 bile yapılamaz. yani yok.
sizin de belirttiğiniz gibi organik tarımın tadı tuzu kaçık vaziyette. siz üretimin her noktasında kimyasal kullanmaya devam ederseniz, daha çok ürün alayım diye suyu da basarsanız, doğaldır ki ürünün tadı tuzu kaçacak. ürünleri sözüm ona turfanda diye satmak için onları makinalarda sarartıp, kızartırsanız, içleri yeşil dışları da kendi renginde olacaktır şüphesiz. sanırım 2 yıl önce yaşanan bir krizde, limonlar ihracattan döndü geldi. iç piyasaya sürüldü. sapsarı limonların üzerinde koyu yeşil noktalar herkesin gözünden kaçtı. işte makinalarla, kimyasal işlemlerle sarartılan limonlar.
organik tarımın tadı tuzu kaçtı.
saygılar

mavikartal5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-05-2011, 09:19   #24
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Doğallığın bittiği yer seralar.

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi misterno Mesajı Göster
Ancak burada ilginc bir nokta var. Organik bir urun ile siradan bir kisinin bahcesinde uretilen domates arasinda DAGLAR kadar lezzet farki var. Bunu anlamis degilim.
Yani sonucta organikte ticari ve cokca uretilince bir sekilde lezzeti kaciyor ama neden bunu anlamadim.
Arkadaşlar kontrol ve denetimlerin göz ardı ettiği bir nokta, serada yetiştirilen bitkilerin gelişim süreçlerindeki farkın tarlada veya bahçede yetişen bitkinin biçimiyle benzerliğinin olmayışının altında yatan bu ayrıcalıkta aramalıyız doğallığı.

Tohumumuz labaratuar çıktısı olarak seranın ortamında bitkiye dayatılan şartlarda çimlenmesi baştan doğallığı kaybediyor, tarladaki domates iplerdemi büyüyor da doğallık kazanıyor, sera içinde ipe alınmak yetmiyormuş gibi verim artışı sağlamak adına üzerinde yaprak bırakılmıyor.

Sera içinde ipe alınan bu bitkilerin boyları 2ila 3mt buluyor, bu özellikler bitkinin gelişmesinin bu gelişme farkı olarakta tarla ve bahçedeki sebzeye benzemeyen ürünler sunmasının sonuca olarak bu çarpık gelişme içinde açıklanabilir.

Yetiştireceğimiz her türlü ürünün gelişme şartlarını doğallık içinde değilde insanin üretim biçimine yansıyan ticari anlayışla bitkinin besin su ve klimanın yarattığı hava şartları içinde doğallık bitmekte insanın dayatmalarıyla sağlanan bitkisel yaşamdan doğallık aramamız bence en büyük saflıktır.

Doğallığı bozan nedenler arasında sadece ilaç ve kimyasalarla açıklamakta insanın üretim biçimindeki yanlış uygulamalarıda göz ardı edilerek kendini savunması ben kabul edilebilir gerçek değildir.

Doğallık basit çiftçilik içinde pratik hale gelmektedir, seralarda bitki yetiştirmek bir fabrikasyon modeli olmaktadır bu model içinde doğallığa ulaşılamaz.

Bence sertikalandırılarak yapılan üretim biçiminin, kimyasalların kalıntılardan gelen zararı önlemeye yönelik uygulamaların tam işlemesi doğallığı sağlamada yetersiz kalmaktadır, bu kuruluşların seralarda üretilen ürünlere organik sertifikası ile satışına izin vermesi bir kandırmaca olmaktadır.

Serada üretilen ürünler kimyasallar yönünden istedikleri kadar temiz olsunlar, bu ürünlere doğal organik ürün denilemez, sağlık yönünden sakıncalar taşımamış olmaları onların ürün kalitelerini doğallık kazandıramaz.

kemal-efe beğendi.
epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-05-2011, 10:04   #25
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
sayın epsody,
biliyorsunuz ben tarımsal üretim konusunda eğitim görmüş biri değilim. sadece amatörüm.
organik üretimde; tohum kaplama ve renklendirmeden tutun, çimlendirme (toprak dahil), büyütme, dallanma, çiçeklenme, çiçeğin tutturulması, meyveye dönüştürülmesi, meyvenin büyütülmesi, gövde/dal/yaprak/çiçeklerin budanması, ürünün hasatı, hasadın olgunlaştırılması, ürünün daha uzun süre saklanması, nakliye halinde muhafazası, tüketiciye sunulması aşamalarının hemen hemen hepsinde çeşitli katkı maddeleri kullanılmaktadır. ayrıca hastalıkların tedavisi, yabancı otlarla mücadele gibi olumsuz şartlarda da kimyasallara başvuruyoruz. tabi üretimin her aşamasında da su takviyesi. ayrıca bitkinin yeterli miktarda dinlendirilmemesi de cabası. sadece daha çok ürün almak adına bitkiye işkence yapıyorsunuz. bitki bol ürün veriyor, veriyor da tadını tuzunu siz kaçırıyorsunuz bu kimyasallar ve bol su nedeniyle. sizin de dediğiniz gibi sera ortamları takviye edilmiş üretim ortamları yani doğallıktan uzak. bol miktarda İZİN VERİLMİŞ KİMYASALLARIN KULLANILMASI ise...
işte bu aşamada İZİN VERİLMİŞ KİMYASAL kullanımı göz ardı ediliyor organik üretimde. aslında bunun organik üretim olmadığını herkes biliyor da ikrar edemiyor.
daha çok ürün almak adına bitkiye işkence edenleri herşeye maydanoz olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine vermek gerekir diye düşünüyorum.
saygılar

mavikartal5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-05-2011, 16:56   #26
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 28-03-2011
Şehir: Houston
Mesajlar: 95
Her turlu kurala uyularak can-i gonulden yapilan organik uretim bile olsa sadece nakliye sartlarindan bile (ozellikle domates icin) dogan lezzet farki mutlaka olur. Dalindan sabah koparilmis ve buzdolabina konmamis kirmizi domates hem tad hem besin degeri acisindan (likopenler ozellikle) ustun durumdadir. Market rafina koymak icin bunu en az 2-3 gun oncesinden yesilimsi veya tamamiyle yesilken koparmak gereklidir, kimyasal kizarma uygulanmasa bile kendi kendine kizarir. Tabii ki hemen buzdolabina konulan (market veya nakliyeci) urun rafa ciktiginda en az 3-5 gunluktur.

Yukaridaki elestirilerin tamami dogrudur yapilan her mudahale tadini etkiler. Organik olarak kullanilan kimyasallarin insan vucuduna zararli kalici etkisi yoktur.(en azindan oyle olduguna inaniliyor). Yani organik urun kullanicilari sadece tad degil saglik acisindan da olaya bakiyor. Seftali, domates, uzum gibi ince kabuklu daha bir suru urun dogada en cok saldiriya ugrayan cesitler oldugu icin organik yolla uretilmediginde uzerinde onlarca (seftali icin 8 cesit oldugunu duymustum) kimyasal madde kalintisi ile piyasaya suruluyor.

Sakayla karisik aciklarsak;

Organik degil- hem tadi yok hem de vucutta birikim yapan kimyasallarla dolu.
Organik- Tadi yok (veya az) ama yarin obur gun kanser olma riskiniz az

Kendi yetistirdiginiz - tabii ki en guzeli, en lezzetlisi

Bol domatesli gunler dilerim, benimkiler haftaya toplanacak duruma geliyor...
Ebru

Daha fazla bilgi icin (benim gibi bilimsel makale kurdu arkadaslara):
http://web.extension.illinois.edu/st...fm?newsid=6816


Düzenleyen lalebruli : 05-05-2011 saat 17:59
lalebruli Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2011, 06:11   #27
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 19-04-2011
Şehir: Houston
Mesajlar: 18
Avrupa'da durum nedir tam emin degilim ama ABD de bugunlerde organik'in anlami degisti ve GDO alaninda uzman Monsanto nun lobby girisimleri sayesinde artik ABD'de organik GDO suz anlamina gelmiyor. Yani organik urun aldiginiz zaman GDO lu olabilir ve bunu etikete yazmak zorunda degiller.

Isteyenler ilgili makaleyi asagida okuyabilir.

http://peakoil.com/forums/wholefoods...al-t61086.html

Her zaman demisimdir, gida ve saglik sektoru obur sektorler gibi kar amaci guden sirketlerin oyuncagi olmamali.

Turkiye'deki yonetmelik ne diyor bu konuda bilgisi olan varmi?

misterno Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2011, 17:29   #28
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 28-03-2011
Şehir: Houston
Mesajlar: 95
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi misterno Mesajı Göster
Avrupa'da durum nedir tam emin degilim ama ABD de bugunlerde organik'in anlami degisti ve GDO alaninda uzman Monsanto nun lobby girisimleri sayesinde artik ABD'de organik GDO suz anlamina gelmiyor. Yani organik urun aldiginiz zaman GDO lu olabilir ve bunu etikete yazmak zorunda degiller.

Isteyenler ilgili makaleyi asagida okuyabilir.

http://peakoil.com/forums/wholefoods...al-t61086.html

Her zaman demisimdir, gida ve saglik sektoru obur sektorler gibi kar amaci guden sirketlerin oyuncagi olmamali.

Turkiye'deki yonetmelik ne diyor bu konuda bilgisi olan varmi?
http://www.veganreader.com/2011/04/1...bel-gmo-foods/

"Healthy food" GDO olabilir
"organic food (100% organic USDA certificate)" GDO olamaz, lobi calismalarina ragmen yasa hala degismedi. Whole food ve digerleri GDO'nun kullanilmasini destekliyorlar ancak yasa izin vermiyor.


Düzenleyen lalebruli : 06-05-2011 saat 17:40 Neden: tanim
lalebruli Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-05-2011, 02:23   #29
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 24-11-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 617
avrupa veya amerikayı bırakalım da ülkemizdeki organik tarım denen üretim şekline yakından bir bakalım. nasıl yapılıyor ve nasıl kontrol ediliyor, kimler kontrol ediyor, neyin karşılığında kontrol ediyor???
organik tarımı tam olarak bilmiyorum ama ISO 9000 serisi kalite kontrol sertifikaları var. TSE'den almaya kalksanız zor alırsınız 5-6 bin liraya kadar ilk maliyeti var. gelin size 1,5-2 bin liraya bu sertifikayı alayım. ha derseniz kalite şartlarını taşıyor mu? kocaman bir HAYIR. sanırım aynı mantık organik tarım sertifikasyonu firmalarında da vardır. çantacı bir firma buldunuz mu, olmayan tarlanıza bile sertifikaya kolaylıkla alabilirsinizzz...
saygılar

mavikartal5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-05-2011, 19:25   #30
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 19-04-2011
Şehir: Houston
Mesajlar: 18
mavikartal

TR deki bir cok urunde yurtdisina bagimlilik varken yurtdisindaki gelismelerden uzak Turk organik tarmini tartisamazsiniz.

Ebru
Link icin tesekkurler, ben yasa gecti saniyordum ama sanirim o yasayi lobby ler sayesinde gecirirler.

misterno Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 11:47.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024