01-05-2010, 18:34 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Her bitkinin özünde bir veya birden fazla etken madde vardır. Bu etken maddenin ekstraktsiyon yöntemiyle alınıp insan sağlığına gıda takviyesi olarak sunulacak hale gelmesine EKSTRAKT denir. Ekstrakt Nedir ? Kurutulmuş bitkilerden, özel ekstraksiyon yöntemleri kullanılarak, ayrıştırma (osmoz) işlemlerinin gerçekleştirilmesi sonucunda elde edilen, ilaç hammaddesi olarak da kullanılan bitki özlerine (etken maddelere) "EKSTRAKT" denir. Bitkilerin kurutulup toz haline getirilmesine veya, bitkilerin kaynatılmasıyla elde edilen suya asla ekstrakt denmez. Bu bir aldatmacadır. Ekstrakt elde etmede dikkat edilecek en önemli husus, bitkinin nasıl kurutulacağıdır. Can suyunun alınması diye de tabir edilen bu işlem, güneşte veya yüksek ısıda gerçekleştirilirse, etken maddeler bozulur, geriye sadece toz kalır veya randıman düşük olur. İdeal olan; düşük ısı alçak basınç yöntemini uygulamaktır. Buna "uzay ortamı" da diyebiliriz ki, bu teknoloji sadece Türkiye'de vardır. Bu da bizim için gurur ve övünç kaynağıdır. Dünyadaki diğer 15 bitki ektraktı firmaları ise bu işlemi atmosfer ortamında gerçekleştirmektedir. (Su atmosferde 100 C°, uzayda ise sadece 5 C°de kaynar). alıntı-doğal dağıtım a.ş Bunun ötesinde ayrıntı bilen var mı? |
01-05-2010, 23:58 | #3 | |
Kaybettik...
|
Alıntı:
Ancak hangi maddenin neye göre ne için neden ekstraksyonunu merak ediyorsunuz. Bu tarz şeyleri bazı arkadaşlarımız yıllarını vererek öğreniyor. Her bitkiden kurutup çay yapılmaz, extraksyonu yapılmaz maserasyonu olmaz şekli çözücüleri ısısı v.s. çok değişiktir. Etken maddenin flavonoidlerden ayrılması da başka bir konu. Örneğin gingko yapraklarını kurutup çayını içmenin faydası yok hatta zaralı olacağı söylenir. Kakao ağacının meyvesinden kakao eld etmek coffea arabica dan kahve eldesi çay yapraklarından siyah çay fermantasyon yöntemi ile elde etmek nasılsa bir uzmanlık işi ise çay yapraklarından kafeine de extre etmek bir o kadar uzmanlık işi. Kaldı ki bir bitkiden bir veya bir ikiden de öte bazen binlercesi hatta yüzlercesi kimyasal moleküler yapısı tanımlanmış etken maddeler vardır. |
|
02-05-2010, 10:27 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Praecox, Teşekkür ederim. Son günlerde gerek görsel medyada gerek se sanalda bitkiler üzerine sayısız öneri ve tedavi şekilleri tavsiye dilmekte bu kapsamda bitkilerin muhtelif çayları yağları karışımları da söz konusu ediliyor. Damıtma, enzim, mayalama gibi bu konun da hem öğrenilmesi hem tartışılmasında fayda vardır diyorum. Bu açıdan da bitkileri değişik açıdan tanımış da olacağız. |
02-05-2010, 11:53 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Ekstrat nedir ? Tam karşılığı bitki özüdür . Şifalı bitkilerin yoğunlaştırılmış özlerini elde etmek Fitoterapi bilgisi gerektirir . Her bitkinin özü farklı çözünürlüktedir , bazıları kolayca suda çözülür , bazıları alkolde , bazıları yağ içinde veya gliserinde çözülürler . Bu işlemin aslı damıtma dır , çünkü bazı maddeler uçucu eterik yağlar mesela kolayca kaybedilir . İşlem sırasında ısı ugulama da gerekebilir . Bunu ayarlamak ev şartlarında zordur ve bitkilerle ilgili derin bilgi gerektirir . Ekstratlar 3 şekilde hazır edilir , sıvı (extracta fluida), yoğun (extracta spissa) ve kuru (extracta sicca) . Bu demek oluyor ki her bitki için farklı yöntemler var . Belki de bu başlıkta farklı yabancı kaynaklardan ulaştığımız ekstrakt elde etme reçetelerini tercüme edip yayınlayabiliriz . Çok güzel bir kaynak olurdu . |
02-05-2010, 20:41 | #7 |
Ağaç Dostu
|
Belki , ama bitki ideal koşullarda , sabahın erken saatlerinde toplnmış olmalı . Golgede kurutulmuş , sağlıklı koşullarda saklanmış v.s. Ayrıca toplandığı bölgeye göre drogların içindeki etken madde farklı olabilir . Yani demek istediğim Ağrıda ve Uludağda toplanmış aynı bitkinin yaprakları farklı miktarda etken madde içerebilir . İlaç olarak düşünemezsiniz , 2 tatlı kaşığı kuru madde demlenince " şu kadar miligram şu madde aldım " deme şansınız yok . Bu homeopatik uygulamaların görece emniyetsiz , ilaç tedavisi terkettirecek kadar ciddi olmadığını gösteriyor . Saygılar . |
02-05-2010, 22:25 | #8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Genel anlamı ile en çok uğraştığım konulardan birisi. Bir bitkinin ona özellik veren içerik maddelerinin belirli yöntemler ile bitki posasından çıkarılarak yoğunlaştırılması olarak tarif edebiliriz. Örneğin Isparta da gül yaprağının damıtma yöntemi ile hem uçucu yağları alınır hem de damıtma sırasında oluşan suyu alınır. İçeriğinde ki etkin maddenin bitkinin kütlesel oranına göre az oluşu insanları ekstrakt elde etmeye itmiştir. Yani her hangi bir hastalığın tedavisi için gereken madde bildiğimiz bir bitki de bulunuyor. Ama 1 kg bitki de örneğin 2 mgr etkin madde var. Bize ise tedavi için 100 mgr gerekiyor. Bu durumda hastaya 50 kg bitkiyi yemesini ya da kaynatıp içmesini önermek abes ile iştigal olacağından, bitki de bulunan etkin maddeyi bir şekilde çıkarıp, bitki posasınından ayırmak gerekiyor. Bu yönteme de ekstrakt çıkarmak deniyor. |
02-05-2010, 22:36 | #9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Ekstrakt çıkarmak için belli başlı bir kaç yöntem var. Birincisi, damıtma yöntemi. Bu yöntem de etkin maddesi alınmak istenen bitki mümkünse bakır bir kazana alınıyor. Bitki ağırlığının 3-6 katı kadar su ilave ediliyor. Ağzı kapalı bu kazanın tepesinde kaynatma sırasın da ortaya çıkacak buharın yol alması ve yavaş yavaş da soğutulması için ince bakır helezon boru sistemi bulunuyor. Daha sonra kazan 65-70 C derece aralığına ısıtılarak kazan içerisinde bulunan su katılmış bitkinin içerisinde ki etkin maddenin su buhatı ile borudan geçerek kazandan ayrılması ve bir yerde toplanması amaçlanıyor. |
02-05-2010, 22:41 | #10 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Diğer bir yöntem ise etil alkol yardımı ile etkin maddenin ayrıştırılması. Bu yöntem de 96% saflık da etil alkol içerisine etkin maddesini aktarmak istediğimiz bitkiyi alarak belirli bir süre bekleniyor. Bekleme süresi ve bekleme şekli ( oda ısısı, gölge, güneşte, soğuk da bekletme gibi ) bitkinin sahip olduğu etkin maddeye göre değişmekle beraber, tanen li, acı madde içeren maddelerin karanlık ya da gölge de, uçucu yağlar içerenlerin ise güneşli ve oda sıcaklığında bekletilmesi yöntemleri kullanılıyor. Çoğunlukla likör üretim yöntemleri bu şekilde olsa da, her türlü bitkinin özü de alkol yardımı ile bitki den ayrıştırılabilir. |
02-05-2010, 22:45 | #11 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Alkol kullanmak istenmediği zamanlar da, bazı etkin maddelerin alkol içerisin de bozulduğu bilindiğinde sirke kullanımı yöntemine gidiliyor. Normal ısıda sirke bulunan kaba yine belirli süre bekletirek etkin maddesinin ayrıştırılması istenilen bitki konularak ağzı kapalı bir yerde belirli bir süre bekletiliyor. Bu süre içerisin de bitki sirkeden su emerken içerik özünü de sirkeye aktarıyor. |
02-05-2010, 22:46 | #12 |
Ağaçsever
|
"extract" kelimesine Bitki ozu dersek cok genellemis oluruz. extraction kelimedinden turemistir. Turkce cevirisinden ziyade Tercumesine bakarsak bir seyi bir ortamdan ayirma islemi. Ornegin bizler laboratuar da DNA extract ediyoruz. Yani DNA yi KANdan ayiriyoruz. Neyi ekstrat edecegimize gore yontemlerimizi degistiriyoruz. Su yontem ile ekstrakt olunur dersekte yanlis olur. Ornegin Damit ma yontemiyle Proteinleri ayiramazsaniz degrede olurlar ve kullanilamaz hale gelirler. Onun icin oncelikle hedef madde belirlenir ve o hedef maddeye gore uygun extraction yontemleri uygulanir. Umarim biraz daha aciklayici olmustur. |
02-05-2010, 22:51 | #13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Gelişmiş labaratuar lar da belirli kimyasallar ve cihazlar yardımı ile basınç altına almak, ısıtıp ani soğutmak gibi yöntemler kullanılarak öz alındığı gibi, bitkilerin kurutulup etkin maddenin belirli kimyasallar yardımı ile çekilmesi sağlanıyor. Bazı bitkiler için ise hamur haline getirip daha sonra kurutma ve ayrıştırma yöntemleri kullanılıyor. Eski yöntemler olan damıtma, alkol ve sirke kullanmak benim halen başvurduğum yöntemler. |
02-05-2010, 22:55 | #14 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Tabi tüm bunlar bitki kökenli ekstrakt lar için. Sevgili Biologus un anlattığı insan ve hayvan için uygulanan yöntemlerin ne olduğunu ben bilemiyorum. Daha ziya de bitki kökenli öz elde etmek sanırım bahsi geçen konu. |
02-05-2010, 23:04 | #15 |
Ağaç Dostu
|
Evet Sayın Balbay, tabi biz daha ziyade bitkiler için öğrenmek istiyoruz. Son zamanlarda TV ekranları 'bitki doktorlarının' yaptığı bombardımanla işkal altında hiç olmazsa bu konuda larda kültürümüz bilgimiz olsun. Öğrenirsek, belki bahçede ki bitkiler içinde yararlanacaklarımız olabilir. Arkadaşlar güzel bilgi birikimi yapıyorlar sağ olsunlar. İnt'ten aradım bu kadar ayrıntı göremedim. |
11-07-2010, 11:29 | #16 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 02-09-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 94
|
Alıntı:
Bu gerçekten de doğru mu? Bu yöntem sadece bizde mi var? |
|
11-07-2010, 23:07 | #19 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
|
Türkiye, dünyanın önde gelen gül yağı üreticilerinden biri. Dünya gül yağı talebinin yüzde 70′i Türkiye’den karşılanırken, geri kalan yüzde 30′u ise Bulgaristan tarafından karşılanmaktadır. Gül yağının en büyük alıcısı parfüm üreticileri. Tüm parfümlerin üretiminde gül yağı, en önemli hammadde olarak kullanılıyor. Ağırlık olarak ihracat ise büyük parfüm endüstrilerinin olduğu Fransa, İsviçre ve İspanya gibi ülkelere yapılıyor. Gül yağı üretimi En yüksek gülyağı içeren gül cinsi “Rosa Damascena” sadece Türkiye’de ve Bulgaristan’ın Kızanlık bölgesinde üretiliyor. Gül yağının kilosu 5.500 – 6000 dolar arasında değişen fiyatlardan alıcı buluyor. 1000 metrekarelik tarladan 1 ton gül çiçeği alma imkanı var. Türkiye’nin en büyük gül çiçeği üretimi merkezi olan Isparta gülden yılda 10 milyon dolar gelir elde ediyor. Türkiye’de yetiştirildiği bölgeler: Anadolu ve Trakya. Üretim Safhası Üretimi yıl içinde yalnızca güllerin olgunlaştığı Mayıs – Haziran aylarında yapılır. Sabahın erken saatlerinde güneş doğmadan toplanan çiçekler gölgede kurutulur. 500 kg kapasiteli krom ve bakır donatımlı kazanlarda konularak 1.5 ton su ilave edilir.Daha sonra iki saat süreyle basınçlı kazanlarda 100 derecede kaynatılıyor. Bir süre sonra kaynayan yağlı su karışımı buharlaşmaya başlıyor. Soğuk suyla karşılaşan yağlı karışım yoğunlaşmaya başlıyor. İlk işlemden sonra geride kalan su bir kez daha distile edilip içinde kalan yağ ayrıştırılıyor. Bu işlem suyun içindeki yağ oranı sıfıra inene kadar tekrarlanıyor. Elde edilen yağlar, yağ odasında filtre edilerek işlem tamamlanıyor. Genellikle 3000 – 35000 kg. çiçekten, 1 kg gül yağı, 50 kg gül suyu elde edilir. Gül çiçeğinden 2 çeşit yağ üretilmektedir. Gül yağı olarak bilinen ince yağ ve konkret olarak bilinen katı yağdır. Gül yağı üretiminde en önemli maliyet yüzde 55 ile gül çiçeğidir. 1 kg. gül yağı elde etmek için 4 – 4.5 ton gül çiçeği işlemek geremektedir. 1 kg. gül konkreti elde etmek için ise 400 – 500 kg. gül çiçeği işlemek gerekmektedir. Kullanıldığı yerler Gül çiçeğinin taç yapraklarından uçucu yağ, taner, galik asit, kuarsitrin, siyanin, şeker ve mum vardır. Gül yağının tıbbi bir etkisi olmamakla birlikte beraber, bilhassa parfümeri ve kozmetik sanayinde bazı pomatlar ile galenik preperatların kokusunu değiştirmede çok kullanılır. - Antiseptik (mikro öldürücü) etkisi vardır. - Boğaz ve bademcik iltihapları giderir. - Göz kanlanmaları ve göz nezlesinde etkilidir. - Gül suyu, gül reçeli halk arasında yaygın olarak kullanılır. Türkiye’de yılda 2 – 2.5 ton gül yağı ve 4 – 4.5 ton konkret üretimi yapılmaktadır. Türkiye’de gül yağı ve gül konkretin fiyatları Gülbirlik tarafından belirlenir. Özel sektör bu fiyatı baz almaktadır. Gül çiçeğinin fiyatının tespitinde temek gösterge gül yağı ihraç fiyatları olmaktadır. Türkiye’de gül yağı üretimi yapan 14 tesis bulunmaktadır. Gülbirlik Türkiye’de gül yağı üretiminin büyük bir kısmı Gülbirlik tarafından gerçekleştirilmeltedir. 8 bin üreticisi var. Gülbirlik, gül yağı ve gül konkreti ihracatından 1 Ocak 2008 – 31 Aralık 2008 tarihleri arası toplam 5 milyon 557 bin 389,70 TL satış geliri elde edilmiştir. Basmakçı ve Çevre Köyleri Kalkınma Kooperatifi Afyon’da yerleşif Basmakçı ve Çevre Köyleri Kalkınma Kooperatifi de gül yağı üretimi yapmaktadır. Aliköy Fabrikası, Yakarören Fabrikası, İslamköy Fabrikası, Kılıç Fabrikası, Güneykent Fabrikası Çinef Çiçek, P. Roberted Gül Yağı Fabrikası, Biolandes Gül Yağı Fabrikası, Erçetin Gül Yağı Fabrikası, Ünlüler Gül Yağı Fabrikası, Rozetta Gül Yağı Fabrikası, Gürkan Fül Yağı Fabrikası. Bu firmaların dışında köylerde küçük kapasiteli damatıcılarda da küçümsenmeyecek miktarda gül yağı üretimi yapılmaktadır. 2007 yılında, 7 bin 271 bin kg. gül çiçeğinden 1.823 kg. gül yağı, 3.677 kilogram gül konkreti, 90 bin kilogram da dökme gül suyu mayası üretilmiş. 2008 yılında ise, 7 bin 719 bin kg. kilogram gül çiçeğinden 1.900 kg. gül yağı, 3.712,350 kg. gül konkreti ve 91 bin 500 kg. gül suyu elde edilmiştir. Kaynak PATRONTURK |
12-07-2010, 09:56 | #20 |
Kaybettik...
|
Tabii ki de yanlış. Nescafe nasıl yapılıyor diye araştırırsanız çok daha ileri teknikler geliştirildiğini görürsünüz. Extre dondurularak vakuum altında da kurutluabilir ki çoğu ilaç, maya v.s. kültürleri bu şekilde yıllardır üretilmektedir. |
12-07-2010, 15:16 | #21 |
Ağaç Dostu
|
Bizim ticari kültürümüz de gelenek, sadce biz kendimize özel yöntemle yapıyoruz derler ve ayrıntısı da çok kere meslek sırrı olarak saklanır. Ancak akademik raporlarla tescillenmeli ki gerçekten ne nedir öğrenilsin. |
31-10-2011, 16:21 | #22 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 14-01-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 7
|
Alıntı:
|
|
17-01-2012, 09:59 | #23 |
Ağaç Dostu
|
vanilya özütü yapabilirsiniz pastalarda, keklerde, kurabiyelerde kısaca vanilin'i kullandığınız her yerde, bu özütü kullanmanız salık veriliyor çünkü, şekerli vanilin adı altında satılan ürün gerçek vanilya değil, tamamen sentetik Burada yapım aşaması resimli olarak anlatılıyor 3 adet vanilya çubuğunu alıp, uzunlamasına kesiyorsunuz, kapaklı cam bir şişeye koyuyorsunuz, üstüne 1 su bardağı votka ekliyorsunuz, güneş almayan bir yerde 2 ay ya da biraz daha fazla bekletiyorsunuz. Rengi koyulaşacak. Ara sıra da şişeyi sallıyorsunuz. |
17-01-2012, 15:22 | #24 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
Giriş Tarihi: 22-02-2010
Şehir: Ankara
Mesajlar: 186
|
sayın backyard, peki kullanımı nasıl olacak, sıvı olarak mı tüketilecek? |
24-05-2012, 11:22 | #26 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-04-2012
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 3
|
Alıntı:
|
|
17-12-2012, 00:40 | #27 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-05-2008
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 22
|
Bitki Yag Ekstrakti
Merhabalar bu islemleri yapabilmek icin degisik laboratuvar cihazlari mevcuttur. Fakat yagin ozelligine gore(ornegin ucucu yaglar) bu islemler daha farkli cihazlarla yapilabilir; Ornegin rotary eveparator,yag extraksiyon cihazlari.Bu konuda daha fazla bilgi dokuman icin her zaman yardimci olabilirim. |
06-02-2013, 11:34 | #28 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-02-2013
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 1
|
Alıntı:
|
|
02-01-2015, 19:52 | #29 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 17-09-2010
Şehir: Gaziantep
Mesajlar: 4
|
Alıntı:
Kale Grubu - Kale Naturel Ltd. Şti. Kurşunlu caddesi Sezgin İşhanı Edremit / Balıkesir Tel: 0266 373 5141 Faks: 0266 373 0755 E-posta : satis@zeytinyeri.com |
|
02-01-2015, 19:56 | #30 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 17-09-2010
Şehir: Gaziantep
Mesajlar: 4
|
Alıntı:
Kale Grubu - Kale Naturel Ltd. Şti. Kurşunlu caddesi Sezgin İşhanı Edremit / Balıkesir Tel: 0266 373 5141 Faks: 0266 373 0755 E-posta : satis@zeytinyeri.com Burada bilgi var. |
|
Etiketler |
ekstrakt, özüt, uçucu yağlar |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|