23 probiyotik bakteriden yoğurt/ayran yapma projem
 

çocuğun gaz problemi ve genel sağlık için probiyotik yoğurt yapmaya kadar verdim.
önce ezcaneye gidip probiyoik hapların hepsinin kutu resimlerini çektim.
excelde tüm bakteri listesini ve hangi bakteri hangi kutuda var dökümünü çıkardım.
sonra en optimal şekilde 5 kutu tespit ettim, bunları alınca tüm 23 bakteriyi elde etmiş oluyorum.

sonraki aşama şırınga şişesine 5 ilacın içeriğini döküp biraz sütle karıştırmak olacak. sonra cam pastorize süt şişesini açmadan iğneyi sokup karışımı dökecem. süt mayalanınca bu sütü dondurucuda buz küpleri şeklinde saklayacam. bu buz küpleri benim yoğurt mayam olacak. böylece 310 tl'ye aldığım 5 kutu probiyotik bana 4 sene yetecek kabaca.

yoğurt yapma amaçlı bu buz buz küplerini kullandığımda muhtemelen yoğurt deği,lde ayran/kefir karışımı sıvı bir ürün elde edecem. bu ürünü aç karnına bir bardak su ve antiasit ilacı ile içtiğimde bakterilerin maximum sağ kalma oranıyla mide asidinden geçmesini sağlayacam.

şimdi sorular ;

1) sizce bu şekilde hergün 23 probiyotik bakteri desteği sağlamış olurmuyum ?

2) probiyotik hapları dondurucuda saklasam 4 sene dayanırmı bakteriler ?

3) sütü kaynatmadan suyunu uzaklaştırmam lazım. böylece yoğurt daha koyu olacak. 100-200 tl'lik vakum pompası ile nasıl bir düzenek yaparımda 40 derecede sütü kaynatıp suyunu azaltırım ? normal 100 derecede evde kaynatsam sütün besin değeri azalacak.

4) bakterilerin bağırsakta üremesi için prebiyotik olarak inülin kullanmayı düşünüyorum. güvenilir inülin satan bir yer biliyormusunuz ? günde kaç gram extra inülin almak güvenlidir ?

teşekkürler.

Pre/probiyotik konularına ben de ilgiliyim. Ancak geçenlerde (nereden duyduğumu hatırlamıyorum üfürecek biri olmadığından eminim sadece) sürekli kullanmanın, herkesin kullanmasının ve her koşulda kullanımın uygun bir davranış olmadığını okudum. Sizin yazıyı görünce aklıma geldi, dolayısıyla çalışmalara başlamadan önce sanırım bunları da araştırmak gerekecek.

Sorularınız için tam yanıt olmasa da; yoğurdun cıvık veya katı olmasının öneminin olmaması gerek. Yani pastörize sütten yapacaksanız kaynatmanıza gerek yok. Pastörize sütten ziyade bulabilirseniz açıkta süt alıp kaynatmak daha mantıklı gibi.

Bir de toz karışımı mümkün olduğunca homojen yaptıktan sonra kuru olarak dolapta saklayın niye sütte saklıyorsunuz ki. Raf ömrünü çok çok arttırmış olursunuz. İhtiyacınız olduğunda yoğurt yaparken mayalayıp süte koyup karıştırırken tozu da katar öyle karıştırırsınız. Ben öyle yapıyorum. Probiyotik eklediğim yoğurt hafiften cıvık gibi geliyor bana ama benzer yapan arkadaşlar böyle bir durumdan bahsetmedi.

damak tadı açısından yoğurdun katı olmasını istiyorum.
sütü kaynatınca besin değerinin düştüğünü düşünüyorum. kaynatmadan suyu uzaklaştırmanın tek yolu vakum altında düşük ısıda kaynatmak.
5 kutu ilaç 300 tl. ilaçlardan doğrudan yoğurt yaparsam ciddi masraf çıkar. o yüzden önce ilacı sütte çoğaltıp buz kalıpları şeklinde saklıyorum.
ayrıca açıkta süt almaya karşıyım çünkü vahşi kapitalist süt endüstrisine köylüden 10 kat fazla güveniyorum.

vakumla sütü buharlaştırmak zaten endüstride kullanılan bir metod.
Yogurt Vacuum Evaporator - GIDAMAKSAN - FOOD MACHINERY INDUSTRY
ama satılan makineler minibüs boyutunda.
100-200 tlye satılan vakum pompaları ile bu işi halledebilirsek süper olur.

@ vutamanhpr, verdiğiniz faydalı bilgiler için teşekkür ederiz.

ayrıntılı bilgi için facebookta 2.Beyin:Bağırsaklar ve Probiyotikler gurubuna katılın.

mayaları çok uygun fiyata https://www.dogadanbizim.com.tr/ temin edebilirsiniz. zamanında çok param çarçur oldu artık bende bunları kullanıyorum.

İlaç Doktora Bırakılmalı
 

Eleştirmek olarak almayın, lütfen.
Bağırsakta 1000 kadar bakteri türü var. Bulundukları ortamda üreyebilecekleri son noktaya kadar ürerler. (Genetik kodları gereği.)
Aralarında bir denge oluşuncaya kadar üreyeceklerdir.
Yapacağınız eylem bu dengeyi bozar mı ? Bozarsa sonuçları ne olur ?
Doğal kaynaklardan sağlansa da, yoğun olarak-düzenli olarak kullandığınız her şey bedene yükleme yapmak oluyor.
Bu ilaç demek.
Tıp alanında uzmanlığı olanların işi. Vahşi kapitalistlere güvendiğiniz kadar doktorlara güvenseniz daha az risk alırsınız.

Son dönemde 'barsak florasının' bozulmasının pek çok hastalığın sebebi olduğuna dair yayınlar yapıldı. Mesela normal yolla doğan bebeklerin dışarı çıkarken annelerinin barsak florasıyla temas ederek aldığı ve bu yüzden sezaryen doğumlulara göre daha sağlıklı olduğu söylendi. ' .ok nakli' demeyelim de, barsak flora nakli ortaya çıktı. Pek çok psikiyatrik rahatsızlığın barsaklardaki dengesizlik sebebiyle olduğunu söylediler. Örnekleri çok..

Beyinden daha fazla sinir hücresine sahip bu flora nasıl bozulur. Barsaklarımız çok sayıda faydalı mikroorganizmaya sahip. Tıpkı toprak gibi... İnsanoğlunun elinin değdiği ağızdan giren ve doğallıktan uzak her türlü gıda-ilaç vs. nin bu floraya az veya çok zararı zararının olduğuna inananlardanım. Bunların başında da toprağa attığımız ot ilacı gibi alındığında barsaklardaki faydalı mikroorganizmaları da öldüren antibiyotikler geliyor.

Eskiler ne güzel söylemiş pek çok zaman olduğu gibi; 'azı karar, çoğu zarar'.. Doğanın eline de tohum ekerken bile su dökemediğimize göre, çok da fazla olayı zorlamamak lazım. Ev yapımı yoğurt, sirke, kefir vs. arada probiyotik takviyesiyle yeterli olur gibi duruyor.

Bir ilave hatırladığım konuyu aktarayım; probiyotiklerin özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış (kanser hastalığı gibi) kişilerde kullanılması (dozuna değinilmedi) önerilmemişti.

Farklı 23 bakteriyi bir araya getirmek için bunların birbiriyle etkileşimini de bilmek gerekli. Bu 23 çeşit bakteri benzer şartlarda mı yaşayıp ürüyor, biri diğerinin yaşamasını engelliyor mu? Tıpkı bahçedeki yaprak biti, karınca ve Uğur böceği gibi. Bınların hepsi böcek ama Uğur böcekleri yaprak bitlerini yerken karıncalar ise onları koruyor.
Ayrıca probiyotikler genelde kapsül ve şase formlarında kuru halde muhafaza ediliyor. Nemli ortamlarda bozunma artar siye düşünüyorum. Dondurma İşlemleri de dondurucuya atılarak yapılınca organizmaların yapısını bozabilir. Yapının bozulmaması için hızlı dondurmak gerekir bu da evdeki derin dondurucularda sağlıklı olacak bir şey değil.
Tabii ki denenebilir ama çok sağlıklı bir sonuç alınamayacağı da unutulmamalı.

Denemeyi yaptınız mı bilmiyorum. Ancak kafama takılan bir kaç soru var. Probiyotik bakterilerin besin maddesi sadece süt mü? Laktozda tüm bakteriler optimal gelişim gösterir mi? Sütten yoğurda dönüşümde oluşan pH düşüsü bakteri popülasyonunu nasıl etkiler? Ortamda sadece sizin aşıladığınız bakterilerce ari bir yoğurt kalacak mı?
Eğer deneme yaptıysanız bizi de bilgilendirirseniz sevinirim.

Helal olsun. Verim alabildiniz mi acaba?